Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kursatotcu

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    701
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kursatotcu tarafından postalanan herşey

  1. verdiğin bu delil böyle değildir, şöyledir: güneşin etrafında veya kendi ekseni etrafındaki dönüşi hızları farklıdır ve madam alem ezeli ve dolayısıyla bunlarda ezeliyse bir sonsuz başka sonsuzdan büyük olamaz; o halde bu anlayış batıldır derler, alemin hudusunu savunanlar. ancak meşşailer yani aleme kadim diyenler, eskiden yaşamıştılar, ve on akıl teorisi ortaya koydular.(farabi, ibn. sina) fakat kabul edilemeyecek bir iddiaydı bu. buna karşılık ben yine aleme ezeli diyorum ancak onların dediği gibi demiyorum. direkman madde ezeli ve başlangıçsızdı diyorum ve dünyanın, güneşin sonradan olabileceğini iddia ediyorum. yani bu alemde dünyanın sonradan olması ve sonsuz olaylar silsilesinin bir tarafında yer alabileceğini savunuyorum. teselsülü kabul ediyorum. ve alemin hudusunu (sonradan olduğunu) kabul edenler allahın varlığının başlangıcını savunmaktadırlar. bunu göremediler. daha önce defalarca bunu anlattım.
  2. şey şu buhari ve müslimde birden çok sayıda ayetin kurana konmadığı yönünde rivayetler vardır. bu konuya nesh" denir yani bazı ayetlerin hükmü devam ederekten lafzı yani söz olarak kurana konmadı. (mesela recm ayeti) bazılarının hükmü kalktı ve yine kurana konmadı. bunları pek söylemezler ama böyle şeylerde var. mesela recm ayetinden bahseden hadis buharidendir. eskiden ben zahirciyken bunları araştırırdım. mesala kuranın hadisi kaldırması ve hadisin kuran ayetinin hükmünü kaldırması bahis konusu edilir. kitaplarda "nesh" meselesi başlıklarında bilgi bulabilirsiniz.
  3. gördüğün gibi maturidilerin ileir gelenleri kulun kudreti fiille beraberdir diyorlar yani kulun fiili yokken kudreti de yok diyorlar. ama bu cebrdir ve bunu göremediler. ben eskiden eşariydim 2 sene önce bıraktım bu mezhebi. önce maturidiydim sonra eşariye geçtim sonra bazı meselelerden dolayı çıktım bu mezhepten. rüyetullah meselesinden dolayı sonra çok mesele daha çıktı zaten.
  4. ben size kuranda olmayan ayet vardı dersem ne dersiniz inanırmısınız bana? ispatlıyım mı?
  5. bu forumda ikinci sayfrada o başlık var ve gazalinin de özgür irademiz yok dediğini gösterdim orada. daha ayrıntılı olarak çelişkileri vardır. onları teknik olarak bakıldığında bir hataları var ki bunu savunamazlar: maturidilere göre istiaat meselesinde insanın kudreti fiille beraberdir derler yani kulun fiili yokken kudretide yok derler. ama bir müslüman ezen okunduğunda namaz kılması gerekiyor ve namaz kılmakta hareketten oluşur ve hareketi allah yaratır ve eğer kulun kudreti fiille beraberse demek ki bu fiil yokkende namaz fiilini yapması gerekiyor. ancak bu anda kudreti yok. yani kudreti yokken de teklif var. teklif i mala yutak yani kaldıramayacağı yükü yüklüyor allah. ama bu mezhep teklif i mala yutak yoktur diyor. yani bunlar ne dediğini bilmeyen kimselerdir. bişe daha sana bu esas bomba olacak sana, eşari mezhebi hak mı sence? hak dicen demi, bak şimdi eşari mezhebi aslında cebrcidir yani insanın hür iradesi yok der. allah zorla günah işlettiriyor der. yaaaaaaaaaaaaaaaaaaa bunu biliyor muydun sen kitabımı bilmiyonmu benim nette var: www.islamdakader.cjb.net
  6. dedi: çıkarımının buraya varmaması gerekiyordu...İyi bir çıkarım değil..neyse..kötülük problemine gelecekken atladın insan fiilerinde özgürlüğe geldin. ben bu konuda da ehl-i sünnet kaynaklarından yararlanacağım... Matüridi insan iradesinin hür ve bağımsız olduğunu kabul etmiştir. Yaratıcı olarak Allah insana ‘cüz’i irade’sini vermiş, ancak onun sevk ve idaresi tamamen kendisine bırakılmıştır. Matüridi bu noktada Allah’ın insan iradesine hiçbir müdahelesinin olmadığı düşüncesindedir.Zira iradenin kullanılmasında herhangi bir müdahele olursa sorumluluğun izahı zor olur. Aslında Matüridi daha da ileri giderek insanda mevcut cüz’i iradenin yaratılmamış olduğu görüşünü ileri sürmektedir. Matüridi cüz’i iradenin yaratılmadığını söylerken bu hususa işaret etmiş olmaktadır. Yani insan iradesini, Allah’ın hiçbir etkisi olmadan sevk ve idare edebilmektedir. İradesini bu şekilde kullanmakla tam bir sorumluluk altında bulunmaktadır. cevap: dedin ki "maturidi cüzi iradenin yaratılmadığını söyledi." eminmisin bundan, nerede okudun böyle dediğini? şunu bil ki: ben maturidinin "kitabut - tevhid" adlı kitabını okudum ve böyle demeyip tam tersine "her hadis (sonradan olan) mahluktur." dediğini gördüm ve cüzi irade ifadesini bile söylemedi o. cüzi iradenin yaratılmadığı ifadesi sonradan bu mezhebe eklenmişti. kimin eklediği de bellidir. 1500 lü yıllarda ibn humam yaptı bunu. neden? zira ebu mansur maturidi, ne dediğini bilmeyen biriydi. kitabı çelişkilerle doluydu. hem insan fiillerini allah yaratır, hem herşey allahın iradesiyle olur diyor. hem de insanın hür iradesini savunuyordu. Ama sonradan gelen maturidiler, dediler ki bu böyle olmaz. bir çare düşündüler. ve "ilim maluma tabidir," "Allah bildiği için yazdı," "sen istersin Allah da istediğin fiili yaratır" gibi ifadeleri sonradan eklediler. ve cüzi iradenin yaratılmadığı ifadesi bu mezhebe eklendi 1500 lerde. yine imanı allah yaratmaz dediler sonrakiler. hatta maturidinin öğrencisinin torunu olan pezdevi, maturidi mezhebinin önde gelenlerindendi. yazdığı kitapta "imanı allah yaratmaz" demişti. neden? ebu mansur maturidi ise imanın mahluk olduğuna dair bölüm bile açmıştı. Yani "imanı Allah yaratır" ifadesinin cebr olacağını bile anlamamıştı maturidi. bu konudaki geniş izahı bu forumda "Gazali böyle diyor" başlığında anlattım ve maturidinin kitabındaki çelişkileri gösterdim.
  7. bak genelde ehli sünet kitaplarında da böyla izah yapılır ancak burada gözden kaçan şey şu: dikkat edersen bu sözde, allahın rızası olmadığı şeyi de irade ettiğinden bahis vardır. dolayısıyla zinayı da irade ettiğini kabul vardır bu lafta. hal böyle olunca allahın zina fiilini istediğini kabul ettiniz ve sizce allahın irade ettiği fiilin gerçekleşmesi zorunludur. dolayısıyla kul zorunlu olarak meydana gelecek fiili yapmak zorunda demektir. hani kulun hür iradesi? gördüğünüz gibi çok basit.
  8. evet ama dileme ve isteme manasına geliyo ama ben iradesini kabul etmiyom sizin anlayışınıza göre konuşuyom
  9. diyorsun k ialem ezeliyse cennette cehennemde insan da ezeli olur. cevap: ben alem dediğimde kasdettiğim şey şudur: allahtan başka herşey demektir. insan sonradan olmuştur. kuranda bu sabit ve akli delile zıt değil bu. aslında benim şu an en büyük problemim şudur: ben alemin ezeliliğini savunuyorum. ve teselsül yani geçmişteki olayların sonsuz sayıda olduğuna inanıyorum. ama alem sonradandır diyenler bu konuda çok güçlü bir soru soruyorlar: saat bir itibariyla düşünürsek geçmişte sonlu sayıda mı olay oldu diye soruyorlar. ben ve siz evet diyoruz. adam soruyo: peki saat şu an iki oldu bir saat geçti dolayısıyla saat bire göre daha fazla sayıda olay mı oldu diye soruyor. evet diyoruz. ve diyor ki ama sonsuz sayıda olayın sayısı artar mı diyor. biz yok diyoruz. ee diyor, arttığına göre demek ki geçmişte sonsuz sayıda olay değil sonlu sayıda olay vardı diyor. ve sonlu sayının başı ve sonu belli olması gerektiğinden alemin başlangıcı vardır diyor. başlangıcı varsa sonradandır diyor. ben bu delile cevap veremedim ancak bu görüşü (alemin sonradan olması) allahın varlığının başlangıcını savunmaya vardığı için bu görüşü bıraktım.
  10. peki dünyada ki bu zulümler sizce allahın iradesiyle olmuyor mu? buna ne dersiniz?
  11. Kitap: İhya 4.cilt --- Sayfa 311:…Allahu Teala azap ve sevap sebeplerini yarattığı gibi, hepsinin adamlarını da yarattı. Ezeli kazadan meydana gelen mukadderatları herkesi yaratıldıkları şeye doğru iter. Cenneti yarattı, adamlarını da yarattı. Dileseler de, dilemeseler de oraya doğru giderler. Cehennemi yarattı, onun da adamlarını yarattı. Onlar da dilese de, dilemese de o tarafa doğru giderler. Kendisini kader dalgaları arasında çırpınmakta gören herkes zaruri olarak korkar. İşte bu, ariflerin sırrı kaderden olan korkularıdır.
  12. ne zannettin ya
  13. dinde zorlama yok öle mi? siz rüya mı görüyonuz? hanefi şafi maliki mezheplerine göre namaz kılmayan müslüman hapsedilir, dövülür. hanbeli mezhebine göre öldürülür. yine bu dört mezhebe göre bir müslüman dinden çıkarsa öldürülür. bakara 256 " dinde zorlama yoktur"
  14. dedi:.Ben birseyi yapmaya irademle karar veririm ve Rabbim izin verirse tabi ki yapabilirim.. cevap: peki senin bu irade ettiğin düşünceyi ( klavyede yazma isteği) kim yarattı?
  15. Resulullah dedi ki: “Allah’ın dilediği oldu, dilemediği olmadı.” (Ebu Davud dolayısıyla ehli sünnete göre(maturidilik ve eşarilik ) herşe allahın iradesiyle olur. hayır ve şer yani zina da allahın iradesiyle olur dediler. mutezile ise allah şerri yani kötülüğü irade etmez dedi. sen o halde mutezilemisin?
  16. *** dedi: Bu fiilleri esasta vareden"lahavlevela kuvvete illabillah.." ayeti gereğince Allahtır ancak talep eden kuldur var eden Allahtır cevap: peki kulun talep etmesini kim yaratıyo acaba? dedi: Rızasının olduğu fiillere ecir rızasının olmadıklarına cezasının olduğunu belirtmektedir cevap: peki rızasının olamadığı şeyleri de allah irade eder mi acaba, zina gibi mesela? *** Allah bizim hareketlerimizi ezelde mi takdir etti? *** Allah günah işlememizi ezelde mi takdir etti?
  17. cami hocalarının tamamına yakını kadere inanmadığı için cuma namazı kılmayın, cemaatle namaz kılmayın, (genel olarak söylersek) neden? çok basit 1: zaten kader konusunda dediğime inanmadınızsa namazınız olmaz. zira kadere inamayanın namazı olmaz. neden? çünkü kadere inanmayan kafirdir. 2: diyelim kadere dediğim gibi yani "hür değiliz, allah zorla günah işlettiriyo" gibilerinden inandınız, iş bununla bitmiyo ki, cami hocalarının neredeyse tamamına yakını kadere inanmaz ki.. ha inanıyom derler elbet, ama işin aslı o değil, onlara benim sorularımdan bi kaç tane sorun görün noluyo, sizi kapı dışarı etmiyo mu. yani onların iç yüzünü bu sorular ortaya koyuyo. hem bu soruları sorun, hem de peygamberimizin kader hadislerinde dediklerini söyleyin onlara, ve beraber bakın bu hadislere, onlarda vardır hadis kitabı. göstersin size kitaptan. sizde eeee deyin burda böle diyo, yani "hür değiliz" diyo, sen böle diyon yani "hür irademiz var" diyon, bu sefer yine sizi kovacak. şu sorualrı bi sorun: 1- Rızık Allah’tan mı? İçki içmek rızık mı? İçki içmek Allah’tan mı? 2- Herşey Allah’ın dilemesiyle mi olur? Zina yapanlar var, Allah’a sövenler var. Bunlarda mı Allah’ın dilemesiyle oldu? 3- Allah günahların işlenmesini diler mi? Günahlar işleniyor mu? O halde dünyada Allah’ın dilemesinin, iradesinin dışında bir şey mi oluyor? 4- Kadere hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyor musunuz? Zina yapmak şer midir? Zina yapmak Allah’tan mıdır? Hani, hayır ve şer Allah’tandı ya... 5- "Allah’ım bizi kötü yola düşürme, yolumuzu saptırma" diye dua ediyor musunuz? Demek ki bizi kötü yola düşüren ve yolumuzu saptıran kimmiş? 6- Allah şerri irade eder mi? İster mi, diler mi? “Hayır” dersen, Allah’ın dilemesi dışında mı oluyor bu şerler? 7- İnsan kadere mi bağlıdır, yoksa hür müdür? 8- Şimdi, senin bu yazıları okuman kader mi? 9- Allah dilemeseydi sen bu yazıları okuyabilecek miydin? 10- Önünde iki meyve var, elma ve çilek; seç birini. Senin bu seçimin Allah’ın iradesiyle mi oldu yoksa iradesi dışında mı oldu? 11- İnsan Allah’ın murad ettiği (istediği, dilediği) şeye muhalif bir şey yapabilir mi? 12- Bir insan çalıntı yiyeceklerle yaşarsa, bunlar ona Allah’ın verdiği rızık mıdır? 13- Allah mahlukatının (yaratıklarının) kendisine itaat etmeden önce, itaat edecek olmalarını ve O'na isyan etmeden önce isyan edecek olmalarını irade etmiş miydi? Bu soruya “hayır” derseniz, Allah’ın iradesinin ezeli olduğunu reddetttiniz demektir. Eğer "bildiği için diledi" derseniz, bunun da cevabı sitededir. 14- Siz bu yazıları okumadan önce Allah bu yazıyı okuyacağınızı biliyor muydu, bilmiyor muydu? “Biliyordu” derseniz, soruyorum: Bildiği gibi olmasını mı diledi yoksa bildiğinin aksine olmasını mı diledi? "Bildiği gibi olmasını diledi" derseniz, sizin bu yazıyı okumanızı Allah’ın irade etmiş olduğunu kabul ettiniz demektir ve siz Allah’ın irade ettiği bir fiili, hareketi engelleyebilir misiniz? "Hayır engelleyemem" derseniz, demek ki siz bu yazıları Allah’ın zorlamasıyla, mecburen, tıpış tıpış okudunuz. Ne dersiniz bu işe? * "Allah’ım bizi kötü yola düşürme, yolumuzu saptırma" diye dua ediyor musunuz? Demek ki bizi kötü yola düşüren ve yolumuzu saptıran kimmiş? * Allaha sövenlerin bu yaptıkları kader mi, değimli? Kaderse mecbur sövdüler ya, kader değilse bak inanmıyon kadere sen *Çocukları depremde öldüren kim? Demek ki kötülükte ondan geliyo öyle mi? *"Allaha sövme" düşüncesini Allah bende yarattığı için mi ben bunu düşündüm? ya da bu düşünceyi ben mi yoksa şeytan mı yarattı? yoksa kendi kendine mi meydana geldi bu düşünce? *Herşey Allah’ın dilemesiyle mi olur? Zina yapanlar var, Allah’a sövenler var. Bunlarda mı Allah’ın dilemesiyle oldu? Hani herşey Allahın dilemesiyle oluyodu ya? Allah zorla günah işletiyo gördün mü **Şerri (kötülük) allahmı yaptırıyo? Yani zinayıda hemi? Hani hayır şer allahtandı? bunları sorun. şimdi gelelim dediğim gibi kadere inanmayanın arkasında neden namaz kılınmaz, neden bunun arkasında cuma kılınmaz? cevap: bi kere birinin arkasında namaz kılınıyosa, o kimsenin müslüman olması şarttır. onun namazı olacak ki ona uyanın da namazı olsun. o bakımdan uyduğu kişi kafirse, kadere inanmıyosa, bu adamın namazı olmadı demektir. kadere inanan biri ona uysa noldu? adamın namazı olmadı ki, bu sefer kadere inananında namazı olmadı. dersen ki "biz adamın kalbini nerden bilelim. inanıyordur işte" cevap: ya bak ben bu kadar imamla görüştüm, tamamına yakını özgür iradeyi savunur. ve sonuç olarak, kadere inanmaz, soruları sorun görün ne olacanı. sinirden gözlerinden alev çıkacak. eee peki kadere dediğim gibi inanan bir napcak? cevap: cumaya gitmicek ve öğle namazı 4 rekat farz kılcak. teravih olsun, başka olsun, bu gibilerin arkasında namaz kılınmaz
  18. *** bu konuyu (alemin kıdemi)derinlemesine araştırdım. bu konuda yazılmış derim yazıları okudum ve şu sonuca vardım: allah alemi sonradan yaratmadı. ama genel kabul yüzyıllardır bu. neden böyle? o da basit; zira daha çabuk kabullenilen bir şey. "yoktan yarattı" ifadesinde sanki allahı tazim yani yüceltme var. ama bu lafın sonunun nereye vardığını insanların tamamı düşünemedi. Kelamcılar bunu göremedi. Ama filozofların bir kısmı bunu derin olarak düşündü ve alemin ezeli olduğunu söylediler ve bir çok delil getirdiler. o delillerin en etkilisi bu başlıkta defalarca zikrettiğim zaman meselesiyle ilgili "sonlu mu yoksa sonsuz zaman mı önceydi gibi..) soruydu. Bu konuda da çok merhaleler aştım. Hatta allahın varlığının başlangıcını üç ay savundum. Bu zor bir dönemdi; zira izahını yapamıyordum. Ama neden bunu savunmuştum? nedenlerim vardı. sonra olayların başlangıçsızlığını kabul etmek durumunda kaldım ve anladım ki bunu kabul etmeyen kafirdir. çünkü allahın varlığının başlangıcı olduğunu savunma durumuna düşmüş olur. Bunun farkına varmasa bile... *** Dedi: “merak ediyorum acaba neden böyle bir arastırma ihtiyacı duysun. yani eleştirmek amacıyla bir insan bu kadar uğraşsın? Garip, acaba başka bir niyetiniz mi var? “üç yıl RiSALE-i NUR'u inceledim” dediniz. acaba dediginiz gibi hakikaten araştırdınız mı? çünkü birçok yazdıklarınız sanki okumamış izleni mi veriyor da; neyse ameller niyetlere göredir.......vesselam” _Cevap: nusinin kadere inanmadığını seneler öncesinden (2001) biliyordum ama sırf size bunu delilleriye göstermek için bu kadar uğraş verdim zira nurcularda taassup (gözü kapalı aşırı bağlılık) çoktur, bunu kırmak için başka yok bulamadım. "tarihçeyi hayat" hariç nursinin bütün yazılarını okudum. çok basit hatalarla doludur kitapları; ama öyle bir şişirilmiş ki bu eser sanki dünyada başka kitap yok kelamı bilmez nursi, tekrar söylüyorum, eşariliğin: "özgür irademiz yoktur" dediğini bile bilmiyor ve size kaderi anlatmaya kalkıyor, işte sonuç bu! nereye gitsem bana nursinin kader risalesini oku diyorlar. onun peşinden fetullah gülen geldi, o da bu konuda kaderi inkar etmenin yolarını millete öğretmeye başladı ve kadere inanmak bu dedi aslında bu kitaplar zehirdir. milleti aldattılar ama bunu bu niyetle yapmadılar. kendilerince iyi niyetliydiler. kendilerine çok güvenleri var ama en basit şeyleri bile bilmiyorlardı, fetullah gülenin "kader" adlı kitabı bu konuda çok açık yazılmıştır nursi gibi lafı fazla dolandırmıyordu. açık açık söylüyor gerçek fikirlerini, bunun kitabınıda inceledim bakabilirsiniz, bu şahıslar kelamdan anlamazlar, okumuşlar sağdan soldan irili ufaklı kader konusunda bir kaç eser, (zaten özgür iradeyi savunan bu tip kitapların tamamına yakını birbirinin kopyasıdır.) bu iş bu kadar mı kolay! en basitinden nursinin öve öve bitiremediği gazali, bunların sapıklık dediği görüştedir, yani "özgür iradesi yoktur kulun" der. ama nursi kaç kere göklere çıkardı bu şahsı. yani onun cebrici (hür irademiz yok diyenler) olduğunu bile bilmiyordu. burdan kıyaslayın. yine razi'yi övüyordu, kelamcı diye, ama onun tefsiride baştan başa özgür irademiz yok diyordu. bunu da bilmiyordu nursi ve sallamaya devam ediyordu. ibn arabiyi de övüyor ki o da kadere inanmayan biridir o da farklı bir yol izlemişti, "ayanı sabite" adı altında, bunların "bildiği için yazdı" ifadelerinin benzeri bir yol tutturmuştu, rezillik kepazelik diz boyu bu konuda bunu bilin. ama uyumaya devam edeceğim ben derseniz sizi uyutmaya talip çok kişinin sırada beklediğini de unutmayın! sağda solda deniyor ya, işte sahtekarlık yapılıyor diye, ben şunu diyeyim: bu konuda yapılan sahtekarlığın yanında onlar hiç birşey değildir. zira bu konuda milletin kafasını uyuşturuyorlar. Ama bu millette de suç var, bir lafta onlara lazım; iiiiiiiiiiiiiiiiiii bakın, "armut piş ağzıma düş" anlayışıyla bu hallere düştünüz! onlar alim bize laf mı düşer diye diye bu hale geldiniz. "aman onları eleştirmek kimin haddine" diye diye.. ya onlarda insan değil mi? eeeeeeee, bilgiliymiş, sende oku sende bilgili ol, ne var yani; insanların çoğu, geçmişte yaşayan ve alim diye nitelenenleri bu konularda daha mahir sanır. aslında değil; neden? ya artık iletişim eskisi gibi değil, bir sürü kitap var bir sürü araştırmacı var. bizler yani cebirciler ortaya çıktığında, milletin tamamına yakınını kendisine karşı buluyor. ve acı acı bağırıyor: ya hayır şer allahtan değil miydi? neden bana inanmıyonuz? bu haykırışlara arada bir alaycı karşılıklar da veriliyordu: "anlamıyor musun, allah istemiyor işte sana inanmamamızı. niye soruyorsun ki hahaha.. neden mi bu kadar bu konuyu araştırdım; bu uzun hikaye ama şunu söyleyeyim: ben çok acı çektim siz çekmeyin, çok aldandım siz aldanmayın. bunların bu konuda yazdıkları zehirdir. ama panzehiri bende var. eğer benim dediklerimi okursanız ve anlarsanız artık onların yazdıları size birşey yapamaz tahminim. artık kolayca göreceksiniz bunların içyüzünü ve onları okudukça bu konuda bilginiz tecrübeniz çok artacak. panzehir bende hadi bakiiim
  19. Allah alemi yoktan mı yarattı? "evet" derse, soru: Bu yokluk durumu sonlu bir süre mi yoksa sonsuz bir süremiydi? "Sonlu bir süre" derse, derim ki: Bu yokluk durumunun sonu alemin varlığa gelişiydi değil mi? "evet" der, derim ki: Peki başı neydi? _ Not: Bu soruya, "yokluk durumu sonsuz süre sürdü" diyemeyeceğini ve "yokluk durumu sonlu süre sürdü" dediğinde de, bunun Allah'ın varlığının başlangıcını savunma demek olduğunun geniş izahları daha evvelden geçmişti.
  20. kursatotcu

    peygamber

    bu hadis zannedersem Müslim'dendi: Yesar, Muaviye b. Hakem'den rivayet etti: Dedim ki: Ya Resulullah benim bir cariyem vardı. Uhud savaşından önce benim koyunlarımı güdüyordu. Bir gün kurt koyunlardan birini götürdü. Ben de bir insanım, sizin gibi ben de üzülürüm. Ancak ben öfkelendim ve şiddetle dövdüm. Bu sözlerim Peygamberimize çok ağır geldi. Bunun üzerine dedim ki: Ya Resulullah onu azad edeyim mi? Peygamberimiz buyurdu ki: "onu bana getir." Ben de cariyeyi Resulullah'ın yanına getirdim. Peygamberimiz ona dedi ki: Allah nerededir? Dedi ki: "Göktedir" Peygamberimiz: "Ben kimim?" diye sordu; o "sen Allah'ın elçisisin" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz: "Onu azad et, o mümindir" diye buyurdu. _ Yorum: Yüzyıllardır "Allah göktedir" diyenlere, Ehli Sünnet kitapları "kafir olur" derler. Hatta İbn Teymiyye, bu gibi rivayetlere binaen "Allah göktedir" dediği için, onunla alay ederek, onu aşağıladılar ve bu düşüncesinden ötürü kafir ilan ettiler. Ama peygamberimize hiç ama hiç bir şey demediler. İbn Teymiyye, bunun üzerine şu etkili lafı dedi: "Madem öyle, o halde Kuran'ın inmemesi ve hadislerin olmaması, olmasından daha hayırlı olması gerekirdi." Neden bunu dedi? Çünkü hem Kuran'da, hem hadislerde insan biçimci bir ilah anlatımı mevcuttur. Yani Allah cisimmiş gibi algılanabilecek şekilde ayet ve hadisler vardır. İşte o bakımdan ben, "Allah Kuran ile insanları saptırıyor" demiştim. "Allaha sövme" düşüncesini Allah bende yarattığı için mi ben bunu düşündüm? ya da bu düşünceyi ben mi yoksa şeytan mı yarattı? yoksa kendi kendine mi meydana geldi bu düşünce? Allah zorla günah işletiyor gördün mü, Bilgi için ara: googleden: kursatotcu / kitap şu: www . islamdakader . c jb . n et ( bitişik yaz) son peygamberde bunu dedi zaten bak kader hadislerine gör yaa), "Allaha sövme" düşüncesini Allah bende yarattığı için mi ben bunu düşündüm? ya da bu düşünceyi ben mi yoksa şeytan mı yarattı? yoksa kendi kendine mi meydana geldi bu düşünce? Allah zorla günah işletiyor gördün mü, Bilgi için ara: googleden: kursatotcu / kitap şu: www . islamdakader . c jb . n et ( bitişik yaz) son peygamberde bunu dedi zaten bak kader hadislerine gör yaa),
  21. bu hadis zannedersem Müslim'dendi: Yesar, Muaviye b. Hakem'den rivayet etti: Dedim ki: Ya Resulullah benim bir cariyem vardı. Uhud savaşından önce benim koyunlarımı güdüyordu. Bir gün kurt koyunlardan birini götürdü. Ben de bir insanım, sizin gibi ben de üzülürüm. Ancak ben öfkelendim ve şiddetle dövdüm. Bu sözlerim Peygamberimize çok ağır geldi. Bunun üzerine dedim ki: Ya Resulullah onu azad edeyim mi? Peygamberimiz buyurdu ki: "onu bana getir." Ben de cariyeyi Resulullah'ın yanına getirdim. Peygamberimiz ona dedi ki: Allah nerededir? Dedi ki: "Göktedir" Peygamberimiz: "Ben kimim?" diye sordu; o "sen Allah'ın elçisisin" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz: "Onu azad et, o mümindir" diye buyurdu. _ Yorum: Yüzyıllardır "Allah göktedir" diyenlere, Ehli Sünnet kitapları "kafir olur" derler. Hatta İbn Teymiyye, bu gibi rivayetlere binaen "Allah göktedir" dediği için, onunla alay ederek, onu aşağıladılar ve bu düşüncesinden ötürü kafir ilan ettiler. Ama peygamberimize hiç ama hiç bir şey demediler. İbn Teymiyye, bunun üzerine şu etkili lafı dedi: "Madem öyle, o halde Kuran'ın inmemesi ve hadislerin olmaması, olmasından daha hayırlı olması gerekirdi." Neden bunu dedi? Çünkü hem Kuran'da, hem hadislerde insan biçimci bir ilah anlatımı mevcuttur. Yani Allah cisimmiş gibi algılanabilecek şekilde ayet ve hadisler vardır. İşte o bakımdan ben, "Allah Kuran ile insanları saptırıyor" demiştim.
  22. dedi:" "sen kimsin, nesin, necisin, niyetin ne?"" cevap: kürşat otçu, 76 doğumluyum, spor akademisi mezunuyum, kendi halinde bir araştırmacıyım, din eğitimi başkalarından almadım 10 yıldır dini kitap, son 5 yıldır da felsefe ve kelam ağırlıklı okuyorum, kader konusuna ilgim küçük yaşlardan beri vardı ancak 20 yaşından itibaren bu konudaki yazılarla tanıştım ve hayal kırıklıkları yaşadım zira orada anlatılan kader inancı beni tatmin etmedi çok çelişkili ifadeler vardı hem herşey allahın iradesiyle olur diyorlar hem hür irademizden bahsediyorlardı hem allah önceden olacakları bilir diyorlar hem de allah bize zorla günah işletmez diyorlardı hadislere baktığımda ise hür irademizin olmadığının anlatıldığını görüyordum. ve ikileme düştüm ancak kendime güvenim olmadığından ve kitaplarda yapılan laf oyunlarının iç yüzünü henüz anlayamamış olmamdan ötürü uzun yıllar bu konunun iç yüzüne vakıf olamadım. (4 - 5 sene kadar, 24 yaşına kadar özgür irademiz var diyordum) yani ekstradan bu konunun üzerinde araştırma yapmadım. ancak 6 yıl önce okuduğum bir kitapta bir bilgiyle karşılaştım ve o andan sonra bu konu üzerine eğilmeye karar verdim ve kelam kitaplarından incelemeye başladım ve zamanla dönen dolapları daha iyi anlamaya başladım. bu arada çevremdeki kişilere bunları anlatmaya başladım, ve 10.000 den fazla insanla bire bir konuştum diyebilirim. yani çok tecrübem oldu. ben çok sıkıntı çekerek bu bilgilere ulaştım ve biliyorum ki bu inceliklere ulaşmak kolay değildir. siz çabalasanız bile önünüzde büyük engeller vardır. ben size bu bulduklarımı hazır olarak vermek istedim. ancak insanların bana din düşmanıymışım gibi bakamsı da esasen normaldir. bunu da biliyorum, çünkü onları iyi tanırım
  23. "allah için zaman yok" dedin değil mi? iyi dinle şimdi: peki allah ebedi mi? evet dersen, zamansız bir ebedilik ne demektir bir izah eder misin acaba?
  24. önce birinci yazı: hem geçmişimizdeki olayların sonsuz sayıda olup hem de şu an ki olayların bir saat öncesine göre artması neden imkansız olsun? _cevap: aslında benim ebediliği de daha çok hesaba katmam gerekiyor. alem yok olsa bile, allah hep varlıkta olacağından şu an bizim anladığımız manadaki (benim hep verdiğim örnek:1 ile 3 arasında bekliyoruz ya işte o; yani 1'den itibaren saydığımızda 1 ile 3 arasında bir saniye bekliyoruz ya, onu diyorum. yani bazısı şunu diyebilir: "madde yoksa ve dolayısıyla hareket de yoksa zaman da olmaz; zira ne ölçülecek?" diyebilir. ben şunu diyorum: madde olmasada yani hareket olmasa da benim verdiğim örnekteki zaman anlayışından kaçılamaz. yani orada bunu sayan olmasa da bu manadaki zamandan kaçılamaz) Yani saniye olarak bakarsak, o yönüyle alem yok olsa bile allahın varlığının sürmesi zaten zamansal bir artışla olur. zira ebedilik zamansız olamaz. dolayısıyla bu yönüyle incelediğimiz zamanın bir sonu olamaz. demek ki önümüzde ezeli ve ebedi zaman gerçeği durmaktadır. hal böyle olunca başlangıçsız ve sonsuz bir zaman kavramı ortaya çıktı demektir. ek olarak maddenin de ezeli olduğunu kabul etmek zorundayız. bunun izahı çok geçti. benim "bir saat öncekine göre zaman ve olaylar arttı" sözümü tekrar gözden geçirmeliyim. acaba bu sayıca bir artış olmayıp benim anlayışıma göre mi (izafi, göreli, varsayılan) bir artmadır? ya da geçmişte sonsuz sayıda olay ve zaman kabul edildikten sonra da bu olayların ve dolayısıyla zamanın artması neden imkansız olsun? acaba benim "ancak sonlu sayıdaki olay artar" ifadem bir aldanış mı? acaba sonsuz sayıdaki zaman ve olay da artma olur mu? ikinci yazı bence bu yaptığım en derin delildir. dehşet bişey! : biz düşündüğümüzde şu an ki olaydan 1 saat sonrasını düşündüğümüz de olaylar arttı diyoruz ve şunu ekliyoruz olaylar arttığına göre artan her şey sonlu olduğundan geçmişimizdeki olaylar da sonludur diyoruz. ancak bunun karşısında daha güçlü bir delil var ki: alemin ezeli olması. zira aleme hadis yani sonradan olan denirse allahın da varlığının başlangıcı savunulmak zorunda kalınıyor. bu katiyyen kabul edilemez. dolayısıyla bu iki zıt durumla karşı karşıyayız. ve allaha, dolayısıyla aleme ezeli deyince otomatik olarak geçmişimizde sonsuz sayıda olayı ve sonsuz zamanın geçtiğini kabul etmek zorunda kalıyoruz. 1 saat sonrayı düşündüğümüzde, 1 saat öncesine oranla olaylar arttı gibi görsek bile, başka çaremiz yok. alemin ezeliliğini kabul edip, diğer öncülü yani olayların artmasıyla ilgili olarak geçmişteki olayların başlangıcının olduğu, çünkü ancak sonlu sayıda olayın artacağı düşüncesinden yola çıkıp, sonlu sayıda şeyin bir başlangıcının lazım geldiğinden ötürü, alemin sonradan oluştuğu, varlığının başlangıcının olduğu ve dolayısıyla allahın da varlığının başlangıcını savunmaya giden bu görüşü; başka manada ele almak gerekiyor.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.