alamet-i farika tarafından postalanan herşey
-
VİTRİN KADINLARI
yasemin evcim diil miydi o gece cimnastiği yapan?
-
SANDIK
aklıma über-süpersonik bi fikir geldi... sandık eşeleme günleri yapsak ya... her ay birimizde buluşup sandıkları eşeliyelim... ahahahahah.... süper... züper fikir kız...
-
Aşık olmak istiyorum ! / Onu nasıl bulabilirim ?
anlaşıldı her 3 posttan sonra bi te allaaamm demek zorunda kalıcam ben yaw.... te alaaamm...
-
Aşık olmak istiyorum ! / Onu nasıl bulabilirim ?
hayır bi de bu yazdıklarını kaale alıp cevap veriyorum ya neyse... işim gücüm yok bugün o yüzden... Bakınız ideal olduğunuzu belirtmek kadar abesle iştigal bi ikinci durum varsa o da ideal kadını aradığınızdır. subjektif ölçülere takılı kaldığınız sürece değil ideal kadın ideal tüpçü,ideal bakkal,ideal garson bile bulamazsınız. Anlamadığınız şey aşkın aranarak bulunacak bi şey olmadığı. Tabi tüm bu yazdıklarınızdan 16-25 yaş arası gelişimini henüz tamamlamamış bi ergen irisi genç birey olduğunuzu tahmin ederek söylemek isterim ki aşk aranmaz, beklenir...
-
Aşık olmak istiyorum ! / Onu nasıl bulabilirim ?
Bence senin hormonların depreşmiş şekerim... sana bi yol gösterirdim ama kamuya açık mekan sayılır burası şimdi... te allamm yaw...
-
Aşık olmak istiyorum ! / Onu nasıl bulabilirim ?
Te allaaam yaaa..
-
V For Vendetta
bu filmi her 6 ayda bir seyrediyorum nedense? hani dönem dönem aklım başıma gelsin diye herhal... her seferinde de '' Gündüz Vassaf'ın'' aşağıdaki dizelerini yüksek sesle tekrarlarken buluyorum kendimi: Biz iktidarın kendisiyiz Bırakın oyunlarını oynasınlar İktidarın en büyük korkusu Muhalefet değil ciddiye alınmamaktır.
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
kgürleyen beyfendi demek istediğimi demiş... mouchette de demiş... ben daha başka bişi demiim...
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
Taylan abiyi ikna etmekle yükümlü müyüm ben peki? yani diyeceğim şu ki gerçek münazara ortamları bile yeteri kadar gerebiliyor ortamı, moderatör kim olursa olsun; kaldı ki sanal olanında bu ayarı nasıl tutturacağız?
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
peki benim de bi sorum var: hani olmaz ya ben politik bi tartışmaya girdim diyelim, o tartışmanın mod.u da şimdiye kadar fikirlerimin hiç uyuşmadığını bildiğim biri. Misalen taylan abi. Ve ben tartışma seyrinden hoşnut değilim. taylanabi her ne kadar tarafsız, konuya hakim filan da olsa ben huysuzluğu elden bırakmayıp sürekli kendi fikrimin çemberinde dönsün istiyorum tartışma, o zaman ne yapıcaz? beni de mi sıspent edeceğiz? böle bi süresiz ya da süreli uzaklaştırma mı alıcam?
-
Forum Üyelerinin Klişeleri
dikkat çekecek kadar şeys diyo muyum yahu ben? negsel... bak yahu da diyorum ben,misalen de diyorum... bi de söylemekten çok hoşlandığım kelimeler var benim : dübel, şebboy,filhakika severim bunları ben... evet...
-
Aslında forumumuzda gerçek anlamda moderasyon yok
aslına bakarsanız teorik olarak olarak işleyebilecekmiş gibi gözüküyor ama söz konusu moderatör şahsiyetin objektif olabilmesi sorunu var tabi... hem konu hakkında yeterli bilgiye sahip mi? ya da sahip olduğu bilgi diğer tartışmacıları tatmin edecek mi? moderatörü kim seçecek? her başlık için ayrı bi moderatör mü olacak? farklı dini ya da politik görüşler(dinler-mezhepler-fraksiyonlar-akımlar-ekoller)tartışılırken her görüşe dahil bi moderatör olması gerekmeyecek mi? bence dipsiz kuyu...
-
BU FORUMU ÇOK SEVİYORUM...
bakınız yavaş yavaş işte şimdi asıl konuşulması gereken konuya geliyoruz beyfendi;(yani erkek olduğunuzu umarak;) bakınız biz bu forum üyeleri olarak aynı odayı paylaşmıyoruz ya da aynı evi ya da aynı mahalleyi,aynı işyerinde çalışmıyoruz,aynı apartmanda oturmuyoruz, bırakın bütün bunları aynı sörvırları bile kullanmıyoruz misalen... yani birlikte yaşamıyoruz. o yüzden birbirimizin zevklerine katlanmak zorunda değiliz. birbirimizi anlamak zorunda değiliz. bi ton başlık var seçeriz; ben fikrimi söylerim, sen söylersin, ahmet beğenmez başka yere gider, mehmet beğenir yanımıza gelir, ha biz bu işi monitör başından kalkıp bi yerlerde rakı içerken yapmaya devam edersek o ayrı bişey olur, kaldı ki onda bile birbirimize katlanmak hoşgörülü olmak durumunda değilizdir. ne zaman ki biz birleşip bi hareket efendime söliim bi eylem yapmaya kalkar ya da bu birliktelikten ortak bi çıkar elde etmek durumuna geliriz (para gibi,prestij gibi,manevi tatmin gibi) işte o zaman katlanmalar, saygı duymalar, ifade özgürlükleri vs. girer devreye... Bakınız sanal ortam denilen şeyin en açık anlatımı matriks filmi marifetiyle kafamıza kafamıza kakılmıştır değil mi? ya da daha kolay bi örnek olsun. ilk cümlemin parantez içini okudunuz muhtemelen, ben sizin erkek olduğunuzu SANIYORUM. olmaya da bilirsiniz, cemal nalga forması giymiş arda turan da olabilirsiniz(cinconlulara selam olsun...) di mi efem? Neymiş, kimse kimseye katlanmak efendime söliim saygı duymak zorunda filan değil, sadece eğer bu linkte yazmaya devam etmek istiyorsak, fatronun kurallarına uymak zorundayız, ki ona da zorunlu değiliz de işte önermenin ilk cümlesini bi daha yazayım bari büyük harfle; turkişmedya/forum sayfasında kelam etmek istiyorsak; çünkü sanal ortam sanal ortamdır. Bireysellik kavramının pik yaptığı yerdir.
-
BU FORUMU ÇOK SEVİYORUM...
iyi hoş diyorsunuz da gençler; sonuçta forum, tartışmak için oluşturulur, paylaşmak için oluşturulur. kosova ya da yeni zelanda ile ilgili bilgiler için forum başlığına gerek yok kanaatindeyim. ortalama bir bilgisayar ya da internet kullanıcısı vikipedya ya da hiç bilemediniz hz.gugıl marifetiyle burada sıralanan bilgilerin bilmem kaç kat fazlasına ulaşabiliriz di mi ya? amaç ansiklopedik bilgilerin dışında bişeylere ulaşmak olmalı bence...
-
Saygı Duyulası adamlar No :4
))) bu banka sayılmaz ki patron... a? bi de iyi bayramlar herkese...
-
KURBAN KESİLMELİ Mİ?
şimdi tekrar baktım da 30 aralık 2004'ten beri bu forumdaymışım... Yaw her kurban bayramında '' kurban kesmek'' her ramazan bayramında ''oruç tutmak'' her 29 ekimde''tayyipe laf atmak'' temalı postlardan baygınlık geldi içime... hayır bari bakın eski tarihli postlara da ordan devam edin gençler başım dönüyo valla...
-
Saygı Duyulası adamlar No :4
"bir banka soymak, bir banka acmaktan daha buyuk bir suc degildir" bu sözü ile ilgili bi anınız vardı belki?
-
Huysuzum evet; Vol.2 - Blogumu Paylaşmak İstemiyorum...
Yedi kat yerin dibinden bildiriyorum : internet işte, yazılı anlatımı algılayamama kıtlığı filan feşmekean... Piki, Merci boku bien...
-
Huysuzum evet; Vol.2 - Blogumu Paylaşmak İstemiyorum...
Pek Sayın Admincim bey, O kayıtlara bi söyleyiverin, benim ara ara ziyaret ettiğim bi site var ve gayet de bi kullanılıyo. Yerimiz mi dar ki gereksiz bi ton buton varken (misal :Bedava olan bir MMORPG Haydi Oyuna ve Keşfet Oyunu! gibi...) benim bu talebim neden böle bi kaale alınmadı anlayabilmiş diilim? Blogumu sadece kendi istediğim kişilere nassı şeyediyorum bari onu söyleyiverin... bugün sol tarafınızdan kalktınız heralde... Muayyen günümdeyim ayrıca;kalbimi kırdınız böhü...fırk...
-
Huysuzum evet; Vol.2 - Blogumu Paylaşmak İstemiyorum...
İlgili makama; Ve yeri geldi diye söylüyorum İsmail Yk kişisinin son bombası aşağıda sözlerini verdiğim feysbuk isimli gizide eseri tenzii ederim... İnternet cafeye gittim Facebook sayfasına girdim Adımı çılgın diye verdim Artık bende üye oldum Tanıştım güzel biriyle Yazışıyoruz günden güne Merhem oluyor gönlüme Artık bende sever oldum Ama sevmeye bedel Gözleri çok güzel Öyle bir tatlı zor bulursun Herkes sorar nerden buldun Facebook facebook Her gün aradım durdum Facebook facebook Bu kızı oradan buldum Facebook facebook Görür görmez tutuldum Facebook facebook Galiba aşık oldum Facebook facebook Her gün aradım durdum
-
Huysuzum evet; Vol.2 - Blogumu Paylaşmak İstemiyorum...
Başlıktan da anlaşıldığı üzere ben bu Blogumun altındaki paylaşım sitelerine(feysbuk-tivitır vs.) link gönderen şeyleri istemiyorum bazenleri ... Yani tamam anlıyorum forumun hitini yükseltiyo ama ben bazen kol kırılsın yen içinde kalsın istiyo olabilirim di mi? gerçi bu yaptığım şeyin mantığı ile tamamen zıt bi cümle oluverdi di mi bi an da ben de şimdi farkettim be... Ama olsun, hem belki insannarı üye olmak için teşvik eder bu gizlilik ... Hem huysuzum ya ben, istiyorum bana ne!!! Şimdi sorun çıkardım ya ama benim çözüm önerim de var admincim bey, Misalen ben başlığı yayınlarken 2 alternatifim olsa 1-tüm site görebilsin(aha bunun altında o paylaşım linkleri olabiler) 2-Sadece üyeler görebilsin gibi... olabilir mi acep? Arz-ı hörmet ederim...
-
Saygı Duyulası adamlar No :4
ismini ilk duyduğumda lisede filandım, lakin önce haldun taner ve necati cumalı okuyup dönem ödevimi teslim etmem gerekiyordu, kaldırdım rafa o yüzden ÜÇ KURUŞLUK OPERA'yı... Ergen birey entellektüelliği uzun sürmedi tabi unuttum gitti bi kaç yıllığına, ünv.de tekrar ve bilinçli bi şekilde karşılaştık kendisiyle... o zamandan beri de bıramadık birbirimizi... Kendisi modern zaman feylesofu, şair, oyun yazarı.... tabii günümüz tiyatrosunun, özellikle epik tiyatronun babası sayılan bertolt, aynı zamanda bir komunist ve devrimci...komunist kısmı dikkatinizden kaçmamıştır.. alman, hemde bavyera`lı bir alman, hemde patron bir babanın oğlu olmasına rağmen komunist bir alman işte.. zeka ve aykırılık, farkındalık düzeyi eğitim hayatındayken olabildiğince ortalık karıştırmaya yetmiş ve sivri sözleriyle dikkatleri üzerine çekmiştir.. nasıl mı? örneğin: "ekmek ahlaktan önce gelir.." gibi.. bu adamın tasvir yeteneği (görenlerin yalancısıyım..) korkunç yüksekmiş. hatta herhangi bir olayı öyle bir dramatize ederek anlatabilirmiş ki oracığa yığılıp kalırsınız.. ayrıca yaptığı delilikler günümüzde bile herkes tarafından dile getirilir.. aynı anda yaşadığı aşklar vs.. bir sürü hikaye var brecht ile ilgili.. tabii böylesi zeki ve çılgın olmak kadınları mıknatıs gibi çekmiş bir sürü aşk yaşamıştır bu çirkin hazır cevap.. devrimci demiştim ya yazının başında; bu adama göre devrimin en eğlenceli katalizörü tiyatrodur.. oyunları aristonun tiyatro tanımını tersleyen bir biçimde şekillenmeye devam etmiştir. tabii seveninden fazla kıl olan olunca hayatında ironiyi ve imayı öyle bir kullanma başlamıştır ki.. sonuçta herkese birer tokat atıp geçmiştir.. almanya`dan nazilerin faşizminden kaçmış, amerika`dan da hiç hoşlanmadığından kuzey avrupa özellikle danimarka ve diğer iskandinav ülkelerinde yaşamış (ağzının tadını bildiğini de söylemiş miydim?) üretmeye devam etmiştir. 1897 de açtığı gözlerini 1956 da geçirdiği kalp krizi nedeniyle kapatmıştır. bizlere muhteşem oyunları, şiirleri ve muzip gülümsemesini bırakmıştır. son olarak "kardeşim bir pilottu" şiirini örnek gösteriyor ve sözlerime son veriyorum.. kardeşim bir pilottu "kardesim bir pilottu gün geldi emir aldı topladı çantasını güneye doğru koyuldu yola bir fatihti benim kardesim yerimiz yoktu yaşamaya. topraklar ele geçirmekti, öteden beri hayalimiz. guadarrama dağlarında simdi kardesimin fethettigi yer uzunlugu bir seksen derinligi bir elli!! "
-
Sabah Sabah Mırıl Mırıl...
hayır sabah sabah serviste, kendi kendine bu kadar melankolik olmaz ki insan...
-
ibrahim tatlıses - fosforlu cevriyem
'M' makamı derken başkanım? ne oldum ben?
-
Sabah Sabah Mırıl Mırıl...
..ve muhakkak ki bütün bunlar geçecek. biliyorum çünkü ben bunları yaşadım sevgilim. yaşımın ardına saklanarak söylüyorum iddialı cümlelerimi. beraber olduğumuzda mutsuzluğumuz hep bundan. bilmemenin saflığındadır mutluluk. öleceğini bilsen kahkaha atamazsın mesela, onun gibi. bilmemeyi çok istedim sevgilim. senin gözlerine ne yansıdı, hangi teşekkür gelmez kalbinden, hangi teessüfün aslında bir seramonidir, ne gerçektir ne değildir. zamanla bilmediğimi unuttum, farkındayım. düşünürken ne de az gülermiş insan, ne de az severmiş. seni en son o sokak arasında sevdim sevgilim. ki bu bana çok dokundu. İstiklalde sokak arasında bi iskemlede oturup elinden çay içtiğin herkesi seversin çünkü. ben bunu bildim. demek ki dedim, bir gün ayrılacağız. evler, denizden uzak, işe yakın kurulur çünkü. şimdi gittin ve bana hesap soruyorsun öyle mi? ben bir miktar daha yalnız kalacağım sevgilim. ikinci bir emre kadar bütün yolları kapalı kalbimin. şimdi sen gittin ve bir neden bekliyorsun öyle mi? kalsaydım, nedenlere boğardım seni. bir çocuk derdim, bir sıcak ev, bir dırdır, bir gürültü patırtı, bir aşk ihtiyacı.. gittinse nedenlerimin yokluğundan. gittinse, sadece geride kalabilecek gücüm olduğundan. aslında ben ne kadar da güçlüyüm sevgilim. yarın olacak, bir başka göze bakmam gerekecek. ki en çok bu yoruyor beni. yeni bir sahil, yeni bir bank. bir gün bütün merdivenler aynı yere çıkacak. hayat ne kadar hızlı geçiyor, bunu bilmiyorsun. o çingene, yanında duran bir başka kızı övecek. karamsar mı kaldım, çok mu üstüne bastım bir ayrılığın.. sen gideceksin ve diyorum ki, inatla günler bitecek. yarım kalacak bir şeyler ama bu engel değil. ben bunları yaşadım, bilmenin en ukala katından, en sevimsiz halimle gülümsüyorum. mecbur, başka şansı yok, yaşamaya kararlıysan eğer, muhakkak ki bütün bunlar geçecek.