Adsızz

Ek olarak belirtmek istiyorum. Dinine bağlı derken, aşırı dinci, türbanlı vs. kastetmiyorum. Benim örnek aldığım Atatürk'ün islam anlayışıdır. Salih amel işlemektir. (Atatürk'ün islam anlayışı ve salih amel kavramlarını bilmeyenlerin de öğrenmesini tavsiye ederim.)

Fikrin varsa konuş, tartışalım, fikirlerimizi paylaşalım. Yoksa "te alaaamm... " diyerek (boş konuşarak) forumu meşgul etme. Konu dışı söylemek istediklerini özel mesaj ile de iletebilirsin. (Kapım herkese, her fikre açık ) Başkalarının fikirlerine de daha saygılı olmanı beklerim.

O son seçenek ilaçları da ömür boyu kullanmam gerekecek Şimdilik hoşlandığım kişilerle tanışmayı deniyorum.

Tavsiyen için teşekkürler de O sitelerde tanışmak isteyeceğim fazla kişi yok. (Resmine bakıp hoşlanıp, tanışmak isteyeceğim) Yine de seçenek olarak dursun bi kenarda (Bulma ihtimali çok düşük olsa da) Kızların da tanışmaya daha açık olması gerekir ama ülkemizdeki malum erkekler kızları rahat bırakmıyor.

Bilimsel olarak kanıtlanmış olsa da olmasa da haram olarak bilinen şeylerden kaçınmak gerekir. Her şeyi O yaratmıştır. Her şeyi hakkıyla bilen O'dur. İnsanların mantığı bazı şeyleri yetmese de, okuyup araştırmaktan, öğrenmeye çalışmaktan geri kalmamalıdır. Ülkemizde müslüman olarak geçinen bazı kişiler neden hala içki ve sigara içiyor. Akıl ve mantık gereği içki ve sigara zararlıdır neden hala kullanıyoruz. (Bırakılmaya çalışılmalı) Ortama uyma, özentilik, kişilik eksikliği giderilmeli. Özgürce, farklı düşünebilen bireyler yetiştirilmeli.

Şöyle bir yazı buldum. Okumanızı tavsiye ederim. AŞKI HORMONLAR KÖRÜKLER ''Geçici bir beyin hastalığı'' olarak da tanımlanan aşk, beyindeki pek çok hormonun, kimyasalın devreye girmesine neden oluyor. Yine kadın ve erkek beynindeki farklılıklar nedeniyle de aşka bakış ve eş seçme kriterleri de değişiyor. Amerikan Hastanesi doktorlarından Nörofizyolog Sabri Derman, aşkla ve aşkın biyolojik etkileriyle ilgili sorularımızı yanıtlamaya devam ediyor. Kadın ve erkek için aşk tanımı farklılık gösteriyor mu? Kadınlarla erkeklerin beyni hem yapısal hem işlevsel olarak farklılıklar gösteriyorlar. Çünkü bazı farklar onların biyolojik olarak üstlendikleri görevleri daha iyi yerine getirmelerini sağlıyor. Kadın ve erkeklerden, eş seçme kriteri olarak zeka, mizah anlayışı, dürüstlük, sevimlilik, iyi görünüm, yüz güzelliği, değerlere bağlılık, iletişim becerileri ve güvenilirlik özelliklerini önem sırasına göre değerlendirmeleri istenildiğinde, erkekler iyi görünüm ve yüz güzelliğine önem verirken kadınların dürüstlük, mizah, sevimlilik ve güvenilirliği ön plana koyduğu görülür. Aşkı körükleyen, kaybetme korkusu mudur? Helen Fischer'in romantik aşk hipotezine göre; aşkı körükleyen iki önemli hormon var. Birincisi; aşkla gelen efori, uykusuzluk, iştah kaçması, yoğunlaşmış dikkat, detayları hatırlama, artmış motivasyon, hedefe yönelik gayret artışı, sevgiliyi ''eşsiz ve yepyeni'' görme fikri, zorluklar ve ''yüz bulamama'' durumunda daha da artan ilgi ile yaklaşma, pes etmeme, iyi yönlerin abartılması, kötü tarafların görmezden gelinmesi gibi davranışların oluşmasında dopamin ve norepinefrinin artmış düzeyleri belirleyici rol oynuyor. İkincisi ise âşığın sevgilisi hakkında saplantı düzeyinde obsesif ve intrusif düşünme, hayal kurma, endişelere kapılma, karşılık görmeme korkuları yaşamasında serotoninin azalması neden oluyor. Sosyokültürel yapı âşık olmayı etkiler mi? Bütün ırklarda ve kültürlerde erişkin insan yaşamının ortak davranışı olan aşkın, biyolojik bir gereksinmeyi karşılaması ve evrim açısından yararlı olması gerekir. Aşkımızı, sevdiğimizi neden yüceltir, abartırız? Bunun nedeni serotonin hormunudur. Âşıklarda bazı tip serotonin moleküllerinin düşük düzeyde olması olasıdır. Âşıklar obsesif şekilde sevdiklerini düşünmekten kendilerini alamazlar. Bazen günün yüzde 90'ı sevgiliyi düşünmekle geçer. Obsesif-kompulsif hastalar (ocd) sıklıkla beyin serotonin düzeyini artıran SSRI ilaçlarla tedavi edilebilir. Sırılsıklam âşık 20 aşık ile 20 tedavi edilmemiş ocd hastanın kan serotonin düzeyleri, âşık olmayan 20 deneğe göre çok belirgin derecede azalmış bulunmuştur. Âşıkların dopamin ve norepinefrin düzeyleri arttıkça, serotonin düzeyleri düşebilir ve âşık olmanın temel işaretlerinden olan ''sevgiliyi obsesif düşünme'' yoğunlaşır. Beraberinde hayallere dalma, fantezi kurma, merak etme, şüphelenmeyi artırır. Romantik aşkın biyolojik etkileri: Sevgili yüceltiliyor Obsesif düşünme var Duygusal ''yangın'' Yoğun enerji artışı Zirvelerden derin kuyulara, önlenemez duygu durum dalgalanmaları Korku ve heyecan aşkı körüklüyor Şiddetli duygusal birleşme arzusu Sevildiğini gösteren ipuçları arama önceliklerin değişmesi Duygusal bağımlılık Empati

23 yaşında ve geleceği çok parlak olan bir meslekte yüksek lisans öğrencisiyim, aynı zamanda çalışmaktayım. Kariyer ve kişilik olarak kendimi yeterince geliştirdiğimi düşünüyorum. Tabi kime göre yeterli bana göre, gelişim ve öğrenmenin sınırı yoktur. Önemli olan gelişim ve öğrenmeye açık olmak.

Abes olduğunun ben de farkındayım. Kendimi birilerine göstermek, kanıtlamak gibi bir niyetim de yok. Sizin kıstaslarınıza göre ideal insan olmayabilir. Şuna ideale yakın diyelim. İdeal veya ideale yakın oduğumu varsayınız. (Ne kadar ideal olduğum kişiye göre değişir.) Bana göre ve bazı bilimsel araştırmalara göre aşkın merkezi kalp değil beyindir. İnsanların eş seçiminde bazı kıstaslar vardır, bunları bulduğu vakit, beyin ve hormonlar devreye girer. Kalp atışı hızlanır vs. Bana ve bazı kişilere göre aşk böyle. Gelişimimi de yaşıma göre tamamladığımı düşünüyorum, yine yaşadıklarımdan bunu hissediyorum. Hiç kimse ile tanışmayan, evden işe, işten eve gelen biri, hep aynı kişileri gören biri, aşkını nasıl bulabilir? Tanımadığın birine de kolay kolay aşık olamazsın. (ilk görüşte aşk diye bişey yoksa imkanı da yok) Hoşlandığın kişilerle tanışman gerekir. Mümkün olduğunca fazla kişi ile tanışarak aşkın daha kolay bulunabileceği kanısındayım. Böylece ömür boyu sürecek gerçek aşk daha kolay bulunabilir. Ona buna aşık olan, şıpsevdi birisinin ömür boyu evli ve aşık kalması beklenemez. Boşanma ve mutsuzluk oranları da gerçek aşkın zor bulunduğunu gösterir. Şimdilik düşüncelerim bunlar. Tşk.

Hiç bile, ben senin sandığın gibi abaza tiplerden değilim. Nefsine son derece hakim, dinine bağlı biriyim. Konuşma tarzına göre belki de sen öylesin, neyse konuyu saptırmayalım, mantıklı, yapıcı eleştirilerin varsa beklerim.

Yazdıklarım belki saçma gelebilir, farkındayım. Kendimi tam olarak ifade edememiş de olabilirim. Sadece fikirlerimi tartışmak, yeni ve mantıklı fikirler geliştirmek istedim. Onu bulacağıma inanıyorum, çoğu kişi gibi kendim gibi birini arıyorum, ne zaman bulurum bilmiyorum. Bunun için de üzerime düşeni yapmam, aramam gerekiyor. Bu konuda her tür mantıklı fikri merakla bekliyorum.

Bu sayfada kendimi yanlış/eksik anlatmış olabilirim. İdeal olup olmadığım da öyle kolay anlaşılmaz. Yeterince bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayınız, karar vermeyiniz. Birisini tanımak bu kadar kolay mı, hemen etiketlemek. İdeal erkek diye bişey varsa, ben öyleyim, yaşadıklarım böyle hissettiriyor. İdeal kızı bulamama sebeplerimden birisi de yeterince kişi ile tanışma imkanı olmaması. Bekar ve sevgilisi olmayan güzel kız sayısının az olması. Önceliği derslerime vermem, kız peşinde fazla koşmamam. Ben çoğu değil sadece kendim gibi birini istiyorum.

Tabi ki hah diyince aşık olunmaz, ben kendime göre, çevremdeki insanlara göre, çevreden aldığım duyumlara göre(övgü vs.) ideal görüyorum. Beni tanıyanlar da benim gibi birini tanımadıklarını söylüyor vs. Burda kendimi daha fazla övmek istemiyorum. Kısacası beni tanıyan bilir, burda yazdıklarımdan da beni kolay kolay anlayamazsınız. Biriyle yaşamadan onu tam olarak tanıyamazsınız. Benim de elbet kusurlarım var, düzeltebildiklerimi düzeltmeye çalışıyorum, kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Ben mükemmel değilim, mükemmel insan da pek yoktur. Kendime bir sıfat koyacaksam bu çok iyi veya ideal olabilir. Az ile yetinmesini bilmek de ideal insanın içine girer (benim kıstaslarıma göre) İdeal insanlar çoğu kişi ile anlaşır, ideal insanı kul da sever Allah da. Biriyle çok iyi anlaşsan da evlensen de aşık olmayabilirsin. (Aşk nedir onu da henüz yaşamadığım için bilmiyorum Bazı kişiler de aşık olduğunu sanabilir. Bana göre aşk bitmez, gerçekten aşık olarak evlenenler de ömür boyu birlikte olmaları gerekir. Evlenipte boşanan, mutsuz olan insan çok. Evlilik ciddi bir iştir, sanırım yeterince ciddiye alınmadığın boşanan, mutsuz olan aileler çok. İdeal kız herkese göre değişebilir, ben de çoğu kişi gibi kendim gibi birini arıyorum, sizin dediğiniz gibi mükemmel filan değil. (Kendi kıstaslarıma göre, yaklaşık olarak benim de sahip olduğum özelliklerde)

Aslında herkese göre ideal erkek/kız değişir. Yine de bazı ortak yanları vardır. Eğitimli, güzel, kendini sürekli geliştiren, ahlaklı, yardımsever, modern, laik, dinine bağlı, ... (aklınıza gelen iyi huylar vs.) gibi. Özenti olmayan, kişilikli, kendine güvenen aynı zamanda mütevazi, hava atmayı sevmeyen, eleştiriye açık,... Bunların dışında kişiye göre, tercihen sarışın, yeşil-ela gözlü, 165-170 boylarında olabilir. (<< şart değil, tekrar belirteyim Elektrik almak, kendine yakın hissetmek de önemli. En önemli özellik belki de mantığının sağlam olması. İnsanı insan yapan zekasını kullanması. Mantığını doğruyu bulmak için zorlaması, geliştirmesi. Bunu yaptıktan sonra insan kendini geliştirir, doğru olan budur. Kötü huylarından alışkanlıklarından kurtulur, iyi olan mantıklı olan ne varsa yapar. Herkes yanlış yapsada, mantığına göre doğru olanı yapar. Bunu yaparken kendini yine sorgular, karar verir. Dine bağlı olmak mantığın gereğidir. Akıl bunu gösterir, bunun farkında olan birisi de iyi olarak bildiği bütün özelliklere sahip olur. Konunun biraz dışına çıksa da, içimden gelenleri yazdım.

Sıradan biri olmadığım için herkesin beni anlamasını beklemiyorum zaten. Herkesin aynı düşüncelere sahip olması beklenemez, beklenmemeli de. Televizyonlar her ne kadar özenti gençlik/magazin gençliği yaratıyor olsa da.

Mesele birini bulmak değil, ideal birini bulmak. (Aşık olunacak biri) Normal erkeklerin işi daha kolay, çünkü normal insan daha fazla. Bu da ihtimali artırır. Bazı kişiler iq, eğitim, kişilik olarak üst düzeyde bulunabilir ve eşinin de böyle olmasını ister. Ama bu tip kişiler fazla yoktur ve karşılaşma ihtimalleri de azdır.