evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi
Çifte terör saldırısı Ergenekon bağlantılı MEHMET ALİ BERBER 21.03.2013 Başbakan Erdoğan, iki terör saldırısında Ergenekon bağlantısını işaret etti: Türkiye ne zaman sağlıklı sürece girmişse, bu tip yapılar ortaya çıkmıştır Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı'na yönelik terör saldırılarına ilişkin, "Bunun yanında olayın başka boyutu da bunun Ergenekon ile olan bağlantısıdır. Geçmişte de buna benzer şeyler olmuştur" dedi. Danimarka'da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi: DEMOKRASİYE SALDIRI: Partimize saldırıda kullanılan lav silahı malzemeleriyle birlikte orada ele geçirildi. Parmak izleri, kamera tespitleri ile eşkal tespiti yapıldı. Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırının failinin de eşkali tespit edildi. Öyle zannediyorum ki her ikisi de kısa zamanda yakalanacaktır. Bu yapılan saldırı demokrasiye yapılan bir saldırıdır. DERİN BAĞLANTI: Bunun yanında olayın başka boyutu da bunun Ergenekon ile olan bağlantısıdır. Geçmişte de buna benzer şeyler olmuştur. Türkiye ne zaman sağlıklı bir sürece girmişse, sağlıklı bir dönemi yakalamışsa böyle bir dönem içerisinde bu tür derin devlet gibi, Ergenekon tipi bağlantılar ortaya çıkmış ve bu bağlantılar çerçevesinde de buna benzer eylemler hep olmuştur. Şu andaki eylem de bunun bir benzeridir. FARKLI TÜRKİYE VAR: Artık farklı bir Türkiye var. Çözüm sürecinin gayretinde olan bir Türkiye var. Çözüm sürecini engellemeye, provoke etmeye çalışan terör örgütü var. Bunlara pabuç bırakmayacağız. Geri durmak, geri adım atmak, süreci ertelemek söz konusu değil. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Birkaç tane densiz, iradesini bir yerlere teslim etmiş taşeronlara bu süreci asla bırakmayacağız. Ortada güçlü bir irade vardır. ERGENEKON DAVASI: Ergenekon davası bitmiş değil. Ergenekon ile ilgili dava bir süreçtir, süreç devam ediyor. Ortada bir mütalaa var. Bundan sonra mahkemenin vereceği bir karar var. Bu son olay değil, geçmişi var. Maziden aldığımız zaman nasıl Susurluk türü şeyler yaşadık. Bu da ona benzer bir olaydır. Olayı anatomisi içinde değerlendirmek gerekir. Benzer olayların geçmişte de olduğunu görüyoruz. 'Nevruz gölgelenmesin' Nevruza kimse gölge düşürmesin. Baharın çiçeklerle beraber yeşermesi bize neyi anlatıyorsa, toprağın dirilişi neyi anlatıyorsa biz burada da sevgiyi, barışı, özgürlüğü hep birlikte ele alacağız. Sevgi olsun, saygı olsun, gülümseyen gözler olsun; kan, gözyaşı olmasın. Nevruz böyle kutlanmaz. Şenlik olur, festival olur, eğlence olur. Buna kimse gölge düşürmesin. Benim ülkemde barış var, savaş yok. Goruldugu gibi "hedef gostermede" hic zaman kaybi yok. Emperyalist zihniyetin nasil isledigini algilayamayanlar, ne bu mesajlarin icerigini ne de bu saldirilar ile ergenekon eylemlerinin es zamanliligini ne de kimin neden bu iki farkli eylem arasinda bag kurdugunu algilayamazlar. 1970'lerde sirf silah satisi artsin diye, tazecik genclerin ellerine silah tutusturan ve onlarin masumiyeti ustuinden cinayet isleten de ayni zihniyettir. Libya'da Irak'ta ve Bugun Suriye'de karmasanin temeli de silah ticareti yapanda ayni zihniyettir. Bu zihniyet, once kendi ikiz kulelerini kendi vurdurarak baslamistir. Cunku onlar silah ile cok yakin akrabadir.
-
Ergenekon Savcısı mütalaa verdi! Türkiye eylem alanına döndü
Türkiye bugün Ergenekon davasında savcıların istediği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına karşı ayağa kalktı. 50 bin kişi anında tertibe karşı yanıt verdi. Ankara'daki eylemin adresi Adalet Bakanlığı önüydü, İstanbul'da da İstiklal Caddesi eylem alanına döndü. İzmir'de de 6 bin yurttaş, "yeminler edildi yıkılacak Silivri sloganlarıyla" yürüdü ve 8 Nisan günü yapılacak duruşmada Silivri Cezaevi önünde olacaklarını beyan ettiler. 19 Mart 2013 Salı 19:43 Ergenekon Tertibine karşı Türkiye'nin 4 bir yanında, bugün eylem vardı. Binlerce yurttaş, ellerinde yurtseverlerin fotoğraflarıyla sokaklara döküldü. Eylemlerde AKP'ye tepki, yurtseverlere destek yağdı. Ergenekon Tertibi'nde savcı mütalaayı açıkladı, Türkiye eylem alanına döndü. Antalya, Denizli, Mersin, Bursa, Trabzon, Adana başta olmka üzere bir çok ilde binlerce yurttaş tutuklu yurtseverlere sahip çıktı. Antalya'da İşçi Partisi, TGB, Vardiya Bizde Platformu, Eğitim İş ve ADD öncülüğünde düzenlenen eyleme yaklaşık 2 bin kişi katıldı. Antalyalıların akın ettiği eylemde AKP'ye tepki yağdı. Antalya'nın Alanya ve Gazipaşa ilçesinde de yurttaşlar alanlardaydı. Denizli'de de binlerce yurttaş "Silivri duvarı yıkılacak" sloganıyla yürüdü. Polis eyleme engel olmak istese de başaramadı. Bursalılar da ellerinde bayraklarla sokaklardaydı. Eyleme katılan bir yurttaş AKP'ye tepkisini bakın nasıl dile getirdi. Mersin'deki eylemde yurttaşlar, Ergenekon tutuklularının fotoğraflarını taşıdı, isimlerini haykırdı. Düzce'de yurttaşlar "Zindanlarınız bize vız gelir" yazılı pankartı açarak mütalaaya tepki gösterdi. Adana'da yurttaşlar İşçi Partisi, CHP, TGB, ADD, ÇYDD öncülüğünde Adliye önünde eylem yaptı.
-
Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi
Mesaj 2 ve 3 teki aciklamalar, "hedef gostermekten" baska bir cikar amacina hizmet etmez. Eger hatirlanirsa, Bush'ta ikiz kulelere yapilan saldirilardan sonra, ayni sekilde bir aciklama yapmis "hedef gostermisti."
-
Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi
Hüseyin Çelik faili buldu: Ergenekon zihniyeti! AKP Genel Merkezi'ne ve Adalat Bakanlığı'na yapılan saldırılar sonrası AKP genel merkezinde AKParti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve İçişleri Bakanı Muammer Güler basına bilgi verdi. 19 Mart 2013 Salı 23:39 Hüseyin Çelik ve Muammer Güler'in yaptığı açıklamadan satırbaşları: Atılan lav silahı çok küçük maddi hasara yol açtı. Kendileri bile bomba olup patlasalar, terörle mücadele devam edecektir. Teröre asla prim verilmeyecek. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin söyledikleri hepimizin malumudur. Böyle zamanlarda bizim milli bir duruş sergilememiz gerekiyor. Türkiye anaların ağlamaması için ortaya bir dil koyarken, onların da sorumluluk duygusuyla hareket etmesi gerekiyor. Bu tahrik edici üslup Türkiye’nin gündeminden çıkmalıdır. Başbakan ve AKP birinci dereceden sorumludur. Ama muhalefet de sivil toplum örgütlerinin de sorumluluğu vardır. Biz kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Zarar görmekten çekinecek bir parti değiliz. Hiçbirine bundan önce olduğu gibi bundan sonra da, bunların uzantılarına da papuç bırakmayacağız. İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER SALDIRININ AYRINTILARINI ANLATTI Ne zaman ümit çiçekleri açılsa, birileri devreye giriyor. Sayın Başbakanımız bir siyasi kararlılılktan bahsediyor, Türkiye’nin gündeminden insan öldürmeyi çıkartmaktan bahsediyoruz. Muammer Güler: Bir parkta lav silahının ateşleyicisi bulundu. Lav silahının ateşleyicisinin yanında bazı bez parçaları vardı. Hüseyin Çelik: Biz bu süreçte, uzun bir yolculuğa çıkmışız, bunları tribülans olarak kabul edebilirsiniz, tribülanslar bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Ergenekon dediğimiz şey devlet içerisinde devlet gücünü kullanan bazı çetelerin faaliyetidir. Şu iddiada bulunuyoruz: Bu ve benzeri olaylar da Egenekon zihniyetinin devamıdır. Doğrudan bağlantı kurmuyoruz, ama bu bu zihniyetin devamıdır. Bu zihniyetle mücadelemiz devam edecektir.
-
3. Ulusal Antalya karikatür yarışması
3. Ulusal Antalya karikatür yarışması Çarşamba, 20 Mart 2013 06:16 İlk kez 2011’de gerçekleşen Ulusal Antalya Karikatür Yarışması Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı tarafından 2013 yılında üçüncü kez düzenleniyor. 3. Ulusal Antalya Karikatür Yarışması’nda ise konu başlığı: “Şiddet Toplumu Olduk!” yarışmaya son katılım tarihi: 19 Nisan 2013. Uzun zamandır şiddetin ve öfkenin her türlüsünün yaşandığı bir toplum haline geldik. Ülkemizde her türlü şiddet yaşanıyor. Aile içi şiddetten kadına şiddete, devletin kolluk güçleriyle uyguladığı şiddetten maganda şiddetine, eğitimde yaşanan şiddetten çocuğa şiddete, hukuksuzluk şiddetinden insan haklarına yönelik şiddete, televizyon programlarında ve dizilerinde yaşanan şiddete kadar çeşit şiddet altında yaşıyoruz. Şiddet toplumu olmak, ne yazık ki çok genç bir nüfusa sahip ülkemizde gelecek kuşakların sevgisiz yetişmesine neden oluyor. HABERİN TAMAMI GAZETENİZ AYDINLIK'TA
-
‘8 Nisan’da duvarları yıkmaya gidiyoruz’
‘8 Nisan’da duvarları yıkmaya gidiyoruz’ Ergenekon davasında önceki gün açıklanan mütalaa, vicdanları ayağa kaldırdı. İşçi Partisi ve TGB’nin çağrısıyla 60’ı aşkın merkezde alanlara çıkan yurttaşlar, “Mütalaayı reddediyoruz” diye haykırdı İşçi Partisi ve TGB üyesi binlerce yurttaş, İstanbul’da İstiklal Caddesi’nden Taksim Meydanı’na kadar yürüdü. “Yeminler edildi yıkılacak Silivri”, “Yurtseverler çıkacak iktidar olacak” sloganlarının atıldığı yürüyüşe, çevredeki yurttaşlar da alkışlarla destek verdiler. Şimdi görev zamanı! İşçi Partisi İstanbul İl Başkanı Osman Bilge Kuruca yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “ABD’nin Ergenekon planının son halkası devreye sokuldu. ABD’de hazırlanan bu planı bozacağız. Silivri duvarlarını yıkacağız. Şimdi görev zamanıdır. Kanunsuzluğa ve hukuksuzluğa karşı, birliğimiz ve özgürlüğümüz için halkımızı, kitle örgütlerini, sendikaları, siyasi partileri Silivri duvarlarına dayanmak için ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Bütün Türkiye, Silivri duvarlarını yıkarak özgürleşecektir.” HABERİN TAMAMI GAZETENİZ AYDINLIK'TA
-
Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi
Ergenekon eylemlerin tum yurda yayilmasi ve kitleselligini bosa cikarmak ve bombalamalari ayni kaynaga yuklemek adina, genelde emperyalist zihniyet bombalamalari kendi duzenler. Verilmek istenen mesaj sudur "bak si bu ergenekon kararlarini protesto ediyoresunuz evet bu sizin demokratik hakkinizdir, ama; bomba eylemine yonelmeniz bir teror hareketidir." Halka verilen mesaj da sudur "bakin gordugunuz gibi bu ergenekoncular terorist olduklarini bomba eylemleri ile kanitliyorlar." O yuzden aman dikkat. Cunku bu bombalar bombalarin hedefinin kendini hedef almasi olabilir. Yukaridan alinan bu alintida, "sucu Ergenekon tertibine yuklemek adina" AKP hic te zaman kaybetmedi. Iste ilgili haber; Saldırılar Ergenekon mütalaasının intikamı mı? Ankara'da dün gece Adalet Bakanlığı ek binasına 2 el bombası atıldı. Aynı dakikalarda AK Parti'nin Balgat'taki Genel Merkezi'ne de LAW silahıyla atış yapıldı. Saldırıların Ergenekon davasında önceki günkü mütalaanın hemen ardından gelmesi dikkat çekici bulundu. Başbakan Erdoğan bugün içerisinde yaptığı bir açıklamada ellerinde ciddi bilgiler olduğunu ve yakında açıklayacaklarını belirtti. 20 Mart 2013, Çarşamba - 17:02 20.03.2013 14:27 Dün gece Ankara’da yürekleri ağza getiren ilk saldırı Adalet Bakanlığı’nın Kızılay’daki ek binası önünde gerçekleştirildi. Edinilen bilgiye göre bir grup, Adalet Bakanlığı’nın önünden geçerken, bahçedeki ziyaretçi kapısına iki adet el bombası atıp kaçmaya başladı. Bu sırada Güvenpark’ta bulunan Çevik Kuvvet polisleri kaçan 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayda yaralanan biri personel eşi olmak üzere iki vatandaş ambulansla hastaneye kaldırıldı. Saldırının yapıldığı alan Ankara’da yaya trafiğinin en yoğun yaşandığı bölgelerden birisi. Bölgede Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra Başbakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı ve Yargıtay binaları bulunuyor. Adalet Bakanlığı’na atılan el bombalarıyla eşzamanlı olarak AK Parti Genel Merkezi’ne de LAW silahıyla saldırı düzenlendi. Ateşlenen roket, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinin de bulunduğu 8. kata isabet ettiği öğrenildi. Binada maddi hasar oluştu. Saldırı sonrası olay yerinden kaçan bir zanlının eşkali Emniyet görevlilerince tespit edildi. Zanlının 35 yaşlarında, 1.75 boylarında, zayıf yapılı, seyrek saçlı olduğu, üzerinde koyu pantolon, kapüşonlu siyah mont bulunduğu belirtildi. Zanlının Söğütözü’ndeki ağaçlıklı alandan Anadolu Bulvarı’na doğru kaçtığı belirlendi. İçişleri Bakanı Muammer Güler, AK Parti’ye yönelik saldırıyla ilgili “200 metre ötedeki bir parkın gerisindeki ağaçlıklı bölümde içerisinde silahın ateşleme bölümleri ve bazı malzemelerin yer aldığı bir çanta bulundu. Fail veya failleri en kısa zamanda yakalayacağımızı ifade edebilirim. Güvenlik güçleri gündemde hangi süreç olursa olsun terörle, silahlı eylemlerle mücadeleye tam gün esasına göre ve Türkiye’nin her yerinde aynı kararlılıkla devam edecektir.” diye konuştu. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise atılan bombalar ve LAW silahlı saldırının AK Parti hükümetini demokrasi ve hukuk yolunda ilerlemekten alıkoyamayacağını belirtti. Çelik, saldırının partilerine değil, demokrasiye yapıldığını dile getirerek, “Bu saldırı çözüm iradesine yapılan bir saldırıdır. Ergenekon zihniyetinin yaptıklarını şimdi başkaları üstlenmiştir. Teröre asla boyun eğilmeyecektir. Kendilerini bile bomba olarak patlatsalar milletin iradesini geri çeviremezler.” dedi. Çelik, bugünlerde şer odaklarına karşı önemli operasyonlar yapıldığını hatırlatarak saldırıyı DHKP-C terör örgütünün gerçekleştirdiğini ima etti. Edinilen bilgiye göre, saldırının yapıldığı alanda DHKP-C terör örgütünün flaması bulundu. (DHKP-C eylemi üstlendi) ‘SALDIRILAR YOLUMUZDAN ALIKOYAMAZ’ Adalet Bakanı Sadullah Ergin de hadiseyi lanetlediğini vurgulayarak, “Bu tür korkak ve saklanarak yapılan eylemlerle bir yere varılamaz.” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin önemli bir zaman dilimi içerisinden geçtiğini aktaran Ergin, şunları söyledi: “Türkiye’de ne zaman bir hamle dönemi başlasa, ne zaman bir atılım yapılsa bu tür provokatif eylemlerle geçmişte de karşılaştık. Muhtemel sabote girişimleriyle karşılaşacağımızı tahmin ediyorduk. Bundan sonra gelecek sabote girişimleri bizi doğruluğuna inandığımız yoldan alıkoymaz. Biz ülkemiz için, milletimiz için doğru bildiğimiz istikamette devam edeceğiz.” BAŞBAKAN: CİDDİ BİLGİ VE TESPİTLER VAR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi binalarına düzenlenen saldırılarla ilgili olarak, ciddi bilgi ve tespitlerin elde edildiğini belirtti. Erdoğan, kısa süre sonra açıklama yapacağını söyledi. Danimarka Kraliçesi II. Margrethe ile görüşmek üzere kaldığı otelden Amelienborg Sarayı'na hareket eden Başbakan Erdoğan, dün akşamki saldırılarla ilgili olarak basın mensuplarına ayaküstü yaptığı kısa açıklamada, "Ciddi bilgiler var, tespitler var. Kısa süre sonra açıklama yapacağım" dedi. MÜTALAANIN ARDINDAN GELEN SALDIRILAR İNTİKAM AMAÇLI Hükümete yönelik eş zamanlı ve profesyonel silahlı iki saldırının, önceki gün Ergenekon davasında savcılarca mütalaanın açıklanmasından hemen sonraya denk gelmesi dikkatleri çekti. El bombaları ve law silahları gibi profesyonel silahlara dikkat çeken uzmanlar, saldırıların intikam amaçlı olduğunu, arkasında Ergenekon ya da onun taşeronu DHKP-C olabileceğine işaret ediyorlar. Daha önce Ergenekon örgütüne taşeron eylem yapmakla suçlanan Devrimci Karargah Terör Örgütü de AK Parti binalarına yönelik benzer saldırıları gerçekleştirmişti. İlginçtir ki, Ergenekon soruşturmasının 2007'de başlaması ve hızla genişlemesinin ardından intikam amaçlı olduğu yorumları yapılan bazı terör saldırıları gerçekleşmişti. 9 Temmuz 2008'de İstinye'deki ABD konsolosluğunu koruyan 3 polisin katledilmesi, 28 Temmuz 2008'de Güngören'de kalabalık içinde patlatılan iki bomba ile 17 kişinin katledilmesi, 1 Ağustos 2008'de PKK'nın öncelikli hedefinin polisler olduğunu duyurması, 7 Ağustos 2008'de Üsküdar Selimiye Kışlası'na havan toplu saldırı, 1 Aralık 2008'de Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na bombalı saldırı.. Peşpeşe gelen bu dört saldırı Ergenekon soruşturmasına misilleme olarak değerlendirilmişti. PKK terörünü bitirmek için son dönemde barış süreci görüşmeleri olumlu şekilde ilerliyor. Bu nedenle saldırıların PKK işi olduğu düşünülmüyor. Yine de derin PKK denilen ve PKK içinde etkin olan Ergenekon bağlantıları olasılığı da göz ardı edilemez. Olası diğer terör örgütleri olarak 'Devrimci Karargah' (DKÖ) ya da olay yerinde örgüt flaması bulunan DHKP-C, bu saldırının ardındaki örgüt olabilir. Bu da asıl kaynağın Ergenekon olduğu anlamına geliyor. Çünkü bu örgütlerin Ergenekon'a taşeron olarak derin eylemler yaptıkları biliniyor. Özellikle son dönemde hareketlenen DHKP-C, liderleri olan Dursun Karataş'ın hapisten kaçırılması, bu liderle çekişen diğer lider Bedri Yağan ve ekibinin polis çatışmasında yargısızca infaz edilerek katledilmesi, Ergenekon şüphelisi Hanefi Avcı'nın bu operasyonu yönetmesi, yine Hanefi Avcı'nın Devrimci Karargah Terör örgütü sanıklarıyla bağlantısı ve onlarla birlikte halen aynı davada yargılanması, Ergenekon örgütü tarafından ihale edildiği ileri sürülen derin suikastlerde görev alması gibi ilginç bazı bulgular (1) nedeniyle DHKP-C, 'Derin Sol' olarak da nitelendiriliyor. Dolayısıyla saldırıları DHKP-C düzenlemiş dahi olsa Ergenekon'un bu eylemlerin ardındaki asıl merkez olduğu söylenebilir. Hem Ergenekon'un hem de diğer terör örgütlerinin üzerinde yer aldığı son aylardaki çarpıcı delillerle ortaya konulan ve mahkemelerin izini sürmeye başladığı Özel Harp Dairesi'nin (ÖHD) saldırıların ardındaki asıl merkez olabileceği, sivil uzantıların harekete geçmiş olabileceği de söylenebilir. Geçtiğimiz haftalarda Malatya Zirve katliamı davasına bakan mahkemenin talebi üzerine İstanbul'daki Ergenekon davasına bakan mahkemeden gönderilen bir belgede, DHKP-C'nin Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensuplarıyla ortak eylemler yürüttüğü, Özel Harp'in Alevi grupları kendi yapılarına kazandırma çalışması yaptığı belirtiliyordu. (2) Başbakan'ın kısa süre içinde açıklayacağını söylediği saldırganlarla ilgili elde edilen somut bilgiler merak ediliyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com) Goruldugu gibi "camiyi calan kilifi nasil hazirliyor" Bilhassa koyulasmis ve alti cizilmis kisimlarin dikkatle okunmasini oneririm. Tum ergenekon bilmem nerde bulundugu soylenen patlayicilarla baslatilmis, bu patlayicilarin oraya daha once planli kondugu aciklanmisti. Mesela delil icin yazidaki ilk alti cizili ve italik ve de koyulastirilmis cumleyi dikkatli okuyun.
-
Kim Haklı: Teist mi, Ateist mi, Agnostik mi?
-
İlker Başbuğ tutuklandı
Başbuğ: Suçlama duruyor! "Mütalaada görüleceği gibi, terör örgütü yöneticiliği suçlaması aynen durmaktadır." Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA) Eski Genelkurmay Başkanı, Emekli Orgeneral, Ergenekon davasının tutuklu sanığı İlker Başbuğ, savcıların mütaasına ilişkin ilk açıklamasını yaptı. Yazılı açıklamada mütalaanın şu bölümü hatırlatıldı. "Cumhuriyetin Savcıları, Mahkemeye sunmuş oldukları mütalaada Türkiye Cumhuriyeti’nin 26'ncı Genelkurmay Başkanı’nı şu şekilde suçlamaktadırlar. (Mütalaa, Sh.1529 ve 2038): “Sanık Mehmet İlker Başbuğ’un iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümlerinde anlatıldığı şekilde; Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu ve Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda askeri bir darbe ortamı oluşturmak amacıyla; Belirtilen internet siteleri ve bu siteleri meşrulaştırmak amacıyla düzenlenen andıç vasıtasıyla, kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini icra ve organize ederek, Örgütün amaçları doğrultusunda yapmış olduğu basın açıklamaları ve değişik faaliyetlerle devam eden Ergenekon Terör Örgütüne yönelik soruşturmaları ve kovuşturmaları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunarak, Devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak ve bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak ve halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturarak Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir ve şiddet yöntemleri ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçunu işlediği anlaşılmaktadır.Türk Ceza Kanunun 312.1 maddesine göre cezalandırılması" Başbuğ bu hatırlatmanın ardından açıklamasını şöyle sürdü, "Türk Ordusunun Komutanına yöneltilen bu suçlama, Genelkurmay Başkanlığı Karargahında onun emrinde görev yapmış olan orgeneral rütbesinden albay rütbesine kadar 14 silah arkadaşı için de ileri sürülmüş ve bu kişiler hakkında da Türk Ceza Kanunun 312.1 maddesine göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenilmiştir. "KALDIRILMASAYDI İDAM CEZASI İSTENECEKTİ" Türkiye’de idam cezası kaldırılmamış olsa idi, Cumhuriyetin savcıları, hiç tereddüt etmeden, yukarıdaki ciddi suçlamaları(!) göz önünde bulundurarak; Türk Ordusunun Komutanı ile onun 14 silah arkadaşı içinde idam cezasını isteyeceklerdi. "YÖNETİCİLİK SUÇLAMASI AYNEN DURUYOR" Mütalaada açıkça görüleceği gibi, terör örgütü yöneticiliği suçlaması aynen durmaktadır. Buradan geri adım atılması söz konusu değildir. Sadece yapılan, Yargıtay İçtihatları göz önünde tutularak; terör örgütü yöneticiliği suçlamasından dolayı Türk Ceza Kanunun 314/1 maddesi gereğince ceza verilmesi istenilmemiştir.
-
Son Ergenekon Mutalaasi Sonrasi
Turkiye gundemini takip edenler gormusalerdir ki; Ergenekon mutalaasi sonrasi iki farkli eylem gelismesi oldu. Yurdun dort bir yaninda savcinin mutalasini ve istemini protesto eylemleri AKP'ye yonelik ve cesitli bombali saldirilar. Bu iki eylem gelismesini ayni olay sonrasi olmasi gozlemi temelinde, emperyalist zihniyetin politik cikar uygulamasi akla geliyor. Toplumu ve halki sogutmak ve kendi tarafina cekmek adina yapilan eylemler. Ergenekon eylemlerin tum yurda yayilmasi ve kitleselligini bosa cikarmak ve bombalamalari ayni kaynaga yuklemek adina, genelde emperyalist zihniyet bombalamalari kendi duzenler. Verilmek istenen mesaj sudur "bak si bu ergenekon kararlarini protesto ediyoresunuz evet bu sizin demokratik hakkinizdir, ama; bomba eylemine yonelmeniz bir teror hareketidir." Halka verilen mesaj da sudur "bakin gordugunuz gibi bu ergenekoncular terorist olduklarini bomba eylemleri ile kanitliyorlar." O yuzden aman dikkat. Cunku bu bombalar bombalarin hedefinin kendini hedef almasi olabilir. Hani bazi filmlerde vardir ya. Kisi bir kisinin kendisine saldirdigini ispat ya da gostermek icin; kendi kendine siddet uygular ya da para ile rica ile kendine birisi eliyle siddet uygulatir. Sonrada "beni bu hale falanca getirdi" der, iste aynen oyle. Emperyalist zihniyetin politik cikari ugruna yapamiyacagi sey yoktur, buna kendine her turlu zarar verdigi susu de eklemesi dahildir.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Sen de maddeye saldiriyorsun. Ustelik suursuzca inatla luzumsuzca ve anlamsizca. Yani su saldirini akli olan bes yasindaki cocuk bile yapmaz. Vallahi o kitabi yazam madde. Madde tek ilahtir ve ondan buyugu yoktur. Senin Allah'in sadece islami baglar, madde ise tum insanligi. O ayet dediklerin yazidan ibarettir. Ben kendi yazdigima bakarim baskalarinin yazdigindan bana ne? Aslinda sen bir aradan ciksan da, su Allah'in benim ile yazisabilse. Bak benim avukatim yok kendim yaziyorum. Soyle avukatina akli varsa kendi yazsin, ya da sen "BEN ALLAH'IM" de de bizde bilelim.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Senin Allah'in da bir kitap. Ruhun % 100'u bosluktur hictir. Maddeye sukurler olsun ki sana Allah'ini vermis sende sukrediyorsun.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Bunlari sana yazdiran Allah'in da bir kuran oldugunun yani madde oldugunun farkinda degildir.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Eeee butun bunlari neden yazdin o zaman. Kuran=madde. Ilim=kuran
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Ayni anlamda degil. Cunku burada yanitlar olarak materyalizm degil; hyloteizm yani madde tanriciligi soz konusu. Bu konuda baslik var, istersen oku.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Allah'i organize eden kurandir yani maddedir. Maddenin akli var ve ben de madde olarak akla sahibim. Ben de Allah'i ortaya cikaranin madde oldugunu soyluyorum. Cunku Allah'ta tesadufen olusmasi imkansiz. Iste o akilli irade madde. Evet Allah bir tesaduf ama madde degil. Maddenin akli var, Allah'a da akli madde veriyor yani kuran. maddeyi kudretaltinda tutan guc maddenin kendisi. Allah'i kudret altinda tutan guc kuran yani madde.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Senin Allah'ina olan inancin Kuran'a dayan miyor mu? Kuran=kitap=madde. Hayir, eger kuran'a dayanmiyor sa; soyle de bilelim.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Senin icin Allah'in konusulmadigi/Allah'ini konusturmadigin bir baslik var mi?
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Madde de masayi organize edendir. Tabiki var. Ben maddeciyim tesadufcu degil; asil sen tesadufcusun, Allah tesadufen mi oldu? Allah'i da ortaya atan maddedir. Sen bana degil once bir kendine soyle "ben maddeyim" de. Merak etme teslimiyetin ve kullugun bozulmaz, aynen devam eder.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Hayir ben onu demek istemedim. "Yani Allah'i konusturmayan basliklarda dene" dedim. Yoksa qua Allah'in tum kavramsal mantiksal olabilirlik olasiligini aklin ufuku ile ortaya koyuyor.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Sen Qua'yi Allah'in "burnunu sokmadigi" basliklarda dene.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Verir tabiki teknik olanaklari kullanarak bakarsan verir. Senin allahinda sadece bir kitaptir. Tabiki maddeden geldik.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Onemli degil algilayamayana algilatmak adina onun beyin ve bilinc duzeyine inmek ve onu kendi ilaci ile vurmak ta bir yontemdir.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Hadi bos lafi birak ta yanit ver. Tek tanri maddedir ve gozlem verir.
-
8 Mart Kadinlar Gunu
Madde mekan ve zamandan muasftir. Senin Allah'inin tum ozelliklerini tasir ve ustelik GOZLEM VERIR VE HERKESIN KABULUDUR.