evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
GÜNAYDIN
Tum site okur ve yazarlarina iyi aksamlar.
-
Milliyet'in "Yarattigi/Yasadigi" Deprem
Bak, sana insan haklari evrensel hukuk hak ve ozgurluklere gore soyle aciklayayim. Sen kendi adina ve kendin icin "ben turkum" dersin. Bu senin zaten hak ve ozgurlugundur. Ayni hak ve ozgurluk kendisine "ben kurdum" v.s. diyen icin de gecerlidir. Senin baskasi adina O KENDINI OYLE SOYLEMEDEN "SEN TURKSUN" YA DA KIMSENIN KENDISI KENDI ADINA SOYLEMEDEN "HERKES TURKTUR" DEMEK, HAK VE OZGURLUK IHLALIDIR VE SUCTUR. Herkesin hak ve ozgurlugu kendi ile sinirladir. Baskasinin alanina girer ve onun adina o demeden ya da kabul etmeden onu kendi gibi gostermeye calisir ya da onu kendi gibi yapmaya calisirsa, bu hak ve ozgurluk ihlalidir. Iste hic bir demokrasi tanimi ve algisi buna girmez. Cunku birisinin demokrasisi baskasina diktatorluk, baskasinin demokrasisi de birisine diktatorluk gelebilir. Sonucta demokrasi bir YONLENDIRIM VE YAPTIRIMDIR. Bu yonlendirim ve yaptirimi "herkese turk demek/dedirtmek" gibi; kabul etmeyenler icin bu bir demokrasi degil, diktatorluktur. Ayni iceride tutulanlar acisindan AKP'nin "demokrasi" sinin diktatorluk oldugu gibi. Ya da biber s1kma "demokrasisinin" s1k1lanlar uzeriunde diktatorluk olmasi gibi. Kisaca HER DEMOKRASININ O DEMOKRATIK UYGULAMAYI KABULLENMEYEN ACISINDAN YUZU DIKTATORLUKTUR.
-
Milliyet'in "Yarattigi/Yasadigi" Deprem
Bak sana soyle ornek vereyim. Eger ...e goremizx insan haklari evrensel hukuk hak ve ozgurlukler ise; ve nasil sucluluklari ispat edilemeden iceride tutulanlar ve demokratik eylem gosterirken uzerine biber gazi s1kmak bu ...e goreye tesr ve bu ...e gorenin ihlali ise; herkese turk demek ve dedirtmek te ayni ihlaldir. Iste burada ilki AKP'ye gore "demokrasi" ikincisi de turk diyenler ve dedirtenlere gore "demokrasi" dir. Yalniz her iki "demokrasi" de yukaridaki ...e goreye gore ihlal ve suctur. O yuzden burada belirli olan demokrasi degil; ....e gorenin ne oldugudur.
-
Milliyet'in "Yarattigi/Yasadigi" Deprem
Hitlere gore onun doneminde Almanya'da ne vardi? Bak hitlere gore diyorum. Ya da basbakana gor turkiye de "ileri demokrasi" yok mu? Tabiki sen kendi inandigin ideolojik dogru ile bakarsan; fasizmin demokrasisi ne demokrasi demezsin. O da seninkine demiyor. Dolayisi ilesenin baskis acin senin ideolojik inancsal dogru penceresinden, onunki de kendi ideolojik inancsal dogru penceresinden. Emperyalizme gore onlar BOP temelinde ordadoguya saldirir ve oralari kendi cikarlari temelinde sekillendirirken ne diyorlar. "Bizim yaptigimiz oralara demokrasi getirmek" diyorlar ve saldirilarini da mesru ve mubah kilmaya calisiyorlar. Bugun bir suru ideolojik inancsal dogru da bunu destekliyor. Iste bu temelde hangi IDEOLOJIK INANCSAL DOGRUYA GORE olan demokrasi demokrasidir? Sonucta her bir ideoloji kendi penceresinden bakiyor. O yuzden yazilanlariiyi algilamak lazim. Ben bir ideolojik inancsal dogru penceresinden bakarak yazmiyorum. Bir cesit objektif ve empati olarak bakiyorum. Yani kendi bireysel gorusum bu yazida yok. Sadece ideolojik inancsal dogrular arasi farkli algilari dile getiriyorum. Bunun adi qua felsefesidir.
-
Öcalan’ın yol haritası
Onemli olan senin nasil kullandigin degil; kullanimin olani yansitmasi. Kullanaamazsin, cunku diger milliyetler turklerin bu hakimiyetini ve ustunlugunu kabul etmiyorlar. Sorun turk sorunu. Yani turk kavraminin sorunu. Sonucta kendine turk diyen ve herkese turk dedirtmek icin mucadele veren turk.
-
Öcalan’ın yol haritası
Maalesef tam tersi. Turkler diyor, diger milliyetler oluyor. Ayrica "ayni koken" derken neyi kastediyorsun? Zaten sorun biyolojik deri rengi ve onun ayrimciligi degil ki! Tamamen etik verilen ve dogustan sonra alinan farklar. Burada asil kimliksiz turkler oluyor. Cunku turk demewk ve dedirtmek olmak degildir. Digerleri turk olmadigi icin zaten "turkum" demiyor.
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
Bu kadar dusunce ve bilgi dile getiriminin ustune bu kahve "ilac" gibi geldi, sagolasin.
-
Turk Kavrami ve Dilbilgisi Algi Carpitmasi
Yalnis algilamayi onleme adina bir dilbilgisi ve algi farki ornegi vermekte yarar var. Yukaridan da algilanacagi uzre; ister "turk...." ister ".....turku" tamlamalarinda olsun, CESITLENEN TURK DEGIL, ...... OLAN KISIMDIR.Yani TURK kavrami ANA, ESAS, ILK, HAKIM, UST olarak BU SIFATLARI ISIM BUNYESINDE DE KORUMAKTADIR. Simdi su ilk ornegimize bakalim ve isim ile sifati yer degistirelim. "Yumurtali kiyma" bu tamlamadan ne algilanir. Kiymanin asilana, ilk, hakim ust malzeme oldugu yumurtanin da onuy niteledigi yani bir cesni cesit kattigi anlasilir. Yani yumurta niteleyen konumuna gecmistir. ANA, ESAS ILK HAKIM v.s. olma ozelligini dilbilgisi olarak yitirmistir. Iste bu yitirme dilbilgisi olarak olsa bile algida TURK KAVRAMINDA YOKTUR. Burada farkli bir konuyu da dile getirmekte yarar var. "Turkiye/Turkiye Devleti/Turkiye Cumhuriyeti Kurdu" hem dilbilgisi hem de algi olarak gecerlidir. Nedeni de KURDUN COGRAFI VE TOPLUMSAL FARKINI BELIRTMEK ICINDIR. Yani "irak, iran, suriye v.s. kurdu degil de; Turkiye kudu" Burada verlmek istenen Kurdun cografi ve toplumsal yasadigi yer farkini belirtmek icin olan kullanimdir. Yani farkin kurdlukte degil; kurdun yerlesim yerindedir. Yoksa pekala bir turkiye bir irak kurdu ile ayni kurd olabilir. Hatta bir turkiye kurdu, bir turkiye turku yerine, bir irak kurdu ile yasam ve iliski olarak daha iyi anlasabilir. Bu arada bir algi hatasi da din ile milli etik aidatlarin karistirilmasidir. "Her turk muslumandir" gibi. Etigin iki ana farkli kolu dilin yaninda din ve milliyet farkidir. Bir turk, sunni de olabilir, alevi de ya da baska bir dine mensupta dinsizde. Ayni sey her bir farkli milliyet aidati icin gecerlidir. Bir kurd sunni de olabilir, alevi de; ya da baska bir dine mensuba ait olabilir dinsizde. Dolayisi ile farkin nerede one cikarildigi onemlidir. Bir turk ile kurd sunnilikte birlesebilir, ya da alevilikte ya da dinsizlikte ya da baska bir dinde. Osmanli topraklari o kadar genis biralana yayilmisti ki heretik farkin her kolundan toplum ve halklar vardir. Turkce konusan turk olmayan yunanlilar. Turkce konusan musluman olmayan yunanlilar. Rumlar ve ermeniler v.s. O yuzden etik aidat olarak bir kisinin dini milli dil koken aidatlari farklidir ve milliyetler bazi aidatlarda ortak bazilarinda farklidir. Din altinda da milliyet altinda da dil altinda da diger etik farklar ortak olarak birlesebilir. Iste o yuzden etik aidatlar kisiseldir ve her bir kisi her bir kisinin etik aidatini kabullenmek icsellestirmek ve saygi gostermek durumundadir. Yani etik farklar baskisi mudahelesi KENDI ETIK FARKINI BASKASINA EMPOZE ETME, YA DA KENDI ETIK FARKINI BASKA FARKLARA HAKIM USTUN KILMA ZIHNIYETI VE DAVRANISI HAK VE OZGURLUK IHLALIDIR VE INSAN HAKLARI OLARAK EVRENSEL HUKUK TA SUCTUR.
-
Turk Kavrami ve Dilbilgisi Algi Carpitmasi
Aslinda bir kavramin insanoglu beyninde edindigi yani verilen icerikte bilincaltina sorgulanmaz olarak yerlestirdigi algisi ile; dilde ve dilbilgisindeki kullanimi arasinda bir carpitma vardir. Bu carpitmaya gecmeden once dilbilgisi kullanimi olarak bir iki ornek verelim. Buradaki orneklerde niteleyen ve nitelen olarak sifatlar ve isimler sozkonusu olacaktir. "Kiymali yumurta" isim tamlamasini ele alalim. Burada iki onemli algi mevcuttur. Dilbilgisi algisinda kiyma yumurtayi niteleyendir. Yani yumurtanin kiymali oldugu vurgusudur. Burada dilbilgisinde olmayan isim yerindeki yumurtanin bir ozelligi vardir, nedir bu ozellik? Bu ozellik KIYMANIN AZINLIK YUMURTANIN ANA HAKIM ILK YIYECEK OLDUGUDUR. Simdi bu acidan tamlamaya bakildiginda, ANA YEMEK ILK YEMEK V.S. YUMURTADIR, kiyma ise ona sifat olarak verilen bir cesit yumurtaya ek olarak cesni katan anlamindadir. Bunu en guzel, sifati, cesniyi degistirerek aciklayabiliriz. "Sucuklu/pastirmali/sosisli/salamli YUMURTA" gorundugu gibi bu tamlamalarda; YUMURTA SABIT KALMAKTA SADECE ONU NITELEYEN SIFATLAR yumurtaya bir cesit cesni vermektedir. Yani ANA MADDE ILK HAKIM USTUN v.s. madde yumurtadir. Simdi bu temelde turk kavramini ele alalim ve kullanimina bakalim. Ozbek/Bulgar/Azeri v.s. Turku. Yukaridaki aciklama isiginda bu tamlamalari degerlendirirsek; burada ilk kullanilanlar sifatlar niteleyenler ama CESNI, CESIT IKINCI PLANDA OLANLAR; ikincisi ise NITELENEN, HAKIM UST ILK ANA olandir. Simdi bunu tersine cevirelim. "Turk bulgari/azerisi/ozbeki v.s." Ne oldu, cesitlenen ile cesitleyen yer degistirdi yani "yumurtali Kiyma/pastirma/sucuk/sosis v.s." oldu. Simdi bu temelde kendimize su soruyu soralim? Neden turk......" degil de, ".......turku" hic dusundunuzmu? Iste buradaki dilbilgisi ile verilmek istenen algi arasinda bir carpitma iliskisinin CAPRASIK ORANTISI soz konusudur. Yani Turk kavrami NITELEYEN OLARAK ANA, ESAS, ILK, USTUN, HAKIM v.s. durumundadir. NITELENEMEZ SADECE NITELER. Oyle bir algi vardir ki, bu algida turk kavrami "turk...." olarak MILLIYETCILIK TEMELINDE NITELENEMEZ, ANCAK NITELER. Iste o yuzden NITELEME OZELLIGINI ISMIN YANI HAKIMIN USTUNUN V.S. YERINE GECEREK KULLANILIR. ".....turku" Bulgar/ozbek/azeri v.s. turku demek; SIFAT YERINDE OLANLARIN TURK KAVRAMI ISMI ILE VURGULANMASI ONE CIKARILMASI YANI NITELIK KAZANMASI DEMEKTIR. Anlami sudur. "Bu kisi bulgar milliyetindendir, ama ASLI HAKIMIYETI USTUNLUGU ESASI TURKTUR" Peki neden "turk ....." olmaz. Cunku TURK ASILDIR, HAKIMDIR, USTTUR, NITELEYENDIR. OYUZDEN NITELENEMEZ. Kisaca TURK KAVRAMI KAVRAM OLARAK NITELEYEN, ASIL, ESAS, HAKIM, UST olarak algilanmaktadir. Yani SIFATI BUNYESINDE TASIYANDIR. Iste bu temelde de MILLIYET icermeyen bir isimi niteleyebilir. Turk Devleti/lirasi/milleti/ dili/etigi v.s. Iste sorun da burdanb dogar. Cunku turk kavrami oyle bir niteliklere sahiptir ki gunesin altinda ne varsa niteleyebilir. Cunku turk kavrami oyle bir kavramdir ki ESAS ASIL, ILK HAKIM UST V.S. OLARAK NITELEME ANLAM VE ICERIGINI KAVRAM BUNYESINDE TASIR. Yani bir bulgar milliyetine ait bir kisinin turklugu onun ESAS ANA ILK HAKIM USTUN ozelligidir. Iste turk olmak yerine turk demek/dedirtmek/denmek eyleminin altinda bu bilincalti sartlandirilmisliginin sorgulanmamasi yatar. TURK ISMI ALGIDA NITELIKLI YANI SIFATLIDIR. Dilbilgisinde isim yerine kullanilmasi da ISMIN AYNI KALIP, SIFATLARIN DEGISIMIDIR. Ayni "yumurta" ornegindeki gibi. Dilbilgisinde sifat yerine kullanilmasi da, gunesin altindaki her ismi niteleyebilme ozelligidir. Simdi gelelim "kurd" ile bu baglamdaki iliskisine. Hic dusundunuz mu, neden bir "TURK KURDU/KURD TURKU" kullanimi yok? Bir bakalim. Dilbilgisi olarak, "turk kurdu" nde KURD ADINI NITELEYEN TURK KAVRAMIDIR. Peki "herkes turktur" temelli "nemutlu turkum diyene" temelli KURDE TURK DEMEK/DEDIRTMEK olarak boyle bir tamlamaya gerek var midir, yoktur. Gelelim dilbilgisi olarak "kurd turku" ne yani ayni "bulgar/ozbek/azeri v.s." gibi. Ilk algi, KURDUN TURKU NITELEDIGIDIR KI BU TURK DENMEK/DEDIRTMEK EYLEMINE TERS DUSER. Ikincisi "kurd" ayni "bulgar/ozbek/azeri" v.s. gibi BIR MILLIYET ANLAM VE ICERIGINDE KABUL EDILMEMEKTEDIR. Boyle bir kullanim basta bu kabulu gerektirir. Iste o yuzden TURK ILE KURD KAVRAMLARI YAN YANA DILBILGISI OLARAK OLSA BILE YANI "TURK KURDU/KURD TURKU" BILINCALTINDA YERLESMIS VE SORGULANMAZ ALGI OLARAK YAN YANA GELEMEZ. Peki o zaman ilk algi nedir, ayrimdir. Ya da TURK VE KURD FARKLARININ AYNI CATI ALTINDA BIRBIRLERINI KABULLENEREK VE BIRBIRLERINE SAYGI DUYARAK BIR ARADFA YASAMALARIDIR. Bunu daha daileri cekip her turlu insan haklari temelinde ve evrensel hukuk guvencesinde hak ve ozgurlugun insanlik savasiminda birlesmeleridir. Cunku ortak cikarlari insanoglu olmalaridir. Cunku butun bu aciklamalardan su algi cikar, TURK KURD DEGILDIR, KURD DE TURK DEGILDIR VE BIRI DIGERINI NITELEYEMEZ VE BIRI DIGERINE HAKIM UST ANA ESAS OLARAK TEMEL DE OLAMAZ. Yalniz ayni cografyayi devleti cumhuriyeti paylasabilirler ve bu cografya devlet ve cumhuriyette beraberce ve birlikte yasayabilirler. Bunun icin TURKLERIN HAKIM USTUNLUK V.S. ALGISINDAN VAZGECMESI, KURDLERIN DE KURD MILLIYETCILIGI AYRIMCILIGINDAN VAZ GECMESI GEREKIR. Tabiki bilhassa yukaridaki cumlenin ikinci kisminin kurd milliyetinin bir algisi olup olmadigi tartisma konusudur. Yalniz ilk cumlenin bilincalti yerlesmisliginin bir sorgulanmazi oldugu ve ayni sorgulanmazin PKK ve BDP'te oldugu da kacinilmazdir. Iste AYRIMCILIK/BOLUCULUK TEHLIKESI DE BU BILINCALTI SORGULANMAZIDIR.
-
21 Mart, Ocalan'in Mektubu ve PKK Sureci
Okunani verildigi gibi algilamaya calisalim. PKK'nin mesrulugu baskadir, onu bir taraf olarak kabul edip, teror statusunden cikarma mesrulugu baskadir. Su anda hala PKK bir teror orgutudur. Bu zaten taninmistir ve yasanmaktadir. Yazida bahsedilen mesruluk baskadir. Teror yerine taraf mesrulugudur. Sonucta BDP mecliste soz sahibi bir taraftir. Bunu PKK teror orgutu yerine koymak, zaten meclise teroru sokmak demektir. Bu suna benzer. Herhangi bir diktatorlugu fasizm olarak nitelerseniz, asil fasizm geldiginde de afallar kalirsiniz. Her diktatorluk fasist degildir. Ya da sosyalizmi komunizm diye algilarsaniz, komunizmin sosyalizmden farkini ortaya koyamazsiniz.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
O sadece devlet ile hukumet arasindaki iliski de devletin oturmusluk surecinde normal sivil ve tarafsizliginin hukumet politikalari ile degistirilmesinin zorlugunu vurgulamak icindi. Iste batinin farki da buradadir. Yasanmislik baskadir, tepeden bir seyi getirmek baskadir. Bunas en guzel ornek, kapitalizm ve devlet kapitalizmidir. Biri yasanmislik, digeri devletin getirdigidir.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
Bu yukaridaki cumlen hangi mesaja ya da yazara yonelik, aciklar misin? Sonucta yasanmis bir olay vardir ortada. Senin bes duyun almiyorsa bu kimsenin sorunu degil. Yasanmislik zaten mesruluktur. Bunun aksini dusunmek hayal aleminde yasamak demektir. Sen kabul etsen de etmesen de ortada bir senin kabulunden bagimsiz bir yasanmislik vardir. Zaten bunu algilasan ayaklarin dunyaya basacak. Sen kendi ideolojinin inancinin dogrusunu gordugun ile karistiriyorsun. Yasanmislik acidir ve senin ideolojik inancsal dogruna da uymayabilir. Yalniz bunu olmamis gibi algilamak, sosyo psikolojik bir sorundur.
-
Öcalan’ın yol haritası
Hayir anlasamadik. Bir bulgar ismine verilen turk vurgusunun nedeni nedir? Turk vurgusu belki sadece TC sonrasi bizim cografyamizda isim olarak lanse edilmistir. Bunun disinda isim degil, sifattir. Cunku vurgu turktedir, belirtilen adda degil. Neden bir ozbek'e turk vurgusu yapilir, turk sifati verilir? Zaten buradaki yazilimda turku ad yerine koymak; bu sifat vurgusunu sanki bir admis gibi gostermek amaclidir. Cunku TURK OZBEKI DENSE, TURK ADININ FARKLI ANLAM VE ICERIGI ORTAYA CIKACAK, bu da turklugu bir cografya da toplama adina sorun olacaktir. Turk bulgari o yuzden denmez. Cunku Bulgar bulgardir, turk degildir. Turkluk ona verilen vurgu yani sifattir. Turkluk NITELER, NITELENMEZ.ETKENDIR EDILGEN DEGIL. Zaten tum sorun da bu zorlamadadir. Bu tamlamalari anadoluya tasidigimizda da sorun cikar. Mesela "kurd turku" diyemezsin, cunku TURKU NITELEMIS OLURSUN. "turk kurdu" de diyemezsin, o zamanda kurdu turk ile nitelemis olursun. Yalniz farkini belirtmek adina "turkiye kurdu" diyebilirsin, yani "irak/iran/suriye kurdu degil" anlaminda. Dusun bakalim turkun kurdu olur mu, ya da kurdun turku?
-
Öcalan’ın yol haritası
Soyle dusun. Bana tarihi olarak oyle bir etik milli ve dini disinda kalan bir yonlendirim yaptirim soyle ki sadece turk olsun, yani Anadolunun diger milliyetlerini icermesin. Var mi? Eger var ise buna sadece turk sahip cikamaz. Eger yok ise o zaman bu diger milliyetlere mal edilemez. O yuzden "turkiye'de yasayan tum halki kapsayan" Osmanli'da neydi. TC'ni sayamayiz cunki burada demek ve dedirtmek var. Turk hic bir zaman irki anlam tasimaz. Cunku bir irkadahildir. Anadolu bunyesinde bulunan diger milliyetlerde biyolojik olarak ayni irktandir. Anadolu'da irk farki yoktur.
-
Öcalan’ın yol haritası
Tamam iste, nitelemek te sifattir. Sifat ismi niteleyen kelimedir. Ingilizce de turkic ve turkish farki bunu cok guzel aciklar. Turkic bati altay dillerini konusan toplum demektir. Macarlar da buna dahildir. Bir yerde turkcedeki Turki karsiligi. Buradaki turkic dile yonelik bir aciklamadir. Yani eger aseri turku varsa, azeri kurdu de vardir. ya da azeri rusu v.s. Burada ad azeri olmaktir.
-
Öcalan’ın yol haritası
Turkiye de verilmek istenen turk kavraminin bir etik merkezli olmasidir. O yuzden turk olmak yer almaz. Cunku turkluk bir etnisite ya da milliyet olarak algilanmaz. Ataturk milliyetciliginin algisi budur. Turk milliyetciliginin algisi ise turk kavramini millet olarak diger milliyetlerin ustunde ve hakim kilmak algisi ve mucadelesidir. Bu da buna karsi cikmak ile paraleldir. Turk demek ve dedirtmek; ancak ve ancak baska milliyetlerin kendi milliyetini ortaya koymak istediginde sorun teskil eder. Iste boyle bir durumda turk/Ataturk milliyetciliginin herkese turk deme/dedirtme mucadelesi bu kendini ortaya koymak isteyen milliyetlerin hak ve ozgurlugunu engelleme anlamini tasir. Irkcilik farkli konudur. Turkiye'de irkcilik gecerli degildir. Cunku turkiye Cumhuriyeti devletini kuran halk tek bir milliyet altinda toplanamaz. Bu devlet kurulurken diger milliyetlerde mucadele vermistir.
-
Ataturk'un Teolojik/Metafizik/Etik Tabani
Daha once vermistim. Ataturkun bu konudaki pragmatisizmini gormek istiyorsan; 1925 oncesi soylemlerine bakabilirsin.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
Iste sorun da tam burda. Bunun nedeni Turkiye'nin serbest kapitalist rekabet donemi yasayamamis olmasi ve birey bilincine erisememis olmasidir. Bu nedenle TC de hic bir zaman bir devlet yoktur ve olamamistir. Sadece iktidarlarin politik cikarina hizmet eden bir yonlendiren yaptiran kurum olmustur ve bu yonlendirim ve yaptirim da her iktidar ile degiserek toplum ve farkli halklarinin normal sivil sakin yetisimi saglanamamistir. Bir devlet "soyle yap/boyle yapma" derken; iktidar degisince devlet tam tersini soylemekte ve boylece saglikli zinde tutarli bir yetistirim egitim ve ogretim saglanamamakta; tum bunlar bilincsiz bir politik tartisma karmasasinda ve bilicsiz oy vermede sonuclanmaktadir.
-
Milliyet'in "Yarattigi/Yasadigi" Deprem
Bireyi icin var olan devletin insan haklari evrensel hukuk hak ve ozgurlukler temelinde bir etiginin olmamasi ve her bir bireyinin farkini kollamasi korumasi ve onun yasam ve iliski tanim ve temsil hakkini vermesi. Hic bir hukumet iktidarinin da bu konuyu politik bir cikar somurusu yapmasina izin vermemesi. Yani farklarin politikasina fark ustunlugu hakimligi temelinde bir politik cikar yanasimina oy avciliginas izin vermemesi. Zaten devlet bu yapi ve islemini yeteri kadar ve adil olarak yerine getirirse; hukumet icin iktidarliga soyunan politikalar buralardan kendinelerine bir cikar saglayamaz. Bunun politik olarak kullanilmasi devletin politik iktidarin elinde bir kullanim ve cikar somurusu olmasindan ve kendi farkini devlete hukmetmesindendir. Bu din olur milliyet olur fark etmez. Iste turkiye'de de ikisi arasinda gidip gelmekte ve olan topluma ve farkli halklarina olmaktadir. Sonucta TOPLUMU VE FARKLI HALKLARINI HUKUMET DEGIL; DEVLET DUSUNUR. BUNU CIKAR OLARAK KULLANAN HUKUMETE DE IZIN VERMEZ. HUKUMETIN DEGIL; BIREYININ YANINDADIR, DEVLET.
-
Öcalan’ın yol haritası
Bir kisi hukuki ve sosyal olarak cift vatandaslik tasiyabilir, fakat cift milliyet tasiyamaz. Milliyeti onun kisisel aidatidir. Vatandasligi devlet verir. Milliyet ise verilmez, dogustan eklenir. Iste bu yuzden turk denir/dedirtilir, cunku turk olmak temelli bir milliyet yoktur ve yesermemistir. Turkluk hep bir niteleyen sifat olarak kalmistir. Yani ust yapi etik bir sifat olarak.
-
Öcalan’ın yol haritası
Bulgar ad turk sifat. Cunku bulgar adininiteleyen turk sifatidir. Yani vurgu turktedir bulgar'da degil. Zaten kisinin bulgar olmasi turk sifati ve vurgusu ile politik olarak ikinci plandadir. Yani ulkesinde bir savas ciksa, bulgardan degil; turkten yana tavir alacagi ongorulmektedir. Turkluk etik temelli cok koyu ve islenmis bir ayrimcilik sifatidir. Mesela bir bulgar makedonu/yunanlisi v.s. yoktur; ama turku vardir. Bu tip bir sifat ve nitelik vurgusunun tarihi 16. yuzyildir ve 19. yuzyilda da cagdisi kalmistir.
-
Milliyet'in "Yarattigi/Yasadigi" Deprem
Iste bilhassa 20. yuzyilin ortalarindan sonra kavramlar sadece bir pragmatist cikar algisi temelinde algilandigindan ve gerceklestirmeye calisildigindan, demokrasi de bir cikar olarak ...e gore temelindedir. Mesela bir fasizmin demokrasisi ile sosyalizmin demokrasisi ayni degildir, cunku demokrasi algilari ve politik ...e goreleri farklidir. O yuzden gunumuzde her turlu insanligi iceren ozgurluk, hak, hukuk, adalet v.s. gibi demokrasi de; POLITIK BIR KULLANIM VE SOMURU ARACI OLARAK POLITIK AMACA HIZMET EDER HALE GELMISTIR. O yuzden ben demokrasiden degil; insanlik mucadelesi olan hak ve ozgurluklerin insan haklari ve evrensel hukuk mucadelesinden yanayim. Cunku bu mucadele demokratik temelli bir politik cikar icermez. Sonucta demekrasi "bir idare sekli" dir. Iste buradaki idare guc ve otoritenin iktidarligi altindaki topluma dayatilan yonlendirim ve yaptirim baskisi yasasi kanunu v.s. dir. Yani sadece guc ve otoritenin iktidarini saglamak icindir ve onun cikarinadir. Toplum ve farkli halklari gundem de yoktur.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
Olmasi gerekendir. Cunku hukumet politiktir, devlet ise toplumunun devletidir. Turkiye'de ise gostermelik te olsa burokratik olarak farkli gorunumdedir. Cunkudevleti iktidar her turlu amacina alet ederek kullanabilir, ama hukumet olarak parlementer bir ortaklik soz konusudur. Bu ortaklik yoksa hukumet istedigini politik guc olarak pek uygulayamaz. Zaten Basbakan da bundan yakinmakta ve topu hukumete atmaktadir. Sonucta mesruluk ve diplomasi devletin degil; hukumetin tekelindedir.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
Ayrica unutmamak gerekir ki; kurd halkinin evrensel hukuk insan haklari ve hak ve ozgurlukler savasimini ne TC Devleti ne de kurd politik arenasi saglayamaz. Ustelik hak ve ozgurlukler savasimi farklarin farki algisindaki tum farkli halklarin dayanismasi ve istemi temelinde olur. Bu da basta birey bilinci ve bireyi icin var olan devlet yapilanmasi ve isleyisi demektir. Cunku politik bir tarafi olan bir devlet toplumu kucaklayamaz. Bu ister etik olarak milli ister dini bir taraf olsun. Sonucta devletin tarafi ve taraf hakimiyetinin ustunluk ve iktidari tam da sorunun temelidir ve ayrimciliktir. Bir FARKIN DEVLET ELIYLE HAKIMLIGININ USTUNLUGUNUN IKTIDARInin diger farklari ayirdigi anlamini tasir.
-
Ocalan'in Newruz Metni “Bu son değil, yeni bir başlangıçtır”
Burada teror sifatindan taraf mesruluguna gecis sureci onemlidir. Kurd halkini parlementoda kimin ve neyin temsil edecegi ya da kurd halkinin istemi ile onu temsuil etmeye soyunanlarin isteminin cakisip cakismayacagi surecin gelisiminde ve TC Devlet ve hukumetinin attigi adimlarda daha bir net algilanacaktir.