Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

tülvent

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.806
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    81

tülvent tarafından postalanan herşey

  1. tülvent

    Balık Lokantası

    olur umarım.
  2. Sevgili Tülvent...hayvanları yakından tanımak insana bambaşka bir sevgiyi tanıtır...onlar gerçekten insanın gözlerinin taa içine bakarlar ve sessiz sessiz sevgilerini anlatırlar..onlar karşılıksız seven canlardır....sevgilerimle

  3. Rüya Gören Yavrusuna Sarılan Anne Kedi http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-786-anne-kedinin-yavrusuna-sarilma-ani/
  4. Siyasi bir mesaj ve sınıfsal bir anlam taşıma amacı gütmeksizin başını örten, baş örtüsünü de sadece özgür iradesi ile kullanan; inançlı, ama beyinleri örtülü olmayan hanımlara selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
  5. Müslümanlığı bu tür kalıplara sokmaları ne kadar sakıncalı, itici ve anlamsız! İslamiyet ile yan yana en yakışan, en doğru ne acaba?
  6. tülvent

    ZENGİNSİN

    "Fakirlik, elini cebine attığında boş olması değil; elini çıkardığında tutacak birinin olmaması..." ymış sevgili tango, ya da bunun tersini düşünecek olursak... Dizeleriniz bu cümleyi hatırlattı bana. Yüreğinize ve gerçek zenginliğe...
  7. tülvent

    CANIM

    '' ... Her sabah penceremde Güvercinlerin gözlerinde Biliyorum sen varsın İşte böylece yanımdasın...'' Hüzünlendim. Yüreğinize...
  8. Resimler & Ü. Y. Oğuzcan (Yorum: Erhan Eray) http://youtu.be/NE_Wbu4Lo5Q
  9. tülvent

    nefsime mektup..

    Çok anlamlıydı, teşekkürler.
  10. Kedinin Anavatanı Türkiye'ymiş! Kedilerin kökeni hakkında 5 yıldan bu yana genetik araştırma yürüten California Üniversitesi uzmanlarından Leslie A. Lyons, Türkiye, İran, Çin, Kenya, İsrail, Mısır, Almanya, Amerika ve Brezilya’dan tam 1100 kediyi inceledi. Washington Post gazetesinin haberine göre 39 farklı gen haritası elde eden Lyons, yaptığı analizler sonucunda kedilerin 10 bin yıl önce Türkiye’den dünyaya dağıldığı bilimsel olarak kanıtladı. Lyons, “Bundan tam 10 bin yıl önce kediler insanlarla ilk olarak bugünkü Türkiye toprakları üzerinde yaşamaya başladı. Kedigiller Türkiye’den Avrupa, Amerika ve diğer kıtalara göç yoluyla yayıldı” dedi. Ne hoş, di mi...
  11. '' Gülümsemeden yoksun kedi çok gördüm, ama kediden yoksun bir gülümsemeye hiç rastlamadım. '' Bir çoğu zorlu iklim ve şehir şartlarında, kocaman taşıt araçları, insan görünümlü bazı yaratıklar ve kendisini kuyruğundan çevirip oynamak isteyen çocuklar arasında doğarak; yürümeyi, kendini korumayı, çöp karıştırmayı öğrenen, soğuk kış günlerinde yeni parketmiş bir arabanın sıcacık kaportası üzerinde ısınmaya çalışan, öleceğini anladığı zaman insanlardan uzak bir yere kadar zorla yürüyüp ölüsünü kimselere göstermeyen, söylendiği gibi de asla nankör olmayan; gözlerinin açılması heyecanla beklenen, gizemli, estetik, şirin, akıllı, başına buyruk, kendinden başka efendisi olmayan, izlemesi büyük bir keyif , başını yastığınıza koyup insan gibi yatarak patilerini boynunuza dayayan ve o saniyede ''mırıl mırıl'' mırıldanan, özgür ruhlu, çok temiz, çok özel, bir ağacın en üst dallarına rahatlıkla tırmanabildiği halde inmek için neden itfaiyeyi beklediklerini bir türlü anlayyamadığım, ruhlarından içeri bakan gözleriyle, asil, sevimli ve keyifli tüy yumakları... Bir ev klasiği... Bir kez sevgi ve alışkanlık yarattıktan sonra asla kurtulamadığınız, aşık olunası Tanrı' nın en muhteşem yaratıkları.. BİR KEDİM VAR KİMSELERE BENZEMEZ... Evreni dinlemeyen kediyi dinleyemez. Evrendeki sesi. Dip sesi. Dünyanız yalnız insanla, insanın etkinlikleri, ürünleri ile sınırlı ise, insanı saran varlık iklimini yaşayamıyorsa, insan oluşunuzda eksiklik var demektir. İnsan, varlık ikliminin çok ama çok küçük bir parçası. Bunun bilincinde olabildiğince çok ama çok önemli bir parçası. Teknolojiyle dinleyebiliyor. Bilimle anlayabiliyor. Varlık iklimini dinlemek bu değil. Varlık kitabının görebildikleri satırlarını okuyorlar. Bu kitabın satırları, okuyanın gözüyle buluşunca okunabilir. Göz satırlar ekleyebilir kitaba. Kitap göz ekleyebilir okura. (Kör okur bildiğini okur; dokunmuşu dokur. Okumak, gözü açmalı. Kör gözle nasıl görürüz kediyi?) Evren yalnız biz insanlar için yaratılmadı. Orada kediler de var. Orada bakteriler, orada karbon, hidrojen, azot. Evreni kedilerle üleşebildiğim için çok mutluyum. Kendimi kedilerle bulduğum için dünyada. Kedilerle buluştuğum için. Varlık ikliminin o güzel hayvanları, insanların onca baskısına karşın kedilerini korudular. Onlardaki canın gücü, bendeki can gücünü hatırlatıyor bana. Burunları doğrultusunda, bıyıkları doğrultusunda yaşadılar. Biz insanlar içimizdeki pisileri bilemedik (Belki Eski Yunanlı içindeki canı adlandırırken pisi harfiyle başlayan bir söz kullandı, kediyle ilgili olduğunu bilmeden). Bir kedi uyur içimde Bir kedide insan uyur Ondandır uyuşuruz nicedir kedilerle. İkimizin de içinde birer kara delik Sonsuzluk uyur bizde. Uyanır. Bir bitimsiz rüyâyı onlarla uyumuyor muyuz? Ailuroi... Öyle demişti. Heredot Mısır’ı ziyaretinde, iki bin beş yüz yıl önce, kediyi ilk kez gördüğünde... “Kuyruk sallayan” demekti, onun dilinde, Ailuroi... Kuyruk sallayanlar. Yaşamın bir ucuna, bir diğer ucuna. Hayatımıza öyle girdiler. Büyü oldular. Öbür dünyaların simgeleri. Sevgilerinde bağımsız, isteklerinde ödünsüzdüler. Bizim kediye elbette ulu nazarımız vardır. Tırnaklarını içimizdeki çirkinliklerde bilediler. Yüce peygamber Muhammed onların uykuları önünde ihtiramla durdu. Kediyi anlayamadan ölenlere acır içim. Ahmet İnam size bakar sevinir. Sevinirken kalbi yanar göyünür. Yaşamayı bilir de varlık iklimini bilmezsiniz. Tanrıyı bildiğinizi söylersiniz de kediyi bilmezseniz. Teninize dokunan kediden korkarsınız. Neden korkulacak bir varlıktır kedi? İnsandan korkmazsınız da kediden korkarsınız. Kimler korkmadı ki kediden? Büyük İskender, baygınlık geçirirmiş görünce kediyi. Julius Caesar, Napoleon Bonaparte, I. Abdülhamid ürktüler kedilerden. İmparatordular, padişahdılar, ama kediden uzak kaldılar. Şeytandan sayanlar oldu onu tarih boyunca. Papa IX. Gregory (1147-1241) kedi toplu kıyımını buyuranlardandır. Nice güzel kedi, yüzyıllarca zulüm gördü insandan.Seveni de oldu... Jean Cocteau üstad: “Severim kedileri, severim yuvamı da ondan, onlar görünür ruhudur evimin” demiştir. İncinen kediyi anlamıştır, yuvasız bir kediyi. Başına buyruk, kendinden beklenenlere, uyarılara kapalı kediyi. Colette anlamıştır. Anatole France için kediler kitaplar kentinin sessiz bekçileridir. Aldous Huxley hele “yazmak istiyorsan, kedi besle” buyurmuştur. Henry James omzunda bir kediyle yazmıştır. George Sand bir kediydi inceden inceye, kedisiyle aynı kaptan yemek yerdi. Ya Baudelaire? “Yığınların kedileri neden sevmediklerini anlamak kolay” diyordu: “Kedi güzeldir, seçkinlik düşüncesi aşılar insana, temizlik, şehvet.” Kimdir kedi? Dost canlısı, sabırlı, sessiz, dikkatli, zeki, yaramaz, yumuşak huylu, nazik, kibar, canlı, titiz… Hırsız? Mikrop saçan? Çevreyi kirleten? Tüyleriyle bizi boğabilen? Nankör? Saldırgan? Kimdir kedi? Sevgilimdir. İçimde oturur. Bana adres sorar. Sonsuzluğu. Bilirmişim gibi. Kedim, geceleri açtırır balkon kapısını, çıkar dama, yıldızları koklar. Konuşabilseydi, gizlerini anlatabilirdi evrenin. Yazabilseydi, varlık ikliminin nice inceliklerini okuyabilirdik. Şimdi, oturmuş koltuğun üzerinde anlatamadığı gizlerin düşünü görüyor. Benim on beş yıldır can dostum. Kanıtlamakta zorlandığım mantık teoremlerimde yardımcıdır bana; felsefedeki kavram yolculuğumda yoldaştır. Birbirimizi anlar ve sayarız. Kimi zaman nedenini bilmediğim kızgınlıkları olur bana, tırmalayıverir ellerimi. Kimi zaman çeker gider, nerededir bilmem. Bildiği gibi yaşar. Ödünsüzdür. Yılışmaz. Sevgide nasıl durulması gerektiğini öğretir bana. Öğrendiğim söylenemese de... Can ikliminin güzel yaratığı. Hayatı hatırlatıyorsun bana. Ahmet İNAM KEDİLER KRALLARA BAKABİLİR... Yedi-sekiz yıl önceydi, Ankara' da Ulus Meydanı yakınlarındaki Kediseven Sokağı'nın adı değiştirilince, Orhan Duru' nun Soyut dergisinde incelik dolu bir yazısı çıkmıştı. Hayli sonra, onun 1950' lerde bu sokak üzerine bir de şiirini görüp okuyacaktım. Nurullah Ataç da, Günce'sinde Kediseven Sokağı' ndan sözeder: " Bunlar güzel adlar doğrusu, ne var ki kolay değil böylesini bulmak. Böyle adları kolay kolay bulamadıkları için de ölüleri düşünüp odalarını koymaya kalkıyorlar." Yanılıyormuş Ataç, bu satırları yazışından 20 yıl sonra Kediseven' in adı değiştirilmeye kalkışıldı, gerçekten de o kolaycı yöntem benimsenecek oldu. Paris'te bir Balık Avlayan Kedi Sokağı vardır. Bir romana başlığını veren dar, küçük sokak... Her şey iyi de, diyeceksiniz, kedi sevmek nedir? Kedi sevmek insanları, sokakları ve şeyleri sevmekten farklı bir şey mi? Bilge Karasu, 'kedi sevmek, kedinin, kendisini seven (kendisinin de sevdiği) kişi karşısındaki umursamaz bağımsızlığını baştan kabul etmek demektir' der, bir masalında. Ben bu farklı sevme biçimini bundan daha iyi tanımlayan bir cümleye rastlamadım bugüne dek. Sahip olmayı yadsıyıp, ya da, sahip olmamayı göze alarak sevmek insanoğluna pek güç gelir. Sevgiyle mülkiyet duygusu öteden beri ortak yaşar onda, sevgi bağını çoğu kez de tek yanlı, gerçek bir bağ haline sokmaya alışmıştır. Sevdiği kişinin bağımsızlığına da, kendi bağımsızlığına da kolay kolay katlanamaz. Bunu eleştiri, suçlama konusu saymamak gerek gene de: İnsanlar, eninde sonunda, kedi sevenler ve sevmeyenler olarak da pekala ikiye ayrılabilirler. Bir de, benim gibi, yolun sonuna varamayacağını bile bile kedi sevmeyi öğrenmeye çalışanlar vardır. Kedinin sevgi 'anlayış' ındaki farklılık, gülünç gelebilir, ama farklı bir mantığa bel bağlamasından ileri gelir, bu durum. İnsanlar, kendi doğalarının terimleriyle sevgisiz, hain ya da bencil sayarlar ya kediyi, onun herhalde bu tür kaygıları yoktur. Oynaşmak; sevmek, sevilmek istediği an buradadır. İstemediğinde çekip gider, sizin doyumunuz yarıda kalmış, ona vız gelir. Değişik çağlarda, değişik uygarlıkların insanları için “iyi” ve “kötü” kutuplarında değerlendirilmiş olması da bu yanına bağlanabilir. Kuzey Amerika yerlilerinden Pawnee’ler için dokunulmaz bir kutsallığı vardı kedinin: Beceriyi, hızlı idraki, hatta dehâyı simgeliyordu. Sumatra yerlileri ise, tam tersine, onu cehennem uyruklu saymışlardı. Karakedi bir yana, Müslümanlar için uğurlu... İrlanda geleneklerine göre uğursuz olmasa bile tekinsiz bir yaratıktı. Mısırlılar ise bir tanrı gözüyle bakmışlardı kediye. Gene de, Budistler kadar kediden uzak durmaya çaba gösteren inanmışlar olmamıştır dense yeridir. Onun, yılanla ‘birlikte, Buda’nın ölümünden duygulanmayacak kadar mağrur davranmış olması bağışlanamamıştır. Gerçekte kedi, yazarlarımızın öteden beri yakından ilgilendikleri bir ‘konu’ olmuştur. Necatigil’ in “bir kedinin ağzından sahibine yazılmış özgün bir hiciv metni” olarak tanımladığı Kânî’nin Hirrename’sinden, Bilge Karasu’ nun Göçmüş Kediler Bahçesi’ ne gelinene dek geçen 250 yıl içinde edebiyatımızda sık sık bir soba bulup, yanıbaşına kıvrılmıştır kediler. Tıpkı birer soru işareti gibi. Orhan Veli’nin “Ciğercinin Kedisi ile Sokak Kedisi” teması üzerine kurulu şiirinde toplumsal bir taşlamaya, Erhan Bener’in Kedi ve Ölüm’ünde kişioğlunun yılgı üslubuna, Ece Ayhan’ın Bakışsız Bir Kedi Kara’sında özgün bir dil dünyasına elçi olmuştur kedi. Dünya edebiyatında da özel bir yeri vardır: Colette’i ya da Eliot’ı kedilerden ayırmak elde midir? Poe’da, Baudelaire’in şiirinde ya da Celine’in romanlarında kedi bazen gotik, baten de lirik bir kahraman olarak edebiyat tarihinin koridorlarında gezinir. Özellikle de geceleri. Kimi zaman da gelir aklın sınırlarını zorlar, usta kalemi yakalamaya görsün. Kediler mağrurdurlar gerçekten de,.. ‘’Harikalar Diyarı ‘’ nda Alis’ in dediği gibi onlar “krallara bakabilirler” ve bir şairimizin tamamladığı gibi “hatta onları tırmalayabilirler” de... Kralların yaşadığı ülkelerde, insanların kedilerden öğrenebilecekleri bir şey vardır. Enis Batur (Deneme Kitabı) Kedilerin yaz,kış hatta dondurucu soğukta bile tüylerini yalayıp durmalarını bir kaç gün öncesine dek hep temizlik amacı ile yaptıklarını sanırdım. Oysa bir kaç gün önce izlediğim belgeselde kedilerin vücutlarını yalamalarının nedeni değişen sıcaklıklara göre vücut ısılarını ayarlamak olduğunu öğrenince çok şaşırdım... Bu hayvanı sevmediğini söyleyip neden sevmedikleri sorulduğunda ise, "çünkü nankör!" cevabnıı verirler. Birlikte hiç yaşamadıkları halde...Oysa büyülü bir havaları vardır. Teşekkür borcu hissetmedikleri gibi (çünkü haketmişlerdir) istediklerini de hemen alırlar. Ataç' ın sivri mizahçılığıyla, '' Kimsenin zevkine karışılmaz, kedileri ille herkes sevsin demiyeceğim, ama ben kedi sevmeyenlerle anlaşamam... '' cümlesiyle başlayan denemesi, '' birinin huyu diğerine benzemeyen '' kedilere adanmış bir methiyedir. Emin olun sizi çok seven eşiniz bile bir gün gelir, sizi her gün uğurlamaktan ve karşılamaktan sıkılabilir. Ama ya onlar...
  12. Nefes aldığımı hissediyorum, çünkü sevdiğimin yanındayım... Yaniiii İzmir' deee :))

    1. tango

      tango

      Ne kadar güzel bir duygu tadını çıkarmalısınız...hep mutlulukla kalın sevgiler...

  13. Yakışıklı ağbicim, bu çiçekler sana Seviyorum seni...
  14. İyi dilekleriniz için çok teşekkürler. Ağbim nihayet çıktı... Tam 3.5 saat sonra! Canım yaaa, kapalı olarak başlanan ameliyata, sorun çıkınca açık olarak devam etmek zorunda kalmış doktor. Şu an ağrısı varmış doğal olarak... İyileşmesi biraz uzun sürecek sanırım, neyse sağ salim kurtuldu ya...
  15. Bana Bir Şarkı Söyle & Ü. Y. Oğuzcan Yorum: Erhan Eray http://youtu.be/-kDoc9fPWAs
  16. Çocukluğumun ilk sekiz yılı... İlk adımlarımı attığım, yaşamla tanıştığım, okula başladığım; yüreğime anılarıyla hala sıcacık ve yumuşacık dokunan BERGAMA... O gün, biz de anılara dokunduk yavaşçacık. Teşekkürler sevgili Radya... Ama ne yazık ki, bu sevimli kurbağa resimleri eklememe şu an izin vermiyor. Niye ben hep bu sorunu yaşıyorum kiii... Acaba diyorum, ayarlarımda bir sorun olabilir mi?
  17. Sevgili GeceKuşu' muz, yarın geçireceği bir operasyon için bugün hastahaneye yatıyor. Turkish-Media ailesi olarak yanında olduğumuzu bilsin, hissetsin istedim. Canım ağbicim, seni sancılarından kurtaracak bu operasyonu heyecanla bekliyorum. Şimdiden acil şifalar diliyor, sevgiyle kucaklıyorum seni.
  18. Önce Ellerin & Ümit Yaşar Oğuzcan Yorum: Erhan Eray http://youtu.be/EjGz-IWHxWM
  19. Yüreğin Mucizelerine İnanan Bir Bilge... MEVLANA' nın Öğretileri http://youtu.be/xVtOGwLzTX8
  20. Goodbye My Love & Demis Roussos http://youtu.be/vHFAxNdBffE
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.