Zıplanacak içerik

tülvent

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

tülvent tarafından postalanan herşey

  1. GİTMEK Mİ ZOR, GERİDE KALMAK MI... Ne gitmektir aslında zor olan, Ne de geride kalmak. En zoru; Yaşananlar, paylaşılanlar, hatıralar... Ve Yaşayamayacaklarındır artık. Hüzün kokmasıdır artık Tüm yaşanmışlıkların ve aşkın! En zoru da; Parça parça bölünmektir hiçliklere. Yaşamanın anlamı bir diğeriyse, Hissedilenler aşkın da ötesindeyse, Ve... Kimse geçemeyecekse yerine; Sarılmak tek çaredir artık O sızıya… İnce ince; ‘’ Aşkımızın tek yadigarıdır’’ diye. Bu yüzden; Kalan olmak da birdir... Giden de! YAŞANANLAR YAŞADIĞI SÜRECE YÜREKTE Ne giden unutabilir ardında bıraktığını, Ne de kalan vazgeçebilir gidene ümitlenmekten. Yüreklerdeki yangın sönmedikçe…
  2. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın blog başlığı içinde Bağ Bozumu
    Hayat işte, adı üstünde, sevgili FUZULİ! Bazen günlük güneşlik, bazen bulutlu, bazen de yağmurlu ve fırtınalı... Yapacak bir şey yok! İlgi ve beyeninize çok teşekkür ediyorum
  3. Yüreğime süzülüveren gözlerini, İçimi titreten sesini, Hiç dokunamadığım ellerini, Sende her şeyi... Ne çok sevmişim seni! Ve bir daha Senin gibi hiç kimseyi... Küçük bir yürekte Büyük bir sevdaydı benimkisi. Işığı ve umudu olmayan çıkmaz bir yolda; Sesi soluğu kesik, Bir yarısı eksik, Kırık bir sevda... Yüreğim avuçlarında, Bense, ''Bir cümle'' uzağındaydım oysa... Ne ayaklarım yorulmuş sana koşmaktan, Ne de yüreğim Sana tutulmaktan. Hiç korkmamışım Bakışlarında kaybolmaktan. Rüzgarında savrulurken bile; Hiç pişmanlık duymamışım Sevgine tutunmaktan. Ve Hiç usanmamışım İzmir uyurken ağlamaktan. Hiç kırılmamışım; Dudağının kenarında muzip bir kıvrım… Gözlerinde kaçamak bir bakış da olsam. Hiç darılmamışım; Yokluğuna uyandığım, Buz gibi bir döşek olsa da sevdan. Ve Yüreğine sürgün yaşasam Yaklaştıkça uzağında da kalsam; Hiç sorgulamamışım. Acımasız soğuğun yüzüme çarptığında, Canımın yarısı sende kaldığında bile; Hiç kızmamışım. ... Ansızın bastıran yağmurda ıslanmak gibiydi seni sevmek. Ve Bir sabah, Hiç tanımadığım birini Çılgınca özleyerek uyanmaktı. Kalbin yanı başımda çarparken, Sana uzak, hasretine yakın yaşamak... Dudaklarının deydiği çay bardaklarını bile kıskanmaktı Seni sevmek. Şubat soğuğunda terlemek, Temmuz sıcağında titremek gibiydi... Sevgim dilimin ucunu ısırırken, Susuşların ardına gizlenmekti Seni sevmek. Kavuşamayacağını bile bile Kıyıya koşan dalgaların, Umutsuz çırpınışları gibiydi... Bazen daha da fazla bir şeydi… Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem ''SEN'' di! Ve Her şeye her şeye rağmen... Mutlaka yaşanması gereken, Benzersiz bir duyguydu seni sevmek! Bir şey vardı sende; Yüreğimdeki ilk heyecanı gerçek, Seni vazgeçilmez kılan bir şey... Bir şey vardı bende; Razı, senden her gelene... İçimin karanlığını, Gözlerinin parıltısı keserdi. Ve Hiçbir şey bakışların kadar anlamlı değildi. Sana bakarken yüzünün derinliğine batar, Heyecanlanırdım. Bakışlarından belli belirsiz, eksik tebessümler geçer, Ben seninle çoğalırdım. Bazen kıskanırken bulurdum kendimi; Bana hayal olan sevgini vereceğin O... Birini! İçim ürperir, tenim soğur; Bir yanım hüzün, Bir yanım ümit… Yanaklarımda kururdun öylece. ... Ne çok istemiştim; Yüreğine sızıp '' Bir şeyin '' olmak… Yaşamının anlamı, '' İyi ki '' yanı gibi! Avucunda sıcacık bir el, Gözlerinde ışık, İçinde mutluluk gibi! Ne çok dilemiştim; Nerde nasıl olursa olsun, Ama seninle bir ömrü! Yetmedi dualarım... Yetmedi seninle olmaya, Hayatı paylaşmaya. Ve Tatlı bir huzurla Göğsünde yaşlanmaya. Yine de hiçbir şey, Senin kadar yakışmadı alnımdaki yazıya. Ne yaparsan yap! Payında bahar yoksa eğer; Olmuyor… Geleceğe yazmamışsa kader; Ne kaçılıyor, ne de kızılıyor... Ve Ne yazık ki; '' Aşk tesadüfleri Kader ayrılıkları '' seviyor.
  4. tülvent şurada bir blog başlığı gönderdi: Bağ Bozumu
    Bu gece yine ''o yer'' deyim. En derinime kaçıp saklandığım, sahte hiç bir şeyin bulunmadığı, herkesten ve her şeyden uzak, kendimle buluştuğum; içimdeki yerde! Yalnızlığımı gömdüğüm, iç sesimi dinleyip insan yanımı korkmadan yaşadığım için seviyorum, zaman zaman buraya sığınmayı… Boğazımda düğümlerle, dilegetiremediğim hislerle bu gece; tüm zamanların ötesinde, avucumdan kayıp giden onca yılın, onca telaşın ardından karıştırıyorum geçmişimi. Sanki bir saman yığınını karıştırır gibi... Düşüncelerim allak bullak. Her şey rengini kaybetmiş, her şey olduğundan daha yabancı sanki... Çok duygusalım, içime sığamıyorum. İçim öylesine sesli, öylesine dolu bu gece. Bir yanıma kendimi aldım, bir yanıma da ''hayat'' denen oyun sahnesini. Girişi yazılmış, gelişmeleri hazır, hatta hatta sonucu bile belirlenmiş bir senaryo misali hayat! Sadece oynamak kalıyor. Sahnedeki kahramanın acaba ne kadarı benim? Ne kadarı dublörüm? Öylesine açılıp kapandı perdeler. Böyle yazılmamalıydı bu oyun... Aniden uyanıvermek olsa, ne güzel olurdu... Yolunda olması her şeyin; geçmişe ve bugüne ilişkin... Oysa uyanığım ve bu andayım ne yazık! Beni mahsur bırakan zamanları temizlemek, ya da hayatın satır başına dönebilmek imkansız şimdi. Yüreğimin ta derininde yüzüyorum bu gece. Hani, bir reddedilişle teslimiyetin kesiştiği noktada kar gibi eriyiverirsin ya zamansız; öyle kalakaldım kıvrıla kıvrıla uzayan yollarında hayatın.... Oysa ışık ışık gözlerim, tatlı bir masal tadında düşlerim, umutlarım vardı. Ve elbette beklentilerle dolu gencecik ve apaydınlık günlerim! Alaca karanlıkla birlikte, uçurtmalarım düşlerimin tellerine takılı kaldı; hayallerimse gerçeklikle karşı karşıya. Anılarımsa, geçmişin satıraralarında şimdi. Okyanusların dev dalgalarında birmartının kanat çırpışlarını yaşadım çok zaman, sessiz sedasız... Girdaplarla boğuşarak ve içimdeki sessiz çığlıkları kimseciklere duyurmadan, kimsenin gözlerinin içine bakarak yüreğimi dökemeden. Hayat merdivenlerini suskun ve yorgun adımlarla çıkarken, yaşamın ağrılarıyla ağırlaşan bedenimi taşımakta zorlanıyorum bazen... Son basamak gelmeden; onca yıldır benimle gelen, onca yıldır içimde duran sevgiyle teselli bulmak zamanı şimdi... Benimle kalan ve benimle gidecek olan! YÜREĞİMİ, DENİZ KOKAN KENTTE BIRAKTIM ÇÜNKİ...
  5. ''Bir Cümle'' Uzağındaydım Oysa... Yüreğime süzülüveren gözlerini, İçimi titreten sesini, Hiç dokunamadığım ellerini... Sende her şeyi! Ne çok sevmişim seni. Ve bir daha Senin gibi hiç kimseyi... Küçük bir yürekte Büyük bir sevdaydı benimkisi. Işığı ve umudu olmayan çıkmaz bir yolda; Sesi soluğu kesik, Bir yarısı eksik, Kırık bir sevda. Yüreğim avuçlarında, Bense Bir cümle uzağındaydım oysa. Ne ayaklarım yorulmuş sana koşmaktan, Ne de yüreğim Sana tutulmaktan. Hiç korkmamışım Bakışlarında kaybolmaktan. Rüzgarında savrulurken bile; Hiç pişmanlık duymamışım Sevgine tutunmaktan. Ve Hiç usanmamışım İzmir uyurken ağlamaktan. Hiç kırılmamışım; Dudağının kenarında muzip bir kıvrım… Gözlerinde kaçamak bir bakış da olsam. Hiç darılmamışım; Yokluğuna uyandığım Buz gibi bir döşek olsa da sevdan. Ve Yüreğine sürgün yaşasam Yaklaştıkça uzağında da kalsam; Hiç sorgulamamışım. Acımasız soğuğun yüzüme çarptığında, Canımın yarısı sende kaldığında bile; Hiç kızmamışım. ... Ansızın bastıran yağmurda ıslanmak gibiydi seni sevmek. Ve Bir sabah, Hiç tanımadığım birini Çılgınca özleyerek uyanmaktı. Kalbin yanı başımda çarparken, Sana uzak, hasretine yakın yaşamak... Dudaklarının deydiği çay bardaklarını bile kıskanmaktı Seni sevmek. Şubat soğuğunda terlemek, Temmuz sıcağında titremek gibiydi... Sevgim dilimin ucunu ısırırken, Susuşların ardına gizlenmekti Seni sevmek. Kavuşamayacağını bile bile Kıyıya koşan dalgaların, Umutsuz çırpınışları gibiydi... Bazen daha da fazla bir şeydi… Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem '' SEN '' di! Ve Her şeye her şeye rağmen... Mutlaka yaşanması gereken, Benzersiz bir duyguydu seni sevmek. Bir şey vardı sende; Yüreğimdeki ilk heyecanı gerçek, Seni, vazgeçilmez kılan bir şey... Bir şey vardı bende; Razı, senden her gelene. İçimin karanlığını, Gözlerinin parıltısı keserdi. Ve Hiçbir şey bakışların kadar anlamlı değildi. Sana bakarken yüzünün derinliğine batar, Heyecanlanırdım. Bakışlarından belli belirsiz, eksik tebessümler geçer, Ben seninle çoğalırdım. Bazen kıskanırken bulurdum kendimi; Bana hayal olan sevgini vereceğin O! Birini... İçim ürperir, tenim soğur; Bir yanım hüzün, Bir yanım ümit… Yanaklarımda kururdun öylece. ... Ne çok istemiştim; Yüreğine sızıp '' Bir şeyin '' olmak… Yaşamının anlamı, '' İyi ki '' yanı gibi! Avucunda sıcacık bir el, Gözlerinde ışık İçinde mutluluk gibi. Ne çok dilemiştim bir ömrü... Nerde nasıl olursa olsun, Ama seninle! Yetmedi dualarım... Yetmedi seninle olmaya, Hayatı paylaşmaya. Ve Tatlı bir huzurla Göğsünde yaşlanmaya. Yine de Hiçbir şey, senin kadar yakışmadı alnımdaki yazıya. Ne yaparsan yap! Payında bahar yoksa eğer; Olmuyor… Geleceğe yazmamışsa kader; Ne kaçılıyor, ne de kızılıyor... Ve Ne yazık ki; '' Aşk tesadüfleri Kader ayrılıkları '' seviyor.
  6. tülvent şurada bir başlık gönderdi: Bir Damla Gözlerimde...
    SEN UYURKEN... Bu gece, Ruhumun kanatlarıyla Süzüldüm yanına gizlice… Sen uyurken, Bir çocuk masumiyetinde... Hasret kokan saçlarına dokundum önce; Gözlerine, ellerine... Sonra, Minik bir öpücük kondurdum yüzüne. İçim titredi sıcacık nefesinle. Öyle özlemişim ki seni, Ezbere bildiğim yüz çizgilerine Dalıp gittim öylece... Sen uyurken Ben, ''Seni seviyorum'' diye fısıldadım Ürkek bir yürekle… Sonra, usulca sokuldum Boynunun benim olan yerine. Ürperdim Derin derin çekerken kokunu içime. Çırpınan yüreğimle Yaslarken başımı göğsüne, Özlediğim o huzur yayıldı bedenime. Sıcaklığını paylaşırken seninle, Varlığına şükrettim binlerce. Ve Ayrılığımıza ağladım sessizce. Sen uyurken bu gece Ben, '' Hasretine dayanamıyorum '' diye fısıldadım Paramparça bir yürekle... Tenimi sararken teninin sıcaklığı Ben ateşinle kavruldum. Nefesin karışırken nefesime Ben aşka, sevdaya bulandım. Acımasız bir sızı saplandı yüreğime, Harcanan hayatlarımıza yandım. İçimde yangınlar... Sen uyurken Ben… Razıydım Seninle geçecek bir ömre Ömrümün yarısını vermeye. Gün ışığı vururken pencerene Ben seni seyrediyordum yine. Parmak uçlarımda sıcaklığın Yanında kalmak istiyordum ömrümce... Dönmem gerekirken Kahrolası sensizliğime ve iç çekişlerime Hıçkırıyordu gönlüm çaresizce. Bu gece... Yaş günümde Sen uyurken Ben… Üzerini yavaşça örterek sevgimle… ''Yüreğimi yastığının altına bıraktım '' diye fısıldadım Buğulu gözlerimle.
  7. ''Bir Cümle'' Uzağındaydım Oysa... Yüreğime süzülüveren gözlerini, İçimi titreten sesini, Hiç dokunamadığım ellerini... Sende her şeyi! Ne çok sevmişim seni. Ve bir daha Senin gibi hiç kimseyi... Küçük bir yürekte Büyük bir sevdaydı benimkisi. Işığı ve umudu olmayan çıkmaz bir yolda; Sesi soluğu kesik, Bir yarısı eksik, Kırık bir sevda. Yüreğim avuçlarında, Bense Bir cümle uzağındaydım oysa. Ne ayaklarım yorulmuş sana koşmaktan, Ne de yüreğim Sana tutulmaktan. Hiç korkmamışım Bakışlarında kaybolmaktan. Rüzgarında savrulurken bile; Hiç pişmanlık duymamışım Sevgine tutunmaktan. Ve Hiç usanmamışım İzmir uyurken ağlamaktan. Hiç kırılmamışım; Dudağının kenarında muzip bir kıvrım… Gözlerinde kaçamak bir bakış da olsam. Hiç darılmamışım; Yokluğuna uyandığım Buz gibi bir döşek olsa da sevdan. Ve Yüreğine sürgün yaşasam Yaklaştıkça uzağında da kalsam; Hiç sorgulamamışım. Acımasız soğuğun yüzüme çarptığında, Canımın yarısı sende kaldığında bile; Hiç kızmamışım. ... Ansızın bastıran yağmurda ıslanmak gibiydi seni sevmek. Ve Bir sabah, Hiç tanımadığım birini Çılgınca özleyerek uyanmaktı. Kalbin yanı başımda çarparken, Sana uzak, hasretine yakın yaşamak... Dudaklarının deydiği çay bardaklarını bile kıskanmaktı Seni sevmek. Şubat soğuğunda terlemek, Temmuz sıcağında titremek gibiydi... Sevgim dilimin ucunu ısırırken, Susuşların ardına gizlenmekti Seni sevmek. Kavuşamayacağını bile bile Kıyıya koşan dalgaların, Umutsuz çırpınışları gibiydi... Bazen daha da fazla bir şeydi… Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem '' SEN '' di! Ve Her şeye her şeye rağmen... Mutlaka yaşanması gereken, Benzersiz bir duyguydu seni sevmek. Bir şey vardı sende; Yüreğimdeki ilk heyecanı gerçek, Seni, vazgeçilmez kılan bir şey... Bir şey vardı bende; Razı, senden her gelene. İçimin karanlığını, Gözlerinin parıltısı keserdi. Ve Hiçbir şey bakışların kadar anlamlı değildi. Sana bakarken yüzünün derinliğine batar, Heyecanlanırdım. Bakışlarından belli belirsiz, eksik tebessümler geçer, Ben seninle çoğalırdım. Bazen kıskanırken bulurdum kendimi; Bana hayal olan sevgini vereceğin O! Birini... İçim ürperir, tenim soğur; Bir yanım hüzün, Bir yanım ümit… Yanaklarımda kururdun öylece. ... Ne çok istemiştim; Yüreğine sızıp '' Bir şeyin '' olmak… Yaşamının anlamı, '' İyi ki '' yanı gibi! Avucunda sıcacık bir el, Gözlerinde ışık İçinde mutluluk gibi. Ne çok dilemiştim bir ömrü... Nerde nasıl olursa olsun, Ama seninle! Yetmedi dualarım... Yetmedi seninle olmaya, Hayatı paylaşmaya. Ve Tatlı bir huzurla Göğsünde yaşlanmaya. Yine de Hiçbir şey, senin kadar yakışmadı alnımdaki yazıya. Ne yaparsan yap! Payında bahar yoksa eğer; Olmuyor… Geleceğe yazmamışsa kader; Ne kaçılıyor, ne de kızılıyor... Ve Ne yazık ki; '' Aşk tesadüfleri Kader ayrılıkları '' seviyor. tülvent
  8. tülvent şurada bir başlık gönderdi: Bir Damla Gözlerimde...
    Her şeye İnat Sisler içinde uyurken gece, Karanlığın derinliğinde, Ağır, iç kapılarımın gerisinde, Tüm yaşadıklarıma inat, Huzurun kıyısına yol almak istiyorum. Kırarak ruhumun zincirlerini, Açarak bir bir kilitleri, Kader denen çizgiye inat, Mutluluğu yaşamak istiyorum. Doğrularak hayatın içinden, Savurarak yüreğimin fırtınalarını, Hüzünlerime doğmayan güneşe inat, Masmavi denizi, gökyüzünü, Alev kırmızısına boyamak istiyorum. Atarak üzerimdeki yükleri, Kurtularak kederlerimden, Yüreğimin dizginlerine inat, Coşkularımı kafeslerinden çıkarmak istiyorum. Örterek hüzünleri abartılı neşelerle, İterek derinlere çelişkileri, endişeleri, İmkânsızlıklara, engellere inat, Kendimi suya bırakmak istiyorum. Önemsemeyerek hiç birşeyi, Yok, sayarak tüm renkleri, Tüm masum duygulara inat, Tutkuyla sıvamak istiyorum geceyi. Alarak koynuma umutlarımı, Bırakarak kuytularda yalnızlığımı, Korkularıma, karamsarlıklarıma inat, Bir bilinmeyende kaybolmak istiyorum. Aldırmayarak hiçbir şeye, Boğulmayarak karamsarlığın selinde, Tüm olumsuzluklara inat! Geçmişe bir kibrit çakmak istiyorum. Silkeleyerek üzerimden ölü toprağını, Zorlayarak tüm şansımı, Korkularıma, kaygılarıma inat, Yaşama yeniden başlamak istiyorum. Henüz uyanmadan gece, Sis basmadan iyice, Tüm tereddütlerime, Her şeye inat! Yaşama, yeniden bağlanmak istiyorum.
  9. ''Eğer gökkuşağı istiyorsan, yağmura dayanmak zorundasın.'' Ben çok sevdim bu kurabiyeleri...
  10. tülvent şurada yorum gönderdi Radya'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
  11. Eski Evler Konaklar http://www.youtube.com/watch?v=qkEjb7UCzUU
  12. Beni Affet & Özcan Deniz http://www.youtube.com/watch?v=xetbLBqxMgg
  13. tülvent şurada yorum gönderdi dream1907'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
  14. tülvent şurada yorum gönderdi KiRaZ'nın blog başlığı içinde KiRaZ's Blog
    Şu dizelerinle beni çok uzun yıllar öncesine döndürdün, tam da senin bu güzelim yaşındaki yıllarıma... Duygularını ve seni taa içimde hissettim. ''Eğer biz birbirimizin kaderinde var isek mutlaka bulacağız kendimizi birbirimizde... '' Hep iyiyi isteyen, pırıl pırıl kalbinle tüm iyilik ve güzellikleri kendine çekeceğine; yakarışının yerini bulacağına inanıyorum tatlı KiRaZ. Her şey kalbince olsun!

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.