Zıplanacak içerik

tülvent

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

tülvent tarafından postalanan herşey

  1. tülvent şurada yorum gönderdi Saudade'nın blog başlığı içinde ATEŞ&KÜL
    Satırlarınızı okurken, kocaman bir ağırlık geldi tam orta yerine oturuverdi göğsümün. Yazık ki zaman istediğimiz anların dışında, daha bir hızla kayıp gidiyor avuçlarımızdan ve biz menzile az daha yaklaşıyoruz. Gitmekten değil de, sevdiklerimizden ayrı kalacak olmaktan korkuyoruz en çok... Doyamadıklarımız ve yaşayamadıklarımızı geride bırakarak ve gözümüz arkada... Yüreklerimizin yaşlanmaması, yazacaklarımızın bitmemesi ve nice mutlu ''Sevgililer Günü '' dileğiyle, sevgili Saudade...
  2. Bugün 14 Şubat! Herkesin farklı yorumlar yapma ihtiyacı duyduğu '' Sevgililer Günü '' Bu günün, kırmızı balonlarla kalplerin uçuştuğu; kıpkırmızı güllerin ve hediye paketlerinin ötesinde bir anlam ve önemi var benim için. Şiddetin, düşünce, inanç ve yaşam farklılıklarından doğan sıkıntı, olumsuzluk ve mutsuzluğun; yüreklerin çıkar ve maddenin de insanca değerlerin önüne geçtiği günümüzde; nasıl ve hangi nedenle olursa olsun aşkın var olduğunun hatırlanması, konuşulması çok önemli çünkü! Çünkü aşk, söz ettikçe var ve toplum olarak da aşka ve sevgi sözcüklerine çok ihtiyacımız... Bugün, hep ''aşk''tan söz etmek geliyor içimden... Bu kendi küçük, ama anlamı büyük kelimenin kaynağı da çok anlamlıymış meğer… '' Aşk '' Arapça kökenli olup, orijinali '' Işk ''! Işk ise '' Sarmaşık '' mış. Yani, nasıl ki sarmaşık sarıldığı şeyi sarıp sarmalıyorsa hani... Farsçası da '' Sevda '' , yürekteki karanlık nokta yani... Kadın ve erkeğin yaratılışıyla birlikte var olan, en ilkel, ve en doğal duygu, çok insanca. İnsana, dolayısıyla topluma dair. Mutluluğun da en yüksek derecesi, aşk! Öylesine şiirsel, öylesine duygu yüklü ve öylesine erotik. Zihni bir eylem aslında, ama bedeni de yanında isteyen... Aşkın tek bir ifadesi de yok. Kişiye göre ve herkesin yaşadığı kadar... İçinde mutluluk, hüzün, heyecan, kaygı, ihtiras, kıskançlık, keder gibi birçok duyguyu barındıran o kadar çok söz, o kadar çok şey ki; aşk! Hesabı, kitabı, formülü de yok. '' Ben şu kişiye aşık olmalıyım '' ya da '' tanıdıkça aşık oldum '' diye bir şey de yok!... Tanıdıkça sevmiş olabilirsiniz, ama aşık asla! Aşk, sevgiden çok farklı, çok öte şeydir çünkü. Bu nedenle aşkın yakasını '' sevgi '' den koparmak lazım. Sevgi; bir durumun, yakınlığın getirdiği bir sonuç. Hatta bazen mecburiyetlere, yakın olmalara katlanır olmanın hoş yanı. Birçok şeyi ve insanı aynı anda sevebilirsiniz; çiçekleri, böcekleri, iyi ve anlaştığınız için de birilerini... Ama aşk böylesi sosyal bir duygu değildir ve olamaz! Sevmek için bir neden, hatta seveceğiniz bir şeyler arayabilir; muhtemelen de bulursunuz, ama aşk aramakla bulunmaz; gelir. Bazen hiç farkında bile olmadan, bazen kim ve ne olduğunu, neden aşık olduğunuzu bile bilmeden... O' nu bir başka gözle gördüğünüz için seversiniz. Yaşamınızın merkezindedir artık ve O varsa her şey başkadır. O' nunla var olduğunuzu hisseder, kaybetme korkusu ve kıskançlıkla baş etmeye çalışırsınız. O varsa mutlusunuzdur ya da O' nu kaybetmek yaşamı kaybetmek gibidir. Aşk asla garantici değildir, belki de bu yüzden karşılıksız, yaşanmayan veya yarım kalan aşklar kendilerini çok daha iyi geliştirirler. Ya imkansız bir aşka kapılır acı çekersiniz ya da yanınızdakine alışır, aşkı kaybedersiniz. Aşkı kaybettiyseniz veya '' aşk yok '' diyorsanız eğer, orada yaşamla ilgili bir şey de yoktur aslında, mutluluk da! En önemli yaşam kaynağımız mutluluk, aşkla tamamlanır ve çoğalır çünkü. Aşk güne mutlu uyanmanın ve mutlu başlamanın en baş nedenidir ve mutlu insanlar da bir toplum için en önemli güç! Mutlu olmayan, aşkı ve sevgiyi bilmeyen ve yaşamayan bir toplum mutlu olamaz. Aşkın, her şey için ne büyük bir güç olduğunu bilemez ve elbette aşkı onaylamaz, hatta hatta küçümser. Aşkı göstermek, yaşatmak ve anlatmamız gerek! Gerek ki; sabahları karşılaşan yüzler gülüyor olsun ve birbirine gülerek baksın, yaşama mutlulukla karışsın. Bu nedenle, toplumun duygularına dokunmak lazım. Çünkü aşk, insana ne kadar aitse, bir o kadar da topluma! Onlarca sorun, huzursuzluk içinde boğuşurken, öylesine yorgunuz, öylesine huzura ihtiyacımız var ki; toplumca sadece huzur arar olduk. Aşkın küçümsendiği, kısıtlandığı, hakça yaklaşılmadığı bir ortamda yargılanmaktan, onaylanmamaktan, dolayısıyla da getireceği huzursuzluk ve yeni sorunlardan kaçıp, saklanır olduk. Çünkü aşk; baş kaldırmayı, mücadeleyi gerektirir. O, tüm dengeleri ve ölçüleri değiştirir. Aşık olan kendiyle yüzleşir, yaşamla güreşir. Ne yazık ki biz, aşktan korkar kaçar, hatta yok sayar olduk. Hissetmeyen, heyecan duymayan, çok zaman da yaşamayan, mutsuz bireyler olarak; nefes almayan ilişkilerin, alışageldiğimiz garantici düzenin o sözde huzur bahçelerine kaçıp saklanır olduk. Aşk zor ve riskli bir yolculuktur çünkü. Onun stresini yaşamaya hiç hazır ve gönüllü değiliz. Toplumsal sorunların ve şiddetin bittiği, aşka bakış açısının değiştiği, sevginin ne kadar önemli bir güç olduğunu ve yaşamayı ne çok hak ettiğimizi kavradığımız bir zamanda belki... Duygu düşünce özgürlüğünün yaşandığı, şiddete, her türlü baskıya karşı duran bir Türkiye ' de, aşkın da özgürce, cesurca, içimizden geldiği gibi yaşanacağı inancı ve umudu ile; '' Sevgililer Günü '' nüzü kutluyor, aşkın her şeyin üstesinden gelmesini diliyorum. Sevgilerimle tülvent
  3. tülvent şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    İnsanlar mı gitgide kötüleşiyor yoksa ben mi yaşlanıyorum bilmiyorum, fakat emin olduğum birşey var; sevgili Radya' cım... Ben artık hayvanları çok, daha çok seviyorum ve kızınca '' hayvan!'' diye bağıranlara da çok sinir oluyor; ''İNSAN!'' diye bağırmalarını söylemek istiyorum. Evet, insan! Beni ne kadar iyi anlayacağını biliyorum canım, sevgilerimle...
  4. tülvent şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Çook tatlıydı, akıcı ve hoş bir dille... Bayıldım bayıldım. Kalemine sağlık olsun, canım yaa...
  5. tülvent şurada yorum gönderdi lennartim'nın blog başlığı içinde lennartim'ın/nin Blogu
    Kalbimiz, küçücük tipine rağmen o kadar geniş ve dayanıklı ki, içinde hüzün, keder, coşku, mutluluk, yas... Her türlü duyguyu barındıracak, hem de bazen hepsini bir arada idare edebilecek kadar... İnsanoğlu gerçekten çok derin ve kompleks... Teşekkürler lennartim.
  6. '' İstanbul, 2010 Avrupa Kültür Başkenti! '' Tiyatroya yapılan bu çağ dışı hareketle, yukarıdaki cümle büyük bir uyum gösteriyor gerçekten. Sadece sanata değil, laikliğe, çağdaşlığa, Atatürk devrimlerine de indirilmiş bir balyozdur bu! Şu an kapatıyorlar, yarın eli sopalı bir güruhun basmayacağını kim garanti edebilir? Yıl 2010, İst. Avrupa Kültür Başkenti vee '' Vurun Kahpeye '' ... İnanılır gibi değil! Bu olayı yalayıp yutmamak lazım.
  7. tülvent şurada yorum gönderdi modernjames'nın blog başlığı içinde modernjames
    '' Hep güzel, mutlu ve umutlu değildir yaşam... '' Yaşam, kendine özgü akışı içinde; bazen durağan, bazen coşkulu, bazen de boz bulanık akar gider... Bazen arkasından baka kalır, bazen de ayak uydururuz akışına. Tekdüze değildir hiçbir zaman. Kim bilir, belki onu anlamlı kılan da bu değil midir, sevgili modenjames? Yaşam tekdüze ve hep güzel olsaydı, hiç sıkıntı ve üzüntü çekmeseydik; nasıl bilebilirdik ki mutluluğun değerini... Yaşam iniş çıkışlarıyla anlamlı ve değerli. Ve her şeye rağmen gülümsemeye değer... Sevgilerimle
  8. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın blog başlığı içinde Bağ Bozumu
    Harika bir saptama, sevgili odisseus... Harika! Tamam, bundan sonra yapıcam bunu fazlasıyla... Bu arada, bloğunu heyecanla bekliyorum.
  9. Ümit en son kötülüktür. Çünkü işkenceyi uzatır. Nietzsche
  10. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın blog başlığı içinde Bağ Bozumu
    Evet canım, çok zor olsa da evet! Yapmalıyız bunu...
  11. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın blog başlığı içinde Bağ Bozumu
    Teşekkür ediyorum, hoşbuldum... Yürekten istiyorsan neden olmasın, sevgili enginar... Başarılar
  12. tülvent şurada yorum gönderdi tülvent'nın blog başlığı içinde Bağ Bozumu
    Evet, gerçekten de canım. Benzer ruhlarda eş duygular... Konuşalım bunu, ne dersin? Her katil cinayet mahalline mutlak dönermiş. Hoş buldum. İlgine çok teşekkürler ediyorum.
  13. tülvent şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Hasretin getirdiği yoksunluk; sevdiklerinden, sevdiği ve alıştığı yerden kopmanın verdiği yakıcı duygunun insanlar kadar hayvanları da etkileyip, üzdüğünü çok iyi biliyorum. Ayrıca tanık ta oldum buna... ''Altın kafes'' olayı gibi işte, ne yazık! Son yıllarda özellikle ''hayvanların da bilinç ve duygulara sahip olduğu, onların da insanlar gibi duyguları olduğu'' görüşleri uzmanlarca ağırlık kazanmaya başladı. Çok hazin bir öyküydü... Sanırım bundan sonra zaten çok sevdiğim kuğulara çok daha farklı gözle bakacağım bi gerçek... Paylaştığın için çok teşekkürler canım.
  14. tülvent şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Gerçekten mutlu hissetmenin yolu, önce kendi olabilmekten geçiyor sanırım. Kaçımız kendi gibi olabiliyoruz ki... Yaşadığımız çevre, bize dikte edilenler, sorumluluklarımız, sağduyumuz; olduğumuz değil de, olmamız gereken şekilde davranmamızı, yapmamızı gerektiriyor işte! Huzur, mantık elbette önemli, ama mutlu olmak için yeterli olmuyor çok kez. Huzurlu olmak, mutlu olmak anlamına da gelmiyor Sevgili Radya. Ve içimizde fırtınalar kopmayacağı anlamına da... En zoru da kendisiyle yüzleşmesi insanın, kulaklarını tıkadığı iç sesinin haykırışlarını duymamak için kendi kendiyle girdiği savaş. Sonuçta kim kazanır bilemiyorum, ama bir yanımızın hep yarım kalacağı bir gerçek! Emeğine ve yüreğine sağlık, canım.
  15. tülvent şurada bir blog başlığı gönderdi: Bağ Bozumu
    Uzun bir süredir uzaktım senden. Gözgöze gelmekten bile kaçınıyordum adeta... Oysa ne kadar yakındık seninle ve ne kadar da uzak... Çoğu zaman yok saydığım seninle, bu sabah karşılaştık aniden. İrkildim bir an; ister istemez heyecanlandım. Suçluluk duyulan birine rastlamanın telaşı içinde... Dursam mı, gitsem mi karar veremedim. Ne kadar da çok olmuştu , şöyle uzun uzun bakmayalı sana. Kendime olduğu gibi sana karşı da suçluydum. Suçluydum, çünki ikimize de ihanet etmiştim. Sana bakarken yabancılaştığımı hissettim, kendime olduğu gibi... Sonra da korkar oldum karşılaşmaktan. Ne çok aldatmıştım seni! Başkalarına gülümsemek adına yaşarken... En sevdiklerimin bile bilmediği yiten iç görüntümü, seninle nasıl da farklı sunmuştum çoğu kez. Duygularımdan, özlemlerimden, itiraflarımdan, pişmanlıklarımdan nasıl da kaçmıştım sayende... Nasıl paramparça olduğumu, çalkantılarımı, hiç nefes almadan yaşadığımı, bu maratondan artık çok yorulduğumu, çığlıklarımı, kalbimin çocuk yanının nasıl çarptığını, beni hayatın ötesine taşıyacak sandığım ilk heyecanımda, önce duygularımı; ardından da hayal kırıklığımı yüreğimin buruk ve kuytu bir köşesine nasıl hapsettiğimi, gökyüzü dolusu yanlızlıkla nasıl başbaşa olduğumu, Bazen herkese ve her yere ne kadar uzak olduğumu, başkaları için ne çok, ama kendim için ne kadar az yaşadığımı nasıl da saklamıştım ardına gizlenerek ... Başkalarına gülmek adına, ağlattığım hep sen oldun ne yazık! Bu sabah karşılaştık ister istemez. Aynada yüzyüze geldim seninle. Durdum ve sana baktım yüzüm. Seni ne çok yıprattığımı, ne az anlamışım meğer. Suçluyum, çok hırpaladım seni biliyorum. Hadi, bakma öyle! Hep iyi görünmem gerekmiş gibi, yalnızca sana değil; kendime de ihanet ettim çünkü ben. Hiç istemezdim... Görüyorsun ya; sadece seni tüketmedim ben, Başkalarına gülümsemek adına yaşarken... Affet! Ve hadi bu kez de bana gülümse lütfen... tülvent
  16. Bugün yemek yaparken başıma yemeni bağladım,bi gördü beni; -"Anneeeee ne bu halin.. -"Ne var oğlum halimde.. -Hiççç emeklilere benzemişsin.. -"Nasıl yani.. hahahaaa -Yaşlı gibi yani,babaannem gibi falan Emekliler duymasın.. Duymasınlar, bence de... Yoksaaa... Yoksa yiyiverirler, ısırıverirler onu. Allahım nasıl bi çocuktur öyle, Allah nazardan saklasın, canıııım. ( Ee, böyle bir annesi olursa... )
  17. tülvent şurada yorum gönderdi Aries'nın blog başlığı içinde Aries' Blog
  18. Canım sıkılıyooo...
  19. Nötr günlerimden biriydi...
  20. tülvent şurada cevap verdi: Radya başlık Forum Oyunları
    Ben bunu anlayamadım.
  21. Dizi izlerken, örgü örecektim, ama burası da tatlı geldi... Bilmiyorum.
  22. tülvent şurada cevap verdi: Radya başlık Forum Oyunları
    Hayır. Hiç mutluluktan ağladın mı?
  23. Erkek erkeğe kafa çekmeye giderdim, bakayım ne muhabbetler var?
  24. tülvent şurada yorum gönderdi lennartim'nın blog başlığı içinde lennartim'ın/nin Blogu
    Çok güzel ve anlamlıydı, Sevgili lelnnartim... '' Asalet boyda değil, soyda olmalı '' ymış, ama ben yine de eğitimin çok önemli bir değer olduğuna inanıyorum. Önemlisi de; kişinin kendini eğitmesi sanırım.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.