Zıplanacak içerik

Legendary

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Legendary tarafından postalanan herşey

  1. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Ana Öğüdü Çiçekleri ezme yavrum Çiçekler bir yüreğe benzer Çiçek ezen, insan ezer. Sakın sen kuş vurma yavrum En engin bir kardeşlikte Uçar kuşlar gökyüzünde. Tüfekle oynama yavrum Şakacığı bile çirkin Bir canlıyı öldürmenin. Gel bir çiçek ol sen yavrum Kendi ülkenin renginde Şu yeryüzü demetinde. Tahsin SARAÇ
  2. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Annem Küçükken başucumda Bana ninni söylerdin Sabahları uyanınca, Beni okşar severdin. Benim annem, güzel annem Beni al dizlerine... Kucağında okşa beni, Ninniler söyle yine... Bugün hâlâ kulağımda Çınlıyor tatlı sesin. Güzel annem, kalbimin sen, En büyük neşesisin... Coşkun ERTEPINAR
  3. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Ankara Marşı Ankara, Ankara, güzel Ankara, Seni görmek ister her bahtı kara. Senden yardım ister her düşen dara, Yetersin onlara güzel Ankara. Burcuna göz diken, dik başlar insin, Türk gücü orada her zoru yensin, Yoktan var edilmiş ilk şehir sensin, Varolsun toprağın, taşın Ankara. Halil Bedii YÖNETKEN
  4. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Temizlik Temizlik en başta gelir bunu tüm çocuklar bilir aslanın aslan olduğu yatağından bellidir. Fevzi GÜNENÇ
  5. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    YIKANMA Leğene girdi mi Mine Kendini ördek sanır Annesi verir süngeri eline Hiç ağlamadan yıkanır. Her yıkanışında Mine Biraz daha küçülür leğen Leğen mi küçülür dersiniz Yoksa Mine mi büyür? Rıfat ILGAZ
  6. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Birlikten Kuvvet Doğar Birlikte millet yapar, Yaşar hakka tapanlar. Her zaman zorluğu aşar, El birliği yapanlar... Bir elin sesi çıkmaz, Topluluktan bıkılmaz. Bu amaçta, bu yolda Birleşenler yıkılmaz... Kolay kolay sökülmez, Perçinleşen bükülmez. Birleşirse milletler, Boş yere kan dökülmez... Kuvvet doğar birlikten, Düzenlikten, dirlikten... En çetin düşman yılar, Böyle beraberlikten. Hakkı SUNAT
  7. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Yurt Duyguları Düşmez yere hâşâ, o bizim bayrağımızdır, Bir fecr olarak doğmadadır her dağımızdan. Ay yıldız o mazideki bir süstür, emin ol, Atîde güneşler doğacak bayrağımızdan. Altında yatarken de bizimdir yerin üstü, Bir kal'a olur toprağımız vecde gelir de; Dağlar, kayalar göğsümüz üstünde tepinse, Düşmanları biz ram ederiz kan kesilir de. Deryaları kan, taşları bitmez kemik olsa, Bir son nefesin aynı olup bitse nesîmi, Ölmez bu vatan, farz-ı muhal ölse de hattâ Çekmez kürenin sırtı o tâbût-ı cesîmi. Mithat Cemal KUNTAY
  8. Legendary şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    Bu Millet Yaşar Bizim süvarimiz amma da ata biner Ayağı yere değer, başı göğe değer Bizim piyademiz yola yeğin gider Bastığı toprağı ezer Bizim topçumuzun narası hay babam hay Gülleden beter Sağdıçlarım, sizin gibi yiğitleri oldukça Bu millet yaşar CAHİT KÜLEBİ
  9. Bizlere yaşattığı duygular ender güzellik birce... Müzikle bütünleşmek içinde kaybolmak, Richard Clayderman dinlemek diyebiliriz..
  10. JohnConstable (1775 1837) Başlangıçta, eğilimini gerçekleştirmesine izin vermek istemeyen babasının karşı koymasıyla karşılaşan Constable, resme, doğduğu kentin çevresindeki güzel görünümlere çalışarak başladı. 1795'de Londra'ya gelip eğitimini sürdürdü, ama bununla birlikte, peyzaj çalışmalarında doğayla rahatça ilişki kurmasına olanak sağlayan Suffolk'a geri döndü. 1799 yılında tekrar Londra'ya gitti, kabul edildiği Royal Academy'de Joseph Farington ve Benjamin West'in derslerini izledi. Gainsborough, Law­rence, Reynolds tarzında bazı portreler yaptı, tarihsel resmi ya da dinsel konuları denedi, ama tekrar hemen peyzaja döndü. Bu dönemde Rubens, Ruysdaei ve özellikle Claude Lorrain gibi ustaların yapıtlarını inceledi. Bu ustala­rın sanatçı üzerinde önemli etkileri oldu, ama Constable bu etkiyi çok kişisel bir tarzda yorumlayarak, havanın ve ışığın titreşimleri, rüzgâr, bulutlar ya da dalgaların kö­püğü gibi devingen öğeleri tual üzerinde saptamak yete­neğiyle janr (genre) resminin yasalarını değiştirmeyi başardı (Weymouth Körfezi, 1816, Louvre Müzesi, Pa­ris; Brighton Kumsalı, 1824-1827, Victoria and Albert Museum, Londra; Ftatford Değirmeni, 1817, National Gal­lery, Londra). Sanatının doruğuna Salisbury peyzajları dizisiyle ulaştı ve bu dizinin en ünlü tablosu Piskoposun Konutundan Salisbury Katedrali'nin Görünüşü dür (1823). 1819 yılında Royal Academy'ye üye seçilmiş ol­masına karşın İngiltere'den çok, Ot Arabası adlı tablo­sunun 1824 Salonu'nda başarıyla sergilendiği Fransa'da beğeniliyordu. İngiliz peyzaj resminin tarihinde en önemli rolü oynadı; Barbizon Okulu ve empresyonistler üzerin­de belirleyici bir etkisi oldu. J.Constable, Saman Arabası, 1821 Constable'ın düşünceleri çok değişikti. Ona göre, Turner'in özendi­ği ve aşmaya çalıştığı gelenek, ayak bağından başka bir şey değildi. Kendinden önce gelmiş geçmiş büyük ustalara hayrandı, ama Claude Lorrain'in gözleriyle değil, kendi gözleriyle gördüğü şeyi çizmek isti­yordu. Gainsborough'un bıraktığı noktadan yola çıktığı söy­lenebilir. Ama Gainsborough da, geleneksel ölçülere göre "resim gibi" (picturesque) sayılan motifler seçmişti hep. Doğaya hoş, tasasız sah­neler için bir ortam gibi bakmıştı. Constable için bütün bunların önemi yoktu. O, gerçek'ten başka bir şeye aldırmıyordu. 1802 yılında bir ar­kadaşına şöyle yazmıştı: "Doğal bir ressama yeterince yer var. Gü­nümüzün önemli kusuru beceriklilik''tir, yani gerçeğin ötesinde bir şey yapmaya yeltenmektir". Claude Lorrain'i örnek alan moda manzara ressamlarının belirli ölçüde hâlâ uyguladıkları kolay yöntemlerle, bir özengen (amatör), hoş ve etkili tablolar yapabilirdi, ilk düzleme konu­lan görkemli bir ağaç, tablonun ortasında açılıveren uzakçıl görüntüyü çok iyi belirginleştirmeye yarayabilirdi. Renk sıralaması açık-seçik ola­rak işlenmiş hazır duruyordu. Özellikle kahve ve altın olmak üzere sı­cak tonlar, ilk düzlemde yer almalıydılar. Arka düzlem, solgun mavi çeşitlemesi içinde gittikçe erimeliydi. Bulutları boyamak için reçeteler, pürtüklü bir ağacın kabuğunu benzetmek için özel göz boyamalar var­dı. Constable, önceden saptanmış tüm bu araçlardan nefret ediyordu. Ön düzleme, önceden saptanan, o eski bir kemanınki gibi yumuşak kah­verengi tonunu koymadığı için bir arkadaşı onu eleştirince, Constable' in bir keman alıp önündeki çimenin üstüne koyarak, doğal olarak gör­düğümüz taze yeşille, alışkanlıkların istediği sıcak tonlar arasındakiayrımı göstermek istediği anlatılır. Constable, atak buluşlarla seyirciyi etkilemek istemiyordu. Amacı, yalnızca kendi görüntüsüne bağlı kal­maktı. Çoğun, doğa'dan çizimler yapmak için kırlara çıkıyor, sonra bu çizimleri masasında işliyordu. Onun taslakları genellikle, ta­mamlanmış tablolardan daha çarpıcıdır. Ama hızlı bir izlenimi, sergi­lenmeye değer bir yapıt olarak halka kabul ettirmenin zamanı gelme­mişti henüz. Yine de, onun bitirilmiş tabloları seyirci önüne çıkarıldı­ğında, gürültü koparmışlardır. Görülen yapıt Paris'te 1824 yılında sergilenince, Constable'ı ünlü kılan tablodur. Basit bir köy sah­nesini betimliyor: Bir nehri geçen bir saman arabası. Tablonun için­de kendimizi yitirmek, arka düzlemdeki çayırlara düşen güneş lekele­rini gözlemek, başıboş bulutları seyre dalmak gerekir. Nehrin yata­ğını izlemeliyiz. Bunca basit ve gösterişsiz biçimde verilen değirmenin yanında dinlenmeliyiz. Ancak bundan sonra, sanatçının kesin içtenliği­ni, abartmayı etki yaratmamak için reddettiğini, kurumlanma ve iddia­nın kesinlikle yokluğunu değerlendirebiliriz. Gombrich Yararlanılan Kaynaklar: Romantizm Sanat Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi Sanatın Öyküsü, Gombrich, Remzi Kitabevi
  11. Çok teşekkür ederim birce,balerinlerde kelebek misali her açıdan içine çekiyor.. çok haklısın.. her bir notası içinde yüzüyorsun Richard Clayderman'ı bir de bu şekilde dinleyelim Give a little time to your love -sevgin için bana biraz zaman ver. Richard Clayderman-Philippe Pages http://www.youtube.com/watch?v=7LOooM1nqz8
  12. Aramıza hoşgeldin KÜBRA Bizlerle olman bizi mutlu eder..
  13. Ayışığı sonatı sevdiklerimde üst sıralarda Dünyada ünlü piyanist tek piyanoya mahkum kalmamalı diye düşünüyorum..Her zaman taşınacak bir müzik aleti de çalmıyor.. Bunun için değişik piyanolarda izleyebiliyoruz.. Bu benim fikrim ..ne dersin? Nostalgia - Richard Clayderman senin için birce
  14. yakında burası Richard Clayderman arşivi olacak Richard Clayderman - Love Story ( CHiquitita bebe ) http://www.youtube.com/watch?v=ITswHbJPHhQ
  15. sanatını icra ederken içinde kayboluyor,yaşıyor ve bizlere de yaşatıyor.. güzel kılan da doğal olarak tüm şıklar
  16. Pietro da Cortona (1596-1669) Yüksek Barok resim üslubun Roma daki başlıca temsilcisi Pietro da Cortona dır. En ünlü eseri Palazzo Barberini nin büyük salonunun tavan süslemesidir. Papa VIII. Urban ın yüceltilmesini gösteren freskte Cortona, Michelangelo nun yolunu izlemiş, tavan sathını içine ayrı ayrı sahnelerin yerleştirildiği ağır stük çerçeveli bölümlere ayıran Carracci ve diğerlerinden ayrılmıştır. Mimari bir satıh olan tavanı göğe açar, öyle ki başını kaldırıp yukarı bakanlar artık tavan sathını değil gökte bulutların arasında uçuşan melekleri, papalığın amblemi olan arıların dolaştığı, yıldızlardan yapılmış taçların taşındığı bir alegorik vizyon görürler, sayısız figürlerin doldurduğu gökyüzü alemine dalarlar. Nurhan Atasoy, Avrupa Sanatı
  17. Antonio Allegri Correggio (1489- 1534) Parma okulunun yetiştirdiği en büyük Rönesans ressamı. Son dönem yapıtlarıyla birçok barok ve rokoko sanatçısının üslubunu etkilemiştir. Gençliği ve sanatının gelişimi. Babası, Correggio adlı küçük bir kasabada tüccarlık yapan Pellegrino Allegri ydi. Doğduğu bu kentin adını alan Antonio, çoğunlukla ileri sürüldüğü gibi kendi kendini yetiştirmiş değildi. Daha ilk dönem yapıtlarına bakıldığında optik, perspektif, mimarlık, heykel ve anatomi konularında bilgisi olduğu anlaşılır. Bu da onun belli bir eğitimden geçtiğini gösterir. İlk resim derslerini Correggio da, sıradan bir ressam olan amcası Lorenzo Allegri den aldığı sanılır. 1503 dolaylarında Modena da resim çalıştı, ardından da Mantova ya geçti. Büyük olasılıkla buraya Erken Rönesans ın en ünlü sanatçısı Andrea Mantegna nın ölümünden önce vardı. Mantegna 1506 da ölünce, 5. Andrea Kilisesi ndeki Mantegna ailesi şapelinin bezemelerini onun tamamlamış olduğu kabul edilir. İsa nın Mezara Konması ve Madonna ve Azizler adlı iki yuvarlak resmin (tondi) genç Correggio nun elinden çıktığı kesindir. Erken dönem yapıtlarından Mantegna nın sanatını çok iyi bildiği anlaşılırsa da, üslubu aslında, Kuzey İtalyan Rönesans ressamlarının hemen hemen hepsini etkileyen Leonardo da Vinci ye daha yakındır. Mantegna biçimi katı bir çizgiyle tanımlarken Correggio, ışık-gölgeyi Leonardo gibi, dış çizgileri yumuşatacak ve belli bir atmosferik etki yaratacak biçimde kullanmayı yeğler. Onun sanat yaşamının başlarında Roma ya gittiğine ve Michelangelo ile Raffaello nun Vatikan daki fresklerinden etkilendiğine kesin gözüyle bakılmaktadır. Correggio Mantova dan ayrıldıktan sonra çalışmalarını Parma ve Correggio da sürdürdü. Correggio daki 5. Francesco Kilisesi için 1514 te yaptığı Aziz Francesco Madonnası adlı altar panosu, ona ait olduğu belgelenen ilk yapıttır. Gençlik döneminin en tanınmış yapıtları dinsel tutkuyu yansıtan ve renkleri gittikçe tatlılaşan bir dizi resimdir. İsa nın Doğumu (Brera Resim Galerisi, Milano), Müneccim Krallann Tapınması (y. 1514, Brera Resim Galerisi, Milano) ve İsa Annesine Veda Ederken (1514-17, Ulusal Galeri, Londra) adlı resimler bunlar arasında yer alır. Olgunluk dönemi resimleri. Parma daki 5. Paolo Rahibeler Manastırı ndaki başrahibenin kabul salonunun tavanındaki, büyük bir olasılıkla 1518-19 da gerçekleştirilmiş olan resimler Correggio nun olgunluk döneminin ilk ürünleridir. Mantegna nın 1494 te Mantova daki kalede yaptığı duvar resimlerinden izler taşımakla birlikte bu resimler genelde bütünüyle özgün ürünlerdir. Başrahibe Giovanna de Piaeenza daha sonra Correggio nun, gene Parma daki 5. Giovanni Evangelista Kilisesi nin kubbesinin resimlenmesi gibi çok önemli bir işi almasını sağladı. Correggio nun 1520-23 arasında gerçekleştirdiği İsa nın Göğe Çıkışı adlı kubbe freskini, aynı kilisenin apsis bezemesi izledi. 1587 de yok olan bu sonuncu yapıttan geriye yalnızca Meryem in Taç Giymesi (Ulusal Galeri, Parma) adlı parça kalmıştır. Parma Katedrali kubbesindeki Meryem in Göğe Çıkışı (1526-30) Correggio nun fresk alanındaki ustalığının doruğu sayılır. Barok dönemin yanılsamacı tavan resimlerinin ilk örneklerinden biri olan dev boyutlu bu fresk, kilisenin kubbesini gök kubbeyle (Cennet) özdeşleştirir. Bulutlar arasındaki figürlerin resim mekanından taşıyormuş gibi verilmesi ise kısaltımın (rakursi) o döneme göre çok cesur ve şaşırtıcı boyutlarda kullanılmasının bir örneğidir. Correggio nun bunlar dışında, yalnızca birkaçının tarihi saptanabilen en ünlü yapıtları üçe ayrılır: Büyük boyutlu altar panoları ile az sayıda büyük boyutlu dinsel kompozisyon, kişisel tapınmayı gösteren ince ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ve birkaç tane de mitolojik konulu link ve duyumsal sahne. Correggio nun altar panolarının bir çoğu ikinci bir adla anılacak kadar çok tanınmıştır. Örneğin Çobanların Tapınması (y. 1530. Resim Galerisi, Dresden) Gece ; Aziz Hieronymus Madonnası ise (Ulusal Galeri, Parma) Cün adıyla bilinir. Son dönem altar panoları, özellikle idealleştirilmiş figürlerin yarattığı, günlük yaşama özgü sıcak atmosferleriyle dikkati çeker. Bu içten ve sıcak şiirsellik, Correggio nun Meryem in Çocuk İsa ya Tapınması (Uffizi Galerisi, Floransa) ya da Sepetli Madonna (1520-26, Ulusal Galeri, Londra) gibi kişisel tapınmayı konu alan küçük boyutlu resimlerinin de en belirgin özelliğidir. Buna karşılık Azize Caterina nın Mistik Evliliği , 16. yüzyıl ortalarının ideal kadın güzelliğinin görsel bir tanımıdır. Boya dokusunun duyumsal güzelliğine tutkun olan Correggio bu son dönem çalışmalarında yağlıboya resmin bütün olanaklarından yararlanmış, aralarında Danae (Borghese Galerisi, Roma) ve Ganymedes in Kaçırılışı ile Jüpiter ve Io nun da (Sanat Tarihi Müzesi, Viyana) bulunduğu bir dizi mitolojik resminde inanması zor sonuçlar elde etmiştir. Boyanın tuvale hafifçe sürülmüş izlenimi uyandırmasından ötürü konunun duyumsal niteliği daha da zenginlik kazanmaktadır. Correggio nun, başta Parmigianino nun (1503-40) maniyerist üslubu olmak üzere, kendinden sonraki Parma resmini etkilediği görülür. Çok taklit edilmiştir, ama kendi yetiştirdiği önemli bir öğrencisi yoktur. 17. yüzyılın barok ressamları, özellikle de tavan resimleriyle tanınan Parmalı Giovanni Lanfranco (1582-1647) onun bezeme konusundaki düşüncelerini benimsemişlerdir. Fransız rokoko sanatçılarının neredeyse koruyucu bir tanrı katına yükselttikleri Correggio nun büyük boyutlu altar panoları 18. yüzyıldaki gezici ressamların İtalya da en çok kopya ettikleri yapıtların başında yer alır. A.B.
  18. Lucas Cranach (1472-1553) Lucas Cranach (Yaşlı) da ününü portrelerine borçludur: Bunlar kuşkusuz, onun kişiliğinin özelliklerini taşıyan ürünlerdir, ama Holbein ın portrelerindeki güzellik ve incelikten (iyice İtalyan iki nitelik) yoksundurlar. Gerçekten Cranach, Rönesans esprisine kafa tutar ve karşıtı olan gotiğin gerçekçi eğilimine katılır. Böylece halkının beğenisine yaklaşır ve Luther in dostu olarak, Roma karşıtı ortama içten bağlı kalır. Melanchton un onu aşağılanmış genus la karşılaştırması bu halk sevgisinden ötürüdür. Cranach, 1472 de, Franken de babasının, adını almış Kronach ta doğdu. İlk resim eğitimini babasından aldı, daha sonra Dürer in etkisine girdi. 1502 de peyzaj resmine büyük ilgi gösterilen Viyana ya gitti. Kendisi de çok geçmeden bu tür yapıtlarla ad yaptı. 1505 te Saksonya elektörü Prens Wittenbergli Fried rich in (Bilge) saray ressamlığına getirildi. 1508 de çocuk V. Karl m portresini yapmak için Hollanda ya gönderildi. Ardından, büyük bir dostlukla Luther e bağlandı, Protestan Reform a bütün gücüyle katıldı, yurttaş olarak yükümlülükler üstlendi: 1519 da Wittenberg Konseyi üyesi, 1537 de ve 1540 ta aynı kentin belediye başkanı. Wartbourg tan birkaç günlüğüne uzaklaştığı sırada, Luther kendisini dostça karşıladı; ressam da, kuşku uyandırmamak için, onun değişik bir kılık içinde portresini yaptı (1521). 1526 da Luther in ve Catharina von Bora nın evlilik portrelerini de gerçekleştirdi. 1522 de Weimar a çekildi, 1553 te geriye iki ressam oğul bırakarak öldü. Oğullarından biri Lucas Cranach (Genç) adıyla tanındı. Gençlik portrelerinde benzersiz bir güç ve canlılık görülür; özellikle Jean Cuspinian ve karısının portreleri (Winterthour) ilginçtir. Şair ve derin bilgin Cuspinian, çok genç yaşta Viyana Üniversitesi rektörü olmuştu. Ressam onu, görkemli giysiler içinde, portreye katılan ve onu tamamlayan bir arka plan peyzajı üzerinde belirir biçimde ele almıştır. Viyana da yapılmış öbür portreler de çok ilginçtir. Yine de bunlara gerçek hümanist yapıtlar olarak bakmak gerekir mi diye düşünsek yeridir; gerçekten de gotiğin son belirtilerine, kendi anıtsallıkları içinde her zaman saygın olan hümanist yönsemelerden daha yakın bir alaycı ışıltı sezilir bu portrelerde. Luther in Portresi (1529, Floransa, Uffiari) büyük bir psikolojik derinliği yansıtır. Biçimsel açıdan çok başarılıdır. Üslubunu sürdürdüğü gotik gelenek, Luther in aile büyükleri portresinde, aşırı giden ve resmi fazlaca kaba kılan gerçekçi vurgulamayı önler.(...) Doktor Johannes Scheyring in Portresi ndeki (1529, Brüksel) kişi, bir doktordan çok bir maymunu anımsatsa da, güçlü bir dirimle varolur. Cranach ın, çocukların resmini yaptığı zaman modeline çok sevimli bir incelik vermeyi bildiğini de belirtelim. Sakson yalı Prens Maurice in Portresi ni buna örnek gösterebiliriz. 1526 da Bir Kadının (Sibylle de Cleves) İdeal Portresi ni yapar; bu resimdeki amacının, modeline, masallardaki gibi zengin giysiler içinde görülmedik bir görünüm vermek olduğu biliniyor. Yapıtın teması, Cranach ın sanatının en ilginç yönlerinden biri olan, özellikle de onun nü lerinde ortaya çıkan büyük dekorcu niteliğini kavramamızı kolaylaştırır. Nü lerin değerlendirilmesi için her fırsatı kullanır: Adem ile Havva, Paris in Yargısı, Venüs ve Aşk, Apollon ve Diana ve daha başka portreler buna örnek gösterilebilir. Bu figürler, plastik değerleriyle de, oranlarıyla da çekici olmadıkları gibi, yapılarında kullanılmış anatomi bilgisiyle de fazla dikkate değer değildirler. Yalnızca arabesk bezemeli konular görürüz bunlarda ve gotik çizgi, tuhaf bir nesnenin ya da ayrıntının varlığını vurgulayan aldatıcı bir zarafete koşullanmıştır. Kadın portrelerinin şıklığı, zarafeti, büyük ölçüde giysilerden ve saç tuvaletlerinden kaynaklanır. Cranach ın çok sevdiği şapkaların kışkırtıcı biçimini elde etmek için Rubens e kadar beklememiz gerekecek. Burda, ressamın ruhunda, Lutherci katılıkla ve Wittenberg belediye başkanının esprisiyle uyuşamayan erotik bir muziplik var. Ama gecikmiş gotiğin yaltakçı üslubunu ve aşırı ilkeci katılığa kaçışı da unutmamak gerek. (...) Cranach, Dürer ve Grünewald in ahlaki katılığından da, Holbein ın hümanist bilincinden ve teknik kusursuzluğundan da uzak bir sanatçı. Hayatı da, sanatını da ciddiye almamış gibidir. Bununla birlikte iyice kişisel bir düş gücü vardır; Alman prenslerin ve serbest fantezinin verimlerini seven herkesin hayran oldukları hoş, hınzırca, erotizme batık masallar yaratmak için basma resim sanatının renklerinden ve gotik çizgiden yararlanmayı bildi. Rönesansın Serüveni, Lionello Venturi, Çeviren: Cemal Süreya, YKY
  19. ben de çok seviyorum birce Richard da şarkı kadar güzel biyografisini ekledim
  20. Richard Clayderman, (d. 28 Aralık, 1953, Paris) Gerçek adı Philippe Pagès olan Fransız piyanist. Yaşamı Çok küçük yaşta piyano öğretmeni olan babasından piyano dersleri almaya başladı. Kendi deyişiyle, altı yaşında konuşabildiğinden daha iyi nota okumaya başladı. On iki yaşında Paris Konservatuarı Müzik Bölümü'ne girdi ve ilk ödülünü on altı yaşında kazandı. Kariyerini klasik piyano üzerinde geliştirmeye karar vermişken babasının aniden hastalanması nedeniyle, maddi nedenlerle çağdaş müziğe döndü. Hayatını kazanmak için banka memuru olarak çalışmaya başladı ve Fransa'nın Johnny Hallyday ve Michel Sardou gibi tanınmış pop şarkıcılarına eşlik etti. Ballade pour Adeline Philippe Pagès' olan adını Richard Clayderman olarak değiştirdi.Ballade pour Adeline 38 ülkede 22 milyon adet sattı. Başarıları Klasik ve pop standardında romantik stilde 1,200 melodiyi müzik piyasasına kazandırdı. Dünya çapında yaklşık 90 milyon satış rakamına ulaştı. 267 altın 70 platin plak ödülüne ulaştı. Normandia'da karısı Christine, oğlu Peter ve kızı Maud ile yaşamaktadır. Albümleri * A Comme Amour (CD) * A Dream of Love (CD) * A Little Night Music (CD) * A little Romance (CD) * All by myself (2 CD SET) * Always (CD) * America Latina...mon amour (CD) * Amour (CD) * Amour pour amour (CD) * Anemos (CD * Anniversary Collection (5 CD SET) * Antique Pianos (CD) * Arabesque (CD) * A Touch of Latino (CD) B * Ballade pour Adeline (LP / 33T) (WW Sales: 30 million) * Ballade pour Adeline (1985-CD) * Ballade pour Adeline and other Love Stories (CD) * Best 100 (Italy version) (2 CD) * Best 100 (Japan version) (2 CD) * Best Friend (CD) * Best of Classics (2 CD SET) * Best of Richard Clayderman (CD) * Brazilian Passion (CD) * Para Reynosa tamaulipas C * Carpenters Collection (CD) * Chansons d'Amour (2 LP SET) * Chinese Evergreen (CD) * Chinese Garden (CD) * Chinese Garden/Cherished Moments (CD + VCD) * Christmas (LP / 33T) * Christmas Album (CD) * Clair de Lune (3 CD SET) * Classic Touch (CD) * Classics (CD) * Clayderman 2000 (CD) * Coeur Fragile (CD) * Collection, The (CD) * Confluence, The (CD) * Couleur Tendresses (1982,LP / 33T) D * Deluxe (2 CD SET) * Desperado (CD) * Deutsche Volkslieder (CD) * Digital Concerto (CD) * Dimanche et fêtes (CD Single) E * Ecos de sudamérica (CD) * Ein Träum von Liebe (LP / 33T) * Eléana (LP / 33T) * Eléana (CD) * Encore (CD) * En Venezuela (CD) * Essential (3 CD SET) * Essential Classics (CD) * Everybody Loves Somebody Sometime (CD) F * Fantastic Movie story of Ennio Morricone (CD) * Fifty for Israel (1998, 2 CD SET) * Forever My Way (CD, 2006) * France, mon Amour (CD) * Friends France - Original (CD + VCD) * Friends France (CD + VCD) * From the Heart (LP / 33T) * From this moment on (2006/CD) G * Golden Hearts (CD) * Golden Moments (CD) H * Hollywood and Broadway (CD) I * Il y a toujours du Soleil au dessus des Nuages (CD) * In amore (CD) (Originally produced (1999) (Polydor Records: 1995-1996) * In Harmony (CD) * In the key of love (2 CD SET) * Introducing Richard Clayderman (CD) J * Japon mon Amour (CD) * Joue-moi tes rêves (CD) L * Les Musiques de l'amour (LP / 33T) * Les Musiques de l'amour (CD Version) * Les Nouvelles Ballades Romantiques (CD) * Les Rendez-vous de Hasard (CD) * Les Sonates (CD) * Lettre à ma Mère (CD) * Lettre à ma Mère (LP / 33T) * Love, American Style (CD) * Love Collection (CD) * Love Follow Us (CD) * Love Follow Us 2 (CD) * Love, French Style (CD) * Love, Italian Style (CD) * Love Songs of Andrew Lloyd Webber (CD) M * Magic of Brazilian Music (CD) * Magic of Richard Clayderman (2 x LP) * Matrimonio D'Amour * Masters of Melody (3 CD SET) * Medley Concerto (LP / 33T) * Meisterstücke (CD) * Memories (DVD / VHS) * Millennium Gold (CD) * Mexico con amor (CD) * Musical Collection (Double CD) * Music of Richard Clayderman (LP / 33T) * My Australian Collection (CD) * My Bossa Nova Favourites (CD) * My Classic Collection (CD) * My favourite Oldies (2 CD SET) * Mysterious Eternity (CD) N * New (2005) * New era (CD + VCD) * Number 1 Hits (Double CD) O * On TV (CD) * Omaggio (CD) P * Piano et orchestre (CD Version of the Debut Album) * Null Piano moods (Double CD) * Plays Abba (CD) * Premiers chagrins d'Elsa, Les (1983, LP/33T) Q * Quel gran genio del mio amico... (CD) R * Remembering the Movies (CD) * Rendez-vous (Produced by COBA) * Rêveries (LP / 33T) * Rêveries No.2 (CD) * Richard Clayderman (1977 Debut album) (LP / 33T) * Richard Clayderman (1982) (LP / 33T) * Richard Clayderman in Concert - Japan (Video) * Richard Clayderman in Concert - England (Video) * Richard Clayderman Plays Abba, The Hits (CD) * Romance and the piano of Richard Clayderman (CD) * Romantic (CD) * Romantic America (Canadian Release) (CD) * Romantic Dreams (CD) * Romantic Nights (CD) One of a 10xCD compilation set from St Clair. * Rondo pour un tout petit enfant (CD) S * Scandinavian Collection (CD) * Serenade de l'etoile (Coup de Coeur) (CD) * Smiling Joey (CD Single) * Songs of Love (CD) * Souvenirs (CD) * Souvenir of Love (LP / 33T) * Stage and Screen (CD) * Sweet Memories (Cassette) * Sweet Memories (LP / 33T) T * Tango (CD) * Thailand mon Amour (CD) * The best 100 (CD 2006) * Together (CD) * Together at Last (CD) * Träumereien 3 (CD) * Träummelodien (CD) * Treasury of love (CD) One of a 10xCD compilation set from St Clair. * Turquie mon amour (CD) * Two Together (CD) U * Ultimate Collection (4xCD) V * Very best of Richard Clayderman (CD) * Very best of Richard Clayderman (DISKY) (3 x CD) W * What a wonderful World (2 CD SET) * When a man loves a woman (CD) * When love songs were love songs (CD) * With Love (1988) (LP / 33T) * With Love (1997) (CD) * With Love (1999) (CD) * World Tour (CD) Z * Zodiacal Symphony (CD) Numbers * 25 Years of Golden Hits (2xCD) * 30 Ans - The chemin de gloire (30 years - The path of glory) (2xCD) * 50 Exitos Romanticos (3xCD) * 101 Solistes Tziganes (CD) vikipedi http://www.turkish-m...erman-feelings/
  21. Richard Clayderman _ LADY DI Daha geniş bilgi için (hayatı ve Albümleri) http://www.turkish-m...lik-1953-paris/
  22. http://www.youtube.com/watch?v=KE7Zk-qaJAs
  23. Gürcistan’dan, Selanik’e; Makedonya’dan Anadolu’ya ve Bulgaristan’a uzanan geniş bir coğrafyanın ezgilerinin yer aldığı albümde aynı zamanda yeni besteler de yer almaktadır. Grup Ekim 2006 da Sinan AYYILDIZ ve Serdar DELİ tarafından kuruldu. Türk halk çalgılarının kapasitesini göstermek ve sınırlarını zorlayarak günümüzde hakim olan vokal anlayışlı müziğe muhalif olarak ortaya çıktı. Müzikteki farklı etkileşimleri kendilerine özgü icra teknikleri ile arayan bu iki müzisyene daha sonra gitarda Özgür ŞAHİN katıldı. Bir süre üçlü olarak çalışan ve sahne alan ekibe son olarak basgitarda Ersan ERGÜN ve perküsyonda Ümit KARTAL’ın katılımıyla grup son halini aldı. Etni-Ka Pangea Grubun ilk albümü olan Pangea’da birbirinden güzel 11 ezgi yer almakta. Yöresel motifleri modern müzikal tınılarla harmanlayan Etnika; dinleyenleri Orta Asya’dan Balkanlar’a dünya müzik coğrafyasında keyifli bir yolculuğa davet ederken enstrümantal müziğe yeni bir soluk kazandırıyor. Albüme grup üyelerinin yanısıra Erol PARLAK üçtelli bağlamasıyla, Bekir SAKARYA akordeonuyla, Gürkan ÇAKMAK balabanıyla, Uğur ÖMÜR kamançasıyla katkıda bulundu. Etni-Ka Müzik bize insanlık kadar eski zamanlardan sesleniyor. Yaradılıştan önceki zamanların açıklandığı en saf kelime: Kaos Başlangıçta “kaos” vardı. Tüm zamanların en dinamik kavramı. Kaos bizi tarihin derinliklerinde bir kültüre, Babil’e götürür. Babil’in anlamlarından biri de kargaşadır. Kargaşa ve kaos iki kardeş kavram. Her ikisinde de düzenin altyapısı görülür. Kaos olmadan düzen olmaz. Babil adını meşhur asma bahçelerle tarihe perçinlemekle kalmamış, aynı zamanda dillerin meydana geliş efsanesi ile de ilgi odağı olmuştur. Tüm dillerin Babillilere verilen bir ceza sonucu oluştuğunu unutmamak gerekir. Yeryüzünün tek dilli olduğu dönem Babilliler yüzünden sona ermiştir. Kaosun doğurduğu düzen sonunda yeryüzüne insanların yaşayabileceği ortamı getirdi. Ve ortaya Pangea çıktı. Tüm kıtaların sular içinde tek parça olma durumu. Tıpkı “vahdet-i vücud”, yani mutlak birliğin olma hali.Kısacası “bir” olma hali. Zamanla ikiye bölünen Pangea’nın güney kısmı: Gondvana, kuzeyi ise: Lavrasya olarak adlandırılır. Daha sonra, diğer bölünmeler ile dünyamız bu günkü halini aldı. Gerek Babil olsun, gerek Pangea olsun her ikisi de çokluk ve birlik kavramlarını içerir. Tıpkı bu kavramları bünyesinde barındıran Etni-ka gibi. Etni-ka da çokluk kavramından yola çıkarak birliğe yönelen, kendini müziğin kültürel kodları ile ifade ederek tek anlam denizi oluşturmaya çalışan müzik grubu Tıpkı “kaos”un doğurduğu toprak ana ve diğerleri gibi. Kaos ve Etnika arasındaki bağlantı, kelimenin içinde gizli. Etnoloji ve kaostan gelen iki ek; “Etni-Ka”yı doğurmuştur. Etnoloji (budunbilim) aslında etnik’e değil, kültüre gönderme yapar. Kültür herşeyi kapsayandır. Sanat kültürün içindedir. Müzik de sanatın, dolayısıyla kültürün alanında yer alır. Etnika’daki “etnik” kelimesi müzik kültürüne yönelik anlam ifade eder. “Ka” eki ise kaostan gelir. Kaos, varolan “düzen”sizliği günümüzde karmaşayı anlatır. Kaosta sığınak sanat, yani müziktir. Müzik kaostaki negatif enerjiyi yok etmekte en önemli sanat elemanıdır. Etnika grubu, müzikal çalışmaları ile, bizleri gündelik yaşamın sıkıntılarından sıyırıp, farklı boyutlara götürebilecek potansiye taşıyor. Kaynağını aldıkları Anadolu Müzik Kültürü, çalışmalarının her düzyinde kendini gösteriyor. Yapılan “beste”lerde üzerinde yaşadığımız zeybek, horon, karşılama, halay vd. müzikal kültürün nüveleri kodlanmış durumda. Çalgıların teknik icrası ve sanatçılarımızın senkronizasyonu, Etnika’nın geldiği aşamayı gösteriyor. Yeni bir müzik grubunun doğuşuna tanık oluyoruz. Etni-ka… Tıpkı “kaos”un doğurduğu toprak ana ve diğerleri gibi. Kaos ve Etni-ka arasındaki bağlantı, kelimenin içinde gizli. Etnoloji ve kaostan gelen iki ek; “Etni-ka”nın alt yapısını oluşturdu. Etnoloji (budunbilim) aslında etnik’e değil, kültüre gönderme yapar. Kültür her şeyi kapsayandır. Sanat kültürün içindedir. Müzik de sanatın, dolayısıyla kültürün alanında yer alır. Etni-ka’daki “etnik” kelimesi müzik kültürüne yönelik anlam ifade eder. “Ka” eki ise kaostan gelir. Kaos, var olan “düzen”sizliği günümüzde karmaşayı anlatır. Kaosta sığınak sanat, yani müziktir. Müzik kaostaki negatif enerjiyi yok etmekte en önemli sanat elemanıdır. Enstrumantal müzikte cesur bir çıkış yapan Etni-ka, Anadolu içlerinden başlayıp yayılan ezgileri, bağlamanın güçlü ifadesi ve kavalın sürükleyici büyülü sesiyle dünya literatürüne taşıyor. Kültürümüzün müzikal kodlarını, Balkanlardan Orta asya’ya güney ve kuzey batı Avrupa’dan Afrika’ya yerel müzikal öğelerle yoğurup kendi bünyesinde içselleştiriyor. Etni-ka, müziğin dilinde yeni bir arayışa girerek, naif bir melodik yapının, metaforik olarak algılanmasını başarıyor. Ezgisel kalıpların sofistik içeriği, naiflik olgusu ile zıtlık gösterirken dinleyiciyi ironik atmosfere sürüklüyor. Vural Yıldırım, Müzikbilimci Albümdeki Kayıtlar 1. Ay Laçin (Azerbaycan) Müzik: Geleneksel 2. Kartuli Popuri (Gürcü Potpurisi / Gürcistan) Müzik: Geleneksel 3. a) Zerreden Deryaya Müzik: Sinan Ayyıldız B-Sureyya (Azerbaycan) Intro: Nevid Mosmer (İran) Müzik: Seyit Rustemov 4. Karadeniz Rapsodisi Müzik: Sinan Ayyıldız 5. Omorfi Thesselanoki (Güzel Selanik / Yunanistan) Müzik: Vasilla Tsitsanis 6. Patuvanje (Makedonya) Müzik: Dragan Dautovski 7. İkiparmak Zeybeği Derleyen: Abdurrahim Karademir Müzik: Geleneksel 8. İlkbahar Müzik: Derdar Deli 9. a) Fadik (U.H.) Müzik: Geleneksel (Tokat) B-Abum Abum Gız Abum (Tokat) Derleyen: Davut Şahin c) Eve Dönüş Müzik: Sinan Ayyıldız 10. Gankino Horo (Bulgaristan) Müzik: Geleneksel 11. Macar Dansı (Geleneksel Yahudi Ezgisi) Müzik: J.Brahms İntro: Danse De Rabbi Jacob Etnik Müzik

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.