AED

o kadar zorluyorum aklımı,bu hayvanın 5000 türü olabileceğini bir türlü tam olarak kabullenemiyorum..

bu resmi çok beğendim sizinle paylaşmak istiyorum.. Palyaçolar, Meksika'nın Guadalupe kilisesinde yıllık hac yolculuğu esnasında fotoğraf çektirmek için poz veriyorlar.

sevgili @kumtanesi 6.nolu iletide bekleniyorsunuz(:

17 ARALIK TARİHLİ GÜNÜN GÖKBİLİM GÖRÜNTÜSÜ Mojave Çölü'nde Ateştopu Açıklama : Aşırı derecede parlak olan ateştopu biçimindeki bu göktaşı, bu yılki etkileyici İkizler Göktaşı Yağmuru'nun bir parçası olarak geçtiğimiz Pazartesi sabahı Mojave Çölü semalarını aydınlattı. ABD'nin Kaliforniya eyaletinde yer alan Victorville yakınlarındaki kaya oluşumları üzerinden güneybatı yönünde görülen tanıdık bir gökyüzü manzarası, bu göktaşının parlak ışığıyla bir anlığına yıkanmış durumda. Arka plandaki gökyüzü manzarası, sol tarafta parlak Akyıldız (α CMa - Sirius)'ı, sağ tarafta Eldeberan (α Tau - Aldebaran) ile Ülker (Pleaides) yıldız kümesini içeriyor. Göktaşının kendisi ise Avcı Takımyıldızı içerisinden alev alev akıp giderken görülmekte. Ateştopunun yeşilimsi kuyruğu, sarı bir tonda görülen İkizlerevi (α Ori - Betelgeuse)'nin hemen yanından başlıyor ve de yağmurun resmin üst tarafında karenin hemen dışında kalan İkizler Takımyıldızı içerisindeki saçılma noktasına işaret ediyor. Fotoğrafçı Wally Pacholka için değerli bir poz olan bu olağanüstü görüntü, çoğu soluk 48 İkizler göktaşı yakaladığını bildirdiği 1500'ün üzerinde kareden yalnızca biri. Katkı ve Telif Hakkı : Wally Pacholka (AstroPics.com, Geceleyin Dünya - TWAN)

@kum tanesi , şairi biraz tanıtabilirmisin? sanat anlayışı,şiir tarzı,özel yaşamı.. tanımadığım bir şair..seni etkileyen nedir onda..?

o kadar kirlendi ki bu medyatik ortam artık isyan ediyor insan.. bu denemeyi bu amaçla kaleme aldım.. bu insanların sanatını sorgulayacak bir mihenk taşı yokmudur? bir kişiyi çıkarmışlar karşımıza buyrun şarkıcı..eğlenin.. yada sanatçı,,izleyin..bununla yetinilse, yine iyi.. bu da özel yaşamı seyredin..neymiş tenis oynarmış,hoplarmış zıplarmış.. aynı şarkıcı bir başka gün karşınıza sinema oyuncusu olarak, bir başka gün de sanat jürisi olarak çıkınca artık bu toplumu nasıl gördüklerine bakınız.. evet TRT çizgisindeki değişime katılırım.. ee ne de olsa sahibinin sesi.. hiç bir kimsenin değerli zamanını bu tür programalra harcamamasını öneririm.. tşk ler inceleme emeğine @deniz kızı..

evet @zebercet yanlış hatırlamış olabilirim.. özür olsun..ama konunun pek de özünü değiştirmez bu.. sevgiler

ben kendi adıma sözünü ettiğiniz dalga beden kanıtını merakla bekliyorum bu köşede.. enerjinin sakınımı yasası doğrudur.ama <dalga beden> dediğiniz ruh la ilişkisini burda açıklamanızı bekliyorum.böylelikle ölümden sonra hayatın olduğunu kanıtlamaya çalışan diğer inançdaşlarınıza hem bir katkınız olur hem de yaşamınızda ilk kez bir <devrim>yapmış olursunuz.zaten bu araştırmalar var diyorsunuz lütfen buraya aktarın. ama tarikatların ideolojik <ilim> adı altındaki safsatalardan değilde genel kabul görmüş bilimsel ilkelere dayalı olmalıdır bu ispatlar. ayrıca iddanıza göre bu araştırmaları herkesin dindar olabilme ihtimali nedeniyle söylenmediği imanız yerinde değildir.çünki din kurumları gerek inananların sayısı, gerekse maddi güç olarak çok güçlüdür dünyada.. herkesin kişiliğinin farklı olması literatüre yeni kattığınız <elektro dalga beden> değildir. kişilik, insana ,anne baba genlerine ek olarak toplum çevre ve aile içindeki alınmış eğitimlerin karşılıklı etkileşimi sonucu oluşur..ikizlerin bile farklı kişilikte olmasının nedeni aynı aile-çevre-okul-gen yapısı olduğu halde işte bu faktörlerin etkileşiminin farklı olması nedeniyledir..çünki bu etkileşim süreci diyalektik bir süreçtir..yani insanlar anne babalarında gen dediğimiz teknik altyapı üzerine toplum içindeki eğitimleri-ilişkileri ile kişlik kazanırlar..yani insan onun belirleyen toplumsal şartlarının bir ürünüdür. örneğin siz bu ülkede değil de bir hindu inanışına sahip anne babadan hindistanda dünyaya gelse idiniz pekala bazı hayvanların kutsal sayıldığı bir inanç sistemine sahp olabilrdiniz. bugünki psikoloji bilimi kişilğin nasıl oluştuğu neden bireylerde farklı farklı olduğunun çok açık bir biçimde ortaya koyalı belikde elli yıl olmuştur..ama sizin cenah ya bu güncel bilimden habersiz veya işlerine gelmediği için <ilim> adı altında hurafelerden ve doğmalardan oluşan bir edebiyatı adeta bilinçsiz insanlara pompalamktadır. burdaki konuları okumadığınız anlaşılıyor.. o kadar çok yazdık ki.. elbette her nefis ölümü tadar çünki bütün canlılar doğar büyür ve ölürler, yaşam,kendi karşıtı olan ölümü kendi içinde barındırır zaten...her süreçte diyalektik yasa gereği karşıtlar mücadele eder ve birisi kazanır, ta ki o süreçte karşıtların yeniden savaşına tanık olana kadar.. bu da gelişmenin bizzat kendisi demektir zaten.. bunu arapçasını esrarlı bir havada söylemeniz kendinize göre bir amacınız olduğunu gösteriyor..<Beynin bioelektrik çekimi kesmesi> deyimi berah ahiret gibi arapça söylediğiniz öbür dünya yaşamları olduğunu göstermez,sadece sizin bu inanca sahip olduğunuzu gösterir..tıpkı dünyada öbür dünya üzerine yüzlerce farklı inanç sistemi varsa aynen onun gibi..

bir huzurevini ziyaret etmenin tüm güzellikleri ve duygusal travmalarını daha nasıl anlatacaksın sevgili @Lagendry? evet bir güzellik çünki sadece sevgi dışında beklentisi olmayan insanlarla buluşup onların dünyasına mutluluk katıyorsun.. evet bir travma çünki çeşitli sebeplerle orada yaşamak zorunda olan insanların dünyasının ne kadar kırılgan olduğunu,genç ve kariyer sahibi insanların(örneğinizde olduğu gibi) ana babalarını ne kolay huzur evine terkettiğini görüyorsun.dünyaya ve insanlığa inancın bir kez daha sarsılıyor. bende bir hata(!) yapıp, kimsesiz çocukları ziyaret etmiştim. sakın ola sizin gibi duyarlı bir insan böyle bir şeye kalkışmasın. neden mi? inanın tepeden tırnağa değişmiş olarak çıkarsınız o yurttan..deminki tablonun tersini görürsünüz burda da.. anne babaların yitik hayatları nedeniyle terkedilmiş çocuklar.. hiçbir günahı olmadığı halde..onların gözlerindeki anlam ve sevgi açlığı kalbinizi adeta deler..çok acı verir..eğer manevi anne-baba olmayı başarabilirseniz ancak bu acıdan kurtulabilir ve mutluluk dünyasına terfi edersiniz bu kez de.. evet herkesin yaşaması gereken ama bir o kadar da çok zor birşeyi yapmışsınız..artık farklısınız emin olun..çünki çok az kişinin bilmediği bir boyutu biliyorsunuz, ona tanıklık ettiniz.. sevgiler..

en önemli şeyi yazmayı unutmuşum: gözlem gücün çok yüksek sevgili@mouchette, anlatım yeteneğini artırmak için yalnızca okumalısın diye düşünüyorum..birkaç yıl içinde çok daha yetkin edebi ürünler yaratacağını düşünüyor ve umuyorum.. teşekkürler..

Saba Tümer, cnntürk kanalında o meşhur kahkahasını atıyor..hah hah haaa.. kahkahanın sebeb-i hikmeti futbolcu Rıdvan a ilk kez hangi tarihte milli oldunuz sorusuna Rıdvan ın <milli takımda mı> sorusu ile cevap vermesi.. büyük program <duayeni>basıyor kahkahayı,hem de çok şuh olan cinsinden : hah hah hhaaaa.. dişlerinden emin hepsi porselen..kanalla ilişkileri çok iyi,kimse yerinden oynatamaz..geriye seyirciler kalıyor kaliteyi sorgulayacak..onlara da bir bel altı esprisi yeter..hah hah hhaaaa.. yalnızca tv programlarını dikkatli gözlüyorum,ne kadar kültürel bir yozlaşmanın ve bir kirlenmenin içine düştüğümüzü görüyorum... Hülya Avşar hanfendi ciner grubunun habertürk kanalında aşk-meşk konularını sorgulamakta.. ebru şallı ise kadınlarımızın fazla kilolarını atmakla meşgul..sakın ola ki ebruyu izlemeden spor yapmayın..kendisi bu alanda yüksek lisans düzeyinde spor eğitimi almıştır(!). size sorayım , Hülya Avşar ın mesleği nedir? tv oyuncusu mu? sunucu mu? sinema oyuncusu mu?program yapımcısı mı?şarkıcımı? spiker mi?yoksa sanat jürisi mi? bir on yıl öncede gece erotik jimnastik yapıyordu, yaşı kırklı gruplarda olanlar hatırlar..bu kadar <yetenekli> bir insan herhalde bu ülkenin başına gelmedi..ancak bir gerçek var ciddi miktarda para kazanmış.. kısaca sanat geçmişi şöyle : bu sanat elçimiz. eski Galatasaraylı futbolcu Tanju çolak ile basında yer alan ilişkileri ile <ünlü>olduktan sonra film çekmeye başlamış sonrada <şöhret basamakları>nı bir bir tırmanmış.yani ondaki sanatsal yeteneklerin hepsini tüm insanlar keşfetmiş birer birer.. bunu gören Aysun Kayacı da hülya ablasının yolundan gitmiş,o da futbolcu Emre Aşık la olan ilişkisini medyatik etmiş..oda şöhret yolunda şimdi.. Seda Sayanlar Ebru Gündeşler, Sibel Canlar,Gülben Ergenler ın şöhret basamaklarının pek farklı olduklarına da inanmıyorum..bunların <sanat> ı da nedir diye de hep merak etmişimdir doğrusu... örneğin bu sanatçıları bir elli yıl sonra sanat tarihi yazar mı? ama acı olan şudur ki bu insanlar <sanatçı> olarak çok rahat yaşamakta ve belki de sayısı milyonları bulan genç kızlarımız bunları örnek almakta.. kim ter döküp de mühendis olsun, veya hukuk okusun.? ne gerek var?. bir başka gerçek de KPSS sınavlarıyla heder olan genç kızlarımıza haksızlık yapıldığı... dolaşmaya devam edelim <ulusal> tv lerimizi.. yine eğlenmek isterseniz star kanalında gedikli program ibo şov da İbrahim Tatlıses bekliyor sizi..İbo usulu eğlenin.. kesmezse buyurun Mustafa Keser usulune.. evlenmek mi istiyorsunuz? mutlaka Zuhal Topalı izleyin star kanalında.... o siz hem eğlendirecek hem de evlendirecektir..kesinlikle elektrik alacağınız birini bulacaksınız.. zaten önce mal beyanı isteyeceksiniz ki elektriklenme olsun(!).. anlamıyorum bu nasıl bir sis perdesidir ki insanların gözü karartılır, adeta bir vitrin kadını yaratılmış medyada..haber sunucuları beyni değil fiziği çekici kadınlardan seçiliyor..neymiş efendim: seyirci izliyor.. yani konu ortadoğu ırak savaşı ama konu hakkında birikimi olan biri yerine kırıtan bir bayan sunucu programı yönetiyor..yazıktır kadınımıza da insanımıza da.. bunları derken çok yetenekli, birikimli üstelik ahlaklı kadınlarımız haşa, bu yazıda onlara söz söylemek bahis konusu bile değil.. gündüz tv izleyemiyorum..ama bir ara görmüştüm ki <kadın programları > ile memleketin her sorunu çözülüyor..aldatılan eşlerden,dayak yiyen kadınlara kadar her sorun hallediliyor..annenizi mi kaybettiniz siz zahmet edip aramayın <bilmem kim ile dertleriniz> programı sizin yerinize bulacaktır..efendim kadınların dertleri çözüldükten sonra bırakmıyoruz onları..ne yapıyoruz.?.kadın matinası eğlence programımız var.. bir program düşünün ki herkes kadın çalgı ekibi hariç.. eğlendiren de genelde <yumuşak>bir erkek..cümbür cemaat eğlenip kurtlarımızı döküyoruz.. bu toplum körleşmiş; akıl ve ruh tutulması geçiriyor.Sibel Canın bilmem kaçıncı eşinin kaçamaklarını bilen yurdum insanı tüm dünyaca şapka çıkarılan piano virtüözümüz Fazıl Say dan habersiz... bu arabesk kültürden ne zaman kurtuluruz? biraz zor mu dersiniz? o zaman Saba Tümer i dinlemeye devam : hah hah hhaaaaa,,,

bilmezmiyim mandaları.. onlara yerel dilde <camuz>derler buralarda..ama hayret pek sevimlidirler pek toslamazlar insanlara..bak onların sütünden yapılan yoğurt varya işte o bir çeşit dünya ilacıdır .. :

<Pazardan eve dönen teyzeler. Gruplar halindedirler. Bazılarının yanında torunları filan vardır.>. .belgesellerdeki tanımlamaları hatırlattı,çok güzel.. <Her yerde domates, patates ve portakallar yuvarlanmaktadır artık. İşgal ettikleri otobüsteki öğrenciler artık onların esiridir.> tam bir betimleme başarısı.. <Otobüsün tam ortasında iki elini de havaya kaldırıp, tutacaklardan tutan erkekler.> evet böyle birt grup var gerçekten..ulusal dır bu grup yerel değil.. <Çakma sarışınlar........ Sabahları bunların hiç asık suratlısını da görmedim ben. Nasıl beceriyorlar hayret ediyorum. Otobüse bindikleri anda ilgi odağı olurlar. Herkes yer vermek yarışır. Koltuğa oturdukları andan ininceye kadar telefonla konuşurlar. Ve incecik bir ses tonları olur.Vıyk vıyk vıykkkkk diye konuşur dururlar. Sabah sabah nasıl bir enerjidir bu anlamadım gitti.>.. çünki bu tarz onların varlık nedenidir.. yani bu çizgilerde olmazlarsa olamazlar edindikleri toplumsal rol budur.. iç anadoluda bu tip neşeli değil kibirlidir. <-Yaşlı karı-kocalar. Yer verilir. Hele bu yer verilen koltuklar önlü-arkalı koltuklarsa eğer sen otur ben oturayım kavgasını yaparlar bir ilk önce. Sonra nasıldır bilinmez genelde ön koltuğa teyzeler, arka koltuğa da amcalar oturur. Amca ikide bir teyzeyi dürter ve yolda gösterecek bir şey bulur. Teyze en sonunda bağırır amcaya ve amcanın bir daha teyzeyle diyalogu olmaz.> evet bu tiplemede bir ulusal karakterimiz olmuştur. hah hah hhaaa, lütfen devam etsin,,

yüreğine sağlık @denizkızı,,

memurlar hak arama eyleminde, işçiler hak arama direnişinde, eczacılar kepenk kapatma eyleminde, gündem iş ekmek özgürlük,.... katılıyorum size..

evet sevgili @gecekuşu bende izledim kanal D yayınında gözlerine sprey sıkılmış CHP milletvekilini konuk etti..vekil yaşananları ayrıntılarıyla anlattı..bilerek milletvekillerine sert davranıldığını bunların talimatlı olduğunu ve polis şefinin <miletvekilleri çekilsin> şeklindeki müdehalesine çok tepki gösterdi.. <ben bana oy veren işçimle demokratik hak arama eyleminde buluşmuşum,o kim oluyorda milletvekiline çekilme talimatı veriyor> şeklinde tepkisini dile getirdi. şu sözü çok yerindeydi vekilin : <hakkınızı aramazsanız bunların istediği mürit olursunuz..çünki mürit toplumu yaratılmak isteniyor.>

köy yaşamı nostaljisi belkide en güçlü olanı..eline sağlık moşee(: yine beni köyüme götürdün, tandır ekmeğine babannemin,ocakta kaynayan akşam yemeğinin salça ve yağ kokusu doldurur her yeri..evin ineği gelip kafasıyla ahır kapısını kendi açar mööö diyerek.. bu geldiğinin haber verilmesidir. her şey ama herşey doğaldır,sümüklü çocuklar,çamur ayaklar,yeni entarisi olduğu için fiyakalı yürüyen genç kızlar..pınarbaşında çamaşır yıkaması sırasında günün dedikoduları, cami şerefesinden yükselen bir akşam selasında haber alınan bir ölüm.. senin teyzelerin çeyiz işlemesi ve kuzine sobanın yerini benim köy nostaljimde tandır sediri kurulup daire şeklinde çevreleyerek ayakların sıcak tandıra salınması ve uzun kış geceleri hikayeleri anlatılması kaplıyor.. ,,,,, şo otobüs hikayelerine de artık gelsek diyorum(:

sn @erdoğan, ayrıntıya girmeden özetleyeyim; bu moderasyon ihtiyacı özellikle din ve politika konularındaki tartışmalarda konunun kayması,başlık ne olursa olsun aynı yere gelinmesi,üyelerin aynı tezleri tekrar edip saplanmaları,kırıcı ve karşıyı ötekileyen uslup ve aynı tandanslı üyelerin grupçuluk eğilimleri,vb sorunların aşılması ihtiyaçlarından oluştu..düşündük ki bunlar aşılırsa çok üst düzey verimli tartışma ürünleri ortaya çıkar.. ayrıca yönetimin paylaşım anlamında sıcaklığı,denetim anlamında da <canlı yayın>a ihtiyacı görüldü.. bu olayla da vurulacak bir ikinci kuş olarak da yönetim-üye sıcak ilişkisini forum kurallarının suistimal ettirmeden kurabilmektir.böylece biz moderasyon ihtiyacından bahseden insanlar,yönetim-üye birlikteliğinin de sağlanmasıyla yeni bir sinerji,bir aile ortamı ve hatta takım ruhu yaratılmasını hedefledik.. şu anki durumda düşünün ki kendini <ruhen sahipsiz > hisseden üye paylaşmaktan ziyade kendine ait topicler açmakta.. düşünün ki üç adet kişiye ait şiir topiği var..yada aynı konulu kişisel topicler.. bu ihtiyaç duyulan moderasyonu kimin yapacağı konusunda ben çok netim.. bu ancak yönetim kadrosundan olmalı..ancak sizin açıklamanızda üye arkadaşlara haksızlık gördüm..eğer <kendi içimizden üye > seçeneği gündeme gelirse biz uygun görmediğiniz arkadaşların yine arkasındayız..çünki bu üyeler paylaşım sırasında elbette kendi görüşlerini sunacaklar..doğal olanı da budur zaten.. biz de melek aramıyoruz.insan faktörünün olduğu her yerde sorun vardır. ancak şundan eminiz ki bu görev sırasında da hiçbiri küçük çıkarlar veya hesaplara tutsak olmayacak nitelikte ve olgunlukta insanlardır. zaten her üye de haklarını koruyacak medeni cesarete sahiptir.. saygılar

sn @sur.. ibn mehmet adlı blogunuzda< bakalım birşeyler karalayalım> şeklinde yayınladığınız <cemaat ve tarikat gereklimidir gereksizmidir> adlı konu,bir tartışma konusu olup forumun din bölümünde işlenmiş ve işlenmeye devam etmektedir. bu konuların tartışma yeri orasıdır.. bu blog alanı daha çok şiir,öykü,deneme,edebi makale vb yaratılar içindir.propoganda amaçlı bir görüşünüz veya inancınız varsa buyrun orada tartışalım.. heralde tartışmaktan imtina etmezsiniz... her konunun uyarılmasını forum yönetiminden beklemeyelim... saygılar

sn @sur.. ibn mehmet adlı blogunuzda< bakalım birşeyler karalayalım> şeklinde yayınladığınız <mükemmel teklif> adlı konu,islamın kutsal kitabından alıntılar ve yorumlardan oluşmaktadır..bu konu forumun din bölümünde işlenmiş ve işlenmeye devam etmektedir.bu konuların tartışma yeri orasıdır.. bu blog alanı daha çok şiir,öykü,deneme,edebi makale vb yaratılar içindir.propoganda amaçlı bir görüşünüz veya inancınız varsa buyrun orada tartışalım.. heralde tartışmaktan imtina etmezsiniz... her konunun uyarılmasını forum yönetiminden beklemeyelim... saygılar

bu ülke II.dünya savaşına girmedi. ama çok değil 65 yıl önce bu savaşa giren tüm avrupa ülkelerinden daha geri kaldı. atatürkün ölümünden sonra bakın hep sağ iktidarlar yönetmiş ve ABD ile kolkola girilmiş.. Ecevitin haşhaş ve kıbrıs resti dışında hiç bir türk liderin bir bağımsızlık restini göremezsiniz. çünki bu ülke insanlarını başta din olmak üzere uyuttular.. 80 askeri cuntası gelişen toplumsal muhalefet karşısında ABD direktifi ile dinsel bir cemaat toplumu yaratacak uygulamalara girişti.böylece üretilen yeni nesil ve tarikatlarla <kuzu toplum> yaratıldı. şimdi bu hükümetin diğer sağ iktidarlardan bir farkı var ;o da iyice ABD ile kucaklaşması. hiç olmazsa Demirel, Erbakan, Ecevit, Türkeş gibi 1980 lerin liderleri dünyaya <Türkiyenin penceresinden>bakıyorlardı.bunlar dünyaya <ABD nin penceresinden> bakıyorlar

TEKEL işçilerinin, işyerlerinin özelleştirilmesi nedeniyle özlük hakları ve kamu kurumlarına geçiş hakkı için başlattıkları eylem yağmura ve soğuk havaya rağmen 3. gününde devam ediyor. Bugün 18 eylemci gözaltına alındı.dün 15 işçi açlık grevine başlamışlardı.Geceyi, Abdi İpekçi Parkı'nda kurdukları çadırlarda geçiren işçiler, yağmura ve soğuk havaya rağmen eylemlerini sürdüreceklerini ifade ediyor. İşçilerden bir grup, polis barikatını aşarak Atatürk Bulvarı'na çıktı. Yolu trafiğe kapatmak isteyen eylemcilere polis müdahale etti.

16 aralık 2009 tarihli günün gökbilim görüntüsü Hyakutake Kuyruklu Yıldızı Dünya'nın Yanından Geçip Gitti Açıklama : Beklenmedik ölçüde parlak bir kuyruklu yıldız, 1996 yılında Dünya gezegeninin yanından geçti gitti. Yalnızca iki ay önce keşfedilmiş olan C/1996 B2 Hyakutake Kuyruklu Yıldızı, Mart ayının sonlarında Dünya'ya Güneş-Dünya uzaklığının yalnızca 1/10'u mesafeye kadar yaklaşmıştı. 1996 yılının büyük kuyruklu yıldızı olarak adlandırılan Hyakutake Kuyruklu Yıldızı, o tarihlerde son 20 yıl içerisinde Dünya göklerini süsleyen en parlak kuyruklu yıldız haline gelmişti. Hyakutake Kuyruklu Yıldızı, taş devrinde gerçekleşen bir önceki ziyaretinde yani bundan 17 bin yıl önce muhtemelen hem obalarda hem de mağaralarda yaşayan ilk insanlar arasında yer alan Magdalenian Kültürü tarafından da görülmüş olabilir. Hyakutake Kuyruklu Yıldızı'nın iyon ve tozdan oluşan uzun kuyruğu, yukarıdaki resimde en yakın geçişine yakın bir tarih olan 26 Mart 1996'daki haliyle, aralarında Büyük ve Küçük Ayı'nın da bulunduğu uzak bir yıldız tarlasının önünde sola doğru süzülürken görülüyor. Resmin en sol tarafında, mavi iyon kuyruk kısa bir süre önce manyetik ayrılma olayına maruz kalmış gibi görünüyor. En sağ tarafta ise, kuyruklu yıldızın yeşil tonlardaki saçı yaklaşık 5 kilometre genişlikte olduğu tahmin edilen erimiş kirli buzdan meydana gelmiş yoğun çekirdeği örtmüş vaziyette. Bu ziyaretten birkaç ay sonra, Hyakutake Kuyruklu Yıldızı dış güneş sistemine olan yolculuğuna tekrar başladı. Büyük kütleli gezegenler tarafından kütleçekimsel olarak yönü değiştirilen Hyakutake Kuyruklu Yıldızı'nın yaklaşık 100.000 yıl geri dönmesi beklenmiyor. Katkı ve Telif Hakkı : Doug Zubenel (Geceleyin Dünya - TWAN)

söyleyeyim sevgili @dayı nerden çıktığını.. özelleştirmeden sonra 4-c dedikleri kadrolu işçiden sözleşmeli işçiye geçirme ve dolayısıyla kıdem tazminatı,dolgun ücret başta olmak üzere tüm hakların gaspedildiği bir statüye konma uyanıklığına karşı direniyorlar.. hükümet de yatarak para kazandıklarını iddia edip artk <yatmayın milletvekilleri gibi çalışın 8.200 tl maaşla çalışın , bir dönem görev yapın 4.000 emekli maaşı alın kolay mı mecliste el kaldırmak,genel başkanın her dediğini yapmak> buyuruyor. şimdi de bu işçilere dağıtılan ergenokon silahlarının saklandığı battaniyeleri veriyorum.(: ayrıca resimlerde <kışkırtıcı vatan haini gizli örgüt üyeleri > de gözüküyor.

1978 yazında TÜRKİYE de üç kürt<çü> siyasi grup vardı..RIZGARİ, KAWA ve yeni kurulmuş olan APOCULAR.. APOCULAR çok küçük bir gruptu ODTÜ de ..bunlar çok sık şiddete başvururlardı, henüz büyük kitleler etkileri altında değildi..türk sosyalistleri tartışmak istediğinde reddeder <tartışma bitmiş dağ başlamıştır> derlerdi. ama bu grup partileşme aşamasına geçince @tengeriin arkadaşın da dediği gibi <kürdistan işçi partisi> marksçı leninci ilkelerde bir parti olduğunu açıkladı.. bu söylemin ve bu ilkelerin artık yok olması yada neden terkedildiği ilginçtir.. .APO efendi @mouchette nin alıntısına göre,<kapitalizm Marksı yutmuş, Lenin de pratikte çaresiz kalmış ..Çin ABD kapitalizmini ayakta tutuyormuş vs vs> ..APO olamayacağına göre bu cepheden birisi bu forumda varsa yani marksı nasıl aşmışlar,Lenin neye çaresiz kalmış bunu tartışmaya hazırım..bu egemen sınıfın <bırakın bu hülyaları bak sovyet rusyada sistem çöktü > ucuz edebiyatının biraz daha süslenmesinden başka birşey değildir. olsa olsa içlerindeki faşist şiddet, terkettikleri sosyalist ilkelere uygun olmasa gerektir.. ha türk ırkçılığı ve şovenizmi ha kürt ırkçılığı ve şovenizmi? ikisi de faşizm yoluna çıkar..ikisi de egemen sınıfı kollar.. ana ilke olan <halkın refahı> terkedilmiştir bir kez... ha ayrıca PKK hareketi ve onu bilinçli veya bilinçsizce destekleyenler bu <ANA İLKELERDEN SAPMA> nın neden yapıldığının cevabını bilirlermi? nedenini bilmezlerse önemini bilirlermi ? hayallerindeki, <amaçladıkları> , <ulus devletin> sınıflı yani sömüren ve sömürülenden oluşacağı anlamına geldiğinin farkında değillermi? ve en nihayet bunun farkındalarsa sadece<bayrak,vatan,toprak> kavramlarının bir ulus için gerekli, ancak yeterli olmadığını, gerçek mutluluğun toplumsal üretimin eşit bölüştürüldüğü, adaletli bir sınıfsız toplum olduğunu neden unuturlar? yoksa yoksa unutmamışlarsa sakın olaki ABD amcalarıyla yeni bir konseptte buluşmuş olmasınlar?