Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AED

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    915
  • Katılım

  • Son Ziyaret

AED tarafından postalanan herşey

  1. M83 : Bin Yakut Gökadası Açıklama : Büyük, parlak ve güzel sarmal gökada M83 bizden yalnızca on iki milyon ışıkyılı uzaklıkta, çok uzun bir takımyıldız olan Suyılanı'nın güneydoğu ucu yakınında bulunmaktadır. Koyu renkli toz şeritleri ve mavi yıldız kümeleri ile bezeli belirgin sarmal kollar, bu gökadaya yaygın olan Güney Fırıldağı adının verilmesine neden olmuştur. Ancak, ışıl ışıl parıldayan bu renkli birleşik görüntüde öne çıkmış olan yaygın kolları benek benek süsleyen kırmızı renkli yıldız oluşum bölgeleri de, akla yaygın olan bir diğer adını getirmektedir; Bin Yakut Gökadası. Yaklaşık 40.000 ışıkyılı genişliğindeki M83, hareketli gökada Erboğa A'yı da içeren bir gökada kümesinin üyesidir. M83'ün çekirdeği, yoğun yıldız oluşum patlamalarından arta kalan yüksek bir nötron yıldızı ve kara delik topluluğunu gösterecek biçimde, x-ışını enerjileri bakımından parlaktır. Avrupa Güney Gözlemevi'ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi tarafından alınan arşiv verilerinden elde edilmiş bu net görüntü, ayrıca Samanyolu'nun ön planda yer alan sivri uçlu yıldızları ile arka plandaki uzak gökadaları da gözler önüne sermektedir. Renkli Görüntü Birleştirme : Davide De Martin (Skyfactory) Katkı Sağlayanlar : Avrupa Güney Gözlemevi Bilim Arşivi
  2. Genç, Güneş Benzeri Bir Yıldızın Yoldaşı Açıklama : 500 ışıkyılı ötede, Akrep Takımyıldızı yönünde yer alan bu yıldız, Güneşimizden yalnızca bir parça daha küçük kütleli ve biraz daha soğuktur. Ancak, orta yaşlı Güneşimizin 5 milyar yıllık yaşıyla karşılaştırıldığında, birkaç milyon yıllık yaşıyla ondan çok daha gençtir. Kırmızı ötesi bu net görüntü, yıldızın, sol üst tarafında konumlanmış olası bir yoldaşa sahip olduğunu gösteriyor; Jüpiter kütlesinin 8 katı büyüklüğünde ve yıldızı etrafında Dünya-Güneş uzaklığının 330 katı kadar bir uzaklıkta dolanan bir sıcak gezegen. Bu genç yoldaş gezegen, kütleçekim hareketlerinin kendisini oluşturması sırasında ortaya çıkan ısının neden olduğu kırmızı ötesi ışıkta, halen sıcak ve görece parlak görünmektedir. Bununla birlikte, yeni doğan gezegenleri yaşlanıp, soğuyarak daha soluk hale gelmeden önce tespit etmek daha kolaydır. Diğer yöntemlerle bugüne kadar 300'ün üzerinde güneşdışı gezegen keşfedilmiş olmasına rağmen, bu görüntü, güneş benzeri bir yıldıza ait olası bir gezegenin doğrudan elde edilmiş ilk görüntüsüdür. Katkı Sağlayanlar : İkizler Gözlemevi, D. Lafreniere, R. Jayawardhana, M. van Kerkwijk (Toronto Üniversitesi)
  3. Halkayı İncelemek Açıklama : Kuzey yarımküre gökbilimcileri için tanıdık bir manzara olan Halka Bulutsusu (M57), müzikal takımyıldız Çalgı (Lyra) içerisinde, yaklaşık 2000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Merkezi halka yaklaşık bir ışıkyılı genişliktedir; ancak iki farklı teleskoptan gelen verilerin birleştirilmesi ile elde edilen ve ortak bir çalışmanın ürünü olan yukarıdaki uzun süreli, dikkat çekici poz, ışıldayan gazlardan meydana gelen ve bulutsunun merkez yıldızından çok uzaklara kadar uzanan lifleri gözler önüne sermektedir . Bu arada, bir gezegenimsi bulutsunun iyice incelenmiş olan bu örneğinde, ışıldayan malzeme tabii ki gezegenlerden gelmemektedir. Onun yerine, gazdan meydana gelen bu kefen, dış katmanlarını fırlatıp atmış, ölmekte olan güneş benzer bir yıldızı temsil etmektedir. Bu birleşik görüntü, hidrojen atomlarından gelen kırmızı salımı kaydetmek amacıyla 16 saatten daha uzun bir süre içerisinde kaydedilmiş olan dar bant verileri içermektedir. Görüntüde göze çarpan mavi ve yeşil renkler ise halka içerisinde daha yüksek sıcaklıklarda yer alan oksijen atomlarının salımlarından ileri gelmektedir. Çok daha uzakta yer alan sarmal gökada IC 1296 ise görüntünün sağ üst tarafında görülebilir. Katkı ve Telif Hakkı : Astro-Cooperation - Stefan Heutz/Wolfgang Ries
  4. MACSJ0025 : İki Dev Gökada Kümesi Çarpışıyor Açıklama : Evrendeki en büyük nesnelerden ikisi çarpıştığında ne olur acaba? Kimse bundan tam olarak emin değildi; ancak cevap gizemli karanlık maddenin doğası ile ilgili ipuçları sunmaktadır. MACSJ0025.4-1222 olayında, iki devasa gökada kümesi yüz milyonlarca yıl içerisinde yavaşça çarpışırlarken bulundu ve sonuç Hubble Uzay Teleskobu tarafından görünür ışık dalga boyunda ve Chandra Uzay Teleskobu tarafından x-ışını dalga boyunda görüntülendi. Yukarıda yer alan görüntünün elde edilmesiyle, daha uzakta yer alan gökadaların konumları ile bunların yeni oluşan birleşik gökada tarafından meydana gelen kütleçekimsel mercek sapmaları, gökbilimcilere kümelerdeki karanlık maddeye ne olduğunu hesaplama yoluyla tespit etme imkânı sağladı. Varılan sonuçlar, bu devasa çarpışmanın kümeler içerisinde yer alan karanlık maddenin normal maddeden kısmen ayrılmasına neden olduğuna işaret etmekte olup, bu da daha önceleri bu konuda yapılan tahminleri doğrulamaktadır. Yukarıdaki birleşik görüntüde, karanlık madde mor tonlarda gösterilirken, x-ışını yayacak kadar ısınan normal madde ise pembe renkte gösterilmiştir. Yüzlerce gökada içermekte olan MACSJ0025, yaklaşık üç milyon ışıkyılı genişlikte olup, Balina (Cetus) Takımyıldızı yönünde yaklaşık altı milyar ışıkyılı uzaklıkta (kırmızıya kayması 0,59) yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Chandra X-Işını Gözlem Merkezi (CXC), M. Bradac (Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara) ve S. Allen (Stanford Üniversitesi)
  5. W5 : Yıldız Oluşum Sütunları Açıklama : Yıldızlar nasıl oluşur? Spitzer Uzay Teleskobu kullanılarak W5 yıldız oluşum bölgesinde yapılan bir inceleme, ortadaki boşluğun merkezine yakın konumda bulunan büyük kütleli yıldızların, kenarlarda yer alan yıldızlara nazaran daha yaşlı olduklarını tespit ederek açık bazı ipuçları sağlamıştır. Bu durumun olası bir nedeni, merkezde bulunan yaşlı yıldızların daha genç olan kenar yıldız oluşumlarını tetiklemesidir. Tetiklenen yıldız oluşumu, dışarı doğru akan sıcak gazın, kütleçekimsel olarak yıldız haline dönüşmeye yetecek miktarda soğuk gazı yoğun kümeler halinde sıkıştırması ile meydana gelmektedir. Dışarı doğru akan sıcak gazın yavaşça buharlaşması sonucu ortada kalan görülmeye değer sütunlar, bizlere görülebilir başka ipuçları da sunmaktadır. Kırmızı ötesi dalga boyunca çekilmiş ve bilimsel amaçlara uygun olarak renklendirilmiş olan yukarıdaki görüntüde, kırmızı renk ısınmış olan tozu gösterirken, beyaz ve yeşil renkler ise özellikle sıkışmış olan gaz bulutlarını göstermektedir. W5, IC 1848 olarak da bilinmekte olup, IC 1805 ile birlikte yaygın olarak Kalp ve Ruh Bulutsuları olarak bilinen karmaşık bir yıldız oluşum bölgesini meydana getirmektedir. Yukarıdaki görüntü, W5'in yaklaşık 2000 ışıkyılı büyüklüğünde ve yıldız oluşum sütunları bakımından zengin olan bir parçasını göstermektedir. W5, Kraliçe Takımyıldızı yönünde, yaklaşık 6500 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : Lori Allen, Xavier Koenig (Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi) ve diğerleri, Jet İtiş Gücü Laboratuvarı - Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (JPL-Caltech), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  6. SN 1006 : Hubble'dan Bir Üstnova Şeridi Açıklama : Bu tuhaf uzay şeridini yaratan şey neydi acaba? Kendimizden kesin bir biçimde emin olarak diyebiliriz ki, eski insanlar tarafından şimdiye dek şahit olunan en korkunç patlamalardan biri tarafından yaratılmıştır. Milattan sonra 1006 yılında, Kurt Takımyıldızı'nda meydana gelen bir yıldız patlamasından gelen ışık Dünya'ya erişerek, gökyüzünde Venüs'ten bile parlak bir "misafir yıldız" yaratıp, iki seneden fazla orada kaldı. Günümüzde SN 1006 koduyla kayıtlara alınan bu üstnova, yaklaşık 7000 ışıkyılı uzaklıkta meydana geldi ve geriye halen genişleyip solmakta olan büyük bir kalıntı bıraktı. Yukarıdaki görüntüde, çevresinde yer alan gazı ısıtıp, iyonlaştıran ince ve dışa doğru ilerleyen bir darbe çizgisinin baskın olduğu o büyük üstnova kalıntısının küçük bir parçası görülmektedir. SN 1006'nın şu andaki çapı yaklaşık 60 ışıkyılıdır. Geçtiğimiz yıl içerisinde ise, evrenin çok daha uzak bir köşesinde bundan çok daha güçlü bir patlama meydana geldi ve bu patlama, çağımızın insanları tarafından optik herhangi bir araç kullanmaksızın birkaç saniye boyunca izlenebildi. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Hubble Miras Takımı (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI]/Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA]); Teşekkür : W. Blair ve diğerleri (Johns Hopkins Üniversitesi)
  7. Kalp ve Ruh Bulutsuları Açıklama : Acaba gökadamızın kalbi ve ruhu Kraliçe Takımyıldızı'nda mıdır? Muhtemelen hayır; fakat Kalp ve Ruh adı verilen iki parlak salma bulutsusunu orada bulabilirsiniz. Resmi olarak IC 1805 olarak numaralandırılan ve yukarıdaki yakınlaştırılabilir resmin sağ tarafında görülen Kalp Bulutsusu, klasik kalp sembolünü andıran bir biçime sahiptir. Her iki bulutsu da enerji yüklü hidrojene özgü kırmızı ışıkta parıldamaktadır. Resimde birkaç tane açık yıldız kümesi yer almakta ve bunlar bulutsu merkezleri de dahil olmak üzere mavi renkte görülmektedir. İkisi birlikte kabaca 300 ışıkyıllık bir alanı kaplayan bu bulutsuların ışığı, bize yaklaşık 6000 yılda ulaşabilmektedir. Kalp ve Ruh Bulutsuları'nda bulunanlara benzer yıldız ve kümeler üzerinde yürütülen incelemeler, büyük kütleli yıldızların nasıl oluştukları ve çevrelerini nasıl etkiledikleri konuları üzerine odaklanmıştır. Katkı Sağlayanlar : Sayısal Gökyüzü Araştırması, Avrupa Uzay Dairesi (ESA) / Avrupa Güney Gözlemevi (ESO) / ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) FITS Liberator Renkli Görüntü Birleştirme : Davide De Martin (Skyfactory)
  8. M33 : Üçgen Gökadası Açıklama : Kuzeyin küçük takımyıldızı Üçgen, tam karşıdan görülen bu muhteşem sarmal gökada M33'e ev sahipliği yapar. Yaygın kullanılan isimleri arasında, Fırıldak Gökadası veya Üçgen Gökadası sayılabilir. M33, 50.000 ışıkyılının üzerinde bir çapa sahiptir ve Zincirli Prenses Gökadası (Andromeda - M31) ile Samanyolumuzdan sonra, Yerel Grup gökadaları içinde en büyük üçüncü gökadadır. Samanyolu'ndan yaklaşık 3 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan M33'ün, Zincirli Prenses Gökadası'nın uydusu olduğu düşünülmüştür; ve bu iki gökadadaki gökbilimciler, büyük olasılıkla bir diğerinin büyük sarmal yıldız sisteminin olağanüstü manzarasına sahip olabilir. Dünya gezegeninden alınan görüntülere gelince, bu detaylı net görüntü, M33'ün mavi yıldız kümelerini ve gökadanın gevşek bir biçimde bağlı olan sarmal kollarını takip eden pembemsi yıldız oluşum bölgelerini gayet güzel göstermektedir. Gerçekten de, gökadanın merkezine göre saat bir yönünde görülen mağara görünümlü NGC 604, en parlak yıldız oluşum bölgesidir. M31'e benzer olarak, M33'ün iyi ölçümlenmiş değişen yıldızlar topluluğu, evrenin uzaklık ölçeğini oluşturmak yolunda, yakınlardaki sarmal gökadanın evrensel bir kilometre taşı olmasına yardım etmiştir. Katkı ve Telif Hakkı : Paul Mortfield, Stefano Cancelli
  9. Dağın Tepesinden Göktaşları Açıklama : Geçtiğimiz Ağustos ayındaki Kahraman Göktaşı Yağmuru'nu izleyebilmek için gidilecek en iyi yerlerden biri, bulutların ve şehirlerdeki ışık kirliliğinin üzerinde yer alan bir dağ zirvesiydi. Aslına bakarsanız, Romanya'nın en yüksek noktalarından biri olan Güney Karpatya Dağları'ndaki Omu zirvesinden (2507 metre) çekilen bu birleşik görüntü de, bahse konu bu yağmurdaki en parlak 20 kadar göktaşını yıldızlarla dolu gökyüzü üzerinde gözler önüne sermektedir. Bu yağmura neden olan uzaydaki enkaz akıntısı, koparak gerisinde kaldıkları Swift-Tuttle Kuyruklu Yıldızı'nın yörüngesini birbirine paralel çizgiler üzerinde takip eden toz parçacıklarından meydana gelmektedir. Doğrudan, yağmurun Kahraman Takımyıldızı içerisinde yer alan saçılma noktasına baktığınızda, bakış açısı göktaşı çizgilerinin birbirlerinden ayrılıyormuş gibi görünmesine neden olmaktadır. Ancak, yukarıdaki resimde olduğu gibi, saçılma noktasından uzağa doğru baktığınızda ise, bakış açısı bu sefer de göktaşlarını ufkun altındaki bir noktada birleşiyorlar gibi göstermektedir. Katkı ve Telif Hakkı : Alex Tudorica, Romanya Göktaşları ve Gökbilim Derneği Bükreş Üniversitesi / Fizik Fakültesi
  10. M110 : Zincirli Prenses (Andromeda) Gökadası'nın Uydusu Açıklama : Samanyolu Gökadamız yalnız değildir; yaklaşık 25 gökadadan meydana gelen ve Yerel Grup olarak bilinen bir kümelenmenin parçasıdır. Diğer üyeler arasında Zincirli Prenses (Andromeda) Gökadası (M31), M32, M33, Büyük Macellan Bulutu, Küçük Macellan Bulutu, Dwingeloo 1, birkaç küçük düzensiz gökada ile pek çok cüce eliptik ve cüce küremsi gökada sayılabilir. Yukarıdaki görüntünün sağ alt tarafında cüce eliptiklerden biri olan NGC 205 görülmektedir. M32 gibi NGC 205 de M31'in yoldaşıdır ve bazen resimlerde M31'in merkezinin güneyinde görülebilir. NGC 205 bu görüntüde en az iki toz bulutu (saat 9 ve 2 yönünde görülebiliyorlar ancak tam yerlerini saptamak zor) ile yeni yıldız oluşumlarının işaretlerini içermesi nedeniyle sıra dışı bir eliptik gökada olarak görünmektedir. Bu gökada her ne kadar ilk Messier katalogunun bir parçası olmasa da, bazen M110 olarak anılmaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Jean-Charles Cuillandre (Kanada-Fransa-Hawai Teleskobu) ve Giovanni Anselmi (Coelum Astronomia), Hawai Yıldız Işığı
  11. Rosetta Uzay Aracı Küçük Gezegen Steins'ın Yanından Geçerken Açıklama : Gökyüzündeki bu elmas da neyin nesi acaba? Uzayda seyahat ettiğinizde, bazen tuhaf cisimlerle karşı karşıya gelirsiniz. ESA'nın 2014 yılında Churmuyov-Gerasimenko kuyruklu yıldızı ile buluşmaya giden Rosetta uzay aracının geçen Cuma günü başına gelen de işte böyle bir olaydı. Robot uzay aracı Rosetta, ana küçük gezegen kuşağından 2867 Steins'ın hemen yanından geçerek bir kısa bir film haline getirilen pek çok resim çekti. Steins ilk bakışta 5 kilometre genişliğinde bir elmasa benziyordu; ancak Rosetta resimleri çekmeye başladığında kraterler ve başka bazı büyük şekiller açıkça ortaya çıkmaya başladı. Yukarıda dizili altı görüntüde, küçük gezegenin yüzeyi üzerinde büyük bir ihtimalle rastlantı eseri bir göktaşı akıntısı ile çarpışma sonucu oluşmuş olan dikey bir krater zinciri açıkça görülebilmektedir. Şimdi uzay bilimciler Rosetta tarafından toplanan verileri inceleyerek, küçük gezegen Steins'ın bileşimini, kökenini ve neden ışığı bu kadar iyi yansıttığını daha iyi anlamaya çalışacaklar. Dünya'daki bilim insanları yorulmadan çalışırken, Rosetta'nın kendisi de güneş sistemi boyunca ilerleyerek, 2009 Kasım'ında tekrar Dünya etrafından hızla dönüp, 2010 Temmuz'unda küçük gezegen 21 Lutetia'nın yanından geçtikten sonra, nihayet 2014 Kasım'ında kuyruklu yıldız Churyumov-Gerasimenko'nun üzerine konacak. Katkı Sağlayanlar : Rosetta Takımı, Avrupa Uzay Dairesi (ESA)
  12. Samanyolu Gezintisi Açıklama : Gökbilimci Tunç Tezel, yaz dönemi Samanyolu'nu ve gezegenleri aramak için bir gece gezintisine çıkmış. Geçen Cumartesi gecesi, Türkiye'de Bursa yakınlarında yer alan bir dağ olan Uludağ'ın dolambaçlı yollarını aracıyla tırmanmasının ödülü, güneye bakan bu güzel gökyüzü manzarası olmuş. Görüntünün merkezinde bulunan parlak gezegen Jüpiter, aşağıdaki şehrin ışıkları ile Yay Takımyıldızı'nın yıldızlarını bastırıyor. Dağların dorukları üzerinde kavis çizen bir bulut yığını ise, uzakta ufka doğru dalışa geçen Samanyolu'nun kendi bulutlu görüntüsüne doğru kılavuzluk yapıyor gibi görünüyor. Çok eski zamanlarda Olimpos Dağı olarak bilinen Uludağ, Türkçede büyük dağ anlamına gelmektedir. Katkı ve Telif Hakkı : Tunç Tezel (Geceleyin Dünya - TWAN)
  13. Helis Bulutsusu'ndaki Jant Telleri Açıklama : Helis Bulutsusu (diğer adıyla NGC 7293), ilk bakışta basit ve yuvarlak görünmektedir. Ancak, güneş benzeri bir yıldızın ömrünün sonuna doğru ortaya çıkan gezegenimsi bulutsuların iyice incelenmiş olan bu örneğinin, aslında şaşırtıcı derecede karmaşık bir biçime sahip olduğu artık anlaşılmış bulunmaktadır. Gezegenimsi bulutsunun uzamış ilmikleri ile kuyruklu yıldız benzeri özellikleri Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan görüntülerle keşfedilmiştir. Helis'in yukarıda görülen bu net görüntüsünü elde etmek için ise, yaklaşık 40 santimetre çapında bir teleskop ile geniş ve dar bant süzgeçlere sahip bir kamera kullanılmıştır. Elde edilen renkli birleşik görüntü, aralarında bulutsunun kendisine uzaydaki bir bisiklet tekerleği görüntüsünü veren ışıkyılı uzunluğundaki mavi-yeşil renkli, tek merkezli çizgiler veya jant telleri de dahil olmak üzere, heyecan verici başka detayları ortaya çıkarmaktadır. Jant telleri biçimindeki bu özellikler, Helis Bulutsusu'nun yaşlı ve evrim geçirmiş bir gezegenimsi bulutsu olduğuna işaret ediyor gibi görünmektedir. Helis Bulutsusu, Kova Takımyıldızı içerisinde, Dünya'dan yalnızca yedi yüz ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Don Goldman, Sierra Uzaktan Gözlemevleri
  14. Dünya'dan Yaklaşık 50 Milyon Kilometre Uzaklıkta Açıklama : Deep Impact (Derin Darbe) uzay aracı, Tempel 1 Kuyruklu Yıldızı'nın çekirdeğine çarpmak üzere 4 Temmuz 2005 tarihinde bir sonda fırlatmıştı. Halen güneş sistemi boyunca ilerlemekte olan bu robot uzay aracı, bu yılın başlarında yaklaşık 50 milyon kilometre uzaklıkta yer alan kendi dünyasının bir dizi resmini çekmek üzere geriye doğru döndü. Çekilen görüntüden alınan bu dört kare, sol üstten sağ alta doğru ilerleyen bir sıra içerisinde, kendi etrafında dönen Dünya'yı göstermektedir. Kareler; bulutları, okyanusları ve de kıtaları görebilmek için görünür ışık ve kırmızı ötesi dalga boylarında kaydedilmiş görüntü verilerini, yeterli miktarda çözünürlük ve karşıtlık ile birlikte gözler önüne sermektedir. Bu kareler ayrıca büyük, doğal uydumuz Ay'ın Dünya önünden geçişini de göstermektedir. Ay'ın yörüngedeki devinimi, uyduyu görüntünün solundan sağına doğru ilerletmektedir. Dünya'yı bu uzak bakış açısından görüntülemek, gökbilimcilere gezegen özellikleri ile farklı dalga boyundaki parlaklık farklılıklarını geniş kapsamlı bir biçimde bir araya getirebilme imkanı sağlamaktadır. Bu gözlemler, başka sistemlerindeki dünya benzeri gezegen araştırmalarına katkı sağlayacaktır. Katkı Sağlayanlar : Donald J. Lindler, Sigma Uzay Şirketi, Goddard Uzay Uçuşları Merkezi, Maryland Üniversitesi, EPOCh/DIXI Bilim Takımları
  15. NGC 1316 : Gökadalar Çarpıştıktan Sonra Açıklama : NGC 1316 gibi çarpıcı görüntülerin nedenlerini kestirmeye çalışırken, gökbilimciler dedektiflere dönerler. Onların araştırmaları, devasa eliptik gökada NGC 1316 'nın yaklaşık 100 milyon yıl önce, hemen üzerinde yer alan küçük sarmal komşusu NGC 1317'yi yiyip yutmaya başladığını göstermektedir. Destekleyici kanıtlar arasında, bu geniş açılı ve uzun pozlu görüntüdeki sarmal gökadalara özgü koyu renkli toz şeritleri ile gaz ve tozlardan oluşan soluk girdaplar sayılmaktadır. Görüntüde soluk noktacıklar olarak görülebilen olağandışı küçük küresel yıldız kümelerinin oluşum nedeni ise halen açıklanamamıştır. NGC 1316 ile karşılaştırıldıklarında, eliptik gökadaların çoğu daha fazla sayıda ve daha parlak küresel kümeye sahiptir. Öte yandan gözlemlenen bu küresel kümeler, sarmal gökada ile kısa zaman önce yaşanan çarpışmayla ortaya çıkabilmek için fazlaca yaşlıdır. Bu konudaki varsayımlardan biri, bu küresel kümelerin sonuçta NGC 1316'ya dönüşen çok daha eski bir gökadadan hayatta kalan parçalar olduğu yönündedir. Katkı ve Telif Hakkı : Martin Pugh
  16. W5'in Yıldız Nesilleri Açıklama : 200 ışıkyılı genişliğindeki devasa yıldız oluşum bölgesi W5, Kraliçe Takımyıldızı içerisinde 6500 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Spitzer Uzay Teleskobu'ndan alınan kırmızı ötesi görüntülerle oluşturulan bu etkileyici mozaikte; W5'in yontulmuş, soğuk gaz ve toz bulutlarının tuhaf şekiller oluşturduğu görülüyor. Aslında, sağ taraftaki bölge, daha önce Yaratılış Dağları olarak adlandırılan yapıları içeriyor. Yeni elde edilen kanıtlar, W5'te, yıldız oluşumunun genişleyen desenlerinde birbiri ardına yeni yıldız nesilleri oluştuğuna işaret etmektedir. Daha yaşlı ilk nesil yıldızların, kenarlarda görünen genç yıldızlarla birlikte olağanüstü büyük oyukların ortasına yakın olarak kümelendikleri görülüyor. Merkezdeki yaşlı yıldızlardan gelen rüzgarlar ve radyasyon, uzakta bulunan yeni nesil yıldızları oluşturan ve çökmeyi başlatan yıldızlararası maddeyi sıkıştırarak biçimlendirmektedir. Yapay renklendirmeli bu görüntüde, en genç yıldızlar beyazımsı bölgede oluşurken, oyukların içinde bulunan ısınmış toz kırmızı görünüyor. W5, aynı zamanda IC 1858 olarak da tanınmakta olup, IC 1805 ile birlikte, yaygın olarak Kalp ve Ruh Bulutsuları adı verilen karmaşık bir bölgenin parçasıdır. Katkı Sağlayanlar : Lori Allen, Xavier Koenig (Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi) ve diğerleri, Jet İtiş Gücü Laboratuvarı - Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (JPL-Caltech), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  17. IC 5146 : Koza Bulutsusu Açıklama : Koza Bulutsusu'nun iç kısmını, yeni gelişmekte olan bir yıldız kümesi oluşturmaktadır. IC 5146 olarak kataloglanan bu güzel bulutsu, yaklaşık 15 ışıkyılı genişlikte olup, Kuğu Takımyıldızı yönünde 4000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Diğer yıldız oluşum bölgeleri gibi; o da genç, sıcak yıldızların harekete geçirdiği ışıldayan kırmızı hidrojen gazı ve görünmez bir molekül bulutunun sınırında, tozdan yansıyan mavi yıldız ışığı ile kendini gösteriyor. Bununla birlikte, bulutsunun merkezinde bulunan parlak yıldız büyük olasılıkla yalnızca birkaç yüz bin yaşında olup, yıldız oluşturan toz ve gaz molekül bulutundaki bir oyuğun içini boşaltırken, bulutsunun parlamasını da güçlendiriyor. Koza Bulutsusu'nun bu renkli görüntüsü, tozlu yıldız doğumevinin içinde ve etrafında yer alan dikkat çekici özellikleri ortaya koymaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Ken Crawford (Rancho Del Sol Gözlemevi)
  18. 47 Tukan Büyük Bir Küresel Yıldız Kümesi Açıklama : Samanyolu Gökadası'nın merkezi etrafında, yörüngede dolanan 200'ü aşkın küresel yıldız kümesinden en parlak ikincisi 47 Tukan'dır (Omega Erboğa'dan sonra). Güney yarımküre takımyıldızlarından Tukan'da, Küçük Macellan Bulutu (KMB)'nun yanında yer alan 47 Tukan (47 Tuc)'ın ışığının bize ulaşması yaklaşık 13.000 yıl alır. NGC 104 olarak da bilinen bu yoğun küme, yalnızca 120 ışıkyıllık bir hacme doluşmuş birkaç milyon yıldızdan oluşmaktadır. Yukarıdaki görüntüde özellikle kırmızı dev yıldızları görmek daha kolaydır. Bu küresel küme, aynı zamanda tuhaf ikili x-ışını yıldız sistemlerine ev sahipliği yapmaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Thomas V. Davis (tvdavisastropix.com)
  19. NGC 7008 : Cenin Bulutsusu Açıklama : Yoğun ve yuvarlak NGC 7008, bulutsu zengini Kuğu Takımyıldızı içerisinde, yaklaşık 1200 ışıkyılı uzaklıkta bir gezegenimsi bulutsu olarak fark edilmiştir. İki ayrı teleskop ile çekilen geniş bant ve dar bant görüntülerin ustaca birleştirilmesiyle oluşturulmuş NGC 7008'in yaklaşık 12 saat poz süreli bu etkileyici teleskop manzarası, bulutsunun olağanüstü renk ve ayrıntılılarını gözler önüne sermektedir. Bulutsunun yaklaşık 1 ışıkyıllık çapı içerisindeki ilginç özellikleri, ona Cenin Bulutsusu adı verilmesine neden olmuştur; ancak gezegenimsi bulutsular yıldız doğumu ile ilişkili değildir. NGC 7008 gibi bulutsular, güneş benzeri yıldızlar yaşamlarının sonuna doğru kısa bir evreden geçerken üretilir. NGC 7008'in merkezi yakınında bulunan yıldız gibi, dış katmanlarını püskürterek soğuyan yıldızlar en sonunda bir beyaz cüce yıldıza dönüşür. Bu renkli görüntü, NGC 7008'nin hemen altında, bulutsuyla ilgisiz ancak altın sarısı ve mavi renkte hoş bir ikili yıldız sistemini de içermektedir. Katkı ve Telif Hakkı : Dietmar Hager, Don Goldman, Paul Mortfield
  20. Büyük Sarmal Gökada NGC 1232 Açıklama : Gökadalar yalnızca gösterdikleriyle değil, aynı zamanda gizledikleriyle de hayranlık uyandırırlar. Çok Büyük Teleskoplar (VLT)'dan biri tarafından ayrıntılı biçimde görüntülenen büyük sarmal gökada NGC 1232 de bunun güzel bir örneğidir. Burada; görülenlerin çoğu, merkezin etrafında dönen sarmal kolların kütleçekim girdabına yakalanmış milyonlarca parlak yıldız ve koyu renkli tozlardır. Parlak mavi yıldızların oluşturduğu açık yıldız kümelerinin bu sarmal kollar boyunca ve koyu renkli yoğun yıldızlararası tozun da bu kollar arasında saçılmış olduğu görülebilir. Daha az görülen fakat fark edilebilir olanlar ise, gökadanın iç bölgesindeki devinime egemen olan ve böylesine büyük bir kütleyi ortaya çıkaran milyonlarca sönük yıldız ve çok geniş yıldızlararası gaz alanlarıdır. En sonunda, görülemeyenler ise, gökadanın dış bölgelerindeki hareketi açıklamak için gerekli olan ve henüz tam olarak bilmediğimiz, oluşum halindeki çok büyük miktarda karanlık maddedir. Orada ne var acaba? Katkı Sağlayanlar : Odak Düşürücülü / Düşük Dağılımlı Tayfçeker 1 (FORS1), 8,2 Metrelik Çok Büyük Teleskop (VLT) Antu, Avrupa Güney Gözlemevi (ESO)
  21. Kurşun Kümesi'nin Maddesi Açıklama : Abartılı biçimde "Kurşun Kümesi" olarak bilinen, 1E 0657-56 gökada kümesindeki madde, bu birleşik resimde gösterilmektedir. Yalnızca 3,4 milyar ışıkyılı uzaklıkta yer alan Kurşun Kümesi'nin bağımsız gökadaları, bu optik görüntüde görülmektedir; ancak bunların toplam kütleleri, kümenin resimde kırmızı renk ile gösterilen sıcak, x-ışını salan iki bulutunun kütlelerinden çok daha küçüktür. Optik gökadalar ve x-ışını gazların birleşiminden bile daha fazla kütleyi temsil eden mavi renkler, karanlık maddenin küme içerisindeki dağılımını gösterir. Aksi durumda teleskop gözlemiyle görülemeyen karanlık madde, arka plandaki gökadaların kütleçekimsel merceklenme gözlemleriyle haritalanmıştır. Bir şok dalgası zarfının ders kitaplarında yer alan örneğinde, sağ tarafta yer alan kurşun biçimindeki gaz bulutu, iki gökada kümesi arasındaki daha büyük kurşun kümesini yaratan dev çarpışmada eğilip bükülürdü. Ancak mevcut karanlık madde, küme gazıyla kütleçekimi hariç hiçbir etkileşimde bulunmamaktadır. Karanlık madde ile gaz bulutlarının belirgin ayrılığı, karanlık maddenin var olduğunun doğrudan kanıtı olarak dikkate alınmaktadır. Birlikte Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Chandra X-Işını (Gözlem) Merkezi (CXC), Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi (CfA) / M. Markevitch ve diğerleri Mercekleme Haritası : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) ; Avrupa Güney Gözlemevi - Geniş Alan Görüntüleyici (ESO WFI) ; Macellan Teleskobu / Arizona Üniversitesi / D. Clowe ve diğerleri Optik : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) / Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScI) ; Macellan Teleskobu / Arizona Üniversitesi / D. Clowe ve diğerleri
  22. Etkin Gökada NGC 1275 Açıklama : Etkin gökada NGC 1275, çok büyük ve görece yakın Kahraman Gökada Kümesi'nin merkezinde yer almakta olup, kümenin baskın bir üyesidir. Muazzam bir x-ışını ve radyo dalgası kaynağı olan NGC 1275, malzemesini üzerine düşen gökadalardan sağlamakta ve böylece merkezinde bulunan çok büyük kütleli bir kara deliği beslemektedir. Hubble Teleskopu ile görünür ışık dalga boyunda alınan bu harika görüntü, bazıları 20.000 ışıkyılı uzunluğunda olan ışıldayan gaz iplikçiklerini ve gökada kalıntılarını gösteriyor. Bu iplikçikler, gökada çarpışmalarının karmaşasıyla yok olması gerekirken, NGC 1275'te varlıklarını sürdürmüştür. İplikçikleri bir arada tutan şey nedir? Son yapılan çalışmalar, kara deliğin etkinliği nedeniyle gökadanın merkezinden dışarıya atılan yapıların manyetik alanlar tarafından bir arada tutulduğunu göstermektedir. Chandra Gözlemevi'nin x-ışını verilerini ve Çok Büyük Dizi (VLT)'nin radyo verilerini Hubble görüntüsüne eklemek için imleci görüntünün üzerine getirebilirsiniz. Ortaya çıkan bileşik görüntüde, kabarcık şeklindeki oyukları dolduran radyo dalgaları ile birlikte x-ışınları, gökadanın merkezini çevreleyen sıcak gaz kabuklarını belirginleştirmektedir. Aynı zamanda Kahraman A olarak da bilinen NGC 1275, 100.000 ışıkyılı büyüklüğünde bir alanı kaplamakta ve 250 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Hubble Miras Takımı (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI]/Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA]); Ek Katkı : A. Fabian (Cambridge Üniversitesi Gökbilim Enstitüsü), L. Frattare (STScI), Chandra X-Işını Gözlem Merkezi (CXC), G. Taylor, ABD Ulusal Radyo Gökbilim Gözlemevi, Çok Büyük Dizi (NRAO,VLA)
  23. sevgili @aries, sevgili @yam yam, pozitif yaklaşımlarınız için teşekkürler.. bir iki gün içinde fotoğrafların aktarımı bitecek ve NASA dan gelen resimlerle güncel gideceğiz..isterseniz katkılarınızı bu aşamada yapınız... bu alana ilgi duyanların olması beni çok sevindirmiş durumda.. görüşüme göre en fazla bir insan ömrü içinde mars yada ayda bir <akşam yemeği > yemek mümkün olacak..hep beraber gideriz o yemeğe(:
  24. katkın için teşekkürler @s.e.t.h. bir kaç gündür <neler oluyor bu kadar resim de ne? > diyen forumdaşlar için açıklama: resimleri bir anlamda NASA türkiye temsilcisi gibi çalışan bulutsu.org sitesi, hak sahiplerinin haklarını belirtmek şartıyla <günün gökbilim görüntüsü> adı altında yayınlıyor. tüm site ve forumlara da burdan aktarılıyor.. resimlerin altında tam bilimsel ve teknik açıklamalar da mevcut.. bu çalışmaları izleyenler bilir bir süre sonra tatlı bir bağımlılık ve ilgi alanı oluşuyor..bende de oluşmuş durumda..ilk mesaja bazı uzaybilim teknik terimleri açıklayıcı kısa bir sözlük ekleyeceğim..örneğin bulutsu nedir, karadelik nedir gibi.. resimlerin şimdiye kadar ki kısmı yayınlanan resimlerin temmuz 2008 e kadarki kısmı.. bazı elemeler de yaptım tabiiki..50-60 resim sonra güncele dönmüş olacak.. umarım bu konuya birkaç eğilimli kişi kazandırırız..
  25. yine mi etnik milliyetçilik sevgili @mouchette bak seni haşim kılıç a gönderecem haa etnik out evrensellik in buyrun evrensellik : http://www.youtube.com/watch?v=zlfKdbWwruY Matt Harding yalnız dansetmekle kalmıyor,aynı zamanda bizi tüm dünya insanları ile buluşturuyor..ortak bir dili yakalıyorsunuz.. ben kendi adıma hep merak etmişimdir,acaba o kadar farklı insan bir gün bu gezegende ortak bir söylem yakalayabilirler mi diye.. işte o ortak dil müzik ve dans.. en azından şimdilik...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.