Zıplanacak içerik

AED

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

AED tarafından postalanan herşey

  1. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Simeis 147 : Üstnova Kalıntısı Açıklama : Soluk üstnova kalıntısı Simeis 147'nin bu detaylı görüntüsünde yer alan birbirine dolanmış iplikçikleri takip ederken kaybolmak işten bile değildir. Kayıtlara Sh2-240 adıyla da geçmiş olan ve Boğa Takımyıldızı yönünde görülen bu kalıntı, gökyüzünde yaklaşık 3 derecelik veya bir başka deyişle 6 dolunay büyüklüğünde yer kaplamaktadır. Bu büyüklük, yıldız kalıntılarından oluşan bahse konu bulutun 3000 ışıkyıllık tahmini uzaklığında, 150 ışıkyıllık bir genişliğe karşılık gelmektedir. Dar bant süzgeçler kullanılarak Hubble renk paletiyle hazırlanmış olan bu dikkat çekici birleşik görüntü, hidrojen, kükürt ve oksijen atomlarından gelen salmaları da içermekte olup, çevredeki yıldızlararası gazla çarpışıp şoka uğrayan ve bu nedenle ışıldayan gaz bölgelerinin izini sürmektedir. Bu üstnova kalıntısı, tahmini olarak yaklaşık 40.000 yaşındadır ki, bu da bahse konu büyük yıldız patlamasından gelen ışığın Dünya'ya ilk defa 40.000 yıl önce ulaştığı anlamına gelmektedir. Fakat genişlemekte olan bu kalıntı, patlamanın ortaya çıkardığı tek sonuç değildir. Uzaydaki bu felaket, geriye bir nötron yıldızı veya atarca da bırakmıştır ve başlangıçtaki yıldızın çekirdeğinden geriye kalan tek şey de budur zaten. Katkı ve Telif Hakkı : J-P Metsävainio (Astro Anarchy)
  2. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Mauna Kea Üzerinde Samanyolu Açıklama : Siz hiç Samanyolu Gökadamızın kuşağını gördünüz mü? Karanlık bir yerde ve doğru zamanda temiz bir gökyüzüne baktığınızda, soluk bir ışık kuşağı göğün bir ucundan diğerine görünür hale gelir. Gözleriniz karanlığa alıştıktan hemen sonra, ilk önce kuşağın yerini belirlersiniz. Daha sonra kuşak belirgin hale gelir. En sonunda da gözlerinizi ondan alamazsınız. Gittikçe artmakta olan şaşkınlığınızın bir sebebi, bu bulanık şeridin milyarlarca yıldız içerdiğini ve de bizim kendi sarmal gökadamızın diski olduğunu fark etmeniz olabilir. Biz de bu diskin içinde yer aldığımızdan, kuşak Dünya'yı sarmalıyor gibi görünmektedir. Yukarıdaki resimde görülebilenler arasında, gece göğünün en tepesinde Samanyolu Gökadası'nın kuşağı bir kavis oluşturmaktadır. Bu kuşağın hemen altındaki parlak nokta, Jüpiter gezegenidir. Ön planda ise, ABD'ye bağlı Havai adalarından, Maui üzerinde bulunan Haleakala yanardağının ay ışığı ile aydınlatılmış çöküntü havzası görülüyor. Ufka doğru yakından baktığınızda ise, açık renkli bulutlar ile Havai'nin Büyük Adası üzerinde yer alan koyu renkli fakat devasa yanardağ Mauna Kea görülmektedir. Eğer daha önce hiç Samanyolu kuşağını görmediyseniz veya Jüpiter gezegenini tanıyamadıysanız, iste size bir şans. 2009 yılı Uluslararası Gökbilim Yılı olduğundan, evrenin derinliklerine göz atmanızı sağlayacak bir pencereden bakma fırsatı ayağınıza geliyor olabilir. Katkı ve Telif Hakkı : Wally Pacholka (Geceleyin Dünya - TWAN)
  3. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Gezegenimsi Bulutsu NGC 2818 Açıklama : NGC 2818, ölmekte olan güneş benzeri bir yıldızın gazdan kefeni anlamına gelen, güzel görünümlü bir gezenimsi bulutsudur. Bu bulutsu, bir 5 milyar yılı daha çekirdeğinde bulunan hidrojeni, ardından da helyumu nükleer füzyon yakıtı olarak hiç durmaksızın kullanıp bitirdikten sonra, Güneşimizi bekleyen geleceğe anlık bir bakış sunmaktadır. Garip ama, NGC 2818 güney yarımküre takımyıldızlarından Kumpas (pusula) yönünde, yaklaşık 10.000 ışıkyılı uzaklıkta bulunan ve bir açık yıldız kümesi olan NGC 2818A içerisinde yer alıyor gibi görünmektedir. Bulutsu yıldız kümesinin bulunduğu mesafede yaklaşık 4 ışıkyıllık bir genişliğe sahiptir. Ancak yapılan hassas ölçümler, bulutsunun kendi hızının küme üyesi yıldızların hızından çok farklı olduğunu göstermektedir. Bu sonuç ise, NGC 2818'in sadece şans eseri yıldız kümesi ile aynı görüş açısı üzerinde yer alıyor olabileceği ve de kümenin uzaklığı veya yaşı ile bir ilgisi bulunmayabileceği konusunda güçlü bir kanıttır. Yukarıdaki Hubble görüntüsü, dar bant süzgeçlerle çekilmiş pozlardan oluşan birleşik bir resim olup, bulutsu içerisinde yer alan azot, hidrojen ve oksijen atomlarını sırasıyla kırmızı, yeşil ve mavi renklerde göstermektedir. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Hubble Miras Takımı (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI] / Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA])
  4. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Jüpiter Ganymede'i Örterken Açıklama : Jüpiter havaküresinin üst kısımları acaba ne kadar puslu? Bunu anlamaya yardımcı olmak amacıyla gökbilimciler Hubble Uzay Teleskobu'nu, Jüpiter uydusu Ganymede'i örterken izlemek üzere harekete geçirdiler. Her ne kadar Ganymede Jüpiter'in çevresini haftada bir dolansa da genellikle gezegenin altından veya üzerinden geçtiğinden, uygun bir tutulma çok daha ender gerçekleşmektedir. İşte böyle bir örtülme mükemmel görsel detaylarla 2007 yılı Nisan ayında görüntülenmiştir. Ganymede, Jüpiter'in kenarına yakınken güneş ışığını gezegen havaküresinin üst kısımları içerisinden yansıtarak, gökbilimcilerin farklı dalga boylarındaki belli belirsiz sönükleşmeleri kaydedip, pus miktarını incelemesine imkan sağlamaktadır. Bu araştırmanın bir sonucu, Jüpiter'i çepeçevre saran bulut kuşakları ile Büyük Kırmızı Leke gibi girdap yaparak dönen muhteşem fırtına sistemlerini çok net bir şekilde gözler önüne seren bu nefes kesici görüntü olmuştur. Resmin alt tarafında yer alan Ganymede de, koyu renkli buzlarla kaplı yüzeyinde dikkate değer ölçüde detay sergilemektedir. Jüpiter ve Ganymede çok parlak olduklarından örtülmelerin pek çoğu küçük bir teleskopla tam buradan, Dünyamızdan izlenebilmektedir. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA ve E. Karkoschka (Arizona Üniversitesi)
  5. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    "Dünya Gökbilim Yılı"na Hoş Geldiniz Açıklama : Tüm Dünya gezegeni üzerindeki gökbilimciler, sizi Dünya Gökbilim Yılı (DGY) 2009'un bir parçası olarak gece gökyüzünü keşfetmeye davet ediyor. Bu yıl, Uluslararası Gökbilim Birliği ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından Galileo'nun ilk teleskobu gökyüzünün güzelliklerine çevirmesinin 400. yılı olması nedeniyle DGY seçildi. Bu küçük pencereden yaptığı gözlemler sayesinde, Galileo, Ay'ın kraterlerini, Venüs'ün evrelerini, Jüpiter'in uydularını ve Satürn'ün halkalarını keşfetti. Bu yıl siz de, başınızın üzerinde uzanıp giden tüm insanlığın paylaştığı bu güzellikleri ve daha nicelerini keşfedebilirsiniz. Diğer insanlar gibi siz de gece göğünü harika ve eğitici buluyorsanız, kendi ülkenizdeki DGY 2009 etkinliklerini izleyebilir ve ilgilenebilecek okulları ve öğrencileri haberdar edebilirsiniz. Ayrıca, şu kaynakları incelemeyi de lütfen ihmal etmeyin; DGY 2009 internet sayfaları, internet günlükleri, internet yayınları ve çok daha fazlası. Katkı Sağlayanlar : Dünya Gökbilim Yılı 2009, Uluslararası Gökbilim Birliği, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO)
  6. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Evimizi Yukarıdan İzlemek Açıklama : İnsanın evi gibisi yoktur. Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ)'nun penceresinden dışarıya bakan astronot Greg Chamitoff, hepimizin doğduğu gezegeni dikkatle izliyor. Yaklaşık 350 kilometre yukarıda olan UUİ, Dünya ufkunun açık bir biçimde kavisli görünmesine yetecek yüksekliktedir. Astronot Chamitoff'un penceresi Dünya'nın karmaşık bulutlarından bazılarını beyaz renkte, hayat veren havaküresini ve okyanuslarını ise mavi renkte gösteriyor. Uzay istasyonu, Dünya çevresindeki yörüngesinde yaklaşık 90 dakikada bir kez dolanmaktadır. Aşağıda yaşayan insanların UUİ'ye doğru bakmaları da zor bir şey değildir. UUİ'yi gün batımından hemen sonra, sık sık başınızın üzerinde ilerleyen parlak bir ışık noktası olarak izleyebilirsiniz. Ayrıca, teleskoplar uzay istasyonunun genel yapısını bile gözler önüne serebilmektedir. Yukarıdaki görüntü, geçen ayın başlarında UUİ'nun Kibo laboratuvarında çekilmiştir. Katkı Sağlayanlar : Sefer 18 Tayfası, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  7. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    NGC 1569 : Bir Düzensiz Cüce Gökada İçerisindeki Yıldız Oluşum Patlaması Açıklama : Güzel, simetrik sarmal kolları içerisinde genç, parlak, mavi yıldız kümelerini ihtişamla sergileyen büyük sarmal gökadalar, genellikle tüm övgüyü kendi üzerlerinde toplarlar. Halbuki küçük, düzensiz gökadalar da yıldız meydana getirirler. Aslına bakarsanız, yukarıdaki görüntüde yer alan cüce gökada NGC 1569, yıldız oluşum faaliyetlerinde bundan 25 milyon yıl önce başlamış olduğu düşünülen ani bir artış yaşıyor gibi görünüyor. Sonuçta ortaya çıkan çalkantılı ortam üstnova patlamalarıyla beslenmektedir; çünkü uzaydaki patlamalar etrafa malzeme saçıp, daha fazla yıldız oluşumunu tetiklemektedir. Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilmiş olan bu muhteşem görüntünün sol ortasında, sarmal Samanyolu Gökadamızdaki küresel yıldız kümelerinin genç benzerleri olan büyük kütleli iki yıldız kümesi görülmektedir. Görüntü, NGC 1569'un bir ucundan diğerine yaklaşık 8000 ışıkyıllık bir alanı gözler önüne sermektedir. Yıldız oluşum patlaması yaşayan ve yalnızca 11 milyon ışıkyıllık uzaklığıyla nispeten yakın konumda olan bu gökada, hızla evrim geçiren gökadalardaki yıldız sayısını incelemek bakımından gökbilimcilere mükemmel bir fırsat sunmaktadır. NGC 1569, uzun boyunlu takımyıldız Zürafa içerisinde yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Hubble Miras Takımı (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI] / Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA]) Teşekkür : A. Aloisi (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI] / Avrupa Uzay Dairesi [ESA]) ve diğerleri
  8. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Yengeç Atarca Rüzgarı Bulutsusu Açıklama : Yörüngedeki Chandra Gözlemevi tarafından çekilen bu olağanüstü görüntünün merkezinde, kendi etrafında saniyede 30 kez dönen ve bir şehir büyüklüğünde mıknatıslanmış bir nötron yıldızı olan Yengeç Atarcası yer almaktadır. X-ışını dalga boyunda çekilen bu uzun poz görüntü, Yengeç'teki atarca rüzgarı bulutsusunun helezon biçimindeki dış sınırlarını ilk defa olarak bu kadar net biçimde gözler önüne sermiştir. Aynen uzaydaki bir jeneratör gibi, bu atarca da x-ışını salımına enerji sağlamaktadır. Atarcanın enerjisi, yüklü parçacıkları hızlandırarak, kutuplardan dışarı doğru yönelen ürkütücü, ışıltılı x-ışını fıskiyeleri ile eşlek yönünde yoğun bir rüzgâr oluşturmaktadır. Şaşırtıcı kenar çizgileri ise yüklü parçacıklar dışarı doğru akıp, önünde sonunda enerjilerini kaybedince, atarcanın güçlü manyetik alanı ile etkileşime girdiklerinde oluşmaktadır. Güneş'ten büyük bir kütle ve de yoğun bir atom çekirdeği ile fırıl fırıl dönmekte olan bu atarca, çok büyük kütleli bir yıldızın kendi üstüne çökmüş merkezidir. Yıldız merkezinin çöküşü, 1054 yılında şahit olunan bir üstnova patlamasının sonucudur. Yukarıdaki Chandra görüntüsü, Yengeç'in 6000 ışıkyıllık tahmini uzaklığında 9 ışıkyılının biraz altında bir alanı kaplamaktadır. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Chandra X-Işını Gözlem Merkezi (CXC) / Smithsonian Gök Fiziği Gözlemevi (SAO) / F. D. Seward, W. H. Tucker, R. A. Fesen
  9. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Bir Tilki Kürkü, Bir Tekboynuzlu ve Bir Yılbaşı Ağacı Açıklama : Işıldayan hidrojen gazı bulutlarının doldurduğu bu rengarenk gökyüzü manzarası, soluk fakat hayal ürünü takımyıldız Tekboynuzlu'da yer almaktadır. Yaklaşık 2700 ışıkyılı uzaklıktaki bu gaz ve toz karmaşası, NGC 2264 olarak kataloglanmış bir yıldız doğum bölgesidir; ve koyu renkli yıldızlararası tozla yeni doğan yıldızların enerji yüklü ışınları tarafından harekete geçirilen kırmızımsı salma bulutsularını da içermektedir. Genç ve sıcak yıldızlara yakın biçimde dağılmış olan toz bulutları, yıldız ışığını yansıtarak mavi yansıma bulutsularını oluşturur. Yaklaşık 3/4 derecelik ya da hemen hemen 1,5 dolunaylık bir alana yayılan geniş mozaik görüntü, NGC 2264'ün bu uzaklığında 40 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır. Bu manzarada rol alan oyuncular, sarılmış postuyla sol üst tarafta uzanan Tilki Kürkü Bulutsusu, onun hemen altında maviye bürünmüş bir pusun içine dalmış olan parlak değişen yıldız S Tekboynuzlu (S Mon) ve en sağ köşedeki Koni Bulutsusu'dur. NGC 2264'ün yıldızları aynı zamanda Yılbaşı Ağacı Yıldız Kümesi olarak da bilinir. Uç kısmı Koni Bulutsusu'nda, taban kısmı S Tekboynuzlu yakınında bulunan bu üçgen ağaç biçimi, burada yanlamasına yer almaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : R Jay Gabany
  10. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Dünya Doğumu Açıklama : Apollo 8 tayfası, bundan 40 yıl önce Aralık 1968'de, Dünya'dan Ay'a gidip, geri gelmişti. Frank Borman, James Lovell ve William Anders, 21 Aralık'ta bir Satürn V roketinin tepesinde fırlatılıp, komuta birimi içerisinde Ay'ın etrafında 10 kez döndükten sonra 27 Aralık'ta Dünya'ya dönmüştü. Apollo 8 seferinin etkileyici ilkler listesi; Dünya'nın uydusuna ilk kez seyahat eden, Satürn V roketini kullanarak ilk kez uçan ve Dünya'yı derin uzaydan ilk kez görüntüleyen insanlar olmayı içeriyordu. Uzay aracının yörüngesi nedeniyle, Apollo 8 komuta birimi Ay'ın arkasından dolandığında, mürettebat Ay'ın ufkuna bakıp Dünya'yı doğuyormuş gibi görmüştü. Ay'ın kenarı üzerinde uzaktaki mavi Dünyamızı gösteren bu meşhur fotoğraf ise, tüm dünyaya harikulade bir hediye olmuştu. Katkı Sağlayanlar : Apollo 8, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  11. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    La Superba Açıklama : Y Avköpekleri (Y Cvn), Dünya gezegeninin gece göğünde yer alan ender rastlanır bir yıldızdır. Aynı zamanda çok kırmızı olup, görülmeye değer bir ışık tayfı sergileyen bu yıldıza, 19. yüzyıl gökbilimcisi Angelo Secchi La Superba (Muazzam) adını takmıştı. Kuzey yarımküre takımyıldızlarından Avköpekleri içerisinde, yaklaşık 710 ışıkyılı uzaklıkta yer alan bu yıldızın parlaklığı yaklaşık altı aylık dönemlerde değişmektedir. En parlak olduğu dönemlerde yıldız çıplak gözle görülebilme sınırına ancak ulaşmaktadır; fakat yıldızın güzel kırmızı rengi, bir dürbün veya küçük bir teleskopla kolayca görülebilmektedir. Aslına bakarsanız La Superba, soğuk, hayli gelişmiş ve olağanüstü miktarda karbon içeren kırmızı dev evresindeki bir yıldız anlamına gelen karbon yıldızları içerisinde, en parlak olanlardan biridir. Karbon, yıldızın çekirdeğine yakın bölgelerde meydana gelen helyum füzyonu sonucunda ortaya çıkmakta olup, yıldızın dış katmanlarına doğru ilerlemektedir. Bu sayede karbon yıldızlarının hava küresinde (CO, CN, C2 gibi) basit karbon molekülleri aşırı bollaşmakta olup, mavi renk dalga boyundaki ışığı kuvvetle soğurarak, yıldıza koyu kırmızı bir renk vermektedirler. La Superba, kuvvetli bir yıldız rüzgarı aracılığıyla karbon bakımından zengin hava küresini çevresindeki yıldızlararası malzemeye doğru yitirmekte olup, gezegenimsi bulutsu evresine geçiş döneminin başlangıcında olabilir. Katkı ve Telif Hakkı : Görüntü İşleme - Noel Carboni, Görüntüleme - Greg Parker, New Forest Gözlemevi
  12. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Halterler Açıklama : Yaygın olarak Halter ve Küçük Halter olarak tanınan yukarıdaki iki bulutsu, kayıtlara M27 (solda) ve M76 olarak geçmistir. Söz konusu bulutsular, adlarını birbirine benzeyen halter veya kum saati biçimleri nedeniyle almıştır. Nesnelerin her ikisi de ölmekte olan güneş benzeri bir yıldızın fırlatıp attığı gazdan kefen anlamına gelen birer gezegenimsi bulut olup, yaklaşık bir ışıkyıllık genişlikleri ile benzer fiziksel büyüklüklere sahiptir. Burada her iki görüntü de aynı ölçekte sunulmakta olup, görünür büyüklük farkı büyük oranda birinin tanesinin daha yakında olmasından ileri gelmektedir. Uzaklık tahminleri Halter için 1200 ışıkyılı, Küçük Halter içinse 3000 ışıkyılı veya daha fazlası olarak belirtilmektedir. Dar bant süzgeçlerle çekilmiş ve yapay olarak renklendirilmiş olan görüntüler, bu uzay bulutlarının içerisinde yer alan hidrojen, azot ve oksijen atomlarından gelen salmayı ön plana çıkararak, M27 ve M76'nın dikkat çekecek biçimde karmaşık olan yapılarını gözler önüne sermektedir. Katkı ve Telif Hakkı : Daniel Lopez, Kanarya Adaları Gök Fiziği Enstitüsü
  13. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Nemrut Dağı Üzerinde Avcı Şafağı Açıklama : Avcı'nın önünde yer alan o şeyler de neyin nesi acaba? Kahta / Türkiye'nin 40 kilometre kuzeyinde, 2000 yıldan daha uzun bir süre önce yapılmış devasa heykellerin parçaları ile bezenmiş bir dağ olan Nemrut Dağı yer almaktadır. Bu taş heykeller bir zamanlar yaklaşık 10 metre yüksekliğinde olup, aslanlar, kartallar, çeşitli antik tanrılar ile Kommagene Krallığı'nı MÖ 86 yılından MÖ 38 yılına kadar yönetmiş olan Kral Antiochus I Theos'u tasvir etmektedir. Oturmakta olan birkaç şahsiyete ait vücut kalıntıları, tepenin yukarısında ay ışığı ile aydınlatılmış durumda görülüyor. Zeus'un başı yukarıdaki görüntünün ortasında yer alırken, Kral'ın başı ise sıranın sonunda ufka en yakın heykelin yanında görülebilmekte. Üç ay önce çekilmiş olan bu görüntüde, çok uzaklarda ise aşina olduğumuz Avcı Takımyıldızı yer alıyor. Avcı'nın Kuşağı'nın hemen altında yer alan kırmızı benek, Avcı Bulutsusu; takımyıldızın solunda yer alan parlak yıldız ise Akyıldız (Sirius)'dır. Solda görülen aydınlanmaya başlamış kırmızı renkteki ufuk da Güneş'in yükselmeye başladığını duyurmaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Tunç Tezel (Geceleyin Dünya - TWAN)
  14. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Samanyolu'nun Merkezinde Açıklama : Samanyolumuzun merkezinde çok büyük kütleli bir kara delik yer almaktadır. Bir zamanlar tartışmalara neden olan bir iddia olan bu yargı, şimdi gökada merkezinin çok yakınında yer alan 28 yıldızın yörüngelerini haritalayan 16 yıllık gözlemlere dayanmaktadır. Avrupa Güney Gözlemevi teleskopları ile gelişmiş yakın kırmızı ötesi kameralar kullanan gökbilimciler, S2 olarak numaralandırılan ve Samanyolu merkezine 1 ışıkgünlük mesafeye kadar yaklaşan bir yıldızı yörüngesini tamamlayana kadar izleyerek, tüm bu yıldızların konumlarını zaman içerisinde sabırlı bir şekilde ölçtüler. Elde ettikleri sonuçlar , S2'nin küçük, görünmeyen bir nesnenin muazzam kütleçekim etkisi altında hareket ettiğini ikna edici bir biçimde gözler önüne sermektedir. Bu nesne, Güneş kütlesinin 4 milyon katı kütleye sahip olan bir kara deliktir. Bu bilim insanlarının gökada merkezine bu kadar yakın yıldızları takip edebilme becerileri, kara deliğin kütlesini tam olarak ölçebilmelerini ve merkeze olan uzaklığını da 27.000 ışıkyılı olarak tespit edebilmelerini sağlamıştır. Yakın kırmızı ötesi dalga boyunda çekilmiş olan bu görüntü, kalabalık Samanyolu merkezinin en içteki 3 ışıkyıllık bölgesini gözler önüne sermektedir. Katkı Sağlayanlar : Avrupa Güney Gözlemevi (ESO), Stefan Gillessen (Max Planck Dünyadışı Fizik Enstitüsü), F. Eisenhauer, S. Trippe, T. Alexander, R. Genzel, F. Martins, T. Ott
  15. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Apollo 15'ten Bir Panorama : Keşif Yapan Astronot Açıklama : Ay'ı keşfetmek nasıl bir şey olurdu acaba? İşte NASA'nın 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında gerçekleştirdiği Apollo seferleri, insanlığa tam da bu fırsatı sunmuştu. Apollo 15 seferi, dağları, vadileri, koyu renkli düzlükleri ve açık renkli yüksek bölgeleri araştırarak, özel olarak Ay yüzeyini daha iyi anlamaya adanmış bir seferdi. Astronotlar David Scott ve James Irwin, Ay üzerinde neredeyse üç gün geçirirken, Astronot Alfred Worden yukarıda, komuta biriminde yörüngede dönmekteydi. Apollo 15'in 26 Temmuz 1971'de Dünya'dan fırlatılmasıyla başlayan bu seferde, gezici ay aracı ay yüzeyinde ilk kez kullanılmıştı. Sayısal olarak birbirine birleştirilen yukarıdaki mozaik panoramada, David Scott, Hadley Delta Dağı zirvesinin ön yüzünde bir kayayı incelerken görülüyor. James Irvin'in gölgesi resmin sağ tarafında yer alırken, ekranı daha da sağa doğru kaydırırsanız, iyi aydınlatılmış farklı bir bölge ortaya çıkacaktır. Apollo 15 seferi daha iyi incelenmek üzere yaklaşık 76 kilogram ay taşını Dünya'ya getirmiştir. NASA ve diğer uzay kurumları, gelecekte insanlığın Ay'ı, Mars'ı ve daha ötesini keşiflerinde öncülük yapmaya devam etmek üzere planlar yapmaktadır. Katkı Sağlayanlar : Apollo 15 Tayfası, ABD Yer Bilim Araştırmaları, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  16. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Radar Verileri Mars'ta Gömülü Buzullara İşaret Ediyor Açıklama : Mars'taki bu tuhaf düzlüğü yaratan şey neydi acaba? Mars'ın orta enlemlerinde bulunan Hellas Havzası içerisinde yer alan birkaç kraterin zemini, tuhaf bir biçimde oluklu, yassı ve sığ görünüyor. Mars Keşfi Yörünge Aracı'ndan alınan yeni radar görüntüleri heyecan verici bir varsayımı desteklemektedir; gömülü durumda bulunan devasa buzullar. Eldeki bulgular, bu buzulların bir şehirden daha büyük bir alanı kapladıklarını ve bir kilometre kadar derinliğe sahip olduklarını göstermektedir. Buzun buharlaşıp ince Mars havasına karışmasını ancak toprakla kaplı olması engelleyecekti. Eğer doğruysa, bu durum Mars kutupları dışındaki en büyük su buzu hacmine işaret etmektedir. Bu hacim, kısa bir süre önce Phoenix iniş aracının keşfettiği donmuş gölcüklerden çok daha büyüktür. Mars eşleğine (ekvatoruna) bu kadar yakın konumda yer alan göl büyüklüğündeki bu tür buz blokları, gelecekte Mars'ı keşfedecek astronotlar için iyi bir içme suyu deposu olabilirler. Bu buzulların ilk başta nasıl oluştukları ise gizemini koruyan bir konudur. Bu arada, Mars'ı keşfetmek üzere eşyaları toplamaya başlamadan önce, lütfen bir dakikanızı ayırıp NASA'nın bir sonraki Mars gezgini için bir isim önerin. Yeniden Veri Yapılandırma Katkısı : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Jet İtiş Gücü Laboratuvarı - Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (JPL-Caltech) / Texas Üniversitesi-Austin / Arizona Üniversitesi / Malin Uzay Bilimleri Sistemi / Avrupa Uzay Dairesi (ESA) / Alman Gezegen Araştırmaları Enstitüsü (DLR) / JPL Güneş Sistemi Görselleştirme Çalışması
  17. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Koni Bulutsusu'nun Çevresi Açıklama : Koni Bulutsusu'nun çevresinde tuhaf şekil ve yapılar bulunmaktadır. Bu olağandışı şekiller, genç yıldızlar tarafından dışarı atılan enerji yüklü ışınlar ile sıcak gaza karmaşık tepkiler gösteren çok ince yıldızlararası tozdan kaynaklanmaktadır. Yukarıdaki görüntünün sağ tarafında yer alan en parlak yıldız S Tekboynuzlu (S Mon) olup, onun hemen üzerinde yer alan bölge ise, rengi ve yapısı nedeniyle Tilki Kürkü Bulutsusu olarak adlandırılmaktadır. S Tekboynuzlu'yu doğrudan çevreleyen mavi ışıltı ise, çevrede yer alan tozların yıldızdan gelen ışığı geri yansıtmasının bir sonucudur. Öte yandan, bölgenin tamamını kuşatan turuncu ışıltı ise yalnızca toz yansımasının değil, aynı zamanda yıldız ışığı nedeniyle iyonlaşmış olan hidrojen gazından gelen salmaların da bir sonucudur. S Tekboynuzlu, Tekboynuzlu Takımyıldızı yönünde, yaklaşık 2500 ışıkyılı uzaklıkta yer alan NGC 2264 adlı genç bir açık yıldız kümesinin üyesidir. Bu arada, sol tarafta görülebilen ve anlaşılmaz bir biçime sahip olan Koni Bulutsusu'nun kökenleriyse halen gizemini korumaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : T. A. Rector (Alaska Anchorage Üniversitesi), ABD Ulusal Optik Gökbilim Gözlemevi (NOAO), Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği (AURA), ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF)
  18. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Yenileme : Dünya'nın Ay'dan Çekilmiş İlk Görüntüsü Açıklama : Yukarıda yer alan manzara, Dünya'nın Ay'dan çekilmiş ilk görüntüsüdür. Görüntü, Ay Yörünge Aracı 1 tarafından 1966 yılında çekilmiş olup, o zamanki gazeteciler tarafından "yüzyılın görüntüsü" olarak ilan edilmişti. Bu görüntü, Apollo 8 tayfası kendisinden daha meşhur olan renkli kuzenini çekmeden iki yıl önce kaydedilmişti. Çağdaş teknoloji, kısa bir süre önce Ay yörünge aracının bant kayıtları gibi eski veri kaynaklarından, öncekilere kıyasla daha yüksek çözünürlükte görüntüler çıkarmaya olanak sağladı. Özellikle yukarıdaki görüntünün tekrar ele alınması, Ay Yörünge Aracı Görüntü İyileştirme Projesi kapsamında Nancy Evans'ın liderliğinde gerçekleşmiştir. Bu gibi görüntülerin iyileştirilmesi estetik değerden öte bir anlam taşımaktadır. Eski görüntülerin daha yakın tarihli yüksek çözünürlüklü görüntülerle karşılaştırılması, bizlere Ay'ın nasıl değişmiş olduğunu araştırma imkanı vermektedir. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Ay Yörünge Aracı Görüntü İyileştirme Projesi (LOIRP)
  19. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Tarantula Bulutsusu'nun Evrensel Ağı Açıklama : İlk başta bir yıldız olarak kayıtlara geçmiş olan 30 Kılıçbalığı, aslında komşu gökada Büyük Macellan Bulutu içerisinde yer alan uçsuz bucaksız bir yıldız oluşum bölgesidir. Bölgenin örümcek ağına benzer görüntüsü, kendisine yaygın ismi olan Tarantula Bulutsusu denmesine sebep olmuş olsa da, bu tarantula yaklaşık 1000 ışıkyılı genişliktedir ve güney yarımküre takımyıldızlarından Kılıçbalığı içerisinde, yaklaşık 180.000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Eğer Tarantula Bulutsusu Dünyamıza en yakın yıldız doğumevi olan Avcı Bulutsusu (1500 ışıkyılı) ile aynı uzaklıkta olsaydı, gökyüzünde 30 derecelik veya bir başka deyişle 60 dolunay büyüklüğünde bir alanı kaplayacak kadar büyük görünürdü. Tarantula Bulutsusu'nun uzun ve zayıf kolları, bilinen en parlak ve en büyük kütleli yıldızlardan bazılarını içeren NGC 2070 yıldız kümesinin etrafını kuşatmış durumdadır. Bulutsunun ilgi çekici özellikleri bilimsel olarak renklendirilmiş olan yukarıdaki görüntüde görülebilmektedir. Bu uzay tarantulası, aynı zamanda bize en yakın ve güncel bir üstnovanın da yakınında yer almaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Joseph Brimacombe
  20. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Gökadamızın Merkezindeki Molekül Bölgesi Açıklama : Samanyolu Gökadamızın merkez bölgesi gizemli ve karmaşık bir yerdir. Radyo ve kırmızı ötesi dalga boyunda çekilen yukarıdaki görüntü, gökadanın merkezindeki bir derece karelik alanı en ince ayrıntısına kadar gözler önüne sermektedir. Bu bölge, "merkezi molekül bölgesi" olarak bilinmektedir. Fazladan salımların çoğu, moleküllerle bezenmiş yoğun gazdan ileri gelse de; bölgede ayrıca büyük kütleli genç yıldızlar tarafından aydınlatılan salma bulutsuları, ışıldayan üstnova kalıntıları ve de mor renkli, kavisli "gökada merkezi radyo atlaması" görülebilmektedir. Bölgedeki diğer özelliklerin özgün kimlikleri ve temel sebepleri halen bilinmezliğini korumaktadır. Gökadamızın merkezi, Yay A* adında büyük kütleli bir kara delik dışında gökadanın en etkin yıldız oluşum bölgesine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu görüntü, yalnızca bilimsel olarak ilgi çekici olmakla kalmayıp, estetik güzelliği nedeniyle bu yıl yapılan Üniversiteler Birliği AŞ ve ABD Ulusal Radyo Gökbilim Gözlemevi tarafından birlikte gerçekleştirilen görüntü yarışmasında birincilik ödülünü de kazanmıştır. Katkı Sağlayanlar : A. Ginsburg (Colorado Üniversitesi - Boulder) ve diğerleri, BGPS Takımı, GLIMPSE II Takımı
  21. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    3C 75 İçerisinde Dans Eden İki Kara Delik Açıklama : Etkin gökada 3C 75'in merkezinde neler oluyor acaba? X-ışını (mavi) ve radyo (pembe) dalga boylarında çekilmiş olan yukarıdaki birleşik görüntünün merkezinde yer alan iki parlak kaynak, eş yörüngeye sahip ve devasa bir radyo kaynağı olan 3C 75'e güç sağlayan çok büyük kütleli kara deliklerdir. X-ışını yayan bir kaç milyon derecelik gazla çevrili olan ve bağıl parçacık fıskiyeleri püskürten çok büyük kütleli bu kara delikler, birbirlerinden 25.000 ışıkyılı uzaklıktadır. Abell gökada kümesi içerisinde bulunan ve birleşmekte olan iki gökadanın çekirdeğinde yer alan bu kara delikler, bizden yaklaşık 300 milyon ışıkyılı uzaklıktadır. Gökbilimciler, bu fıskiyelerin sürekli olarak geriye dönük görünüşlerinin büyük bir ihtimalle sıcak gaz kümesi içerisinde saniyede 1200 kilometrelik bir hız ile ilerledikçe meydana gelen ortak hareketleri nedeniyle ortaya çıktığını düşünerek, çok büyük kütleli bu iki kara deliğin ikili bir sistem içerisinde birbirlerine kütleçekimsel olarak bağlandıkları sonucuna varmışlardır. Böyle görkemli birleşmelerin, evrenin uzak bölgelerindeki kalabalık gökada kümeleri içerisinde yaygın olduğu düşünülmektedir. En son aşamada ise birleşen bu iki kara deliğin yoğun bir kütleçekimsel dalga kaynağı olması beklenmektedir. Katkı Sağlayanlar : X-ışını : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) / Chandra X-Işını Gözlem Merkezi (CXC) / D. Hudson, T. Reiprich ve diğerleri (Argelander Gök Fiziği Enstitüsü); Radyo : ABD Ulusal Radyo Gökbilim Gözlemevi (NRAO) / Çok Büyük Dizi (VLA) / Amerikan Donanması Araştırma Laboratuvarı (NRL)
  22. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    bir 45 yıl sonra söz seni jüpiterde sabah kahvaltısına götüreceğim(:
  23. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Bulutlu Devin Daha Net Bir Görüntüsü Açıklama : Jüpiter'in bu etkileyici görüntüsü, söz konusu gaz devinin tamamını gösteren şimdiye kadar Yer'den çekilmiş en net resim olarak sunulmaktadır. Görüntü, Avrupa Güney Gözlemevi'nin Şili'de yer alan 8 metre çapındaki Çok Büyük Teleskop birimlerinden birine takılan ve kendi türünün ilk örneği olan MAD (Çok Bağlantılı Uyarlamalı Mercek Düzeneği) isimli cihaz kullanılarak hazırlanmıştır. Kırmızı ötesi dalga boyunda çalışan MAD cihazı, birden çok kılavuz yıldız ve birden çok biçimi değişebilen ayna kullanarak, Dünya havaküresindeki çalkantıların yarattığı çarpıklıkları algılayıp, düzelterek, yerdeki teleskopların başının derdi olan havaküre bulanıklığını ortadan kaldırmaktadır. Jüpiter'in kendi kalın havaküresinin alt kısımlarında bulunan hidrojen ve metan gazları, kırmızı ötesi dalga boyundaki ışığı soğurmaktadır. Bu sayede, yukarıda gördüğünüz net manzara dev gezegenin üst katmanlarında yer alan ve özellikle eşlek civarında ve kutuplara yakın bölgelerde belirgin olan bulutlardan yansıyan kırmızı ötesi güneş ışığını gözler önüne sererek, 300 kilometreden büyük nesneleri ortaya çıkarmaktadır. Geleceğe yönelik umut vaat eden bu yöntem, yıldız kümeleri ve bulutsular gibi diğer büyük nesnelerin görüntülenmesinde de kullanılabilecektir. Katkı Sağlayanlar : Avrupa Güney Gözlemevi (ESO), F. Marchis, M. Wong (Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Yerleşkesi); E. Marchetti, P. Amico, S. Tordo (ESO)
  24. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    Enceladus'un 1700 Kilometre Üzerinde Açıklama : Yukarıda görülen, Satürn'ün buz püskürten uydusu Encaladus'un şimdiye kadar elde edilmiş en yakın çekim görüntülerinden biridir. Görüntü, robot uzay aracı Cassini geçen hafta içerisinde bu çatlamış buz topunun yanından hızla geçerken, 1700 kilometre uzaklıktan çekilmiştir. Bir otobüs büyüklüğündeki yüzey özelliklerinin ayırt edilebildiği bu detaylı görüntü, Enceladus'un hareketli kaplan çizgileri bölgesini göstermektedir. Diğer uydu ve gezegenlerin çoğundan epey farklı olarak, kanal ve tepecikler kraterlerden yoksun bu yabancı uydu manzarasını benek benek göstermektedir. Uzayın öncüleri birikmiş taze buzu, yüzey altı denizlerini ve hatta yaşamın belirtilerini araştırmak için gelecekte gönderilecek bir sondanın bu kadar kaba yüzey yapısında nereye inebileceğini merak ediyor olabilirler. Her ne kadar, karşıtlığın artırılmış olduğu yukarıdaki görüntüde koyu renkli olarak gözüküyor olsa da, Enceladus'un yüzeyi, üzerine düşen ışığın yaklaşık %99'unu geriye yansıtan tüm güneş sisteminin en parlak buzu ile kaplıdır. Bu gizemli dünyayı daha iyi anlayabilmemize yardımcı olması amacıyla, Cassini Enceladus'un yanından en az beş kez daha geçmek üzere programlanmıştır. Katkı Sağlayanlar : Cassini Görüntüleme Takımı, Cassini Görüntüleme Bilimi Alt Sistemi (ISS), Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
  25. AED şurada cevap verdi: AED başlık Bilim Dünyası
    teşekkürler sevgili @gündem.. olay bittiğinde çok güzel ve tamamlanmış olacak.. bu gökbilim merakı amatör olarak beni içine almış durumda.. ayrıca belirtmeliyim ki sayfanın ağır açılmasını ihmal edip artık fotoğrafları orjinal (büyük ) haliyle veriyorum..büyütüp içine daldığınızda kaybolup gidiyorsunuz..

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.