AED tarafından postalanan herşey
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Hubble Gözüyle Arp 147'nin Halkalı Gökadaları Açıklama : Bir gökada, nasıl olur da halka biçimini alır? Daha da tuhafı, bu nasıl olur da iki gökadada birden olur? Yukarıdaki görüntünün sağında yer alan mavi gökadanın kenarları, yeni oluşmuş, inanılmaz derecede parlak ve büyük kütleli yıldızların meydana getirdiği, 30.000 ışıkyılı çaplı halka biçiminde çok geniş bir yapı sergilemektedir. Bu mavi gökada, Arp 147 olarak bilinen bir etkileşimli gökada sisteminin parçasıdır ve bir halkaya sahiptir; çünkü kısa bir süre önce aynı kare içerisinde yer alan soldaki kırmızı gökada ile çarpışmıştır. Her ne kadar, neredeyse tam yandan görülüyor olsa da, kırmızı gökada da alışılmadık bir biçimde kuşak şeklinde bir halka sergilemektedir. Gökadalar çarpıştıklarında, birbirlerinin içinden geçer ve gökadaların yıldızları çok ender olarak birbirleri ile temas eder. Yıldızlararası gaz ve tozdan oluşan bulutlar yoğunlaşarak, bir havuzun yüzeyindeki damlacık gibi çarpışma noktasından dışarı doğru hareket ederek bir yıldız oluşum dalgası yaratır. Yukarıdaki görüntü, kısa bir süre önce yaşanan teknik bir sıkıntı sonrası, Geniş Açılı Gezegen Kamerası 2'nin yeteneklerini sergilemek üzere NASA'ya ait Hubble Uzay Teleskobu tarafından geçen hafta içerisinde çekilmiştir. Katkı Sağlayanlar : M. Livio ve diğerleri (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI]), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Merkür'deki Görülmeye Değer Işınlı Krater Açıklama : Acaba Merkür'de neden bu kadar çok ışınlı krater var? Kimse bundan tam olarak emin değil. En içteki gezegenin yanından geçtikçe şimdiye kadar görülmemiş resimler çekmeye devam eden MESSENGER uzay aracı, Merkür'ün, Dünya'nın uydusu Ay'dan daha fazla ışınlı kratere sahip olduğu yolunda çarpıcı deliller elde etti. Yukarıda yaklaşık 80 kilometrelik bir alanı kaplayan görülmeye değer ışınlı bir krater görülmekte olup, görüntü geçen ayki yakın geçiş sırasında MESSENGER tarafından yaklaşık 20.000 kilometre yükseklikten çekilmiştir. Işınların yaygınlığı tam bir muammadır; çünkü toz toplanması veya güneş rüzgarlarındaki hafifleme gibi uzay şartlarına bağlı aşınma etkileri Merkür'de Ay'a nazaran daha büyük olmalıdır. Şu an için varsayımda bulunulan çözümler arasında, Merkür yüzeyindeki tozun optik özellikleri ile Merkür'ün büyük kütlesi ve Güneş'e yakınlığının daha sert çarpışmalara neden olması ve bunun da normal olarak daha fazla miktarda hafif malzemeyi havalandırması yer almaktadır. MESSENGER, 2011 yılında yörüngeye girmeden önce önümüzdeki yıl içerisinde Merkür'ün yanından tekrar geçecektir.Katkı Sağlayanlar : MESSENGER Takımı, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı, Washington Carnegie Bilim Enstitüsü (CIW)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
İğnecikler : Güneş Üzerindeki Fıskiyeler Açıklama : Küçük bir ülke genişliğinde ve Dünya'nın yarısı uzunluğunda bir boru hayal edin. Sonra da bu borunun saatte 50.000 kilometre hızla ilerleyen sıcak gaz ile dolu olduğunu düşünün. Şimdi de bu borunun metalden değil de, şeffaf manyetik alanlardan oluştuğunu hayal edin. İşte hayal ettiğiniz o şey, Güneş'in etkin bölgelerinde binlercesi bulunan genç iğneciklerden* yalnızca bir tanesidir. Yukarıda görülen, Güneş'teki bu gizemli akıntı tüplerinin şimdiye kadar çekilmiş belki de en yüksek çözünürlüklü görüntüsüdür. Haziran 2004'te Güneş üzerinde ilerleyen 10380 numaralı etkin bölgeyi gösteren yukarıdaki karede, iğnecikler noktacıklar halinde görülmektedir; ancak en çok görüntünün sağ tarafında koyu renkli tüplerden oluşmuş bir halı gibi görülen kısımda belirgindir. Kısa bir süre önce çekilen zaman aralıklı görüntüler, iğneciklerin hızla yükselen gazdan oluşan uzun tüpler olarak ortaya çıktığını, ancak gaz tepe noktasına varıp, gerisin geriye Güneş'in üzerine döndüğünde yok olduklarını ve bu sürecin yaklaşık beş dakika sürdüğünü göstermiştir. Bu görüntüler, aynı zamanda iğneciklerin oluşma nedeninin Güneş yüzeyi üzerinde akan, fakat Güneş havaküresine de sızan ses benzeri dalgalar olduğuna işaret etmektedir. Katkı Sağlayanlar : İsveç Güneş Teleskobu (SST), İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Lockheed Martin Güneş ve Gök Fiziği Laboratuvarı
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Peçe'nin Doğusunda Bir Hayalet Açıklama : Havada uçuşan tehditkar varlıklar ve cafcaflı parlak renkler, Cadılar Bayramı döneminin belirtileridir. Bu belirtiler, Peçe Bulutsusu'nun doğu kısmını gösteren bu yakın çekim görüntüde de kendini göstermektedir. Peçe Bulutsusu, büyük kütleli bir yıldızın ölümüne patlamasından geriye kalmış genişleyen enkaz bulutu anlamına gelen, büyük bir üstnova kalıntısıdır. Peçe Bulutsusu, gökyüzünde Kuğu Takımyıldızı içerisinde yaklaşık 3 derecelik bir alanı kaplayan kabaca dairesel bir şekle sahipken, Peçe'nin doğusundaki bu bölüm yalnızca 1/2 derecelik, yani Ay'ın görünür büyüklüğü kadar bir yer kaplamaktadır. Bu da, Peçe'nin Dünya gezegeninden tahmini 1400 ışıkyıllık uzaklığında, 12 ışıkyılına denk gelmektedir. Dar bant süzgeçler kullanılarak elde edilen verilerden meydana gelen bu birleşik görüntüde, kalıntı içerisinde yer alan hidrojen atomlarından gelen salma kırmızı renkte, oksijen atomlarından gelen güçlü salma ise mavi-yeşil renklerde gösterilmektedir. Peçe'nin batı tarafında ise, içinde bulunduğumuz döneme uygun bir diğer görüntü olan Cadı Süpürgesi yer almaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Paul Mortfield, Stefano Cancelli
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Kuzey Amerika Bulutsusu Açıklama : Gökyüzündeki Kuzey Amerika Bulutsusu, Dünya'daki pek çok Kuzey Amerikalının yapamayacağı bir şeyi yapabilmektedir: yıldız yaratmak. Dünya'da yer alan kıtaya benzerliği bakımından özellikle Orta Amerika ve Meksika gibi görünen parlak kısımlar, aslında sıcak bir gaz ve toz yatağı olup, yeni oluşmuş yıldızların meydana getirdiği Kuğu Duvarı'nı da içermektedir. Yukarıdaki görüntü, genç ve parlak yıldızlar tarafından yakılıp, aşındırılan ve bir kısmı yine bunların yarattığı koyu renkli toz ile örtülmüş olan bu yıldız oluşum duvarını gözler önüne sermektedir. Kuzey Amerika Bulutsusu (NGC 7000) yaklaşık 50 ışıkyıllık bir alanı kaplamakta olup, Kuğu Takımyıldızı yönünde yaklaşık 1500 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Ignacio Rico Gualda
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Satürn'ün Güney Kutbu Altında Açıklama : Satürn'ün tuhaf güney kutbu altında ne tür bulutlar gizleniyor acaba? Bunu keşfetmeye yardımcı olması amacıyla halen Satürn yörüngesinde bulunan robot uzay aracı Cassini, bu devasa halkalı kürenin alt kısmını kırmızı ötesi dalga boyunda görüntüledi. Bu görüntüde, kalın bulutlar alttaki daha ılık bölgelerden yayılan kırmızı ötesi ışığın daha büyük bir kısmını gizlemesi nedeniyle koyu renkli görünürken, nispeten daha ince olan bulutlar çok daha açık renk görünmektedir. Bulut kuşakları bir kaç farklı enlemde Satürn'ü çevrelerken, koyu renkli elipsler, anaforlar meydana getirerek dönen pek çok fırtına sisteminin göstergesidir. Bu arada, Satürn'ün eşleği yönünde görülebilen ve daha üst seviye bulutlardan oluşan ince bir sis tabakası, Satürn'ün tuhaf kutup girdabının üzeri de dahil olmak üzere, kutba yakın bölgelerde şaşırtıcı bir biçimde ortadan yok olmaktadır. Cassini, Satürn çevresindeki yörüngesine 2004 yılında girmiş olup, yukarıdaki görüntüyü geçen sene içerisinde kaydetmiştir. Katkı Sağlayanlar : Cassini Görüntüleme Takımı, Uzay Bilim Enstitüsü (SSI), Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Pismis 24 Açık Kümesindeki Büyük Kütleli Yıldızlar Açıklama : Normal bir yıldız ne kadar büyük kütleli olabilir? Uzaklık, parlaklık ve standart güneş sistemi modelleri üzerinden yapılan tahminler, Pismis 24 açık kümesindeki bir yıldızın Güneşimizin 200 katından bile büyük bir kütleye sahip olması sonucunu verdi ki, bu da onu bir rekor sahibi yaptı. Bu yıldız, yukarıdaki görüntüde gaz cephesinin hemen üzerinde yer alan en parlak nesnedir. Bununla birlikte, Hubble Uzay Teleskobu'nun kısa zaman önce çektiği görüntülerin yakından incelenmesi, Pismis 24-1'in o parlak aydınlatma gücünün tek bir yıldızdan değil, en az üç yıldızdan geldiğini gösterdi. Bileşen yıldızlar yine de 100 güneş kütlesi kadar olacaktır ve bu durum onları mevcut kayıtlardaki en büyük kütleli yıldızlar arasına sokmaktadır. Görüntünün alt tarafında salma bulutsusu NGC 6357'de, kabuğunu kırıp muhteşem kozasını aydınlatan birkaç tanesi dahil olmak üzere, yıldız oluşumu devam etmektedir. Katkı Sağlayanlar : Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA) ve J. M. Apellániz (Endülüs Gök Fiziği Enstitüsü [iAA], İspanya)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
NGC 602 ve Ötesi Açıklama : Yaklaşık 200 bin ışıkyılı uzaklıkta bir uydu gökada olan Küçük Macellan Bulutu'nun dış bölgelerinde, 5 milyon yaşındaki genç yıldız kümesi NGC 602 bulunmaktadır. İçinde doğduğu gaz ve tozlarla çevrili olan NGC 602, yukarıda bölgenin Hubble tarafından çekilmiş bu çarpıcı fotoğrafında görülüyor. Harika sırtlar ve geriye kıvrılmış şekiller, NGC 602'nin büyük kütleli genç yıldızlarından gelen enerji dolu ışıma ve şok dalgalarının tozlu malzemeyi aşındırdığını ve bir yıldız oluşum hareketini tetikleyerek kümenin merkezinden uzaklaştırdığını kuvvetle işaret ediyor. Küçük Macellan Bulutu'nun tahmini uzaklığında, bu resim yaklaşık 200 ışıkyıllık bir bölgeyi kapsıyor; ancak bu net Hubble görüntüsünde inanılmaz çeşitlilikteki arka plan gökadaları da görülebilir. Arka plan gökadaları NGC 602'nin yüz milyonlarca ışıkyılı ve hatta daha da ötesinde yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Avrupa Uzay Dairesi (ESA) ve Hubble Miras Ekibi (Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI] / Gökbilim Araştırmaları İçin Üniversiteler Birliği [AURA]) - ESA / Hubble İşbirliği
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Büyük Avcı Bulutsusu Açıklama : M42 olarak da bilinen Büyük Avcı Bulutsusu, gökyüzündeki en meşhur bulutsulardan biridir. Bu yıldız oluşum bölgesinin ışıldayan gaz bulutları ve sıcak genç yıldızları, merkeze yakın olan küçük bulutsu M43 ile sol tarafta yer alan tozlu, mavimsi yansıma bulutsusu NGC 1977 ve arkadaşlarının da dahil olduğu iki kareden oluşan bu net ve renkli mozaiğin sağ tarafında yer almaktadır. Normalde görülemeyecek durumdaki devasa büyüklükte bir molekül bulutunun kenarında yer alan bu göz alıcı bulutsular, gökadanın bu kısmındaki yıldızlararası malzeme bolluğunun yalnızca küçük bir bölümünü temsil etmektedir. Gökbilimciler, iyice incelenmiş olan bu yıldız doğumevi içerisinde "bebek güneş sistemleri" gibi görünen sayısız nesne keşfetmişlerdir. Yukarıdaki muhteşem uzay manzarası, Avcı Bulutsusu'nun 1500 ışıkyıllık tahmini uzaklığında, yaklaşık iki derecelik veya bir başka deyişle yaklaşık 45 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır.Katkı ve Telif Hakkı : Tony Hallas
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Güzel Sarmal NGC 7331 Açıklama : Gökbilimciler tarafından sevilen bir hedef olan büyük, güzel sarmal gökada NGC 7331, Charles Messier'nin o meşhur 18. yüzyıl kataloğunda yer almayan parlak gökadalardan biridir. Kuzey yarımküre takımyıldızlarından Kanatlıat içerisinde, yaklaşık 50 milyon ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve Samanyolu Gökadamıza yakın bir büyüklüğe sahip olan NGC 7331, genellikle yaklaşık on kat daha uzakta yer alan ilgi çekici bir arka plan gökada karışımının da dahil olduğu görsel bir kümelenmenin ön planı olarak görüntülenmektedir. İyice incelenmiş olan bu evren adasının yukarıda yer alan çarpıcı görüntüsü, İspanya'nın güneyinde bulunan Calar Alto Gözlemevi'nden alınan veriler kullanılarak oluşturulmuştur. Bölgenin şimdiye kadar çekilmiş belki de en derinlere inen görüntüsü olan bu manzaranın verileri, hem parlak hem de soluk alanlarda yer alan her boydan nesnenin ayrıntılarını net bir şekilde ortaya çıkarabilmek amacıyla işlemden geçirilmiştir. Bu işlem sırasında öyle bir renk dengesi seçilmiştir ki; beyaz renk, tüm gökadanın ortalama rengi haline gelmiştir. Sonuçta ortaya çıkan görüntü ise NGC 7331 içerisinde ve çevresinde yer alan görülmeye değer tüm özellikleri gözler önüne sermektedir. Katkı ve Telif Hakkı : Vicent Peris (Valencia Üniversitesi Gökbilim Gözlemevi [OAUV] / Ülker Gökyüzü Fotoğrafçılığı Takımı [PTeam]), Gilles Bergond, Calar Alto Gözlemevi
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Satürn'ün Uyduları, Halkaları ve Umulmadık Renkleri Açıklama : Acaba Satürn neden böyle tuhaf renkler sergiliyor? Şu anda Satürn yörüngesinde bulunan robot uzay aracı Cassini, güneş sisteminin en görülmeye değer halkalarına sahip bu gezegeninin kuzey yarımküresinde 2004 yılındaki varışından bu yana fark edilebilir değişiklikler olduğunu gösteren görüntüler göndermekteyken, şimdi de tuhaf ve umulmadık renkler yakalamaktadır. Kimse bunun nedeninden tam olarak emin değil. Satürn'ün renklerinden pek çoğuna neyin neden olduğu bilinmese de, renklerde kısa zaman önce meydana gelen değişimin mevsim değişimine bağlı olduğu düşünülmektedir. Yukarıdaki görüntüde, bahse konu tuhaf renkler koyu renkli halka gölgelerinin hemen kuzeyinde görülebilmektedir. Halka parçacıklarının jilet inceliğindeki düzlemi ise görüntünün alt kısmı boyunca neredeyse tam kenardan görülüyor. Bulutlu uydu Titan, halkanın hemen üzerinde, olduğundan daha büyük görünürken, yakından yapılacak bir inceleme üç uyduyu daha ortaya çıkarmaktadır. 2004 yılında Satürn'e varan Cassini, yalnızca bu sistemdeki dünyaların havaküreleri, uyduları ve halkaları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmemizi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda yeni gizemlerin de doğmasına neden olan veri ve görüntüler göndermektedir. Katkı Sağlayanlar : Cassini Görüntüleme Takımı, Uzay Bilim Enstitüsü (SSI), Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Deniz Kulağı Bulutsusu'nun Merkezinde Açıklama : Deniz Kulağı Bulutsusu'nun merkezi, muhteşem bir yıldız oluşum hortumudur. Sol üst tarafta görülebilen, her biri kabaca yarım ışıkyılı uzunluğa sahip huni biçimli en az iki bulut, aşırı güçlü yıldız rüzgarları ve enerji yüklü yoğun yıldız ışığı ile oluşmuştur. Bu bölgeyi, yakınlarda yer alan ve olağanüstü bir parlaklığa sahip olan Hershel 36 yıldızı aydınlatmaktadır. Devasa toz bulutları, diğer sıcak genç yıldızları gözlerden saklamakta ve kırmızılaştırmaktadır.Bu yıldızlardan gelen enerji soğuk toz ve gazın üzerine değdiğinde, birbirine bitişik alanlarda huniler oluşmasına neden olabilecek rüzgar değişimlerini meydana getirebilen büyük ısı farklılıkları yaratılabilir. Yaklaşık beş ışıkyıllık bir alanı kapsayan bu görüntü, 1995 yılında, yörüngedeki Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilmiştir. M8 adıyla da bilinen Deniz Kulağı Bulutsusu, Yay Takımyıldızı yönünde, yaklaşık 5000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Katkı Sağlayanlar : A. Caulet (Uzay Teleskobu - Avrupa Eşgüdüm Merkezi, Avrupa Uzay Dairesi [sT-ECF, ESA]), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Sharpless 171 Açıklama : Saltanat takımyıldızı Kral içerisinde, yaklaşık 3000 ışıkyılı uzaklıkta bir yıldız oluşum bölgesi olan Sharpless 171'de, soğuk gaz moleküllerinden meydana gelmiş uzay sütunları ve koyu renkli tozlardan oluşan bulutlar yer almaktadır. Yapay renklendirmeli bu davetkar uzay manzarası, bulutsunun parlak merkezi boyunca yaklaşık 20 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır. Manzara, gaz salımından ileri gelen ışıltıyı da Hubble Uzay Teleskobu görüntüleriyle yaygın hale gelmiş olan dar bant süzgeçler ve bir renk paleti kullanımı ile ön plana çıkarmaktadır. Bulutsunun ışıldamasını sağlayanlar ise Berkeley 59 adlı yeni oluşmuş bir kümenin genç, sıcak yıldızlarıdır. Bu arada, gördüğünüz yıldız oluşum bölgesi tabiidir ki gökbilimci Stewart Sharpless tarafından derlenen 1959 tarihli meşhur salma bulutsuları kataloğunda 171. sırada kayıtlıdır. Katkı ve Telif Hakkı : Antonio Fernandez-Sanchez
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Olağan Dışı Bir Yolculuk Açıklama : On dokuzuncu yüzyıl bilim kurgu yazarı Jules Verne, aralarında uzay uçuşlarıyla ilgili hikâyeler ve Dünya'dan Ay'a yapılan bir öykünün de bulunduğu "Olağandışı Yolculuklar" hakkında öngörülü eserler yazmıştı. Avrupa Uzay Dairesi'nin Uluslararası Uzay İstasyonu'na kargo teslimatı yapması niyetiyle yeni geliştirmiş olduğu bir robot uzay aracı olan Otomatik Nakil Aracı (ATV) da buna uygun olarak onun anısını yaşatacak şekilde adlandırılmış ve bu yılın başlarında UUİ ile başarıyla kenetlenmişti. Jules Verne ATV geçen ay içinde UUİ'den ayrılıp yörüngeden çıkarıldığında, aracın güvenli bir şekilde idare edilerek Büyük Okyanus üzerinde havaküreye yeniden girişi, gerçek olay ile uzay aracının havaküreye yeniden girişi ve havaküre içinde parçalanışını gösteren bilgisayar modelleri arasında detaylı bir karşılaştırma yapmak isteyen gökbilimciler tarafından dikkatle izlenmişti. 13 tonluk uzay aracının parçalanışını gösteren bu etkileyici görüntü, NASA'nın DC-8 Hava Laboratuvarı tarafından çekilen yüksek çözünürlüklü videodan alınmış bir karedir. Bu gözlem, ESA / NASA işbirliğiyle yürütülen Jules Verne Çoklu Aygıt Hava Taşıtı Operasyonu'nun bir parçasıydı. Katkı Sağlayanlar : Jesse Carpenter, Bill Moede, Peter Jenniskens (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi [NASA] Ames Araştırma Merkezi)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Cassini Enceladus'un Buz Bulutları Arasından Geçerken Açıklama : Enceladus'un buz bulutlarına karışarak saflığını bozan yabancı maddeler neler anlatıyor acaba ? Robot uzay aracı Cassini, bu sorunun yanıtını bulmak için geçen hafta içerisinde Satürn'ün buz bulutları salan uydusuna doğru dalışa geçerek, 30 kilometre kalana kadar yaklaştı. Şimdiye kadar yapılan en yakın geçiş olan bu yaklaşma sırasında, Cassini Enceladus'un yüzeyinden fırlamış olan parçacıkları koklayıp kimyasal veriler elde etmeye çalışırken, kalan zamanlarda doğrudan buz kaynaçlarının içerisinden geçip, numune toplamaktadır. Elde edilen veriler içerisinde su buzunun hakim olduğu bulut ve yüzey parçacıklarındaki katışıklık ipuçlarını arama işlemi devam etmektedir. Bu yakın geçişin asıl amacı parçacık çözümlemesi olsa da, ilgi çekici birkaç görüntü de ortaya çıkmaktadır. Örneğin yukarıdaki görüntüde, merkezden yukarıya doğru dikey olarak aktığı görülen gri renkli tuhaf parıltı, yüzeydeki vadilerden kaçan su buharı olabilir. Göze çarpan diğer yüzey özellikleri arasında, kratersiz buzlu oluklardan oluşan geniş düzlükler, görüntünün sol tarafı boyunca yer alan gece-gündüz çizgisi ve en üstte yer alan krater bakımından görece zengin bir alan sayılabilir. Cassini, bu ayın sonlarına doğru Enceladus'un yanından bir görüntüleme geçişi daha yapmak üzere programlanmıştır. Katkı Sağlayanlar : Cassini Görüntüleme Takımı, Uzay Bilim Enstitüsü (SSI), Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL), Avrupa Uzay Dairesi (ESA), Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Düzensiz Gökada NGC 55 Açıklama : Düzensiz gökada NGC 55'in Büyük Macellan Bulutu (BMB)'na benzer olduğu düşünülür. Ancak BMB yaklaşık 180.000 ışıkyılı uzaklıkta olup, Samanyolu Gökadamızın iyi bilinen bir uydusu iken; NGC 55, 6 milyon ışıkyılı kadar bir uzaklıkta Yontar Gökada Grubu'nun bir üyesidir. Düzensiz gökada olarak sınıflandırılmış olan BMB, uzun süreli pozlarda bir çubuklu disk gökadayı andırmaktadır. Buna karşılık, 50.000 ışıkyıllık genişliğiyle NGC 55 neredeyse yandan görülmekte ve BMB'de sahip olduğumuz tam karşıdan görüş açımızın aksine yassılaşmış, dar bir görüntü sergilemektedir. Aynı büyüklükteki yıldız oluşum bölgeleri BMB içerisinde salma bulutsuları yaratırken, NGC 55'in de yeni yıldızlar yarattığı görülmektedir. Yukarıdaki muhteşem gökada portresi, NGC 55 içerisindeki parlak çekirdeği, sırrını belli eden pembemsi salma bölgelerini ve genç mavi yıldız kümelerini gözler önüne sermektedir.Katkı ve Telif Hakkı : Robert Gendler
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
NGC 6357'deki Büyük Kütleli Yıldızlar Açıklama : Akrep Takımyıldızı'nın kuyruk bölgesinde, yaklaşık 8000 ışıkyılı uzaklıkta yer alan ve büyük bir salma bulutsusu yapısı olan NGC 6357 içerisinde büyük kütleli yıldızlar bulunmaktadır. Aslına bakarsanız, NGC 6357'nin bu yakın çekim görüntüsünde merkezin hemen altında yer alan Pismis 24 yıldız kümesi, Güneş kütlesinin 100 katı büyüklüğündeki kütleleri ile gökadamızda var oldukları bilinen en büyük kütleli yıldızlardan bazılarını içermektedir. Bulutsunun parlak merkez bölgesi ayrıca gaz moleküllerinden meydana gelen tozlu sütunları da içermektedir ki; bunlar da yüksek olasılıkla büyük kütleli ön yıldızları optik cihazların meraklı gözlerinden saklamaktadır. Bulutsu içerisindeki karmaşık biçimler, genç ve yeni oluşan büyük kütleli yıldızlardan gelen yıldızlararası rüzgarlar ve enerji yüklü ışınımlar ile biçimlenmektedir. Teleskopla çekilmiş olan bu alımlı görüntü, NGC 6357'nin tahmini uzaklığında hemen hemen 50 ışıkyıllık bir alanı kapsamaktadır. Katkı ve Telif Hakkı : Johannes Schedler (Panter Gözlemevi)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
MESSENGER Tarafından Gözler Önüne Serilen Merkür Açıklama : Merkür gezegeni, tarih yazılmaya başladığından beri bilinmektedir; ancak güneş sisteminin en içte yer alan bu gezegenindeki bazı bölgeler daha önce hiç böyle görülememişti. Robot uzay aracı MESSENGER (Haberci), iki gün önce ikinci kez Merkür'ün yakınından geçti ve bugüne kadar yalnızca radarla kabaca haritalanmış olan toprakları görüntüledi. Yukarıdaki görüntü, MESSENGER'ın geçişten 90 dakika sonra geriye dönüp baktığı sırada, 27.000 kilometre yükseklikten çekilmiştir. Görüntüde, yeni görüntülenmiş diğer pek çok özelliğin yanında, kuzey uçta bulunan genç bir kraterden çıkıp ilerleyen boylamlar gibi tuhaf uzun çizgiler de görülebilmektedir. MESSENGER, iticilerini ateşleyip 2011 yılında yörüngeye girmeden önce Merkür'ün yanından bir kez daha geçmek üzere programlanmıştır. Katkı Sağlayanlar : Merkür Yüzeyi, Uzaydaki Çevresi, Yer Kimyası ve Ölçümü (MESSENGER), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı, Washington Carnegie Bilim Enstitüsü (CIW)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Mars'ın Kırmızı Renkli Uçurum Katmanları Açıklama : Mars'taki bu kırmızı renkli uçurum katmanları nasıl oluştu acaba? Bundan kimse emin değil. Mars'ın kuzey buz başlığı, Chasma Boreale adındaki devasa kısım tarafından neredeyse ikiye bölünmüştür ki; buna benzer bir oluşum Dünya üzerinde yoktur. Yukarıdaki görüntüde, bu derin çatlağı meydana getiren çok sayıda tozlu katman görülüyor. Uçurum yüzeyleri çoğunlukla sola bakmakta, fakat yine de yukarıdan kısmen görülebilenler etkileyici bir kırmızı renge sahip görünüyor. Parlak bölgeler büyük olasılıkla su buzudur. Yukarıdaki görüntü Mars'ın kuzeyine yakın yaklaşık bir kilometrelik bir alanı kapsamaktadır ve görüntünün sağından soluna yükseklik farkı bir kilometrenin üzerindedir. Chasma Boreale'nin oluşumuna ilişkin bir varsayım bu uçurumların yanardağ etkinlikleriyle meydana geldiği yönündedir. Katkı Sağlayanlar : Yüksek Çözünürlüklü Görüntüleme Bilimsel Deneyi (HiRISE), Mars Keşfi Yörünge Aracı (MRO), Ay ve Gezegen Bilimleri Laboratuvarı (Arizona Üniversitesi), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Gece Vakti Dünya Açıklama : İşte, Dünya geceleri böyle görünür. En sevdiğiniz ülkeyi veya şehri bulabilir misiniz? Şehir ışıkları, bu işi sürpriz bir biçimde mümkün kılıyor. İnsan yapımı ışıklar; Avrupa'nın kıyı kesimleri, ABD'nin doğusu ve Japonya dahil, özellikle gelişmiş veya kalabalık bölgelerde dikkati çekmekte. Birçok büyük şehir, nehir veya okyanus yakınlarında yer almakta, böylece gemiler aracılığı ile ucuza mal ticareti yapabilmektedir. Güney Amerika'nın, Afrika'nın, Asya'nın ve Avustralya'nın merkez bölgeleri en karanlık alanlardır. Aslında, yukarıdaki görüntü, yörüngedeki DMSP uydularının çektiği yüzlerce fotoğrafın birleşiminden oluşmuştur. Katkı Sağlayanlar : C.Mayhew ve R. Simmon (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi [NASA] / Goddard Uzay Uçuşları Merkezi [GSFC]), ABD Ulusal Okyanus ve Havayuvar İdaresi (NOAA) / ABD Ulusal Jeofizik Bilgi Merkezi (NGDC), Savunma Meteoroloji Uydu Programı (DMSP) Sayısal Arşivi
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Bir Güneş Fışkırması Başlarken Açıklama : Bu muhteşem güneş fışkırması, 29 Eylül tarihinde Güneş'in yüzeyinden yükselerek birkaç saat içerisinde uzaya doğru açıldı. Bükülmüş manyetik alanlarla askıya alınmış olan bu sıcak plazma yapısı Dünya gezegeninin birkaç katı büyüklükte olup, bu resim Güneş'i izleyen STEREO A uzay aracı tarafından çekilmiştir. Görüntü, daha önce Güneş tayfında tespit edilmiş olan iyonlaşmış helyum tarafından salınan en uç değerlerdeki mor ötesi dalga boyunda çekilmiştir. Görkemli güneş yüzeyi üzerinde görülen bu tür fışkırmalar koyu renkli şeritler gibi görünmektedir, çünkü göreceli olarak daha soğuktur. Ancak, bu fışkırmalar Güneş'in kenarı üzerinde yay çizip, karanlık uzaya karşı izlendiklerinde parlaktır. Resimde görülen patlamanın videosuna (2,6 MB'lık .mov dosyası) bu bağlantıya tıklayarak erişebilirsiniz. Katkı Sağlayanlar : Güneş Dünya İlişkileri Gözlemevi (STEREO), ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
NGC 346'nın Genç Yıldızları Açıklama : NGC 346'nın büyük kütleli yıldızları kısa ömürlü, ancak çok güçlüdür. Bu yıldız kümesi, yaklaşık 210.000 ışıkyılı uzaklıkta yer alan Küçük Macellan Bulutu içerisinde bulunan en büyük yıldız oluşum bölgesi içinde gömülü durumdadır. Bunlardan gelen rüzgâr ve ışınımlar, çevrede yer alan yaklaşık 200 ışıkyılı genişlikteki gaz ve toz bulutu içerisinde yıldızlararası bir mağara oymakta olup, bölgenin yoğun olan iç kenarlarını şekillendirmekte ve yıldız oluşumunu tetiklemektedir. N66 olarak kayıt altına alınmış olan bu yıldız oluşum bölgesi, aynı zamanda büyük bir yeni doğmuş yıldız nüfusuna da sahipmiş gibi görünmektedir. Yalnızca 3-5 milyon yaşında olan ve henüz çekirdeklerinde hidrojen yakmayan bu ön yıldızlar, gömülü yıldız kümesinin içerisine yayılmış durumdadır. Hubble Uzay Teleskobu'ndan alınan yukarıdaki yapay renklendirmeli görüntüde, görünür ve yakın kırmızı ötesi dalga boyundaki ışıklar mavi ve yeşil renklerde görülürken, atom halindeki hidrojen salımından gelen ışık ise kırmızı renkte görülmektedir. Katkı Sağlayanlar : Antonella Nota (Avrupa Uzay Dairesi [ESA]/Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü [sTScI]) ve diğerleri, ESA, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
M83 : Bin Yakut Gökadası Açıklama : Büyük, parlak ve güzel sarmal gökada M83 bizden yalnızca on iki milyon ışıkyılı uzaklıkta, çok uzun bir takımyıldız olan Suyılanı'nın güneydoğu ucu yakınında bulunmaktadır. Koyu renkli toz şeritleri ve mavi yıldız kümeleri ile bezeli belirgin sarmal kollar, bu gökadaya yaygın olan Güney Fırıldağı adının verilmesine neden olmuştur. Ancak, ışıl ışıl parıldayan bu renkli birleşik görüntüde öne çıkmış olan yaygın kolları benek benek süsleyen kırmızı renkli yıldız oluşum bölgeleri de, akla yaygın olan bir diğer adını getirmektedir; Bin Yakut Gökadası. Yaklaşık 40.000 ışıkyılı genişliğindeki M83, hareketli gökada Erboğa A'yı da içeren bir gökada kümesinin üyesidir. M83'ün çekirdeği, yoğun yıldız oluşum patlamalarından arta kalan yüksek bir nötron yıldızı ve kara delik topluluğunu gösterecek biçimde, x-ışını enerjileri bakımından parlaktır. Avrupa Güney Gözlemevi'ndeki Geniş Alan Görüntüleyicisi tarafından alınan arşiv verilerinden elde edilmiş bu net görüntü, ayrıca Samanyolu'nun ön planda yer alan sivri uçlu yıldızları ile arka plandaki uzak gökadaları da gözler önüne sermektedir. Renkli Görüntü Birleştirme : Davide De Martin (Skyfactory) Katkı Sağlayanlar : Avrupa Güney Gözlemevi Bilim Arşivi
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Genç, Güneş Benzeri Bir Yıldızın Yoldaşı Açıklama : 500 ışıkyılı ötede, Akrep Takımyıldızı yönünde yer alan bu yıldız, Güneşimizden yalnızca bir parça daha küçük kütleli ve biraz daha soğuktur. Ancak, orta yaşlı Güneşimizin 5 milyar yıllık yaşıyla karşılaştırıldığında, birkaç milyon yıllık yaşıyla ondan çok daha gençtir. Kırmızı ötesi bu net görüntü, yıldızın, sol üst tarafında konumlanmış olası bir yoldaşa sahip olduğunu gösteriyor; Jüpiter kütlesinin 8 katı büyüklüğünde ve yıldızı etrafında Dünya-Güneş uzaklığının 330 katı kadar bir uzaklıkta dolanan bir sıcak gezegen. Bu genç yoldaş gezegen, kütleçekim hareketlerinin kendisini oluşturması sırasında ortaya çıkan ısının neden olduğu kırmızı ötesi ışıkta, halen sıcak ve görece parlak görünmektedir. Bununla birlikte, yeni doğan gezegenleri yaşlanıp, soğuyarak daha soluk hale gelmeden önce tespit etmek daha kolaydır. Diğer yöntemlerle bugüne kadar 300'ün üzerinde güneşdışı gezegen keşfedilmiş olmasına rağmen, bu görüntü, güneş benzeri bir yıldıza ait olası bir gezegenin doğrudan elde edilmiş ilk görüntüsüdür. Katkı Sağlayanlar : İkizler Gözlemevi, D. Lafreniere, R. Jayawardhana, M. van Kerkwijk (Toronto Üniversitesi)
-
EVRENİN GERÇEK FOTOĞRAFLARI
Halkayı İncelemek Açıklama : Kuzey yarımküre gökbilimcileri için tanıdık bir manzara olan Halka Bulutsusu (M57), müzikal takımyıldız Çalgı (Lyra) içerisinde, yaklaşık 2000 ışıkyılı uzaklıkta yer almaktadır. Merkezi halka yaklaşık bir ışıkyılı genişliktedir; ancak iki farklı teleskoptan gelen verilerin birleştirilmesi ile elde edilen ve ortak bir çalışmanın ürünü olan yukarıdaki uzun süreli, dikkat çekici poz, ışıldayan gazlardan meydana gelen ve bulutsunun merkez yıldızından çok uzaklara kadar uzanan lifleri gözler önüne sermektedir . Bu arada, bir gezegenimsi bulutsunun iyice incelenmiş olan bu örneğinde, ışıldayan malzeme tabii ki gezegenlerden gelmemektedir. Onun yerine, gazdan meydana gelen bu kefen, dış katmanlarını fırlatıp atmış, ölmekte olan güneş benzer bir yıldızı temsil etmektedir. Bu birleşik görüntü, hidrojen atomlarından gelen kırmızı salımı kaydetmek amacıyla 16 saatten daha uzun bir süre içerisinde kaydedilmiş olan dar bant verileri içermektedir. Görüntüde göze çarpan mavi ve yeşil renkler ise halka içerisinde daha yüksek sıcaklıklarda yer alan oksijen atomlarının salımlarından ileri gelmektedir. Çok daha uzakta yer alan sarmal gökada IC 1296 ise görüntünün sağ üst tarafında görülebilir. Katkı ve Telif Hakkı : Astro-Cooperation - Stefan Heutz/Wolfgang Ries