Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 7.833 görüntü

cünkü kendi yasam yolculugum icin..!

Çünkü kendi yaşam yolculuğun için Ne varsa gönlünce değerli olan Gökkuşağı gibi saydam ve yalın Yüreğini yüreğinle bana yansıttın. Çünkü yolu senin yoluna karşıt Nice ayrı dünyaların insanlarını Anladın yıllardır sevecenlikle Hepsine de dost elini uzattın   Çünkü umutları da hüzünleri de Ne güzeldi seninle başbaşa yudumlamak Yaramaz çocuklar gibi kıvancımı da Acılarımı da sevgiyle paylaştın   Çünkü seviyorsun sen öz varlığını Tüm ruhunla önemsiyorsun kendini Her uzatışınd

GÜLSÜN

GÜLSÜN

İstemek Yetmiyormuş..

İstemekle olmuyormuş, İstemek yetmiyormuş... Tozu toprağa katıpta, Deli yare doyulmuyormuş.. Göz görüyor ama gönül seviyormuş, Bir dil yarasında kahroluyormuş, İnsan acısıyla kavruluyor,yoğuruluyormuş... Akşamlar bir tek sözle uykuya dalıyor, Sabahları sessizlikle uyanıyormuş... Aşı,ekmeği ve suyu vefasız yari oluyormuş.. Dil lal olunca gözler konuşuyormuş, Olmasada yanında sevdiği , Yürek hiç durmadan deli gibi çarpıyormuş..   Söylemekle olmuyormuş, Söylemek yetmiyormuş... Ne s

Gece Yağmuru

Gece Yağmuru

GÖZLERİNE YAZILMIŞ BİR DESTAN....( FERİĞİM'E )

Gözlerine Yazılmamış Bir Destan           bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum   biliyorum; saçlarının sarısı gözlerinin yeşiline karışmış biliyorum; sana benzemek için melikeler birbiriyle yarışmış fosforlu ve derin bakışlarına çağlar boyu nice destanlar yazılmış oysa ben görülmedik bir lale yaprağına gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum gözlerin değişip kaplasın karanlığı bütün ufukları sarsı

ERBAY

ERBAY

SEVMEK...

Sevmek   Seni sevmek bir gölün tortusunda kurbağa yavrusu gibi yok olmaksa.   Ben bu ezikliği bir sabah Nemrutun kızıl dağında hissettim. Ve senin olmadığının bir cümle kurgusunda hep gizli öznede kendimi mahvettim.   Seni sevmek bir Ankara sabahında vakitli vakitsiz vurulmaksa.   Ben bu duyguyu kızgın asfaltlarda zakkum çiçekleri yetiştirdiğim zaman hissettim. Ve bir dersim ateşinde yanarak külümü ateşböceklerine yedirttim.   Seni sevmek bir volkanın sevdiği için kendi kendini yakma

ERBAY

ERBAY

İNSAN SEVMELİ HEMDE DOYASIYA....

İnsan Sevmeli Hem de Doyasıya     Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana. Sade bir kurdeleyle süslenmiş, Çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını... Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya. Bir cennet resmi yapıp içine gir diye... Düşler serpiştirdim gizlice, Düş kurmayı unutma diye Bir tanede elma şekeri yerlestirdim. İçinde ki çocuğu tadabilesin diye... Güneşin batışını, Billur suyun sesini, Kırmızı gelinciklerin saflığını, Taze ekmeğin kokusunu ve bir gül

ERBAY

ERBAY

BOŞUNA....

Boşuna   Sen yoksun......... Boşuna yağıyor yağmur... Birlikte ıslanmayacağız ki..... Boşuna bu nehir...... Çırpınıp pırpırlanması..... Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki... Uzar uzar gider.. Boşuna yorulur yollar.. Birlikte yürüyemiyeceğizki.. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna Öyle uzaklardayız.. Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna.. Boşuna yaşıyorum Yaşamı Bölüşemiyeceğiz ki ...     Aziz Nesin

ERBAY

ERBAY

BİR SEVGİ TÜRKÜSÜ....

Bir Sevgi Türküsü   Akşam soğan kavrulan evlerde Yoksul bir çorbayı ateşe koymadan önce Son geleni bekler gibi seni beklemek Bir yudum alır gibi bir kadeh buzlu rakıdan Çocuk annesine güvenir gibi Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar gibi Hiçbir şey olmuyormuş gibi sevmek seni   Hiçbir yalanda, hiçbir kandırmada payı olmamak Hiçbir kaygının peşinde küçültmemek kendini Bir yaz sabahında balkondan nasıl bakarsa Dışarıya salınmamış çocuklar Biraz özlemle ve biraz sevinçle Nasıl bakarsa

ERBAY

ERBAY

Yoksa Gelmeyecek misin ?

Yaşlı,koca çınar ağacının gölgesinde, Saatlerce bekledim seni... Tam söylediğin saatte geldim, Yani her zamanki gibi hiç geç kalmadım... Güneş tam tepedeydi benim geldiğim vakit, Ama şimdi hüzünlü bir şekilde boynunu bükmekte... Yoksa gelmeyecek misin ?   Bu koca çınar ağacı taşıyamaz olmuş dallarını, Yaprakları sararmış,gövdesi çürümüş... Ilık ılık esen rüzgarlar yerini sert rüzgarlara bırakmış.. Kuşlar yuva yapmış, yavruları bile olmuş, Seninle son buluşmamızdan sonra... Yavrular

Gece Yağmuru

Gece Yağmuru

BABALAR GÜNÜ...

Her yaşamın kendine özgü hikayesi olduğu gibi her ölümünde mutlak bir hikayesi vardır...Erkek veya Kız çocuk hiç fark etmez, etkileri çok büyüktür...Sol yanınız hep boştur...Cümlede ismi geçince boğazınız düğümlenir...Gözleriniz dolar da ağlamamak için kendinizi varolan gücünüzle sıkarsınız...Ağlamanın güçsüzlüğünüze olan işaretidir diye düşünürsünüz...Sonra kendinizi kimsenin olmadığı bie yere kapar saatlerce ağlarsınız...Kendiniz tüm gücünüzle sıkarsınız yine..Sesinizi kimseler duymasın diye..

Gece Yağmuru

Gece Yağmuru

Gözlerim gözlerinde...

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin? Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar? Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var; Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin... Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum. Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum; En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...   Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin, Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim! Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!   Yorgun kalbim seninl

Misafir

Misafir

SENİNLE YAŞLANMAK İSTİYORUM...

Seninle yaşlanmak istiyorum. Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.       Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.       Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günleri

ERBAY

ERBAY

SENSİZLİK...

En acı yalnızlık, senin verdiğin yalnızlık oluyor.sen yokken birşey düğümleniyor boğazıma,yutkunamıyorum.nefes alamıyorum,sıkışıyor kalbim.bulunduğum yerde yığılıp kalacakmışım ve birdaha hiç kalkamayacakmışım gibi geliyor bana.     Oysa senden öncede yalnız kaldı bu yürek.gidenlerin bıraktığı tortuyu taşımayı bildi.bir tek sen böyle çaresiz bırakıyorsun beni.bir tek sen yokluğunla beni ölüme taşıyorsun.     Ama elini uzattığında değişiyor herşey. Yokluğunun dilimde bıraktığı o acı tat,

ERBAY

ERBAY

HAYAT İŞTE

Ne olsun işte Herşey bildiğin,bıraktıgın gibi. Aylardan nisan Yine kumparama bahar biriktiriyorum Eylülde koklayabilecegim Bir avuç papatyam olsun istiyorum Bildigim tüm adak ağaçlarına Bu bahar çaput yerine gelincikler takıyorum Alamını çözemediğim tüm iğneli tünceler Ve bilimum sitemler düşünmemeyi öğreniyorum   Hayat işte Yaşayıp gidiyorum...   Hala elimde işporta malı ucuz bir tükenmezle Gökyüzüne ''Seni Seviyorum''yazabilme hayalim Ve karanlıklara damlayan mum aydınlığın.

ZEMHERiM

ZEMHERiM

se......?

Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sev

düşlermavisi

düşlermavisi

Vaktinden Önce..

Bilseydim vaktinden önce gideceğini, Açmazdım pencelerimi, Doğan güneş misali ışığını ver diye...   Şimdi gözlerim yollarda, Bir umutla gelmeni beklemekteyken, Biliyorum ki sen hiç bir zaman gelemeyeceksin bana.. Tren raylarında uzayıp giden sevdamız, Artık dönüşü olmayan bir yoldadır... Vagonlar taşıyamaz bu ağır yükü, Yürekten verilmiş sevda sözünü...   Biliyorum, birgün geleceksin yollarıma, Sana geldim,seninle ölmeye geldim... Sensizliğimde kanayan yüreğimi vermeye geldim, Göz

Gece Yağmuru

Gece Yağmuru

yagmur yüreklim..!

Giderken yağmur vuruyordu camlara Yağmurun sesine karışmıştı ayak seslerin Çaresizliği ve umutsuzluğu yaşayan biri kalmıştı geride Ve ben, ve sen, ve sevgi ya aşkımız? Bitmişti... Hepsi bitmişti... Geride ise küllenmeye başlayan bir aşkta Hala bir rüzgar bekleyen Bir ateş parçası kalmıştı Ve bir rüzgar bekliyordu yeniden alevlenmek için İlk ayrılıktı bu... İlk aşk ve ilk ayrılık... Giderken sessizliği öğrettin bana Giderken hüznü öğrettin Hiç gelişin olmadı zaten...

GÜLSÜN

GÜLSÜN

Ama Evlisin...

Aşktan utandın konuşamadın Yüzüme bakamadın yan yana iken Oysa her gece düşündüm Ağladım zaman zaman neler söyledim duymadın Yıldızlar gece ay ve ben Kulaklarımda çınladın gülüşünle gel Bu kadar yeter Sev artık zalim, duracak kalbim Ama evlisin benim değilsin Yıllar önce nerdeydin çok geciktik sevgilim Sevemedim seni, öpemedim seni Konuşamadım, sarılamadın, Ama çok sevdim, hergün düşündüm Nasıl istedim seni bilemezsin sen Konuşmayı isterdim, saatlerce günlerce Dokun

AZAT

AZAT

yollarım...

Bu yollar benim... Önce anlatmak isterim hikayesini, Ama anlatamam... Dilim tutulur, Ve yazarım...   Sol başta duran O benim kavgam Hergün yola çıkar benimle Daha gidecek yolumuz var diye   Tam ortadaki O benim sevdam Sabahın yedibuçuğunda uyanır Güneşinle   En sağdaki O benim direncim Tüm yaşananlara Ve hayata   Bitmedi Bir tane daha var...   O da sen Herşeye sebep Her derde deva Özgürlüğüm Usanmazlığım Ve uslanmazlığım   Bugüne inat Yarına sabrım   Hem yaşam h

Misafir

Misafir

Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim...

Ayrılıkların puslu aynasındadır bekleyişlerin solgun yüzü Bekleyişler ki demlenişidir sabrın damıtır sessizliği ve üzüncü damıtır gurbetin kavruk memesinden ve emzirir hasretin yanık yüzlü çoçuğunu   Sen ey sabrın ve üzüncün dervişi başını zamanın göğsüne koy ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini Yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünü ve düşecektir ince bir rüzgarla hüznün harmaniyesi   Ey yenilgilerin bezgin kuşu suskunun sarı sı

Misafir

Misafir

bence....

Aşk Şairi   Acılar vardır, bir de çaresizlikler Ne zaman başladıysa benim öyküm Yürüdük, kimbilir kaç yıl beraber Bir yanımda aşk, bir yanımda ölüm Durup durup kirlendim yaşadıkça Aşktı beni yıkayan, Arıtan su Dünyamı saran bir uçtan bir uca Hep o bir gün sevememek korkusu Ben kalbimi o taşlarda biledim Bütün pisliklerini yeryüzünün Kazıdım hançerimle yeniledim Son dakikasında bile ömrümün Ben Tanrıdan başka bir şey istemem Her sevgiye açık olsun pencerem   Ümit Yaşar Oğuzcan

Misafir

Misafir

Her veda çıktığı kapıyı açık bırakır

Ayrılık, yarımların acısını bırakır ömrümüzün herhangi bir vaktine. Yaşanılan acı sadece bir sözcüğün sıradanlığına sığdırılmıştır. Oysa o, soluk alıp verilen her dakikada saklıdır. Gecenin karanlığı ile gelen sızı, göçmen kuşların kanadına takılan sevinç, kuzeyden esen rüzgarın kokusu, sonsuz dokunuştur ayrılık. Giden biraz yaşanmışlık biraz da yaşanacak şeyler götürmüştür. Biraz kendi ömründen biraz da onun ömründendir götürdüğü. Oysa gözlerdeki ıssızlıkta bulunmuştur aranılan. Hiç bir benci

düşlermavisi

düşlermavisi

hayatın da görmediklerin

Eski zamanların birinde bir adam hayatin anlamının ne olduğuna takmış kafayı.. Bulduğu hiçbir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş.. Ama aldığı cevaplarda ona yetmemiş.Fakat mutlaka bir cevabi olmalı diyormuş.. Ve dolaşıp herkese bunu sormaya karar vermiş.. Köy,kasaba,ülke dolaşmış bu arada zamanda durmuyor tabi ki ... Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona -Su karşı ki dağları görüyor musun,orada yaşlı bir bilge yasar! istersen ona git belki o s

düşlermavisi

düşlermavisi

hayata dair...

Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.aradaki çizgi çok incedir   Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.   İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil.   İyice tanımadan hiç bir insana bağlanma.Unutma gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir.   Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı.sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma.   Hak ettiğin sevgiyi alamadın mı? kendini üzme, sorun sen değilsin.   Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni di

düşlermavisi

düşlermavisi




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.