Buralarda cok yalnızım
Arıyorum her an seni
Acılarım son bulurdu
Tutabilsem ellerini
Sensiz sabah olmuyor
Uyanıyorum ansızın
Sensiz gün doğmuyor
Ah yalnızım çok yalnızım
Aşılmaz yollardayım
Bir garip diyardayım
Öyle çok özledim ah
Doluyor gözlerim ah
Yanıyor bedenim ah
Yalnızım çok yalnızım
Karanlıktan niye kaçıyorum ah
Düşünceler alır beni
Dalga dalga sana geliyorum ah
Rüyalarda geceleri
Sensiz sabah olmuyor
Uyanıyorum ansızın
Sensiz gün doğmuyor
Ah
Sen elimden tutunca
Deniz basardı içimi
Sen elimden tutunca, yüregim
Yesil yosunlara takılıp günlerce
Dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdi
Günlerce, gözbebeklerini tutuşturan o gizli alevin
Kaynagını sorardım kendime
Geceler boyu yolumu arardım zor ve aşılmaz tepelerde.
Sonra ışıklar söner, sonra yıldızlar düşerdi içimdeki serin göllere.
Sen elimden tutunca ben miydim, yoksa bir başkası mı yürüyen seninle...
Dalgalara ve rüzgara basmadan yürüyen.
Sen elimden tutunca
Gözlerine bakarken umurumda değil mevsimler
Gülüşün hep deniz kenarı bana
Sen bir adım attığında göreceksin
Elinde balonlarla bekleyen o adam benim
Aldığım en derin nefessin sen
Dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde
Nefes alıyorum ama hala bulamadım seni
'ben sana yanarken şimdi...sen kim bilir nerede
üşüyorsun'
Ceyhun YILMAZ
Ben en özel en güzel esyalarımı kendim için hiç bekletmeden kullanırım. Siz de öyle yapın. Çünkü yarın hayatta olamayabiliriz. Ya da sevdiğinizi söyleyeceğiniz kimse olamayabilir. Hani gardirobunuzda küflenen o en sevdiğiniz elbiseniz var ya; o "çok özel gün" için beklettiğiniz, giymelere kıyamadiginiz o alımli tuvalet, o cakalı takım, o göz alıcı kazak... Bugün giyin onu!.. Beklediğiniz "o özel gün" hiç gelmeyebilir çünkü..
Değerli misafirlere sakladığınız çay takımlarınızı çıkarın dola
Verdiğin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyameyom dohtur bey!
Üç sepet yumurta sabah kahvaltım,
Teker teker sayemyom dohtur bey!
İki leğen pilav bir yayık ayran,
İster yağlı olsun isterse yavan,
Yanına kesiyom beş kilo sovan,
Yeyom yeyom doyameyom dohtur bey!
Üç tencere bamya yerim bişinci,
Yirmi tas su içip biraz koşinci,
Her yanım sökülür karnım şişinci,
Sağlam göğnek giyemeyom dohtur bey!
Şinciye acımdan çoktan ölürdüm,
Sağolsun komşular gönderir dürüm,
Bir guzudan
Biraz dikkatli baksaydın gülen gözlerimdeki , ağlayan ben'i görebilirdin. Ya da gerçekten sevseydin beni kalbimin çığlıklarını susturabilirdin. Ben senken sen ben olamadın. Izdırabımın sebebi oldu sevgim.
Tükendim
tükettim
hıncımı almak için tekmeler attım sevgiye
kendime
yüreğime ..
Birçok kez hazırladım kalbimi seni unutmak için
ne yaptıysam olmadı
Boyun eğdim varlığınla yaşamaya
Artık özlemiyorum
Dilim söylüyor ama hissetmiyorum. Sevgiyi kandırarak ve gizlenerek yaşıyorum. Daha f
Gittin, sen bana gitmek için gelmiştin
Geride yavaş yavaş eriyen bir kurşun bıraktın
Bıraktığın şekilden çok daha başkasına bürünen
Ve bir daha asla eskisi gibi olamayacak bir kurşun
Gerçekten birdaha hiç bir şey eskisi gibi olmadı
Kısa bir hüzünden sonra
Geldim geri döndüm sana
Seviştin mi? Değiştin mi?
Beni yeni bir umutla
Kimbilir kimler aklını çeldi?
Gördüğüne sevinmedin mi beni?
Kimbilir kimler aklını çeldi?
Gördüğüne sevinmedin sen beni?
Üç günlük ayrılıkta neler, neden
en çok
senin yanında üşürdüm
sen beni her zaman üşütürdün de
haddimi aştığım zamanlarda
sana yaklaşmayı denediğim zamanlarda yani
en acımasız soğuğunu çarpardın üstüme
çok toydum
dayanamazdım
buz kesilirdim
ve son bir vuruşla
paramparça etmeyi de ihmal etmezdin
o buz kütlesini her seferinde
yine de ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını
suya benzerdin
musluktan damlardın mesela
ben uykuya dalmadan hemen önce
uykumu bölmek için
yada durup dururken
bir salgın hast
Aynı sokakta oturuyorduk.
Adı esrarengiz.
Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi,
Hepsi nedensiz, hepsi sebepsiz.
Kirli sakalları vardı, kahverengi gözlüğü, kumraldı...
Ben nefret ederdim ama mahallenin bütün kızları ona hayrandı...
Birgün onunla yolda karşılaştık.
Çok güzel bir yüzü vardı.
O an kalbimi söküp atasım geldi,
Çünkü deli gönlüm o an onun aşkıyla alevlendi.
Artık uyumak yerine sürekli onun evini izliyordum.
Onunla karşılaşabilmek için akşam saatlerce kapılarda d
Söyle hangi rüzgar aldı seni
Söyle hangi yağmur
İçimde bir fırtına koptu sanki
Dön özledim seni...
Oğlum sen gidemezsin uzaklara
Gel bırakma gözleri yaşlarla
Anlamadım ben bu ne yalan dünya
Uyan nolursun uyan...
Seneler bu ne çabuk geldi geçti
Seni bekliyorken haberin geldi
O an bu şehir de hüzünlendi
Dön özledim seni...
Okan _ Uyan
Buradan İndirebilirsiniz..
Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili
O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır.
Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur.
Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar
Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler
Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş,
Anneler ve Korkular Yoktur
Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili.
İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur,
Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir
Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur
Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur
Hem D
Ayrılık değil,
özlemek değil;
en büyük acı
Bu giderek büyüyen boşlukmuş
En büyük dert
kimi özlediğini
kimi sevip
kimi sevmediğini
bilememekmiş
en büyük kayboluş
sevip sevip
sonunda
kimi sevdiğini bilememekmiş...
Seni seviyorum diye
Gelişine kadar rötar yapmış hayatımı
Seninle yaşamaya hazırlanırken
Sana uzanan yollarımı kapaman niye?
Biliyorum haykırışlarım boşuna
Şahin pençesinde asılı serçe gibi
Nafile tüm çırpınışlarım
Boşuna sesleniyorum duymayacağını bile, bile
Seni beklemem nafile Gözlerinde zifir siyah bir perde
Alkış tutuyorsun alabildiğine
Şamdandaki mum gibi eriyip bitişime
Sen kulaklarını değil
Yüreğini tıkamışsın sana seslenişime Oysa ben
Tüm yokluğuna inat varlığın
Ağır ağır çektim perdeleri
Çekmeceye gizledim çocuksu sevinçleri
Büyüdüm sanki harcadım yılları
Umduğumdan olgun yaşadım ayrılığı
Beyaz örtüler örttüm eşyaların üstüne
Kapadım kapıları
Topladım anıları döktüm denizlere
Yar terki diyar yollarında şimdi kalbim
Tuzla buz oldum; incindim,örselendim
Elimde tek kalan darmadağın ümitlerim
Başardın en sonunda oldu bak istediğin
Yaralı hayallerim...
Nihan _ Terk-i Diyar
Korkmuyorum Seni Sevmekten
Kaçmaya çalıştığın gerçek,
Birgün karşına çıkacak.
Ve işte o gün
Kaçacak yerin olmayacak.
Ben senin varlığını seviyorum,
Yokluğunu seviyorum
Sana ulaşamadığım dakikalarda.
Seni duymayı
Seni özlemeyi
Hiç görmesem bile seninle olmayı seviyorum.
Hiç korkmuyorum seni sevmekten.
Senin gülüşünü seviyorum.
Her bana bakışında
Gözlerinede okuduğum o duyguyu
Gözlerindeki gözlerimi seviyorum.
Gönlünü seviyorum
Özünü seviyorum senin
Dudakları
Her güneş doğuşunda
Her güneş batışında
Seni anarım
Her gece ay ışığında
Senin için ağlarım
Her gün seni beklerim
Buluştuğumuz sessiz ve ıssız yerde
Bir gün geri dönersin diye
Saklıyorum sevgini yüreğimde
Bir gün geri dönersin diye
Gözyaşlarımı silmedim hala
Bir gün gelip görürsün diye
O zaman anlayacaksın
Ve sen de ağlayacaksın
Bu büyük sevgimi gördüğünde
İşte o zaman ben gideceğim
Ardıma bile bakmadan
Bekleyeceğim seni
Cennete gelirsin diye
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş o
sabah kalkarsın
gözünde nem
kalbinde sızı
günaydın diyecek birini ararsın
yoktur kimseler...
ne bir ses ne bir nefes...
bulamazsın kimseyi terkedip gitmiştir herkes.
ağır akşamlarda çöker üstüne...
bir sarkaç gibi vurur beynine o yalnızlık.
gece ya da gündüz farketmez ki
yaşam zaten karanlık,
yatamazsın...
yatsan da uyuyamazsın.
dönersin sağa sola
bir ağrı saplanır yüreğine.
spazmlar iner midene
tüm düşünceler saldırıya geçmiştir.
bedenini ele geçirmiştir...
çünkü...umutsuzs
Bana söylediğin tüm o güzel sözlerin,
Güneşi bile kıskandıran tatlı gülüşün,
Bir hırsız gibi kalbime sesiz o girişin,
Bütün bunların hepsi yalan demeyesin.
Sevgini anlatırken duyduğun o heyecan,
Ellerini tutunca ölecek gibi olduğun an,
Kalbimize sevgiden bir yuva kurulurken,
Bana bunun yalan olduğunu demeyesin.
Hani aşkımızın sonu olmayacaktı ayrılık,
Sana yalnız bendim veren tek mutluluk,
Beraber olmaktı bizim için tek mutluluk,
Bir rüyaymış şimdi uyandık, demeyesin.
Bir sessiz geceydi
Zaman beklemedeydi
Bir ben vardım bir de ayak seslerim
Öylesine sevmiştim derdi
Gecenin hoyratlığına bırakmışken kendimi
Göz kırpan bir yıldızda buldum seni
Öyle süzülüverdinki kalbime sessiz
Öylesine ağlayan bir yıldız gibi
Ayışığında soludum ben seni
İliklerime kadar çektim nefesimi
Başımı kaldırıp gökyüzüne
Adını yazdım güneşin doğduğu yere
Bir sessiz geceydi
Zaman beklemedeydi
Ben bıraktım kendimi
Cellat boynundan vurdu yüreğimi
Sensizlik sessizliğe dönüştü bugün
Yalnızlığım mühebbete mahkum oldu
Ruhuma hapsettim
Davacı aşktı avukat gözlerin
Bir tek ben konuşamadım
Sözler dökülemedi dudaklarımdan
Eserken bakışların içimde bir uçtan bir uca...
Zavallı kalbim bıkamadı senden
En tarafsızlığında ömrümün ben senden yana oldum
Rüzgara yüzümü döndüm sana sırtımı dönmemek için
Ama sen ey AŞK
Bana birkez dönüp bakmadın…
Ah su geceler, karanlik geceler
Beni sensizlige daha cok itenler
Geceleri seni daha cok özlüyorum
Geceleri sensiz olmak cok koyuyor bana
Yalnizlıgımda suclu olan kim diye düsünüyorum?
Benmiyim yoksa sen mi?
Bir cevap bekliyorum birinden, bir hesap!
Ama kimse agzını acıpta senle ilgili bir laf etmiyor
Sanki sen hic yasamadın, sanki hic hayatıma girmedin gibi
Aglamak geliyor icimden, aglayıp acımı azaltmak
Olmuyor, yapamıyorum, su demirden kabugumu kıramıyorum
Gün gelir buda gecer diyor
Şuan gece yarısı,
Bana göre günün tam ortası,
Satırlara döküyorum şuan seni,
Anlatmak için kelimeler yetmiyor inan ki,
Gün batımıyla yalnızlık gelir kapıya,
Sanki, sanki adeta durur dünya,
Sokaklar hiç olmadığı kadar sessiz,
Şimdi bi ümitle sabahı bekleyeceğiz,
Güneş kendini gösterene kadar,
Ben seni düşlerim,
Keşke, keşke şuan yanımda olsa derim,
Bir ümitle yollarını gözlerim...
Gel güzel yeter ki gel,
Ben seni gelmesende bekleyeceğim...