Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sisi

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    30
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Sisi - Başarıları

Yazar

Yazar (5/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Sisi

    Pardon Bayım!

    Pardon Bayım.. Geçebilir miyim? İnsanlar sadece "pardon" dediğimde farkettiler beni. Oysa görünmez olmayı ben seçmedim. Kibarlıksa kendimi göstermekte sağ kolumdu. Ama bayım yolumdan çekilmedi. Duymadı. Görmedi. Yürüyordum ama o yoldan geçmemiştim. Bayım beni görmemişti.. Duymamıştı. Çok ölünün yanağına parmağımı değdirdim ama.. Üstümde hala sarı kazağım vardı, ölmüş olamazdım. Hiç davet edilmemiştim ben, şu hepinizin gittiği partilere. Ama yine de hep o partilerdeydim ben. Birinizin cebindeki adres kağıdının üstündeydim.. Kaybolduğunuz sokaklarında.. Birinizin alışveriş listesindeki elma! Isıra ısıra bitirdiğiniz.. Birinizin elindeki yara! Kopara kopara kanattığınız.. İlk yürüyüşünüzü.. İlk öpücüğünüzü.. Siz unuttunuz sanın. Hepsini ben çaldım. Şimdi sallanan koltuğumda Anılarınızı paylaştırıyorum kedilerime.. Pardon Bayım!Geçebilir miyim? Bayım yine görmedi. Yine duymadı. Tabii anlamadı da Anılarını Neden Çaldığımı .. Oysa beni görmüş olsaydınız bayım! Bana yol vermiş olsaydınız! Şimdi ilk adımlarınızı hatırlayacaktınız.. Al bakalım kedicik.. Bir sana.. Bir bana..
  2. Sisi

    Kısa ve Öz

    Şimdi gözyaşlarımı kazağımın üstüne giydim..
  3. Sisi

    11:05

    Kimse anlamadı. İsminde bir veda olduğunu. Seni nedense baş harfinle On biri beş geçmen ile hatırlıyorum. On biri altı geçtiğindeyse Seni yine unutuveriyorum. Seni "v" harfinle hatırlıyorum. Eski sevgilim Vedat Şimdiyse Bir özneden çok Bir edat..
  4. Sisi

    Basit Aşk

    yatağın altına bıcağı sakladı. kocasının gelmesini bekledi.gelince bıcağı çıkardı ve akşam yemekte ne olduğunu kocasına iletti. Seviştiler. Yan yana duran iki et parçasıydılar. Toplumun tam da onlardan istediği gibi.
  5. Sisi

    Noktalaşmanın Geçmek Süresi

    -Şaka mı yapıyorsun sen? -Sence şaka mı yapıyorum? -Bu bir şaka olmalı.Umuyorum. -Hayır şaka değil..ne yazdım bize bak.. Seni deli gibi seviyorum.Seni çok , çok seviyorum..Ama.. Seni seviyorum'un "ama"sı yoktur derdim hep..Varmış.. Ufacık bir şakayla beni dakikalar boyunca ağlattın.Sen ince davranmadın.. İntikam soğuk yenen bir yemektir , ve ben çok güzel yemek yaparım. Üstelik..aşk illa da 2 kişilk bir kalıp değildir ki. Sen olmasan da ..yaşatırım ben bu aşkı.. Eşek şakası gibi mi geliyor? eh, herşey karşılıklı. Güzel , şimdi hep birlikte kötü bir espriye güler gibi yapalım. Ha, ha , ha . Şaka gibi bir nokta koyduk hayatımıza Nokta Noktaydık Bir silgi aldın eline Sildin noktayı Cümlenin sonunu sildin araya bir virgül ekleyiverdin Şimdi sonu olmayan bir cümleyle ilerliyoruz İlerliyoruz , Sen , ben , o , biz , siz , onlar Noktayı koyuncaya kadar nokta nokta nokta
  6. Sisi

    SEzonun ilk sineği- Mikitu!

    Sezonun ilk sineği burada efendim!Şuanda tam da bu yazıyı yazdığım ekranda vızıldıyor!!Çekil ordan Mikitu!Mikitu'nun bugün canı pek sıkkın.Ama biliyorum , bünyem,kalp atışlarım ve nefesim yavaşladıktan sonra beni ****** avlayacaksın!!Yemezler!Yok sen yersin de, yedirmezler Mikitu!Japon ajan isimlerinden biri bu Mikitu , kendisi uzun süre taşıyıcılık yapmış!!Mikitu'nun bu sezon maceralarından başlıklar veriyorum : -Mikitu vızıldıyor -Mikitu kovalanıyor -Mikitu saklanıyor -Mikitu av peşinde -Yeni yemekler Güncesi , Anne Kanı -Yeni yemekler Güncesi 2- Baba Kanı -Mikitu pencere kenarında -Mikitu cama yapışıyor -Mikitu ve üstüne yürüyen peçete -Ölürsem beni gömme istemem -Elveda vızıltısı -Mikitu'dan kalanlar
  7. Sisi

    Çitlembik

    miniktim kumbiti derlerdi bana. ya da çitlembik. Küreklerim kadar uzundu kollarım ve kovam kadar küçüktü kafam anlamazdım sizin yapmacık gülümsemelerinizi. arkadaki altın dişlerinizi gösterene kadardı gülümsemeleriniz.. korkuturdu beni.. koltuk arkaları en yakın arkadaşlarımdı.-ama deve kuşu misal değil- beni koruyan sizin maskelerinizden.. Korkuttunuz beni oysa ben miniciktim. dedim ya , çitlembik derlerdi bana. Ya da kumbiti..
  8. Sisi

    "OYUN"cak

    Belime uzanan kızıl saçlarımı ördün iki yandan. Porselen yüzümden indin boynuma ve sevginden olsa gerek,çürüttün boynumu Yine sevginden olsa gerek , çürüttün beni.. Avcumu aldın avcuna Oysa hiç değmedi tenin bana Aşksa eğer bu.. Hep yün eldivenler ardında.. hayır sevgilim.. ben bir oyuncak değilim. ve biz , artık bir oyun kuralı değiliz .. sevin..
  9. Sisi

    Asıl cehennem çevrende..

    Cevizliden kadıköye giden halk otobüsüne biner* Hayattaki en büyük riskleri kulaklarına 2. deliği açtırmak olan insanlar var çevrende. Üzülme çocuk.. Sen sanatçı olamayacaksın çocuk.. cehennemlerin var çevrende.. Hani kahkaha attın da seni susturmaya çalıştı ya baban.. Daha çok susacaksın çocuk.. Cehennemde yanacak dedi ya ellerin.. İsyankar olmayı elbet öğreneceksin çocuk.. Biliyorum İstanbul'u aklın almıyor. Karışık, büyük ve kaba insanlarıyla. Ağlayınca sus diyen, gülünce sus diyen teyzelerini görüyorum Ayıp! Kayıp.. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık modeli hayatın. Hepsini bir bir görüyorum çocuk.. Bakışlarıyla seni dürtmeye çalışan Neşene engel çıkaran teyzeleri görüyorum.. mahzun bakışlarında. Alış çocuk alış.. Alış istediğini yapamamaya.. Yeni başlıyor inlemelerin.. Yeni başlıyor ikilemlerin...
  10. Sisi

    Portakaldaki Komplike Vitamin

    Otobüsteki kadının bana dert yanmasından bıktım.Hemen kaçtım,koltuk arkasına saklandım.Annemin doğum günü,eve girdiğinde koltuğun arkasından çıkıp "heppi börtdey!!" diye bağıracağım.Annem sevinmekten çok korkacak, çünkü bağırırken bir yandan zıplayıp insanlığımdan çıkacağım. İnsanlığımdan çıkıp bir erkeğe dönüşeceğim. Bir kadına tünelde tecavüz edip,kendi karımı 52 yerinden bıçaklayacağım.İranlı bir erkek olacağım,öz karımı "kız" çocuk dünyaya getirdi diye taşlayacağım,diri diri gömeceğim.Gömerken isyan çığlıklarını duymayacağım.keşke sağır olsam ,sağır olsam ve penceremin altından geçen adamın yanlış notalarla çaldığı parçanın akordiyondan çıkan sesini duymasam. Herşeyi siyaha boyamalıyım. i see a red door and i want it painted black No colors anymore, i want them to turn black. (Rolling Stones) Ben portakalda vitamin bile değildim.Mutluydum. Belki yine vitaminliğe dönerim.Bu sefer komplike bi vitamin olup çıkıveririm. Sonsuzluğa kalktığımız gün Sadece sen öleceksin ey ölüm.
  11. Sisi

    Yeraltı İnsanları

    Yer: xxx Saat: 16.30 Telefonun tuşlarına bastım. ... çalıyor.. Zula açtı telefonu. Aloğ?Kimle görüşüyom!? -Zula ben Messi. Müsaitsen uğrayacağım? -Ha abla sen misin? Gel tabi. Yanında biri var mı? -Bir erkek var evet. -Tamam merdivenlere gel ben alırım sizi. Dikkat edin aynasıza. Köşede var bi tane. Telefon kapandı. Yanımdaki korktu. "Beni ne biçim işlere bulaştırıyorsun?" Halbuki bir şey yoktu, alt tarafı "günlük ihtiyaçlarımızı" alacaktık. Merdivenlere geldik. -Zula nerdesin merdivenlerdeyiz? -Tamam abla bak şimdi sağdan 1. değil 2. değil 3. sokağa girin. Telefon kapandı. Sağdan 3. sokaktayız. Çevremizde "daha pahalı mallar" satan bir zenci var.Köhne apartmanın kaldırımında bekliyor müşterisini..Göz kırptı.Karşılık versem dibimde bitecek. Başımı çevirdim. Zula göründü. Apartmanın oldukça ağır kapısını iteledi.Neden ağır olduğunu söylemeye gerek yok. Yanımdaki içinden söyleniyor eminim. Gülümsedi. Korkudan titriyor. Zevk alıyor ama. Yakalanma duygusu şuanda haz veriyor, yakalansa o hazdan kalp krizi geçirecek.. "Çok tehlikelisin sen ya.." Gülümsedim. Daracık merdivenlerin önündeyiz.Apartman kapısının kırık camından gelen minik ışık huzmesi aydınlatıyor ilk 3 basamağı.Gerisi karanlık. 1,2,3.. "Işık yok mu ya??" -Abla biliyosun, aynasız basarsa zor olsun ulaşmak yukarı.. Karanlıkta 5 katlı dönen merdivenin sonuna ulaşıyoruz. Demir kapı açılıyor, ah gün ışığı! Güzelim gün ışığı! Raşo karşılıyor bizi. "Raşo!Otur oğlum!" Yeni insanlar görmenin sevinciyle, gürültüye yanımıza geliyor Raşo. Onun buradaki görevi pek belli.Karanlık merdivenlerden çıkabilirse aynasızlar, ve açabilirlerse terasa çıkan ağır demir kapıyı.. Raşo karşılıyor onları.. Oyala onları Raşo! Buarada Zula ve arkadaşları yan binanın balkonuna atlamış ve çoktaan sokaktan çıkmış oluyorlar. Buarada Güneş beynimize işliyor. Manzara harika. Eski evlerin balkonlarından sarkan çamaşır ipleri Üzerlerinde rengarenk mandallarla tutturulmuş fiyatı ucuz hikayesi pahalı giysiler. Terastayız ama.. yeraltı insanlarıyla.. Ünlülerin sırlarını bilen ev kadınları.. Sokakta seksek oynayan, amaçsız, geleceklerinden bihaber, ama aslında kinle büyüyen kız çocukları. Babalar hep satıcı. Buradan kimse diri çıkamayacak.. İşte yeraltı insanları. Yeraltı intiharları.
  12. Sisi

    PEk!

    biliyorum sahtekarlıklarını, beni küçük düşürmek için yaptıklarını. korkutsunlar beni başarabilirlerse eğer ama vazgeçmem inandıklarımdan. gördüğün ne ki,kendi sefilliğinden başka ne olabilir ki yürüyorum buralarda dilediğim gibi ve söylüyorum düşlerimi *hangi melek bu , çiçeklerle bezenmiş yatağımdan kaldıran beni -ve görecekler korkmadığımı *yalvarıyorum asi ölümlü, dökülsün sözler dudaklarından.senin sesin büyülüyor beni ve görünüşün olmalı kamaştıran gözlerimi seviyorum seni...
  13. neden ******** bir grup öğrencinin eyleminden sonra "türk gençliğine bak!", "nereye gidiyor bu türk gençliği?" "türkiye kimlere emanet ??" ağıtları yakılıyor anlamıyorum. üstelik gençliği bilgilendirmeye yönelik tek bir hareket yapmayan bir medya , gençliği aydınlığa yönlendimeyi bırakın , karanlığa sürükleyen . genç beyinleri ülkü ocaklarıNA çekip orada çürüten iktidar ve buna ses etmeyen ebeveynler varken. üstelik sadece yakınarak bir şeyler başarabileceğini sanan yaşayan nüfus varken. üstelik düğünlerde 2 el ateş edip akrabasını yaralayan hatta öldüren bir nüfus kitlesi de varken. üstelik kanalında şiddete yönelik bir dizi oynayan gişe rekorları kıran ülkenin liseli hatta liseyi bırakın ortaokullu gençlerinin "polat alemdar" edasıyla birbirlerini bıçaklayabileceği,bıçakladığı gözönündeyken. üstelik kadın haklarını ilk kabul eden ülkelerden biri gözükmekle beraber 52 yerinden bıçaklanan annelerimiz varken.ve bıçaklayan sapkın kişiliğin yüzsüzce "pişman değilim bi daha yaparım!!" naralarını duyuran medya varken Gençlik nereye gidiyor söyleyeyim size. Şiddete.
  14. Sisi

    Anne-Sisi diyalogları

    bkz: yuva yıkan oyunlar , ogame. Anne yemek yapmamaktadır.. anne ben acıktımm peynir ekmek ye kızım daha yaratıcı bi'şeyler arıyorum? peynir ekmek domates ye kızım yok hayır..başka? tost yap kızım ıııhhh üşendim.boşver. o zaman bana tost yapar mısın=)? (ve paşa paşa anneye tost yapılır) sabah kalkılır.Anne bilgisayar başındadır,gözler şişmiştir , belli ki henüz uyumamıştır. -Anne niye uyumadın?? -(Gayet ciddi , gözler kırmızı) Dün gece birine saldırdım. (bkz. ogame) tefal'in ellerim yok kii reklamı izlenmektedir.O sırada kapı çalar. -kızım kapıyı açsana -ellerim yok kiii!! -öff şu tefal de bir kapıyı icat edemedi.. anne sisi'nin odasında vazelin bulmuştur. -kızım n'apıyorsun sen bununla? -elime sürüyorum yumuşacık oluyorr -hıı başka yere sürme kıllanma yapar. -dfsfdmnkdjhmpkdfmkpfsdmgps!?!?!?!??!?!? Son cumartesi diyalogu: (teyze dünyayı gezmeyi pek sevmektedir.) (anne heyecanlı bir şekilde kapıdan girer) -sisiii teyzen nereye gidiyormuş biliyor musuuunnn? -hayır nereye gidiyormuş?? -söylemem tahmin et!! -ya söylesene ben nerden bileyim!! -ııh tahmin et!! -hmm ispanya mı? -hayır oraya gitti. (sisi bir kaç ülke daha sayar teyze hepsine gitmiştir yuh teyze ya) -ee neresi o zaman? -unuttum şimdi .
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.