Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 7.944 görüntü

SENİ SEVİYORUM

Seni seviyorum... Çünkü her sabah kalktığımda   Bir günü daha seninle geçirecek olmanın mutluluğunu yaşatıyorsun bana...   Ben güne seninle başlıyorum...   Ve hergün gün hayatı yeniden keşfediyorum..   Seni seviyorum... Çünkü gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan   en parlak renksin sen... Herşey senin rengini taşıyor...   Ve benim için ancak o zaman anlamlı oluyo   Seni seviyorum... Çünkü

Misafir

Misafir

İstanbul Meyhaneleri ve Meyhane Hayatı

Bu Şehr-i İstanbul   İstanbul’un eski meyhaneleri ve meyhane hayatı da son derece renkli ve cümbüşlü bir manzara gösterirdi. Bugün yerlerinde beton yığınları yükselen İstanbul meyhaneleri, keyif ehli akşamcıların toplandıkları birer ihvan yurdu idi. Buralardaki meyhane hayatı, edebi sohbet kurulu yaran dernekleri, neş’eyi bulup aşka geliverince döktürülen sololu, korolu mısralarda ve nağmelerde meyhane edebiyatı ve musiki ile son derece renkli ve cümbüşlü bir manzara gösterirdi. “Mirim, canım

y/k

y/k

Bu Dünyadan Nazım Geçti

Dün gece kütüphanemi karıştırırken, Ahmet Taner Kışlalı’nın 26 ocak 1992’de yazdığı gazete kupürünü buldum. 1992’den hatta daha öncesinden, 2007 ye kadar nasıl da hiçbir şeyin değişmediğini anlatan Nazım Hikmet hakkında bir yazı. Bu Dünyadan Nazım Geçti   Ölümünün birinci yıldönümüydü. Le Monde gazetesinin sanat sayfalarında gözüme haber ilişmişti: “Nazım Hikmet’i Anma Gecesi.” Genç bir öğrenciydim Paris’te. Türklüğümle gurur duyarak yetişmiştim. Ama Fransa’daki ilk aylarım, bende büyük bir

y/k

y/k

Necip Fazıl Ve Nazım

Necip Fazıl ve Nâzım   Necip Fazıl ve NâzımNecip Fazıl ve Nâzım Hikmet çok defa bir arada zikredilir. Tabii ikisi de büyük şair; ama Yahya Kemal de Cahit Sıtkı da büyük şairdi... Necip Fazıl'la Nâzım Hikmet'in birlikte zikredilmesinin bir sebebi, ikisinde de ideolojik vasfın çok güçlü olmasıdır. İdeolog yönleriyle baktığımızda dikkat çeken, ikisinin de şiir dışındaki eserlerinin zayıf olmasıdır. Mesela roman ve hikâyede, hatta tiyatroda bile ikisi de şiirdeki başarılarını gösteremediler. İki

y/k

y/k

Sen Elimden Tutunca..

Sen elimden tutunca Deniz basardı içimi Sen elimden tutunca, yüregim Yesil yosunlara takılıp günlerce Dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdi Günlerce, gözbebeklerini tutuşturan o gizli alevin Kaynagını sorardım kendime Geceler boyu yolumu arardım zor ve aşılmaz tepelerde. Sonra ışıklar söner, sonra yıldızlar düşerdi içimdeki serin göllere. Sen elimden tutunca ben miydim, yoksa bir başkası mı yürüyen seninle... Dalgalara ve rüzgara basmadan yürüyen.   Sen elimden tutunca

*NATALIA*

*NATALIA*

YAŞAMIMIN KIYILARI

kıyılarımda acılar var benim.her dalgada canımı acıtan,vuruşlarında merhametsizlik barındıran acılar.aslında suç diye birşey de yok yaşamımda.suç demek,adamı vurursun cezan hapis olur.benim cezaya da ihtiyacım yok.belkide tek kalışım bir hapis.hani derler ya aklıma gelmezdi böyle olacağım.   dünyam koca bir deniz gibi.nice canlılar yaşar dünyamda ;bazen saf bir balıktırlar,bazen bir köpek balığı gibi can alırcasına yaşarlar denizimde.sevgim denizin sularını temizleyen bir ilaç.sevgide

karbeyaz

karbeyaz

SEVGİ DURAĞI

sözverdiğimiz yerde bulustuk sözverdiğimiz zamanda değil. ben yirmi yıl erken gelip bekledim sen geldin yirmi yıl geç ben seni beklemekten yaşlıyım sense beklettiğin için genç   Aziz Nesin

karbeyaz

karbeyaz

Kuyruklu Yıldızlar

KUYRUKLU YILDIZLAR   Yaşı otuza yakın, ya da otuzdan fazla olanlar, 1985-1986 yıllarında Dünya’nın yaşamış olduğu farklı heyecanı hatırlayacaklardır. Bu heyecanın nedeni Halley kuyrukluyıldızıydı. Halley, 76 yıllık bir aradan sonra bizi yeniden ziyarete gelmiş, bu olay da Dünya’da farklı heyecanların yaşanmasına neden olmuştu. Halley’in yaklaşık olarak bir insan ömrü boyunca yalnızca bir defa ziyarete geldiğini düşünürsek, buna şaşırmamak gerekir. O dönem Dünya’nın pek çok ülkesinde piyasayı H

yam_yam

yam_yam

Ego

Ben ,ben, ben   Ah sevgili egom   Ne kadar da açgözlüsün   Hiç doymak bilmez misin sen!     İnsanlar dünyanın gidişatından memnun olsa gerek Bu yüzden de dünyanın durumu çok değişmiyor.   Teknolojiye diyecek bir şey yok ! almış başını gidiyor. Her geçen gün hayatımızı kolaylaştıracak yeni bir şeyler icat edilmesine rağmen   maalesef insanlık adına fazla bir değişiklikte yok . Materyalist düşünce tarzı biraz daha teknolojiyle birlikte artıyor ama Sevgiden yana bu gidişle sın

denizime aldanmayın

denizime aldanmayın

AYNANIZ AĞLIYOR MU?

AYNANIZ AĞLIYOR MU? Duru bir sudan daha derindi ayna. Binlerce demir parçasının ateşte eritilip bir bütün demir parçası elde edildiği gibi onu da kim bilir kaç kum tanesinden elde etmişler, içine kim bilir daha neler katmışlardı.   İlk halini hatırlıyor, kendini göremiyordu... Yeni doğmuş bir çocuk gibi şuursuzdu.   Bir yanı siyah giyindiği gün içi gibi her yeri ışıldıyordu. Hele altın rengindeki çerçeveye sahip olduğu gün tacını giymiş kral gibi gülümsüyordu.   Beyaz bir duvara asıldı.

Misafir

Misafir

uçmak.....

Bize Uçmayı Öğrettiler       Arılar kadar olamadık Onca çiçeği dolaştık da Bir kovan bal yapamadık Boşa gitti şeker gibi Tatlı dilimiz Boşa gitti yaşama dair Bildiklerimiz.   Bize uçmayı öğretmişlerdi çünkü Erken çıkmıştı kanatlarımız Özgürlük baldan tatlıydı Hem daha dolaşacak Onca çiçek vardı   Yoruluverdik Bir gün aniden uçarken Bal yapmak-da Anlamsızdı Özgürlük-de Hem Gökyüzü sınırsız...        

Misafir

Misafir

YAŞAMIN ALTIN KURALLARI...

1. "Keşke" sözcüğü yerine "bir dahaki sefere" demeyi dene!     2. "Özür dilerim" derken karşındakinin gözünün içine bak.   3. "Seni seviyorum" derken inanarak söyle.   4. Allaha güven - ama arabanı kilitle.   5. Anlaşmazlıklarda dürüstçe savaş.   6. Anne ve babanın kahkahalarını banda kaydet!     7. Anneni say, sev, ara.   8. Arkadaşlarına borç verirken ihtiyatlı davran, ikisini de kaybedebilirsin!     9. Asla başkalarının hayalleriyle dalga geçme.   10. Asla birilerini

harmony

harmony

Bir gün geriye baktığında ne yaptım dediğinde şunlar aklından geçiyorsa:

Bir gün geriye baktığında ne yaptım dediğinde şunlar aklından geçiyorsa: denedim olmadı/oldu, yapabildiklerimi başardım/başaramadım, istenilenleri değil, istediklerimi yaptım, mutlu olduklarımı denedim/denemedim, karanlıkta yürüdüm korktum/korkmadım, aydınlıkta yürüdüm bağırdım/bağırmadım, kalbimi oyun için açmadım o hep açıktı, beynime emretmedim o hep özgür düşündü, kendimi farklı biri olarak görmedim olmak istediği gibi gördüm, bilemediğim şey

Admin

Admin - Şurada: Yaşamın İçinden

Üçüncü Şahsın Şiiri...

gözlerin gözlerime değince felâketim olurdu ağlardım beni sevmiyordun bilirdim bir sevdiğin vardı duyardım çöp gibi bir oğlan ipince hayırsızın biriydi fikrimce ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım felâketim olurdu ağlardım     ne vakit maçka'dan geçsem limanda hep gemiler olurdu ağaçlar kuş gibi gülerdi bir rüzgâr aklımı alırdı sessizce bir cıgara yakardın parmaklarımın ucunu yakardın kirpiklerini eğerdin bakardın üşürdüm içim ürperirdi felâketim olurdu ağlardım

Misafir

Misafir

MUTLULUĞUN RESMİ

MUTLULUĞUN RESMİ Bugün; bütün ağaçlar yüreğimdeydi. Bütün çiçekler gözlerimde. Güneş, ışıklarını dudaklarıma kondurmuştu. Neydi kanımı kaynatan bu güzelliğin adı? Mutluluk muydu?   Bugün, Ne varsa hüzünden yana denize fırlattım az önce. Sanki beklermiş gibi hepsini, hop hop hoplatıverdi dalgalarında. En güzel maviliğiyle oynaşıp durdu. "Bak" dedi "fırlattığın hüzünlerine... İşte; onların bendeki hükmü sadece bu!"   Sonra, şakalaşırcasına bir kaç tuzlu damlasını sıçratıverdi

Misafir

Misafir

**ŞEHİTLERİMİZİN ANISINA**

<object width="425" height="350"><param name="movie" value=" name="wmode" value="transparent"></param><embed src=" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed></object><br><br>      BİZLERE BU ACILARI YAŞATANLARA LANET OLSUN....<br><br>      

siyahx

siyahx

10 kez ölüp dirildi.......

........10 kez ölüp dirildi.....   'Refleks anoksik nöbeti' yüzünden vücudunun fonksiyonları sık sık duran 12 yaşındaki George Livingstone, bugüne kadar 10 bin kez ölüp dirildi.   İngiltere'de yaşayan 12 yaşında George Livingstone, vücudunun tüm fonksiyonlarının durmasına neden olan "refleks anoksik nöbeti" adı verilen bir hastalıkla pençeleşiyor.   Ailesi, dünyada sadece 800 kişide görülen bu hastalık yüzünden küçük çocuklarının bazen günde altı kez kriz geçirdiğini söylüyor. Talihsiz G

Misafir

Misafir




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.