Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gloria

Önerilen İletiler

Beli ve sırtı kayışlarla tutmak olası. Yine bir vücut deformasyonu oluşur, çünkü omurga kalçadan kafatasına kadar vücudun ana taşıyıcısı. Üstelik yaşarken omurgamızı fazla bükülebilir görmesek de bu, kasların karşılıklı dengeli gerilmeleri sayesinde. Kaslar ölümle tamamen gevşeyince omurgayı şekilli tutmak inanılmaz zorlaşır. Bol elbiselerle bu deformasyonu gizlemek... Bilemiyorum. Bedenin askıdaki elbise gibi durması engellenebilir, diri bir duruş sağlanabilir mi? Bilemiyorum.

 

Ayrıca kalça ile omuzlar arasını tutmak yetmiyor. Boyun omurlarını şekilli tutmak için kullanılacak aparatların boynu kavraması durumunda bunlar nasıl gizlenecek? Bilemiyorum. Yaşayan bir postmortem uzmanı olsa da sorsaydık... Heralde yok olan meslekler arasına çoktan girmiştir.

 

Bir zaman makinesi olaydı iyiydi ama bu da doğmamış çocuğa don biçme konusu olur biggrin.png şimdilik biggrin.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emilia'nın inanılmaz çok miktarda elle çizilmiş portreleri var. Bu kadar çok hayranı olacak kadar güzel mi diye düşünüyorum, güzel tabii ama bence bu hayran miktarında dizinin fantastik çekim etkisinin de rolü büyük. Yani Emilia diziye bir şeyler katıyor, dizi de ona bir şeyler katıyor. Tam bir aktris yüzüne sahip. Daenerys karakteri için mükemmel seçim bence. Özünde iyi ama çok zorluklar yaşamış bir yüz tipini çok iyi veriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Emilia'nın inanılmaz çok miktarda elle çizilmiş portreleri var. Bu kadar çok hayranı olacak kadar güzel mi diye düşünüyorum, güzel tabii ama bence bu hayran miktarında dizinin fantastik çekim etkisinin de rolü büyük. Yani Emilia diziye bir şeyler katıyor, dizi de ona bir şeyler katıyor. Tam bir aktris yüzüne sahip. Daenerys karakteri için mükemmel seçim bence. Özünde iyi ama çok zorluklar yaşamış bir yüz tipini çok iyi veriyor.

 

Evet kesinlikle bu dediklerine katılıyorum. Emilia'nın Daenerys karakteri bana hep Yüzüklerin Efendisi'ndeki Legolas karakterini hatırlatır.

 

Daenerys Targaryen

 

7buu.jpg

 

Emilia Clarke

 

emilia-clarke-game-of-thrones.jpg

 

Kuyutorman'ın Elf Prensi Legolas 

 

legolas_wallpaper1.gif

 

Orlando Bloom

 

orlando-bloom-istanbul-da_normal_3871299

 

Tamam orijinal halleri de güzel ama fantastik halleri muhteşem işte bunların... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca sohbete doyum olmaz ve gün olur devran döner sabah bizim de işe gideceğimiz günler gelir çatar... İşte bu gün de öyle bir gün... Bari yatayım :D Sabah iş var...

İyi geceler herkese :)

 

Imagen-animada-Bye-Bye-03.gif

 

yaaaa çok komik bu, bye bye da diyor :D 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilemedim, sevdiği ölenin fotoğrafla onu ölümsüzleştirme çabası  acı aslında ve melankolik…

 

Ben fotoğraflarda ölenlerin yakınlarının gözündeki acıyı görebiliyorum.

 

Konu çok ilginç. Teşekkürler emeğin ve paylaşımın için.

 

Bu arada, neden günümüzde ihtiyaç duyulmuyorun konusu da aklıma soru olarak takıldı şimdi. Neticede ölenin canlı iken en son fotoğrafı mutlaka vardır ama aynı şey değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben fotoğraflarda ölenlerin yakınlarının gözündeki acıyı görebiliyorum.

 

Konu çok ilginç. Teşekkürler emeğin ve paylaşımın için.

 

Bu arada, neden günümüzde ihtiyaç duyulmuyorun konusu da aklıma soru olarak takıldı şimdi. Neticede ölenin canlı iken en son fotoğrafı mutlaka vardır ama aynı şey değil.

 

Bilmem ben istemem ama :) Sevdiklerimin de ölü fotoğrafı olsun istemem. Ben resimlere de pek bakmam zaten, benimle yaşamaya devam ediyorlar sonuçta, hafızamda kaldıkları ile devam etsinler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hafızamda kaldıkları ile devam etsinler...

 

Yüzlerin zamanla silikleşmesinden, ayrıntıların bulanıklaşmasından ben bazen dehşete kapılıyorum desem abartma olmaz. İnsan belleğinin anıları yapılandırmasından, yeniden düzenlemesinden ve yaptığı değişiklikleri kendisinin yaptığını gözardı edip, hatırladığının gerçeğin aynısı olduğunu zannetmeye başlamasından gerçekten dehşete kapılıyorum. 

 

Bazen kendimi gözlemlerim. Bir anıyı ele alır, bunun hatırladığım şekli ile oluş şekli arasında ne farklar olabileceğini, bilinç altımın hatta bizzat bilincimin bu anıda ne gibi revizyonlara gittiğini ayıklamaya çalışırım. Genelde restorasyonları belirlerim. Fakat bazen ne kadar uğraşsam bazı şeyler gerçekten o şekilde miydi, yoksa bunu ben mi değiştirdim, bunu belirleyemiyorum. Beni dehşete düşüren, belleğin bu esnek yapısı. 

 

Bu bellek esnekliği yüzünden bir masuma katil diyebiliriz. Bir katile masum diyebiliriz. Bundan dehşete kapılıyorum. Bu yüzden bir adli cinayet işlenebiliyor. Tipi hoşuna gitmeyen masum bir kişiyi bir tanık "teşhis ettim, katil buydu" deyip hapse gönderebiliyor. Gerçek katil o sırada sinsice gülümseyebiliyor. Bence korkunç...

 

Hemen Emile Zola'nın "Gerçek" adlı romanı aklıma gelir. Bu kitap, bilemiyorum... Benim adeta kişiliğim... Emile Zola'nın hayranıyım... 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yüzlerin zamanla silikleşmesinden, ayrıntıların bulanıklaşmasından ben bazen dehşete kapılıyorum desem abartma olmaz. İnsan belleğinin anıları yapılandırmasından, yeniden düzenlemesinden ve yaptığı değişiklikleri kendisinin yaptığını gözardı edip, hatırladığının gerçeğin aynısı olduğunu zannetmeye başlamasından gerçekten dehşete kapılıyorum. 

 

Bazen kendimi gözlemlerim. Bir anıyı ele alır, bunun hatırladığım şekli ile oluş şekli arasında ne farklar olabileceğini, bilinç altımın hatta bizzat bilincimin bu anıda ne gibi revizyonlara gittiğini ayıklamaya çalışırım. Genelde restorasyonları belirlerim. Fakat bazen ne kadar uğraşsam bazı şeyler gerçekten o şekilde miydi, yoksa bunu ben mi değiştirdim, bunu belirleyemiyorum. Beni dehşete düşüren, belleğin bu esnek yapısı. 

 

Bu bellek esnekliği yüzünden bir masuma katil diyebiliriz. Bir katile masum diyebiliriz. Bundan dehşete kapılıyorum. Bu yüzden bir adli cinayet işlenebiliyor. Tipi hoşuna gitmeyen masum bir kişiyi bir tanık "teşhis ettim, katil buydu" deyip hapse gönderebiliyor. Gerçek katil o sırada sinsice gülümseyebiliyor. Bence korkunç...

 

Hemen Emile Zola'nın "Gerçek" adlı romanı aklıma gelir. Bu kitap, bilemiyorum... Benim adeta kişiliğim... Emile Zola'nın hayranıyım... 

 

Emile Zola benim hafızamda fotoğraf kareleri yaratan adam... O adam benim gerçekliğime karışıyor. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gerçek romanının ilk cildini bir solukta okudum. Çünkü ikinci cildinde ne olduğunu öyle merak ediyordum ki, ona geçmek için birinciyi hemen bitirmem lazımdı. İkinci cildi daha rahat ve özümseyerek, dikkatli okudum. 

 

Çocukluğumda benim kişiliğimi Oscar Wilde masalları oluşturmuştu. Çocukken Oscar Wilde gözümde ilah gibiydi, bu adama tapıyordum. Benim kişiliğimi Oscar Wilde biçimlendirmiştir. Lise dönemimde Agatha Kriste'in o ince ve hayranlık uyandıran zekasından etkilenmiştim. Bunun bana ne faydası oldu, dahi kadınların olmadığı şeklinde toplum tarafından empoze edilen tabuyu yıktı. Yoksa fikir anlamında direk etkisi tabii olmadı. 

 

Sonrası arayış ve Farabi'yi araştırırken determinizmi bulmam. Fakat Oscar Wilde hâla ilk temel harcını koyan yazar. Bir de üniversitede Suriye hanım diye bir hocam vardı. Ona gizli bir hayranlığım vardı. O anladı ve bana özel ilgi gösterdi ama ben ondan etkilenmeyi reddettim. Bu eşşekliği niye yaptığıma ömrüm boyunca hayıflanacağım. Hayatta yaptığım en eşşekçe davranıştı. Bu yüzden kendimi hiç affetmiyorum.

 

Şimdi geriye baktığımda Suriye hanım benim fikir mimarım olmuş da benim haberim yokmuş. Tabii ki ateistti. Hiç açıkça söylemedi ama ben tabii ki biliyordum.

 

Suriye hanım, size ulaşmam mümkün olursa, kulağımı mı çekeceksiniz, ne yapacaksanız yapabilirsiniz. Size belli etmedim ama size hayrandım. Hâla hayranım. Benim idolümsünüz... Sonsuz saygılar ve sevgiler, saygıdeğer ve çok sevgili, layık olamadığım Suriye hocam benim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şarkıcı Craig Owen'a, “Fotoğraf için poz verdiğinde ne yaparsın?” diye sorarlar.

Yanıtı; “Donarım, dönüşmek üzere olduğum sabit fotoğrafı önceden sezercesine…” olur.

 

vayy güzel cevap! thumbsup.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

"Öleceğini anladığında ne yaparsın?" diye sorsalarmış...

 

Acaba "dönüşmek üzere olduğum şeyi önceden sezercesine hareketsiz kalırım" der miydi?

 

Fotoğraf çektirmek ölmek mi yoksa ölümsüzleştirmek mi, bilemedim şu an...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kimse aynı nehirde iki kez yıkanamayacağı gibi, kimse aynı fotoğrafı iki kez çektiremez. Yaşadığımız her an ölüyor, yerine başka bir an geliyor. O bakımdan fotoğraf çektirmek o anın ölümünün tanıklığıdır. Aynı zamanda o anı dondurmak, saklamak, yani ölümsüzleştrmektir. İki hissettiğin de doğru @@gloria...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunu anladığın zaman, "düne kadar yaşıyordu, konuşuyor, gülüyor, şakalaşıyorduk. Bir gün birden artık o yoktu. Ne sözleri, ne gülüşü, ne şakaları... Hepsi yok oldu gitti..." demezsin. 

 

Çünkü zaten her an her şey ölüyor. Zamanın ibresi hiç geri işlemiyor. Hayat sadece bu süreçte yakaladığımız aslında ölü, donmuş enstantanelerdir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.