Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Bakara 229 Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

 

 

 

Bakara 230 Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.

 

İnsanlık hali işte olmaz demeyin erkek sinirlerine hakim olamadı ve karısını üç kere boşadı.Ama sonra yaptığına pişman oldu. Kadın ve erkek birbirleini seviyorlar ve bu evliliği devam ettirmek istiyorlar. Fakat kurana göre bunun bir şartı var. Kadın başka bir erkek ile ilişkiye girmesi o erkeğin kadını boşaması gerekiyor.Ancak bu şeklide eski kocasına helal olabiliyor.

 

Yeri gelmişken hatırlatalım. Nik ve türevleri arapçada bildiğimiz anlamda evlenme değil. Nik,arapçada cinsel ilişki için

kullanılan argo bir kelime.

 

İnsanlık hali işte olmaz demeyin erkek sinirlerine hakim olamadı ve karısını üç kere boşadı.Ama sonra yaptığına pişman oldu. Kadın ve erkek birbirleini seviyorlar ve bu evliliği devam ettirmek istiyorlar. Fakat kurana göre bunun bir şartı var. Kadın başka bir erkek ile ilişkiye girmesi o erkeğin kadını boşaması gerekiyor.Ancak bu şeklide eski kocasına helal olabiliyor.

 

 

1)Boşayan yani suçlu erkek olduğu halde, neden hiç bir suçu olmayan kadına ceza olarak başka bir erkekle ilişkiye girmesi öneriliyor ?

 

2) Müslüman bayanlar bu uygulamayı güzel buluyorlarmı ?

  • Cevaplar 102
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:
Bakara 229 Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helal olmaz. Ancak erkek ve kadın Allah'ın sınırlarında kalıp evlilik haklarını tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum müstesna. (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur. Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır. Sakın onları aşmayın. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir.

 

Bakara 230 Eğer erkek kadını (üçüncü defa) boşarsa, ondan sonra kadın bir başka erkekle evlenmedikçe onu alması kendisine helal olmaz. Eğer bu kişi de onu boşarsa, (her iki taraf da) Allah'ın sınırlarını muhafaza edeceklerine inandıkları takdirde, yeniden evlenmelerinde beis yoktur. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Allah bunları bilmek, öğrenmek isteyenler için açıklar.

 

İnsanlık hali işte olmaz demeyin erkek sinirlerine hakim olamadı ve karısını üç kere boşadı.Ama sonra yaptığına pişman oldu. Kadın ve erkek birbirleini seviyorlar ve bu evliliği devam ettirmek istiyorlar. Fakat kurana göre bunun bir şartı var. Kadın başka bir erkek ile ilişkiye girmesi o erkeğin kadını boşaması gerekiyor.Ancak bu şeklide eski kocasına helal olabiliyor.

 

Yeri gelmişken hatırlatalım. Nik ve türevleri arapçada bildiğimiz anlamda evlenme değil. Nik,arapçada cinsel ilişki için

kullanılan argo bir kelime.

 

İnsanlık hali işte olmaz demeyin erkek sinirlerine hakim olamadı ve karısını üç kere boşadı.Ama sonra yaptığına pişman oldu. Kadın ve erkek birbirleini seviyorlar ve bu evliliği devam ettirmek istiyorlar. Fakat kurana göre bunun bir şartı var. Kadın başka bir erkek ile ilişkiye girmesi o erkeğin kadını boşaması gerekiyor.Ancak bu şeklide eski kocasına helal olabiliyor.

1)Boşayan yani suçlu erkek olduğu halde, neden hiç bir suçu olmayan kadına ceza olarak başka bir erkekle ilişkiye girmesi öneriliyor ?

 

2) Müslüman bayanlar bu uygulamayı güzel buluyorlarmı ?

evet çok güzel buluyorum... kuralın bu olduğunu ve böyle ağır bir cezayı kendine yediremeyeceğini bile bile beni üç kere boşayan erkek zaten bana yaramaz kardeş .. yakamı bıraksın da başkasıyla evleneyim...

Gönderi tarihi:
...............

1)Boşayan yani suçlu erkek olduğu halde, neden hiç bir suçu olmayan kadına ceza olarak başka bir erkekle ilişkiye girmesi öneriliyor ?

 

2) Müslüman bayanlar bu uygulamayı güzel buluyorlarmı ?

1-Evlatlığının karısına, halasının, teyzesinin ve tüm yakınlarının kadınına kızına "benim olmalı" diye ayet indirten(!) Muhammed, burada da kendine pay çıkartmış diye düşünüyorum.

 

Karısını üçüncü kez almak isteyen bir gariban peygamberden daha iyisinimi bulacak ?

Öyle değilmidirki o devirdeki tüm cahil insanlar, en ufak sorunlarında o'na gitmekte...

 

2- Müslüman bayanlar teslimiyetçi olduklarından tabiiki güzel bulacaklar hemde "en güzel". Hatta ne dense kabulleri olacak. Bunları burada yazamıyorum.

 

İnanç bu şakaya gelmez.

Gönderi tarihi:

Zaten dinibütün ailelerde kadında erkekte sevmedikleri insanlarla

görücü usulü aileleri tarafından evlendiriliyor,o yüzden problem olacağını

sanmıyorum iki taraf açısındanda;kitap öyle diyorsa kadında bu kurala

paşa paşa uyar.

Gönderi tarihi:

1-Evlatlığının karısına, halasının, teyzesinin ve tüm yakınlarının kadınına kızına "benim olmalı" diye ayet indirten(!) Muhammed, burada da kendine pay çıkartmış diye düşünüyorum.

 

Karısını üçüncü kez almak isteyen bir gariban peygamberden daha iyisinimi bulacak ?

Öyle değilmidirki o devirdeki tüm cahil insanlar, en ufak sorunlarında o'na gitmekte...

 

2- Müslüman bayanlar teslimiyetçi olduklarından tabiiki güzel bulacaklar hemde "en güzel". Hatta ne dense kabulleri olacak. Bunları burada yazamıyorum.

 

İnanç bu şakaya gelmez.

 

Anlamadığınız, yüzeysel atlamalarda bulunduğunuz bu mevzu bu kadar basit değildir.

 

Kadınlara düşkün olan ve tüm cahil insanların merkez olarak addettiği bi insan emin olun çok daha farklı yollara başvururdu. Sizin hazımsızlığınız dışında bi şey görmüyorum yazdıklarınızdan ve sanırım siz de hazımsızlığınız dışında hiçbi gerçeğe ulaşma çabasında değilsiniz.

 

 

Bir kadin olarak Muhammed'in sahsi fikir ve goruslerinin Kur'an-a aktarilmasi, boylelikle kadini hice saydigi ve ne durumlara dusurdugu midemi bulandiriyor.

 

İslam'da kadın aşağılanmamıştır. Ona seçme, şartlar sunma, maddi güvence talep etme hakkı hep verilmiştir. Siz bulanan zihniniz ve midenizle bu konuyu ele alırsanız olacağı da bu olur. Müslüman kadın diğer hepsinden daha çok korunmuş daha çok saygınlık kazanmıştır. Dininden bîhaber müslümanların uygulamaları İslam'ı temsil etmez. Tıpkı modernizm adı altında kadınları aşağılayıp metalaştıran bir diğer kesim gibi...

 

 

Son olarak samimi bi uyarıda bulunmak istiyorum: Başkalarının kutsalına bu kadar hakaret ve itham yağdıran sizler, bu tavrınızla kendi saygınlığınızdan da yiyorsunuz. Lütfen daha dikkatli olun. İnsanları kırmak, inançlarına ve kutsallarına laf atmak çok basitçe bi tavır. Lütfen bu kadar düşürmeyin tartışmaları.

Gönderi tarihi:

Aslinda Islam'da bosanma son derece zorlastirilmistir. Kadinlari istedikleri zaman bosayip alan ve bosadigi kadindan butun mallarini geri alarak onu ortada birakan Islam oncesi Arap geleneginin devrim sayilabilecek olcude kadin lehine degistirildigini kabul etmek gerekiyor. Ayetler duz bir mantikla okundugunda, Kur'an'in bu donusturme cabasinin gorulebilmesi imkansiz. Sozkonusu ayetleri biraz acalim:

 

Islam'da seri acidan bosanma ikinci defa bosanildiginda gerceklesiyor. Ilk bosamadan sonra pisman olundugunda, herhangi bir nikaha veya dini rituele ihtiyac olmaksizin, iki tarafin da rizasiyla tekrar birlesilebiliyor.

 

Bu birlesmeden sonra tekrar bir bosanma olayi gerceklestigi taktirde ve sayet bosayan erkek ise; kadina verdigi hicbir seyi geri alamiyor. Ziynet esyalarindan tutun, tasinamaz mallara kadar kadina verilmis hersey yine kadinda kaliyor ve resmi bosanma gerceklesmis oluyor. Sayet bosandiklari taktirde, kadinin gidebilecegi bir yer yoksa, ekonomik olarak yetersizse; kadin da istedigi taktirde bosandigi kisinin evinde "iyilikle muamele sartiyla" kalabiliyor. Ya da guzellikle saliveriliyor. Gunumuz 21. yuzyilda bile cagdas hukuk bosanmada hala kadinin ezilmemesi ilkesini on planda tutuyorsa, bu cok sey degismedigi anlamina geliyor. Cunku hala ekonomik olarak erkek kadina oranla daha avantajli bir konumda. Kur'an'da da bu ekonomik avantajin gozonune alinmasi yadirganmamali.

 

Peki ya kadinin ekonomik olarak ustun oldugu durumda? Ve eger kadin erkekten bosanmak istiyorsa? Bu durumda da kadin sahip oldugu maldan bir kismini, anlasarak kocasina veriyor ve o sekilde bosaniyorlar. Isteyen olursa buna taa Peygamber doneminden ornek verebilirim. Zaten ayette de kadinin erkege fidye verebileceginden ve bunda bir sakinca olmadigindan bahsediliyor. Sanildigi gibi sadece erkegin degil, kadinin da erkegi bosama hakki var.

 

Konumuza donersek, iki defa bosandiktan sonra tekrar (evlilikle birlikte ucuncu kez) bir araya gelmeye karar verdiler diyelim. Kadin mallarini alip evinden cikti ve bir sure oyle devam etti durum. Ama sonra iki taraf da birbirlerine bir sans daha vermeye karar verdiler ve yeniden nikah kiyarak birlestiler. Iste bu denemeden sonra ucuncu kez bosanma gerceklestigi taktirde kadin bir baskasiyla evlenip bosanmadikca o iki kisi bir daha biraraya gelemiyorlar. Araplarda sıkca yasanan bosanma olaylarinin onune gecmek ve bosanmayi zorlastirmak icin konulan bir kural. Bu ise o esnada cocuk psikolojisinden tutun toplumsal dokuya kadar bircok acidan bakabiliriz.

 

Sonralari bu kural Islam toplumlarinda hile yoluyla delinmistir. Kadin bir baskasiyla gostermelik nikah kiymis ve bosanarak eski kocasina donmustur. Bu hileler her turlu kuralda uygulanabilir ancak amaclananin bu olmadigi soylenebilir.

 

Islam'da kadina iliskin kurallarin o donemin gercekleri isiginda gorulmesi gerektigi fikrindeyim. Tarihi surece baktigimda, Islam'in getirdigi bircok kuralin lehte birer devrim olduklarini goruyorum. Hakki sahibine teslim etmek lazim. Ama sonuc itibariye; gunumuz gercekligine uyup uymadigi tartisilabilir. Bunun da Kur'an'in tedrici metodunun gozonune alinmasi suretiyle degerlendirilmesi daha saglikli olur. Yani kurallarin gidisatindan hadefleneni iyi tahlil etmek gerekiyor. Ayrica Peygamber sonrasi Arap kultur ve geleneginin Islam'a yeniden ne olcude sizdigini ve saltanat rejimlerinin carpitmalarini da arastirmak lazim.

 

Selam ile..

Gönderi tarihi:
..............

Son olarak samimi bi uyarıda bulunmak istiyorum: Başkalarının kutsalına bu kadar hakaret ve itham yağdıran sizler, bu tavrınızla kendi saygınlığınızdan da yiyorsunuz. Lütfen daha dikkatli olun. İnsanları kırmak, inançlarına ve kutsallarına laf atmak çok basitçe bi tavır. Lütfen bu kadar düşürmeyin tartışmaları.

 

"Son olarak uyarı"nı son olarak cevaplayayım.

 

Bizim kutsalımız da insana, dolayısı ile bayana verilen önemdir.

Tarih boyu bizim değer verdiğimiz insanın, kadının kutsallığı inançlarca, ananelerce çiğnendi durdu.

İzin ver de yanlışlıkları internet sayesinde anlatalım.

Doğru olana yanlış denilince doğruya gölge düşermi ? Neden bu kızgınlık ?

 

"Güneş dünyadaki yaşama hayat vermez. Aslında bu iddia bir palavradır."

Şimdi ben güneşin hayat verme olayını yanlışlayabildimmi ?

Yanlış olduğunu söylediğimiz olaylar bu kadar gerçekler..

 

Bayanı "ikinci sınıf" olarak,"tarla" olarak, kabullenilmesi için kocası tarafından bir başka insanın elinden geçmesi için gönderilen yanlış anlayışı tabiiki eleştireceğiz.

Bu bizim en doğal hakkımız.

 

Hatta bayanlar; Nazik duygusal ve güçsüz insanlar olarak erkeklerden de üstün ve imtiyazlı olmalılar.

Değilmidirki evrensel ahlak her konuda bayanlara öncelik tanıyor.

Bu teklifimle hiç olmazsa onların tarihsel ezilmişliği, eşitlik için onlara tazminat olarak ödenmiş olur.

 

Olan olaylardan bir fazlasını kesinlikle söylemiyoruz.

Gönderi tarihi:
"Son olarak uyarı"nı son olarak cevaplayayım.

 

Bizim kutsalımız da insana, dolayısı ile bayana verilen önemdir.

Tarih boyu bizim değer verdiğimiz insanın, kadının kutsallığı inançlarca, ananelerce çiğnendi durdu.

İzin ver de yanlışlıkları internet sayesinde anlatalım.

Doğru olana yanlış denilince doğruya gölge düşermi ? Neden bu kızgınlık ?

 

"Güneş dünyadaki yaşama hayat vermez. Aslında bu iddia bir palavradır."

Şimdi ben güneşin hayat verme olayını yanlışlayabildimmi ?

Yanlış olduğunu söylediğimiz olaylar bu kadar gerçekler..

 

Eleştiri üsul ve adabından mahrum cevaplarınızdan bi yenisi daha. Gölge düşüremeyeceğinizi siz bile biliyorken ben bundan dolayı size kızmam. Benim kızgınlığım anlamadan, her açılan konuda "hurra" diyerek hani şu filmlerdeki figüranlar gibi, direk hücuma geçmeniz. Tarzınız ve tavrınızdır beni kızdıran. Çünkü bu halinizle tartışmanın seviyesini düşürüyorsunuz.

 

 

Bayanı "ikinci sınıf" olarak,"tarla" olarak, kabullenilmesi için kocası tarafından bir başka insanın elinden geçmesi için gönderilen yanlış anlayışı tabiiki eleştireceğiz.

Bu bizim en doğal hakkımız.[/color][/size][/font][/b]

 

Sizin kutsalınız olan "insan"ın inançları varsa ona da saygı göstermek durumunda kalmalısınız. İslam dininde kadın erkek ayrı sınıf olarak algılanmaz. Kadına tarla denmişse, erkek de tarlanın işçisidir. Saldırıya yönelik baktığınız için görmediğiniz hususlar çok. Bu da sizin itiraz hakkınızı, itiraz işkencesine çevirmenize sebep oluyor.

 

Hatta bayanlar; Nazik duygusal ve güçsüz insanlar olarak erkeklerden de üstün ve imtiyazlı olmalılar.

Değilmidirki evrensel ahlak her konuda bayanlara öncelik tanıyor.

Bu teklifimle hiç olmazsa onların tarihsel ezilmişliği, eşitlik için onlara tazminat olarak ödenmiş olur.

 

Olan olaylardan bir fazlasını kesinlikle söylemiyoruz.[/color][/size][/font][/b]

 

Restpektif'in de belirttiklerini okumuş olsaydınız, sanırım cevabınız daha doyurucu ve daha anlamlı olurdu. İnsan haklarının uygulamada olduğu ülkelerde de kadınların ahvali ortadadır. Toplumun kültürel ve geleneksel yapısı her zaman hakların önüne geçiyor. Takdir edersiniz ki bunun her kesimde her ülkede ve her zaman içinde örnekleri mevcut. Ama biz bunları öne çıkarıp başka akım veya sistemlere yapıştırmaya kalkıyorsak olanlardan çok daha fazlasını söylemiş oluruz.

 

Bu üslubunuz devam ettiği sürece size bundan başka bi cevabım olmayacağını da belirtmek isterim.

 

.

Gönderi tarihi:
Eleştiri üsul ve adabından mahrum cevaplarınızdan bi yenisi daha. Gölge düşüremeyeceğinizi siz bile biliyorken ben bundan dolayı size kızmam. Benim kızgınlığım anlamadan, her açılan konuda "hurra" diyerek hani şu filmlerdeki figüranlar gibi, direk hücuma geçmeniz. Tarzınız ve tavrınızdır beni kızdıran. Çünkü bu halinizle tartışmanın seviyesini düşürüyorsunuz.

Sizin kutsalınız olan "insan"ın inançları varsa ona da saygı göstermek durumunda kalmalısınız. İslam dininde kadın erkek ayrı sınıf olarak algılanmaz. Kadına tarla denmişse, erkek de tarlanın işçisidir. Saldırıya yönelik baktığınız için görmediğiniz hususlar çok. Bu da sizin itiraz hakkınızı, itiraz işkencesine çevirmenize sebep oluyor.

Restpektif'in de belirttiklerini okumuş olsaydınız, sanırım cevabınız daha doyurucu ve daha anlamlı olurdu. İnsan haklarının uygulamada olduğu ülkelerde de kadınların ahvali ortadadır. Toplumun kültürel ve geleneksel yapısı her zaman hakların önüne geçiyor. Takdir edersiniz ki bunun her kesimde her ülkede ve her zaman içinde örnekleri mevcut. Ama biz bunları öne çıkarıp başka akım veya sistemlere yapıştırmaya kalkıyorsak olanlardan çok daha fazlasını söylemiş oluruz.

 

Bu üslubunuz devam ettiği sürece size bundan başka bi cevabım olmayacağını da belirtmek isterim.

 

.

Su damlası;burada üzerinde durulan konu evli bir kadının kocasından

boşandıktan sonra ancak başka bir erkekle birlikte olduktan sonra tekrar

eski kocasına geridönebilmesi helal olabilmesidir,tartışılan konu budur.

Neden sen ve diğerleri sürekli asıl konu üzerinde durmayıpta başka başka

şeyler yazıyorsunuz neden yapıyorsunuz bunu sürekli her tartışmayı çıkmaza

sokuyorsunuz???Birşey yazmak zorunda da değilsiniz yazmayabilirsiniz yani.

Gönderi tarihi:
...........

İnsan haklarının uygulamada olduğu ülkelerde de kadınların ahvali ortadadır.

...........

Bu üslubunuz devam ettiği sürece size bundan başka bi cevabım olmayacağını da belirtmek isterim.

 

İnsan haklarının geçerli olduğu hiç bir ülkede bayanlar giyimleri için tartaklanmıyor, namus için stad içerisinde infaz edilmiyorlar.

Kocaları tarafından diğer erkeklere sunulmuyorlar.

İkinci sınıf insanlar olarak değerlendirilmiyor, mirastan mahrum edilmiyorlar.

En aşağılayıcısı ise, çok evlilik arap ihtirası ile kadın kişiliği ayaklar altına alınmıyor.

 

Üslup meselesine gelince; elbetteki masallara sahip çıkanların üsluplarını "çok iyi" değerlendireceksin.

Söylediğin gibi tüm masalcı fikirlere çok açık ve samimi bir biçimde karşı çıkmam elbetteki seni rahatsız edecek. Elbetteki "kötü üslup" olarak değerlendirilecek. İyi demeni zaten beklemiyorumki.

 

Forumda bulunduğum ve fikirlerimi paylaşmaya çalıştığım süre içerisinde, bana destek veren aydın arkadaşlarımın desteği bana fazlası ile yetiyor.

 

Ben veya benim görüşte olan hangi arkadaşım, "inancımıza saldırıyorsun" veya "üslup bozukluğu" ile suçlanmadı.

İnsan değerlerine sahip çıkıp, bu değerleri hiçe sayan gericiliği teşhir etmenin her türüne önce "saldırı" tutmazsa "üslüp bozukluğu" nitelemesine o kadar alıştım ki artık...

 

Alışamadığım ve anlayamadığım tek şey ise; Buradaki bazı insanların Bilime, insan sevgisine, özgür düşünceye, evrensel genel kabullere ve hatta insan eşitliğine ortaçağ Arap kültürünü/yaşamını alternatif olarak getirmeleri.

 

İşte son örnek: Yukarda bir arkadaşımız, Neden SEN ve diğerleri kadınların kocaları tarafından diğer erkeklere tavsiyesi üzerinde durmuyorda, anlamamazlıktan gelip başka konulardan bahsediyorsunuz diye soruyor ve pişkince cevaba bak:

 

-"EVET SENLE AYNI FİKİRDEYİZ."

 

Böyle birisi de kalkıp üslup eleştiriyor...

 

Ben ve benden çok daha somut bilgiler ve ispatlar getiren arkadaşlarımın da tüm çabalarına rağmen,

ortaçağ zihniyeti savunuculuğu bütün kararlılığı ile en ufak bir değişim olmadan devam ediyor.

 

Bana göre çok ilginç bulduğum bu gerçeği irdelemek, araştırmak ve bir sonuca bağlamak için çok uzun bir dönem ayrılıp araştırma yapacağım.

 

İnsanı ve insan sevgisini en üst değer olarak kabullenen herkese sevgilerimle...

Gönderi tarihi:
evet çok güzel buluyorum... kuralın bu olduğunu ve böyle ağır bir cezayı kendine yediremeyeceğini bile bile beni üç kere boşayan erkek zaten bana yaramaz kardeş .. yakamı bıraksın da başkasıyla evleneyim...

 

Burda unuttuğunuz veya görmezden geldiğiniz ceza olayı erkeğe değil kadınlaradır. Çünkü bu olayda kadının hiç bir fonksiyonu,tercihi yok.Boşayan erkek cezayı çeken kadın.Siz kaçamak bir cevap vererek bu durumdan sözde sııyrılmaya çalışmışsınız ama unutmayınki milyonlarca bayan sizin gibi düşünmüyordur.

 

Öncede dediğim gibi erkek ve kadın evliliği sürdürmek istiyorlarsa, hiç bir kadın kendi rızası ile başka bir erkekle ilşkiye girmek istemez.Dolayısıyla bu zorlama bir ilişki olurki bunun adı TANRISAL BİR TECACVÜZDÜR.Yani bir kadın tanrı tarafından istemediği bir ilşkiye zorlanmaktadır.

Gönderi tarihi:

yazımı yine farklı anlamışsınız sayın katakuta..bir erkek nefsi için ,, bir kadının hemde evli olduğu bir kadının ,bir başka erkekle birlikte olması size göre nasıl bir kavramdır... yani bu her erkek için kabul edilebilir birşey midir?? yani bir dönem evli olduğunuz kadın başkasıyla cinsel ilişkiye girecek sonra siz onu tekrar isteyeceksiniz... anlamıyor musunuz? bunlar sakınılması için konulmuş emirler... tıpkı kısasa kısas gibi... öldürdüğünde illaki öldürüleceğini biliyorsan mümkün derece öldürmekten sakınırsın arkadaşım çünkü sonunda sen ölürsün... burada da aynı durum... bir boşama ok... ikinci aman dikkat.. üç artık çok geç... gelelim ilk boşama olayına... Allah ın, eşini boşamak isteyen erkeğe sabırlı olması konusunda ayet mi yok ben mi sizden farklı bir kitap okuyorum... öyle ha deyince kimse kimseyi boşayamaz bizim dinimizde... boşanma için gerçektende tahammülü aşan durumlar olması gerekiyor... ama ciddi ciddi iyi cımbız kullanıyorsunuz...

bu arada sayın lucas...

üzerinde durulan konu evli bir kadının kocasından

boşandıktan sonra ancak başka bir erkekle birlikte olduktan sonra tekrar

eski kocasına geridönebilmesi helal olabilmesidir,tartışılan konu budur. ....."""" demişsiniz

başka erkekle birlikte olmak değil... başka erkekle evlenmek ... birlikte olmak ile evlenmek arasında bence ciddi bir fark var.. dinimizde evlilik çok ama çok önemli bir kavramken bunu basite indirgeyip sırf cinsel olarak düşünürseniz (ki bu konuda size hak verebileceğim tek nokta belli başlı bazı toplumlardaki islam adı altında ve insanlık dışı uygulamalar) olayın özü ve ayet elbet sapar.. bir kez eşi tarafından boşanmış olan kadın da eğer isterse (kadının istemesini unutmayın) evlilikleri devam eder... ikinci kez boşanmış olan kadın yine isterse tekrar bir araya gelebilirler... kadın istemezse kimse kimseyi zorla tutamaz... zorla tekrar evlendiremez.. üç kez boşanan kadın ise artık zaten o erkeğe istesede dönemez dönmesinde ... istediği başka bir erkekle evlensin... nesi yanlışki bu uygulamanın ... kendisini boşayıp duran bir erkeği bıraksın artık... yeni eşiyle yürütemez de eski eşini isterse yani gelen gideni aratırsa belki yeniden barışır evlenirler ne var bunda...

yani bide anlamadığım sanki öyle bir anlatıyorsunuz ki insanlara ha deyince boşanıyorlar .. bir hafta içinde üç kere boşama olduda kadına git bi evlen gel seni bekliyorum deniliyor... ya siz hangi kavramları bu derece basite indirgiyorsunuz..

Gönderi tarihi:
yazımı yine farklı anlamışsınız sayın katakuta..bir erkek nefsi için ,, bir kadının hemde evli olduğu bir kadının ,bir başka erkekle birlikte olması size göre nasıl bir kavramdır... yani bu her erkek için kabul edilebilir birşey midir?? yani bir dönem evli olduğunuz kadın başkasıyla cinsel ilişkiye girecek

 

Niye olaya hep sürekli erkek tarafından bakıyorsunuz? Erkek için kötü olan kadın için güzelmi oluyor? Siz neden sürekli benim soruma cevap vermekten kaçıyorsunuz.Boşayan erkek,suçlu erkek,kadın niye başka erkekle yatarak kocasının işlediği suçunun cezasını çekmek zorunda ?

 

... anlamıyor musunuz?

 

Bir şey anlattığınız yokki anlayayım her müslümanın yaptığı gibi ayete kılıf bulmuşsunuz.

 

başka erkekle birlikte olmak değil... başka erkekle evlenmek ... birlikte olmak ile evlenmek arasında bence ciddi bir fark var.. dinimizde evlilik çok ama çok önemli bir kavramken bunu basite indirgeyip sırf cinsel olarak düşünürseniz (ki bu konuda size hak verebileceğim tek nokta belli başlı bazı toplumlardaki islam adı altında ve insanlık dışı uygulamalar) olayın özü ve ayet elbet sapar..

 

Hayır evlenmek değil başka bir erkekle yatmaktan bahsediyor ayet.Zira ayette geçen ''nilkah'' kavramı bildiğimiz anlamda evlenmek değil,ilişki anlamında kullanılan argo bir kelime arapçada.Evlenmek ile birlikte olmanın arasında ciddi bir fark olduğunu,günümüzdeki uygulamayı (dini nikah) bir tarafa bırakırsak kurandan kanıtlayabilirimisiniz?

 

Gelelim islam adı altında insanlık dışı uygulamalar derken eğer muta nihakını kast ediyorsanız,muta nikahı ehli sünnet kabul etmesede islam dışı değildir. Bu uygulamayayı yapanlar tamamen islami kaynaklara göre bunu yapmaktadırlar.Gerekirse hem ayetle hemde hadislerle bunu isbat edebilirim.

 

 

1991 de sekiz arkadaş beraber kara yolu ile hacca gitmiştik.Irakta kerbelada peygamber torunu hüseyinin türbesinin yanında mola vermiştik.Gelmişken ziyaret edelim dedik ve içeri girdik.Türbenin avulusunda bir sürü kadınların oturup beklemesi dikkatimizi çekmişti.Sonra tekrar mola yerine geldiğimizde bunu aramızda konuşurken,bizi dinleyen bir tır şöförü konuşmaya dahil oldu.

Orda gördüğünüz kadınlar müşteri bekleyen fahişeler dedi. Sonra bize bir hoteli işaret ederek gösterdi. Kadınlardan birini seçen müşteri o hotele gider ordada bir imam bunların nikahını kıyar sonrada erkeğin işi bittimi onları boşar dedi.

 

Bu kadar detaylı anlattığına göre herhelde kendiside o hotele müşteri olarak gitmiş olması gerekir diye düşündük, ama rencide etmemek için sende gittinmi diye sormadık.

 

***** ******

Gönderi tarihi:
Bana göre çok ilginç bulduğum bu gerçeği irdelemek, araştırmak ve bir sonuca bağlamak için çok uzun bir dönem ayrılıp araştırma yapacağım.

 

İnsanı ve insan sevgisini en üst değer olarak kabullenen herkese sevgilerimle...

Sevgili Bilimselci, değerli paylaşımcı arkadaşım;

 

Senin içtenliğini,samimiyetini, irdeleyip araştırdıktan sonra ortaya koyduğun düşünce ve yaklaşımlarını takdirle takip ediyoruz...

 

Konu üzerindeki araştırmanı ve sonuçlarını merakla bekliyor olacağız...

 

İnsanı ve insan sevgisini en üst değer olarak kabullenen herkesten de sana sevgiler...

Gönderi tarihi:
yazımı yine farklı anlamışsınız...

*

**

***

ya siz hangi kavramları bu derece basite indirgiyorsunuz..

Sayın bayan kavramların derinliğini anlatmaya çalışarak bu kadar zorlamayın kendinizi...

 

Kısa ve öz olarak bakalım verilen haklara...

 

Bir bayan olarak bırakın üçüncü bir kez...Eşinizi boşamak gibi bir hakka rastladınız mı inancınızda...

 

Bir bayanın boşanarak, terkedilerek, tekrar gel seni alıyorum denerek itilip kakılması ve kadınsal onurun aşağılanması karşısında...Siz kalkmış kadını bir başka erkekle cinsel ilişkiye girmiş olması mundarlıktır mantığıyla ele alıp hiç bir erkek bunu kabul eder mi gibi soru yöneltebiliyor, müslüman erkeklerin kendi inançlarındaki kadınların karşısında hakim ve haklı konumda olmalarının alt yapısını oluşturan inanç ve arap kültürünün haklılığını savunacağım diye kendinizi paralayıp duruyorsunuz...

 

Bir kadın,aynı inancı taşıdığı erkek tarafından horlanmasına sessiz kalıp, inançları bunu dayatıyor diye onuru ve iffetini bir kenara bırakıp inancı yoluyla sömürülmesine göz mü yummalı?...

 

Yalnız dikkatinizi çekerim kafanızın bir kenarına yerleşmiş medeni hukukun kadına verdiği hakları bir kenara bırakıp...İslam huku ve inancının kadına verdiği gerçek değeri göz önüne alıp bana/bize değil kendinize yanıt verin...

 

Sonuç olarak aynı tavır ve düşüncede olmayı tercih ediyor, bu yaklaşım ve arap kültürünün dayatmalarını inancımın bir parcasıdır diye değerlendirip ben buna inanıyorum diyorsanız yaşam sizin...Bunu kendiniz için yaşanabilir, katlanılabilir bir kavram olarak kabul edebilirsiniz...

 

Ama bunu benim, kız kardeşlerim, kızlarım ve yaşamında yer alan benim gibi yaşamı değerlendirenlere kalkıpta "basite indirgiyorsunuz "diyerek onların onuru ve iffetine dayatmalarda bulunmaya kalktığınız zaman problem ve çatışma başlıyor demektir...

 

Ben sizin, nedeni ne olursa olsun boş ol denerek, onurunuzun ayaklar altına alınmasını hazmedemezken...Bu yaklaşım ve inançların bir parçası olarak önerilen arap kültürünü, bizim yaşamımıza ne kadar inançsal ve ulvi bir yaklaşımmış gibi öneremez, dayatamazsınız...

 

Böylesine bir tavrı ve yaklaşımı kendine hak ve reva görenlerin...Diğerlerinin bu onursuz ve aşağılayıcı haksızlıkları reddetmelerini "kavramları basite indirgeyenler" olarak dillendirme hakkı olduğunu düşünmüyorum...

 

 

 

 

 

 

 

Gönderi tarihi:

BAKARA SURESİ.

 

225) Allah, düşünmeden yapmış olduğunuz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin [ihtirasla] arzuladıklarından sorumlu tutacaktır: Allah, çok affedicidir, çok tahammül (hilm) sahibidir.

226) Eşlerine yaklaşmayacaklarına dair yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır; şayet [yeminlerinden] dönerlerse, unutmayın ki Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

 

227) Ama eğer ayrılmaya kararlı iseler, unutmayın ki Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.

 

228) Boşanmış kadınlar, evlenmeksizin üç ay hali boyunca bekleyeceklerdir: Çünkü eğer Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanıyorlarsa, Allah'ın rahimlerinde yarattıklarını gizlemeleri meşru değildir. Ve bu süre zarfında barışmak isterlerse, kocalarının onları kabul etmeye öncelikle hakları vardır; ama adalet ölçülerine göre, kadınların [kocaları üzerindeki] hakları, [kocaların] onlar üzerindeki haklarına eşittir, ancak erkekler [bu konuda] onlar üzerinde öncelik sahibidirler. Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir.

 

229) Bir boşama iki defa [geri alınabilir], ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir. Ve kadınlarınıza verdiklerinizden herhangi bir şeyi geri almanız, her iki [taraf]ın da Allah'ın koyduğu sınırları koruyamamaktan korkmaları hali dışında, sizin için helal değildir: O halde, ikisinin de Allah'ın koyduğu sınırları koruyamayacaklarından korkuyorsanız, kadının serbestliğe kavuşması için [kocasına] bazı şeyler bırakmasında her iki taraf için de bir günah yoktur. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır; onları ihlal etmeyiniz: Zira kim Allah'ın koyduğu sınırları ihlal ederse, işte onlar zalimlerdir!

 

230) Ve erkek, [sonunda] kadını boşarsa, bu kadın, başka bir erkekle evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz; eğer sonraki erkek de onu boşarsa -her ikisinin de Allah'ın koyduğu sınırları koruyabileceklerini düşünmeleri şartıyla- birbirlerine dönmelerinde ikisi için de bir günah yoktur: Bunlar, anlama ve kavrama yeteneğine sahip olanlara Allah'ın açıkladığı sınırlardır.

 

231) Böylece, kadınlarınızı boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerinin sonuna yaklaşmak üzere iken onları ya güzellikle alıkoyun ya da güzel bir şekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek için alıkoymayın: Çünkü, böyle bir davranışta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmiş olur. Ve Allah'ın [bu] mesajlarını önemsemezlik yapmayın; Allah'ın size lütfettiği nimetleri ve size öğüt için indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Allah her şeyin aslını bilir.

 

232) Kadınları boşadıktan sonra, bekleme sürelerinin sonuna gelmişlerse, aralarında uygun bir şekilde anlaştıkları takdirde başka erkeklerle evlenmelerine engel olmayın. Bu, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanan her biriniz için bir uyarıdır; bu, sizin için en erdemli ve en temiz [yol]dur. Allah her şeyi aslıyla bilir, ama siz bilemezsiniz.

 

Görüldüğü üzere cımbızla “AYET” şeçip üzerinede kişisel yorum eklemek sıhhat derecesi yanlış olan bir kritik etmeye götürür insanı üstelik sorgulamayı yapanların “DİNİ” bilgisi zayıf birde önyargılı oldumu kendilerinde olduğunu iddia ettikleri (bilimsel eleştiri) sınırlarını bayağı zorladıkları görülüyor bu durumda “AYET” açıklamaları dahi yapmadan sağduyulu insanların yukarıda verilen “AYET” meallerine bakmalarını ve ona göre kanaat oluşturmaları dileği ile.

 

Teşekkür ederim.

Gönderi tarihi:
BAKARA SURESİ.

 

225) Allah, düşünmeden yapmış olduğunuz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin [ihtirasla] arzuladıklarından sorumlu tutacaktır: Allah, çok affedicidir, çok tahammül (hilm) sahibidir.

226) Eşlerine yaklaşmayacaklarına dair yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır; şayet [yeminlerinden] dönerlerse, unutmayın ki Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

 

227) Ama eğer ayrılmaya kararlı iseler, unutmayın ki Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir.

 

228) Boşanmış (ERKEKLER), evlenmeksizin üç ay hali boyunca bekleyeceklerdir: Çünkü eğer Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanıyorlarsa, Allah'ın (Kendilerini boşayan KARILARININ) rahimlerinde yarattıklarını gizlemeleri meşru değildir. Ve bu süre zarfında barışmak isterlerse, (KARILARININ) onları kabul etmeye öncelikle hakları vardır; ama adalet ölçülerine göre, kadınların [kocaları üzerindeki] hakları, [kocaların] onlar üzerindeki haklarına eşittir, ancak (KADINLARIN) [bu konuda] onlar üzerinde öncelik sahibidirler. Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir.

 

229) Bir boşama iki defa [geri alınabilir], ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya güzel bir şekilde sona erdirilir. Ve (ERKEKLERİNİZE) verdiklerinizden herhangi bir şeyi geri almanız, her iki [taraf]ın da Allah'ın koyduğu sınırları koruyamamaktan korkmaları hali dışında, sizin için helal değildir: O halde, ikisinin de Allah'ın koyduğu sınırları koruyamayacaklarından korkuyorsanız, (ERKEĞİN) serbestliğe kavuşması için (KARISINA) bazı şeyler bırakmasında her iki taraf için de bir günah yoktur. Bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır; onları ihlal etmeyiniz: Zira kim Allah'ın koyduğu sınırları ihlal ederse, işte onlar zalimlerdir!

 

230) Ve (KADIN), [sonunda] (ERKEĞİ) boşarsa, bu (ERKEK), başka bir (KADINLA) evlenmedikçe bir daha kendisine helal olmaz; eğer sonraki (KADIN) da onu boşarsa -her ikisinin de Allah'ın koyduğu sınırları koruyabileceklerini düşünmeleri şartıyla- birbirlerine dönmelerinde ikisi için de bir günah yoktur: Bunlar, anlama ve kavrama yeteneğine sahip olanlara Allah'ın açıkladığı sınırlardır.

 

231) Böylece, (ERKEKLERİNİZİ) boşadığınızda ve onlar bekleme sürelerinin sonuna yaklaşmak üzere iken onları ya güzellikle alıkoyun ya da güzel bir şekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek için alıkoymayın: Çünkü, böyle bir davranışta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmiş olur. Ve Allah'ın [bu] mesajlarını önemsemezlik yapmayın; Allah'ın size lütfettiği nimetleri ve size öğüt için indirdiği vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Allah her şeyin aslını bilir.

 

232) (ERKEKLERİ) boşadıktan sonra, bekleme sürelerinin sonuna gelmişlerse, aralarında uygun bir şekilde anlaştıkları takdirde başka (KADINLA) evlenmelerine engel olmayın. Bu, Allah'a ve Ahiret Günü'ne inanan her biriniz için bir uyarıdır; bu, sizin için en erdemli ve en temiz [yol]dur. Allah her şeyi aslıyla bilir, ama siz bilemezsiniz.

 

*

**

***

 

Arkadaşın buraya alıntıladıklarında Kadınla Erkeği yer değiştirdim...

 

Düşündüm ki; Allah Muhammed'e bu şekilde bildirmiş...

 

Ya da Muhammed Kuranı oluştururken bu şekilde vaaz etmiş olabilirdi...

 

Bir de Erkek hakim bir mantık yerine kadın öncelikli bir yaklaşımla ele alınırsa ne değişimler olacak görelim istedim...

 

Bu yaklaşımı mı mantıksız bulanlar çıkabilir elbette...

 

Sen Allahtan daha iyi mi bileceksin, Peygamberlerden daha mı iyi düşüneceksin diyenlerde...

 

Ancak kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün...

 

Gerçekte alıntının aslı ne kadar mantıklıysa, ortaya çıkan bu sonuçta o kadar mantıklı...

Gönderi tarihi:

Kadının boşandıktan sonraki beklemesi anotomisinden kaynaklanan bir olaydır..

Adet dönemi, son yumurtalama dönemi gibi faktörler ikinci bir evlilikte çocuk kimin sorusunu ortadan kaldıracak baş önlemlerdendir..

Merak etmeyin islamda her adımın her hareketin bilinçli ve mantıklı bir asçıklaması varsır..

İslamda akla mantığa ters bir tane bile hüküm gösteremezsiniz..

Şimdi sen erkek ve kadını yer değiştirirsen erkeğe birde rahim, yumurtlama organı ve birde çocuk doğurma işlevi yüklemelisin.. :)

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Kadının boşandıktan sonraki beklemesi anotomisinden kaynaklanan bir olaydır..

Adet dönemi, son yumurtalama dönemi gibi faktörler ikinci bir evlilikte çocuk kimin sorusunu ortadan kaldıracak baş önlemlerdendir..Merak etmeyin islamda her adımın her hareketin bilinçli ve mantıklı bir asçıklaması varsır..

İslamda akla mantığa ters bir tane bile hüküm gösteremezsiniz..

Şimdi sen erkek ve kadını yer değiştirirsen erkeğe birde rahim, yumurtlama organı ve birde çocuk doğurma işlevi yüklemelisin.. :)

Saygılar..

 

Herşeyi bildiği iddia edilen allah en fazla üç hafta sonra gebelik testi ile kadının hamile olduğunun anlaşılacağını bilmiyor anlaşılan.Eğer aksi olsaydı 3 adet dönemi bekleyin diye bir şey önermezdi.

Gönderi tarihi:
Herşeyi bildiği iddia edilen allah en fazla üç hafta sonra gebelik testi ile kadının hamile olduğunun anlaşılacağını bilmiyor anlaşılan.Eğer aksi olsaydı 3 adet dönemi bekleyin diye bir şey önermezdi.

 

Tabi tabi tarihin her devrinde ultrason cihazı yada gebelik testi aletleri vardı değil mi..?

Gönderi tarihi:
Hani kuranda gelecekten haber veren mucizevi ayetler vardı.

Tıbbi cihazların olmadığı bir devirde ana rahmindeki üç karanlık evreden bahsedilmesi basit bir olay değil..

 

 

Saygılar..

Gönderi tarihi:
Tıbbi cihazların olmadığı bir devirde ana rahmindeki üç karanlık evreden bahsedilmesi basit bir olay değil..

 

Ana rahminde 3 karanlık evre yok, 3 ten fazla evre var ama siz sadece üçünü değerlendirdiğiniz için 3 evre vardır diyorsunuz.

 

Ana rahmindeki bütün evreler gelişim herşey karanlıktır ve 3 evre olayı sadece seçmedir. Siz diyelimki onlarca evreden sadece 3 tanesini seçerseniz doğru ama eksik söylemiş olursunuz.

 

AYrıca ayetlerde açıklayıcı bir bilgi yok ! sadece benzetme var !

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.