Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Cimaya bak veledini tanı


GeceKuşu

Önerilen İletiler

Ancak, Akif yazmakta olduğu mealin kötü niyetli kişilerce Camilerde namaz kılınırken okutulacağını öğrendiğinde vazgeçmişti.

 

Böyle bir şey düşüneceğini sanmıyorum. Doğru yaptığını bildiği şeyi savunan bir kişiliktir.

 

Şu kadarını herkes kadar Akifte düşünebilirdi:

Elektrik üretimi faydalı birşeydir. Üreten kişi kötü niyetlerce işkencede kullanılacağını düşünmez.

 

Kur'an asla aslına tam olarak bağlı kalınarak tercüme edilemez Akif bunun bilincindeydi.

 

Bu da yine Akiften daha Akifçi olmak.

Kaldıki binlerce kez okuyup hatim eden bir insan olduğundan sözedliyor.

Akif'in Bilinçlice olmayan bir şey için başlangıç yapacağını sanmıyorum.

 

Kaldı ki, mealden okumak ibadet de değildi...Yani ki sizin yazdığınız meal yüzünden birçok insan namazından olacak...

 

Son olarak bu da Allah adına konuşmak.

Onun kabul etmeyeceği nerden biliniyor ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 209
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

..demişsiniz Sayın magician.

 

Şimdi senin aktardığın hadise dönelim:

Ayşe Muhammed ile Medine'de evlendi. Onun gece aç olup olamayacağını ancak "evli" olduktan sonra bilme imkanı var. Bu hadis'in de Mekki hadis olduğu anlaşılır.

 

Bu yazınızı sadece cevap vermek için yazılmış bir yazı olarak kabul ediyorum. Zira Medine'de evlendiğini biliyoruz. Ama Mekki ayetlere bakarak zengin olduğunu söylüyorsunuz. Yani önce inen bir ayet sonraki bir olayın (Medine'de aç yatma olayının) delili olamaz. Dediğinizi somutlaştırayım: 625 yılında geceleri aç yattığını söylüyorsun ama 615'te inen ayetler onun zengin olduğunu söylüyor. Ben ne diyorum 615'te zengin olabilir. Ama 625'te fakir durumda Hz. Ayşe'nin rivayetinden bunu anlıyoruz.

Ama lütfen bazı rivayetleri görmezlikten gelip bazılarına sımsıkı sarılmayalım bu objektif bir tutum olmayacaktır. O'nun (s.a.v.) örnek ahlakıyla ilgili yığınla rivayet vardır. Bunları oryantalistler bile inkar edemiyorlar. Örnekler:

"Yine Peygamberimiz, toplum içinde, belli bir yeri bulunmayan biçarelere zayıflıklarından dolayı önem verilmemesini asla hoş karşılamaz, onların da halini sorup öğrenmek arzu eder, sonra da ihtiyaçlarını karşılardı.

 

Peygamberimizin Mescidini temizleyen fakir, zenci bir kadın vardı. Bir gün Resulullah onu göremeyince nerede olduğunu sordu. Öldüğünü söylediler. Onun ölümüne kimse önem vermemişti.

 

Resulullah, "Bana haber vermeniz gerekmez miydi?" dedi ve mezarına gitti, iki rekât namaz kıldı. Sonra şöyle dua etti:

 

"Allah'ım, bu mezarın içini nurla doldur, benim kıldığım namaz sebebiyle nurlandır."

 

Peygamberimizin Mescidinin bir bölümünde evi barkı olmayan, fakir Sahabîler kalırdı. Bunlardan bazıları odun ve su satarak geçimlerini sağlarlar, çok zaman da muhtaç durumda bulunurlardı.

 

Bu insanlar Peygamberimizin özel talebesiydiler. Gece-gündüz İslâmı öğrenmek için yaptıkları ilmi çalışmalarla doluydu. Eğitim ve öğretimleriyle bizzat Peygamberimiz ilgilenir, okuma-yazma bilen Sahabîleri de onlara öğretmen olarak tayin ederdi.

 

Suffe Ashabı olarak tanınan bu Müslümanların eğitimleriyle birlikte geçimleri de Peygamberimizin üzerinde idi. Peygamberimiz, onları gözü gibi korur, ihtiyaçlarını görür, yardımda bulunur, yetişmeleri için her türlü gayreti gösterirdi. Suffelilerin ihtiyaçlarını görmeden kendisi de rahat edemezdi. Hatta onları kendi ailesinden ileri düşündüğü bile olurdu.

 

Hazret-i Fatıma en çok sevdiği kızıydı. Onu "kendisinden bir parça" olarak görüyordu. Fakat Hz. Fatıma zarurî ihtiyaçlarını bile zor karşılıyor, geçim sıkıntısı çekiyordu. Öyle ki, un öğütmekten elleri, su taşımaktan omuzları yaralanmıştı.

 

Bir gün babasının yanına gelerek bir şey söylemek istedi. Fakat utancından derdini açamadı. Hz. Ali de huzurda bulunuyordu. Yardımcı oldu:

 

"Ya Resulallah, bazı savaşlardan kadın esirler alınıyor. Bunlardan birisini bize verseniz de ev işlerinde Fatıma'ya yardım etse."

 

Peygamberimiz onlara şu cevabı verdi:

 

"Ya Ali, ben henüz Suffelilerin ihtiyaçlarını karşılamış değilim. Onların ihtiyacını görmeden böyle bir teklifi nasıl düşünebilirim?"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed zamanının en zengin insanıdır

 

Evinde 2-3 ay aş için ateş yanmadığı; bu evde su ve hurmadan başka yiyecek bulunmadığı yolunda patetik hadisler nakledilmiştir. Bu hadislerin Buhari'de yer alma konusu başka bir tartışma konusudur, çok da uzun sürer.

 

 

Başka hakikatlere bakalım-bırakalım tenakuz olarak kalsın-:

 

 

*Çok zengin bir kadın olan Hatice'den miras kalanlar

 

 

*Ebubekir'in sağladığı mallar

 

 

*Medinelilerin sağladığı mallar

 

 

*Düşünülemeyecek kadar çok ganimetler: Medine yakınlarındaki Hurmalıklar; Hayber Hurmalıkları; Fedek Hurmalıkları bkz:( Sahih-i Buhari tecrid: 1288 nolu hadis ve Kamil Mirasın açıklamaları)

 

 

*Humus (savaş ganimetinin beşte bir payı)

 

 

*Ayetnip (Bazı savaş ganimetlerin tümü. Örnek: Nadiroğullarından Fedek Halkından elde edilen ganimet böyle olmuştur. F.Razi: 29/284; Kurtubi 18/19 )

 

 

*Ayetnip hakkında nüzul olan HAŞR SURESİ 6.AYET:6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir.

 

 

Haşr Suresi 6. ayetin Tefsiri: Elde edilmesinde zorluk olmayan ganimete de fey' adı verilmiştir. Şer'an da fey', kâfirlerin mallarından müslümanlara dönen ganimet ve haraç gibi gelirler demektir. Denilmiştir ki ganimet, harb esnasında kâfirlerden üstünlük ve galibiyyetle alınan şeylerdir. Hükmü, Enfâl Sûresi'nde geçen "Bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resulüne..." (Enfâl, 8/41) âyeti gereğince beşte birdir. Fey' ise harp bittikten ve feth edilen yer Dar-ı İslâm olduktan sonra onlardan alınan mallardır. Hükmü, beşe bölünmeksizin hepsi müslümanların menfaatlarına uygun olan yönlere sarf edilir." âyette geçen zamirinden maksat, yurtlarından sürülen kâfirler, yani Benî Nadir'dir. Onlardan Resulullah (s.a.v)'a ganimet olarak verilenler de, bırakmış oldukları taşınır ve taşınmaz malların ganimet olmak üzere Resulullah'ın eline verilmesi ve tasarrufuna geçirilmesi demektir.

 

 

SÜNNETE BAKALIM: Nadir Oğulları'nın malları, elde edilmesinde fazla zorluk çekilmeyen ganimet kabilinden bir fey' olarak kalmıştı. Sahâbîler bunun, Bedir'de olduğu gibi Enfâl Sûresi'de bulunan âyetlerin hükmü gereğince beşe bölünerek kalanın taksim edileceğini sanmışlardı. İşte bu âyetle bunun bilhassa Resulullah'a aid bir fey' olduğu beyan edilerek buyuruluyor ki, Allah'ın yurtlarından çıkarmakla perişan ettiği o kâfirlerden fey' olarak Resulü'ne iâde buyurduğu mala gelince siz ona ne at oynattınız ne de deve.

 

 

HADİSE BAKALIM TEKRAR: Buharî, Müslim Tirmizî, Nesaî ve diğer kaynaklarda rivayet edildiğine göre, Hz.Ömer demiştir ki, "Nadir Oğulları'nın malları, Allah Teâlâ'nın, Resulü'ne ganimet olarak verdiği, elde edilmesi hususunda müslümanların ne at ne de deve sürmediği ganimet malı idi ve Resulullah'a mahsustu. Hz.Peyamber bu maldan ehlinin bir senelik nafakasını ayırdı, kalanını silah ve hayvanat ile Allah yolunda hazırlanmak için sarfetti. Nadir Oğulları'na karşı yapılan kıtal da ehemmiyetsizdir." (sÜNNET VE hADİS DIŞINDA yukarıdaki Ayet tefsiri Elmalılı Hamdi Yazırdan alıntılandı)

 

 

* "De ki, ganimetler Allah ve Peygambere aittir. (Enfal, 8/1),

 

 

*Muhammedin şahsi zengiliğinin DİĞER işaretleri: 60'tan fazla kölesi, 20 cariyesi; Karılarından Ayşe'nin bir andını bozması üzerine KENDİSİNE AİT OLANLARDAN 40 köle birden AZAD etmesi (Buhari; tecrid hadis no: 699 ve devamına dair kamil Miras'ın İzahı)

 

 

*Veda Haccı öncesinde kendi hazinesinden 100 deve kuban kestiren, hatta bir kısmını da kendi kesen; bir kısmını da damadı Ali'ye kestirEBİLECEK bir dünyalığa

sahip olması (Buhari ve Müslim'de Kitabu'l-hac'ca bkz).

 

 

*Rukye: Nefes etme ve okuma sonucu Teda vi ettiği-yani E't-Tıbbün-nebevi'yi uyguladığı vakalarla doludur Kütub-u Sitte. Her defasında Rukye adı altında ücret aldığın: koyun sürüleri, kurutulmuş, yoğurt, et artık 'Şifa bulan'ın gönlünden ne koparsa, gücü ne kadarsa ÜCRET almıştır Muhammed (s.a.v). Uhruc duası ile (''Uhruc adevullah, ene resullullah!'') diyerek Cin çıkaran da bu Muhammed Mustafa'dır

 

 

* El-Müellefetül Kulüb ve ganimetlerin büyüklüğüne örnek:

Hevazin-Huneyn savaşında ganimet olarak elde edilenler Buhari'nin e's-Sahih'inde sayılıp dökülür: 6 bin kadın; 24 bin deve; 40 bin davar; 4 bin okiyye gümüş. Taberi ve Ceziri'ye göre düpedüz RÜŞVET VEREREK kabilenin ileri gelenlerinin Kalplerine İslama Isındıran (Yaşar Nuri terminolojisi ile) da bu Zat. EbuSüfyan'dan-Hars oğlu Ala'ya kadar 15 kişilik putataparlara İslama gelsinler diye 100'ER (YÜZ'ER) deve verende O. Kurana El-Müellefetül Kulüb diye de girmiş bu olay.

 

 

Sahihi Buhari'de ve İbni İshak'da Cabir b. Abdullah rivayetine göre şunları okuyoruz:

 

 

''Benden evvel hiç kimseye (diğer nebilere) verilmedik beş şey, hep birden bana verilmiştir:

1-) Düşmanın kalbine korku salmak

2-) Yeryüzü bana namazgah kılındı

3-) Cihad yolu ile bana ganimet helal edildi (''Ganaim bana helal edildi'' Halbuki benden evvelki Nebilere helal değildi)

4-) Bana Şafaahat verildi

5-) Bütün kavimlerin peygamberi sayılmak (''Benden evvel her nebi hassaten kendi kavmine ba's olunurken; ben umum-ı nasa ba's olundum'') Buhari c.II s. 223

 

 

* Enfal suresi: 1 - Sana ganimetlerin bölüştürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah'a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah'tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. (Elmalılı Meali)

 

 

* De ki; enfâl (ganimet), Allah ve Resulünündür. Yani enfâl hakkında hüküm vermek Allah'a ve Resul'e mahsustur. Bunda kimsenin oyu ve onayı yoktur. Allah nasıl emrederse Resul de onu öylece tebliğ ve icra eder (Elmalılı Tefsiri)

 

 

* Enfal suresi: 41- Şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir. Eğer siz Allah'a iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz. Ve biliniz ki, Allah, herşeye kâdirdir. (Elmalılı Meali)

 

 

Kendi payından 1/5'den fakir fukara & garip gurebayı doyurmakla mükellef iken Seyyid-i Kainat genellikle bunları kendisine ve aile efradına sarfederdi:

 

 

Örnek 1-) Hayber fetinden sonra hayber arazisinden çıkan bütün meyve, hububat cinsi ürünlerin önemli bir kısmını (Öksüz, yoksul, fakir ve gariplere d e ğ i l) Hane-i saadetine -kadınlarına kullanımlık- için göndertmiştir. Buhari: e's-Sahihlerden Abdullah İbn Ömer rivayetidir C VII Hadis no: 1052

 

 

Örnek 2-) Beni Nazır yahudilerindenele geçirdiği malları kendi ailesinin geçimine ayırmıştır. Sahih-i Buhari Cilt VII. S 332.

 

 

 

* Cihad etmeden (at sürmeden) ele geçirilen ganimetleri HİÇ PAYLAŞMAZ

DI:

 

 

Haşr suresi: 6 - Allah'ın, onlardan peygamberine verdiği ganimetlere gelince siz onun üzerine ne at, ne de deve sürmediniz. Fakat Allah peygamberini, dilediği kimselerin üzerine salar. Allah her şeye kadirdir. (Meali)

Haşr 6:. Buharî, Müslim Tirmizî, Nesaî ve diğer kaynaklarda rivayet edildiğine göre, Hz.Ömer demiştir ki, "Nadir Oğulları'nın malları, Allah Teâlâ'nın, Resulü'ne ganimet olarak verdiği, elde edilmesi hususunda müslümanların ne at ne de deve sürmediği ganimet malı idi ve Resulullah'a mahsustu. Hz.Peyamber bu maldan ehlinin b i r s e n e l i k nafakasını ayırdı, kalanını silah ve hayvanat ile Allah yolunda hazırlanmak için sarfetti." (Alusi Tefsiri)

 

 

* Savaşa katılmış olan k a d ı n l a r a ganimetten (Ganaim) pay ayrılmaz (!). Bu konuda kadınlara hak tanınmamıştır. Buna karşılık savaşa katılan a t l a r a hak tanınmıştır.

Örnek: Abdullah İbn-i Ömerden rivayetine göre Muhammed ganimet alınan mallardan her bir süvariye bir ''sehm'' (pay); ve süvarinin sahip bulunduğu ''AT'' için ise 2 ''sehm'' (pay) ayrılmasını öngörmüştür; böylece süvarilere 3 pay üzere ''nasib'' kılınmalarını sağlamıştır. Sahih-i Buhari Hadis no: 1635. C: X.

 

 

* Bu ganimet konusu çok hassas bir mevzuudur: Bu ''Ganimet Siyaseti'' İslama taraftar ve saha kazandırmak açısından son derece yararlı olmuştur. Muhammed taraftarları Çete saldırıları, baskın, Mukatele ve Kıyımda meşruiyet ve ç ı k a r görerek kılıç sallamışlardır.

 

 

* Ganimet derken tam olarak ne kastediliyor ve bu savaş ve Kıyımlar sonunda üleştirilen nedir. Bakalım neymiş:

 

 

_Köle (Kadın ve çocuklar)

_Cariye

_Hurmalıklar, verimli-verimsiz bütün topraklar

_ deve, at, koyun, kuzu ve her türlü davar

_ gümüş - altın - gibi tüm mücevheratlar

_Ele geçirilen silahlar

 

 

* ''Hicri 3. yılda Muhayrık adındaki Sahabisi Muhammede vasiyet yoluyla 7 (y e d i ) Hurma bahçesi bağışlar'' (Muhammed Hamidullah; İslam peyga

mberi) Bunları beyt-ül Mal'e (devlet bütçesine katıp fakir fukara-garip gurebayı doyuracak yerde, Kullanımı hane-i saadetine devretmiştir. Kadınları ve ev ahalisi ve kendisi bundan sebeplenmiştir.

 

 

 

* Mealen bu yazılanlara Hilafen rivayet edilmiş Hadislerden Örnekler:

 

 

1-) ''Peygamber öldüğünde, zırhı, bir yahudi'de 30 dirhem karşılığında rehin imiş'' Sahih-i Buhari

 

 

2-) ''Biz peygamber karılarının evinde 2-3 ay bazen geçerdi de evde ateş yanmaz, sıcak aş pişmez idi. '' E's-Sahihlerde Hz Ayşe'den rivayet edeilir.

 

 

3-) ''İki kara nesne ile yaşıyorduk: Hurma ve su. Peygamberin Medineli komşuları vardı bunların sağılan koyunları vardı. Sağdıkları koyun sütünden Nebiiye armağan gönderirlerdi. Peygamber bize de içirirdi.

(Buhariden yine Hz Aişe rivayet eder).

 

 

Bunları okuyan, işitenler ağlarlar camilerde. Veda Haccında 100 deve kişisel servetinden kestiren; Bayramlarda 2şer koç kestiren bir Nebii nerede ise yarı aç-yarı tok yaşar ve karnına ''açlıktan taş basarmış''...

 

 

 

* E's-Sahihlerden (Buhari hadislerinden) son çarpıcı bir örnek:

 

 

''Adamın biri peygambere gelip isstekte, yardım talebinde bulunuyor. Peygamberde o kişiye '' i k i d a ğ ı n'' arasını dolduracak kadar çok koyun verdi''

 

 

Bu bonkörlüğün sebebi: 'ganaim'. Haydan gelen (mal-mülk); Huy'a gider

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi Gelelim Değerlendirme ve Yorum Bölümüne:

1. Mehmet Akif'in neden çeviriden memnun olmadığını asla bilemeyeceğiz. Onun kadar Arapça bilgisine sahip başka bir Türk de hayatta olmadığına göre, "yapılan her çeviri ve tefsirden memnun olmak mümkün değildir".

Yukarıdaki ifadeler size ait sayın slapper ve maalesef bir çelişki içinde olduğunuzu görüyorum. Zira son yorumunuz doğru Akif'in neden çeviriden memnun olduğunu bilemeyeceğiz. Ama üstteki ifadeniz son derece keskin. İnancının masal olduğunu anlar diyorsunuz. Bu iki fikir birbiriyle çelişiyor.

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böyle bir şey düşüneceğini sanmıyorum. Doğru yaptığını bildiği şeyi savunan bir kişiliktir.

 

Şu kadarını herkes kadar Akifte düşünebilirdi:

Elektrik üretimi faydalı birşeydir. Üreten kişi kötü niyetlerce işkencede kullanılacağını düşünmez.

Bu da yine Akiften daha Akifçi olmak.

Kaldıki binlerce kez okuyup hatim eden bir insan olduğundan sözedliyor.

Akif'in Bilinçlice olmayan bir şey için başlangıç yapacağını sanmıyorum.

Son olarak bu da Allah adına konuşmak.

Onun kabul etmeyeceği nerden biliniyor ?

 

Sosyal alanla bilimsel alan arasında farklar vardır.

 

Bu arada Akif'i tartışıyoruz farkında mısınız? O kendisi yüzünden bir kişinin dinden olmasındansa ölmeyi tercih edebilecek bir adamdır. Akif çeviriye ilk başlarda gerçekten halis bir niyetle başlıyor. Ve bir mealden çok sanki bir tefsir yazıyormuşçasına sürekli sürekli yazıyor. Her yazdığına yeni eklemeler yapıyor. Yoksa meali çok kısa bir sürede de bitirebilir. Ancak o çok ince bir izde yürüyor. Derdi, insanlara Din'i öğretmek. Kur'an'ı öğretmek. Ancak, süreç ilerlediğinde bir takım (mısırdayken Türkiye de olan bazı şeyler) onun mealinin nasıl kullanılacağını gösteriyor. Camilerde Türkçe okunan ezandan sonra Türkçe namaz. (bu kötü birşey midir. EVET. Çünkü aslını değil, çeviriyi okuyorsunuz. Çeviri bir insan sözüdür, Kur'andan bir parça değildir)

 

Akif bunu fark ettiğinde o kadar emeği ortadan kaldırmayı göze alıyor. Ne demiştik, bir insanın ibadetinden olmasındansa Akif kendisini feda edebilir. Muazzam bir meal kötü niyetler neticesinde yok oluyor. Eğer gerçekten Türkçe ibadet gibi bir şey ortaya atılmasaydı bugün elimizde çağın en muhteşem meallerinden biri olacaktı.

 

Onun kabul etmeyeceği demedim bilimselci...Ancak, bize Kur'an dan veya hadisten bir bilgi ulaşmışsa biz o doğrultuda hareket etmek zorundayız. fatihadan sonra bir parça kur'an okumak gerekiyorsa okuyacağımız şey Kur'andan olmalıdır. İnsanların tercümesinden değil. Kur'an ı dinlemek farz olarak bildirilmişse onu dinlemek farzdır. Meali değil. Kur'an seslerinizle güzelleştirerek okuyunuz denmişse mealini güzelleştiriniz denmemiştir. Tabii ki insanlar Kur'an da neler yazılı olduğunu meal ve hatta tefsirler aracılığıyla öğrenmelidirler. Bu konudaki her faaliyetleri de bir nevi ibadet (islami ilim öğrenme anlamında) olarak telakki edilebilir. Ancak, Kur'an okumak ve dinlemek anlamında ibadet değildir. Bu da Allah adına konuşmak değildir, onun bildirdiklerini bildirmektir bilmeyenlere...

 

Bir kardeşimiz de Mevlana ve Yunus Emre'yi dünyanın sevdiğini ama Peygamberimizi sevmediğini söylemiş...eeeeee, buna da gülüp geçiyoruz :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir kardeşimiz de Mevlana ve Yunus Emre'yi dünyanın sevdiğini ama Peygamberimizi sevmediğini söylemiş...eeeeee, buna da gülüp geçiyoruz :D

 

Gülüp geçmeyin bence, neden diye sorun ve cevabını arayın.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed zamanının en zengin insanıdır

 

Evinde 2-3 ay aş için ateş yanmadığı; bu evde su ve hurmadan başka yiyecek bulunmadığı yolunda patetik hadisler nakledilmiştir. Bu hadislerin Buhari'de yer alma konusu başka bir tartışma konusudur, çok da uzun sürer.

.

.

.

''Adamın biri peygambere gelip isstekte, yardım talebinde bulunuyor. Peygamberde o kişiye '' i k i d a ğ ı n'' arasını dolduracak kadar çok koyun verdi''

 

 

Bu bonkörlüğün sebebi: 'ganaim'. Haydan gelen (mal-mülk); Huy'a gider

 

 

Tarih bir bilim dalıdır,ve İslam tarihi de dallarından biridir.Ve bilim dalına görede kaynaklarda Hz.Muhammed'in zengin bir hayat sürdüğüne dair bilgi yoktur.ya koskoca tarih yanlış yada siz :)

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih bir bilim dalıdır,ve İslam tarihi de dallarından biridir.Ve bilim dalına görede kaynaklarda Hz.Muhammed'in zengin bir hayat sürdüğüne dair bilgi yoktur.ya koskoca tarih yanlış yada siz :)

saygılar

 

Bu kadar kesin konuştuğunuza göre...

 

Zengin bir hayat sürmediğine dair bilgi,kaynak ve tarihsel belgeleri bize aktarmak gibi sorumluluğu da yüklenebilirmisiniz?...

 

Gerçekleri öğrenmek adına merakla bekliyorum...

 

 

Kulaktan dolma bilgileri yazması kolay,size böyle söylenmiş sizde kolayca yazıyorsunuz...

 

Bilim dalı, kaynak gibi laflar edip, koskoca tarih yanlış yada siz gibi iddialı konuşmak kolay...

 

Doğruları, gerçek olan bilgileri içeren kaynak ve belgeleri verebilmek o kadar kolay mı bilemem...

 

Ama Siz, Ben bana söylenenlere inanır ve iddialı olarak yazar geçerim diyorsanız o başka...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu kadar kesin konuştuğunuza göre...

 

Zengin bir hayat sürmediğine dair bilgi,kaynak ve tarihsel belgeleri bize aktarmak gibi sorumluluğu da yüklenebilirmisiniz?...

 

Gerçekleri öğrenmek adına merakla bekliyorum...

 

 

Kulaktan dolma bilgileri yazması kolay,size böyle söylenmiş sizde kolayca yazıyorsunuz...

 

Bilim dalı, kaynak gibi laflar edip, koskoca tarih yanlış yada siz gibi iddialı konuşmak kolay...

 

Doğruları, gerçek olan bilgileri içeren kaynak ve belgeleri verebilmek o kadar kolay mı bilemem...

 

Ama Siz, Ben bana söylenenlere inanır ve iddialı olarak yazar geçerim diyorsanız o başka...

 

Benim görevım tarıhsel belge aktarmak değildir,bu islam bilimcilerinin görevidir.Onların çalışmasını ben ancak aktarabilirim.

Bu konuda Prof.Hartmut Bobzin,Bosvorth Smith,prof.Bar:

''Muhamed elbetteki fakirdi.''Zaten fakir olduğu için çok insan ona daha çok güvendi''

 

Ben bıkaçını örnek verdim.Ve bu islam bilimcileri bunun için kaynak da verıyorlar.isterseniz bu isimleri araştırabılırsınız.

Ben kulaktan dolma bilgi ile en basit bır konuda bile bilgi alışverişi yapmam.saygılar

Prof. Babzin (erlangen üni) :

 

'' Hz. Muhammed o bütün güzel niteliklerin hepsinin kendisinde biraraya gerdigi mükemmel insan...''

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim görevım tarıhsel belge aktarmak değildir,bu islam bilimcilerinin görevidir.Onların çalışmasını ben ancak aktarabilirim.

Bu konuda Prof.Hartmut Bobzin,Bosvorth Smith,prof.Bar:

''Muhamed elbetteki fakirdi.''Zaten fakir olduğu için çok insan ona daha çok güvendi''

 

Ben bıkaçını örnek verdim.Ve bu islam bilimcileri bunun için kaynak da verıyorlar.isterseniz bu isimleri araştırabılırsınız.

Ben kulaktan dolma bilgi ile en basit bır konuda bile bilgi alışverişi yapmam.saygılar

Prof. Babzin (erlangen üni) :

 

'' Hz. Muhammed o bütün güzel niteliklerin hepsinin kendisinde biraraya gerdigi mükemmel insan...''

 

 

 

Tarihsel bir belge aktaramıyorsan, neye dayanarak benim verdiğim belgeleri yok sayıyorsun? İşine gelmediği için olmasın?Ayrıca o sözünü ettiğin kişilerin muhammed hakkında böyle bir tesbiti yok.Tamamı uydurma.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Muhammed neden zengin değildi sorusuna cevap burada işte

 

Fakir fukara edebiyatı herzaman işe yarar

 

 

Burada sözumun ıspatı istendi ve ben bilimcilerin sözünü yazdım.Farkındaysanız karakteri hakkında da iyi olduğu şeklinde kabul ediliyor.

Size ne desek boş zaten değil mi,inanmak gönül işidir,fakat yiğidin hakkını da vermek lazım değil mi?

BenİM Karl Marx' ın fikirlerini kabul etmemem ayrıdır;Marx için kötü İnsandı yalancıydı demem ayrıdır.Bir insanın yaptıklarını kabul etmemeniz onaylamamamız onu kötülememiz hakkını kimseye vermez.

bir insan ne kadar çok geniş ufuklara bakarsa o kadar çok şey görür..

saygılar

(neden Marx'ı örnek verdiğimi siz düşünün,fakir fukara edebıyatı onu çağrıştırdı)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Size ne desek boş zaten değil mi,inanmak gönül işidir,fakat yiğidin hakkını da vermek lazım değil mi?

 

 

Evet inanmak gönül işidir, bu yüzden sağlıklı düşünemeyiz !

 

bir insan ne kadar çok geniş ufuklara bakarsa o kadar çok şey görür..

 

Evet buna katılıyorum

 

Ama gönül işleri için durum böyle değildir, çünkü aldığınız / verdiğiniz gönül kadar kapasiteye sahip olursunuz, daha geniş düşünmek, kapasitenin dışına çıkmak demek diye düşünüyorum, bu da inancı zedeler, çünkü inanç / gönül , inandığınız şeyin sınırlarının belli olmasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada sözumun ıspatı istendi ve ben bilimcilerin sözünü yazdım.Farkındaysanız karakteri hakkında da iyi olduğu şeklinde kabul ediliyor.Size ne desek boş zaten değil mi,inanmak gönül işidir,fakat yiğidin hakkını da vermek lazım değil mi?

BenİM Karl Marx' ın fikirlerini kabul etmemem ayrıdır;Marx için kötü İnsandı yalancıydı demem ayrıdır.Bir insanın yaptıklarını kabul etmemeniz onaylamamamız onu kötülememiz hakkını kimseye vermez.

bir insan ne kadar çok geniş ufuklara bakarsa o kadar çok şey görür..

saygılar

(neden Marx'ı örnek verdiğimi siz düşünün,fakir fukara edebıyatı onu çağrıştırdı)

 

Hayır bilimcilerin sözünü yazmadın,onlar hakında uydurulan masallları yazdın. Müslümanlar çok sever bu tip uydurmaları.

 

Müslümanların son 30 yıldır kullandığı bir taktik de yabancı ünlü kişileri, sanatçıları, şovmenleri, sinema oyuncularının adına İslamı öven, İslama methiyeler düzen uydurma cümleler kurmaktır.

 

Bakın bu uyduruklardan bir örnek vereyim.

 

 

HZ. RESUL HAKKINDA BATILI AYDINLARIN BAZI SÖZLERİ:

Thomas Carlyle:’İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.’

Prof.Dr.H. Mones:’O’nun her sözü bir vecizedir.’

Jane Pelo:’O’nun davasında heyecanı asildi.’

Aleksi Lovazon:’O Allah tarafından gönderilmiş bir hak peygamberdir.’

G’la Faytt:’Ey şanlı arap!Aşk olsun sana....Adaletin ta kendisini bulmuşsun.’

Raymons Leronge:’14 asır geçmesine rağmen Hz. Muhammed bu zamanın tek rehberi,tek hidayet resulüdür.’

Sosyolog V.D.Eratsen:’Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.’

Prof.Jules Masserman:’Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed idi.’

Prof.Dr. Michael Hart:Muhammed tarihte dini ve dünyevi açılandan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.’

Tolstoy: Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.

Gibson: Hz. Muhammed’i sevmeyenler onu yeterince tanımayanlardır.

Dostoyevski: Büyük İslâm Peygamberi yüce yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Mirac’a bütün kalbimle inanıyorum.

B. Smith: Büyük liderlerin hayat ve karakterleri ile yapılan eleştiriler İslâm Peygamberi için yapılamaz.

Prens Bismark: Senin asrında yaşayamadığımdan dolayı çok üzgünüm Ey Muhammed. Kur’an Allah’ın kitabıdır. İnsanlık senin gibi bir kabiliyeti bir defa görmüş bir daha göremeyecektir. Ben senin önünde hürmet ve saygı ile eğilirim.

Geothe: Hiç kimse Muhammed’in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa Milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed’in son basamağına varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki bu yarışmada kimse onu geçemeyecektir.

Shebol: Hz. Muhammed insan olması itibari ile bütün insanlık onunla övünür. Biz Avrupa’lılar 2000 sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.

Bernard Shaw: Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

Lamartine: İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir.

 

 

Bu listeyi asandan kaynak istendi ama veremedi aynen senin dediğin gibi kem küm etti

Şimdi hepsini tek tek kaynak verip çürtümek çok uzun sürer ama bir tanesini nasıl yalan olduğunu gözler önüne serelim.

 

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

 

Peki gerçekten böyle demiş Voltaire ?

 

Doch dass ein Kamelhändler in seinem Nest Aufruhr entfacht, dass er seine Mitbürger glauben machen will, dass er sich mit dem Erzengel Gabriel unterhielte; dass er sich damit brüstet, in den Himmel entrückt worden zu sein und dort einen Teil jenes unverdaulichen Buches empfangen zu haben, das bei jeder Seite den gesunden Menschenverstand erbeben lässt, dass er, um diesem Werke Respekt zu verschaffen, sein Vaterland mit Feuer und Eisen überzieht, dass er Väter erwürgt, Töchter fortschleift, dass er den Geschlagenen die freie Wahl zwischen Tod und seinem Glauben lässt:

 

Das ist nun mit Sicherheit etwas, das kein Mensch entschuldigen kann, ... es sei denn, der Aberglaube hat ihm jedes natürliche Licht (des Verstandes) erstickt."

 

Tercümesi

 

Bir deve tüccarının kendi çöplüğünde kalkıpta,kendisinin cebrail adlı bir melekle konuştuğunu,onunla göğsünün yarılıp göklere çıkarıldığını, ve orda hazmedilmesi mümkün olamayan bir kitap aldığını, her sayfasında sağlam bir insanın aklında depremler bırakan bir anlatımla saygınlık kazanmaya çalışması,ana vatanını ateş ve silah ile doldurması,babaları öldürüp,kızları kaçırması ve işkence edilenlere ölüm ile inanma arasında serbestlik tanıması.

 

Tüm bunlar kesinlikle hiç bir insanın,özür dileyebileceği cinsten değildir,meğerki hurafeler onun tüm sağduyusunu köreltmiş olsun

 

Kaynak

http://goethes-mahomet.blogspot.com/

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

HZ. RESUL HAKKINDA BATILI AYDINLARIN BAZI SÖZLERİ:

Thomas Carlyle:’İnsanlar her şeyden daha fazla Muhammed’e kulak vermelidir. Diğer bütün sözler, onun karşısında boş sözlerdir.’

Prof.Dr.H. Mones:’O’nun her sözü bir vecizedir.’

.

.

Sosyolog V.D.Eratsen:’Ben şahsen Hz. Muhammed’in hayranıyım.’

Prof.Jules Masserman:’Bütün zamanların en büyük lideri Muhammed idi.’

Prof.Dr. Michael Hart:Muhammed tarihte dini ve dünyevi açılandan en üstün başarıya ulaşmış tek kişidir.’

Tolstoy: Muhammed, hürmet ve saygıya fazlasıyla lâyıktır.

.

.

Shebol: Hz. Muhammed insan olması itibari ile bütün insanlık onunla övünür. Biz Avrupa’lılar 2000 sene sonra onun kıymetine ve hakikatine yetişsek en mesut ve en bahtiyar nesiller oluruz.

Bernard Shaw: Ben bu hayret uyandırıcı insanın hayatını inceledim. Benim görüşüme göre onu insanlığın kurtarıcısı olarak tanımamız lâzımdır.

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

Lamartine: İnsan büyüklüğü hangi ölçüyle ölçülürse ölçülsün acaba ondan daha büyük bir insan bulunur mu?

Knematirul: Herkesin itiraf etmekten çekindiği şeyi ben haykırıyorum. Hz. Muhammed hiç kimse ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir devrimcidir.

 

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

Selam katakuta,

üsteki alintinizi ben alinti olarak sayfaya geciremedim, bu yüzden kopya halinde ekliyorum..

yapmis oldugunuz alinti merakimi cekti

herhangi bir konusma esnasinda...zamani belirsiz...kaleme alinmis olamazmi

uydurulan kelimesini kullanmissiniz....sadece alinti yapmis oldugunuz bölüme yaziyorum ben suan...uydurma degilde...yanlis kaleme alinmis olamazmi...

bunlari neden soruyorum ben nedenine gelince...

 

vermis oldugunuz linkte

V

V

 

Bu listeyi asandan kaynak istendi ama veremedi aynen senin dediğin gibi kem küm etti

Şimdi hepsini tek tek kaynak verip çürtümek çok uzun sürer ama bir tanesini nasıl yalan olduğunu gözler önüne serelim.

 

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

 

Peki gerçekten böyle demiş Voltaire ?

 

Doch dass ein Kamelhändler in seinem Nest Aufruhr entfacht, dass er seine Mitbürger glauben machen will, dass er sich mit dem Erzengel Gabriel unterhielte; dass er sich damit brüstet, in den Himmel entrückt worden zu sein und dort einen Teil jenes unverdaulichen Buches empfangen zu haben, das bei jeder Seite den gesunden Menschenverstand erbeben lässt, dass er, um diesem Werke Respekt zu verschaffen, sein Vaterland mit Feuer und Eisen überzieht, dass er Väter erwürgt, Töchter fortschleift, dass er den Geschlagenen die freie Wahl zwischen Tod und seinem Glauben lässt:

 

Das ist nun mit Sicherheit etwas, das kein Mensch entschuldigen kann, ... es sei denn, der Aberglaube hat ihm jedes natürliche Licht (des Verstandes) erstickt."

 

Tercümesi

 

Bir deve tüccarının kendi çöplüğünde kalkıpta,kendisinin cebrail adlı bir melekle konuştuğunu,onunla göğsünün yarılıp göklere çıkarıldığını, ve orda hazmedilmesi mümkün olamayan bir kitap aldığını, her sayfasında sağlam bir insanın aklında depremler bırakan bir anlatımla saygınlık kazanmaya çalışması,ana vatanını ateş ve silah ile doldurması,babaları öldürüp,kızları kaçırması ve işkence edilenlere ölüm ile inanma arasında serbestlik tanıması.

 

Tüm bunlar kesinlikle hiç bir insanın,özür dileyebileceği cinsten değildir,meğerki hurafeler onun tüm sağduyusunu köreltmiş olsun

 

Kaynak

http://goethes-mahomet.blogspot.com/

 

 

evet bunlar yaziyor

fakat

az yukarisina bakar iseniz

 

 

Schon Voltaires Meinung über den „Propheten“ des Islam war nicht gerade schmeichelhaft - so schrieb er im Jahre 1740 in einem Brief an Friedrich den Großen:

 

bir mektupta nasil olurda böyle yazilir

 

Voltaire: Türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil

 

aranizsa girdim kusura bakmayin fakat dedigim gibi ilgimi cekti..

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Selam katakuta,

üsteki alintinizi ben alinti olarak sayfaya geciremedim, bu yüzden kopya halinde ekliyorum..

yapmis oldugunuz alinti merakimi cekti

herhangi bir konusma esnasinda...zamani belirsiz...kaleme alinmis olamazmi

uydurulan kelimesini kullanmissiniz....sadece alinti yapmis oldugunuz bölüme yaziyorum ben suan...uydurma degilde...yanlis kaleme alinmis olamazmi...

bunlari neden soruyorum ben nedenine gelince...

 

saygilar

 

Yanlış kaleme filan alınmış değil,bunlar kasıtlı olarak uydurulan şeyler. Bakın size başka örnek vereyim.

 

Kaptan Custo ve Astronot Neil Armstrong Müslüman olduğu söylendi yıllarca değilmi?

 

 

Kaptan Custo'nun yıllar önce Atlantik Okyanusu ile Atlas Okyanusunun birleşmediğini ve karışmadığını farketmesi üzerine müslüman olduğu iddia edilmektedir. Hemen herkesin dilinde Kaptan Custo'nun müslüman olduğu zannedilmektedir. Acaba gerçekten de müslüman oldu mu? Bunu kendi kuruluşu olan 'Kaptan Custo Kuruluşu'nun açıklamasından öğrenmemiz gerekir.

Original letter of clarification from the Cousteau Foundation (in French) (photocopy). English translation by Dr. William F. Campbell: Fondation Cousteau

 

Monsieur Charles TUCKER

11A Chemin de Pennachy

69230 ST GENIS LAVAL

 

 

FC/DC

Paris, November 2, 1991

 

Sir,

 

We have received your letter and we thank you for your interest in our activities.

 

We state precisely to you that Commander Cousteau has not become a Muslim and that this rumor passes around without foundation.

 

Very cordially,

 

 

Didier CERCEAU chargé de mission

 

----------------------------------------------------------------------

 

 

Türkçe Çevirisi şöyledir:

Cousteau Kurumunun durumu açıklığa kavuşturmak için yazdığı orijinal mektup(Fransızca'dan Fotokopi)

 

Türkçe çevirmen Gökhan (WebServant_G):

 

 

Cousteau Kurumu

 

Sayın Charles TUCKER

11A Chemin de Pennachy

69230 ST GENIS LAVAL

FC/DC

Paris, Kasım 2, 1991

 

Sayın ilgili,

 

Mektubunuzu aldık ve etkinliklerimizle ilgilendiğiniz için teşekkür ederiz.

Saygıdeğer Cousteau müslüman olmamıştır ve bu dedikodu kurumumuzun haberi olmadan yayılmıştır.

 

Yüksek Saygılarımla,

 

 

Didier CERCEAU

chargé de mission

(Kurum Sorumlusu/Yetkilisi)

 

Yukarıdan da görüldüğü gibi Jaques Cousteau hiç bir zaman Müslüman olmamıştır. Kaptan Jaques Cousteau 25 Haziran 1997, Çarşamba günü sabahı vefat etmiştir. Cenazesi bir camide değil Paris'teki Notre Dame Katedralinde yapılmıştır.

 

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

 

 

Peki ya Astronot Neil Armstrong Müslüman oldumu?

 

 

 

Astronot Neil Armstrong'un ayda ezan sesi duymasından sonra müslüman olduğu dedikodusu doğru mudur? Gerçekleri araştırıyorsanız, İngilizce ve Türkçeye çevrilen kendi yazılı açıklamasını okuyun.

 

Aşağıda hem İngilizce hem de Türkçe olarak yazıları bulacaksınız. Astronot Neil Armstrong'un ayda ezan sesini duyduktan sonra müslüman olmadığına ilişkin kanıtları aşağıda bulacaksınız.

 

İNGİLİZCE

 

In the following some statements about this issue, authorised by Mr. Armstrong, to speak on his behalf.

 

 

NEIL A. ARMSTRONG

LEBANON, OHIO 45036

 

July 14,1983

 

Mr. Phil Parshall Director Asian Research Center International Christian Fellowship 29524 Bobrich

Livonia, Michigan 48152

 

Dear Mr. Parshall:

 

Mr. Armstrong has asked me to reply to your letter and to thank you for the courtesy of your inquiry.

 

The reports of his conversion to Islam and of hearing the voice of Adzan on the moon and elsewhere are all untrue.

 

Several publications in Malaysia, Indonesia and other countries have published these reports without verifi- cation. We apologize for any inconvenience that this

incompetent journalism may have caused you.

 

Subsequently, Mr. Armstrong agreed to participate in a telephone interview, reiterating his reaction to these nuke_stories. I am enclosing copies of the United States

State Department's communications prior to and after that interview.

 

Sincerely

 

Vivian White

Administrative Aide

 

 

---------------------------------------------------------------------

 

Aşağıdaki ifadelerden bazıları Bay. Armstrong tarafından yetkilendirilerek, onun adına yazılmıştır.

 

 

NEIL A. ARMSTRONG

LÜBNAN, OHIO 45036

 

Temmuz 14,1983

 

Bay. Phil Parshall Direktör

Asya Araştırma Merkezi

Uluslararası Hristiyan Topluluğu

29524 Bobrich

Livonia, Michigan 48152

 

Sevgili Bay. Parshall:

 

Bay. Armstrong mektubunuzu yanıtlamamı ve nazik sorunuz için teşekkür etmemi istedi.

 

İslama dönme ve ayda veya herhangi biryerde ezan sesini duyduğuna ilişkin raporların hepsi doğru değildir.

 

Malezya,Endonezya ve diğer ülkelerde bu raporlar doğrulanmadan basılmıştır. Biz bu yetersiz ve uygun olmayan gazeteciliğin size olan olumsuz etkilerinden dolayı özür dileriz.

 

Sonradan, Bay. Armstrong telefon ile görüşmeyi kabul ederek,kendisi hakkındaki hikayelere tepkisini dile getirdi. Amerika Birleşik Devletleri Senatosu'nun iletişim öncesi ve sonrası ifadesinin bir kopyasını ekleyerek mektubunu kapatıyorum.

 

İçtenlikle

 

Vivian White

Yönetici Yardımcısı

İNGİLİZCE

ABD Senatosu Bölümü İslami ülkelerdeki tüm elçiliklere aşağıdaki ifadeyi göndermiştir:

 

 

P 04085 0Z MAR 83 ZEX

FM SECSTATE WASHD C TO ALL DIPLOMATIC AND CONSULAR POSTS PRIORITY BI UNCLAS STATE 056309

 

FOLLOWING REPEAT SENT ACTION ALL EAST ASIAN AND PACIFIC DIPLOMATIC POSTS DID MAR 02.

 

QUOTE: UNCLAS STATE 056309 E.O. 12356: N/A TAGS: PREL, PGOV, US, ID SUBJECT: ALLEGED CONVERSION OF ENIL ARMSTRONG TO ISLAM

---------------------------------------------

 

REF: JAKARTA 3081 AND 2374 (NOT ..)

 

1. FORMER ASTRONAUT NEIL ARMSTRONG, NOW IN PRIVATE BUSINESS, HAS BEEN THE SUBJECT OF PRESS REPORTS IN

EGYPT, MALAYSIA AND INDONESIA (AND PERHAPS ELSEWHERE) ALLEGING HIS CONVERSION TO ISLAM DURING HIS LANDING ON

THE MOON IN 1969. AS A RESULT OF SUCH REPORTS, ARMSTRONG HAS RECEIVED COMMUNICATIONS FROM INDIVIDUALS

 

AND RELIGIOUS ORGANIZATIONS, AND A FEELER FROM AT LEAST ONE GOVERNMENT, ABOUT HIS POSSIBLE PARTICIPATION IN

ISLAMIC ACTIVITIES.

 

2. WHILE STRESSING HIS STRONG DESIRE NOT TO OFFEND ANYONE OR SHOW DISRESPECT FOR ANY RELIGION, ARMSTRONG HAS ADVISED DEPARTMENT THAT REPORTS OF HIS CONVERSION TO ISLAM ARE INACCURATE.

 

3. IF POST RECEIVE QUERIES ON THIS MATTER, ARMSTRONG REQUESTS THAT THEY POLITELY BUT FIRMLY INFORM QUERYING PARTY THAT HE HAS NOT CONVERTED TO ISLAM AND HAS NO CURRENT PLANS OR DESIRE TO TRAVEL OVERSEAS TO PARTICIPATE IN ISLAMIC RELIGOUS ACTIVITIES.

 

 

Click here to view the scanned photocopy of this above note from the US State Department.

 

 

----------------------------------------------------------------------

 

 

TÜRKÇE

ABD Senatosu Bölümü İslami ülkelerdeki tüm elçiliklere aşağıdaki ifadeyi göndermiştir:

 

 

P 04085 0Z MAR 83 ZEX

FM SECSTATE WASHD C

TÜM DİPLOMATİK AND ELÇİLİKLER GÖNDERİM ÖNCELİĞİ BI UNCLAS STATE 056309

 

AŞAĞIDAKİ TEKRAR TÜM DOĞU ASYA VE PASİFİK ELÇİLİKLERİNE GÖNDERİLMİŞTİR GÖNDERİM MART 02.

 

QUOTE: UNCLAS STATE 056309 E.O. 12356: N/A TAGS: PREL, PGOV, US, ID SUBJECT: NEIL ARMSTRONG'UN İSLAMA DÖNDÜĞÜNE

YÖNELİK İDDİALAR

---------------------------------------------

 

REF: JAKARTA 3081 AND 2374 (NOT ..)

 

1. ESKİASTRONOT NEIL ARMSTRONG, ŞU AN ÖZEL ŞİRKETTE ÇALIŞMAKTA OLAN, MISIR'DA MALEZYA'DA VE ENDONEZYA'DA

(BELKİ DAHA BİRÇOK ÜLKEDE), 1969 YILINDA AYA İNİŞİNDEN DOLAYI İSLAMA DÖNMESİ BASININ KONUSUNU OLMUŞTUR.

BU RAPORLARIN SONUCU OLARAK BİREYLERDEN VE DİNİ ORGANİZASYONLARDAN BAĞLANTI KURMAK İSTEKLERİNİ ALMIŞTIR. EN AZINDAN BİR HÜKÜMETİN İSLAMİ AKTİVİTELERİNE KATILMA FIRSATINA SAHİP OLMUŞTUR.

 

2. KİMSEYİ KIRMAMAYA ÖZEN GÖSTERMEKLE BİRLİKTE VEYA KİMSEYE SAYGISIZLIK ETMEMEK SURETİYLE, ARMSTRONG KENDİSİ HAKKINDA İSLAMA DÖNDÜĞÜNE İLİŞKİN YAZILAN RAPORLARIN DOĞRU OLMADIĞINI HAKKINDA BÖLÜMÜMÜZÜ BİLGİLENDİRMİŞTİR.

 

3. EĞER BU MESAJA YÖNELİK SORULAR YÖNELİRSE, KENDİSİNİN HERHANGİ BİR İSLAMİ AKTİVİTEYE KATILMAYACAĞI VEYA DENİZ AŞIRI BİR GEZİ YAPMAYACAĞININ BİLİNMESİNİ, KENDİSİNİN İSLAMA DÖNMEDİĞİNİN NAZİK FAKAT AÇIKÇA SORANLARA BİLDİRİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

 

 

Ne yazık ki, hala dedikodu tüm İslam dünyasında yayılmaktadır. Sadece ağızdan ağıza değil ancak email, radyo vs. araçlarıyla da tüm dünyada yayılmaktadır. Eski Astronot Neil Armstrong hiçbir zaman müslüman olmamıştır

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akifle uğraşmıyor kimse.

Yazımın başında yazdım.

Mehmet Akif, siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun, dünya görüşü ne olursa olsun, herkesin takdirini kazanmış bir adamdır.

Akif'i kendinize maletmeyin.

Saygı duyguğumuz, sevdiğimiz bir insandır.

Tıpkı Mevlana, Yunus Emre, Hacı bektaş Veli, sadece sizin olamayacağı gibi.

 

Nedense Mevlana'yı, Yunus Emre'yi bütün dünya seviyor ama, Muhammed'i dünyanın yarısı sevmiyor. Neden acaba?

 

Saygılar.

çünkü çokları gibi yalnızca hadislere dayanıp yol alıyorlar .... çünkü sizler ancak hadisten kendinize destek alırsınız... ve dalga geçtiğiniz bütün inançlı gördükleriniz ya da medeniyetsiz gördükleriniz ya da ***** gördükleriniz de Kuran dan çok hadis ezberler.... hristiyan bile bilmezki öğütler kuran ve incil de aynı.... sizler bir toplumun ********* inandıkları dine mal edersiniz... bir insan kötüyse dinine laf söylersiniz... halbuki dinin insanın yaptığı kötülükleri kabul eder yanı yoktur... hadi hepiniz toplanında dedikodu iyi birşeydir çok faydalıdır deyin... diyemezsiniz ... din de demez ve yasaklar ... ama etrafınızda dedikodu yapmayan kaç inanan gördünüz bu güne kadar.... din yardımı emreder... etrafınızdakilerin çoğu malının eksilmesinden korkar... din aldatmamayı tavsiye eder... çoğu ***** gibi nereden ne nem kapacağını şaşırır... din yalanı yasaklar... yalan söylemeyene zor rastlarsınız... din verdiğin sözü tut der... siz durmadan aldatılırsınız.....dinle peygamberle uğraşmayın kardeş... hadislerle uğraşın.... hangi ayeti tek başına koyabilirsiniz ki hakkında böyle ileri geri konuşabilesiniz.... yapamazsınız... yapsanız bile ona ek vesveseler ya da hadisler katmadan yapamazsınız... çok düşündüğümüzü sanıp çok az düşünüyoruz oysa.... kitabın inceliklerini anlayacak zeka henüz bizlerde yok kardeş... ümit edilirki Rabbim öğrenmemizi dilesin..... keşke inandığımız yaratanın inanan kullarına nasıl yardım ettiğini bir bilseydiniz..... ya biz yanlış anlıyorsak sorusunun kalplerinizde yer etmesi dileğiyle....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çünkü çokları gibi yalnızca hadislere dayanıp yol alıyorlar .... çünkü sizler ancak hadisten kendinize destek alırsınız... ve dalga geçtiğiniz bütün inançlı gördükleriniz ya da medeniyetsiz gördükleriniz ya da ***** gördükleriniz de Kuran dan çok hadis ezberler.... hristiyan bile bilmezki öğütler kuran ve incil de aynı.... sizler bir toplumun ********inandıkları dine mal edersiniz... bir insan kötüyse dinine laf söylersiniz... halbuki dinin insanın yaptığı kötülükleri kabul eder yanı yoktur... hadi hepiniz toplanında dedikodu iyi birşeydir çok faydalıdır deyin... diyemezsiniz ... din de demez ve yasaklar ... ama etrafınızda dedikodu yapmayan kaç inanan gördünüz bu güne kadar.... din yardımı emreder... etrafınızdakilerin çoğu malının eksilmesinden korkar... din aldatmamayı tavsiye eder... çoğu ***** gibi nereden ne nem kapacağını şaşırır... din yalanı yasaklar... yalan söylemeyene zor rastlarsınız... din verdiğin sözü tut der... siz durmadan aldatılırsınız.....dinle peygamberle uğraşmayın kardeş... hadislerle uğraşın.... hangi ayeti tek başına koyabilirsiniz ki hakkında böyle ileri geri konuşabilesiniz.... yapamazsınız... yapsanız bile ona ek vesveseler ya da hadisler katmadan yapamazsınız... çok düşündüğümüzü sanıp çok az düşünüyoruz oysa.... kitabın inceliklerini anlayacak zeka henüz bizlerde yok kardeş... ümit edilirki Rabbim öğrenmemizi dilesin..... keşke inandığımız yaratanın inanan kullarına nasıl yardım ettiğini bir bilseydiniz..... ya biz yanlış anlıyorsak sorusunun kalplerinizde yer etmesi dileğiyle....

 

Bu tarif ettiğin hangi din? islam olmadığı kesin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yanlış kaleme filan alınmış değil,bunlar kasıtlı olarak uydurulan şeyler. Bakın size başka örnek vereyim.

 

 

Peki ya Astronot Neil Armstrong Müslüman oldumu?

 

 

 

Astronot Neil Armstrong'un ayda ezan sesi duymasından sonra müslüman olduğu dedikodusu doğru mudur? Gerçekleri araştırıyorsanız, İngilizce ve Türkçeye çevrilen kendi yazılı açıklamasını okuyun.

 

Aşağıda hem İngilizce hem de Türkçe olarak yazıları bulacaksınız. Astronot Neil Armstrong'un ayda ezan sesini duyduktan sonra müslüman olmadığına ilişkin kanıtları aşağıda bulacaksınız.

 

İNGİLİZCE

 

In the following some statements about this issue, authorised by Mr. Armstrong, to speak on his behalf.

 

 

NEIL A. ARMSTRONG

LEBANON, OHIO 45036

 

July 14,1983

 

Mr. Phil Parshall Director Asian Research Center International Christian Fellowship 29524 Bobrich

Livonia, Michigan 48152

 

Dear Mr. Parshall:

 

Mr. Armstrong has asked me to reply to your letter and to thank you for the courtesy of your inquiry.

 

The reports of his conversion to Islam and of hearing the voice of Adzan on the moon and elsewhere are all untrue.

 

Several publications in Malaysia, Indonesia and other countries have published these reports without verifi- cation. We apologize for any inconvenience that this

incompetent journalism may have caused you.

 

Subsequently, Mr. Armstrong agreed to participate in a telephone interview, reiterating his reaction to these nuke_stories. I am enclosing copies of the United States

State Department's communications prior to and after that interview.

 

Sincerely

 

Vivian White

Administrative Aide

 

 

---------------------------------------------------------------------

 

Aşağıdaki ifadelerden bazıları Bay. Armstrong tarafından yetkilendirilerek, onun adına yazılmıştır.

 

 

NEIL A. ARMSTRONG

LÜBNAN, OHIO 45036

 

Temmuz 14,1983

 

Bay. Phil Parshall Direktör

Asya Araştırma Merkezi

Uluslararası Hristiyan Topluluğu

29524 Bobrich

Livonia, Michigan 48152

 

Sevgili Bay. Parshall:

 

Bay. Armstrong mektubunuzu yanıtlamamı ve nazik sorunuz için teşekkür etmemi istedi.

 

İslama dönme ve ayda veya herhangi biryerde ezan sesini duyduğuna ilişkin raporların hepsi doğru değildir.

 

Malezya,Endonezya ve diğer ülkelerde bu raporlar doğrulanmadan basılmıştır. Biz bu yetersiz ve uygun olmayan gazeteciliğin size olan olumsuz etkilerinden dolayı özür dileriz.

 

Sonradan, Bay. Armstrong telefon ile görüşmeyi kabul ederek,kendisi hakkındaki hikayelere tepkisini dile getirdi. Amerika Birleşik Devletleri Senatosu'nun iletişim öncesi ve sonrası ifadesinin bir kopyasını ekleyerek mektubunu kapatıyorum.

 

İçtenlikle

 

Vivian White

Yönetici Yardımcısı

İNGİLİZCE

ABD Senatosu Bölümü İslami ülkelerdeki tüm elçiliklere aşağıdaki ifadeyi göndermiştir:

 

 

P 04085 0Z MAR 83 ZEX

FM SECSTATE WASHD C TO ALL DIPLOMATIC AND CONSULAR POSTS PRIORITY BI UNCLAS STATE 056309

 

FOLLOWING REPEAT SENT ACTION ALL EAST ASIAN AND PACIFIC DIPLOMATIC POSTS DID MAR 02.

 

QUOTE: UNCLAS STATE 056309 E.O. 12356: N/A TAGS: PREL, PGOV, US, ID SUBJECT: ALLEGED CONVERSION OF ENIL ARMSTRONG TO ISLAM

---------------------------------------------

 

REF: JAKARTA 3081 AND 2374 (NOT ..)

 

1. FORMER ASTRONAUT NEIL ARMSTRONG, NOW IN PRIVATE BUSINESS, HAS BEEN THE SUBJECT OF PRESS REPORTS IN

EGYPT, MALAYSIA AND INDONESIA (AND PERHAPS ELSEWHERE) ALLEGING HIS CONVERSION TO ISLAM DURING HIS LANDING ON

THE MOON IN 1969. AS A RESULT OF SUCH REPORTS, ARMSTRONG HAS RECEIVED COMMUNICATIONS FROM INDIVIDUALS

 

AND RELIGIOUS ORGANIZATIONS, AND A FEELER FROM AT LEAST ONE GOVERNMENT, ABOUT HIS POSSIBLE PARTICIPATION IN

ISLAMIC ACTIVITIES.

 

2. WHILE STRESSING HIS STRONG DESIRE NOT TO OFFEND ANYONE OR SHOW DISRESPECT FOR ANY RELIGION, ARMSTRONG HAS ADVISED DEPARTMENT THAT REPORTS OF HIS CONVERSION TO ISLAM ARE INACCURATE.

 

3. IF POST RECEIVE QUERIES ON THIS MATTER, ARMSTRONG REQUESTS THAT THEY POLITELY BUT FIRMLY INFORM QUERYING PARTY THAT HE HAS NOT CONVERTED TO ISLAM AND HAS NO CURRENT PLANS OR DESIRE TO TRAVEL OVERSEAS TO PARTICIPATE IN ISLAMIC RELIGOUS ACTIVITIES.

 

 

Click here to view the scanned photocopy of this above note from the US State Department.

 

 

----------------------------------------------------------------------

 

 

TÜRKÇE

ABD Senatosu Bölümü İslami ülkelerdeki tüm elçiliklere aşağıdaki ifadeyi göndermiştir:

 

 

P 04085 0Z MAR 83 ZEX

FM SECSTATE WASHD C

TÜM DİPLOMATİK AND ELÇİLİKLER GÖNDERİM ÖNCELİĞİ BI UNCLAS STATE 056309

 

AŞAĞIDAKİ TEKRAR TÜM DOĞU ASYA VE PASİFİK ELÇİLİKLERİNE GÖNDERİLMİŞTİR GÖNDERİM MART 02.

 

QUOTE: UNCLAS STATE 056309 E.O. 12356: N/A TAGS: PREL, PGOV, US, ID SUBJECT: NEIL ARMSTRONG'UN İSLAMA DÖNDÜĞÜNE

YÖNELİK İDDİALAR

---------------------------------------------

 

REF: JAKARTA 3081 AND 2374 (NOT ..)

 

1. ESKİASTRONOT NEIL ARMSTRONG, ŞU AN ÖZEL ŞİRKETTE ÇALIŞMAKTA OLAN, MISIR'DA MALEZYA'DA VE ENDONEZYA'DA

(BELKİ DAHA BİRÇOK ÜLKEDE), 1969 YILINDA AYA İNİŞİNDEN DOLAYI İSLAMA DÖNMESİ BASININ KONUSUNU OLMUŞTUR.

BU RAPORLARIN SONUCU OLARAK BİREYLERDEN VE DİNİ ORGANİZASYONLARDAN BAĞLANTI KURMAK İSTEKLERİNİ ALMIŞTIR. EN AZINDAN BİR HÜKÜMETİN İSLAMİ AKTİVİTELERİNE KATILMA FIRSATINA SAHİP OLMUŞTUR.

 

2. KİMSEYİ KIRMAMAYA ÖZEN GÖSTERMEKLE BİRLİKTE VEYA KİMSEYE SAYGISIZLIK ETMEMEK SURETİYLE, ARMSTRONG KENDİSİ HAKKINDA İSLAMA DÖNDÜĞÜNE İLİŞKİN YAZILAN RAPORLARIN DOĞRU OLMADIĞINI HAKKINDA BÖLÜMÜMÜZÜ BİLGİLENDİRMİŞTİR.

 

3. EĞER BU MESAJA YÖNELİK SORULAR YÖNELİRSE, KENDİSİNİN HERHANGİ BİR İSLAMİ AKTİVİTEYE KATILMAYACAĞI VEYA DENİZ AŞIRI BİR GEZİ YAPMAYACAĞININ BİLİNMESİNİ, KENDİSİNİN İSLAMA DÖNMEDİĞİNİN NAZİK FAKAT AÇIKÇA SORANLARA BİLDİRİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.

 

 

Ne yazık ki, hala dedikodu tüm İslam dünyasında yayılmaktadır. Sadece ağızdan ağıza değil ancak email, radyo vs. araçlarıyla da tüm dünyada yayılmaktadır. Eski Astronot Neil Armstrong hiçbir zaman müslüman olmamıştır

 

 

 

2) Neil Armstrong Ihm geht es auch so. Er ist zum Mond gefahren ist, er habe das Eden (vor dem moslemischen Gebet) auf dem Mond gehört, er lehnt ab, was die Moslems (und die anderen) leider nur selten wissen). Hier ein Brief von Neil Armstrong darüber:

 

 

 

 

er lehnt ab = karsi geliyor

buraya kadar tamam

 

~~~~~

sizin vermis oldugunuz linkin benzerinide bulabildim katakuta

 

http://www.anti-religion.net/islam_luegen.htm

 

yukarida ki yazinin ingiliscesini de orada, görebileceksiniz

 

saten bastan asaya buna benzer yazilarla dolu olan bir sayfa...

~~~~~

hatirlarsaniz ilk sorum "yanlis kaleme alinmis olamazmi" di

 

sizin cevabiniz ise:"Yanlış kaleme filan alınmış değil,bunlar kasıtlı olarak uydurulan şeyler."

 

peki dediginiz gibi olsun..

 

fakat

 

uydurulan seyleri neden : "Müslümanlar çok sever bu tip uydurmaları.".........diye bir geneleme yaptiniz bunu ben bir türlü anlayamadim...

 

media da aktarilirken .. bir kelimeye bir kelime daha katilmis olay az biraz daha büyütülmüs , degistirilmis...olamazmi...?

sadece Neil konusunda degil..

ve bu olay aktarilirken olan yanlislar, bilincli yada bilincsiz .. orasi yine ayri konu... sadece Müslümanlardami olmakta.

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın birce, evet haklısnız müslümanların birçoğu veya bir kısmı demem gerekirdi,genelleme yapmam doğru değil.Dolayısıyla sizin gibi bu tip uydurmalara katılmayanları konumuz dışında bırakırsak, müslümanların bu tip uydurmaları sevmelerinin nedeni bana göre ezikliklerini bir parça olsun tatmin edebilmektir. Çünkü bilinç altında her insanın içgüdüsel bir şüphe vardır.Bu ünlü insanlar islama girdiğine göre demekki islam hak bir din düşüncesi ile bu şüphe bastırılmak istenmektedir.

 

Eğer aksi olsaydu bu tür hilelere niye tevessül etsinler ki ? Bir müslüman dünyada tek başına bile kalsa eğer şüphesi yoksa yinede başkalarının islama girip girmemesi onu zerre kadar etkilemez diye düşünüyorum,yanılıyormuyum?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın birce, evet haklısnız müslümanların birçoğu veya bir kısmı demem gerekirdi,genelleme yapmam doğru değil.Dolayısıyla sizin gibi bu tip uydurmalara katılmayanları konumuz dışında bırakırsak, müslümanların bu tip uydurmaları sevmelerinin nedeni bana göre ezikliklerini bir parça olsun tatmin edebilmektir. Çünkü bilinç altında her insanın içgüdüsel bir şüphe vardır.Bu ünlü insanlar islama girdiğine göre demekki islam hak bir din düşüncesi ile bu şüphe bastırılmak istenmektedir.

 

Eğer aksi olsaydu bu tür hilelere niye tevessül etsinler ki ? Bir müslüman dünyada tek başına bile kalsa eğer şüphesi yoksa yinede başkalarının islama girip girmemesi onu zerre kadar etkilemez diye düşünüyorum,yanılıyormuyum?

 

 

son kitanizda ki son cümleye tümüyle katiliyorum sayin katakuta...

 

~~~~

 

fakat

 

diyerlerine gelince

 

"bir kismi" deseniz, belki daha dogru olacak...ki burada bile bir ? isareti kaliyor

 

" müslümanların bu tip uydurmaları sevmelerinin nedeni bana göre ezikliklerini bir parça olsun tatmin edebilmektir"....diye yazmissiniz.....burada ben neyin ezikligini diye soracam aslin da fakat oldukca konu disina ciktimizin farkina vardim..sormamis sanin lütfen.

 

kisaca sunu demekte istiyorum sayin katakuta, verilmis linkler üzerine olan yazilari gerek sizin gerekse benim olan...ben önemsemiyorum..dogrulugundan hicbirzaman emin olamadigimiz tür yazilar bunlar diye düsünüyorum cünkü.

 

 

aslini dogrusunu kendilerinden ögrenmek var iken

 

ve bu tür yazilari geneleme yaparak ister Müslamanlar "lar" ister baska Inanci olanlara mal etmek ne kadar dogru olabilir

 

bugün sana yarin bana misali

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

son kitanizda ki son cümleye tümüyle katiliyorum sayin katakuta...

 

~~~~

 

fakat

 

diyerlerine gelince

 

"bir kismi" deseniz, belki daha dogru olacak...ki burada bile bir ? isareti kaliyor

 

" müslümanların bu tip uydurmaları sevmelerinin nedeni bana göre ezikliklerini bir parça olsun tatmin edebilmektir"....diye yazmissiniz.....burada ben neyin ezikligini diye soracam aslin da fakat oldukca konu disina ciktimizin farkina vardim..sormamis sanin lütfen.

 

kisaca sunu demekte istiyorum sayin katakuta, verilmis linkler üzerine olan yazilari gerek sizin gerekse benim olan...ben önemsemiyorum..dogrulugundan hicbirzaman emin olamadigimiz tür yazilar bunlar diye düsünüyorum cünkü.

aslini dogrusunu kendilerinden ögrenmek var iken

 

ve bu tür yazilari geneleme yaparak ister Müslamanlar "lar" ister baska Inanci olanlara mal etmek ne kadar dogru olabilir

bugün sana yarin bana misali

 

saygilar

 

Sayın birce genelleme yapmanın doğru olmadığını söylememe rağmen hala bana bu şekilde soru sormanız yersiz değilmi? Ben sizin gibileri konu dışında tuttum değilmi? Öyleyse bu tip yazılara/uydurmalara sahip çıkan müslüsmanlar için yaptığım değerlendirmeler hala geçerlidir.

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarihsel bir belge aktaramıyorsan, neye dayanarak benim verdiğim belgeleri yok sayıyorsun? İşine gelmediği için olmasın?Ayrıca o sözünü ettiğin kişilerin muhammed hakkında böyle bir tesbiti yok.Tamamı uydurma.

 

 

Bakın verdiğim isimler İslam bilimcilerıdır ve bilimi savunanlar sizlerdiniz?Bu insanlar otorıtedır ve ben onların kaynaklarından aktarma yaptım kesinlikle uydurma değildir eğerki Almancanız varsa kitaplarını okuyun ve seminerlerini,yada Almancası olan birinden çevırı isteyın.

Ben uydurma birşeyi okumam ve yazmam

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kisaca sunu demekte istiyorum sayin katakuta, verilmis linkler üzerine olan yazilari gerek sizin gerekse benim olan...ben önemsemiyorum..dogrulugundan hicbirzaman emin olamadigimiz tür yazilar bunlar diye düsünüyorum cünkü.

 

 

aslini dogrusunu kendilerinden ögrenmek var iken

 

ve bu tür yazilari geneleme yaparak ister Müslamanlar "lar" ister baska Inanci olanlara mal etmek ne kadar dogru olabilir

 

bugün sana yarin bana misali

 

saygilar

 

 

Sayın birce genelleme yapmanın doğru olmadığını söylememe rağmen hala bana bu şekilde soru sormanız yersiz değilmi? Ben sizin gibileri konu dışında tuttum değilmi? Öyleyse bu tip yazılara/uydurmalara sahip çıkan müslüsmanlar için yaptığım değerlendirmeler hala geçerlidir.

 

Saygılar

 

son kitam size hitaben degil di sayin katakuta

verilmis linkler üzerine, gerek sizin gerekse benim olan...belki de oradan buradan toplanilmis bir araya getirilmis olan...(sitelere, linklere)

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

farkli kisiler farkli dusunceler :)

 

size bir olay anlaticam belki icinde bulunmus oldugunuz durumu acikca ortaya koyar

 

Kisin kar yagarken bir cok farkli egitim dalinin onde gelen isimleri icinde bulundugu arac yolda kalmistir ve bir cok farkli gorusu iceren bu kisiler o sogukta ne yapicaklarini dusunurken kucuk bir ev gorurler ve isinmak icin evin icine girerler ev sahibi cok guzel bir misafirperverlikte bu misafirlerini karsilar onlarin uzerlerine battaniye, yorgan verir ve misafirlerine corbada verir bu sirada sobanin icindeki ates sonmeye baslar ev sahibi kisi misafirlerine soyler siz biraz beklerseniz ben bir kac odun alip gelicem der ve cikar evin icinde bulunan kisiler sobanin altindaki taslari gorurler ve baslarlar kendi aralarinda tartismaya hepsi farkli bir alani temsil ettikleri icin kendi alanlarinda ve goruslerinde degerlendirmede bulunurlar

sobanin altindaki taslari kimisi soyle diyerek

-altindaki taslar su amacla konmustur: odayi ortalamistir ve esit miktarda sicaklik versin diye taslari altina koymustur

 

diger birisi ise:

-odaya sicakligi altan vermistir

 

baska biriside:

sicakligi yukariya vermistir der

 

ve aralarindaki tartisma buyumus kavgaya donusmek uzereyken tam o sirada ev sahibi iceriye girmistir

aralarindaki tartismada cozum yolu bulamiyarak ev sahibine sormayi on gormuslerdir neden taslari koydun ev sahibine icklerinden birisi soyle der:

 

-Siz gittiginden beri biz kendi aramizda sobaniz altindaki tasi tartisiyoruz ve bir cozum yolu bulamadik.. sobanin altindaki taslari neden koydunuz ? odanizi nasil isitiyorsunuz ?gibi soruyu yoneltmistir..

 

Ev sahibi olan kiside gulumseyerek cevap vermistir...

 

-gecen hafta borulardan bir tanesi delindi soba yanarkende duman cikiyordu kasabaya inemedim boruyu cikardim eksik olan borunun yerine ise sobanin altina tas koydum der.. ve ordaki bilim adamlari ne kadar yanildiklarini anlarlar... kendi kendilerine yaptiklari hatayi sorarlar..

 

Ayni hataya dusmeyin Arkadaslar bir cok site vardir ve bir cokta yazi gecen hafta bir linke rastlamistim dunyanin sonunun gelcegini soyluyordu siteyi arastirdim misyonerlerin yaptiklari bir siteydi ve bunu islam dinini kaliplasmis bir olarak gosteriyordu... sanki benim az evvel anlattigim gercek olan bir olay gibi ama ondaki konu hikaye gibi anlatim tarziydi ordan burdan dolma uydurma seyleri basta gerceklerden ayirt etmesini ogrenmek gerekmezmi ? sonrada gercek olan bir seyi uydurma demezsiniz once bunlarin ayirtini ogrenin derim bence :) nasilmi ? okuyarak arastirarak bilgi verirken en cok dikkat etmeniz gereken o bilginin dogrulugudur aksi taktirde siz kendinizi yanlis bir seye inandirmis olursunuz :)

 

 

Saygilar.. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.