AKP'NİN YARATTIĞI TÜRKİYE İMAJI... (Yabancı turizm acentalari ülkemize gelen bayanlara uygun gördükleri kıyafet...)

[Φ DİPNOT]

AKP'NİN YARATTIĞI TÜRKİYE İMAJI...

Yabancı turizm acentalari ülkemize gelen bayanlara uygun gördükleri kıyafet...

Turizm acentesi, ABD'li bir kadına İstanbul'a giderken pantolon yerine ayak bileklerine kadar uzanan bir etek giymesini, elbiselerinin de mutlaka uzun kollu olmasını önerdi

 

ANKARA - AKP hükümetinin, Türkiye'nin dünyadaki imajını nasıl zedelemekte olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul'u ziyaret etmek isteyen ABD'li bir kadın turistin, turizm acentesine, "Nasıl giyinmeliyim" şeklinde yaptığı başvuru, AKP hükümetinin uygulamalarının Türkiye'yi azgelişmiş bir Ortadoğu ülkesi görünümüyle dünyaya yansıttığını ortaya koydu.

 

ABD'li araştırmacı yazar Andrea Sachs , ABD dışında çeşitli ülkelere gidecek olan Amerikalı kadınların, seyahat şirketlerine sordukları "Nasıl giyinmeliyim" yönündeki sorulara, turizm şirketlerinin verdiği yanıtları toplayıp önemli bir "imaj" çalışmasına imza attı. Çalışma ağırlıklı olarak 2000 yılından sonrasını, yani AKP iktidarı dönemini kapsadı. Türkiye'ye ilişkin soru ise Amerikalı bir kadından geldi. www. journeywoman.com adresindeki internet sitesine yazan Amerikalı kadın, internet sitesinin editörlerine "İstanbul'a gidiyorum. Nasıl giyineceğim ve nasıl davranacağım" diye sordu.

 

Yanıtta, İstanbul'a gelecek yalnız bir kadının alması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

- Mutlaka uzun kollu kıyafetler giyin, pantolon yerine etek tercih edin.

- Mutlaka eteğinizin ayak bileklerinize kadar uzun olmasına dikkat edin.

 

Yanıtta, Türk erkekleri de "yabancı yalnız kadınlar" için "potansiyal tehdit" olarak gösterildi.

Hatta, İstanbul'daki tüm erkeklerin "hanutçu" (turistlere fahiş fiyattan mal satılmasına aracılık yapan kişiler) olarak damgalandığı yanıtta, "İstanbul'da, sert nitelikli erkek yaklaşımları ile karşılaşmanız olasıdır. Erkekler yabancı bir kadınla konuşmak ya da ona bir şeyler satmak konusunda çok meraklılar. Kaldığınız otelden sizin için özel bir rehber ayarlamasınıisteyebilirsiniz" denildi.

 

BAHADIR SELİM DİLEK

[Φ Lafolaberigele]

Ak Parti'nin iktidara gelmesi ile birlikte sokaktaki insanın profili'nin hızla değiştiği fikrine katılmak ile birlikte yukarıda örneklendirilmeye çalışılan Türkiye imajı'nın kaynağının sadece Ak Parti hükümeti olarak aktarılmasını objektif bir yaklaşım olarak değerlendirmek pek doğru olmaz..

 

Yabancılar çoğu zaman Türkleri sadece görmek istedikleri gibi görme eğilimindedirler. Bunda;

 

* Geçmişten bugüne kendilerine aktarılan birtakım yanlış bilgiler ve önyargıları

 

* Ülkemiz hakkında yeterli bilgiye sahip olmayışları

 

* Bilinçli birtakım propoganda ve uygulamalar

 

etkili olmaktadır. Amerikalıların genel kültür anlamında pek çok ülke insanı ile kıyaslandıklarında ne kadar ***** olduklarını bilmeyen yoktur herhalde...

 

Mesela sana bir örnek vereyim... Geçen gün İstanbul'un turistlik yerlerinden birinde gezerken, ellerinde gelişmiş fotoğraf makinaları bulunan(gazetecilerde olan türden) bir italyan olduğunu tahmin ettiğim çiftin ısrar ile çarşaflı ve bebek arabalı iki kadının resmini çekmek istemelerine şahit oldum. Etrafta o kadar tarihi ve turistlik eser varken, daha çağdaş görünümlü Türk vatandaşları varken neden kara çarşaflı kadınların resmi çekilmek istenmektedir? Neyse ki kadınların muhalefeti sonucu resimleri çekemediler...

 

Yukarıda bahsettiğin ve Türk erkekleri ile ilgili saptamaların pek de yersiz ve haksız olduğunu söyleyemeyeceğim...

[Φ Efendi Türkler]

 

Bizler kendi icimizde imaji düzeltemiyoruz.,.,disarda nasil ,,düzelmemizi bekliyorsunuz,.

 

inanin disarda imaj olarak okadar güzel noktalara gelmistikki,.,

fakat ne yazikki son besyilda,.,bu imaj yerle bir.,

herseyi tekrar yeni bastan nasil baslamaliyiz,.,.

Bunu burda basimizdaki AKP yi hararetli.,

sekilde destekleyen arkadaslardan,.,

bunun cevabini duymak isterim,.,

nasil baslamaliyiz.

 

Saygilar

 

yamyam frankfurt

[Misafir ali0_1]

Yanıtta, Türk erkekleri de "yabancı yalnız kadınlar" için "potansiyal tehdit" olarak gösterildi.

Hatta, İstanbul'daki tüm erkeklerin "hanutçu" (turistlere fahiş fiyattan mal satılmasına aracılık yapan kişiler) olarak damgalandığı yanıtta, "İstanbul'da, sert nitelikli erkek yaklaşımları ile karşılaşmanız olasıdır. Erkekler yabancı bir kadınla konuşmak ya da ona bir şeyler satmak konusunda çok meraklılar. Kaldığınız otelden sizin için özel bir rehber ayarlamasınıisteyebilirsiniz" denildi.[/size][/color]

 

BAHADIR SELİM DİLEK

 

Esas nedeni de budur zaten;kendilerince uyarmışlar...

 

[Φ Efendi Türkler]

Esas nedeni de budur zaten;kendilerince uyarmışlar...

 

zannediyorum sicak güzel bir gelisme VAR,., insanin ruhunu acan,.,!!!

[Misafir ali0_1]

Ne alakası var şimdi;ben yabancıların uyarısından bahsetmiştim;teşhire bu merak niyedir acaba!!!

 

[Φ Efendi Türkler]

Ne alakası var şimdi;ben yabancıların uyarısından bahsetmiştim;teşhire bu merak niyedir acaba!!!

 

Güzel olmayan nedir.,.

 

Dogalligi ,,merak etmeyiz dogasina merak ederiz,.,

Hayat tabiki güzeldir,.,Bulandirmazsan,.,

yabancilar,,,ne uyarisi yapiyormus merak ettim

Ben etrafimda ,.,hic uyaran yabanci görmedim

bu resim aciktir diye,.,

 

gayet,.,güzel,.,reklam,.,

rahatsiz edici bir yani yok

o zaman soruyorum,.,!!!

 

güzel olmayan nedir.,.,!!!Rambonun ,,pazulari rahatsiz etmiyorda ,,.bu niye,,!!!

 

yamyam frankfurt

[Φ DİPNOT]

Konunun daha iyi anlaşılması açısından bazen sözler yetmiyebiliyor...

Umarım bu yeterli bir cevap olur...

[Misafir ali0_1]

Güzel olmayan nedir.,.

 

Dogalligi ,,merak etmeyiz dogasina merak ederiz,.,

Hayat tabiki güzeldir,.,Bulandirmazsan,.,

yabancilar,,,ne uyarisi yapiyormus merak ettim

Ben etrafimda ,.,hic uyaran yabanci görmedim

bu resim aciktir diye,.,

 

gayet,.,güzel,.,reklam,.,

rahatsiz edici bir yani yok

o zaman soruyorum,.,!!!

 

güzel olmayan nedir.,.,!!!Rambonun ,,pazulari rahatsiz etmiyorda ,,.bu niye,,!!!

 

yamyam frankfurt

 

ilk iletiyi okudunuz mu hiç;ben onun hakkında görüşlerimi yazdım;şu acentaların uyarıları meselesi;ama siz tabi o ağır önyargılarınızla demekki.......

 

[Φ Efendi Türkler]

Ne alakası var şimdi;ben yabancıların uyarısından bahsetmiştim;teşhire bu merak niyedir acaba!!!

 

 

teşhire bu merak niyedir acaba!!!

 

 

Hayir okumadim..,..,Ama bunu okudum,.,

sadece bir gözüm görüyor,.,.

 

yamyam frankfurt

[Φ KesKiNkAleM]

Türkiye'nin imajı hakkında diğer ülkelerin yanlış düşünceleri beni alakadar etmiyor. Sonuçta bende o ülkeler hakkında bazı düşüncelere sahibim yani olumlu ve olumsuz anlamda. Türkler ve Türkiye hakkında önyargılı sözler söylemeleri çok umursayacağım mesele değil. Ama kendi ülkemin kendim ve yakınlarım için gelişmesini arzu ederim. Kadını erkeği ile birlikte. Hem beynen hemde ahlaken gelişmek için bazı ülkelerden talimat almamız gerekmez hatta bu ayıptır komşuya şık görüneceğim diye değil kendimiz için gelişmeli.

 

Bilboardlarda mayo reklamına belediyelerin onay verip vermemeside bence sorun değil. Aslına bakarsanız kadın vücudunun bu şekilde teşhir edilmesinden taraf değilim. Ama bu başka bir açı. Mayo almak isteyen insanların panolara bakıp karar vereceğini düşünmüyorum ama reklam sektörü böyle dönüyor. Aslında panolarda amaç isim duyurmak markayı tanıtmaktır öyle ise afişlerede kadınları neden kullanırlar?

 

Ben belediyenin açıklamasında olduğu gibi kazalara sebebiyet vereceğini düşünmüyorum insan bedeninin teşhirini yanlış buluyorum o kadar.

[Misafir birce]

ilk bu yaziyi okudugum da kendi kendime güldüm, gercekmidir düsüncesi ile...

 

Yanıtta, İstanbul'a gelecek yalnız bir kadının alması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

- Mutlaka uzun kollu kıyafetler giyin, pantolon yerine etek tercih edin.

- Mutlaka eteğinizin ayak bileklerinize kadar uzun olmasına dikkat edin.

 

 

gayet,.,güzel,.,reklam,.,

rahatsiz edici bir yani yok

 

katiiyorum

 

ve

 

asil bu resimleri gördügüm de..birzamanlar bu sayfalar da yer alan bir konu bir baslik aklima geldi Dipnot..

 

Konunun daha iyi anlaşılması açısından bazen sözler yetmiyebiliyor...

Umarım bu yeterli bir cevap olur...

 

 

o vakitler oyuncak niyetine cocuklarin ellerine veriliyordu..bu yetmiyormus gibi..okul cantalarinin üzerin de reklamlari olan tesettürlü babie ler tasindirtiliyordu..

 

fakat o vakitler ne deniliyordu: kapali da olsa acik ta olsa zarari yok

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...52580&st=50

 

benimkisi sadece bi düsünce..diyorum ki herseyin bir baslangici vardir...alistira alistirami acaba

herseyi kendi yollarina sokmaya calisiyorlar...sonuna gelindimi.. ne olup bitigini anlayamiyacakar düsüncesi ilemi...

 

aslinda cocuklar büyükleri özenir degilmi...simdi ise ters döndü...cocuklarin ellindekilerini büyüklermi özeniyor...

 

asil amac ta buydu...olamazmi

 

saygilar

[Φ Efendi Türkler]

ilk bu yaziyi okudugum da kendi kendime güldüm, gercekmidir düsüncesi ile...

katiiyorum

 

Sayin Birce

 

Beni anliyabildiginiz icin tesekkürler,.,benim bu resimleri buraya tasirken hic farkinda olmadigim ,,bir konu yansidi,.,

teshir,.,,

bunu böyle algilamak,, ben cok üzdü,,.evet bazi konulari demekki ,,..,dokunmak yasak

bazi kaliplarin icinde saklamaya calisiyoruz.,,.birden bu aklima geldi

kendimi savunmak icin.,.,!!! evet kendimi savunmak icin ne kadar düsündürücü

aber tekrar söylüyorum.,,.,

bu resim herhangi ,,bir ,,haltercimizin,,bir gürescimizin,,

herhangi bir kahramanin olabilirdi,.,.!!!

 

bu resmi herhangi bir art niyetlede tasimadim.,,.

DOGAL BIR BAKIS ACIM ,,,evet bu dogalligi yakalayabilirsek.,.

inaniyorum,.,bu resimler dikkatimizi baska yönlere cekmez,.

 

EN AZINDAN TÜRK KADININ BASARDIGINI ,,,TÜRK ERKEGIDE YAKALAYABILIRSE,,,

Böyle konular kimseyi üzmez..,.

 

eger tekrar diyorum ,,bu resimler cok yanlissa ,,,kaldirilsin,,,

ben bu foruma katilirken,.,.ART NIYETLE KATILMADIM

Benimde ,,bir kiz cocugum,,var ,,yari alman yari TÜRK

 

Saygilar

 

yamyam frankfurt

[Misafir birce]

Sayin Efendi Türker,

ilk bi gecmis olsun demek istiyorum az önce okudum iletinizsi, dün erken ciktigimdan net ten

yazinizsi göremedim...

 

~~söz konusu olan sizde olan resim degil~~

 

kisaca tekrarlayim

 

Sayin Dipnot' un gazete den aktarmis oldugu iki cümleye gülmüsdüm...ve dedigim gibi de dogrumu bu diye..."aktarilmis olan yaziyi kast etmiyorum bu arada onu da belirtiyim " icerikligini

Yanıtta, İstanbul'a gelecek yalnız bir kadının alması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

- Mutlaka uzun kollu kıyafetler giyin, pantolon yerine etek tercih edin.

- Mutlaka eteğinizin ayak bileklerinize kadar uzun olmasına dikkat edin.

 

yani böyle birsey olabilirmi diye düsündüm.

 

burasi buraya kadar.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

ardindan

 

gayet,.,güzel,.,reklam,.,

rahatsiz edici bir yani yok

 

 

yamyam frankfurt

 

katiliyorum dediydim..yani sizin olan iki cümlenizse

 

burasida buraya kadar.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

 

asil bu resimleri gördügüm de..birzamanlar bu sayfalar da yer alan bir konu bir baslik aklima geldi Dipnot..

 

 

 

 

o vakitler oyuncak niyetine cocuklarin ellerine veriliyordu..bu yetmiyormus gibi..okul cantalarinin üzerin de reklamlari olan tesettürlü babie ler tasindirtiliyordu..

 

fakat o vakitler ne deniliyordu: kapali da olsa acik ta olsa zarari yok

 

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...52580&st=50

 

benimkisi sadece bi düsünce..diyorum ki herseyin bir baslangici vardir...alistira alistirami acaba

herseyi kendi yollarina sokmaya calisiyorlar...sonuna gelindimi.. ne olup bitigini anlayamiyacakar düsüncesi ilemi...

 

aslinda cocuklar büyükleri özenir degilmi...simdi ise ters döndü...cocuklarin ellindekilerini büyüklermi özeniyor...

 

asil amac ta buydu...olamazmi

 

saygilar

 

yazimin burasi ise...söz konusu olan resimler, Sayin Dipnot un aktarmis oldugu resimler

ve bana baska basligi hatirlatan.

vermis oldugum link ' e tiklar iseniz sanirim daha net anlasilir ne demek istedigim..

 

burasida buraya kadar.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

Sayin Birce

 

Beni anliyabildiginiz icin tesekkürler,.,benim bu resimleri buraya tasirken hic farkinda olmadigim ,,bir konu yansidi,.,

teshir,.,,

 

söz konusu dedigim gibi Sayin Efendi Türkler sizde olan resim degil

basi acik ve kapali gönderilmis olan resim

umarim bu defa daha net anlatabilmisimdir.

 

saygilar

[Φ HONEST]

Konunun daha iyi anlaşılması açısından bazen sözler yetmiyebiliyor...

Umarım bu yeterli bir cevap olur...

 

Sayın Dipnot sizin bu yaptığınıza resmen ******** denir.Dikkat ediyorumda uzun zamandır bir konu hakkında elle avuçla tutulur bir paylaşımınız olmadı yaptığınız tek şey insanların ************ çalışmak ve başkalarının yazdığı yazılara çiçek koymak.Lütfen **************.

[Φ DİPNOT]

Konunun daha iyi anlaşılması açısından bazen sözler yetmiyebiliyor...

Umarım bu yeterli bir cevap olur...

 

Sayın Dipnot sizin bu yaptığınıza resmen ******** denir.Dikkat ediyorumda uzun zamandır bir konu hakkında elle avuçla tutulur bir paylaşımınız olmadı yaptığınız tek şey insanların ************ çalışmak ve başkalarının yazdığı yazılara çiçek koymak.Lütfen **************.

Burası ağlama duvarı değil, Üğretim ve aydınlanma yeri arkadaşım...

Şu başlığa bakarsan bütün çiçek tarlasınıdaki çiçeklerin birer meşale olduğunu rahatlıkla görürsün...

Ufak bir tavsiye; Lütfen gözlük takma olurmu...

Dostlukla kal..

Bağlantı adresi...

[Φ Efendi Türkler]

Sayin Efendi Türker,

ilk bi gecmis olsun demek istiyorum az önce okudum iletinizsi, dün erken ciktigimdan net ten

yazinizsi göremedim...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

söz konusu dedigim gibi Sayin Efendi Türkler sizde olan resim degil

.

saygilar

 

Sayin Birce beni aydinlattiginiz icin tesekkür ederim,,,

rahatsizligim sayenizde ayrica,, sifa buldu,,

 

sizide ,,yanlis anladigim ,,icin ayriyetten,,özürdilerim

 

hersey gönlünüzce olmasi dilegiyle

 

Saygilar

 

yamyam frankfurt

[Φ restpektif]

Ak Parti'nin iktidara gelmesi ile birlikte sokaktaki insanın profili'nin hızla değiştiği fikrine katılmak ile birlikte yukarıda örneklendirilmeye çalışılan Türkiye imajı'nın kaynağının sadece Ak Parti hükümeti olarak aktarılmasını objektif bir yaklaşım olarak değerlendirmek pek doğru olmaz..

 

Yabancılar çoğu zaman Türkleri sadece görmek istedikleri gibi görme eğilimindedirler. Bunda;

 

* Geçmişten bugüne kendilerine aktarılan birtakım yanlış bilgiler ve önyargıları

 

* Ülkemiz hakkında yeterli bilgiye sahip olmayışları

 

* Bilinçli birtakım propoganda ve uygulamalar

 

etkili olmaktadır. Amerikalıların genel kültür anlamında pek çok ülke insanı ile kıyaslandıklarında ne kadar ***** olduklarını bilmeyen yoktur herhalde...

...

Yukarıda bahsettiğin ve Türk erkekleri ile ilgili saptamaların pek de yersiz ve haksız olduğunu söyleyemeyeceğim...

 

Yukaridaki objektif yaklasima tamamen katiliyorum. Guzel bir degerlendirme..

 

Ben yurt disinda yasiyorum ve inanin batilinin Turkiye bilgisi hemen hemen yok denecek kadar az. Bilgisi olanlar da konuyla ilgili egitim almis, bir sekilde yolu Turkiye'ye dusmus kisiler. Cogu kisiye Turk oldugunuzu soylediginizde hemen ortadogu ve araplar aklina geliyor.

Turkiye'den oldugunuzu soyledigimizde dilimizin Arapca mi oldugunu soran cok kisi oldu simdiye kadar..

 

Imaj bu tur seylerle ne bozulur ne de farkli sekillerde duzelir. Imaj dunyaya kendinizi sanatinizla, edebiyatinizla, muziginizle tanitmak suretiyle olusur. Turkiye'ye son gelisimde siklikla su soru ile karsilastim: "Batililar Turkiye'ye nasil bakiyor?" Verdigim cevaba cok kisi sasiriyor: "Sandiginiz gibi degil, Turkiye hakkinda cogunun bilgisi yok." diyorum. Kulturel degerlerinde bir konsensuse varamamis, yerel olamamis, dunyaya acilamamis ulkemiz insani, ilginctir, oturdugu yerden herkesin Turkiye'yi tartistigini, bildigini saniyor.

 

Bilboardlarda mayo reklamına belediyelerin onay verip vermemeside bence sorun değil. Aslına bakarsanız kadın vücudunun bu şekilde teşhir edilmesinden taraf değilim. Ama bu başka bir açı. Mayo almak isteyen insanların panolara bakıp karar vereceğini düşünmüyorum ama reklam sektörü böyle dönüyor. Aslında panolarda amaç isim duyurmak markayı tanıtmaktır öyle ise afişlerede kadınları neden kullanırlar?

 

Ben belediyenin açıklamasında olduğu gibi kazalara sebebiyet vereceğini düşünmüyorum insan bedeninin teşhirini yanlış buluyorum o kadar.

 

Bu yorum da cok guzel ve dogru..

 

Bati ulkelerinde sokaktaki afislerle dergi ve gazeteler farkli degerlendirilir ve tahrik, aciklik boyutu ayri tartisilir. Onlarla aramizdaki temel fark sudur: Avrupa ve Amerika'da kadin dernekleri kadin vucudunun bir pazarlama araci olarak kullanilmasina siddetle karsi cikarlar. Kadinin onurunun rencide edildigini soylerler. Karsi cikilan bazi tabelalar yasaklanmasa bile kadin kuruluslarinin tepkisi boyledir. Ama ulkemizde bu tur olaylara guya cagdaslik olcutunde bakiliyor. Ne kadar aciklik o kadar cagdaslik!..

 

Imaj deniyor ya, o halde batinin imajina bakalim: Her kultur ve inanctan insanin kendi degerlerini ozgurce yansitabildigi son derece zengin bir mozayigi andirir batinin imaji. Ozellikle Amerika'da Arabindan Hintlisine, Afrikalisindan Avrupalisina cogu kisinin kendi kulturune gore giyindigini gorursunuz. Bu da bambaska bir zenginlik yaratir. Oyle sanildigi gibi, ulkemizde hedef olarak gosterilen giyim, konusma, yeme vs sekli degildir batinin imaji. Bati onu asali cok oldu arkadaslar. Umarim bizler de asariz bir gun...

 

Selam ile..

[Φ gloria]

Sayın Dipnot sizin bu yaptığınıza resmen ******** denir.Dikkat ediyorumda uzun zamandır bir konu hakkında elle avuçla tutulur bir paylaşımınız olmadı yaptığınız tek şey insanların ************ çalışmak ve başkalarının yazdığı yazılara çiçek koymak.Lütfen **************

 

neden bunu boyle degerlendiriyorsun anlamadım ben şimdi.. Buradaki örneklerde dinle alay eden hiç birşey yok ki, kimse bu topicteki yazılarda Müslümanlığı küçük düşürmeye çalışmıyor, farkında değil misin o verilen örnekler, dinin değil TÜRKİYE'nin küçük düşürülmeye çalışılmasıyla ilgili... Burada verilen örneklerden dolayı sevgili Dipnot'un amacını müslümanlıkla alay etmek olarak değerlendiriyorsan, analiz yeteneğinden şüphe duyarım sevgili Honest... Yok eğer "ben bunları Dipnot'un genel tavrından yola çıkarak yazdım" diyorsan o halde şu an senin yaptığın DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN, VUR BELİNE KAZMAYI yaniii... Daha da açıklayıcı olsun NE ALAKAAA.... hani desen ki bu haberler için "yalan haber" fikrine saygı duyarım, olabilir cunku Turkiye'de medya tarafsız degildir... Neyse sana söyleyeceklerim bu kadar, gerisinin senle alakası yok, benim şahsi düşüncelerimdir...

 

Ayrıca yazı dilimle ilgili olarak tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum ki "sen" veya "siz" diye tabir ettiklerim, forumda "ben hariç" ya da "benim dışında kalanlar" değildir, "tek başına kişi" veya "bir grup kişiler" de değildir... Sen veya siz kelimelerini "benim fikrime katılmayanlar" olarak değerlendirmenizi rica edeceğim....

 

 

AKP'NİN YARATTIĞI TÜRKİYE İMAJI...

Yabancı turizm acentalari ülkemize gelen bayanlara uygun gördükleri kıyafet...

Turizm acentesi, ABD'li bir kadına İstanbul'a giderken pantolon yerine ayak bileklerine kadar uzanan bir etek giymesini, elbiselerinin de mutlaka uzun kollu olmasını önerdi

 

ANKARA - AKP hükümetinin, Türkiye'nin dünyadaki imajını nasıl zedelemekte olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul'u ziyaret etmek isteyen ABD'li bir kadın turistin, turizm acentesine, "Nasıl giyinmeliyim" şeklinde yaptığı başvuru, AKP hükümetinin uygulamalarının Türkiye'yi azgelişmiş bir Ortadoğu ülkesi görünümüyle dünyaya yansıttığını ortaya koydu.

 

ABD'li araştırmacı yazar Andrea Sachs , ABD dışında çeşitli ülkelere gidecek olan Amerikalı kadınların, seyahat şirketlerine sordukları "Nasıl giyinmeliyim" yönündeki sorulara, turizm şirketlerinin verdiği yanıtları toplayıp önemli bir "imaj" çalışmasına imza attı. Çalışma ağırlıklı olarak 2000 yılından sonrasını, yani AKP iktidarı dönemini kapsadı. Türkiye'ye ilişkin soru ise Amerikalı bir kadından geldi. www. journeywoman.com adresindeki internet sitesine yazan Amerikalı kadın, internet sitesinin editörlerine "İstanbul'a gidiyorum. Nasıl giyineceğim ve nasıl davranacağım" diye sordu.

 

Yanıtta, İstanbul'a gelecek yalnız bir kadının alması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

- Mutlaka uzun kollu kıyafetler giyin, pantolon yerine etek tercih edin.

- Mutlaka eteğinizin ayak bileklerinize kadar uzun olmasına dikkat edin.

 

Yanıtta, Türk erkekleri de "yabancı yalnız kadınlar" için "potansiyal tehdit" olarak gösterildi.

Hatta, İstanbul'daki tüm erkeklerin "hanutçu" (turistlere fahiş fiyattan mal satılmasına aracılık yapan kişiler) olarak damgalandığı yanıtta, "İstanbul'da, sert nitelikli erkek yaklaşımları ile karşılaşmanız olasıdır. Erkekler yabancı bir kadınla konuşmak ya da ona bir şeyler satmak konusunda çok meraklılar. Kaldığınız otelden sizin için özel bir rehber ayarlamasınıisteyebilirsiniz" denildi.

 

BAHADIR SELİM DİLEK

 

İnsanlar hiç bilmediği yerlere tatile giderken,genelde ülkenin kültürü, giyimi kuşamı, görülmesi gereken yerleri, yenilecek yemekleri vs tarzında soruları kendi güvenlikleri ve gezinin niteliği açısından sorarlar, nasıl giyinecekleri ki burası çoğunluğu müslümanlardan oluşan bir ülke ve müslüman sayısının fazla olduğu ülkelerde dışarıdan gelenler için dikkat etmeleri gereken en önemli konu giyim konusudur.. Fakat Türkiye, bu anlamda diğer müslüman ülkelerin çoğuna göre modern duruşuyla fark yaratmaktadır ... Yani herhangi bir ülkenin turisti Türkiye'ye geldiğinde uzun kollu giyinmek zorunda değildir, rahatlıkla pantolon giyebilir, hatta şortlarıyla dolaşabilir, öyle bileklerine kadar etek giyecek diye birşey de söz konusu değildir... Tabii ki bu haberlerin doğru olduguna inanmak istemiyorum ama ya gerçekten böyle haberler varsa bu durumda bunlar ne kadar mantıklıdır, ne kadar gerçekleri yansıtmaktadır ve haberin bu şekilde olmasının sebebi nedir? Değişen birşeyler mi var, peki varsa değişen nedir? Şu ana kadar ben daha giyimimde kuşamımda bir değişiklik oluşturmadım, hala kısa kollu tişört ve pantolon giymekteyim, başımı kapatmak gibi bir derdim yok, söz konusu da olamaz, eğitim hakkım hala elimde, hala kendimi bu toplumun erkeğiyle eşit haklara sahip bir bireyi olarak görmekteyim, çalışıyorum, üstelik de konumum açısından daha da saygın bir durumdayım, yaz gelince denize de gireceğim, bikinimi mayomu da giyeceğim, hala tek başıma sokakta yürüme özgürlüğüm, fikrimi rahatlıkla savunma özgürlüğüm var... Üstelik de savunabiliyorum ve savunacağım da... bana hiçbirşey zorla yaptırılmıyor, hangimize yaptırılıyor ki? Bu halde bu haberler niye cıkıyor? Değişen biz değiliz ama acaba Türkiye mi değişiyor... Evet, Türkiye değişiyor, çünkü bizim adımıza Türkiye'yi yönetmek üzere seçtiğimiz insanlar, Türkiye'nin imajında, görünüşünde değişikliğin sebebi oluyorlar... Ben değişmezken, değişen birşeyler söz konusudur, O da televizyonlara, gazetelere çıkan, dış ülkelere seyahat edip de onların medyasına, basınına yansıyan üst düzey yöneticiler ve onların özel yaşamlarıdır... Türkiye adına seyahatlere çıkan, görüşmeler yapan ben değilim, Türkiye'yi yöneten insanlar... Ve onların karşı tarafta yarattığı yargılar, fikirler...Türkiyeyi yöneten insanlar bunlarsa, ve bu insanları Türkler seçiyorsa, çoğunluk da onları seçmişse bu durumda Türkler de öyledir... Tümevarım mantığı işte... Bu mantıkla hareket eden beyinler her zaman yanılmayı göze almışlar demektir... Yine yanılmışlar işte... Geldikleri zaman görürler nasılsa... Fena mı bi de döviz bırakırlar Türkiye'ye kısa kollu tşörtler, pantolonlar ve şortlar almak için

 

 

Hazır yeri gelmişken, ve Efendi Türkler arkadaşımız şu haberi de buraya yağıştırmışken ben de bu konudaki fikirlerimi söyleyeyim bari...

 

Mayo, bikini reklamlarına gelelim bi de... İnanmak istemediğim konulardan birisi de bu... nasıl yani, benim mantıgım almıyor bir türlü, nedir bunun mantığı biri lütfen bana acıklasın... Yani gerçekten de mayo reklamları, halkın ahlakını mı bozuyor" Ahlak denilen şey bir resimle bozulur mu? Ne yani şimdi bundan 10 yıl önce o reklamların asılmasına izin veriliyordu da hepimiz ahlaksız mıydık? yani gerçekten de bir erkek o reklama bakınca trafik kazası mı geciriyor? Aranızda hiç mayo reklamlarına bakacam diye trafik kazası geçiren oldu mu? Bu Türkiye'nin erkekleri bu kadar kontrolsüz mü? Bu kadar aciz mi? Ben anlamıyorum, benim mantıgıma ters geliyor... varsa bunu acıklayabilecek, mantıgıma uydurabilecek birisi, buyrun acıklamanızı bekliyorum... Ha bu arada benim fikrime gelince, reklamların kullanıcı-tüketici davranışı üzerindeki önemi oldukça büyüktür, bunu kimse gözardı edemez... Bu nedenle bence mayo reklamlarında sadece kadınların kullanılması uygun değildir, çünkü mayo tek kadına satılmaz, erkekler de mayo alır... Sadece kadını mayo reklamlarına cıkaran zihniyet ise erkeği gözden çıkarmış demektir... Bence erkeklerin de o afişlerde yer aldığı mayo reklamlarının yapılması gerekmektedir... mayo reklamında sadece kadının kullanılmasının sebebi, sadece kadını mayo aldırmaya yönlendirmektir, bunun başka bir mantığı yoktur... Amaç erkeği tahrik etmek, yoldan çıkarmak, Ahlaksız Türkiye yaratmak veya trafik kazalarına sebebiyet vermek değildir... Bu reklamların amacının bu olduğunu sanan, daha da ötesi bizim adımıza, biraz daha özelleştirmek gerekirse erkeklerin adına yorum yapıp, mantık yürütüp, reklamları yasaklamaya karar veren zihniyet, size sapık gözüyle bakmaktadır, haberinizolsun... eğer ki o kişilerin fikirlerini kabul ediyorsanız o halde sizler de kendinize sapık gözüyle bakmaktasınız ki bence en tehlikelisi işte budur... Ha bir de şu var biz kadınlar mayo reklamlarına bakarız çünkü mayo almaktır amacımız... Siz niye bakıyorsunuz ki bikini veya kadın mayosu giymeyecekseniz? Mayo giyen kadın mı ilginizi cekiyor, ya da onun duruşu, ifadesi... Yani bu durumda reklamı yasaklayan o adamların demesine gore o halde mayo değil size kaza yaptıracak olan, ahlakınızı bozacak olan KADIN öyle mi? O zaman yazıkkk size vallahi ya acırım yani halinize, kontrolsüzlüğünüze, acizliğinize... iyiki de erkek değilmişim o zaman, ÇOK ŞÜKÜR... Buna bir çare bulmak lazım o zaman ne bileyim mesela kadınların kullanıldığı bütün reklamlar kaldırılsın madem, erkekler kullanılsın hepsinde, bizim ahlakımız bozulmaz nasılsa... Reklamdaki erkeğe bakıp kaza yapacağımızı da sanmıyorum, o halde trafik kaası yapan insanların sayısı da azalır epeyce... Ahlaklı bir Türkiye'de oluruz bu durumda... ne dersiniz fikrime

[Φ restpektif]

Ben yurt disinda yasiyorum ve inanin batilinin Turkiye bilgisi hemen hemen yok denecek kadar az. Bilgisi olanlar da konuyla ilgili egitim almis, bir sekilde yolu Turkiye'ye dusmus kisiler. Cogu kisiye Turk oldugunuzu soylediginizde hemen ortadogu ve araplar aklina geliyor.

Turkiye'den oldugunuzu soyledigimizde dilimizin Arapca mi oldugunu soran cok kisi oldu simdiye kadar..

 

Imaj bu tur seylerle ne bozulur ne de farkli sekillerde duzelir. Imaj dunyaya kendinizi sanatinizla, edebiyatinizla, muziginizle tanitmak suretiyle olusur. Turkiye'ye son gelisimde siklikla su soru ile karsilastim: "Batililar Turkiye'ye nasil bakiyor?" Verdigim cevaba cok kisi sasiriyor: "Sandiginiz gibi degil, Turkiye hakkinda cogunun bilgisi yok." diyorum. Kulturel degerlerinde bir konsensuse varamamis, yerel olamamis, dunyaya acilamamis ulkemiz insani, ilginctir, oturdugu yerden herkesin Turkiye'yi tartistigini, bildigini saniyor.

 

Bati ulkelerinde sokaktaki afislerle dergi ve gazeteler farkli degerlendirilir ve tahrik, aciklik boyutu ayri tartisilir. Onlarla aramizdaki temel fark sudur: Avrupa ve Amerika'da kadin dernekleri kadin vucudunun bir pazarlama araci olarak kullanilmasina siddetle karsi cikarlar. Kadinin onurunun rencide edildigini soylerler. Karsi cikilan bazi tabelalar yasaklanmasa bile kadin kuruluslarinin tepkisi boyledir. Ama ulkemizde bu tur olaylara guya cagdaslik olcutunde bakiliyor. Ne kadar aciklik o kadar cagdaslik!..

 

Imaj deniyor ya, o halde batinin imajina bakalim: Her kultur ve inanctan insanin kendi degerlerini ozgurce yansitabildigi son derece zengin bir mozayigi andirir batinin imaji. Ozellikle Amerika'da Arabindan Hintlisine, Afrikalisindan Avrupalisina cogu kisinin kendi kulturune gore giyindigini gorursunuz. Bu da bambaska bir zenginlik yaratir. Oyle sanildigi gibi, ulkemizde hedef olarak gosterilen giyim, konusma, yeme vs sekli degildir batinin imaji. Bati onu asali cok oldu arkadaslar. Umarim bizler de asariz bir gun...

 

Bundan beş yıl önce İngiltereâde Yves Saint Laurent firmasının "Opium" adlı parfümünün reklam panosu, İngiliz kamuoyundan gelen şikayetler üzerine kaldırıldı. İngiltere Reklam Standartları Otoritesi, panoda sergilenen çıplak kadın fotoğrafını "Cinsel açıdan tahrik edici, ciddi veya yaygın ölçüde rencide edici" olduğu gerekçesiyle kamuya açık mekanlarda sergilenmesini men etti. Kurul, reklam fotoğrafının kadın dergilerinde yayınlanmasının sakıncalı olmadığını ancak sokak panolarının farklı bir durum olduğunu belirtti. Bu kararın ardından panolar kalktı. Olay, İngiliz basınında "Rencide edici Opium posterleri kaldırıldı" diye haber oldu. (The Guardian 19 Aralık 2000).

 

 

Tuesday December 19, 2000

The Guardian

 

A poster of the model Sophie Dahl posing naked on a fur rug in an advertising campaign for Opium perfume is to be withdrawn because it is deemed to be too sexually suggestive and degrading to women.

 

The removal of the billboard adverts, which show the 23-year-old granddaughter of the author Roald Dahl lying on her back cupping one breast in her hand and wearing nothing but gold stiletto-heeled shoes, was ordered by the Advertising Standards Authority (ASA) last night.

[Φ gloria]

Bundan beş yıl önce İngiltere’de Yves Saint Laurent firmasının "Opium" adlı parfümünün reklam panosu, İngiliz kamuoyundan gelen şikayetler üzerine kaldırıldı. İngiltere Reklam Standartları Otoritesi, panoda sergilenen çıplak kadın fotoğrafını "Cinsel açıdan tahrik edici, ciddi veya yaygın ölçüde rencide edici" olduğu gerekçesiyle kamuya açık mekanlarda sergilenmesini men etti. Kurul, reklam fotoğrafının kadın dergilerinde yayınlanmasının sakıncalı olmadığını ancak sokak panolarının farklı bir durum olduğunu belirtti. Bu kararın ardından panolar kalktı. Olay, İngiliz basınında "Rencide edici Opium posterleri kaldırıldı" diye haber oldu. (The Guardian 19 Aralık 2000).

 

 

Tuesday December 19, 2000

The Guardian

 

A poster of the model Sophie Dahl posing naked on a fur rug in an advertising campaign for Opium perfume is to be withdrawn because it is deemed to be too sexually suggestive and degrading to women.

 

The removal of the billboard adverts, which show the 23-year-old granddaughter of the author Roald Dahl lying on her back cupping one breast in her hand and wearing nothing but gold stiletto-heeled shoes, was ordered by the Advertising Standards Authority (ASA) last night.

 

Her ne kadar biz kadınların bakış açımız bunu tahrik edici bulmasa da, rencide ediş açısından değerlendirildiğinde sadece kadının bu tür reklamlarda kullanılması rencide edici olarak görülebilir... Çünkü bu cinsiyet ayrımına ayrıca kadın vücudunun istismarına neden olmaktadır ... Eğer ki bu reklamların kaldırılma sebebi olarak cinsiyet ayrımcılığı veya istismar gösterilseydi ki Türkiye için bu durum söz konusu değildir, sonuna kadar buna hak verirdim.... Fakat genel ahlaka aykırı veya trafik kazasına sebebiyet benim acımdan bakıldıgında son derece mantıksızdır... Bu durumda kadın degil de erkekler kullanılırsa Türkiye açısından sorun hallolmuş mu olacaktır... Ben onalrın göstermiş oldukları bu hassasiyetin kadın vücudunun istismarı ile ilgili olduğunu düşünmüyorum, buradaki niyet tam olarak ART NİYETTİR. Kadına bakış açısındaki ART NİYETTİR bu... Çünkü eğer söz konusu olan istismar olsaydı önce sokaklardaki panolardan çocukların kullanıldığı reklamların kaldırılması gerekirdi...

[Misafir taurusmutis]

AKP'NİN YARATTIĞI TÜRKİYE İMAJI...

Yabancı turizm acentalari ülkemize gelen bayanlara uygun gördükleri kıyafet...

Turizm acentesi, ABD'li bir kadına İstanbul'a giderken pantolon yerine ayak bileklerine kadar uzanan bir etek giymesini, elbiselerinin de mutlaka uzun kollu olmasını önerdi

 

ANKARA - AKP hükümetinin, Türkiye'nin dünyadaki imajını nasıl zedelemekte olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. İstanbul'u ziyaret etmek isteyen ABD'li bir kadın turistin, turizm acentesine, "Nasıl giyinmeliyim" şeklinde yaptığı başvuru, AKP hükümetinin uygulamalarının Türkiye'yi azgelişmiş bir Ortadoğu ülkesi görünümüyle dünyaya yansıttığını ortaya koydu.

 

ABD'li araştırmacı yazar Andrea Sachs , ABD dışında çeşitli ülkelere gidecek olan Amerikalı kadınların, seyahat şirketlerine sordukları "Nasıl giyinmeliyim" yönündeki sorulara, turizm şirketlerinin verdiği yanıtları toplayıp önemli bir "imaj" çalışmasına imza attı. Çalışma ağırlıklı olarak 2000 yılından sonrasını, yani AKP iktidarı dönemini kapsadı. Türkiye'ye ilişkin soru ise Amerikalı bir kadından geldi. www. journeywoman.com adresindeki internet sitesine yazan Amerikalı kadın, internet sitesinin editörlerine "İstanbul'a gidiyorum. Nasıl giyineceğim ve nasıl davranacağım" diye sordu.

 

Yanıtta, İstanbul'a gelecek yalnız bir kadının alması gereken önlemler ise şöyle sıralandı:

- Mutlaka uzun kollu kıyafetler giyin, pantolon yerine etek tercih edin.

- Mutlaka eteğinizin ayak bileklerinize kadar uzun olmasına dikkat edin.

 

Yanıtta, Türk erkekleri de "yabancı yalnız kadınlar" için "potansiyal tehdit" olarak gösterildi.

Hatta, İstanbul'daki tüm erkeklerin "hanutçu" (turistlere fahiş fiyattan mal satılmasına aracılık yapan kişiler) olarak damgalandığı yanıtta, "İstanbul'da, sert nitelikli erkek yaklaşımları ile karşılaşmanız olasıdır. Erkekler yabancı bir kadınla konuşmak ya da ona bir şeyler satmak konusunda çok meraklılar. Kaldığınız otelden sizin için özel bir rehber ayarlamasınıisteyebilirsiniz" denildi.

 

BAHADIR SELİM DİLEK

 

CHP güdümünde ve devamlı olarak AKP hükümetini karalayıcı yazılar yayınlanan CUMHURİYET GAZETESİ'nin bir yazarının yazısı başka nasıl olabilir ki.Hayır,ben bu bu şekilde değildir demiyorum.Haber doğrudur,ama özenle birsürü haber içerisinden ayıklanarak ve kasıtlı olarak mevcut iktidara yüklenebilmek amacıyla o siyasi partinin adı anılarak yazılmıştır.Merak ediyorum;O sitede,bu uyarılar acaba ''AKP İktidar olduğu için'' mi yazıyor..

 

Ben size olanı söyleyeyim;Siyasi platformda birbirine diş geçiremeyen partiler,diğerini yıpratabilmek adına heryola başvurur.Bu yolda da her yöntemi mübah görür.A partisi veya B partisi farketmez.Ülkesini sevdiğini savunan parti,kendi menfaatinin önü kesildiğinde ülkesinin görebileceği zararı umursamadan,yapılan iyi icraatlarıda gözardı ederek ve hatta üstünü kapatmaya çalışarak bir karalama çalışmasına girer.Bunu yaparken de en hassas konuyu yakalamaya çalışır ki,ihtiyacı olan kamuoyunu arkasına alabilsin..

 

Bu kadar basit mi herşey,bayrak alıp meydanlara çıkmakla Cumhuriyet korunmuş mu oluyor.Yada şöyle sorayım;O mitinglere katılmayanlar şeriat yanlısı,iltica meraklısı mı oluyor.Daha önceki iktidarlarda başka meydanlar da yeşil bayraklar sallayan topluluklar da gördüm ,sarı kırmızı yeşil renklerin bir kumaş üstünde toplanmış halini sallayan topluluklar da.. O zaman neler oldu hatırlayın.Milletçe tepki koyuldu,tekrarlanmaması için gerekli önlemler alındı ve bazı yerlerde gerek kolluk kuvvetleri,gerekse karşıt fikirli sivillerce sıcak çatışmalar yaşandı..Varmak istediğim nokta şu;Cumhuriyeti koruyorum diyerek bayrağını kapıp meydanlara giden halkımız asla böyle tepkilerle karşılaşmadı,karşılaşmaz.Çünkü bayrak sallamayan halkımızın da gönülden bağlı olduğu bir değer Cumhuriyet.AKP'ye oy verenleri Cumhuriyet karşıtı ilan eden CHP'ye,seçimlerde oyumu verirken ''AKP tek başına iktidara gelmesin,bari karşısında güçlü bir muhalefet olsun''mantığını taşıyarak vermiştim.Ama oyuma yazık etmişim.. Muhalefet her yapılanın karşısına çıkmak değildir.(Enazından yapıcılarının)doğru ve başarılı gördüklerini alkışlayabilmek,bu yolda gerekli desteği verebilmektir.2 gazete 3 TV kullanıp,''Vurun Abalıya'' mantığıyla,olumuz herşeyi iktidara yüklemek,en hassas konuları kullanarak milleti birbirine düşürmek,aynı değerleri savunan halkı ustaca 2'ye bölmek pis siyasettir.Ülke az belini doğrultsun,mali durumumuz güçlensin diyen yok.Aman efendim olur mu, Başarılı para yönetimi,iktidarın elini güçlendirir,sonra seçimlerde daha güçlü çıkarlar maazallah..Bırak enflasyon başaşağı gelsin,döviz kudursun,borsa dibe vursun..Ohhh,iktidar başarısız oldu,ne alaa.. HANİ ÜLKE SEVGİSİ..

 

Bir üstteki paragraf konuyla pek alakalı değil kabul,ama gördüğüm ve yorum eklemediğim diğer topiclere sayın..

 

Sevgili Dipnot;

 

Ülke sevginden kuşkum yok,senin de benimkinden olmasın.Sen ne kadar seviyorsan bu ülkeyi ve Cumhuriyeti ben de enaz o kadar seviyorum.Aramızdaki fark;Sen tehlikede olduğuna inandırılmışsın,ben iktidarın güçlenmesini göze alamayan/çekemeyen CHP'nin karalama kampanyası olarak görüyorum.Cumhuriyetimiz gerçekten tehlike altına girerse o meydanlarda toplanan gurupların sayısının ne kadar az olduğuna şahit olacaksın emin ol..

 

Bunun gibi haberler,AKP başta olduğu sürece bulunup çıkartılacaktır.Zira bu iktidarın yumuşak karnı böyle konulardır.20 hayat kadını fuhuşta yakalansa ve biri başörtülü olsa diğer 19'u bi kenara bırakılıp,o haber yapılacaktır.Uluslararası kredi notumuz A+ ya yükseltilse aynı gün meydana gelen bir meczubun eylemi haber yapılacaktır.Bir bakın Allah aşkına,hangi gün olumlu bir haber yapmış ki Cumhuriyet iktidar hakkında..Geçiştirme haberleri demiyorum,gerçek haber..

 

Saygılar..

[Misafir birce]

rahatsizligim sayenizde ayrica,, sifa buldu,,

 

 

buna sevindim Efendi Türkler

 

~~~~~

diyer bölüm icin, sorun degil..

 

saygilar

[Misafir aslan34]

belediyelerin bu yönde bir yasagı oldugunu sanmıyorum ama kamu olarak alma hakkı yoktur diyelim laik ilkeler açısından.

tamam da kardeşim aynı ilkeler neden başkasına bunu kabul etmeme hakkı vermesin ki.

ülkeye bakarmısın 'mayo' bile laiklik ekseninde bir yaşam biçimi olarak lanse edinilmeye çalışılıyor.

bu iş bu kadar ucuz mu?.

dünyanın her yerinde bu türden uygulamalar insanlar tarafından eleştiri konusu ediniliyor ve edinilmelidir.

ama Türkiyenin nevi şahsına münhasırlıgı, birilerinin müthiş gayretiyle her konuyu bir şekilde laiklik ve dinle irtibatlı ele alma hastalıgı : evet bu hastalıkdır.

[Φ BlackCADY]

Türkiye kendi tanıtımını kendi kültürü ile gerçekleştirmiyor. Kültür Bakanlığının en önemli vazifesi turizm ve kültür alanlarında çağdaş çalışmalar gerçekleştirmektir.

 

Sanata sanat değeri ile yaklaşan sanatçılarını desteklemek.

Türkiye'nin gerçek yüzünü dünyaya doğru tanıtmak.

Taşrada ve hatta özellikle taşrada yaşayan insanları kültürel eğitimle, sanatla geliştirmek.

Devletin bakanlığa sağladığı kaynakları, dar ve gerici anlayışla kullanmamak.

 

Ama zaten tartışılan durum Türkiye'nin muhafazakarlık adı altında dar ve gerici anlayışa alıştırılması. Evrensel kültür ve sanat çalışmalarını, dünyanın turizmde yaptığı yenilikleri takip etmeyen, gözünü Arab sermayesine dikmiş Türk kadınını eve hapsetmeye çalışan insanlar tarafından yönetilmesi.

 

Dinin hayatın her alanına egemen olmasını arzu edenler bunu kullanacak her türlü sömürüyü düşünmeyi akıl edebiliyor. Türkiye'nin en tepesinden, en geri kalmış mahallesinde yaşayan insanına kadar yerleştirilmek istenen dini anlayışmı yoksa bir sindirme taktiğimi düşünmek gerek.

 

Ülkemiz insanını alıştırmaya çalıştıkları şey, Allah'a ve dinine karşımı geliyorsun?

Sen dine karşımısın, sen din düşmanımısın, eğer değilsen dindarları desteklemelisin. Dindar bir Cumhurbaşkanı seçmelisin bu Allah katındada uygun olandır. Yoksa sana bunun hesabını sorarlar, eğer dindarsan laik olamazsın, laikliği savunamazsın, bununda hesabını sorarlar. Seçeceğin partiye ve Cumhura bakacaksın dindarmı değilmi çünkü sen buna mecbursun aksi halde sen asi olursun ve mekanın cehenmem olur.

 

Emin olun bu örümceklenmiş zihniyetlerin insanlar üzerinde psikolojik baskı uygulaması böyledir. Kimine göre daha süslü ve etkili sözcükler kullanabilirler. Ama özünde olan bu baskıdır. Bunu yaygınlaştırıp kabullendirdikleri gün ortada ne bir tehlike nede tehtit kalmayacak. Elbette onlar adına.