Misafir magician Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2007 Magician, evrenin varoluşu veya ne olduğu ile ilgili yorumum gerçeği göstermez, Örneğin, 3 kişi toplandık ve bir araştırma içindeyiz diyelim Ben, kainat yoktan var olmamıştır, her zaman vardı desem Sen, Kainat yoktan var olmuştur, var edende Allah'tır desen O, bizim söylediklerimize bakıp, yahu ikinizde farklı söylüyorsunuz gerçek olan nedir ? diye sorsa sonuç nedir ? parantez içinde belirteyim daha önceki yaptığım gibi çıkan sonuç ( ) Bunu bir soru olarak algılamadım yani zaten cevabını veriyorsun kendin.Bir de cevap mı bekliyorsun? Sonuç tabiki dediğin gibi() Eee ne oldu şimdi. Neyi kanıtladın? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Eee ne oldu şimdi. Neyi kanıtladın? senin düşüncenin gerçeği göstermediğini !!! saygılar Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 senin düşüncenin gerçeği göstermediğini !!! saygılar güleyim de boşa gitmesin esprin Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 güleyim de boşa gitmesin esprin espiri yapmadım, sen sordun ben cevapladım saygılar Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2007 Daha açık bir şekilde yeniden yazayım. 1.Önerme: "Allah vardır ve evreni yaratmıştır." önermesi bilimsel bir önerme değildir. Bir inançtır. 2. Önerme: "Allah yoktur. Evrende onun varlığına ihtiyaç yoktur onsuz da evren evren olurdu." önermesi de bilimsel bir önerme değil bir inançtır. 3.Önerme:"Allah'ın varlığını ya da yokluğunu kimse bana ispatlayamaz. Bu yüzden aranızdaki en bilimselci benim." Şimdi Tarafsız bunlardan hangisine katılıyorsun? Ya da evren hakkında başka bir önermen var mı? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 1.Önerme: "Allah vardır ve evreni yaratmıştır." önermesi bilimsel bir önerme değildir. Bir inançtır. Bu bilimsel bir önermedir, Allah ve evren varlıksa, kendi başına bilimseldir zaten, bilim varlıkları inceler 2. Önerme: "Allah yoktur. Evrende onun varlığına ihtiyaç yoktur onsuz da evren evren olurdu." önermesi de bilimsel bir önerme değil bir inançtır. Buda bilimsel bir önermedir, evrenin nasıl olduğu bilimsel olarak incelendiği için sonuçlar belli olmadan bir şeyin yokluğu veya varlığı bilinemez. 3.Önerme:"Allah'ın varlığını ya da yokluğunu kimse bana ispatlayamaz. Bu yüzden aranızdaki en bilimselci benim." İşte bu bir inançtır, çünkü bilimsel bir dayanağı yoktur, bilimin Allah'ın yokluğunu veya varlığını şu ana kadar ispatlayamaması ve bilmin bu konulardan felsefik olarak uzak durması, ilerde ispatlayamayacak anlamına gelmiyor. Bu açıdan bilimsel değilsin. Çünkü bilim ilerde bütün evreni çözümlerse ne olacağı konusunda bir sonuç çıkaramıyoruz. Bu nedenle kati hükümler koyamayız. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2007 Eğer tanrı/allah varsa ortaya çıkıp ben varım demedikçe delil diye ortaya sürülen şeyler sadece sahiplerini bağlar.Onun için size bir teklifim var.Tanrının varlığını isbatlamak için biz niye uğraşıyoruz ki? Bırakalımda bu külfet ona kalsın. Tanrı için zor olmasa gerek varlığını kantılamak. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Eğer tanrı/allah varsa ortaya çıkıp ben varım demedikçe delil diye ortaya sürülen şeyler sadece sahiplerini bağlar.Onun için size bir teklifim var.Tanrının varlığını isbatlamak için biz niye uğraşıyoruz ki? Bırakalımda bu külfet ona kalsın. Tanrı için zor olmasa gerek varlığını kantılamak. Başka..? Birde bedavadan sevapta yazsın mı..? Hatta hiç bir iyilik yapmamıza gerek yok imtihansız cenetine koysun bizleri, burada yapılanlar herkesin yanına kar kalsın değil mi..? Allah'ın varlığına deliller inananlar bağlar diyorsunuz.. Sizinde inanmayış sebepleriniz sizi bağlar.. Burada kimse Allah'ı ıspat etme çabasında değil o zaten aşikardır, varlığı aşikar olanın varlığının ıspatı söz konusu değildir çünkü açık seçik varlığı bellidir.. Bir çok evrimci DNA nın keşfiyle hayrete düşmüştür.. Eğer birazcık biyoloji bilginiz ve ilginiz varsa bunu sizde farkedeceksiniz.. Saygılar.. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Başka..? Birde bedavadan sevapta yazsın mı..? Hatta hiç bir iyilik yapmamıza gerek yok imtihansız cenetine koysun bizleri, burada yapılanlar herkesin yanına kar kalsın değil mi..? Allah'ın varlığına deliller inananlar bağlar diyorsunuz.. Sizinde inanmayış sebepleriniz sizi bağlar.. Burada kimse Allah'ı ıspat etme çabasında değil o zaten aşikardır, varlığı aşikar olanın varlığının ıspatı söz konusu değildir çünkü açık seçik varlığı bellidir.. Bir çok evrimci DNA nın keşfiyle hayrete düşmüştür.. Eğer birazcık biyoloji bilginiz ve ilginiz varsa bunu sizde farkedeceksiniz.. Saygılar.. Zaten allah varsa karşılıksız sevap vermek yakışır.İnsanlardan birçoğu karşılıksız iyilik yaparken Bir tüccar gibi davranan tanrıya ben tanrı demem,olamazda zaten. Hatta hiç bir iyilik yapmamıza gerek yok imtihansız cenetine koysun bizleri, Sayın sedat bey kuranın allahının cimri olduğunu biliyorum,o kendisine yağcılık yapmayanlara zırnık bile koklatmaz.Koklatmadığı gibi sonsuza değin işkenc eder. Ben dinlerden bağımsız bir tanrı varsa şeyet anlamında söyledim.Bunu anlamanız gerekirdi. burada yapılanlar herkesin yanına kar kalsın değil mi..? Kuranın allahı bu konudada proplemlidir zaten.Hem insanları kötülük yapacak nitelikte yaratır hemde sonra işkence eder. Burada kimse Allah'ı ıspat etme çabasında değil o zaten aşikardır, Konunun başlığı ve bu konudaki sayfalarca iletiler sizi yalanlıyor. varlığı aşikar olanın varlığının ıspatı söz konusu değildir çünkü açık seçik varlığı bellidir.. diyorsunuz ve hemen arkasından Bir çok evrimci DNA nın keşfiyle hayrete düşmüştür.. diyerek çelişkiye düşüyor ve birilerinin duygularıyla yine allahı isbat etme çabasına giriyorsunuz.Yüzkere söyledik ama yine söyleyelim .Eğer bu dediğiniz doğru ise o insanlar,KURANIN ALLAHI,na değil,kendi zihninde tasarladıkları bir tanrıya inanırlar.Sürekli başkalarının yaratıcısına sahip çıkarak kutsal kitabınızı ayaklar altına alıyorsusnuz, Allah size demiyormu,Ben yaratıcıların en güzeliyim diye. Neden alalemin ..... tanrılarını kıskanıyorsunuz.**** Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Sayın sedat bey kuranın allahının cimri olduğunu biliyorum,o kendisine yağcılık yapmayanlara zırnık bile koklatmaz.Koklatmadığı gibi sonsuza değin işkenc eder. Ben dinlerden bağımsız bir tanrı varsa şeyet anlamında söyledim.Bunu anlamanız gerekirdi. Doğru söze ne denir... Alkışlanır sadece... Saygılar Alıntı
Φ alimetuliktisat Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Öncelikle merhabalar. Yıllardır süregelen "Allah var mıdır, yok mudur? Varsa delili nedir? " çıkmazı bir çok suretle açıklığa kavuşturulmuş olmasına rağmen, hala daha belleklerde tatminsizlik bırakmıştır ki mevzu bir türlü bir kesim tarafından noktalanamamıştır. Zihinlere yerleştirilen inanç şudur " görmediğim, duymadığım, hissetmediğim bir Yaratan'a inanmam". Oysa ki insanoğlu görmediği, duymadığı ve hissetmediği halde yıllardır vücutta varolduğu söylenen mikroplar'a da inanır, akıl'a da ... Örnekler uzatılır ,uzatılmıştır da. Sistemi yöneten "Allah değil doğadır" varsayımını baz alırsak ; akılalmaz nitelikleri olan bu doğa nedendir bilinmez yıllardır önümüze kendi oluşturduğu bir "insan" ile çıkamamıştır. Mevlanın oluşturmak için asla zorlanmadığı en olağanüstü varlığı koskoca "doğa" bir türlü yapamaz. Nohutun yeşermesi vs. örnek verilir lakin çok enteresandır ki doğa kendi başına "nohut" u da oluşturamaz. Başka bir güç tarafından oluşturulmuş olan tohumu yeşertmektir sadece vazifesi ki bu da acziyetinin apaçık delilidir. Zira nohut'u oluşturan başka bir güç olduğu aşikardır. "Neden Allah övülmeyi ister?" Aslında konuların çözümü gerçekten çok basit. Akıl yormaya dahi gerek yok (pardon, aklı göremiyorduk değil mi? Haliyle inanmayacağız haliyle yorulması gereken bir şey yok) İnsanoğlu öyle bir fıtrat üzeredir ki ,kendisinin olan bir şey'i hibe ettiği vakit ve bunu ömrünün sonuna kadar gaye edindiği zaman zarfında hep karşısındakinden övülme, minnet, saygı vs. bekler. Halbuki bedavadan dağıttığı şeylerin hiçbirinin asıl sahibi değildir. O'na da yaratan tarafından hibe edilmiştir. Kendisi saygınlık beklerken,mevcut malın asıl sahibini "bencil" olarak niteler ki bu durumda "bencil" olan önce insanın kendisidir. Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Bu bilimsel bir önermedir, Allah ve evren varlıksa, kendi başına bilimseldir zaten, bilim varlıkları inceler Buda bilimsel bir önermedir, evrenin nasıl olduğu bilimsel olarak incelendiği için sonuçlar belli olmadan bir şeyin yokluğu veya varlığı bilinemez. İşte bu bir inançtır, çünkü bilimsel bir dayanağı yoktur, bilimin Allah'ın yokluğunu veya varlığını şu ana kadar ispatlayamaması ve bilmin bu konulardan felsefik olarak uzak durması, ilerde ispatlayamayacak anlamına gelmiyor. Bu açıdan bilimsel değilsin. Çünkü bilim ilerde bütün evreni çözümlerse ne olacağı konusunda bir sonuç çıkaramıyoruz. Bu nedenle kati hükümler koyamayız. Ne diyeyim felsefeden seni sınıfta bırakıyorum. Yani ben Allah vardır ve evreni yaratmıştır diye bir önerme ortaya atsam bu bilimsel bir önerme öyle mi? Ee niye tartışıyoruz o zaman. Bak ben bilimsel bir önerme ortaya attım. Güldürdün beni sağol. Alıntı
Φ katakuta Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 20 Mayıs , 2007 Tanrı'ya "Tasarımcı" deyip duruyorsunuz...Hangi ressam çöpe atacağı bir resim çizer? Hangi mimar dikmeyi hayal etmediği, sevmeyeceği bir proje çizer? Hangi mühendis kullanmayacağı, kullanmayı düşünmediği bir makine icat eder ve tasarlar? Tanrı niye sevmediği bir Can yaratsın... Merak etmeyin... O, Ateistler ve Deistler, sizin tanımladığınız şeyi sevmiyorlar sadece... Bilmiyorsunuz Sayın Xlark Tades, bilmiyorsunuz... Tanrı "Cani" değildir. Sayın boşig, söyleyecek kelime bulamıyorum,seni ayakta alkışlıyorum .İçim bir tuhaf oldu. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 magician Ne diyeyim felsefeden seni sınıfta bırakıyorum. Tamam hocam, zaten felsefeden geçsem ne olurki ? felsefe gerçeği göstermez, bana bilimsel veriler lazım. Yani ben Allah vardır ve evreni yaratmıştır diye bir önerme ortaya atsam bu bilimsel bir önerme öyle mi? Evet bilimsel bir önermedir, Ben "evreni hiçbir şey yaratmamıştır, zaten hep vardır " dersem, ortaya iki tane önerme çıkacak, sonuç ne olacak ? kim çözecek bu işi ? herkes farklı bir şey söylerse gerçeği kim öğrenecek ? seninkisi mecburen bilimsel bir önermedir, aksi halde araştırıp doğruluğunu anlayamayız. Ee niye tartışıyoruz o zaman. Bak ben bilimsel bir önerme ortaya attım. Güldürdün beni sağol. Evet sen bilimsel bir önerme ortaya attın ama imanın gölgesinde kaldığın için ortaya sadece kişisel bir inanç çıkardın. Ayrıca, istediğin kadar gülebilirsin, gördüğüm kadarıyla bu forumdaki müminler çok güleryüzlü, ortalık gülücük kaynıyor. saygılar. Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 felsefe gerçeği göstermez, bana bilimsel veriler lazım. Unutma ki felsefe de bir bilimdir. Hem de tüm diğer bilim dallarının önünü açan bir bilim dalıdır. Hepsinin bulgularının son tahlildeki yorumlanışıdır. Felsefeyi küçümsemek bilime yapılacak en büyük hakaretlerdendir. Ben "evreni hiçbir şey yaratmamıştır, zaten hep vardır " dersem, ortaya iki tane önerme çıkacak, sonuç ne olacak ? kim çözecek bu işi ? herkes farklı bir şey söylerse gerçeği kim öğrenecek ? Sonuç ne olacak söyleyeyim. Herkes kendi inancını ifade etmiş olacak. Maalesef bilim bu konuda bize ispatlar sunamaz. Bir takım verilere bakarak bazı şeyler sezeriz. Ama ispatlayamayız. İspatın olmadığı yerde inanç vardır. Allah vardır da desem yoktur da desem ikisi de imani yargılardır. Mühim olan inançtır yani. Bu soruyu cevaplamaktan da kaçamayız zira bu soruya cevap vermek bir zorunluluktur. Hayat hakkındaki tavrımızı belirleyecek sorudur bu. seninkisi mecburen bilimsel bir önermedir, aksi halde araştırıp doğruluğunu anlayamayız.Evet sen bilimsel bir önerme ortaya attın ama imanın gölgesinde kaldığın için ortaya sadece kişisel bir inanç çıkardın. KIrmızılar birbiriyle çelişkili sözler. Zira birşey hem bilimsel hem de imani olamaz. Birşey olumlu ya da olumsuz ispata açıksa bilimseldir. Açık değilse imanidir. Evet kişisel bir inanç bu yüzden bilimsel değil. Bilimsel olabilmesi için ispatlanabilir olması gerekir. Benim tutumuma karşı senin tutumun da bir inançtan öteye geçemez. Bu yüzden bilimsel değildir. Çünkü ispatlanamaz. Saygılar. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Mühim olan inançtır yani demekki Allah'ın olmadığına inananların inancıda mühimdir herşeyin tesadüfen olduğuna inanlarından inancıda mühimdir Allaha inanların inancıda mühimdir Satanistlerin inancıda mühimdir İki tane Tanrı olduğuna inanların inancıda mühimdir Hiçbirşeyin Tanrıyla ilgisi olmadığına inanlarında inancı mühimdir vs. vs. vs. bu inançların birbirinden hiçbir farkı yok, çünkü hepside birbirine gerçeği gösteremiyor !!! Demekki size göre gerçekler değil, inançlar mühim. Bilimde inançlarla hareket etsin o zaman, gerçeği anlayabilecekmiyiz bakalım. Bilimin inaçlarla hareket etmesini ister misiniz ? isterseniz, neden istersiniz ? istemezseninz neden istemezsiniz ? vereceğininz cevap kendinizle uyuşacak mı ? bakalım !!!! İspatın olmadığı yerde inanç vardır. Allah vardır da desem yoktur da desem ikisi de imani yargılardır Allah vardır diyenler mi doğru söylüyor, yoktur diyenler mi doğru söylüyor ? kimin söylediği doğru ? doğru olanamı inanalım kafamızın estiğine mi inanalım ? Birşey olumlu ya da olumsuz ispata açıksa bilimseldir. Açık değilse imanidir. Allah dağları, depremleri önlesin diye yaratmıştır, bir inanç mıdır bilimsel bir önerme midir ? olumlu yada olumsuz ispata açık mıdır ? Evet kişisel bir inanç bu yüzden bilimsel değil. Bilimsel olabilmesi için ispatlanabilir olması gerekir. İspatlanamayan bir şey doğru değildir, çünkü bir şeyin doğru olduğuna karar vermek için duyu organlarımızla algılamamız gerekiyor ! Unutma ki felsefe de bir bilimdir. Hem de tüm diğer bilim dallarının önünü açan bir bilim dalıdır. Felsefe yaparak, Allah'ı bilimsel olarak kanıtlayabiliyor musun ? Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 demekki Allah'ın olmadığına inananların inancıda mühimdirherşeyin tesadüfen olduğuna inanlarından inancıda mühimdir Allaha inanların inancıda mühimdir Satanistlerin inancıda mühimdir İki tane Tanrı olduğuna inanların inancıda mühimdir Hiçbirşeyin Tanrıyla ilgisi olmadığına inanlarında inancı mühimdir vs. vs. vs. bu inançların birbirinden hiçbir farkı yok, çünkü hepside birbirine gerçeği gösteremiyor !!! Ben ne diyorum? Gerçeği bilim gösteremeyecek, çünkü o gözlemlenebilir evren içinde mühimdir. Bundan sonrası için söylenecek herşey inançtır. Evet yukarıda saydıkların da var. Evrenin tamamını gözlemleyebiliyor musun? Cevap: Hayır. Peki ilerde birgün tamamını gözlemleyebilecek misin? Cevap:Hayır. Peki gözlemlerin (bilimsel araştırmların) sonucu ulaştığın bulguların evrensel olup olmadığını bilebilir misin? Cevap:Hayır. Bu yüzden evrenle ilgili yapacağın hemen her yorum inançtan öteye gitmez. Bu yüzden inanç mühimdir. Yukarıdaki inançlar mühim mi? İnsanoğlu değer veriyorsa bunları sorgulayıp duruyorsa mühimdirler tabiki de. Demekki size göre gerçekler değil, inançlar mühim. Bilimde inançlarla hareket etsin o zaman, gerçeği anlayabilecekmiyiz bakalım. Bilimin inaçlarla hareket etmesini ister misiniz ? isterseniz, neden istersiniz ? istemezseninz neden istemezsiniz ? vereceğininz cevap kendinizle uyuşacak mı ? bakalım !!!! Bilim inançlarla hareket etsin demedim hiçbir zaman. Demem de. Bilimin kendine özgü bir kurallar bütünü vardır. Bilime inançlar karışamaz. Benim söylediğim, bilimin ilgi alanı dışındaki bölgelerde (ulaşılmaz evrende örneğin on katrilyon yıl öncesi ya da 10 üzeri 10 katrilyon ışık yılı uzaklık) ne olup bittiği konusunda inançlar harekete geçer. Allah vardır diyenler mi doğru söylüyor, yoktur diyenler mi doğru söylüyor ?kimin söylediği doğru ? doğru olanamı inanalım kafamızın estiğine mi inanalım ? Dünyanın bizim önümüze koyduğu iki önerme bunlar. Bunları yok saymak, görmezden gelmek üçüncü yol çizmek mümkün değil. Diğer yolların hepsi de eninde sonunda gelip bunlardan birine çıkar. İspatlanamayan bir şey doğru değildir, çünkü bir şeyin doğru olduğuna karar vermek için duyu organlarımızla algılamamız gerekiyor ! İspatlanamayan doğrular olduğunu, olabileceğini söyledim yine söylüyorum. Komşumun rüyası doğruydu ama bu doğruyu ispatlayamam. Felsefe yaparak, Allah'ı bilimsel olarak kanıtlayabiliyor musun ? ***** En baştan beri söylediğim şey Allah'ın varlığının (ya da yokluğunun) bilimsel olarak kanıtlanamayacağı zaten. Fakat onun varlığını (ya da yokluğunu) sezmede felsefe de önemli deliller ortaya koymuştur. Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Ben ne diyorum? Gerçeği bilim gösteremeyecek, çünkü o gözlemlenebilir evren içinde mühimdir. Bundan sonrası için söylenecek herşey inançtır. Evet yukarıda saydıkların da var. Evrenin tamamını gözlemleyebiliyor musun? Cevap: Hayır. Peki ilerde birgün tamamını gözlemleyebilecek misin? Cevap:Hayır. Peki gözlemlerin (bilimsel araştırmların) sonucu ulaştığın bulguların evrensel olup olmadığını bilebilir misin? Cevap:Hayır. gözlemlenebilir evren dışında bir evren daha varsa sonsuzluk nasıl oluyor? uzayın sonu varmı? evren derken boyutlardan bahsediyorsanız sadece 2 boyut olduğu ne malum? 2. boyut varsa mantıken 3. boyutta vardır haliyle 4. 5. 6....... 3. boyutta var. Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2007 gözlemlenebilir evren dışında bir evren daha varsa sonsuzluk nasıl oluyor?uzayın sonu varmı? evren derken boyutlardan bahsediyorsanız sadece 2 boyut olduğu ne malum? 2. boyut varsa mantıken 3. boyutta vardır haliyle 4. 5. 6....... 3. boyutta var. Boyut falan demiyorum sayın Abraham. Gözlemlenebilir evren kavramıyla kastettiğim laboratuarımızda incelediğimiz, kırlarına,ormanlarına çıkıp incelediğimiz, uzay aracı yollayıp fotoğrafını çektiğimiz, teleskoplarımızın görebildiği alanı kastediyorum. Şimdilerde bigbang dedikleri bir hadise var ne kadar doğruysa. Diyelim ki böyle bir olay oldu. Bigbangla patlayıp genişleyen bir evren manzarasıyla karşı karşıyayız. Bilim adamları şimdi bu evrenin alelade olduğunu yani kendisi gibi birçok evren olduğu iddiasını getiriyorlar yavaş yavaş. Hücre evren modeli diyorlar buna. Hücreyi düşünelim. Hücre kadar küçültelim bigbang evrenimizi. Bir sürü hücre yanyana yani bir sürü evrenler. Şimdi filmi hızlı saralım. Hücre evrenlerin bütünleşip oluşturduğu bir grup bu da futbol topu kadar olsun. Sonra top evrenlerin birleşip oluşturduğu duvar büyüklüğünde bir evren sonra duvar evrenlerin oluşturduğu ev evren sonra evlerin oluşturduğu mahalle evren ve şehir evrenler diye bakışımızı dışa doğru büyütüyoruz. Gözlemlediğimiz evrendeki madde yoğunlaşmış halde olduğu için daha büyük yapıların da farklı yoğunlaşmalar gerçekleştirebileceğini göz ardı edemeyiz. Sonsuzluk dışa doğru sürüyor. Şehir evrenlerden ülke, kıta ve gezegen evrenlere çıkabiliriz. Sonuçta somutlaştırmayı gördüğümüz cisimlerle yapıyorum. Büyüklüğü göstermek için. Şimdi hücre evrene geri dönelim. Bizim içinde bulunduğumuz evrene. (bigbang evreni) Bu hücrenin içindeki herhangi bir noktada (dünyada) duran bizler. Dışa doğru giderek büyüyen evrenlerden mesela top evren hakkında ya da duvar evren hakkında ne zaman nasıl bir bilgi sahibi olabiliriz? Bilim bana bu konuda cevap verebilir mi? Veremez dersem bilimsel mi davranmış olurum acep? Verir desem mi daha bilimsel olurum. İkisi de değil. Çünkü bilim bununla ilgilenmez. Bilim görüp ispatladığıyla ilgilenir. Ama bilimin bu soruya istese de cevap vermeyeceği gün gibi ortadadır. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Bu yüzden evrenle ilgili yapacağın hemen her yorum inançtan öteye gitmez. Bu yüzden inanç mühimdir. Yukarıdaki inançlar mühim mi? İnsanoğlu değer veriyorsa bunları sorgulayıp duruyorsa mühimdirler tabiki de. evrenle ilgili yapacağınız yorum gerçeği yansıtmıyorsa, bu bir inanç olur, dolayısıyla yorumunuz gerçek olmadğı için inanç mühim değildir, sizin için mühimdir, çünkü inancınızı biz göremiyoruz. Dolayısıyla bizim için bir yararı yok, yani önemli değil . Bilime inançlar karışamaz. neden ? bilimin ilgi alanı dışındaki bölgelerde (ulaşılmaz evrende örneğin on katrilyon yıl öncesi ya da 10 üzeri 10 katrilyon ışık yılı uzaklık) ne olup bittiği konusunda inançlar harekete geçer. Evrenin öncesi sonrası, ışık yılı uzaklık yakınlık vs, bilimin ilgi alanı içindedir, ne olup bittiği konusunda inançlar bilimi bağlar, bir veri alırsınız ve o veriyi değerlendirirsiniz, o veri sizi başka verilere inandırır ve inandığınız şeyi ispatlama çabasına düşersiniz, çünkü ispatlanmayan şeyin bilime bir yararı yok. İnanç sadece gerçeğe gidebiliecek yolları oluşturur. Dünyanın bizim önümüze koyduğu iki önerme bunlar. Bunları yok saymak, görmezden gelmek üçüncü yol çizmek mümkün değil. Görmezden gelmiyoruz ki, Allah vardır diyoruz, Allah yoktur diyoruz, iksinide görmezden gelmiyoruz !!! İspatlanamayan doğrular olduğunu, olabileceğini söyledim yine söylüyorum. Komşumun rüyası doğruydu ama bu doğruyu ispatlayamam. İspatlanamayan doğru diye bir şey yok !!! ispatlanamayan şey iddiadır komşunun rüyasının doğru olduğunu nerden biliyorsun ? belki kafadan atmıştır !!! rüya görmemiştir belkide öylesine birden söylemiştir !!!! nerden bileceksin ben sana 2050 yılında öleceğini söylesem, doğru mu söylemiş olacağım ? bu ispatlanamayan bir doğru mu yoksa bir iddia mı ? Fakat onun varlığını (ya da yokluğunu) sezmede felsefe de önemli deliller ortaya koymuştur. Yani felsefe : Allah'ın varlığını önemli delillerle ortaya koymuş Allah'ın yokluğunu önemli delillerlerl ortaya koymuş diyorsun Peki bu nasıl bir kuramdırki, iki tane zıt sonuç ortaya çıkarıyor, üstelik mantık,sezme yoluyla ? Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 evrenle ilgili yapacağınız yorum gerçeği yansıtmıyorsa, bu bir inanç olur, dolayısıyla yorumunuz gerçek olmadğı için inanç mühim değildir, sizin için mühimdir, çünkü inancınızı biz göremiyoruz. Dolayısıyla bizim için bir yararı yok, yani önemli değil Bana içinde inanç barındırmayan bir evren tasviri yapabilir misin? neden ? Bazı gazeteciler gibi sadece bir cümlemi çekmişsin. Ve buradan hareketle savunmadığım bir düşüncenin içine beni yuvarlamaya çalışıyorsun. Madem cümleyi tek başına ele alıyorsun şöyle diyeyim. Kişisel fikrim: "Bilime inançlar karışmamalıdır." Bilim özgür kalmalıdır. Ama bu mümkün olmamış bugüne kadar. Sosyoekonomik formasyon daima bilime müdahale etmiştir. Toplumdan soyut bir bilimden sözedilemez. Bilimin içinde üretildiği toplumun düzeni bilime yön vermeyi yada onun önceliklerini belirlemeyi başarmıştır. Bu her devirde böyledir. Kiliseye ve aristokrasiye başkaldıran burjuvazi olmasaydı Galileo olmazdı. Bugün çokuluslu firmaların cep telefonu satma kaygısı, daha üstün cep telefonu yapma kaygısı olmasaydı argelerdeki teknisyenler bu işlerle uğraşıyor olmazlardı. Yığınla örnek verilebilir bu konuda. Yani saf bilim diye bir şey yok. Toplumdan soyutlanmış bilim diye bir şey yok. Bu yüzden hiçkimsenin bilime inançlar, gelenekler, çıkarlar karışmamalıdır gibi iyi niyetli beyanatları fayda etmiyor. Bilim adamı da birinin ücretli işçisidir sonunda. Hem içinde yaşadığı toplumun yargıları (Allah inancı ya da inançsızlığı), hem işvereninin çıkarları, hem kendi kariyeri onun için önemlidir. Sonuç olarak genel bilimin gidişatında bireysel olarak bilimadamının olaylara bakışında inançlar yoktur, bilim toplumdan soyuttur gibi düşünce yanlıştır. Evrenin öncesi sonrası, ışık yılı uzaklık yakınlık vs, bilimin ilgi alanı içindedir, ne olup bittiği konusunda inançlar bilimi bağlar, bir veri alırsınız ve o veriyi değerlendirirsiniz, o veri sizi başka verilere inandırır ve inandığınız şeyi ispatlama çabasına düşersiniz, çünkü ispatlanmayan şeyin bilime bir yararı yok. İnanç sadece gerçeğe gidebiliecek yolları oluşturur. Sayın tarafsaız bilimin metodolojisini çok güzel açıklamışsınız teşekkür ederim. Herhangir veriye ulaşılamayacak bir noktada işler nasıl yürür peki? İzah eder misiniz? Merakım bu yani günümüzden 2 katrilyon yıl öncesine ait bir veri var mıdır? Ben o dönemdeki olayları açıklayacak bir veri olduğunu duymadım. Peki bilim ne diyor bu konuda henüz oraya gelmedik bir dur bakalım mı diyor? Cevap:Evet aynen öyle diyor. İspatlanamayan doğru diye bir şey yok !!!ispatlanamayan şey iddiadır komşunun rüyasının doğru olduğunu nerden biliyorsun ? belki kafadan atmıştır !!! rüya görmemiştir belkide öylesine birden söylemiştir !!!! nerden bileceksin ben sana 2050 yılında öleceğini söylesem, doğru mu söylemiş olacağım ? bu ispatlanamayan bir doğru mu yoksa bir iddia mı ? Sözün şu anda için iddiadır. 2050 yılında ölürsem doğru söylemiş olursun. Benim ölümüm de senin sözünün ispatı olur. Olumlu yada olumsuz ispata açık bir söz söylemiş oldun yani. Fakat benim verdiğim örneği olumlu ya da olumsuz olarak ispatlayamayız. Ben doğru olduğunu bilirim sen ise ister inanırsın ister inanmazsın. Doğru olduğunu nereden biliyorum. Güzel soru. Ama cevabı yok. Genel dostluk ilişkilerimiz içindeki konuşmalarında rüyalarına hiç yer vermezdi. Yalancı olmadığını daha önceki davranışlarından biliyorum. O yüzden kafadan birşey atayım türünde bir hinlik düşüneceğini sanmam. Ama ne dersem diyeyim bu konu ispata açık değil. Yani felsefe :Allah'ın varlığını önemli delillerle ortaya koymuş Allah'ın yokluğunu önemli delillerlerl ortaya koymuş diyorsun Peki bu nasıl bir kuramdırki, iki tane zıt sonuç ortaya çıkarıyor, üstelik mantık,sezme yoluyla ? Çok açık. Materyalistlerin felsefesi evreni maddeden ibaret sayar. Bir yaratıcıya inanmaz. Felsefeyi bunun için kullanır. Bu yönde deliller araştırır, bulur. İdealist felsefe ise evrende maddenin dışında da birşeyler (Bir Yaratıcı) olduğuna inanır. Felsefeyi bunun için kullanır. Bu yönde deliller araştırır, bulur. İlginç olan şu bu tartışma insanlık tarihi kadar eski. Belli dönemlerde bunlardan birinin görüşleri daha ön plandadır. Diğerinin görüşleri daha arka planda kalır. Başka bir dönemde öteki önplana çıkar. Mesela eski Yunanda materyalizm daha önplandadır. Ortaçağ Avrupasında idealizm. Bugünün dünyasında materyalizm ön plana çıkmıştır. Özellikle Marksist materyalizmin idealizme ve metafiziğe indirdiği ağır darbeler var. Ama yine diyalektiğin bir kanununa göre her yadsıma yadsınır. Değişimin sebebi ne peki? Yani neden insanlar iki tane zıt sonuç ortaya çıkarıyorlar. Bunun cevabı bilimdeki gelişmeler, toplumsal düzendeki ihtiyaçlar vs. vs. Yukarıda bilim için söylediklerim felsefe de bir bilim olduğuna göre onun için de geçerli. Yani filozofun önkabulleri, inançları, geleneklerle ilişkisi, psikolojisi, işvereniyle ilişkisi bunların hepsi onun ortaya atacağı fikirleri etkiler. O da tarafsız değil yani. Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 Bana içinde inanç barındırmayan bir evren tasviri yapabilir misin? Evet yapabilirim Dünyamızın dışına çıkıldığına, uzay boşluğunu ve içindeki gezegenleri ve yıldızları görürüz, dünyamızın küre biçiminde olduğunu görürüz, güneş sistemini görürüz, bu sistemdeki gezegenler içinde dünyamızda bulunmakta ve dünyamız güneşin etrafında 1 turunu 365 günde tamamlamakta, mevsimler güneş etrafında tur atmamızdan dolayı oluşmaktadır, güneşe yakın olan gezegenler daha sıcak, uzak olan gezegenler daha soğuktur. Kainat çok büyüktür, içinda milyarlarca yapı bulunur, elimizde o yapılar hakkında kesin bilgiler yoktur, örneğin mars gezegininde hayat olup olmadığını yada uzayda hayat olup olmadığını henüz bilemiyoruz, vs. vs. vs. sayfalar dolusu uzatabilirim istersem ! yaptım işte, içinde hiçbir inanç barındırmıyor, hepsi gerçek ! Sözün şu anda için iddiadır. 2050 yılında ölürsem doğru söylemiş olursun. Benim ölümüm de senin sözünün ispatı olur. Olumlu yada olumsuz ispata açık bir söz söylemiş oldun yani. Fakat benim verdiğim örneği olumlu ya da olumsuz olarak ispatlayamayız Hayır ben doğru söylüyorum, sen 2050 yılında öleceksin, bak 2050 yılında görürsün öleceğini, benim doğru söyleyip söylemediğimi ispatlayamazsın, hadi 2050 yılında ölmeyeceğini ispatlada beni yanlışla !!!! Materyalistlerin felsefesi evreni maddeden ibaret sayar. Bir yaratıcıya inanmaz. Felsefeyi bunun için kullanır. Bu yönde deliller araştırır, bulur.İdealist felsefe ise evrende maddenin dışında da birşeyler (Bir Yaratıcı) olduğuna inanır. Felsefeyi bunun için kullanır. Bu yönde deliller araştırır, bulur. Peki gerçeği gösteren yada gösterecek olan hangisidir ? yada nedir ? Değişimin sebebi ne peki? Yani neden insanlar iki tane zıt sonuç ortaya çıkarıyorlar Felsefe gerçeği göstermez dedim ya ! gerçeği gösteren bir mantık olsaydı, iki tane zıt sonuç çıkmazdı İki tane zıt sonuç gösteren herşey yanlıştır. Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2007 Evet yapabilirimDünyamızın dışına çıkıldığına, uzay boşluğunu ve içindeki gezegenleri ve yıldızları görürüz, dünyamızın küre biçiminde olduğunu görürüz, güneş sistemini görürüz, bu sistemdeki gezegenler içinde dünyamızda bulunmakta ve dünyamız güneşin etrafında 1 turunu 365 günde tamamlamakta, mevsimler güneş etrafında tur atmamızdan dolayı oluşmaktadır, güneşe yakın olan gezegenler daha sıcak, uzak olan gezegenler daha soğuktur. Kainat çok büyüktür, içinda milyarlarca yapı bulunur, elimizde o yapılar hakkında kesin bilgiler yoktur, örneğin mars gezegininde hayat olup olmadığını yada uzayda hayat olup olmadığını henüz bilemiyoruz, vs. vs. vs. sayfalar dolusu uzatabilirim istersem ! yaptım işte, içinde hiçbir inanç barındırmıyor, hepsi gerçek ! Peki. Doğru sayın tarafsız içinde herhangi bir inanç yok hepsini kanıtlayabilirsin. Bu durumda daha uzakları merak etmemeli miyim? Merak edersem ne yapmalıyım? Çünkü ben 2050 yılında öleceğime göre bilim bana bilinmiyor dedikleriniz hakkında birşey söyleyemeyecek gibi. Ne düşüneyim daha öteler hakkında? Alıntı
Φ TARAFSIZ Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Peki. Doğru sayın tarafsız içinde herhangi bir inanç yok hepsini kanıtlayabilirsin. Bu durumda daha uzakları merak etmemeli miyim? Merak edersem ne yapmalıyım? Tabiki merak etmelisin, örneğin günlerin nasıl oluştuğu konusunda eskiden kimsenin bir bilgisi yoktu, sonra ne oldu ? merak edile edile araştırma içerisine girildi ve dünyanın döndüğü anlaşıldı, bu dönüşten günlerin oluştuğu teorisi ortaya çıktı bu teoridende dünyanın dönerek (kendi ekseninde) günlerin oluştuğu kanıtlandı. Buradaki durum nedir, gerçek bir bilgiden başka gerçek bir bilgiye ulaşılması ! Demekki hep bilimsel olarak araştırmak gerekiyor, çünkü günlerin nasıl oluştuğu konusunda bilimsel bir bilgi yokken ilahı kavramlar kargaşası yaşanıyordu belki, bir çok felsefe vardı belki, bir çok tartışma vardı, binlerce teori veya inanç vardı belki, ne oldu bütün bunlar ? hepsi çöpe gitti, geriye dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesiyle günlerin oluştuğu gerçeği çıktı ! bu gerçeği gösteren neydi ? bilim ! Ne düşüneyim daha öteler hakkında? İstediğin herşeyi düşünebilirsin ama senin gibi düşünmeyenler olursa CEHENNEMDE YANMAKLA tehdit etmemelisin. Veya kendisi gibi düşünmediği için cehennem azabı tadacağını öğütleyen bir dini savunmamalısın ! saygılar. Alıntı
Misafir magician Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2007 İstediğin herşeyi düşünebilirsin ama senin gibi düşünmeyenler olursa CEHENNEMDE YANMAKLA tehdit etmemelisin. Veya kendisi gibi düşünmediği için cehennem azabı tadacağını öğütleyen bir dini savunmamalısın ! Bu foruma o kadar yazı yazdım ama böyle birşey yapmadım. Hem inanmadığınıza göre bu sizi bağlamıyor. Böyle söylesem bile neden çekiniyorsunuz ki? Gülüp geçmeniz gerekmez mi buna da? Cehennemde yanma işine çok takıyorsunuz. Cennette var inancımızda biliyorsunuz. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.