Φ yenilik Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Ayrica laik olunmaz, laiklik bir duzen seklidir. Laik duzen savunulur ya da karsi cikilir. Kim demiş laik olunmaz diye. Sen şimdi demokrat ta olunmaz dersin. Demokrasi de bir düzen ama demokrat insan oluyor. Laik insan da inancıyla dayatma yapmayan insan demektir. Teoriler pratiğe konmak için değil midir? Pratiğe koyan kimdir; toplum yada birey. Alıntı
Φ Suheyla Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 İslam toplumları olarak, ne yazık ki yüzlerce yıldır, ne huzuru ne de mutluluğu toplum olarak bulamadık. Peki, nedenini hiç düşündük mü? Hâlbuki Allah ın bizlere rehber olsun diye gönderdiği, kendi korumasına aldığı Kur’an, elimizin altında. Islam toplumlarinin ezbere ve anlamadan soyledikleri ayetlerden ne beklenirki? Bilmiyorum hangisi daha beter. Anlayip da soylemekmi veya anlamadan soylemekmi bu ayetleri? Kurani en guzel kitap olarak kabul ettikten sonra, baska kitaplara ne gerek? Iste geride kalmanin nedenlerinden biri. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Kim demiş laik olunmaz diye. Sen şimdi demokrat ta olunmaz dersin. Demokrasi de bir düzen ama demokrat insan oluyor. Laik insan da inancıyla dayatma yapmayan insan demektir. Teoriler pratiğe konmak için değil midir? Pratiğe koyan kimdir; toplum yada birey. Demokrat olunur cunku demokrat demokrasidn yana demektir. Eger laiklikten ya da laik duzenden yana isen, SEKULER OLURSUN. Dayatim yapip yapmama kisisel yanasim ve yetistirim tarzidir. Bir sey olmak ya da bir duzenden yana omak ise, KISININ O KMONUDAKI KENDI ISTEMI DUSUNCESIDIR. Yana baskasina karismayi icermez, sadece kendi dusuncesini/istemini dile getirir. Ayni ateist gibi. Ateist demek, tanrisal temeldeki teolojik bakistaki KISININ KENDI BAKISIDIR. Antiteist demek seenin dedigiun yani TEIST ILE CATISAN KISIDIR. Kisac a fark "kendi dusunceni istemini ortaya koyma" ile "kendi dusunceni baskasina kabukl ettirme" farkidir. Yaani toplumsal kisilik ile birey farki. Bu her bir dusunce ya da istem icin gecerlidir. Cunku "kendi dusuncesini ortaya koyma" baskasinin dusuncesi ile ilgilenme v.s. degil; sadece "ben bu konuda boyle dusunuyorum" demektir. Oteki ise ""bu konuda benim gibi dusun" baskisini bilincalti yapandir, cunku birey bilinci yoktur. Herkesi toplumsal olarak kendi gibi olmaya dusunmeye zorlar. Yani toplumumuzun her konudaki karsilikli dogrularini catistiran toplumsal kisileri. KENDINI DEGIL; BIR DEGERI TEMSIL EDER. KENDI YOKTUR, DEGERI (dusunce ideoloji inanc etik v.s.) vardir ve onun dogruluguna kendini inandirmis inancini sabitlemis herkesi de kendisinin bu sabit inancina uymak icin ugrasir. Bu sitede baska sitede yasamda ornekleri coktur. Tabi bunu politik olarak ya da cikar olarak ya da meslek olarak yapiyorsa; o zaman bireylikten konu cikar, bireysel dusuncenin kitlesel yayilimi icin is ugrasiyadonusur. Richard Dawkins'in ateizm mucadelesi gibi. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2014 Mesela ben evrensel-insan zihniyeti degil de, bireysel duzeyde cok sesli katilimci demokrasiden yana olarak demokratim, dunyevi olarak sekulerim, insanoglunun gelisimini dusundugum icin humanistim v.s. bildigin gibi ben kendi bireysel nasil bir duzen ve sistemden yana oldugumu aciklamisstim. Istersen linkini verebilirim. Iste burada qua felsefesi islemez, CUNKU TARAFIM. Yani yukarida saydiklarimin tabiki kendi evrensel-insan zihniyeti temelli kavramsal anlam ve icerik temelinde; antilerine KARSIYIM Dolayisi ile bir kisi eger birety ve ne bildiginin bilisselligini tassiyorsa, benim gibi kendi tarafini cok yonlu ortaya koyabilir. Yalniz ben konu bilgi ve dusunce alisverisine gelince ve ortam kitlesel platform olunca, yani bu site gibi; KENDI BIREYSEL YANIM YERINE; QOA FELSEFESI OLARAK TUM YANLARIN RESMINI VERIR VE HER BIR YANIN SORUNUNU ORTAYA KOYARIM. Mesela benim yukarida acikladigim taraflarda olmam, benim bu konulardaki hedef mucadelem degildir. Cunku bunlar yuzeysel mucadeledir. Benim hedef mucadelem kendim de dahil ZIHINSEL DAVRANISSAL INSANLASMA, BILIMSELLESME, BILISSELLESME VE TURSEL BILISSEL BIREY BILINCLILIGI. Yani bireyin, bencil, bananeci, benci, bireysel, bireyci olmamasi. Tabiki dusunce ve davranis bazinda. Yalniz konu benim bireysel hak ve ozgurluklerim, ise; onun talebi ve mucadelesini en cetin sekilde veririm. Verene destek olurum, ve hem kendi hem de herkesinkini de savunurum. O yuzden de bu konuda bir danismanim, yol gostericiyim, yardimciyim; hem fiziksel hem zihinsel. Tabi genelde yasamda ve birebir iliskide. Yani bir cesit "guzin abla/dert ortagi/dert dinleyici/dert cozum onerici" v.s. tabi bu konusuna kisisine kisinin istemine gore degisir. Iste o yuzden sistemi isleyisini nenin nerden elde edilecegini nasilini ve elde etme adimlarini bilirim ve bilincli biliirim. O yuzden daha once soyledim. Her bir kisi kendi algisiunca bana bir uzmanlik meslegi bicer. Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Sezarın hakkının sezara, tanrının hakkının tanrıya verilmesi laikliğin yolunu açmaz. Tanrının hakkı diye bir şey yoktur. Olursa laiklik olmaz. Her din ve inanç sahibi, istediği her başka şeye de inanabilir. Din standartlarını belirleyen bir kurum yoktur. Ben belirlerim iddiasında olan kurum varsa, reddedilir, geçersizdir. Yetkisi olan yoktur. Bağlayıcılık asla olamaz. Varsa, laiklik yoktur. Din, tamamen temelsiz ve uydurma olduğu için hiç bir kuralı yoktur. İstersen hamamböceğine tanrı diye taparsın. Kimse de buna da tapılır mı diyemez. Bu anlatım, Protestanlığın Sekülarizmi kabullenişi ile ilgili bilindik bir anlatımdır. Ateistlere değil, Protestan Hristiyanlara hitap eder. Burada Tanrının hakkı denen şey, devlet veya toplumsal düzenle ilgili değil, kişisel ibadetlerle ilgilidir. Sezarın hakkı da malum; " devletin hakkıdır ", devletin Hristiyan hukuku yerine, aklı esas alan hukuku olması gerektiğinin ifadesidir. Madem, din standartı olamaz, Protestanlar da Katolik gibi inanmak zorunda değildir. Kendilerine göre Dindar ama Laik olma ( laik devleti kabul etme ) hakları da vardır. Alıntı
Φ yenilik Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Kendilerine göre Dindar ama Laik olma ( laik devleti kabul etme ) hakları da vardır. Demek ki bireyler de laik olabiliyormuş. @@Canraşit bilimsel konuşunca görüşleri dikkate değer oluyor. Ama dindardan laik olmaz görüşümü halen koruyorum. @Evrensel-İnsan'a; senin söylediğin sekülerlik laikliğe aşkın, yani laiklik sekülerliğe içkindir. Ben böyle biliyorum. İkisi de evrensel kültütürdür, durştur benim mantığıma göre. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Demek ki bireyler de laik olabiliyormuş. @@Canraşit bilimsel konuşunca görüşleri dikkate değer oluyor. Ama dindardan laik olmaz görüşümü halen koruyorum. @Evrensel-İnsan'a; senin söylediğin sekülerlik laikliğe aşkın, yani laiklik sekülerliğe içkindir. Ben böyle biliyorum. İkisi de evrensel kültütürdür, durştur benim mantığıma göre. Son cumlende "askin/ickin" derken neyi kast ettin bilmiyorum ama; en azindan laikligi ancak sekuler bir bilinc sisteme tasiyabilir. Ayrica sekulerlik bireysel bir bilinc oldugundan da, ozgur birey devletlerinin laik olma gibi bir sorunu yoktur. Bu da birey bilinci almanin sistem bilincinin alinmasindan once geldigini gosterir. Ayrica sekuler bilinc olmadan zaten laiklik olamaz, ya da carpik olur layikiyle olamaz. laicism: control of political and social institutions by secular elements- Goruldugu gibi, laiklik; politik ve sosyal yapilanmalarin sekuler, elemanlar, temel ilkeler/esaslar eliyle/yoluyla kontrolu demekmis.- Iste senin "askin/ickin" bagin bu bag herhalde. Yani SEKULER KONTROLYOKSA, LAIKLIGIN POLITIK VE SOSYAL YAPILANMASI DA YOK. B izde olan da bu yani SEKULER BILINCIN OLMAMASI. Istersen tum devlet kurumlarini dolas, ordu da dahil; belki laik duzeni isterler ama; SEKULER BILINCLERI YOKTUR ve hatta cogu muslumandir. Sen hic T.C.tarihinde sekuler bir bilince sahip cumhurbaskani ya da basbakan olarak geleni biliyor ya da dusunebiliyor musun? Daha bizde birey bilinci yokki sekuler bilinc olsun. http://www.turkish-media.com/forum/topic/292117-laik-sekuler-farki-uzerine/?hl=%2Blaik+%2Bsekuler+%2Bfarki http://www.turkish-media.com/forum/topic/295385-laiklik-yerine-siyasi-tarafsizlik-geliyor/?hl=%2Blaik+%2Bsekuler+%2Bfarki&do=findComment&comment=1018931 http://www.turkish-media.com/forum/topic/227987-devlet-laik-olur-birey-laik-olmaz-safsatasi/?hl=%2Blaik+%2Bsekuler+%2Bfarki&do=findComment&comment=1016592 Yukaridaki linklerde hem laiklik hem sekulerlik hem de her iki kavram arasi iliski bag v.s. temelinde guzel dusunce ve bilgi paylasimlari tartismalar olmus. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 I. Devletin şekli MADDE 1 – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Sozde lafta kagit uzerinde cumhuriyettir etik vesayet tarafi olan bir devlet cumhuriyet yani tum toplumu ve farkli halklarini kucaklayan "halk iradesi" kuruldugundan beri olamamistir. II. Cumhuriyetin nitelikleri MADDE 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. Koyulasmis kisimlarin hic biri T.C. kuruldugundan beri hic yasanmamis, lafta, sozde ve kagit ustunde gostermelik/sus olarak kalmistir. III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti MADDE 3 – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır Başkenti Ankara’dır. Milli tarafi olan bir devlet ve bu milli tarafi diger milliyetlere ustun ve hakim kilan devlet ve hatta tek bir milli vesayet uygulayan diger milliyetleri "yok sayan" ya da "tarafi oldugu milli vesayete zorlayan, bunun icin baski kuran yasak koyan" bir devlet; BUTUNLUGUNU KORUYAMAZ. Dini icerikli bir istiklal marsi olamaz. IV. Değiştirilemeyecek hükümler MADDE 4 – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez. Bir seyin degismemesi bilime bilimsellige ve bilissellige terstir. Bunu degistirmemek icin her turlu vesayet uygulamak gericilik, tutuculuk, cagdisiliktir. Kagit uzerindeki cumhuriyet "halk idaresi" cumhuriyetin nitelikleri "gostermelik/sus" butunlugunu vesayet ile koruyamayacak olmasi ve dini icerikli i.marsi degistirilemez (bilime ters), degistirilmesi teklif edilemez.(baski gozdagi biat kulturu) Bunun anlami," bireyi olmayan toplumundan biat bekleyen tum toplumun sadece verileni almasini isteyen bilimsellige bilissellige dusunmeye karsi hukumleri yasam da islemeyen ustelik OZGUR BIREY DEVLETINDE ANCAK UYGULANABILECEK OLAN bu isleyiste ancak hayali olan maddelerdir." Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Demek ki bireyler de laik olabiliyormuş. @@Canraşit bilimsel konuşunca görüşleri dikkate değer oluyor. Ama dindardan laik olmaz görüşümü halen koruyorum. Sekülerleşme Vikipedi, özgür ansiklopedi Sekülerleşme, belli bir zaman dilimi içerisinde dinin, dinimsi mekanizmaların ve batıl inançların (doğaüstücülük ya da halk inançları), toplumsal düzeydeki prestijlerinin ve topluma etki etme güçlerinin göreceli olarak azalması demektir (Ertit, 2013). Sekülerleşme kelimesi etimolojik olarak Orta Çağ Latincesindeki saeculum'a dayanıyor ve günümüze kadar üç farklı anlamda kullanılıyor. Birinci kullanım, "yüzyıl, çağ, dünya" anlamında, Roman dillerinde de secolo (İtalyanca), siglo (İspanyolca), ve siécle (Fransızca) gibi karşılığı olan bir kullanım. İkinci kullanımı kilise hukuku içerisinde manastır hayatını bırakıp "dünya"ya yönelen din adamları için kullanılan secular kelimesi. Üçüncü kullanım ise yukarıdaki tanımda olduğu gibi dinin toplumsal gücünün azalması, günlük yaşam olaylarına eskisine nazaran daha az müdahale edebilir hale gelmesi (Casanova, 1994). Ancak sekülerleşme dinsizleşmek ya da inançsızlaşmak demek değildir. Sekülerleşen bir toplumda bireyler halen din inancına sahip olabilirler,dini ritüellerini yerine getirebilirler.Sekülerleşme "laiklik" demek de değildir. En geniş anlamı ile laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devletin her inanç grubuna aynı uzaklıkta olması, devletin kontrolünde olan eğitim, sağlık, güvenlik, hukuk, ekonomi gibi alanlarda herhangi dini bir grubun söz sahibi olmaması, devletin dış ve iç politika için alınan kararlarda belli bir inanç grubunun çıkarlarını gözetmemesi, hiç kimsenin bağlı olduğu dini inançtan dolayı devlet kadrolarından uzaklaştırılmaması ya da bürokraside yükseltilmemesi, yani kısacası devletin dinsizleşmesi demektir. Sekülerleşme ise toplumsal bir sürecin adıdır. Günümüzde mezhepler arası evliliklerin sayısındaki artış, ilk cinsellik deneyimleme yaşının düşmesi, evlilik yaşının yükselmesi, eş, iş, arkadaş seçimlerinde dini kriterlerin daha az etkili olması sekülerleşme ile tanımlanmaktadır. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2014 Öncelikle, tanrının hakkı diye bir şey yoktur deyince niye taraflı bakış oluyor anlamadım. Tarafsız olayım diye tanrının da hakkı vardır nasıl diyeceğim? Benden bukakemun olmam, bukalemun olarak yaşamam ne hakla istenebiliyor? Ben bukalemun filan olmam. Derdini de bukalemun gibi yaşayanlar çeksin. Demokratlık, evrensellik insanlardan bukalemun olmalarını istemek mi? Ben bunu reddediyorum. Ortaya atılmış bir söz, insanlığa hitap eder. İnsanlar bu laf sana değil, bu sana değil diye ayrılmaz. Sözler insanlar içindir. Çünkü sadece insanlar laftan anlar. Bir kısım insanı dışlayan bir kısım insanı muhatap alan bir söz, insanca değildir. Bu ülke insanı demokratım der, uzağından geçmez. Evrenselim der, alakası olmaz. Uygarım der, ayrımcılık yapar. Bu ülke insanı sahi hiç mi yol alamayacak? Ne demek sezarın hakkı tanrının hakkı yahu? Burada bir paylaşım yapılmıyor mu? Ortada yüz lira varsa, ellisi sezara, ellisi tanrıya (atıyorum) verilmiyor mu? Nerden tanrının hakkı ibadet de sezarınki para oluyor? Madem öyleyse "para sezara, ibadet tanrıya" deselermiş? Ne tanrısı yahu? Tanrı da ne? Kim bu tanrı? Böyle temelsiz, saçma varsayımlarla aydın olunacak, uygar olunacak, demokrat olunacak, evrensel olunacak. Ölme eşşeğim ölme. Yaz gelecek, yonca bitecek... Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Ne demek sezarın hakkı tanrının hakkı yahu? Burada bir paylaşım yapılmıyor mu? Ortada yüz lira varsa, ellisi sezara, ellisi tanrıya (atıyorum) verilmiyor mu? Nerden tanrının hakkı ibadet de sezarınki para oluyor? Madem öyleyse "para sezara, ibadet tanrıya" deselermiş? Hristiyanlık ve Seküler Devlet Özellikle modern zamanlarda, seküler devlet anlayışını savunan Hristiyan birey ve topluluklar Hristiyanlığın esasta seküler devlet anlayışını benimsediğini öne sürmektedirler. Bu konuda İncil öğretilerinden çeşitli destekleyici unsurlar ortaya korlar ki bunların en belirgini Luka İncili, 20. bölüm, 25. ayettir. Bu ayette vergiler üzerine bir soruya İsa'nın verdiği cevap yer alır, ayetin Türkçe karşılığı şöyledir: O da, "Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını Tanrı'ya verin" dedi.a [11] Bu sözün kabaca bir tür sekülerizmi önerdiği ve desteklediği düşünülmüştür. Yine de Hristiyan fundamentalist gruplar bu ayeti farklı yorumlarlar ve devlet hususunda sekülerizmin dinî anlamda meşru olmadığını savunurlar. Fundamentalist Hristiyan grup ve düşüncelerin çoğu teokratik devleti ve düşünceyi savunmaktadırlar. Yine de Hristiyanlık odaklı farklı devlet biçimlerini veya devletsizliği savunun fundamentalist gruplar da mevcuttur. Bunların belki de en radikal örneklerinden biri Hristiyan anarşistlerdir. ( tr.wikipedia ) Alıntı
Φ Canraşit Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Dini icerikli bir istiklal marsi olamaz. GOD SAVE THE QUEEN God Save the Queen veya hükümdar erkek ise God Save the King (Tanrı Kraliçeyi/Kralı Korusun), Büyük Britanya'nın ulusal marşı. Dünyanın ilk ulusal marşı kabul edilir. Resmi olarak ulusal marş ilan edilmemiştir ancak geleneksel olarak 1745 yılından beri bu marş ulusal marş olarak kullanılmaktadır. Resmi törenlerde sadece ilk kıta söylenir. Sözler, yerine göre "Tanrı Kralı Korusun" veya "Tanrı Kraliçeyi Korusun" şeklinde değişir. Eskiden kullanılan adı (1745-1793) God Save The King 'dir. (Tanrı Kralı Korusun) Birleşik Krallık'a bağlı pek çok ülkenin ulusal marşıdır. Ayrıca Lihtenştayn ulusal marş olarak bu marşı farklı sözlerle kullanır. Öyle ki 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerisırasında İngiltere ve Lihtenştayn takımları karşılaştığında aynı marşı iki defa çalmak gerekmiştir. Bestesinin kime ait olduğu bilinmemekle birlikte John Bull, Henry Carey, Henry Purcell veJoseph Haydn'a ait olduğu iddiaları ortaya atılmıştır. Bundan başka Kanada ve Yeni Zelanda da kullanmaktadır. ( tr.wikipedia ) Alıntı
Φ yenilik Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Ayrica laik olunmaz, laiklik bir duzen seklidir. Laik duzen savunulur ya da karsi cikilir. Bence aksine bireyler ve guruplar laik olur. Düzen soyut kavramdır. Düzenler pratikte bulunamazlar. Laiklik toplumsal yaşam kültürüdürler. Kültürleri sosyal yaşamda pratikleştirecek insanlardır. Laik duruşu yansıtacak olan yine birey ve guruplardır. Sana göre; "Laik düzen savunulur ya da karşı çıkılır" görüşünde savunan yada karşı çıkan kimdir? Düzen savunur yada karşı çıkabilir mi? Kuralları yasaları pratiğe koyan kimdir? Her düzenin, düzeni vardır.. Madem laisizmi savunanın laikçi yada laik olamayacağını savunuyorsun, Bana her hangi bir düzen, fikir, ideoloji söyle ki, o ismi taşıyan savunucusu olmasın/olamasın. Misal vereyim; islamiyet --> islam, Marksizm --> Marksist, Bir de etimolojik sözlükten alıntı: laik "dine ilişkin olmayan, dindışı" [ Mehmet Bahaettin, Yeni Türkçe Lugat, 1924] ~ Fr laïque kilisenin devlet yönetiminden uzaklaştırılmasını savunan kişi veya görüş = Fr laïc rahip sınıfına mensup olmayan kimse << OLat laicus a.a. ~ EYun laïkós λαïκός halka ilişkin, halktan < EYun láos λάος halk +ik Not: Fransızcada sözcüğün siyasi anlamı 19. yy ortalarından itibaren yaygınlık kazanmış, 1880'lerden itibaren sözcüğün iki anlamını iki ayrı imla ile yazma usulü benimsenmiştir. Benzer sözcükler: antilaik, laikçi, laikleşmek, laiklik, laisist, laisizm Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 İstiklal marşımız dini içerikli değildir. Marş olarak okunan kısmı yani... Diğer dörtlüklerde ezan, din, ilahi sözcükleri geçiyor. Fakat marş olarak okunan bölümünde "hakka tapan" ifadesinden başka tartışmalı söz yok. Bu da tartışmalıdır. Hak evet islam tanrısına atanmış sıfatlardan biridir. Ama bu sözcük islamın tekelinde olamaz. "Hak arama mücadelesi" diye çağdaş bir terim var. "İnsan hakları" diye bir konu var. Gelelim tapmak sözcüğüne. Bu da islami bir terim veya dini bir terim olarak yalınlaştırılamaz. Tapmak aşırı düşkün olmak anlamında da kullanılır. Böyle o zamanın çok revaçta olan dini hissiyatını okşayan, ama net biçimde islam dinine atama yapmayan bir marşı, islamcı bir adama yazdırmak Atatürk'ün büyük başarılarından biridir. Atatürk kadar büyük bir siyaset dehası yoktur. Her işin altından ustaca ve zekice kalkması hayranlık uyandırıcı. Mehmet Akif pek öyle baskıya gelecek filan bir adam değil. Nasıl bir telkinde bulunuldu da bu marş yazdırıldı gerçekten hayret ediyorum. Yazdığı marş öyle baskıyla zorla yazdırılacak bir şey değil. Çok içten gelerek yazılmış bir şey... Kuran meali de yazdırıldı ona ama Akif bu işin altında bit yeniği görüp emek emek yazdığı meali imha etti. Bu adamı bu kadar uzun süre idare etmek ve ondan faydalanmak büyük bir ustalık. Keşke o meali de imha etmeden ele geçirilseydi. Okumayı çok isterdim. Nasıl olduğunu merak ediyorum. Bence Kuranın orijinalinden kat kat iyiymiştir. Fakat belki de ona bakılarak Kuran çok süper bir şey zannedilecekti. Belki de imha ettiği iyi olmuş... Kim bilir belki de Atatürk bunun farkına varmış ve yayınlanmasını engellemiştir. Tabii ki Atatürk kendi deyimiyle "Arabın yâvelerini" milletin öğrenmesini, anlamasını istiyordu. Yoksa Kuranı süper bir şey zannettirecek süslenmiş sahte bir meal istemiyordu. Oturur kendi de yazardı, bilgisi fazlasıyla vardı ama inandırıcı olmazdı. Bu yüzden Hamdi Yazır'a bu işi verdi. O da aslında gereği biçimde açık ve net yazmadı, muğlak bir dil kullandı ama, o şartlarda yapılabilen o kadardı. O şartlarda meal yazmak başlı başına bir devrimdi. Softalar Kuranı tercüme etmeyi küfür sayıyordu. Neyse konuya döneyim. Örneğin NFK nın yazdığı şu sözler apaçık din içeriklidir ve insan haklarına aykırı, dini ırkçılıktır: "Allahın seçtiği kurtulmuş millet Güneşten başını göklere yükselt." Yok artık! Bir din ırkçılığı varsa, bu daniskası... Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 "Kişiler laik olmaz" safsatasını üreten şahsı hepimiz biliyoruz. Bu, dini çıkarlarına alet etmekten başka hiç bir becerisi olmayan, insanlık kültüründen ve bilimden en küçük şekilde anlamayan bir şahıstır. Bunun safsataları dikkate bile alınmaz. ReT Edilir... Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 GOD SAVE THE QUEEN God Save the Queen veya hükümdar erkek ise God Save the King (Tanrı Kraliçeyi/Kralı Korusun), Büyük Britanya'nın ulusal marşı. Dünyanın ilk ulusal marşı kabul edilir. Resmi olarak ulusal marş ilan edilmemiştir ancak geleneksel olarak 1745 yılından beri bu marş ulusal marş olarak kullanılmaktadır. Resmi törenlerde sadece ilk kıta söylenir. Sözler, yerine göre "Tanrı Kralı Korusun" veya "Tanrı Kraliçeyi Korusun" şeklinde değişir. Eskiden kullanılan adı (1745-1793) God Save The King 'dir. (Tanrı Kralı Korusun) Birleşik Krallık'a bağlı pek çok ülkenin ulusal marşıdır. Ayrıca Lihtenştayn ulusal marş olarak bu marşı farklı sözlerle kullanır. Öyle ki 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerisırasında İngiltere ve Lihtenştayn takımları karşılaştığında aynı marşı iki defa çalmak gerekmiştir. Bestesinin kime ait olduğu bilinmemekle birlikte John Bull, Henry Carey, Henry Purcell veJoseph Haydn'a ait olduğu iddiaları ortaya atılmıştır. Bundan başka Kanada ve Yeni Zelanda da kullanmaktadır. ( tr.wikipedia ) Beni Bu konuda B.B. degil; Turkiye ilgilendiriyor. Ayrica B.B. da I.m soyleme mecburiyeti de yok. Gecenlerde hangi ulke galiba, isvicre idi kendi istiklal marslarinin cag disi kaldigini dusunerek degisimini onerdiler. B.B. da yasayan dinsiz orani % 5o'nin ustunde. Kimsenin ustunde de i.m. baskisi olmadigindan toplum tarafindan bir sorun olarak algilanmiyor. Isteyen soyluyor istemeyen soylemiyor. Soyleyenler; Krallik sistemine bagliligindan Ya uluslar arassi alanda temsilden gelen nedenden. Onun disinda zaten kimsenin marsla bir ilgisi yok ve sorun degil. Turkiye'deki maclardan oince oldugu gibi B.B.'da i.m. okunmuyor. Sadece uluslararasi durumda ve B.B. nin kendini temsil ettigi durumlarda bu da genelde spor ya da bir yarisma temelinde. Dolayisiyle milli mars konusu U.K. yani Birlesik Krallik adina, B.B. adina degil. Yani mars BIRLESIK KRALLIK MARRSI. Bu da zaten yukarida acikladigim temelde. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 "Kişiler laik olmaz" safsatasını üreten şahsı hepimiz biliyoruz. Bu, dini çıkarlarına alet etmekten başka hiç bir becerisi olmayan, insanlık kültüründen ve bilimden en küçük şekilde anlamayan bir şahıstır. Bunun safsataları dikkate bile alınmaz. ReT Edilir... Bu bir safsata degil, tarihi ve kavram algisi bilgisidir. LAIKLIK BIR DUZENDIR, KISI YA BU DUZENI SAVUNUR BU DUZENDE YASAYABILIR, YA DA SAVUNMAZ BU DUZENDE YASAYAMAZ. Dini devleti ve dini duzeni savunanlar zaten laik duzeni savunamazlar. Cunku dini duzende DINSIZ VE DINI OLMAYANLARA YASAM HAKKI YOKTUR. Ama Laik duzende dini olan da inanir da yasayabilir. Kisaca dini devleti ve dini duzeni olmayan her cografya da dini olan inancli kisi yasamini sirdurebilir. Sekulerlik ise kisiseldir bir kisi ya sekulerdir ya degil. "Sekulerlik ve AKP" basligini oku. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 "Kişiler laik olmaz" safsatasını ortaya atan din tüccarı ne tarihten anlar, ne kavram bilgisi vardır, ne insanlığa dair algısı... Kişisel çıkar ve hırslarından başka bir algısı yoktur. Bu adamın safsatalarına karnım tok, metelik bile vermem... Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 "Kişiler laik olmaz" safsatasını ortaya atan din tüccarı ne tarihten anlar, ne kavram bilgisi vardır, ne insanlığa dair algısı... Kişisel çıkar ve hırslarından başka bir algısı yoktur. Bu adamın safsatalarına karnım tok, metelik bile vermem... Anlasildi sen bu soylemi kendince iman haline getirmissin ve inanmissinb. Sonucta beynini bu konudaki "farkli" algiya da kapatmissin. Dolayisi ile akilci algilama temelinde seniun bu sabit iman ettigin cumleyi degistirene kadar benim sana verebilecek bilgim ve dusuncemn yok. Ama burada kendin ile de celiskidesin. Cunku bir seye "safsata" diyebilmen icin oun ne den sana gore safsata oldugunu aciklayacak bilgi ve dusunceye sahipo olman, bir de varsa karsi tezin onu ortaya koyman gerekir. Yoksa sen bir seye "safsata" dedin diye o safsata olmaz. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Bu safsata üzerinde yeterince daha önce konuşuldu. safsata tevil götürmez derler. Safsatayı tartışmak bile gerekmez. Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Bu safsata üzerinde yeterince daha önce konuşuldu. safsata tevil götürmez derler. Safsatayı tartışmak bile gerekmez. Dogru bir seyi iman etmisler ve inanclarini sorgulayamaz olanlar icin fark etmez. Yalniz burasi kitle platformu ve herkes senin gibi bu konuda bir imana ve inanca sabit degil. Ben de bundan sonra onlara yanit vcerecegim. Yalniz sen her "safsata" temelli anlamsiz gereksiz aciklamasiz ve luzumsuz ustelik aciklayamadigin bu kelimeyi kullandigin surece de sana yanigt verecegim. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Ben safsatayı gözünden tanırım. Safsata uzmanıyım... Safsataların ayırıcı özelliği, insanlık kültürünün en temel değerlerini hedef alıp zehirleyerek değersizleştirmeye çalışmalarıdır. Hemen kendilerini ele verirler. Akrep sokmadan duramaz. Aynen öyle... Alıntı
∞ evrensel-insan Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Ben safsatayı gözünden tanırım. Safsata uzmanıyım... Safsataların ayırıcı özelliği, insanlık kültürünün en temel değerlerini hedef alıp zehirleyerek değersizleştirmeye çalışmalarıdır. Hemen kendilerini ele verirler. Akrep sokmadan duramaz. Aynen öyle... SENIN DININE IMAN ETMIS BIR INANIRDAN BU KONUDA HIC BIR FARKIN YOK. Cunku sen de cumlene iman ediyorsun ve elinde hic bir tutarli aciklama da yok. Sekulerlik ile laiklik farkini algilayamiyorsun. Ikinci duzen ile kisinin kendi icin secimi farkini algiliyamiyorsun. Ucuncusu bir kisinin "olmak" ile "savunmak/duzende yasamak" farkini algiliyamiyorsun. Zaten senin determinizmin=iman oluyor. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2014 Açıkçası üşeniyorum. Şu malum din tüccarının iddiası olmasa ciddiye alır tartışırdım da... Adamın ciddiye alınacak bir tarafı kalmamış. Dün söylediğini bugün inkar etmekte rekor üstüne rekor yeniliyor. Bu adamın bir sözü ciddiye alınır mı ya? Boş geç... Bu adam da, tüm safsata iddiaları da bu ülkede bir daha duyulmamak üzere yok olur gider yakında umarım. Bu adamın izi tozu kalsın istemiyorum. Yok olup gittiğinde hatırlamak bile istemiyorum bu adamı... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.