Φ binyamin Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2013 Din'siz bir sevgiliniz var ve bir birinizi çok seviyorsunuz ciddi düşünüyorsunuz ve sen inançlı bir ailenin mensubusun bu durum da o çok sevdiğin kişiyi ailen ile nasıl tanıştırırsın ? hadi biraz kafa yor Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Ben doğarken Türkiye'de müslüman bir ailenin kız çocuğu olarak doğmuş olabilirim ama Amerika'da bir Hristiyan ve bir de erkek çocuk olarak doğabilirdim ya da bir Afrika'da bir kabilenin içinde dış dünyayla hiçbir ilişkisi olmayan Tanrı inancı dahi olmayan bir kadın veya erkek olarak doğabilirdim ya da nerede hangi dine ait olduğum önemli değil kadın gibi görünüp erkeklik hormonlarım daha fazla veya erkek gibi görünüp kadınlık hormonum daha fazla yani eşcinsel cinsiyetli olarak doğabilirdim. Bunların hangisi benim tercihim olurdu? Doğarken hiçbiri ama zamanla sadece cinsiyetimi ben belirleyemem... Neysem o'yumdur. Kadın isem kadın, erkek isem erkek, eşcinsel isem eşcinsel... Dindar olmak ya da olmamak ise özgür irademle tamamen benim karar verebileceğim birşey... Tabii ki ailemin, çevremin etkisinde kalacağım bu kararı verirken ama aynı zamanda mantığım beni sorgulamaya zorlayacak, sorguladıkça ya kabul edeceğim ya da etmeyeceğim. Ben kabul edemedim mesela... O nedenle hayatıma inançlı bir ailenin inançlı bir erkek çocuğu girerse ben de ona aynen bunu anlatırım, ben insanların seçme haklarının olmasından yanayım ve dinimi inancımı ya da dinsizliğimi inançsızlığımı kendim seçtim buna saygı duymasını beklerim. Ailesiyle tanıştırırken ister söyler bunu istemezse söylemez, ister kabul ettirir ister kabul ettirmez. Ve sonuç diyelim ki kabul ettiremedi ailem seni dinsiz diye istemiyor dedi, bu durumda ben zaten öyle bir insanla neden hayatı paylaşayım kiiiii??? ooooo pek samimi cevapladım bu soruyu ha Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 O nedenle hayatıma inançlı bir ailenin inançlı bir erkek çocuğu girerse ben de ona aynen bunu anlatırım, ooooo pek samimi cevapladım bu soruyu ha Benden de bir samimi bir itiraf; anlama ihtimali yok gibi. %1 gibi. Dediğin gibi aile etkisi çooook önemli. Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 İmanlı birisi ile yaşamak zor da üstelik. Özgür bir düşünceye sahip olmadığından, olayları, hele de ahlaki yapıyı kendi imanına göre değerlendirip, davranışların da öyle olmasını isteyecektir. Değişmesi de çok zayıf ihtimal olduğuna göre, bir hayat boyu ya onun istediği gibi yaşayacak ya da ayrı düşeceksin. Yüzlercesinden sadece bir örnek vereyim. Mesela boy abdesti almadan vakit geçiremezsin. Yaptığın yemek bile temiz olmaz, yenmez. Bu davranışlar iman gücüne oranla değişiyor. İman gücü çok yüksek olanlar yaşam hakkı bile tanımıyorlar. Bu, günümüzde her yerde, her olayda gözüküyor. Alıntı
Φ Evrim Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 "teoride, teoriyle pratik arasında fark yoktur," ama pratikte vardır iyi şeyler düşününce iyi şeyler olmuyor maalesef sadece idealize etmiş oluyoruz ve reel hayat bu anlamıyla hep düşünceden farklı düşer. insanın kendi olabildiği bir ilişki aslında uzun ömürlü olabiliyor. bir ilişkide inançlı-inançsız baskısı diğer bir ilişkide baskının öznesi farklı bir şey olabilir. bence burada temel sorun ilişkilerde herkesin kendi olabilme özgürlüğüdür. bunu kişi koruyabildiği sürece mutludur ve kişi tek başına mutlu olamıyorsa zaten kimseyle de mutlu olamıyor... Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 bence burada temel sorun ilişkilerde herkesin kendi olabilme özgürlüğüdür. Yukardaki yazımın sonuna bu cümleyi eklemeliydim. Tabiki eksik kaldı. 1 Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Doğarsın büyürsün ailen çevren akrabaların yada şehrin senin inancını belirliyorsa burada bir sorun var demektir özgür irade mi ...işte o herkeste olamaz Alıntı
Φ irinçköl Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Bu sorunun çok uygun düştüğünü sanmıyorum. Nedenine gelince ; bu ülkede çok nadirdir belli yaş grubundaki insanların inançsız aileden yetişmesi Hepimizin, kucağımızda bir dinle doğmuş olma olasılığı çok yüksektir. Sonradan araştırarak ya da bazıları gibi yaşadıkları şeylerden sonra " böyle bir tanrı olması mümkün değil" diyerek dinden uzaklaşırlar. Ve herkes üç aşağı beş yukarı kendi düşüncelerine yakın buldukları insanlarla hayata devam etmek ister. Ateist biri, gidip koyu bir dinciyi nasıl seçmeyecekse , koyu bir dinci de ateist biriyle olmak istemeyecektir.Amacı sadece seks değilse. Eğer ailesine rağmen ateist düşüncedeki biriyle birlikte olabilecek yapıya sahipse o insan, bunu ailesine kabul ettirmesinin zor olacağını düşünmüyorum. Ben de inançsız biriyim ve eşim inançlı .Bu durum evimizde ve ilişkimizde bir sorun yaratmıyor. Evlendiğimde inançlıydım. Ailelerimizde beş vakit namazında , kuranını okuyan ancak yobaz olmayan insanlar . Daha sonradan dinden çıkmam onları ilgilendirmedi ya da üzülseler bile bunu bana yansıtmadılar. Sonuç olarak hayata nasıl baktığınız önemli, insanların inancı kendilerini ilgilendirir .İki taraf içinde söylüyorum; siz kendi inancınızı ve dünya görüşünüzü kimseye dayatmadığınız sürece bir sorun olacağını düşünmüyorum .İlişkilerde bütün sorunlar öyle çıkmıyor mu zaten, isteniyor ki ;karşınızdaki kişi sizin gibi olsun, sizin gibi düşünsün , her dediğinizi onaylasın ve hayat mutlu mesut devam etsin. Buna itiraz eden tarafta, yanlış tanınanlar ya da hiç tanınamayanlar gurubunda yer alan kişi oluyor. Ailelerinin ağzıyla yaşamına yön verenlerde sizin için uygun insan değildir zaten. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Bence partnerlerin birbirinin büyük ölçüde benzer düşüncede ve inançta olmasındansa, farklı olması daha iyi. Çünkü benzer olunca bir enteresanlığı kalmıyor. Zamanla monotonluk oluşabiliyor. Bu zaten genetik olarak da böyle. Akraba ilişkisi neden zararlıdır, çünkü genetik benziyor. Gen havuzu dar oluyor. Herhangi bir genetik bozukluğu bastıracak farklı bir dominant gen toplam gen havuzunda bulunmuyor. Akrabalık derecesi ne kadar uzaksa, farklı genler o kadar bir araya gelmiş oluyor. Özellikle erkeklerdeki Y geni mutasyonlara yatkın bir gendir. Diğer X krozomu bu mutasyonları bastıramayabilir. Kadınların XX kromozomları ise sağlamdır. Daha kararlı bir yapısı vardır. Bir X kromozomunda mutasyon olursa bile, diğeri bunu bastırır ve etkisini en azından azaltır. Kadın genetiği daha zengin ve sağlamdır. Erkek Y kromozomunun ise daha kısa olan uçları normalden kaymalara açıktır. İyi yönde de kötü yönde de. Deli de aptal da, uç yapılar hep erkeklerden çıkar. Kadın yapısı kararlı ve bir ölçüde standarttır. Bu, bir olasılıkla akraba ilişkisinden üstün zeka çıkmasını sağlayabilir. Fakat fiziksel ve ruhsal bozukluklar çok daha yüksek olasılıklıdır. O yüzden en iyisi olabildiğince farklı genlerin harmanıdır. Melezlerin güzel olduğunu herkes bilir. Mümkünse partnerin değil akraba, farklı ırktan olması daha da iyidir. Konuya gelirsek, insanlar birbiri ile uğraşmayı sever. Uğraşacak bir farklılık yoksa monotonluk oluşur. Aslında ateist kadın az bulunur. Çok eski hayvan atalarımız sürüler halinde yaşarken, bugünkü diğer hayvanlar gibi, sürü lideri erginleşen erkek bireyleri sürüden kovardı. Dişiler ise sürüde hiyerarşi oluştururdu. (*) Bu yüzden erkekler asi, otoriteye baş kaldıran yapıdadır. Kadınlar ise uyuma yatkındır. Bu durum dine karşı tutumu da belirler. Tanrı otoritesine karşı da belirleyici olur. Kadınlar bu yüzden genellikle dindar olur. İnsanlık kültürel evrimi ise insan türüne çok şey katmıştır. Bunlardan başlıcası kadın - erkek ayrımını azaltmaktır. Gelişkin kültür yapısında kadın geleneksellikten uzaklaşır. Bu yüzden kadın hakları, uygarlığın başlıca ölçütüdür. Kültürel olarak gelişkin ve baş kaldırmayı bilen kadın bu yüzden değerlidir. Az bulunan değerli olur. Bu yüzden ben dinsiz veya ateist kadınlara çok değer veririm. Öbüründen zaten istenmedik kadar var. Fakat ateist kadınlarla bu güne kadar hiç geçinemedim. Çok itirazcı, inatçı ve dediğim dedik oluyorlar. Aşırı onurlular. Felsefe öğretmeni bir bayan arkadaşım vardı. Descartes "düşünüyorum o halde varım" diyerek felsefede en sağlam argümanı ortaya atmıştır dediğimde inanılmayacak kadar sert tepki gösterdi. "Ne yani, düşünüyorum, o halde varım, varım, o halde var edildim, o halde tanrı var mı?" diye çıkıştı. Descartes'in vardığı sonucun beni ilgilendirmediğini anlatmak boşuna. "Zaten deterministsin, kadere inanıyorsun!" demez mi? Basbayağı dehşete kapıldım yani! Beni bu kadar da damgalayıp ötekileştiremezdi! "Ben senden daha ateistim, beni nasıl bu kadar sert suçlayabiliyorsun? Determinizm asla kader değildir" diye ben de tavrımı sertleştirmek zorunda kaldım. Bana verdiği felsefe kitaplarını geri istedi, "sen kaybedersin, kıymetli kitaplar onlar!" dedi. Ona göre materyalist olmak zorundaydım. Materyalistim demeden felsefeden hiç bir şey anlamış olamazdım. "Benden daha materyalist olamazsın" dedim. İş inada binmişti. Kitaplarını iade ettim. Bir daha da bana kitap mitap vermedi. Kötü bir deneyimdi, beni anlamadığı için ona halen kırgınım. Bir sefer karşılaştık. Hal hatır sormadan öteye gidemedi konuşma. Ondan özür bekledim, dilemedi. Bir determinizmin kader olmadığını anlatamadım, ona çok canım sıkılıyor... İyisi mi dindar, itaat eden, "sen bilirsin" diyen kadın... Firavunun karısı (Asiye) firavuna bile katlanmış. Dindar kadınlar katlanabilmeyi biliyor. "Ben ne kadar dindar olursam sana şefaat edebilirim belki" bile diyebiliyorlar. "Sizin dininizde böyle bir şey yok, inancınıza göre bir ateiste asla şefaat edemezsin" desem bile kimin umrunda... İnançlarına bağlılıkları hayret verici ölçüde. XX kromozomu işte... Sağlam, kararlı ve uç durumlara kapalı. Bence dünyayı aslında kadınlar yönetiyor. Bizi parmaklarında oyuncak gibi çeviriyorlar. Eminim iktidarları kadın oyları belirliyor. Kadınlar kime oy verirse o iktidardır... (*) Evcil hayvan sürüleri, örneğin koyun sürüleri buna uymaz. Doğal sürü değildir, baskı altındadırlar. Alıntı
Φ ismailix Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Ahzäb 36- Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Ey iman edenler! Allah 'a ortak koşan kadınlarla, onlar iman etmedikçe evlenmeyin... Kişinin özgür iradesi, düşüncesi ve dünya görüşü sadece sadece yukarıdaki ayete göre, Allah ve Resulünün helal ve harama koyduğu sınırlar arasındadır. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Yaaa işte... Biz asla "dindar kadınlar tanrıya inandıkları sürece onlarla asla evlenmeyin" demiyoruz!!! Aramızdaki fark da bu. Dinlere kalsa, kardeşi kardeşe inanmıyor diye düşman edip cihat diye öldürtürler... Her gün örneklerini boool bol gördüğümüz gibi!!! Ne inanmıyor diyesi, öyle olsa gene iyi. "Benim inandığım gibi inanmıyor, inancı benimkinden farklı" diye her gün kan gövdeyi götürüyor islam dünyasında... O da allaha inanıyor, o da, diş bileyip birbirlerini gördükleri yerde öldürüyorlar. O allahuekber diye saldırıyor, öbürü de allahuekber diye saldırıyor, boğazlaşıp duruyorlar... Ne acı değil mi? Alıntı
Φ binyamin Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Yazar Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 İnançlarn demokrasiyi belirlediği sürece kısır döngü dolanır durur Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Demokrasiden en çok hoşlanmayanlar dinciler, demokrasiyi en çok kullananlar kim, yine dinciler... Demokrasiyi bile yozlaştırmıyorlar mı, ne diyelim... Bir şey kullanılır da, tepe tepe, tekmeleye tekmeleye de kullanılmaz birader! Motor tekliyor, tamirciye götürmek yerine tekmeleye tekmeleye çalıştırıp biniyorlar. Buna araç mı dayanır... Demokrasiyi de kuşa çevirdiler, benzettiler yani, düzgün tarafı kalmadı.... Alıntı
Φ irinçköl Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2013 Ahzäb 36- Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Ey iman edenler! Allah 'a ortak koşan kadınlarla, onlar iman etmedikçe evlenmeyin... Kişinin özgür iradesi, düşüncesi ve dünya görüşü sadece sadece yukarıdaki ayete göre, Allah ve Resulünün helal ve harama koyduğu sınırlar arasındadır. Arkadaşım eğer siz buna inanıyorsanız ,sizin için kadının insanlığından önce üzerindeki dini etiket önde geliyorsa, o zaman siz özel yaşamınızda bu kurala uyun. Ama ne çevrenize ne de çocuklarınızın yaşamında seçecekleri insanlara bunu dayatmayın Alıntı
Φ Huhuhi Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Farklı dinlerin birlikteliği elbette mümkün. Ben kişilerin, uygun uslup ile konuşabildiklerinde birbirlerinin neden bu şekilde düşündüklerini ve nasıl farklı inanca sahip olduklarını anlayabileceklerine inanıyorum. Bu birlikteliklerin bir kısmında, taraflardan birinin diğerinden etkilenerek, günden güne karşı fikri kabulleneceğini inancındayım. Elbette bu kabullenme, her zaman güzellikle de olmayabilir. Ama sonuç; insanların bir şekilde, zaman içinde şu ya da bu yoldan değişmesinin mümkün olduğudur. "Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :-Aranızda müslüman olan var mı ? korkudan kimse bişey diyemez. Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve ' ben müslümanım' der.Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki koç sürüsünügösterip:-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul ' der....Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:-Aranızda başka müslüman var mı , varsa yanıma gelsin ? Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ? İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' ... Yüce İsa hepimizi korusun..." Alıntı
Misafir amateur Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Farklı dinlerin birlikteliği elbette mümkün. Ben kişilerin, uygun uslup ile konuşabildiklerinde birbirlerinin neden bu şekilde düşündüklerini ve nasıl farklı inanca sahip olduklarını anlayabileceklerine inanıyorum. Bu birlikteliklerin bir kısmında, taraflardan birinin diğerinden etkilenerek, günden güne karşı fikri kabulleneceğini inancındayım. Elbette bu kabullenme, her zaman güzellikle de olmayabilir. Ama sonuç; insanların bir şekilde, zaman içinde şu ya da bu yoldan değişmesinin mümkün olduğudur. Yani insanlığın dinlerden başka hiç bir kurtuluş yolu yok mu diyorsun? Öyle bile olsa bu bir hayal. Bırak dinleri aynı dinin mezhepleri bir birini doğruyor. Dediğinin aksi olmuş. Yüzlerce dinin yüzlerce mezhebi, o da yetmedi tarikatları oluşmuş. Düşmanlıklar da gittikçe artmakta. Emperyalist zihniyet, insanları ötekileştirip birbirine hasım yapmak için sürekli toplumsal manevi değerler üretir. Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Ahzäb 36- Allah ve Resulü, bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir erkek ve kadına, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. Ey iman edenler! Allah 'a ortak koşan kadınlarla, onlar iman etmedikçe evlenmeyin... Kişinin özgür iradesi, düşüncesi ve dünya görüşü sadece sadece yukarıdaki ayete göre, Allah ve Resulünün helal ve harama koyduğu sınırlar arasındadır. Vuuuuuu çok sert!!!! Alıntı
Φ Evrim Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 eğer bir din yada düşünce doğası gereği hümanist ise ilişkiler bu şekilde baskılanmaz ve yaşanmaz. yaşanıyorsa zaten düşüncenin kendinden olmayanı düşmanlaştıran yanı vardır yada kişinin kendisinde bir arıza vardır. iyi insan ille şu düşünce yada inanç grubundan çıkar diye bir mutlaklık anlayışı olamaz. aslında duygusal ilişkiler biraz görece. çünkü saygı genel sevgi özel bir durum. kendi adıma bir gün birini seversem muhtemelen kendi değer sistemime yakın biri olur, en azından bunu biliyorum Alıntı
Φ Huhuhi Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2013 Hangi inanç ve inançsızlığa sahip olduğumuz o kadar da önemli değil, sonuçta netice aynı... 1 Alıntı
Φ ismailix Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Arkadaşım eğer siz buna inanıyorsanız ,sizin için kadının insanlığından önce üzerindeki dini etiket önde geliyorsa, o zaman siz özel yaşamınızda bu kurala uyun. Ama ne çevrenize ne de çocuklarınızın yaşamında seçecekleri insanlara bunu dayatmayın kardeşim sen din ne demek bilir misin. din --> dünya görüşü demektir. dünya görüşü gerçek anlamda islam olanın, özel hayatı da güzel olur. dünyası da güzel olur ahireti güzel. Elhamdürüllah ki ben bu görüşteyim. ve İnşaAllah ki Allah'ın yardımıyla önüme ne kadar engel çıkarsa çıksın bu görüşte sapmayıp, Rabbimin bana ve hepimize buyurduğu şekilde dosdoğru olmaya çalışıcam. Alıntı
Φ ismailix Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Hangi inanç ve inançsızlığa sahip olduğumuz o kadar da önemli değil, sonuçta netice aynı... bir ataistle bir Allah hükmünü uygulana bir olur mu? bu nasıl zıt bir düşünce yapısı. yukarıdaki simgelediğin insanlardan beyaz siyah eğer Allah hükümlerini yerine getirirse Allah katında bir farkı yoktur. Ama diğerleri gay, ateist, düz, insancıl bunlar Allahın hükmünü yerine getirse bile tam olarak mümin sayılmaz. gay a örnek Lut kavminin başına gelenler --> Hani Lût da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz. (A'raf,80) ateist e örnek olarak --> “Firavun: Haman! Benim için bir kule inşa et, dedi, Umarım ki böylece yükselebilir, göklere yol bulur da Mûsâ’nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!) İşte böylece, Firavun’un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı.”(Mümin, 40/36-37). humanist veya düz insana örnek olarak --> Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır. Ali imran 14 meali Alıntı
Φ Huhuhi Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 bir ataistle bir Allah hükmünü uygulana bir olur mu? bu nasıl zıt bir düşünce yapısı. Öncelikle mezarlığa baktığımızda aralarında bir fark bulmak zor. Sizin dediklerinize gelince, bu dünyaya sadece kendi inancınızın penceresinden bakmanızdan kaynaklanıyor. Fakat dünyanın sadece beşte biri sizinle aynı inanca sahip. Ve kuvvetle muhtemel, eğer siz bu doğduğunuz coğrafi konum yerine, diğer inançların hakim olduğu toplumlarda doğmuş olsaydınız, bugün çok farklı düşünüyor olur ve hatta belki de Müslümanların cehenneme gideceğine inanıyor olabilirdiniz. İnançlar mezarlıklardaki iskeletlerde farklılıklara yol açmaz. İnanç adı üstünde inançtır. İkna olduğunuz bir durumdur. Bu ikna süreci çocukluktan başlar. Sürekli aynı düşünceye sahip toplumlarda onların bir parçası olarak büyürüz. Ana babamızın, atalarımızın dediğine çok güvenir ve ikna oluruz. Ama bizden birkaç yüz kilometre ötedeki toplumda doğup büyüyen ve tamamen farklı inanca sahip olan kişi de bizimle aynı durumdadır. Bize göre o kişi mutlak yanlış ve biz doğru iken, o kişiye göre de mutlak yanlış olan bizizdir ve birbirimizi kafir olarak değerlendiririz. Her dini gurup, bir diğerinin yanlış düşündüğünden son derece emindir. Ölümden sonra olacakları da tamamen farklı yorumlarlar. Ama bunlarının hiçbiri kanıtlanamayan inançlardır. Zira öldükten sonra olanları bilme imkanımız yok. Sadece dinsel görüşlerimize göre yorum yaparız. Yorumlar gerçeğin kendisi değil, sadece yorumdur. Bizim gözlemlerimiz çürüyen vücutlar ve yok olmaya yüz tutan iskeletlerden ibarettir. Ondan sonra olacaklara ait görüp, ölçemediğimiz inançlarımız ise sadece zandır. Öyle olacağını düşünür, zannederiz. Olur ya da olmaz bunu bilme imkanımız yok. Ölüm sonrası neler olacağını, ölünce eğer bir bilincimiz kalırsa anlayacağız. Ama gözlemleyebildiğimiz şu anki tek gerçek. her canlının ölümü tattığı ve aralarında görünür bir fark olmadığıdır. Alıntı
Φ democrossian Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 21 Eylül , 2013 Bir kere Lut kavminden önce kimsenin homoseksüellik yapmadığı çok gerçek dışı bir iddia. Bunu yazan kaynağın güvenilirliğinin sıfır olduğu apaçık ortada. Böyle bir şeyin olmadığını kesin biliyoruz. Ayrıca insanları inançlarına göre sınıflandırmak kesinlikle bir insanlık suçudur. Böyle bir şey kesinlikle kabul edilemez. Irk, dil, din, cinsiyet, inanç, felsefe bazında insanlar arasında kesinlikle bir ayrım yapılamaz. Böyle bir ayrımın sözünü etmek dahi insanlığa aykırıdır. Keşke mümkün olsa da canlı ayrımı da yapmasak. Bunu yapamıyoruz. Tüm canlıların yaşam haklarının eşit olduğunu kabul edebilsek. Bunu yapabildiğimiz bir dünya çok mükemmel bir yer olurdu. İnsanları inanç bazında ayıranlar ise ateistler elbette değil. Bunu yapanlar dini çok ciddiye alan ve dinin her şeyi kapsadığını zanneden fanatik dinciler. Bu kişilerden insanlığa bir fayda yoktur. İnsanları tehdit etmekten, güçleri yeterse tehditlerini gerçekleştirmekten, ötekileştirmekten, düşmanlaştırmaktan başka bir iş yapmazlar. Ateist için insan insandır. Dinci için insanın kimi kendinden, kimi öteki, kafir, zındık, münafık, sapkın, dallin (Kurana özgü bir terim, öfkelenilen, nefret edilen anlamında) ve daha bir çok şeydir. İnsanları yetmişiki fırkaya böler, ayrıştırır, düşmanlaştırır ve savaştırır. Böyle bir şeyi kabul etmek insanlığa tümüyle ters ve insanlık ülküsüne ihanettir. 1 Alıntı
Φ ismailix Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2013 @@Huhuhi Elhamdürüllah müslüman anne babadan doğdum. ve müslüman olarak İnşaAllah can vericem. İnsanların doğdukları ortamlar tabiki insanların dünya görüşüne etkili olmasında önemli bir yer alır. Aynı coğrafya üzerinde olmamıza rağmen farklı görüşlerde sergilenebilir. mezarlara gelince gerçekten herkes ölecektir. kimisi gülerek kimisi üzülerek... Dünyada her zaman diliminde Allah birleyen, hanif olan insan sayısı azdır. Hz. Musa (AS) kavmi de böyleydi. Hz. İsa (AS) kavmide ve diğerleri de. Ama Allah bize şunu da söylüyor. (Ey Muhammed!) Sana da o Kitab’ı (Kur’an’ı) hak, önündeki kitapları doğrulayıcı, onları gözetici olarak indirdik. Artık, Allah’ın indirdiği ile aralarında hükmet ve sana gelen haktan ayrılıp da onların arzularına uyma. Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol koyduk. Eğer Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat verdiği şeylerde sizi imtihan etmek için ümmetlere ayırdı. Öyle ise iyiliklerde yarışın. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman anlaşmazlığa düşmüş olduğunuz şeyleri size bildirecektir. Maide 48 öldükten sonraki hayatla alakalı biz müslümanların zanna bağlı olarak konuşmayız. ki 3 şey haricinde zannı Allah yasaklamıştır. 91,92. (Biz de ona:) “Şimdi mi (iman ediyorsun)? Oysa daha önce isyan etmiş ve bozgunculardan olmuştun. Senden sonrakilere ibret olman için bu gün senin (cansız) bedenini kurtaracağız” dedik. Doğrusu insanların çoğu ayetlerimize karşı umursamazlık gösteriyor. Allah ölmüş insanların dereceleri bile sıralamışken, nasıl olur ki zanna bağlı konuşabiliriz. 3:12 - O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena bir döşektir. 3:106 - O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara: "İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın" (denecektir). 4:56 - Şüphesiz ki âyetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız. Derileri piştikçe azabı duysunlar diye, kendilerine başka deriler vereceğiz. Çünkü, Allah gerçekten çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. 6:27 - Onların, ateşin üzerinde durduruldukları zaman: "Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabb'imizin âyetlerini yalanlamasaydık da müminlerden olsaydık" dediklerini bir görsen! 6:30 - Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman onları bir görsen! Rableri onlara şöyle der: "Bu, bir gerçek değil midir?". Onlar da: "Rabbimize yemin ederiz ki gerçektir" derler. Rableri de onlara: "Öyleyse inkârınız sebebiyle azabı tadın!" der. 6:128 - (Allah), onların hepsini topladığı gün, cinlere: "Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız" der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: "Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık". Allah da:"Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah'ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız" der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir. 7:38 - Allah onlara: "Sizden önce geçmiş cin ve insan topluluklarıyla beraber cehennem ateşine girin!" der. Cehenneme giren her ümmet kendi din kardeşine lanet eder. Nihayet hepsi oraya toplandığında, sonrakiler öncekiler hakkında derler ki: "Rabbimiz ! İşte şunlar bizi doğru yoldan saptırdı. Onlara cehennem ateşinden kat kat azab ver". Allah der ki: "Herkesin azabı kat kattır, fakat siz bilemezsiniz". 7:39 - Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın". 7:40 - Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız. 7:41 - Onlara cehennemde ateşten bir yatak, üstlerine de (ateşten) örtüler vardır. Biz zalimleri işte böyle cezalandırırız. 7:44 - Cennet ehli, cehennem ehline: "Rabbimizin bize vaad ettiğini gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin size vaad ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar da "evet" derler. Bunun üzerine aralarında bir çağırıcı şöyle seslenir: "Allah'ın laneti zalimler üzerine olsun! Alıntı
Φ ismailix Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2013 Gönderi tarihi: 22 Eylül , 2013 Bir kere Lut kavminden önce kimsenin homoseksüellik yapmadığı çok gerçek dışı bir iddia. Bunu yazan kaynağın güvenilirliğinin sıfır olduğu apaçık ortada. Böyle bir şeyin olmadığını kesin biliyoruz. Eğer Allah Kuranda o şekilde bahsediyorsa ben buna kayıtsı şartsız iman ederim. ve üstüne üstelik aksini kalbimden geçirmekten haya ederim. Ben Rabbimin kitabından hiçbir şüphe duymuyorum. Aksine ben insanların yazdıkları kitaplardan şüphe içindeyim. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.