Φ abidik Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2012 Gönderi tarihi: 15 Mayıs , 2012 ben dönesiye yazma getircem rizeden sana yazma yunusu okudum bu yaşta beni cafelere mecbu etme Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 16 Mayıs , 2012 loca-unique solgun sarı papatya tarlaları zemherir şaşkın düşmüş dört temmuzda çöle solduran güneşi monitörde bi dişi vj anemik beti-benzi kaçık korkudan küçücük çıplak terkedişler yavan griden karanlığa göz kayar sığır gözlü çayırlar kavalları suskun çobanlar orear terlemekte nem yükselmekte korku acts of breath eliyle kara-korku olup yükselmekte gemare cevherle süslemekte soluyor sarı papatya tarlaları gerçek-anlatır dişi vj küçülüyor oremus oremus let us devinir bir lütufkâr fil katlanmış tasarımlar üzerinde zifirî korku hasırları üzerinde kerberos üç başıyla avle salyaları harelerde birikmekte soğuk üşümekte karanlık buz gibi soğuk orear terlemekte monitörde dört temmuzda gergide bi dişi vj anemik beti-benzi kaçık sarı ve soluk küçücük küçücük .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 17 Mayıs , 2012 O gece fazla uyuyamadı. Örtüleri tekmeleyip üzerinden atarken, onun duvarların içinden geçip gidebilmesinin normal olduğunu düşündü; ölümlü olduğu önermesini artık kabul etmiyordu. 'Eğitimsizliğin olmasa, sen de yürüyüp o duvarın içinden geçebilirdin.' "Ölmek dedikleri bu mu yani?" diye düşündü, kendimizle ilgili gerçek olduğuna inandığımız şeylerdeki dramatik değişim. Eğer öyleyse, değişimi gerçekleştirmek için neden ölmemiz gerekiyordu? "Çünkü kendimizi mecbur olduğumuza inanmaya şartladık" diye düşündü. "Uzayzamanın derin önermeleriyle evliyiz, ölüm bizi ayırana kadar. Bağlantılar meteorlar gibidir: Uyanmak için neden ölmek zorunda kalmayalım? Tersi durumda ne gibi önermeler duyarız? Hiç kimse parmaklarını şıklatıp; 'Hey, uzayzamanı ne zaman istersen terk edebilirsin, ne zaman istersen eve gidebilirsin, istediğin zaman dönebilirsin ya da farklı bakış açıları kazanmak için kendine zaman ayırabilirsin' demez. Hiç kimse kazalara ve hastalıklara ve yaşlanmaya dair inançlarımız tarafından bu dünyadan çığlıklar içinde sürüklenip koparılmak zorunda olmadığımızı söylemez. Kimse bize ölümün bir yasa değil, bir alışkanlık, bir gelenek olduğundan bahs etmez." Hypnotizing Maria Richard BACH Aprıl Yayıncılık/2009 .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 18 Mayıs , 2012 .. otantiğinden/karşılıklı bağıntılı/dahi Vâizi bilinen/ bi "V for V-azife"/zor-koşulu-4; bi ayrık magnetic korku gelir h-band'tan ta uzaktan/dişi-maî hareli uskumrudan/ mâyi' para-guay çayında akşama döner/ celesta ilişkisiyle melodik/bi başka türlü ghetto gujarat soluklaşır/ölüm yavaşça sokulur/uygun ve sıcak bi ekranda/çalar eski laternasında primatlı instrumentalist "a voice in this world the band of frequencies" sonra primat tırnaklarını etime batırır-kanatır/ hokkabaza dönüşür bi grup utanmaz paravan/ an gider biter meveddet ve şatır-ban ölür.. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2012 .. Presentation subjective/kilk/kalem/nun: Kalem ve yazdıkları/İçeriği/Şümul/Kaplam; Kalem; Mantıkî Nicem; Logical Quantum; Temporal Lob ve külliyesi; Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların tümüne verilen ad. Quantum instance; With more information book; Illustrated quantity; ** İslâm kültüründe kalemin çok özel ve saygın bir yeri vardır. Bazılarına göre kalem Allah'ın yarattığı ilk varlıktır ve nurdan var edilmiştir. Yine rivayete göre kalem yaratıldığında kıyamete dek olacak her şeyi yazmıştır. Kalemin yazıyı simgelediği de rivayet edilir. Kalem bazen Allah'ın yaratma gücüyle eşanlamlıdır. Kalem aynı zamanda bir melektir. Yine rivayetler kalemi, bir totem olarak, yaradılışın başlangıcıyla ilişkilendirir. Vahy Meleği Cebrail'in Peygambere getirdiği ilk mesaj şöyledir: "Oku ismiyle o rabbının ki yarattı İnsanı bir alaktan yarattı Oku, o keremine nihayet olmıyan rabbındır KALEM ile öğreten de O insana bilmediği şeyleri öğretti" ALAK: 96/1-5 Yine, Kur'an'ın bir başka suresinde kaleme yemin edilir: "Nun ve kalem ve ehli KALEM in satra dizdikleri ve dizecekleri hakkı için," KALEM: 68/1 "Eğer yerdeki ağaçlar hep KALEM olsa deniz de mürekkeb, arkasından yedi deniz, Allahın kelimatı tükenmez, hakıkat Allah, azîz hakîmdir." LOKMAN: 31/27 "Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy ile bildiriyoruz, yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak, diye KALEM leriyle kur'a atarlarken de sen yanlarında değildin, çekişirlerken di yanlarında değildin" ÂL-İ İMRÂN: 3/44 ** Fars edebiyatında kalem, İslâm düşüncesinden ve milli rivayetlerden de etkilenilerek eski çağlardan beri saygın bir nesne olarak kabul edilmiş olup, her zaman kalemin üstün geldiği, kılıcın yenilgiye uğradığı kılıç-kalem münazaraları da kaleme alınmıştır. Kalem sözcüğü Fars şiirinde bir çok mazmumda geçer: Kalemrân/yazarlık, Kalemzen/yazar, kâtib kalem-i sun'/Allah'ın hükmü, Kalem-i kudret/Allah'ın kudreti, Kalem-i keşiden/silmek, yok etmek.. Hoşkalem/Kâtip, İyi yazı yazan, hilekâr, hileci. Kalemkârî/resimcilik, ince nakkaşlık. Kalemkeş/çizen/yazıda silinti yapan. Kalemrev/bir hükümdarın veya hükümetin hükmünün geçtiği yer. KİLK: Kalem/Kamış kalem. Kamıştan ok. Müşkil-küşa: Zorluğu gideren, açan. Zor işleri halleden. Çetinliği gideren. Nakş-ı Kilkî: Kalemle yapılan nakış. Tılsım-ı Müşkilküşâ: Açılması ve anlaşılması zor olan İlâhî gizli mânaları, hakikatları açan tılsım. ** Şiir: "Kalemi ve kılıcı kullanamayan Bırak gitsin, ölürse 'ne yazık!' deme Kalem tutanın iyi olsun, kılıç tutanın da Çalgıcın değil, yiğitlik yapamaz çünkü kadın.." Sa'dî-yi Şirazî ** Eğer 'nun' geldi endîşe kılasın Gerek sabr-ıla bir kaç gün olasın Ve ger bu niyyet üstüne kalasın Ne bilem ağlayasın yâ gülesin M. bin hamza ** Alıntılar: Fars Mitolojisi sözlüğü/Prof. Nimet Yıldırım Osmanlıca sözlük Kur'an tercümesi/M. Bin Hamza Hak Dini/Elmalılı H. Yazır Kişisel ilâveler ile .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 21 Mayıs , 2012 .. yumurta kabuğunda hoster-web velvety-nap alıp da geldim çarşıdan meyyitin başı-ucunda talking-talkın dönüşmekte soğuk kuzey rüzgârları o trabzon-hurması ister bina-dalgın teşhisler yanlış koyuldu ve kayb-olduk detaylarda gümüşî kuşlar uçamazmış illâ ru'tubetli havalarda .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2012 .. Ulu Tanğırdın fermandın furmandın. Barak Baba Ben, görünüşte, Âdem'in oğluyum amma gerçekte ona baba olduğuma dâir tanığım var. Şiir Ben peygamberdim, Âdem suyla-toprak arasındaydı, balçıktı. Hadîs: Al- Câmi Allah, Âdem'i kendi sûretinde yarattı. Hadîs: Al- Câmi: Ahd-i Atıyk ** Manzara; Bireyin zihninde. -Birey; Kendisini manzara içinde algılar. -Manzara içinde kendisini algılayan birey; manzaranın içindeki bireyin zihnindedir.. -Manzaranın içinde olan zihindeki manzaradan söz ettiğimiz anda, sonsuz bir tanıklar/şühud silsilesiyle karşı karşıya kalınıyor. -Daha yüksek olan tanığın, daha alçaktakine tanıklık ettiği.. -Durum, İKİ AYNA arasında durup da, görünen kalabalığa hayretle bakmaya benziyor.. -Ortada sadece BİREY ve ÇİFT AYNA var. -İkisi arasında bireyin sayısız formları ve isimleri.. Sri Maharaj ** Bize Abdullah b. Sâlih bildirdi. (..ve dedi ki:) bana Mu'aviye b. Sâlih bildirdi. (Sâlih dedi ki;) İbn Cübeyr'den, o dedi ki: Bize Ebû Cum'a'l-Ensâri geldiğinde anlattı: "Biz Resûlullah (sav) ile beraberdik, Aşere'nin onuncusu olan Muâz b. Cebel de bizimle beraberdi. Dedik ki: 'Ey Allah'ın Resûlü, Bizler sana iman edip uymuş iken ecir bakımından bizden daha büyük bir kimse var mıdır?' Buyurdular ki: 'Allah'ın Resûlü aranızda sizlere gökten de vahiy getirmekte iken sizi men edecek ne ki? Bilâkis öyle bir kavim vardır ki, sizden sonra gelecekler, İKİ LEVHÂ arasında Kitab onlara gelecek; ona inanıp içindekiler ile amel edecekler. Bunlar ecir olarak sizden daha büyüktürler.' " İmâm-ı Buhârî Hadîs-i Şerîf ** Ecir: Mülk Sahibi'nin Mülkünde: kendisini kiraya veren kimse tarafından meşgul edilen dönem; meşguliyet dönemi; Bir yörünge döngüsü; Mahruk, mahrum ve muhtaç edilmişlik; Umutsuzluk; yoksunluk; yoksulluk. Quantum sahasında ve güncel olaylar kapsamında/ kişinin seçimine bağlı -ki nefis işe karışır- tasarımları doğrultusunda hareketli resimler ile uyarlama; sürüm/ sunum ve sürece kiracı olan kişinin bunalım devreleri. Güncel/aktüel/efektif bilinç boyutunda yaşarken: farkına vararak deneyimlerini doğru değerlendirmek için çalışanlar. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2012 Devlet insana dayanır. Millete dayanan devlet, güçlü bir devlettir. Devlet, gücünü dinden değil, milletten alır. Din, töre, hukuk da dine değil, devlete bağlıdır. Devlet, gerekiyorsa, bütün bunları birer araç olarak kullanacaktır. Amaç devlettir. Araçlar ise bu amaca yararlı olmak zorundadır. İnsanlar; nankör, yalancı, ikiyüzlü ve tehlikeler karşısında korkak, kazanç karşısında çıkarcıdırlar. Bütün bunları bilerek onları yönetmek gerekir. İyi olmayan insanlar arasında iyi kalmak isteyen bir insan, er geç ortadan silinir. Şu halde, hükümdar, iyi olmamayı öğrenmelidir. Hükümdar ya halkının, ya da yabancıların parasını harcamalıdır. Halkının parasını harcamakta cömertlik göstermelidir. Çünkü başkalarının parasını harcamakla kolayca şeref kazanılır. Keyhüsrev , Sezar, İskender böyle yapmışlardır. Yabancıların parası ise su gibi harcanmalıdır, çünkü çapulculuğa alışmış olanlara pintilik edilmez. Sevilmekten çok korkulmak iyidir. Tüm sevilmekte, tüm cömertlik gibi bir kuruntudur. Sezar Borgia korkuttuğu için başardı. Scipion korkutamadığı için başaramadı. Ölüm cezası, mallara el koymaktan iyidir. Ölüm, sadece ölenleri ilgilendirir ama mallar pek çok kişiyi ilgilendirir. Oğul, babasının öldüğünü unutur, oysa malının elden gittiğini unutmaz. Sözünde durmak büyük bir erdemdir ama bütün büyük işleri sözünde durmayanlar başarmışlardır. Hükümdar ancak kendine yararlı olduğu sürece sözünde durabilir. Hükümdarın sözüne güvenerek boyun eğenlerin boynu, gerekiyorsa, hemen vurulmalıdır. Başarı, sözünde durmakla değil, aldatmakla elde edilir. Hükümdarın yarı-insan yarı-hayvan yapısını taşıması gereklidir. Çünkü hayvanlık olmadan insanlık sürekli olamaz. Ahlak ancak devlet için vardır, devletten ayrı bağımsız olarak hiçbir anlam taşımaz. Devletin sınırlarının bittiği yerde törede biter. Burjuva devletinin temelleri böylece atılmaktadır. İl Principe - Hükümdar/Altın Kural: 1532 Niccolò di Bernado dei Machiavelli 3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527 Alıntı: Düşünce Tarihi/Ayna Orhan Hançerlioğlu: 1970 .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2012 http://youtu.be/llQjDxKRd8Y gethsemane diye bi yer.. bi avucun aldığı kadar örneğin koskoca bi avuç dolusu ölmek pıhtı pıhtı iki parmak arasında bulutsu-sahte bi fonda ölmek fî-tarihlerden gelmiş siparişlerde reserv alışkanlıklarımda spesifik planlı evrim imajlarda turist gibi önerdiğin randevularında ölmek sen parfüm bahçesinde geziyorken sen ne-denli pembeciksin sevdiğim epizot çevirimlerde kamaşır gözlerim ölüm sensin sen ne güzelsin sevdiğim .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 .. JOSHI EFFECT: İnce bir yalıtkan ile ayrılmış iki üstün-iletken nesne arasında gerçekleşen elektron akımı. İki üstün-iletken arasındaki yalıtkan katmandan sızarak/tünelleme yolu ile elektron akışının gerçekleşmesi üstün nitelikli bir akım oluşturur. Ancak bahsini ettiğim tünelleme ya da nitelikli akışın gerçekleşmesi ancak üstün-iletkenlere bir gerilim uygulanmadığı durumunda ortaya çıkacaktır. Eğer gerilim oluşturulursa, akım kesilerek hızla salınmaya başlar. Kurama göre üstün-iletkenlik, üstün-iletken nesnede bulunmakta olan elektronların birbirleri arasında ilişkili/alâkalı devinimlerinin sonucu olmaktadır. Bu ilişkinin bir bölümü, elektron çiftlerinin ortaya çıkması/oluşması biçimindedir. Geçiş sıcaklığı olarak adlandırılan bir sıcaklığın altına soğutulduğunda, elektrik akışına karşı tüm direncini yitiren cisimlerin ortak adı üstün-iletken olarak kabul edilmiştir. Üstün-iletkenlerin bir başka özelliği, dış magnetik alanların içlerine işlemesine izin vermemeleridir; bu açıdan bakıldığında tüm üstün-iletkenler kusursuz birer DİYAMAGNETİK malzemelerdir. DİYAMAGNETİZMA: Düzensiz bir magnetik alanda, alana dik doğrultuda sıralanan ve üzerlerine etkiyen magnetik alanın bir bölümünü İÇLERİNDEN ATAN maddelere özgü magnetizm türü. Tüm maddeler diyamagnetiktir. Ancak maddelerdeki diyamagnetizma, zayıf magnetik çekim ya da çok güçlü magnetik çekim gibi olayların etkisi ile PERDELENEBİLİR. HAGGAY/HAGGAI KİTABI: "Rabbin Peygamber Haggay aracılığı ile ilettiği bildiriler." Bab: 1 Ayet: 1 1. Kral Darius'un krallığının ikinci yılında, altıncı ay/elul'ün birinci günü, Rabb Haggay aracılığı ile, Şealtiel'in torunu YAHUDA/JUDAH/JUDAH HÂKİMİ Zerubbabil ve Yehosadak oğlu başkâhin YEŞU/ JOSHUA'ya seslendi; 1. İn the second year of king Darius, in the sixth month, on the first day of the month, the word of the Lord came by Haggai the prophet to Zarubbabel the son of Shealtiel, governor of JUDAH and to JOSHUA the son of Jehozadak, the hıgh priest saying; KUR'AN: ŞÛRÂ: 42/50 50.Bununla beraber hiç bir beşer için kabil değildir ki, bir hicâb arkasından ve yâhud bir resul gönderip de izniyle ona dilediğini vahy ettirmesi müstesna, çünkü O çok yüksek, çok hakimdir. 50.Ve mâ kâne li beşerin en yükellimehullahü illâ vahyen ev min verâi hicâbin ev yürsile resûlen fe yûhiye biiznihî mâ yeşa', inne hu' aliyyün hakîm. Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri Cilt: 6 Sayfa: 4255 Hamdi Yazır yorumu: Aynı sayfa "Hicâb arkasından söylemek; Ba'zı ecsam ve samiâ'da kelâm halk edip işittirir de, işiten kimin söylediğini göremez." SÖZLER 29. Söz Mukaddime Sayfa: 677 Evet, şu kâinatın her bir cihetinde, her bir dairesinde, ruhâniyat ve melâikelerden birer tâife, birer vazife-i ubûdiyetle muvazzaf olarak bulunurlar. Bazı rivayat-ı ehâdisiyenin işaretleri ile ve şu intizam-ı âlemin hikmetiyle denilebilir ki; Bir kısım ecsam-ı câmide-i seyyare, yıldızlar seyyaratından tut, tâ yağmur kataratına kadar bir kısım melâikenin sefine ve merakibidirler. O melâikeler, bu seyyarelere izn-i ilahî ile binerler, âlem-i şehâdeti seyr edip gezerler, ve o merkeblerinin tesbihâtını temsil ederler. Hem denilebilir; Bir kısım Hayatdâr ecsâm, -bir hadîs-i şerifte "Ehl-i Cennet ruhları, berzah âleminde YEŞİL KUŞLAR'ın cevf'lerine girerler ve Cennet'te gezerler." diye işaret ettiği "TUYURUN HUDRUN" tesmiye edilen Cennet kuşlarından tut, tâ sineklere kadar bir cins ervâhın tayyareleridir. Onlar, bunların içine emr-i Hak'la girerler; âlem-i cismaniyâtı seyr edip, o hayatdar cesedlerdeki göz, kulak gibi duyguları ile, âlem-i cismânîdeki mu'cizât-ı fıtratı temâşa ediyorlar, tesbihât-ı mahsusalarını edâ ediyorlar. "Ol hangi acib sır ki, çıkar göklere İsa Kimdir çekilen çarmıha? kimdir yine Yuda?." Emirdağ Lâhikası Sayfa:100 .. Alıntı
Φ abidik Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 bu kadar söledim sene ben gelesiye yasma yasdın da ne oldu ki san ki kanka sanmaki bi tek oran abi var bu alemde oran boran oran geçebay bu hançerli oran benim yakinimdir bilesin hani örnisttan bahis etmişidim ya o tanıstırdı beni nese oran ayan oran veli daha sayiimmi he söle sayımmı iyi osaman nalan da çok nalan altınörs far mesela seninkisi enine nalan benimkisi ise boyuna nalan bide popilisit nalan var soyaacı yok sade nalan diyebiliris ki kısa nalan bu da yetermi he bu kadar söle öle ben yookkene yasarsan alırsın bu kadar cefap o kadar Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 25 Mayıs , 2012 .. şşş abidik sakinleşirsen seni daha doğru anlayabilirim.. .. .. Alıntı
Φ abidik Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2012 Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2012 nası sakin olabilirim bilemiyom mümtaz bey ciim o kadar yazılanın altın da kaldım yine bu konuyu düşüncem boyuna enine Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2012 .. tarihin-zamanın değiştiği mutad nokta üzerine fikirsel çelişkilerim ve denemelerimdir: dünya etrafında zaman mıntakalarının taksimatını bir ön kabul/apiriori yapacak olursak-üzerine; bi-l farz şubat ayının 15 inci günü greenwich'te öğlen iken, washington'daki saat öğlenden evvel saat 07'yi gösterir, san fransisco'da ise saat öğleden evvel 04, ve samoa adalarında gece yarısı olmuş olabilicektir. Bu arada, samoa adaları; greenwich nısf-ün neharı üzerinde ve arzın karşı tarafındadır. bu bilgimiz pek önemli olup bilinmelidir.. uyarırız şimdi şöyle bakacayız; greenwich nısf-ün neharının şarkına doğru ilerlersek, istanbul ile leningrad'da saat 14.00'ü, hindistan'ın madras metropolünde 15.30'u, ve tam da bu esnada samoa adalarının garbındaki fiji adacıklarımızda tarih şubatın 16 sı olabilmiştir. bakınız ki bu durum karşısında greenwich'te öğlen iken, samoa ve fiji adaları arasındaki hattın bir tarafında şubat ayının 15'inci ve diğer tarafında şubat ayının 16'ıncı günü olmuş olucaktır ve bu hat üzerinde dün-bu gün-yarınımız birleşmiş olucaktır.. birleşmiştir.. birleşir.. umulur.. yane.. tarihlerin, günlerin, saat-saniye ve de hatta saliselerin deniştiği bu mevhum hattın büyük pasifik okyanusunda, greenwich nısf-ün neharının öbür tarafına konması sebebi, burada tarih değişiminin günlük yaşamımız üzerinde fazla karışıklık yapmamasıdır.. diycem de.. ben de yapmıştır! ah benim canım fanlarım, matrix mahkumlarım.. güncel neo adaylarım.. az sonra sapıtacağım endişesinin nısf-ün neharımı ihata ettiği bu bağlamda yavaş yavaş dimağ bölgeme sızdığı kanaatındayım.. yardım ediniz.. help help interlock shouted bi atak, rehabiltasyon seansıma gitmeden önce konuya son verirkene; sözünü ettiğim hat, haritalarımızda farkedileceği üzere düz bir nısf-ün nehar hattı olmayıp, yerine göre şarka ve garba bükülmüş olubilecektir. örneğin ve meselâ bahreyn denizinde 180'inci tûl dairesinin şarkına taşıp, sonra da garbına doğru pasifik okyanusunda ellice adalarında, şarka samoa adalarına kıvrılıp aşağıda aukland adalarında tekrar nısf-ün nehara gelir ve ben tamam olurum.. sağa sola kıvrılarak saldırırım.. fekat ama tek bi nısf-ün nehar hattından değil de ne b.k olduğu belli olmayan yerden ve belkim de bi gece ansızın gelebilirim .. Alıntı
Φ abidik Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2012 Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2012 kötüye gidiyor bu alrmin durumu geçmiyor kolayınan azeri gazının kurumu hepisi tamam da annadım say beenmedim haddim olmasada sunumu tastamam sis bc nin gisli üyasi bütün sunumunus bi tamam siyasi teşşekkül etmiştir sihnimde keldani rahiplerin rüyasi fikrii tarihe aldanmayın derim ben lasanyayıda ekmekle yerim yasılanlar hep doruysa bile şimdikilerle kıyas ederim Alıntı
Φ profit Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2012 Gönderi tarihi: 29 Mayıs , 2012 Sevgili İnterlock.. Ne desem, nasıl başlasam şaşırdım kaldım.. Bolca yazmak, nedenler sıralamak beyhude.. Direk soracağım azizim: Neyle besleniyorsun da beynin bu denli çalışır duruma geliyor? A) Besin maddelerini ve düzenini anlatınız. B ) ''Doğuştan gelen bir durum efendim, kurcalamayınız'' diyorsanız doğduğunuz ortam ve zaman hakkında bilgi isterim. C) ''Besin dediğin nedir ki, ben soluduğum havadan alırım ilhamı'' diyorsanız bir adet ciğer röntgeni isterim. D) ''Söylemem ki..'' derseniz de alacağınız olsun, canınız sağolsun. Şaka bir yana farklı bir düşünce ve düşünceyi işletme tarzınız var. Çok sevdiğimden değil yazılarınız lütfen havaya girmeyiniz.. İlginç ve hızlı işte o kadar.. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 3 Haziran , 2012 delilik ne renk my teacher? bi sır vereyim mi sana sus kimseye söyleme sus ama kulübemin tuvalinde ufak bi bahçem bi gül ağacım ve derinliğinde gözlerden yıllardır sakladığım bi denizim var gecelere yaslanıp bazen dalgalarına sırt-veririm eser eagean üzerinden meltem yavaşça ay-yükselir kapatırım gözlerimi bi rükû' ve sessizce dinlerim birden ah! hıçkırır flavtalar melodisinde coşkuyla rakseder yakamozlar orada kızıl-siren diyorlar sana bilirim de susarım kimseye söylemem ama .. 1 Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 5 Haziran , 2012 .. GREYHOUND / ANUBIS / LENPW: Osiris'in oğlu. Eski Mısır Mitolojisine göre, Nephthys ve Seth'in oğlu olarak da bilinir. Çakalların, mezarlar etrafında dolaşması nedeniyle Çakal Başlı Anubis ölümle beraber anılır. Ölen Osiris'i mumyaladığı için mumyalama tanrısı olarak ta kabul edilir. Görevi tüm ölüleri korumak ve yüceltmektir. Kadim Mısır'da mumyalama işi ile görevli kişiler, Anubis'in maskesi takıyorlardı. Ölen kişi, diğer dünyada yargılanırken Anubis ona yardım eder. Anubis diğer dünyada ölülerin koruyucusu ve ölüler kentinin efendisidir. Tanrılar arasında en korkutucu olanıdır. Ölüleri tekrar hayata döndürme gibi bir özelliği de olduğu sanılmaktadır. Hesap/Mahşer günü, ruhu tartan tanrıdır. Terazisinde, ölünün ruhunu temsil eden kalbi ile Adaleti Tanrıçası Ma'at' ın tüyünü tartar. Kaynak: Vikipedi ** Natural professional treatment. Doğal profesyonel tedavi. Osiris; Tanrı olarak, İyicil/Benign yoksa Kötücül/Malignant mıdır? Tecrid edilmiş Dünya yaşam mekânı ve zaman, şifa bulması muhtemel sıradan insan/zihin hastalarının, doğal yollardan tedavi olunduğu ya da bir teşebbüs/ girişim olarak ortaya konulduğu tam teşekkülü akıl hastahanesidir. Bu bağlamda, esas olan tedavinin yöntemi, hastayı belli bir mekânsal pozisyona yerleştirerek, önceden planlanmış kapsamlı tablolarla/sesli, görüntülü ve hareketli sahnelerle/vaka'larla başbaşa bırakarak, yaptığı seçim hataları/acemilikler sonucunda acı ve ızdırap faktörlerini devreye sokarak, öğrenmesi ve kabul etmesi gerekli asl fikri empoze etme yoludur. Sonucunda ortaya çıkan şu olmaktadır; Dünya yaşamı, karşılaşılan olaylar ve bağlı yapılan seçimler sonucunda, acı ve ızdırap çekerek doğru olan fikri bulma yeri olarak kabul edilebilinir. İnsan, çektiği acıların nihayetinde, iyiliğe ve sıhhate ulaşacağını idrak ettiği anda, sorunları yaratmış gibi gördüğü her figüre anlayış ile bakacak ve belki kavga kızgınlık duyacağı yerde teşekkür edecektir. kişisel yorum. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 .. ya sahip! sahip; bir sahibi olduğu için sahip'tir.. öyle olmasaydı.. sahip olamazdı.. ve sahip olduğunun kanıtı; o'na bir "sahip" diye bağlananın olmasıdır.. o; o zaman sahiptir zaten.. ve sahipsiz de değildir.. sözünüz saptırmadır sahip.. ve sahip! "ifade" den çağrışım: "Senden bilirim yok bana bir "faide" ey gül, gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül. etsem de abestir sitem- i hare tahammül, gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül.." if so.. ringde karşıgüçler ile döğüşürken ben; masklı jakobenler ile tur atıyordun sen.. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 .... aman efendim.. aman! ilhamî bey'in yanından ve dediğiniz gibi sakın selâmsız geçmeyesüz.. her ne kadar o zat hiç gözünüzün ve görme alanınızın dışında kalmaya tahammül edemese de.. hadi gözlerinizi yumdunuz diyelim.. bu defa projelerinize sataşır.. en iyisi arkadaş olmak.. kalba? merhaba .. 1 Alıntı
Φ Radya Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 merhaba efendim merhaba.. 1 Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 6 Haziran , 2012 şükür görüştürene efendim!? 1 Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 7 Haziran , 2012 .. Ve kâle innemettehaztum min dûnillâhi evsânen MEVEDDET beynikum fîl hayâtid dunyâ, summe yevmel kıyâmeti yekfuru ba’dukum bi ba'dın ve yel'anu ba'dukum ba'dan ve me’vâkumun nâru ve mâ lekum min nâsırîn. İbrahim dedi ki: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda SEVGİ oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız. Bazınız bazınıza lânet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; Hiçbir yardımcınız da olmayacaktır." KUR'AN ANKEBÛT: 29/25 Meveddet: Sevgi, sevmek. Muhabbet: Aşk. .. Alıntı
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2012 Yazar Gönderi tarihi: 8 Haziran , 2012 .. gerekli görülmüş-güncellenmiş ölü'ye acıntılı bi ifade ile sunulan talkın sözcükleri -ki bütünlüğü bozmayan, aksine..- 1. naklen-yayın yaşam sahnesinde deneyimsiz-oyuncu rolündeyim bu bilinçle çağrı yapıyorum farklı bi jargon kullanıyorum sözlerim zombilerin mantığına elbette uymayacak çünki sinyallerle güdülüyor ve asıl görevinden uzak düşüyor o 2. siz o kumpasta taklid ve işlek böyle uzun zaman gözleyip sadece gezinip-durdunuz hatta geri dönüp bakmadınız bile diğer yöntem ise göz yumarsınız tatmin olursunuz cesedinizi işinize geldiğince kullanırsınız sorumluluklar yüklenirsiniz ve şimdi burada olanlar hiçbi yerde olup-bitenlerdir ki imitasyon bi konu karşısında duraksamayan ve türlü sekmelerde okunan tutulum dairesi zamanda sadece gel-gitleri kapsayan bi çevrimdir 3. önsel dedi ki ölüm yoktur virüslü ve tutkulu bi inançtır ki o korku ve endişe vererek etkiler ve yokmuş gibi davranılır koruyacağına inanılan bi metan kokulu bıçak kendine-kölenin boğuk hıçkırığını nasti öfkelerini tetikler çünki kabir hologram bi fışkırtı-yaşamın gösterisidir azab içerisindeki dönüp-duran salyalı ve saldırgan ölü'nün rip .. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.