Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İttifakçılar bir çatı partisi değil liste partisi bulmalı


y.yılmaz

Önerilen İletiler

Toplum koyaci hirsiz ve baskalarinin hakkina tecavuz etmekten korkmadikca ortalikta bugunde yarinda 10 yil sonrada sifreler dolasacaktir kopyalar dunde vardi bugunde isin kotusu yarinda olacak.. Kimse buna dur dememistir, isin kotusu kopyayi ceken kadar bunu gorup sikayet etmeyende bir okadar sucludur malesef ozru kabahatinden beterki daha sonra bunu cevresindekilere ovune ovune anlatirlar ileriki hayatlarinda, univesite sinavlarinda bu ne ilk nede son skandal olacaktir taki koklu bir cozum bulunmadigi surece..

Efendim, daha önce bu denli geniş çaplı kopya girişimi oldu mu hiç ? Ben hatırlamıyorum.

 

:)

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Fuzuli verdiğiniz linkteki yazıda ben '' dikta '' sözcüğünü göremedim. Sonra arattım ve hakikaten de yokmuş. :D

 

Siz bir monarşiden ulus devlete geçme sürecini nasıl dikta diye tanımlarsınız efendim ? Fransız devriminde soylular ve din adamları dahil kaç kişinin giyotine gittiğini biliyor musunuz ? Fransa'da devrim sonrası çok daha kanlı bir şekilde kurulan Cumhuriyeti de mi dikta olarak adlandıracaksınız şimdi ?

 

Üstelik, '' Cumhuriyet'in kurulduğu yıllara kadar gitmiyorum özel bir dönem bir nebze olsun normal karşılanabilir yapılanlar '' dediğiniz halde...

İyi de efendim, ben AKP ile ilgili tehtid hissini somut delillere dayandırdım. Siz bu hissiyatınızı neye dayandırıyorsunuz ? Yoksa, 65 sene evvelki CHP yönetiminin sizin de haklı ve normal bulduğunuz uygulamalarına mı? :wacko:

 

Saygılar sunarım.

 

Siz dikta kelimesi mi arıyordunuz yazıda efendim,keşke başta deseydim boşuna yordum sizi.Şunu anlarım efendim dediğim gibi,diktadan demokrasiye geçilirken dikta bir anlayışa başvurulduğunu,bunun kanlı, baskıcı olduğunu.Bu durumun içinde diktanın uygulanmış olması demokrasinin gereğiymiş, demokrasinin içinde varmış,normalmiş gibi gösterilip demokrasi için her zaman böyle davranılabilir,demokrasi tehlikededir hissi uyandığında demokrasinin özünde olan demokrasi için dikta yönetim uygulanabilir gibi bir savunuyu ben kabul etmiyorum.Siz bana diktaya örnek verin dediniz ben de size ''Tek parti'' dönemi dedim.Bakın o dönemde yapılanları yeni bir sistemin yerleştirilmesi bağlamında olabilir olarak görmek ayrı yapılanların diktaya karşılık gelmesi ayrı bu zihniyetin hala bir parti tarafından hala günümüze kadar taşınmış olması ayrı...

 

Ayrıca AKP'nin dikatasıyla ilgili olarak somut örnekler verdiğinizi söylemişsiniz,galiba benim kusurum bu örnekleri okumadan geçtim, hatırlatırsanız sevinirim.Bu noktada şunu da söyleyeyim dikta yönetiminin görünür özelliklerinden bahsederek bu örnekleri bağlantılı verirseniz tartışmasız kabul görür olsun ki söyledikleriniz ben de hiçbir şey diyemeyeyim efendim...

 

Bu arada ben de bir şey hatırlatayım efendim, bahsettiğim parti bu ülkede hiç bilinmeyen bir parti değil CHP'den bahsediyoruz hatırlatmak da fayda var...Eğer siz de CHP gibi demokrasinin oturması için devlet kontrolü, yani siyesetin asker bilumum arka planda da olsa devletin kaleleri dediğimiz devlet organlarıyla ideolojik tavır sergilenerek,hukuk,demokrasi hiçe sayılarak gerektiğinde asker de müdahale eder, biz de izin vermeyiz mantığını güdüyor devrimin bir gereği olarak bu düşünceyi savunuyorsanız zaten diyecek başka söz kalmıyor efendim.

 

Demokrasinin ama gerçek demokrasinin herkes için demokrasinin yerleşmesi,demokratik kültürün oluşması için bir düşünce taşımak, bu meyanda çalışmak apayrı bir durum, devletin sahibi biziz,vatan bizim, halk istediğimiz gibi bir hayat yaşamalı,kültürünü bizim istediğimiz şekilde oluşturmalı,demokrasi anlayışı bizim demokrasi anlayışımız,hukuk anlayışı bizim hukuk anlayışımız olmalı,inancı şu şekilde olmalı,şu kadar yaşamalı gibi düşünmek,bir zihniyette olmak,bunu görünür kılmak için yapılan fiillere destek olmak,yanında yöresinde yer almak da başka bir durum olmakla birlikte demokrasiyle örtüşmeyen,hukuk devleti olmakla yine bağdaşmayan,modernlikle uzaktan yakından alakası olmayan bir anlayış bana göre.

 

AKP zihniyetini ne kadar biliniyorsa CHP de o kadar biliniyor bu ülkede efendim.Görünen köy kılavuz istemez.Ben benimsemiyorum CHP'nin bu anlayışını ki kendi de bu düşüncesinden vazgeçti ki değişim,dönüşüm sürecine girdi...

 

Ben dikta olsun mıu diyorum AKP ülkemizde dikta rejimi kursun mu diyorum, hayır efendim hayır ama AKP dikta yanlısı CHP demokrasi,hukuk devleti yanlısı derseniz....biggrin.gif

 

Muhabbetle efendim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek parti dönemi, dünyanın Hitler'ler, Stalin'ler elinde kaostan kaosa sürüklendiği bir dönemden geçiş dönemidir. CHP bu dönemden çok partili döneme geçmeyi bilmiş bir partidir.

 

Vahim olan, çok partili sistemden tek partili sisteme dönmeyi arzulayan irticai girişim ve heveslerdir.

 

Tek parti zihniyetinin CHP tarafından günümüze de taşınmak istendiği iddiası kadar abes bir iddia olamaz. Bunu yapmak istemekle AKP suçlanırsa, tutarlı bir suçlama yapılmış olur.

 

Yok CHP'yi savunduğumdan, oy vereceğimden değil de, kimseye karşı haketmediği suçlamanın yöneltilmesine, kimsenin de cicilenip bicilenip yutturulmasına, "ileri demokrat" iken, demokrasinin ileri düzeyde canına okurken demokrat ilan edilmesine tahammülüm olmadığı için...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek parti zihniyetinin CHP tarafından günümüze de taşınmak istendiği iddiası kadar abes bir iddia olamaz. Bunu yapmak istemekle AKP suçlanırsa, tutarlı bir suçlama yapılmış olur.

Cümlelerinizden de anlaşıldığına göre ve Tek parti dönemi zihniyeti düşüncesinin AKP için suçlama olarak söylenirse doğru olduğu fikri savunulduğuna göre tek parti dönemi zihniyetini olumlu bulmuyor anlamını çıkarmamız için hiçbir sebep yok!!!
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz dikta kelimesi mi arıyordunuz yazıda efendim,keşke başta deseydim boşuna yordum sizi.

O bir şakaydı tabii efendim, anlaşılan becerememişim o başka. :D

 

 

 

Siz bana diktaya örnek verin dediniz ben de size ''Tek parti'' dönemi dedim.

Ben de size tek parti döneminin dikta olmadığını söylemiştim.

 

Ama en iyisi size bu konuda kendi söyledikleriniz cevap versin :

 

Bu noktada şunu da söyleyeyim dikta yönetiminin görünür özelliklerinden bahsederek bu örnekleri bağlantılı verirseniz tartışmasız kabul görür olsun ki söyledikleriniz ben de hiçbir şey diyemeyeyim efendim...

 

 

 

Bakın o dönemde yapılanları yeni bir sistemin yerleştirilmesi bağlamında olabilir olarak görmek ayrı yapılanların diktaya karşılık gelmesi ayrı bu zihniyetin hala bir parti tarafından hala günümüze kadar taşınmış olması ayrı...

Diğeri gibi bu da mesnetsiz. Hangi yapılanlar diktaydı ? Ve bu yapılanların günümüze taşınmak istenmesinin örnekleri nelerdir ?

 

 

 

Ayrıca AKP'nin dikatasıyla ilgili olarak somut örnekler verdiğinizi söylemişsiniz,galiba benim kusurum bu örnekleri okumadan geçtim, hatırlatırsanız sevinirim.

AKP'nin diktasıyla ilgili olarak somut örnekler vermedim, diktaya doğru gidişin örneklerini verdim :

 

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu kuvvetler ayrılığı ilkesini ortadan kaldırmak, muhalifleri bertaraf için hukuku araç yapmak, işine gelmeyenleri yazan gazetecilerin patronlar vasıtasıyla sustrulmasını istemek, sayın y.yılmaz'ın dediği gibi tek bir adamın sözüyle hukuk sürecinin durdurularak heykellerin, bunu o yörede istemeyen MHP'lilerin gönlünü kazanmak için yıkılmasına karar verilmesi, Cumhurbaşkanı'nın tarafsız olması gerekirken tatmin olması, kefil olması, 12 Eylül'ün budadığı işçi haklarını daha da budanması, özerk olması gereken diyanetin ele geçirilmesi, meclis başkanının, sağlık bakanının azarlanması ve şu an aklıma gelmeyen onlarca, yüzlerce örnek.

 

Yani, '' Sivil Darbe '' sürecinin gerektirdiği, alt ve üst yapı kurumlarıyla devletin rejiminin dönüştürülmesi için zemini oluşturmak için atılan adımların bir de ileri demokrasi diye yutturulmaya kalkılarak kamufle etmeye çalışmak ve böylece tam bir mutlak hakimiyet için AKP'nin ezici çoğunluğu oluşturduğu iki partili meclis için bu seçimlerde MHP'nin barajın altında kalması için geliştirilen stratejileri nasıl yorumlamak lazım sizce ?

 

 

 

Bu arada ben de bir şey hatırlatayım efendim, bahsettiğim parti bu ülkede hiç bilinmeyen bir parti değil CHP'den bahsediyoruz hatırlatmak da fayda var...Eğer siz de CHP gibi demokrasinin oturması için devlet kontrolü, yani siyesetin asker bilumum arka planda da olsa devletin kaleleri dediğimiz devlet organlarıyla ideolojik tavır sergilenerek,hukuk,demokrasi hiçe sayılarak gerektiğinde asker de müdahale eder, biz de izin vermeyiz mantığını güdüyor devrimin bir gereği olarak bu düşünceyi savunuyorsanız zaten diyecek başka söz kalmıyor efendim.

CHP'nin böyle bir mantığı ve konumu eskiden de yoktu ve hala da yok. 60'ların sonunda orduyu darbe yapmaktan vazgeçiren İsmet İnönü idi. 12 Mart muhtırasından sonra kurulan Nihat Erim hükümetine bakan vermek istemeyen CHP'li Ecevitti, 12 Eylül'de hapis yatan da CHP'li Baykaldı, Ecevitti.

 

 

 

Demokrasinin ama gerçek demokrasinin herkes için demokrasinin yerleşmesi,demokratik kültürün oluşması için bir düşünce taşımak, bu meyanda çalışmak apayrı bir durum, devletin sahibi biziz,vatan bizim, halk istediğimiz gibi bir hayat yaşamalı,kültürünü bizim istediğimiz şekilde oluşturmalı,demokrasi anlayışı bizim demokrasi anlayışımız,hukuk anlayışı bizim hukuk anlayışımız olmalı,inancı şu şekilde olmalı,şu kadar yaşamalı gibi düşünmek,bir zihniyette olmak,bunu görünür kılmak için yapılan fiillere destek olmak,yanında yöresinde yer almak da başka bir durum olmakla birlikte demokrasiyle örtüşmeyen,hukuk devleti olmakla yine bağdaşmayan,modernlikle uzaktan yakından alakası olmayan bir anlayış bana göre.

Efendim, demokrasi elbette kendi temel değerlerinin yıpratılmasına izin vermeyecek bir rejimdir ve yasalar çerçevesinde korunmak istenmesini antidemokratik ya da ideolojik tavır ya da devletin, vatanın sahibi olmak olarak adlandıramazsınız. 2002'den sonraki AKP'nin atraksiyonlarına karşı savunmada kalmaktan başka bir siyaset üretmeyen CHP zihniyetini de kopyala-yapıştır yöntemiyle tüm geçmişe yayamazsınız.

 

Ben de bu siyaseti eleştirirdim ama sizinle farklı pencerelerden bakıyoruz. Hele '' halk istediğimiz gibi bir hayat yaşamalı, kültürünü bizim istediğimiz şekilde oluşturmalı, inancı şu şekilde olmalı '' gibi bir zihniyetin olduğunu söylemeniz tamamen kurgu gibi, subjektif bir algı gibi görünüyor. Hele hele '' şu kadar yaşamalı '' gibi bir söylem tamamen akıl dışı. :lol:

 

 

 

AKP zihniyetini ne kadar biliniyorsa CHP de o kadar biliniyor bu ülkede efendim.Görünen köy kılavuz istemez.Ben benimsemiyorum CHP'nin bu anlayışını ki kendi de bu düşüncesinden vazgeçti ki değişim,dönüşüm sürecine girdi...

Evet, ikisininki de biliniyor ama AKP'ye oy verenler tarafından hem AKP hem de CHP zihniyeti yanlış biliniyor efendim.

 

Doğru, CHP'nin siyaseti değişim içindedir fakat siyasetin değişmesi ideolojinin değiştiği anlamına da gelmez. Siyaset algılar üzerinden yapılır, algıların değiştirilmek istenmesi de ideolojinin değiştirilmek istenmesi değildir.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğru, CHP'nin siyaseti değişim içindedir fakat siyasetin değişmesi ideolojinin değiştiği anlamına da gelmez. Siyaset algılar üzerinden yapılır, algıların değiştirilmek istenmesi de ideolojinin değiştirilmek istenmesi değildir.

 

Sayın Canraşit, Kılıçdaroğlu nun mezar ziyaretleri için ne düşünüyorsunuz, bu olay oy kaybettirmiş midir, bunun amacı neydi ve başarılı olmuş mudur?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Canraşit, Kılıçdaroğlu nun mezar ziyaretleri için ne düşünüyorsunuz, bu olay oy kaybettirmiş midir, bunun amacı neydi ve başarılı olmuş mudur?

Efendim, öncelikle şunu söyleyeyim; Avrupa ve ABD'de, El-Kaide gibi terör örgütlerinin varlığı yüzünden Müslümanların potansiyel suçlu görülmesi gibi, Türkiye'de de PKK'nın varlığı nedeniyle Kürt vatandaşlarımız bir kesim tarafından potansiyel suçlu görülmüş, onlara hep kuşku ile yaklaşılmış ve bazı haksızlıklar yapılmıştır.

 

Ahmet Kaya da bu haksızlıklardan nasibini almış bir insandır ve nasıl ki, potansiyel suçlu görülen bir mÜslüman, doğal olarak kimliğini sahiplenen aşırı unsurlara yaklaşırsa, o da aforoz edilmesini takiben böyle bir yola itilmiştir yurtdışında. Hümanist bir insan olan Kılıçdaroğlu'nun bu jestini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

 

Unutmayalım ki, terörün ana amacı insanlar arasında ayırımcılığı körüklemek ve son kertede bir iç savaş çıkartmaktır.

 

O nedenle, Kılıçdaroğlu'nun mezar ziyareti, bu oyunun bozulması amacını taşıyan ve CHP üzerine Baykal zamanında haksız olarak yapıştırılmaya çalışılan '' etnik milliyetçi '' algısını ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir mesajdır bana göre.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O bir şakaydı tabii efendim, anlaşılan becerememişim o başka. :D

Ben de size tek parti döneminin dikta olmadığını söylemiştim.

 

Diğeri gibi bu da mesnetsiz. Hangi yapılanlar diktaydı ? Ve bu yapılanların günümüze taşınmak istenmesinin örnekleri nelerdir ?

 

AKP'nin diktasıyla ilgili olarak somut örnekler vermedim, diktaya doğru gidişin örneklerini verdim :

 

CHP'nin böyle bir mantığı ve konumu eskiden de yoktu ve hala da yok. 60'ların sonunda orduyu darbe yapmaktan vazgeçiren İsmet İnönü idi. 12 Mart muhtırasından sonra kurulan Nihat Erim hükümetine bakan vermek istemeyen CHP'li Ecevitti, 12 Eylül'de hapis yatan da CHP'li Baykaldı, Ecevitti.

 

 

Saygılar sunarım.

 

Öncelikle efendim AKP'nin ileride dikta yönetimi tehlikesine karşı verdiğiniz örnekler benim de aklımda olan tasvip etmediğim,demokratik olarak değerlendirilemeyecek,savunulamayacak örnekler.Peki ben bu örneklere bakarak bunlar yarın daha da beterini yapacaklar korkusunu taşıyor, niyetleri varsa bile ülkeyi dikta rejimine götüreceklerini yani demokratik sistemi lav edip diktatörlük kuracaklarını düşünüyor muyum,hayır efendim düşünmüyorum.Sayın Recep Tayip Erdoğan'ın otoriter bir yanı var bu verilen örneklere de yansımış durumda.Fakat Erdoğan'ın demokrasiye tamamıyla karşı olduğu, ülkeyi 80 yıl öncesine götürme fikri taşıdığına inanmıyorum.Erdoğan'ın demokrasi anlayışı kendine has CHP'nin kendine has demokrasi anlayışı olduğu gibi.Erdoğan'ın demokrasi anlayışında demokrasiyle uyuşmayan düşünce kalıntıları yok mu evet var.Yani tam manasıyla demokrasiyi içine sindirmiş bir insan değil gördüğümüz kadarıyla.

 

Şimdi 8-9 yıllık icraatlerine genel baktığımızda sistemin eskiye doğru mu yoksa değişen dünyayla ilişki içinde kendine has demokrasi anlayışıyla ileriye doğru mu gittiğini görürsünüz.AB uyum sürecinde çıkarılan yasalar daha mı az özgürlükçü mevcut olandan daha mı geriye götürüyor yorum sizin.Alevi açılımı,Kürt açılımı, Roman açılımı ve AB'ye girme süreci anlayışı, ayrıca dünyayla ülkenin ilişkilerini,ekenomik,sosyal yönden artırma çabaları da başka bir anlayış ortaya çıkarıyor efendim.AKP tek tek başına güçlü bir iktidar olursa tabiki bunun verdiği rahatlıkla uygulamalarında diktaya kaçan rahatlığı görmek mümkün.Bu noktada ülkenin demokratik kültürü, muhalefetin gücü ve doğru muhalefeti bu uygulamalrın daha öteye geçmesine engel olacaktır.Halkımız bu bağlamda eskiye gidiş, dikta rejimi,demokrasi dışında başka bir sistemin destekçisi değil tam tersi daha ileri demokrasi,hukuk devleti, daha müreffev bir ülkenin özlemi içinde ve bu istek partileri de bu yönde hareket etmeye zorlamakta ve daha da zorlayacaktır, CHP'nin değişmek zorunda kalması gibi...smile.gif

 

CHP'ye gelince şu vereceğim linklere bakın efendim, CHP'yi anlatmak gerçekten zor ve bu linklerde gezerken şunu da gördüm.CHP'yi anlamak,CHP'yi doğru bir siyasi, değerler zeminine oturtmak zor.

 

CHP zihniyeti algısıyla ilgili şu link benim bu algıda çok da absürt düşünmediğim hususunda beni sevindirdi.http://www.uludagsoz.../chp-zihniyeti/

 

CHP'yi anlatan bir link daha efendim...

Bu sayfada başka videolar da var efendim,içiniz açılır izleyin...

 

Bu da yine eski bir CHP'li olan Tarhan Erdem'in yeni CHP'yle ilgili yorumu...http://tevfikizmirli...uzel-roportaji/

 

Efendim siz CHP'ye bakıp düşüncelerinizi CHP'ye göre yazdığınızdan emin misiniz?Sizin bahsettiğiniz daha doğrusu AKP'ye karşı savunduğunuz CHP hangi CHP ve nerede?smile.gif

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ahmet Kaya da bu haksızlıklardan nasibini almış bir insandır ve nasıl ki, potansiyel suçlu görülen bir mÜslüman, doğal olarak kimliğini sahiplenen aşırı unsurlara yaklaşırsa, o da aforoz edilmesini takiben böyle bir yola itilmiştir yurtdışında. Hümanist bir insan olan Kılıçdaroğlu'nun bu jestini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

 

Benim kardeşim bile A.Kaya parçaları dinlerken onun tutup "Vallahi Apo yu özledim" demesini nasıl izah edeceğiz, bu nedenle bu şahsı suçlamak mı haksızlık? Bana göre burada RTE nin Hakan Şükürle Diyarbakır da yaptığını, Kılıçdaroğlu da Paris de yaptı, bir yerlere şirin görünüp oy almak için...O ana kadar koşulsuz destekliyordum ama şimdi kerhen destek veriyorum. Yani şu ittifaklar bir şey yapacak gibi görünürse tercihim DP ittifakı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Efendim siz CHP'ye bakıp düşüncelerinizi CHP'ye göre yazdığınızdan emin misiniz?Sizin bahsettiğiniz daha doğrusu AKP'ye karşı savunduğunuz CHP hangi CHP ve nerede?smile.gif

 

Muhabbetle...

 

Ama olmuyor Sayın Fuzuli, CHP yi eski CHP lilerden dinlerken, AKP yi de eski AKP lilrden de dinlemek gerekir; mesela A.Latif Şener, Turhan Çömez, daha da ileri gidersek hocaları Rahmetli Erbakan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha şunu da söyleyim tekrar AKP zihniyeti çok demokratik,çok özgürlükçü,çok hukuğun üstünlüğü ilkesini benimsemiş bir zihniyet mi?Hayır efendim CHP ne kadar demokratikse AKP de bugün en az o kadar demokratik...AKP'yi mevzuya CHP'yi katmadan demokrasi,hukuk,insan hakları açısından değerlendirirseniz daha inandırıcı olur.CHP demokrasisi üzerinden AKP'nin demokrasisine eleştiri getirmeye çalışmak ''Dinime söven Müslüman olsa.'' tabirini ne yapsam ne etsem de düşündürtüyor.İki parti için de geçerli bu durum esasında.Tercih noktasına gelince ben CHP demem efendim,CHP diyecek kadar CHP'nin de dediği gibi CHP'ye layık biri değilim...biggrin.gifKılıçdaoğlu CHP'si görüntü itibariyle herkese yer var biz de diyor,bakıp göreceğiz artık...original.gif

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama olmuyor Sayın Fuzuli, CHP yi eski CHP lilerden dinlerken, AKP yi de eski AKP lilrden de dinlemek gerekir; mesela A.Latif Şener, Turhan Çömez, daha da ileri gidersek hocaları Rahmetli Erbakan...

 

Evet dediğiniz noktada haklısınız efendim, sorun şu AKP ne kadar yeni bir parti Kılıçdaroğul'lu CHP ne kadar yeni ve halkla kucaklaşmış bir parti olacak?Bana CHP, herkesten daha çok demokratik, tarihinde dikta diye adlandıracağımız hiçbir fiili yoktur,baskıcı olmamıştır,herkese demokrasi,hukuk penceresinden bakmıştır derseniz,diyorsa,savunuyorsa birileri vallaha inanmam.AKP'nin geldiği yer de belli biliyoruz efendim...Bugün ne yaptığı daha önemli benim için geçmişi reddetmemek kaydıyla tabi...CHP için de bundan sonrası daha önemli lakin geçmişini yine unutmamak kaydıyla...

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yine dediğim gibi Sayın Kılıçdaroğlu'na sevgiyle yaklaşmakla birlikte CHP'nin kemikleşmiş benim benimsemediğim o yapısını,anlayışını ne kadar değiştirebileceğini kısa sürede görmek zor,CHP iktidar olacak kadar ayakları yere basan, olumsuz algılardan kurtulmuş,gelecek vaat eden bir parti değil benim için.Net bir görüntü vermiyor hala,ama gelişmeler olumlu bana göre...

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mezarlar ziyaret edilebilir, her kimin olursa olsun. Artık orada yatanın ödeyecek bir borcu kalmamıştır.

 

Ben ne Yılmaz Güney'i, ne Ahmet Kaya'yı sağlıklarında bir nebze olsun sevmedim. Hoşlanmadığım kişilerdir. Ama bu, mezarlarının ziyaretine kızmamı gerektirmez.

 

Benim asıl sormak istediğim, Kılıçdaroğlu Menderes'in, Polatkan ve Zorlu'nun mezarlarını ziyaret eder mi acaba? Neden etmiyor? Bu idamlar bugün yaşanan nefretlerin, ayrışmanın en büyük kaynağıdır. Bu yarayı kapatmayı düşünmez mi acaba?

 

Eğer Kürt vatandaşlarımız öyle potansiyel suçlu ilan edilmiş, dışlanmış, ezilmiş filan olsalardı oyları BDP ye akar, BDP hiç baraj sıkıntısı filan çekmezdi.

 

Bunlar hikaye. Mesaj başka adrese. Türkiye'de iktidarı daima onun belirlediğine iman edilmiş olan daha yüksek makamlara mesaj. O mesaj da şu: "Bu AKP bu açılımı beceremedi, ihaleyi bize verin, bakın biz nasıl becereceğiz!"

 

Yoksa daha ayağının tozunu silmeden genel aftan bahsetmek de nerden icap edecekti ki? Af talebi mi vardı, insanlar Rahşan affına kızgınlıklarını daha unutmadılar. Anne kıza tecavüz edip kızı öldürenler, annesini öldü diye bırakıp gidenler bile o afta çıktı! Genel af deyip de oy mu gelecek?

 

Daha vahimi, toplumun da ABD ye iktidarı belirleyici güç olarak iman etmesi ve ABD dayatmalarını, cemaati, ılımlı İslamı, Atatürk ve laiklik karşıtlığını kabullenip sineye çekmeden iktidar olunamayacağına iman getirmiş olması.

 

Bana inanın bu günleri mumla arayacağınız günlere gidiyorsunuz. Bu gidiş, gidiş değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın bu günlerde kalemleri kiralık olan kalemşörlerin iyi kulak verin. Söylediklerinin özünün şu olduğunu göreceksiniz:

 

"Biz AKP den döner, CHP yi desteklemeye geçerdik ama... Şu ergenekon sanıklarını aday gösterme işi olmasaydı! Bunu nasıl yapar? Bir çuval inciri berbat etti. Ne güzel CHP yi desteklerdik, CHP de açılıma kaldığı yerden adamakıllı devam ederdi!!"

 

İyi kulak verin. Kulağı olan, bu sözlerin söylediklerinin arasında fısıldadığını duyacaktır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mezarlar ziyaret edilebilir, her kimin olursa olsun. Artık orada yatanın ödeyecek bir borcu kalmamıştır.

 

Ben ne Yılmaz Güney'i, ne Ahmet Kaya'yı sağlıklarında bir nebze olsun sevmedim. Hoşlanmadığım kişilerdir. Ama bu, mezarlarının ziyaretine kızmamı gerektirmez.

 

 

Böyle düşündüğünüze inanmıyorum daha doğrusu inanmak istemiyorum. Bu konuda O.Pamukoğlu nun bir açıklaması var mı merak ediyorum. Ayrıca o senin inancına göre, benim inancıma göre daha borcu çok ve ödeyecek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha şunu da söyleyim tekrar AKP zihniyeti çok demokratik,çok özgürlükçü,çok hukuğun üstünlüğü ilkesini benimsemiş bir zihniyet mi?Hayır efendim CHP ne kadar demokratikse AKP de bugün en az o kadar demokratik...

 

İkisi arasında kıyas edilemeyecek bir fark var, mesela AKP Trabzon ön seçimlerinde 1800 oy alan aday yapılmazken 110 oy alanın aday yapıldığı gazetelerde yayınlandı. AKP de sağdan, soldan adaylar kabul edilirken kimseden ses çıkamıyor ama CHP de sağcı olarak bilinen adayların kabul edilmesi pek kolay olmadı. Yani şaka yaptığınızı sanıyorum. -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim kardeşim bile A.Kaya parçaları dinlerken onun tutup "Vallahi Apo yu özledim" demesini nasıl izah edeceğiz, bu nedenle bu şahsı suçlamak mı haksızlık? Bana göre burada RTE nin Hakan Şükürle Diyarbakır da yaptığını, Kılıçdaroğlu da Paris de yaptı, bir yerlere şirin görünüp oy almak için...O ana kadar koşulsuz destekliyordum ama şimdi kerhen destek veriyorum. Yani şu ittifaklar bir şey yapacak gibi görünürse tercihim DP ittifakı.

Haklısınız efendim, mesela Cem Sultan, ağabeyi 2.Beyazıtın askerlerinden kaçıp Rodos şovalyelerine sığındıktan sonra götürüldüğü Batı'da asla Osmanlı'ya karşı kendini kullandırtmamıştı. Yine Çerkes Ethem adıyla bilinen Ethem bey, Kuvayı Milliye'den kaçıp, Yunan kuvvetlerine sığındığında, asla Kuvayı Milliye'ye ait sırları Yunanlılara vermemişti.

 

Ama A.Kaya'ya haksızlık yapılmış olması, onun 12 Eylül darbesi nedeniyle Cumhuriyet'ten soğuması ile açıklanabilecek bir karaktersizlik örneği sergilemesini daha da arttırmıştır. Oysa, tüm yalakalıklarına karşın Teröristbaşı için ise o yalnızca bir '' soytarı ''ydı.

 

Ve buna rağmen, sanatın gücü mü desek artık, o, bazı Kürt vatandaşlar arasında bir kahraman oldu. Çünkü, onun hainliğini görmek için biraz eğitim ve bilinç ve ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne kendisini bağlı hissetmek, benimsemek gerekir. İşte tüm bunlar etnik temelli siyasetin sonuçlarıdır.

 

Fakat, gün normal bir gün değildir. Öyle '' dönülmez akşamın ufkundayız, nasıl geçersen geç '' denilebilecek bir vaziyet yoktur. Ve bu süreçten çıkışın tek yolu ise, tuhaftır ki bu yeni zihniyeti tersine kullanarak ideal olanı gerçekleştirmektir. Çünkü, İdeal olanı savunarak gelinen nokta bellidir.

 

CHP'nin '' kör parmağım gözüme '' tarzı siyaset üretmesini ben de eleştirmiyor değilim, hatta oldukça beceriksiz buluyorum fakat bir yandan yoksulluğa çare olacak ekonomik çözümler vadedip, diğer yandan belli algıları kırma yönünde çaba sarfetmeyi olumlu buluyorum. Çünkü, dünyanın her yerinde halk ekonomik kaygılarla oy verir, yeter ki kimliğine dokunulmasın.

 

DP'ye gelince, kusura bakmayın ama N.Kemal Zeybek, bence AKP'nin, iki partili meclis hedefi için MHP'nin baraj altında kalmasına yönelik DP'nin başına geçirdiği, zamanında ANAP bakanı olan eski Ülkücülerdendir.

 

Kendisi, Radikaldeki yazılarında her gün kendi milliyetçilik anlayışının nasıl olduğunu anlatmaktan başka bir fikir üretmeyen ama aslında ısrarla Hz.Muhammed'in Türk olduğunu savunmasından kafatasçı kafa yapısını açık eden ve yine bugünün AKP destekçisi eski ANAP'lı bakan Hasan Celal Güzel'le bir olup çeşitli TV programlarında Cumhuriyete ağır eleştiriler yapmaktan geri durmayan bir şahıstır.

 

Netice itibariyle, CHP'ye ve MHP'ye verilmeyen her oy, AKP'nin ekmeğine yağ ve bal olarak geri dönecektir. Bu gidişin de dönüşü yoktur.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi 8-9 yıllık icraatlerine genel baktığımızda sistemin eskiye doğru mu yoksa değişen dünyayla ilişki içinde kendine has demokrasi anlayışıyla ileriye doğru mu gittiğini görürsünüz.AB uyum sürecinde çıkarılan yasalar daha mı az özgürlükçü mevcut olandan daha mı geriye götürüyor yorum sizin.Alevi açılımı,Kürt açılımı, Roman açılımı ve AB'ye girme süreci anlayışı, ayrıca dünyayla ülkenin ilişkilerini,ekenomik,sosyal yönden artırma çabaları da başka bir anlayış ortaya çıkarıyor efendim.

Çünkü, ABD'nin BOP planı devrede. Çünkü, Kürtleri BDP''ye kaptırmayarak, Ilımlı İslam rejimine geçebilmek için oy lazım. :)

 

 

 

Efendim siz CHP'ye bakıp düşüncelerinizi CHP'ye göre yazdığınızdan emin misiniz?Sizin bahsettiğiniz daha doğrusu AKP'ye karşı savunduğunuz CHP hangi CHP ve nerede?

:) Efendim, ne demiştim daha önce bir hatırlayalım :

 

Ha gelelim 28 Şubat sonrası, ABD çıkarlarına aykırı biçimde devlette yerleşen '' ulusalcılık''ın temel Cumhuriyet değerlerine sahip çıkış üzerinden ürettikleri statükocu, eksik vizyonlu, ideolojik temelden yoksun siyasete derseniz o başka.

 

Elbette ki, bu zihniyetin ürettiği AKP'ye oy verenleri '' bidon kafalı,göbeğini kaşıyan ve bilinç yoksulu '' sayan bakış açısı elbette çok ama çok yanlıştı. Ve gerçek CHP zihniyeti de, gerçek Atatürkçülük de bu değildi.

Yani, devletteki zihniyet gerçek CHP zihniyeti değildi demiştim. Fakat;

 

demokrasi elbette kendi temel değerlerinin yıpratılmasına izin vermeyecek bir rejimdir ve yasalar çerçevesinde korunmak istenmesini antidemokratik ya da ideolojik tavır ya da devletin, vatanın sahibi olmak olarak adlandıramazsınız. 2002'den sonraki AKP'nin atraksiyonlarına karşı savunmada kalmaktan başka bir siyaset üretmeyen CHP zihniyetini de kopyala-yapıştır yöntemiyle tüm geçmişe yayamazsınız.

]

dedim ve Baykal CHP'sinin ulusalcılığa yakın duran, beceriksiz ve kısır siyaset tarzı nedeniyle, geçmişi de aynı şekilde değerlendirmek haksızlık olur.

 

Elbette, gerçek CHP zihniyeti derken, özellikle Atatürk dönemi ve sonrası ve 70'lerin CHP devrimci ruhundan bahsediyorum.

 

Nitekim, verdiğiniz linklerde de çoğunlukla eleştirilen dönem benim de eleştirdiğim dönem ve bugünün CHP'si. Tarhan Erdem de beni doğrulamış :

 

Bana, böyle bir parti gördünüz mü diye soruyorsanız… Hayır, ben böyle parti görmedim. Hâlbuki, İsmet Paşa’nın deyimiyle başını iki elinin arasına alıp ne yapacağını düşüneceksin. CHP düşünmüyor. Parti olarak ne söyleyeceğine o gün karar veriyor. OSTİM’de patlama oluyor. Onu konuşuyor. Yarın bir yer yıkılacak. Onu konuşacak. Seçimlere dört buçuk ay kaldı, CHP’nin bir seçim stratejisi henüz yok.

 

 

 

AKP tek tek başına güçlü bir iktidar olursa tabiki bunun verdiği rahatlıkla uygulamalarında diktaya kaçan rahatlığı görmek mümkün.Bu noktada ülkenin demokratik kültürü, muhalefetin gücü ve doğru muhalefeti bu uygulamalrın daha öteye geçmesine engel olacaktır.Halkımız bu bağlamda eskiye gidiş, dikta rejimi,demokrasi dışında başka bir sistemin destekçisi değil tam tersi daha ileri demokrasi,hukuk devleti, daha müreffev bir ülkenin özlemi içinde ve bu istek partileri de bu yönde hareket etmeye zorlamakta ve daha da zorlayacaktır, CHP'nin değişmek zorunda kalması gibi...

Sizce halkımız, AKP'nin diktaya varan rahatlığını göremiyor mu hala sayın Fuzuli ? Yoksa, önceliği ileri demokrasi değil de, ekonomik kaygılar mı ? ;)

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakın bu günlerde kalemleri kiralık olan kalemşörlere iyi kulak verin. Söylediklerinin özünün şu olduğunu göreceksiniz:

 

"Biz AKP den döner, CHP yi desteklemeye geçerdik ama... Şu ergenekon sanıklarını aday gösterme işi olmasaydı! Bunu nasıl yapar? Bir çuval inciri berbat etti. Ne güzel CHP yi desteklerdik, CHP de açılıma kaldığı yerden adamakıllı devam ederdi!!"

 

İyi kulak verin. Kulağı olan, bu sözlerin söylediklerinin arasında fısıldadığını duyacaktır...

Sizce hiç açılım gerekmiyor mu sayın demirefe ?

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mezar ziyaretine gelmeden önce eleştirilecek öyle çok şey var ki, Osman Pamukoğlu'nun bu konuya değindiğini ben duymadım, önem verdiğini de sanmıyorum. Mezarda yatanların borcu hâla bitmediyse de, alacaklı olanlar hayattayken tahsil edemeyecekler alacaklarını... Alacaklı, verecekli herkesin orada toplanması gerekiyor, eğer böyle bir şey olacaksa. O yüzden mezarda yatanlarla buluşmayı beklemeniz gerekiyor, şimdi yakalarını bırakın. :) Zaten yakaları yok. Kefenin yakası olmadığı gibi, kendisinin bile kalmadığı kesin!

 

Ecel almış canlarını,

Toprak yemiş tenlerini,

Otlar sarmış sinlerini,

Hani bunlar beyler idi...

 

İbrahim Sağır

 

Eğer amaç toplumsal barış ile ilgiliyse Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın mezarlarını ziyaret etmek nasıl olur diye tekrar soruyorum. Yok ama, ABD den emir gelmeden olmaz! Emir gelirse başüstüne, koşarak!

 

Böyle bir açılım gerekli olabilir örneğin. Sağ - sol gibi çok kesin bir ayrım içeren, keskin bir ötekileştirme algısı yaratan bir farklılık damgası adlandırmayı siyaset literatüründen çıkarmak da çok önemli bir açılım olabilir. Siyaseti çıkar için değil, ülke için, halk için yapmak, iktidar olabilmek için ABD vizesi alma uğruna elli türlü takla atmaya tenezzül etmemek de çok önemli bir açılım olabilir. Siyaseti yalan vaad, çıkar ilişkisi içinde olduklarını koruma, çıkarına dokunanları katakullilerle içeri attırma mesleği olmaktan çıkarma çok önemli bir açılım gerekliliği...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şaka yaptığınızı sanıyorum.

Ben de öyle! DP ye oy vereceğini söylemek bir şaka olmalı! CHP dense anlarım. Bunun geçerli olmasa da bir gerekçesi olur da, nasıl DP ya? Canraşit bu partinin liderinin kim olduğunu açıkça anlatmış. Daha söze gerek olduğunu sanmıyorum.

 

Hayır, insanların aslı varken ucuz taklitlerine oy verecekleri nerden çıkıyor anlamadım! Dinciyse, milliyetçiyse aslı orada duruyor. Niye ucuz taklitlerine yönelinsin? Gerekçe ne? İyi taklit yaptıkları için güldürüyorlar mı? Yeteneksizsiniz'e mi aday gösterildiler?

 

Ben anlamıyorum, oyları bölmeyelim, baraja takılmayalım diyenler nasıl orda burda geziniyorlar? Ya CHP dersin, ya da onu beğenmiyorsan güçlü bir ana muhalefet olma söylemine sahip bir partide oylarını birleştirirsin. İttifakı partilerin yapması gerekmez, milletin sağduyusu olur, görür, oylarını gördüğü noktada toplar. İttifak böyle olur. Yoksa birbiri ile bağdaşmayan, ayrı taraflara çekiştirenleri toplarsan bu matematikteki gibi sonuç vermez.

 

Her olumsuzluk Özal ile başladı. Özal'ın menfaat uğruna zıtları bir araya getirmesi herkese kötü örnek oldu. Çıkar için iktidar olmak gerek, iktidar olmak için ise her taklayı atacak, her ilkeyi çiğneyip geçecek, ABD'den emir alacak ve başüstüne diyeceksin omurgasızlığı onun ile birlikte olağanlaştı, meşrulaştı.

 

Amaç çıkar ise, Özal'ın yolundan gidin... Ama bu yolun sonu öyle çıkar değil, Sevr'e çıkar... Bu millet aklını başına almazsa bütün yollar Sevr'e çıkar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyaseti çıkar için değil, ülke için, halk için yapmak, iktidar olabilmek için ABD vizesi alma uğruna elli türlü takla atmaya tenezzül etmemek de çok önemli bir açılım olabilir.

Efendim, bu söylediğiniz hem gerçeklerle uyuşmamakta hem de nedensiz olduğu için mantıksız.

 

Siz de ben de çok iyi biliyoruz ki, iktidara gelmenin yolu, en temelde ABD tarafından dolaylı yoldan kiralanmış kalemşörlerin ve laf ebelerinin yoğun desteğini görmek, onun dışında ağzıyla kuş da tutsa bir kulp takılır. Var mı böyle bir şey CHP için ? Üstelik, Halk TV bile kapatılmadı mı ?

 

AKP'ye toz kondurmayıp, CHP'nin eleştirilmedik yerini bırakmayanlarla mı olacak bu iş ?

 

ABD, BOP planı için neden AKP'den vazgeçsin ? Bir neden var mı ? Hem bir yandan bu planın '' tikir tikir '' işlediğini söylüyorsunuz, öte yandan CHP'ye anlamsız eleştirilerde bulunuyorsunuz. Yoksa...yoksa... siz de mi.....??? :ermm:

 

 

 

Eğer amaç toplumsal barış ile ilgiliyse Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın mezarlarını ziyaret etmek nasıl olur diye tekrar soruyorum. Yok ama, ABD den emir gelmeden olmaz! Emir gelirse başüstüne, koşarak!

Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın mezarlarını ziyaret etmenin toplumsal barışa nasıl bir hizmeti var halihazırda, güncel durumda ? Merkez sağın böyle bir jeste ihtiyacı mı var ?Yoksa, ziyaret etse oyunuzu CHP'ye mi vereceksiniz ?

 

A.Kaya olayı ile Menderesleri kıyaslamak da abes. Kılıçdaroğlu, Paris'e özellikle A.Kaya için mi gitti de, özellikle tutup Mendereslerin mezarlarına gitsin ve hatta hızını alamayıp Özal'a da bir fatiha okusun ? Ha Menderes ha Özal. :D

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Binici iyice yorulan, terleyen atı çatlatıp yolda kalmaktansa atı değiştirmeyi her zaman yeğler.

 

Artık her şey oy verip vermemeye öyle endekslenmiş ki, mezar ziyaretlerine bakılarak oy verileceği sanılmaya başlanmış! Benim söylediğimin bununla zerre ilgisi olmadığı halde bu açıdan yorumlanması çok garibime gitti ve doğrusu dehşete kapıldım! Ben, hangi mezarın ziyaret edildiğine bakarak oy verecek! Kabus! Korkunç! Dehşete kapılmamak elde değil!

 

Bu arada "hiç mi Osman Pamukoğlu'nun onaylamadığın bir görüşü yok, ona adeta tapıyor musun" diye bir algı oluştuğunun farkındayım.

 

Maalesef var. Evet, onaylamadığım bir görüşü çıktı. Her doğan çocuğa çocuk parası vermekten bahsetti. Bunu onaylamıyorum. Bu da Erdoğan'ın en az üç çocuk tavsiyesi gibi oldu! Hatta bu üçü beşi de geçti, yapabildiğin kadar yap oldu! Bu söylemin altı doldurulmazsa kafamda soru işareti olarak kalacak. Umarım altını doldurur, yoksa ben bu sözü asla ve asla unutmam! Yüzüne de çarpmayı bilmezsem namerdim!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.