Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DARBENIN ADI BALYOZ


dominik

Önerilen İletiler

Ortamın hazırlanması... 12 Eylülde akan kan, 13 Eylülde nasıl birden durdu... Bunlar şehir efsanesi türü ezberlerdir, her gün topluma talim ettiriliyor. Medya kullanılarak empoze ediliyor ve bu kalıplaşmış belli ezberlerin belli bir kesimin ağzında sürekli tekrarlanması sağlanıyor. Toplumsal hipnoz ve toplumsal beyin yıkama yapılma çabası bunlar. Aklı başında olanlar kanmıyor. Ezberci zihinler ise şartlanıyor.

 

Dön baba dönelim oynamaya niyetim olmadığı için bu efsanelerin iç yüzünü bir daha bir daha açıklayamam...

Cok dogru söylüyorsunuz. Neden 13 Eylülde birden her türlü terör eylemleri bitti? 12 Eylül sonrasi cuntayi getiren karanlik gücler icin artik ödevleri bitmisti ve piyonlarini derhal ortaliktan cektiler. Bakin 12 Eylülden sonra sol görüsten baska kimler direnis yaptilar veya calistilar? Hic bir baskasi yapmadi, sadece sol yapti. Yani digerleri piyondu, o bahsettigimiz karanlik güclerin taseronlugunu yapiyorlardi. Görevleri bitince durun dediler ve onlarda durdular. Devaminda tabii baska görevlerde aldilar, neler üstlendiklerini ileriki yillarda tüm Türkiye olarak gördük.

 

Aksi taktirde gercekten bahsettigimiz guruplar arasindaki catismalar bazi güclerin etkisi disinda olsaydi öyle bir gün sonrasinda herkes evine cekilmezdi. Bunun böyle olmayacagini hepimiz biliyoruz.

 

13 eylülde ve sonrasinda da bu gruplar birbirleriyle kavga etmek icin ugrasirlardi. Ama söyledigim gibi bazi guruplar kendi inisiatifleriyle degilde bazi güclerin taseronlugunu yaptiklari icin kendilerine verilen görev son bulunca birden her seyi birakiverdiler. Nasilolsa patronlari onlara baska görevlerde vereceklerini söylediler ve verdilerde. Ülkücü cevrenin 12 eylül sonrasi gelismelerini arastirirsaniz aslinda olayi con net bir sekilde görebileceksiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 102
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Neden 13 Eylülde birden her türlü terör eylemleri bitti?

Bakın daha konu geçer geçmez standart tepkiyi hemen veriyorsunuz. Ben de bundan bahsediyorum, bu şartlandırma ve ezber belletme operasyonlarından. Bu ezberler belli medyalar tarafından koşullandırıncaya kadar sürekli tekrar ediliyor. Hiç bir aydınlatıcı fikir, bilgilendirici aktarım yok bu maksatlı ve yandaş medyada, sürekli koşullandırma, ezber belletme. Ajitasyon, duyarlık kaşıma, her şeyin rayına tam girmediği oluşum dönemlerinin acılarını bugün yaşanmış gibi taze tutmaya çalışma, kin gütme, nefret uyandırma, kısaca tüm art niyetli, belli bir psikolojik yıkım yaratma amaçlı beşinci kol çalışmaları, başka hiç bir şey yok...

 

Dön baba dönelim oynayamayız diye de bundan bahsediyorum. Yunanistan cuntası konusunda bu konuyu tartıştık, yani tekrar tekrar aynı şeyleri söylemem bana da yazık size de yazık. Bu kadar da kısır döngüye girmeyelim ama, lütfen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Balyoz’un bavulu geldi

 

Taraf muhabiri Baransu, dün kendisine ulaştırılan Balyoz Eylem Planı’nın orijinal belgelerini aynı bavul içinde savcılığa teslim etti

 

Eylem planları ve fişleme listeleriyle birlikte 5 bin sayfayı bulan Balyoz darbesinin orijinal belgeleri, bir bavul içinde İstanbul Beşiktaş Adliyesi’nde soruşturmayı yürüten savcılara teslim edildi. Balyoz planı, Taraf muhabiri Mehmet Baransu’ya aynı bavul içerisinde ulaştırılmıştı. Konuyla ilgili olarak sivil ve askerî savcılık tarafından başlatılan soruşturmalar sürüyor.

 

Birinci Ordu Komutanlığı’nın 2002-2003’te darbe teşebbüsü içinde olduğunu gösteren 5 bin sayfalık orijinal belgeler, Taraf muhabiri Mehmet Baransu’ya ulaştırıldığı bavul içinde, dün, Beşiktaş Adliyesi’ne götürüldü. Güvenlik talebi üzerine, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden iki sivil polis belgelerin savcılığa götürülmesi sırasında Mehmet Baransu’ya eşlik etti. Baransu, bavulu, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk’e teslim etti. Valizi tutanakla teslim alan savcılar, olay yeri inceleme ve uzman ekiplerinin eşliğinde valizi açtı. Valiz üzerinde parmak izi incelemesi yapıldıktan sonra ilk olarak CD’ler açıldı.

Ardından kasetlere ve evraklara bakıldı. Bavuldan çıkan belgeler tek tek tutanağa geçirildi. Bavulun açılmasına eşlik eden Emniyet’ten görevli bir polis, iki savcı ve Mehmet Baransu, bu tutanakları tek tek imzaladı. Akşam geç saatlere kadar süren inceleme işlemleri iki kamera tarafından kayıt altına alındı. Bavuldan çıkan belgelerin fotoğrafları çekildi.

 

Bavul içinde Taraf’ın günlerdir yayımladığı haberlerin orijinal metinleri ile sesli ve görüntülü kayıtları bulunuyor. Bavulda, altında Çetin Doğan’ın isminin bulunduğu Balyoz Harekât Güvenlik Planı, Selimiye Kışlası’ndaki plan seminerlerinin ses kayıtlarını içeren kasetler, power point sunumları, Birinci Ordu Harekât Başkanı Kurmay Albay Süha Tanyeri’nin darbe hazırlıklarının konuşulduğu toplantıda aldığı özel notlar, camilerin bombalanmasını içeren Çarşaf ve Sakal eylem planları, kendi jetimizi düşürmeyi içeren dönemin Harp Akademileri Komutanı Hava Orgeneral İbrahim Fırtına’nın altında isminin olduğu Oraj Harekât Planı, dönemin Donanma Komutanı Oramiral Özden Örnek’in altında isminin bulunduğu SUGA Harekât Planı ve binlerce sayfadan oluşan fişleme listeleri ile darbe hazırlıklarıyla ilgili askerî CD’ler bulunuyor.

 

CD’ler askerî savcılıkta

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Balyoz soruşturmasını 2010/185 numaralı dosyayla yürütüyor.

Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı da konuyla ilgili soruşturma başlattığını duyurmuştu. Balyoz’un belgelerini Genelkurmay’a vermeyi teklif eden Taraf’a ise önceki gün yanıt geldi.

Taraf, habere konu olan dört CD’yi, önceki gün, Askerî Savcılık’tan gelen ekiplere tutanakla teslim etti.

 

Seminere katılanlar sorgulanıyor

Genelkurmay Başkanlığı, “Balyoz Darbe Planı”na ilişkin başlattığı soruşturma kapsamında 2003’teki seminere katılan 162 subayla tek tek görüşüyor. Görüşmelerde subaylara o gün seminerde yazılı plan dışında nelerin konuşul duğu ve kim lerin ne söyle diği soruluyor. Hem adli, hem de idari olarak yürütülen soruşturma sonunda detaylı açıklama yapılması bekleniyor. Genelkurmay Harekât Başkanlığı Tatbikatlar Programlar Dairesi arşivlerinde de bu konuda yapılan araştırmada, “Balyoz” adlı bir plana rastlanmadığı iddia edildi. O seminerlerde, “durumdan vazife çıkarıp” resmî planın dışına çıkılıp çıkılmadığı araştırılıyor.

Kaynak: -http://www.taraf.com.tr/haber/46800.htm-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yeni ezberin adı da; EMASYA! Dön baba dönelim...

Emasya aşağı, emasya yukarı, emasya sağa, emasya sola, emasya kırkbeş derece sola, emasya kırksekiz derece sağa...

 

Saman gazetesinden sekiz sütuna manşet: "Emasya meclisten bile gizlenmiş"miş!

 

Yok ya? Sahi mi? Ya insan bir şey uydurur, bir şeyi bahane eder, bir tezgah hazırlar da bu işin bile bir mantığı, bir inandırıcılığı filan olur ya! Kara Murat senaryosundan beter böyle deli saçması mı olur?

 

"Nemasya... Nmeclisten bilen gizlenmiş uleeeyn!" :lol: Yani M. Ali Erbil işsiz kalacak yahu! Kahve Bizans bu komedinin yanında cinayet filmi gibi kaldı!

 

Ha yani şimdi asker darbe yapmak istiyor, ama gel gör ki kışladan vali izin vermeden çıkmak yasak! Hay aksi, ne yapsak, tıkılı kaldık kışlada! Acilen de darbe yapılacak, mutlaka şu kışladan çıkmanın bir yolunu bulmak lazım! Düşünün kurmaylar, nasıl çıkacağız bu kışladan? Darbe bizi bekler!

 

-"Buldum komutanım! Gizli bir protokol yapalım, vali izin vermeden de kışladan çıkabilelim!"

 

-"Aferin, işte asker dediğin böyle zeki olur! Bravo."

 

-"Sağol komutanım!"

 

-"Yalnız sakın meclis duymasın! Yoksa darbe yapamayız. Kışladan çıkmadan nasıl darbe yapabiliriz ki?

 

-"Emredersin komutanım!"

 

-"Tamam tamam, şimdi git hemen daktilonun başına otur, bir protokol hazırla, çaktırmadan onaylatalım!"

 

-"Emredersin komutanım! Pardon bilgisayarda yazsam?"

 

-"Höt! Emir demiri keser, daktiloda yazacaksın dediysem daktiloda yazacaksın!"

 

-"Emredersin komutanııım!!!" Tak! Sola dön! Marş marş! :cokkomik:

 

Herkese zeka dağıtılırken birileri ne yapıyor nelerin peşindelerdi merak ediyorum! :original:

 

Bunlar "hadi bi de gerçekten asker yirmi gündür gözetlediği evi aklında tutamayacak kadar yeteneksizse!" de demişlerdi.

 

Aslında çok komik ama buna gülemiyorum, kanım donuyor çünkü. İnsan bir iki kuruş menfaat bulacağım diye bu kadar da çukura girmemeli!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oligarşinin ordusu iç savaş ordusudur!

 

EvrenCDognBasbug-205.jpg

 

 

Bayraktan Balyoz'a

Oligarşinin ordusu iç savaş ordusudur!

 

Şaşırıyorlar;

Nasıl halka karşı böyle bir plan yapılırmış diye.

Sahra Talimnameleri'ni hiç duymadılar mı bu şaşıranlar?

Bakınız; Haziran Yayınevi'nin çıkardığı Kontrgerilla Operasyonları kitabı.

NATO'nun ve NATO üyesi ülkelerin ordularının görevi budur.

İsyancıları (yani devrimcileri) gözden düşürmek için her türlü provokasyon, komplo, sabotaj, her türlü yalan mübahtır.

NATO'nun planları bunlarla doludur. TSK'nın planları da bunlarla doluydu.

AKP'liler dahil, İslamcı basın dahil, Avrupa Birlikçiler dahil, hepsi bilmezden görmezden geliyordu...

 

Şimdi görüyorlar; Çünkü komp-loların, bombaların hedefi kendilerine yönelmiş gibi...

 

Taraf Gazetesi, 20 Ocak'da, "Balyoz Güvenlik Harekât Planı" adı verilen bir "darbe" planını açığa çıkardığını yazdı.

 

Plana göre 3 Kasım 2002 seçimlerinde iktidara gelen AKP, darbeyle iktidardan indirilecek ve yerine 'Milli Mutabakat Hükümeti' kurulacaktı.

 

Aralık 2002 tarihli Plan; 'Balyoz Sıkıyönetim Komutanı' ünvanıyla 2003 yılının 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın imzasını taşıyor.

 

Planın 'Vazife' bölümünde, amaç, "Ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlayarak muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek ve laik demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri, bir daha hortlamamak üzere ebediyen ortadan kaldırmak maksadıyla; derhal, irticai yapılanmayı şiddetle bertaraf ederek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis" etmek diye anlatılıyor.

 

İddialara göre plan, Fatih camii'ni bombalamaktan Ege'de Türkiye'ye ait bir uçağın düşürülmesine, 200 bin kişinin gözaltına alınacağına kadar bir çok ayrıntıyı içeriyordu.

 

Genelkurmay ve Plan'da imzası bulunan Çetin Doğan, söz konusu planın "Cumhuriyet'i koruma ve kollama görevinin gereği olarak eğitim amaçlı" hazırlanan ve doğal bir uygulama olan "Harp oyunu, Plan Tatbikatı ve seminerler" olduğunu açıkladılar.

 

Genelkurmay ve Doğan'ın da kabul ettği "Plan Semineri"nin, 5-7 Mart 2003'te İstanbul Selimiye Kışlası'nda yapıldığı ve seminere 29 general ve 133 subayın katıldığı belirtiliyor.

 

Yapılan açıkalamalarda bu tür 'harp oyunu ve seminerlerin' önceden üst komutanlara bildirilerek hazırlanan rutin uygulamalar olduğu söyleniyor.

 

Planı Genelkurmay'ın reddetmemesi karşısında burjuva basının kimi köşe yazarları "şaşkın." Soruyorlar: "Bu nasıl harp oyunu?"

 

Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Evet, bu bir harp oyunudur. Genelkurmay'ın da açıkladığı gibi bu tür "Harp oyunu, Plan Tatbikatı ve seminerleri" rutin uygulamalardır. 12 Mart darbesi, plansız, harp oyunsuz mu yapıldı? 12 Eylül'e hazırlıkların gözden geçirildiği "plan tatbikatı ve seminerleri" yapılmamış mıydı?

 

Peki 1 Mayıs 1977 katliamı öncesi ve sonrasıyla, askeri ve psikolojik boyutuyla bu tür bir kontrgerilla planının ürünü değil miydi? 19-22 Aralık katliamı plansız, hazırlıksız mı yapıldı? O katliamların "plan seminerleri" yapılmadı mı? Dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan 19-22 Aralık katliamı için bir yıldır hazırlanıyorduk demişti. "Balyoz Güvenlik Harekât Planı"nda bazı kurumlara, gazetecilere görevler verildiği yazıyor. Bazı gazeteci, aydın, yazar, kişi ve kurumlar "Yararlanılacaklar" ve "tehlikeli" olanlar diye sınıflandırılmış. Halka karşı yapılan plan seminerlerinde öyle yapılmıyor mu? 19-22 Aralık katliamında öyle yapılmadı mı? Burjuva medyaya, devlet yanlısı kurumlara katliam öncesi katliamın önünü açmak için, katliamdan sonra katliamı meşrulaştırmak için özel görevler verilmedi mi? Muhalif, halktan yana devrimci, demokratik kitle örgütleri belirlenip basılmadı mı?

 

"Düşman nerede" diye soruyorlar. Düşman nerede mi? Oligarşiye, oligarşinin ordusuna, polisine göre düşman uzakta değildir. Oligarşiye göre düşman "içte" dir. Düşman halktır, devrimciler ve sosyalistlerdir.

 

Oligarşinin ordusu, polisi, halka karşı örgütlenmiş, iç savaş örgütleridir

 

Bu plan, ordunun niteliğine ilişkin devrimcilerin tespitinin doğruluğunun kanıtıdır. Bizim gibi ülkelerde ordu iç savaşa göre örgütlenmiştir. İç savaşa göre örgütlenen ordunun harp oyunu da böyle olur.

 

"Balyoz Güvenlik Harekât Planı"nın, 12 Eylül'deki "Bayrak Harekâtı"nı birebir model aldığı söyleniyor.

 

Plan seminerinde konuşan bir subay da bu paralelliği dile getiriyor zaten: "12 Eylül gibi harekâtın baştan itibaren organize edilmek suretiyle bir anda söndürülmesi imkân sağlar diye düşünüyorum." diyerek doğruluyor.

 

Ordu illa bir darbe yapmak için plan yapmaz. Halkın mücadelesinin gelişmesi ihtimaline veya düzen içi çelişkilere karşı müdahale gücünü ve zihniyetini korumak için zaman zaman bu tür planlamalar yapar.

 

"Balyoz"la "Bayrak" arasında özünde bir fark yoktur. Tek fark, birinin uygulanmış olması, diğerinin şimdilik "harb oyunu" olarak kalmasıdır.

 

Neydi Bayrak Planı? Kime karşı yapıldı? Bayrak Planı; 12 Eylül faşist cuntasıdır. Cunta öncesi devletin kontrgerilla operasyonlarıdır. 1977 1 Mayıs katliamı, Maraş, 16 Mart ve Çorum katliamlarıdır. İlerici aydınların, bilim adamlarının ve binlerce devrimcinin katledilmesidir.

 

Bayrak Planı; halka ve devrimcilere karşı açılmış bir savaştır. Balyoz Planı'nda "200 bin kişi gözaltına alınacaktı" deniliyor. Bayrak Planı'nda 600 bin kişi gözaltına alınıp işkencelerden geçirildi. Balyoz Planı'na göre "gözaltına alınanlar stadyumlara konulacak" deniliyor. Bayrak Planı'nda okulların spor salonları bodrum katları, yemekhaneler, Et Balık Kurumu binaları, gözaltı ve işkence merkezleri olarak kullanıldı.

 

Bayrak Planı; yüzbinlerce kişinin tutuklanıp, hapsedilmesidir. Bayrak planı, kurulan darağaçlarıdır. Kapatılan sendikalar, demokratik kitle örgütleri, gasp edilen haklarımız, işten atılmalar, zamlardır...

 

Emperyalist tekellerin, işbirlikçi oligarşinin sömürüsü için "istikrar"ın sağlanmasıdır.

 

24 Ocak kararları, IMF politikalarıdır Bayrak Planı. 12 Eylül Anayasasıdır. Faşist eğitim sistemidir. Devletin mahkemeler ve diğer faşist kurumlardır.

 

*

Bayrak'ı destekleyip, Balyoz'a karşı çıkanlar riyakar ve tutarsızdır

 

AKP iktidarı ve destekçileri, tam bir ikiyüzlülük içinde. Bayrak planına desteklediklerini unutturup, "demokrasiyi savunmak" demagojisiyle "Balyoz"a karşı çıkıyorlar. Bir başka kesim, AKP'nin bugün ülkemizi Bayrak Planı'nın eseri olan 12 Eylül Anayasası'yla yönettiğini unutup, AKP'nin cuntalara karşı olduğunun propagandasını yapıyor. Bu kesimlerin demokrasiyle zerre kadar alakası yoktur, olamaz. Bunların demokrasiden anladıkları, soygun düzeninden daha büyük pay kapabilmekten ibarettir. 12 Eylül'den beslenenler, bir yerde onun sayesinde iktidar olanlar, darbelere karşı olmazlar, olamazlar.

 

Burada esas sorun, Bayrak Planı gibi planların, oligarşi içi çatışmalarda kullanılmasıdır. AKP'lilerin feryadı bundandır. AKP ve destekçilerinin itirazı, caminin bombalanacak olmasına, Ege'de "kendi uçağımızın" düşürülecek olmasına, 200 bin kişinin gözaltına alınacak olmasına değildir... İtiraz, AKP hükü-metinin devrilecek olmasınadır. AKP'ye yönelik bir şey olmasaydı eğer, AKP'de, AKP'ciler de bu planı bu kadar öne çıkarmazlardı. Çünkü zaten bu planların onlarcası var ordunun elinde. Halen emin olunmalıdır ki, dolapları, bilgisayarları, kozmik odaları, bunlarla doludur.

 

TSK'nın bütün harp oyunlarında bir "mavi kuvvetler", bir de "kırmızı kuvvetler" vardır. Mavi kuvvetler dostu, kırmızı kuvvetler düşmanı temsil eder. Kırmızının düşman olarak seçilmesi de elbette tesadüfi değildir. Bu senaryolarda, düşman, halktır, devrimciler, sosyalistlerdir. İsyan etmiş 'asi'lerdir. Emperyalizmin karargahlarında hazırlanan harp oyunları bu üçünün ezilmesi, yenilmesi üzerine kurulur.

 

Denilebilir ki, bunlar yeterince bilinemez. Çok daha açık sergilenen bir başka örnekten bahsedelim öyleyse: Televizyonlardan sık sık, Çevik Kuvvetin tatbikatlarını izleriz. Kimdir Çevik Kuvvetin karşısındaki düşman? Düşman; ilerici, devrimci, demokrat öğrencilerdir. Düşman; memurlardır, işçilerdir ya da gecekondusunun yıkılmasını önlemeye çalışan yoksul halktır.

 

Yeni-sömürge oligarşik devletin ordusunun, polisinin asıl işlevi budur. Amaç, tekellerin sömürüsü için halkı sindirmektir. Darbeler de bunun için yapılır. Bunun dışında oligarşi içi çatışmalarda, darbe planları, plan seminerleri yapılsa da Amerika'nın onaylamadığı bir darbe yapılamaz. Plan olarak kalır.

 

Burjuva yazarlar ve aydınlar kendi ordularını yanlış tanımlamakta ve yanlış tanıtmaktadırlar.

 

Öyle milli çıkarlar üzerine kurulmuş bir ordu yoktur. Ülkenin dört bir yanı Amerikan üsleriyle, NATO üsleriyle doludur. Emperyalistlerden bağımsız ne iç politikası, ne de dış politikası vardır. Emperyalistlerin, NATO'nun ülkemizdeki üslerine, planlarına, politikalarına karşı çıkmadan "milli" olunamaz.

 

Her ne kadar dört yanımız düşmanlarla çevrili demagojileri yapılsa da ordunun, polisin düşman olarak gördüğü başta devrimciler, sosyalistler olmak üzere tüm halktır. Dolayısıyla darbe planları da harp oyunları da halka karşı yapılmaktadır.

 

Oligarşinin ordusunun emperyalist işgale karşı bir savaş oyunu varmı?

 

Mesela, Amerika Türkiye'yi işgal ettiğinde işgalciler nasıl etkisizleştirilecek, halk işgale karşı nasıl seferber edilecek, nasıl direnecek? "Milli" ordu böyle bir harp oyunu yapmış mıdır? Hayır yapmamışlardır. İşbirlikçi ordu, ancak sosyalist ülkelere, devrimcilere ve halkın isyanına karşı harp oyunları yapar. Emperyalist işgale karşı harbin oyununu bile yapmazlar, yapamazlar.

*

Başbuğ: "Allah allah diye hücum ettiren bir ordu, allahın evine bomba koyar mı?"

Siz düzenin çıkarları için "Allah'ın evi"ni de bombalarsınız, kendi vatanınızı da...

 

Orgeneral İlker Başbuğ 25 Ocak'ta yaptığı konuşmada "Allah Allah diyen bir ordu, Allah'ın evini bombalatır mı? Siz bu orduyu nasıl böyle itham edersiniz? Bunun yapanlara söylüyorum; hiç mi vicdanınız yok?" dedi.

 

Tam tersine.

 

Eğer karşımızda bir düzen kurumu varsa, onun her türlü riyakarlığı yapacağını iyi biliriz. Vatanı satanlar en büyük vatansever kesilir. Dini kullanan en büyük dindar kesilir. Bir bakalım yakın tarihimize?

 

Atatürk'ün Selanik'teki evini bombalayan kimdi? En keskin Atatürkçüler, MİT'çiler... Kültür sarayını bombalayan, Marmara vapurunu batıran kim? Başkalarını "anarşistlikle" en fazla suçlayanlar!

 

"Camileri yaktılar, bombaladılar" diye ortalığı ayağa kaldıran kimlerdi? En dindarlar...

 

Güçlükonakta korucuların minibüsünü yakan kimdi? Koruculuk sistemini kuranlar!

 

İrticadan şeriatçılıktan bu kadar şikayet edenler, Hizbullah'ı kuranlardır. Halkın devrimcilerden uzaklaşması için tarikatların önünü açan kimdi?.. Şeriat tehlikesinden en çok bahseden 12 Eylül yönetimi!

 

Evet bu ordu hem "Allah Allah" diyerek, "vatan, millet" diyerek askerini gerici, şovenist duygularla motive eder, hem camiyi bombalatır, hem de vatanı satar.

*

Darbe karşıtı "vatansever'e bakın!..

 

İddialara göre, "Balyoz Güvenlik Harekât Planı" doğrultusunda gerçekleştirilecek darbe sonrasında 'Milli Mutabakat Hükümeti'ne başbakan olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu getirilecekti.

 

Rıfat Hisarcıklıoğlu, 22 Ocak'ta yaptığı basın toplantısında ne kadar "darbe karşıtı" olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Balyoz Planı'nı ilk kez basından duydum. Darbeyi 'vatana ihanet olarak görüyorum.' İhanete teşebbüs edenlerin yanında olmam, olaman. Bu iddialara adımı karıştıranlara, sorgulamadan yargılayanlara hakkımı helal etmiyorum."

 

Darbeyi 'vatana ihanet olark görüyorum.' diyene bakın. İkiyüzlülük ya da pişkinlik gibi sözler bu durumu anlatmada yetersiz kalır. Bu sözlerin sahibi 12 Eylül darbesi sonrasında "artık gülme sırası bizde" diyenlerin sınıfındandır. Sen, 12 Eylül'ün tekeller lehine çıkardığı yasalara hiç ses çıkartma, sen 12 Eylül'den beslen, 12 Eylül yasalarına sırtını daya... sonra; darbeyi 'vatana ihanet olark görüyorum' de.

*

TSK'dan "Kozmik Oda" açıklaması

 

22 Ocak'da Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, "Arama tutanağındaki bilgiler doğrultusunda Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın görev ve yetki alanı dışında bir faaliyetin tespit edilmediğini ifade etmemiz mümkündür" dedi.

 

Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramalarla ilgili burjuva basından yayılan havaya bakılırsa "ilk kez devletin karanlık odalarına giriliyor ve kontrgerillayla hesaplaşılıyor"du.

 

Oysa günlerce süren aramaların devletin kontrgerilla operasyonlarıyla bir ilgisi yoktu.

 

Kozmik Odanın aranması için çıkartılan mahkeme kararı sadece son bir yılı ve AKP'ye yönelik belgeleri içermekteydi. Yani mesele yine oligarşi içi çatışmayla ilgilidir.

 

Halka yönelik katliamların araştırılması yok. 1 Mayıslar, Maraşlar, Çorumlar, Sivaslar, Gaziler, yakılan, boşaltılan köyler, infazlar, kayıplar, linçler yok. Kısacası kontr-gerillayla bir hesaplaşma yok. Olamaz da. Çünkü halka karşı kontrgerillanın faaliyetleri AKP iktidarı tarafından da sürdürülmektedir.

 

AKP'den, kontrgerilladan 'hesap soracağı' beklentisi içine girenler, bu beklentiyle AKP politikalarına yedeklenenler 'hayal kırıklığına uğramaya devam edecekler.

2010.01.31

Kaynak: -http://www.yuruyus.com/www/turkish/news.php?h_newsid=701-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iki lafta bu darbe mevzusuna edelim bari.

 

başta dayı adlı arkadaşın bir yaklaşımı vardı (generaller hep beraber istifa etseler naparsınız )el cevap 12 eylül darbesi sonrası türk silahlı kuvvetlerininbünyesinde 15 20 general vardı çünkü konsey geri kalanı emekli etti muhtemelensağcı veya solcu diye. diyelimki istifa ettiler.bu ülkede dinci sağcısolcu diye hakettiği halde makamyerine emekli edilen bir sürü general var.seçersin onlardan 5 10 tane giydirirsin elbisesini koyarsın makamına adamgibi görev yapar 15 20 albayada rütbeyi erken verirsin olur general.koyarsın askerin başına olay bu kadar basittir. şimdi biri çıkıp diyecekki okadar basit öylemi? evet okadar basit bu ülkede darbe yapmak ne kadar basitse general olmakta o kadar basittir.bu ülkenin orduusunu ve emir komuta zincirini bu kadar basit leştiren ordu içindeki cuntacı 3 5 paşayı yargılayamassan bu ülkede general olmak dahada basit hale gelecek.öyleki darbe planlarını artık astsubaylar hatta uzman çavuşlar yapmaya başlayacak :lol: düşünsenize sabah kalkıyorsun uzmanlar cuntası darbe yapmış . :lol:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gelelim demir efe arkadaşın yaklaşımına.emasya falan.arkadaşın yaklaşımı aslında darbeyi ister nitelikler taşıyor .çünkü bu kadar ses kaydı falan varken kalkıpta efendim bu harp senaryosu demek pek akıllıca değil .bir yönüylede haklı aslında harp senaryosu ama

iç harp

senaryosu. ha arkadaş tüh yaa başaramamışlar gene deme şeklini inkar veya savunma şekline çevirmişolabilir.ve de haklıdır.öyleye adama hangi devirde yaşıyorsun diye sorarlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazinin iceriginin kime ait olmasi, gercek olmasini engellermi? Saygilarla.

 

-http://www.yuruyus.com/www/turkish/-

Aynen katiliyorum yorumunuza. Vermis oldugunuz linkte tüm alinztiniz var ve gercektende ülkemizde yasadigimiz gercekleri bir bir acikliyor, ama tabii anlayana ve gözlerini acmak isteyenlere.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iki lafta bu darbe mevzusuna edelim bari.

 

başta dayı adlı arkadaşın bir yaklaşımı vardı (generaller hep beraber istifa etseler naparsınız )el cevap 12 eylül darbesi sonrası türk silahlı kuvvetlerininbünyesinde 15 20 general vardı çünkü konsey geri kalanı emekli etti muhtemelensağcı veya solcu diye. diyelimki istifa ettiler.bu ülkede dinci sağcısolcu diye hakettiği halde makamyerine emekli edilen bir sürü general var.seçersin onlardan 5 10 tane giydirirsin elbisesini koyarsın makamına adamgibi görev yapar 15 20 albayada rütbeyi erken verirsin olur general.koyarsın askerin başına olay bu kadar basittir. şimdi biri çıkıp diyecekki okadar basit öylemi? evet okadar basit bu ülkede darbe yapmak ne kadar basitse general olmakta o kadar basittir.bu ülkenin orduusunu ve emir komuta zincirini bu kadar basit leştiren ordu içindeki cuntacı 3 5 paşayı yargılayamassan bu ülkede general olmak dahada basit hale gelecek.öyleki darbe planlarını artık astsubaylar hatta uzman çavuşlar yapmaya başlayacak :lol: düşünsenize sabah kalkıyorsun uzmanlar cuntası darbe yapmış . :lol:

Darbe o kadar basitse darbeyi önlemekde okadar basit bu anlayisa göre.. o zaman koyarsin kapinin önüne iki polis darbeyi önlersin.

 

Zor olan nedir bilirmisin.. Bir ülke icin?

 

Her zora düstüklerinde bi topluluk ihanet ederse, ufacik cocuklar sokaklara dökülürse ülkeni kan gölüne cevirirsen.. polis kalkip bu olaylarin önüne koyamazsan ve siyasinin polisini dahi o dönem asker korumak zorunda kalirsa, ve asker kalkip bu temel görevini yerine getirimesse nerde kalir vatan sevgisi nerde kalir sadakat...bu birileri icin darbe birileri icin kurtulustur..

 

Gelelim darbe zorluguna darbe nasil önlenir?

 

Ülkeyi ihanet edenler cikabilir,sivil darbeyle ülkeyi ele gecirebilir hatda parca parca bütün degerlerini satmaya baslaya bilir, onlarin karsisinda ki bu ülkenin askerini darbe darbe diye pasifize etmek kendi darbelerinin son vurusunu yapabilmek icin ise..

 

Iste bu sivil darbeye karsi darbe yapmak zordur. Cünkü bu sivil darbenin arkasinda da Asker vardir..bu askerde bu ülkenin askeri degildir..

 

Bakin ABD´nin 2010 yilinda planladigi.. Bir askeri darbe yasamis Nato ülkesini Amerikan askerlerinin isgali diye bir tatbikati vardi belki bu birseyler hatirlatabilir!

 

Ülkemizin adim adim karis karis satilmasina ragmen ASKER OLMAK ZORDUR GENEL KURMAY OLMAK DAHADA ZORDUR iste bu asamada o isgal planina alet olmak dahada zordur..

 

Basimiza cuval gecirten damat feritlere ragmen askerimiz sogukkanliligindan birsey kaybetmemistir yoksa bir somali korsanlari kadar haraket kabiliyetinden yoksun degildir?

 

Burda ülkenin bütünlügü söz konusudur oda korunmustur..

 

Emellerine kavusamayanlar cuvallamistir.. damat feritle ülkemize yerlesenler, k.irak yerlesenler geldikleri gibi gideceklerdir..2012 hedefleri suya düsmüstür bizede burda Askerimizi kutlamak düser.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

olayın birbaşka boyutu tsk nın hepsimi darbeci ?hayır.ama tsk nındaiçindeki alaca ları seçmesi gerekir.seçmesse ne olur? seçmese işte biride çıkar plan yapar öteki o planı uygular .berikide derki ben bu darbeyi tanımıyorum ben darbe yapacağım falan.

şöyle bir düşünün darbe olmuş hatta tam olamamış darbeyi duyan bir gurup sivil gece gitmiş kışla basmış ve silahlanmış. sonra biz bu darbeyi tanımıyoruz diye şehirlerde mücadeleye başlamış . ahada çıktımı sana iç savaş. gerçi darbeci zihinler bunada kılıf uydururlar yaaa derler biz senaryoları işte bunun için hazırlıyorduk ta inanmıyordunuz. gerçi kimse yemez bun yalanları buna dayı ve demir efe de dahil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sanırım bu cevabı verir ken darbe planlarını ve ilgili ses kayıtlarını dinlemediniz dinleseydiniz planın sadece insanların inançlarıile alakalı olduğunu her hangi bir terörü pkk başta olmak üzere içermediğini sadece irtica ile alakalı olduğunu anlardınız. gerçi apoyu asamayan bir iktidara yapamadığı baskı ve planları sonraki hükümete nasıl düşünmüş o paşalara sormak lazım. memleketin satılması da ayrı bir hadise. ama her nedense planlar toplumun inançları üzerine yapılıyor.çuval mevzusuna gelince.o da ayrı bir ayıp o ayıp konusunda size katılmamak mümkün değil. bu gün tsk nın yıpranması bu ülke için en büyük zararlardan biri olacak tır.bunu anlamak için ırak a bakmak yeterli olacaktır. lakin silahlı kuvvetlerimizinde bu cunta darbe gibi işlerle uğraşan fertlerini ayırmalıdır.yemintörenine gelen annelerin inanç larıyla uğraşmamalıdır.baş örtüsü ile uğraşmamalıdır.modernlik diye insanların inançlarını sıyıran toplumlar başta sebep gösterdikleri milliyetlerini kaybederler. efendim biz yıpranıyoruz diyerek kendini denetime açmak istemeyen bir kurum sizce nasıldır. yani içlerinde hiçmi kötü niyetlisi hırsızı rızsızı yoktur?gelelim sivil darbe olayına .şuan iktidarda akp var diyelimki birdahaki seçimlerde yüzde 15 oy aldı ne yani hayır ben hükümeti gene kuracağım mı diyecek emin olun diyemez hem merak etmeyin tsk da vardır bir çetin doğan daha.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

efendim biz yıpranıyoruz diyerek kendini denetime açmak istemeyen bir kurum sizce nasıldır. yani içlerinde hiçmi kötü niyetlisi hırsızı rızsızı yoktur?gelelim sivil darbe olayına .şuan iktidarda akp var diyelimki birdahaki seçimlerde yüzde 15 oy aldı ne yani hayır ben hükümeti gene kuracağım mı diyecek emin olun diyemez hem merak etmeyin tsk da vardır bir çetin doğan daha.

Nediyon emmiiii ne anlatiyon? acmadigi bir yeri kaldi müsade et de orasini acmasin sonra acarsa kötü olur demiii emmmmmiii.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu arada şunu da eklemessek tsk ya haksızlık etmiş oluruz bu gün bu ülkeyi bölmek isteyen iç dış mihraklar için enbüyük engel tsk dır.bakın ben şunu samimiyetle söylüyorum ordumuz ülkemizin garantisidir lakin irticadeyipte inançla uğraşılması teveccühü kaybattiriyor.irticayla mücadele et etmessen afganistana dönersin.ama inançla uğraşma .uğraşırsan toplumu irandaki yönetime razı edersin.inanç bu ülke için her zaman önemli olacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu arada şunu da eklemessek tsk ya haksızlık etmiş oluruz bu gün bu ülkeyi bölmek isteyen iç dış mihraklar için enbüyük engel tsk dır.bakın ben şunu samimiyetle söylüyorum ordumuz ülkemizin garantisidir lakin irticadeyipte inançla uğraşılması teveccühü kaybattiriyor.irticayla mücadele et etmessen afganistana dönersin.ama inançla uğraşma .uğraşırsan toplumu irandaki yönetime razı edersin.inanç bu ülke için her zaman önemli olacaktır.

Dini alet ederek bu ülkede korku imparatorlugu yaratmak isteyenler hesabini verecek..

 

ilker pasamiz gerekli olani zaten söyledi ihanet icinde olanlara vicdansizlar bu ihanetle nereye varacaksiniz.

 

inancla ugrasanlar inanci ortaya koyanlardir..

 

Bu inanci koruyanlar degil?

 

Bakin bir arastirin ABD deki müslüman mezarligini kuran düsünce olarak bir sosyalist ve Türkiye cumhuriyetinin laik bir kadinidir.

 

Adimlar dogru atilsa taslar yerine oturacak..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emminin ne dediğini darbeci amcalarda anlıyor. tsk da layıkıyla görev yapmış paşalar olduğu gibi işi gücü bırakıp darbe planlamış amcalarda var.o zamanda ne olacağını tamkestirebilselerdi yaparlardı darbeyi ama kestiremediler.öyle ya bu millet nezamana kadar sabredecek seçtiği başbakanın asılmasına.sanırım bu hesabı cuntacı zihniyet senden benden iyi yapmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

emminin ne dediğini darbeci amcalarda anlıyor. tsk da layıkıyla görev yapmış paşalar olduğu gibi işi gücü bırakıp darbe planlamış amcalarda var.o zamanda ne olacağını tamkestirebilselerdi yaparlardı darbeyi ama kestiremediler.öyle ya bu millet nezamana kadar sabredecek seçtiği başbakanın asılmasına.sanırım bu hesabı cuntacı zihniyet senden benden iyi yapmıştır.

Okumani tavsiye ederim..ilk yazdigimda zannederim gözden kacirdin?

 

Darbe o kadar basitse darbeyi önlemekde okadar basit bu anlayisa göre.. o zaman koyarsin kapinin önüne iki polis darbeyi önlersin.

 

Zor olan nedir bilirmisin.. Bir ülke icin?

 

Her zora düstüklerinde bi topluluk ihanet ederse, ufacik cocuklar sokaklara dökülürse ülkeni kan gölüne cevirirsen.. polis kalkip bu olaylarin önüne koyamazsan ve siyasinin polisini dahi o dönem asker korumak zorunda kalirsa, ve asker kalkip bu temel görevini yerine getirimesse nerde kalir vatan sevgisi nerde kalir sadakat...bu birileri icin darbe birileri icin kurtulustur..

 

Gelelim darbe zorluguna darbe nasil önlenir?

 

Ülkeyi ihanet edenler cikabilir,sivil darbeyle ülkeyi ele gecirebilir hatda parca parca bütün degerlerini satmaya baslaya bilir, onlarin karsisinda ki bu ülkenin askerini darbe darbe diye pasifize etmek kendi darbelerinin son vurusunu yapabilmek icin ise..

 

Iste bu sivil darbeye karsi darbe yapmak zordur. Cünkü bu sivil darbenin arkasinda da Asker vardir..bu askerde bu ülkenin askeri degildir..

 

Bakin ABD´nin 2010 yilinda planladigi.. Bir askeri darbe yasamis Nato ülkesini Amerikan askerlerinin isgali diye bir tatbikati vardi belki bu birseyler hatirlatabilir!

 

Ülkemizin adim adim karis karis satilmasina ragmen ASKER OLMAK ZORDUR GENEL KURMAY OLMAK DAHADA ZORDUR iste bu asamada o isgal planina alet olmak dahada zordur..

 

Basimiza cuval gecirten damat feritlere ragmen askerimiz sogukkanliligindan birsey kaybetmemistir yoksa bir somali korsanlari kadar haraket kabiliyetinden yoksun degildir?

 

Burda ülkenin bütünlügü söz konusudur oda korunmustur..

 

Emellerine kavusamayanlar cuvallamistir.. damat feritle ülkemize yerlesenler, k.irak yerlesenler geldikleri gibi gideceklerdir..2012 hedefleri suya düsmüstür bizede burda Askerimizi kutlamak düser.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ilker paşa da mecbur kalıyor savunmaya kendide açıkladı zaten onuda zor durumda bırakıyorlar.o damı sefer tası taşıyor çok merak ediyorum.gerçi bir genel kurmay başkanı darbe karşıtı olduğu için yemeyini evinden getiriyorsa bu ülkede bazı şeyleri düşünmek lazım.şimdi bu çetin doğana sorsan ilker paşayıda sevmiyordur tıpkı hilmi paşa gibi.çünkü darbeci değilsen darbeciye göre hainsindir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ilker paşa da mecbur kalıyor savunmaya kendide açıkladı zaten onuda zor durumda bırakıyorlar.o damı sefer tası taşıyor çok merak ediyorum.gerçi bir genel kurmay başkanı darbe karşıtı olduğu için yemeyini evinden getiriyorsa bu ülkede bazı şeyleri düşünmek lazım.şimdi bu çetin doğana sorsan ilker paşayıda sevmiyordur tıpkı hilmi paşa gibi.çünkü darbeci değilsen darbeciye göre hainsindir.

Anlamiyorum bu nasil anlayis görende zanneder askerimiz her hafta carsamba pazarina gidiyor..

 

Hani desen her ay bati nin askerleri bir ülkeye cikarma yapiyor anliyacagim..

 

Biraz mantik.. bizim askerimiz yaptigi her hareketinle yüreklere su serpistir.. buna en büyük yanlisa imza atan evrende dahildir!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

her zora düştüklerinde ihanet edenler diye başlayan paragrafa aynen katılıyorum

aslında yazı genel anlamda olan yada olabilecek şeyleri içeriyor.lakin her ihanetinde adını iyi koymak lazım.darbe diye ülkenin geriye gidişide ihanetmidir .yada bunun için özel bir hazırlık yapmak .ortam oluşturmak falan nedir yani .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

her zora düştüklerinde ihanet edenler diye başlayan paragrafa aynen katılıyorum

aslında yazı genel anlamda olan yada olabilecek şeyleri içeriyor.lakin her ihanetinde adını iyi koymak lazım.darbe diye ülkenin geriye gidişide ihanetmidir .yada bunun için özel bir hazırlık yapmak .ortam oluşturmak falan nedir yani .

Simdi güneydoguda askerimiz hazirlik yapti gencleri daga cikardi cocuklarida sehire sürdü.. anne babalarini da aclik grevine.. amac darbe hazirligi.. eyi güzel.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

28 Şubat sürecinde sokakta huu çeken sarıklı sakallı cübbeli insanlar ali kalkancılar Fadime şahinler (ki bizim hala oğlu da iyi kadın şeklinde değerlendirmişti o dönem) ve sonra ertesi gün her şey sütliman. Tabi bu süreç Erbakan’ ın Kaddafi’nin çadırından kovulmasını da haklı yapmıyor o da ayrı bir rezaletti ben ülkem adına çok utanmıştım şahsen.

 

Güney doğuyu ele alırsak epey uzun yazmak gerekir. Ama çoluğu çocuğu dağa çıkarmak için kendi bilgisizlikleri zaten yetiyor diye de yazalım. Olayları güney doğu ekseninde anlamanız ve anlatmanız çok garip bir durum değil. Şahsen benimde önem verdiğim bir mevzudur bu.

 

Mesela 2007 de aldığı sonuçları başarı diye yutturmaya çalışan AKP’ lilere güneydoğudan ne aldınız diye sorunca bana Türkiye genelini söylemişlerdi. O zaman Dtp’nin güneydoğudan ne aldığını sormuştum da canım Türkiye geneline bak sen demişlerdi, AKP 2007 de Türkiye genelinde yüzde 47 güneydoğuda 15, 20 sanırım almıştı. dtp Türkiye genelinde yüzde 7 güneydoğuda yüzde 70 oy almıştı. Bu benim için önemlidir. Çünkü Türkiye genelinde ne alırsa alsın ben Dtp’nin güneydoğuda ne aldığına bakarım. Çünkü adamların derdi devası zaten oradır.

 

TSK’ deki bazı paşaları eleştiriyorum ki onlara amca demek daha doğru. Ama bazen kendi kendime eleştiride yapıyorum. Mesela bugün Rize’den TSK’nin bütün birlikleri başka bir yere alınsa Rize’de TSK’nin varlığı olmasa diyorum sanırım Rize’deki memurlar polis dahil bunu sıkıntı etmezler. Ama aynı şey Mardin için olsa orda kaç memur kalmak ister. Buda benim öz eleştirimdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mahkeme Taraf'in ayarladigi belge ve CD'lerden süphelenerek Adli Tibba gönderdi.Saniyorum ki Taraf'inda bacaklari sallanmaya basladi.E cekirge kac defa sicrar dersiniz.

 

Balyoz darbe safsatasi üzerine yazilar döseyen Yürüyüs dergisi aslinda DHKP/C nin yani teröristlerin dergisidir.DHKP/C'nin neler yaptiginida sanirim bimeyen yoktur.Örnegin Güler Zere icin yapilan kampanyanin basariya ulasmis olmasina baya gülüyorlarmis.Nasil gülmesinlerki,adamlar resmen teröristi affettirdiler tabiiki gülecekler.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.