Φ LostsouL Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2007 hayatım boyunca gunahına girdigim kız cocuklarının ahımı cıkıyor simdi dikiş tutmuyor diye artık acık bırakılışı yaralarımın yaradılışından ötürü suskunlugum ve belkide dogustan geliyor her sustugum kelimenin icimde cıglıga dönüşürken parmaklarımdan damlayan kan gibi sayfaları kirletişim durmadan ne büyük asaletti seni izlerken yazabilmek bir sanatcı gibi hissedebilmek tanrını yaratma gucu karsısına koyabilecegim taklit etme yetenegim bir türkü söyliyebiliyor olmak değildi aslında guzel olan o türküyü senin yanında söyliyebiliyor olmaktı mutluluk resim cizebilmek değil aklımın tamamı seninle mesgulken bencillik yapıp kendime saklamak güzelligini... insanlara guzel manzaralar sunarken... tüketmeyle ilgili ciddi sorunlarım var artık... bitecegini hissettigim anda yarım bırakıslarım belki de karsı koymaya calısmak kaderine bitmektense yanarak yok olmak secim yapmak belki tek secenegin olsada onu secebiliyor olmak var olmak gibi varsın diye sevebilmek simdi basını koydugun yastıgında seni seviyorum derkenki sesimin titremesin kulaklarında seni seviyorum derken içimden gecen ürperti dudaklarında seni seviyorum sevgilimsin yanıyorken koynunda... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 28 Eylül , 2007 öyle güzeldi ki 9500 metre yükseklikte düşünebilmek seni sana gelirken hayalini kurmak senin olurken asılı kalmak parmaklarının ucunda teninin kıvrımlarında sana gelirken 9500 metre yükseklikte bir kez daha aşık olmak sanki daha önce hiç olmamış gibi... anımsadıklarımdan daha güzel okuduklarımdan gerçek daha önce yazmamışım gibi öyle güzeldi ki 9500 metre yükseklikte düşünmek seni... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 o gunlerde..işten cıkıs saaatlerimiz nete giriş saatlerimiz.. seninle paylasabilecegimis surelerin planlaması.. sanki bes yıllık kalkınma planları gibiydi koca bir ulkenin.. biz kendimize yeticek kadarını >istiyorduk.. cok bişi deildi bu..seninle iki dakika fazla konusabilmek.. ve biz masumca evlilik hayalleri yapıcak kadar cok kapılmıstık birbirimize.. ve ben o gunlerde yeniden şiir yazmaya baslamıstım.. haddim olmayarak.. sen belkide bunu bile bile bu kadar tatlı ve guzeldin.. belkide senin bekledigin ilhamın ismi benimkiydi nasıl kaybettik ki bunu..bu kadar ucuz olduguna inanmıyorum.. sanki bir ressam gibiydin sen..beni dusunerek ciziyordun ama benim goremiyecegimi bildigin zaman butun buyu bozuluyordu.. ve ben ne zaman seni dusunerek şiir yazsam en buyuk destegi hayalinden alıyordum.. sanırım bunu sana hic soylemedim.. sabahları uyanır uyanmaz benim maillerimi bekledigin zamanlar.. bu nasıl bir sihirdiki..nasıl bu kadar tutulmustukki birbirimise.. sen beni hic gormedin.. ben senin sesini bile duymadım.. bu kadarmı aynı dili konusyorduk biz? benden mail alamadıgın zaman uzuldugunu soylemissin.. özur dilerim.. uzunca bir sure üzdüm seni..bişi yazmayarak.. bunu bir telafisi olurmu bilmiyorum..yada nasıl olur emin deilim.. hani basen insan suyun userindeki yansımaları gerceginden ayırt edemiyor..belkide ayırt etmek işine gelmiyor.. biz gercektik..belkide bu yuzden ayırt etmedik suyun userindeki yansımalarımıs gerceklerinden. bu yusden o kadar baglanmıstık birbirimise.. birbirine aşık iki kalp kadar uzaktık biz.. yanyana yurumesekte o yolların kokusu tadı ellerini tutabilme cabası.. seni dusunuce hissetttigim kalp carpıntıları.. iki kelimeyi yanyana getirip cumle kuramama acizligi.. ve soluklarımın soluklarına karısması.. belki sana hic dokunamadım ben ama... sana dokunsaydım o kadar yakınn olurmuydum emin deilim... -büyümek konusuna gelince: SÖZ DAHA FAZLA BÜYÜMİYCEM (SEN OLDUĞUN SÜRECE)... demiştin...- uzgunum.. hayatında, buyumene engel olacak kadar uzun sure olmadıgım icin... 15/08/2005 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ ErdalAktas Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 öyle güzeldi ki 9500 metre yükseklikte düşünebilmek senisana gelirken hayalini kurmak senin olurken asılı kalmak parmaklarının ucunda teninin kıvrımlarında sana gelirken 9500 metre yükseklikte bir kez daha aşık olmak sanki daha önce hiç olmamış gibi... anımsadıklarımdan daha güzel okuduklarımdan gerçek daha önce yazmamışım gibi öyle güzeldi ki 9500 metre yükseklikte düşünmek seni... iyi bayramlar..yürekli insan.. şiir tadında olsun yaşamın Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 eyvallah dostum..sanada iyi bayramlar... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2007 acılır inceden müzigin sesi o caglar oncesinden gelen tutkunun eseri gibi simdi damarlarımda akıp duran şeytana uydugum değil şeytanın bile aklının ermedigi bu erteleyip durdugum yıllardan beri içimde biriken seni buyuten bu sevda seni buyuturken beni eriten sana tutuldukca beni uzak tutan sana yaklastıkca avuclarımın arasından süzülüp akan başımı arasına verdigim ellerin nerde simdi kokun diye içime cektigim bu karanlık gecelerin yoksun diye uyanamadıgım sabahlarının bu metrelerce yukseklite hayalini kurdugum dizlerinin dibinde dilimin baglandıgı kadınım yazarken ki utanmazlıgım karsında kızarıp gozlerini kacıran kücük cocuk benmiyim? hayatıma girdiginden beri sakınıp kelimelerimi sana özel olsun diye değil sadece seni olsun diye gunlerdir kimseye heba etmedigim icin sözlerimi susuyorum suclu sanıyorlar suskunlugumu üstlendigim sadece senin gunahların aşkımın tarifini yapamıyorum ne söyliyebiliyor nede duyabiliyorum kanıma karısan bu zehrin bir tedavisi yok artık kafiye diye uydurduklarım varsın diye bu kadar şımarttım kendimi seni alırsan icimden aksini ispatlayamadım diye değil sensizligi kabul edemedigim icin bu kadar sucu üstlenişlerim içimde yanıp duran ateslerim senden oncesinide bilirdim ben buz gibi ellerimin arasından gecti kadınlar simdi caresizligim kucuk bir kız cocugunun avuclarında sen susuyorsan bu benim korkaklıgım yaşayamıyorsak eğer bu benim bencilligim senin bana dokundugun gunden beri tenimde hüküm süren senin baharların gitme ihtimallerinin gölge düşürüp mutluluguma görmezden geldigim yenik kaderim ayrılık süsü veriliyor cinayetlere ve intihara yelteniyor yoklugunda sana alınamayan tüm cicekler içimde yanıp duran ateş tenime dokundugundan beri ve öptügünden ve sevdiginden beri aynaya bakıp adam sandıgım bu sokaga cıkmadan kendine ceki duzen veren ihtiyarlıgım sanki ölmeyecekmiş gibi meydan okumalarım küçük bir kızın avucları arasından medet ummalarım kollarının arasından uzakta hayatta kalamıyacak kadar gücsüzüm artık baglandıgı makinanın merhametine muhtac bir hasta gibi belkide sarıp kurtulmalısın beni bir derde üstüme bir avuc toprak atıp iyi bilirdik dersen kafi demessen canın sagolsun sevgilim dedigin adam olmak bile birşeydir senden önceki sefilligimden utanıp senden sonra omuzlarıma işlenen rutbelerim kayda değebilmesi icin anılarımın icinde olman gerekliligi kanun maddesi gibi şimdi gidiyorsan bile beni bağlayıp bıraktıgın bu hayat icin tesekkur ederim, iyi günler sevgilim... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 şair dostum bir şiir getirdim bunun bir anlamı olması gerekmiyor diyerek... ama anlamlı olmasınında bir sakıncası olmadığını düşünerek... şiirle kal, şairler gibi yaşa... (bir beddua değil bu bir şair başka türlü yaşamayı zaten bilmez ya şairlerin saltanat sürdüğü görülmemiştir olsun) Edip Cansever'den... Gül kokuyorsun bir de Amansız, acımasız kokuyorsun Gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun Dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun Hırçın hırçın, pembe pembe Öfkeli öfkeli gül Gül kokuyorsun nefes nefese. Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun Ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle Sen koktukça düşümde görüyorum onu Düşümde, yani her yerde Yüzü sararmış, titriyor dudakları Şakakları ter içinde Tam alnının altında masmavi iki ateş İki su İki deniz bazen Bazen iki damla yaz yağmuru Mermerini emerek dağlarının Şiirler söylüyor gene Ölümünden bu yana yazdığı şiirler Kızaraktan birtakım şiirlere Büyük sular büyük gemileri sever çünkü Ve odur ki büyüklük Şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse O zaman ölünce de şiirler yazar insan Ölünce de yazdıklarını okutur elbet Ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi Yaşamanın her bir yerinde. Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun Bu koku dünyayı tutacak nerdeyse Gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün Herkes, hep bir ağızdan: gül! Ve her şeyin üstüne bir gül işlenecek Saçların, alınların, göğüslerin üstüne Yüreklerin üstüne Bembeyaz kemiklerin Mezarsız ölülerin üstüne Kurumuş gözyaşlarının Titreyen kirpiklerin üstüne Kenetlenmiş çenelerin Ağarmış dudakların Unutulmuş çığlıkların üstüne Kederlerin, yasların, sevinçlerin üstüne Ve her şeyin üstüne bir gül islenecek. Bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül Yıllarca esecek belki Ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah Göreceğiz ki Biz dünyamızı gerçekten görmemişiz daha Geceyi, gündüzü, yıldızları Görmemişiz hiç Tanışmaya komamışlar bizi güzelim dünyamızla. Öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları Bu umutsuzlukları bırakın kardeşler Göreceksiniz nasıl Güller güller güller dolusu Nasıl gül kokacağız birlikte Amansız, acımasız kokacağız Dayanılmaz kokacağız nefes nefese. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Ekim , 2007 teşekkür ederim sardunyam... kelimelerimin tükendigini hissettigim bugunlerde yazmak yasamaktan daha zor gelirken ve belkide yaşamak zor oldugu icin sıgınırken kelimelerin şefkatine paylaşımın ve beni anlıyor oldugunu bilmemin huzurunu yasattıgın icin ve diğer dostlarımın toplayıp cıkarmadan varoldugumuz icin bir arada olmanın gururuyla kimi zaman farklı ses tonlarıyla konusuyor olsakta herseyin basında insan olmanın onuruyla Edip Canseverin sözüyle nasıl gül kokacagız Birlikte bu guzel kokular icin minnettarım... her girdiğim bu ağır koma durumlarından ayılmamda basrolu üstlenen bu site ve burdan edindiğim dostlarıma bazen yazmak zor söylemek zor susmak daha zor anlatamıyorum farklı hayatları aynı satırlarda paylasıyoruz farklılıgımız bir olmamıza engel değil sonunu baglayamıyorum belki de ucu acık bırakılmalı dostlukların bitmesin diye değil huzur icinde uyuyabilmek gibi bilince varlıgını dostlarının... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 zor bir dönemden geçtiğin belli her birimizin zaman zaman içinden geçtiği hep aynı tünel belkide... ve belkide içinde dönüp durduğumuz hep aynı dairede biz yol aldığımızı sanıyoruz bir çemberin içinde... ve birgün bir bakıyoruz ki bir arpa boyu yol almamaşız... işte bazen o tünelden çıktığımda bu aklıma geliyor çektiğim acılar bile yalan geliyor... bir halüsinasyon görüyoruz hepimiz ölümler bile acı vermiyor o dakikadan sonra... kabulleniyorsun her kaybedileni... peşinde koşman gereken sadece kendinsin bunu görüyorsun... ve asıl zor olan yolculuk ondan sonra başlıyor... şiirsel bir dille yazmak isterdim ama bugün şairliğim üstümde değil almamışım yanıma kimbilir nerde bıraktım... ama seni anlıyorum, duyuyorum ve önemsiyorum bir dost olarak bunu bil ve o tünelin çıkışını daha kolay bulacaksın unutma... yolunda, kalbinde, dünyanda aydınlık olsun kısa ve yalancı karartmalar canını sıkmasın... her zaman bir dost eli en parlak ışık olmuştur... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Ekim , 2007 paydos edipte eve dönerken bir akşam vakti otobusun camındaki yuzunun yansımasına bakıp silerken makyajını küçük bir cocuga yakalanan palyaço gibiyim, gülen yüz cizgileri birbirine girmiş bir elimde kağıt mendil gülümsemeye calısırken ansızın baskına ugramıs bir kanun kacagı gibi telaşlı ört bas edilemeyen yüzümdeki ihtiyarlık cizgileri belirginleşirken bir çocugun gözlerinde anlamını yitirirken çocukluk hayalleri bir kac dakikada büyüyüp koca bir adam olurken aksam üstü gülümseyen bir palyacodan soğuk bir heykel gibi boşluğa bakan gözleriyle yol almak... nerden bilebilirdim ki... karşısında gardımı indirdigim ilk kadından nakavt yumrugu yiyecegimi... ve kalkmak icin zorlarken bedenimi, köşemdeki bir elden atılan havlunun düşmesini izlemek... sanki fişinin cekilmesi gibi baglı oldugun makinanın, silerken yüzümden gülümseme cizgilerini... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2007 hayatımda bir cok ilk icin gec kaldın sen üzgünüm elinde olmadıgını biliyorum bunun ama simdi ne geri dönebilirim yasadıklarıma nede silip atabilirim aklımdakileri hayatımdaki bir çok ilki hakeden sendin belki üzgünüm içimde yetiştirip ihmalimdem kuruttugum cicekleri yeniden yeşertmek görevi sana kaldı yada toprak atıp üzerlerine son duasını okumak hayatımın en kötümser zamanlarına tanıklık ettigin icin üzgünüm keşke sabahlarına uyanabildigim dunyamın icinde olsaydın ne ben tutsaydım kendimi nede sen bu kadar kırılıp yorulsaydın... şimdi bu filmin sonunu beklemeden cıkıp gitmek istiyorsan sen bilirsin kalırsan eğer bu filmin sonunda çekim hatalarını izleyip gülümsemeni garanti edemem yada bu salondan cıktıktan sonra hatırlayıp baska yerde kullanacagın tecrubeler olmayacak soranlara cevap veremeyip susacaksın sanki hicbirsey olmamıs gibi... dijital çağın soytarısıyım ben iyi yanları cerrahi mudahalelerle alınmıs geri kalanıyla yetinmeyi bilenlerin masasında meze bitince masadaki yenisiyle tazelenen... elimi tut yanında olmanın kanıtlarını bırak üzerimde aklımda teninin yansıması bu üzerimdeki kokun cıkmasın diye senden sonra sarılmadıgım hicbir kadın seninle yasayamadıgım ilklerimin senden sonra yasanmasın diye üzerini mühürledim gelirsen diye birgun hayalini kurmadıgım listesi seninle birlikte yapılacakların şimdi beni aklında tut vadem doluncaya dek ilk öptüğüm değilsen bile en tatlısı dudaklarımın tattığının en sıcağı koynunda bu öpmeye doyamadıgın ben dokunulmaktan nasıra dönmüş tenimden utanan büyüyüp adam olamamıs ben çoçuk kalamadıgı icin salya sümük aglayan durmadan bu ben agladıkca öpen sen ilklerimi baskasıyla heba ederken ben bilsem seni sana saklanmazmıydım kapatıp gözlerimi başka gözlerin rengine... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2007 ne bilim yaa basen takılıyorum öle boslukta asılı kalıyorum bekliyorum biri gelip dokunsunda buyu bosulsun diye… anayasada yeri yohk ama hem duygusalım hemde kadınları seviyorum kötu bişimi bu? nerde durması gerektigni bilmeyenlerdenim ben bırak sabaha kadar yazayım sana kafiye olsun diye bişiler yasmak fikri canımı sıkıyor aglarsan sonbahar olur sonrası hic.. butun ısıklar soner sonra karanlıktan korkarım hem ben yatak altındaki canavarlardan gidersen kapıyı acık bırak ısık gelsin..sen gelene kadar sen gelince yine kapat.. basen nedensis yagmur yagmasmı? yani suna inanıyorum tanrı benim daha cohk acı cekmem icin onu benim karsıma cıkardı cunku ben o olmadan oncede onsuzdum..yalnızdım… ne gerek vardıki ona… ama o hayatıma girdi..ve sonra gitti..sormadı bile fikrimi.. tanrıda sormadı…sadece al sana bir acı parcası hayatının sonuna kadar bunu taşı dedi..tasıyorum.. baska hicbir anlamı yohk bunun.. keske dag basında coban olsaydım cennetin kapısını calıcak kadar cohk yaklastım cennete..ve onun icierde olmadıgın ogrenicen bu dunyaya geri geldim.. serseri bir kayıp ruhum ben..tum bunların bir anlamı olması gerekimyor… ben sadece olması gerekeni yasıyorum yaralarının ustunu kapatabilirsin bende öyle yaptım cogu zaman yaralar kapanmaz..sadece onlarla yasamayı ogrenirsin.. aşık oldugun insan bir hastane odasında senin kollarını arasında seni gozlerini icine bakarken öluyorsa…ve onsus bir hayatın anlamı olmadıgına inanıyorsan..soylermisin bana…hangi yaratık bu yarayı sarabilir….? isyan etsen kfuretsen başkaldırsan dinden cıksan lanet etsen intihar etsen neye yarar soylesene..işte simdi altı yıl sonra hala hayattayım..hicbir anlamı yohk… altı yılda ne asklar yasadım ne kadınlar oldu neler yaptım tuhaf..boş..anlamsıs.. yasdıgım butun şiirleri kadınlar onlar icin yasdıgmı sandı oysa ben hicbiri icin yasmadıgımın rahatlıyla hala yazabiliyorum dedin ya insan ister istemes gelecegiyle ilgili planlar yapar daha 21 yasındaydım ve butun hayatımı onunla planlamısken o ghitti… o gunden beri hicbirsey soylendigi kadar anlamlı gelmiyor… neyse… Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 keşke bir sürü ilkimi saklayıp tavan arasında bir sandıkta seni tanıdıktan sonra cıkartsaydım tutulup kalmak bazen söylemek isteyipte herseyi dogru kelimeyi bulamadıgın icin bildigin herseyi susmak bildign herseyi sustugun icin beklemek bekledikce gec olması yasamak icin dogru zaman deil diye ertelersin once erteledikce zaman gecer bir gun bakarsınki hersey icin gec olmus sonra bir sarkı takılır diline ne olur kızma genc deilim ki sevgilim... bazen insan pişmanlıklarını kolay atamıyor icinden ustunu ortuyorsun belki ama kapanmıyor yaraların bir gun kanamaya baslıyor ve kar etmiyor susmak yada soylemek sadece bırakıyorsun bundan on sene once seni tanımak isterdim aslında alıp basımı bir sevdanın pesinden gitmeden once ve tutulmadan kucuk bir kız cocuguna yada durdurup zamanı bakıslarının arasında zamanında söyliyemedigim sevgi sözlerini kaydedip defterlerime benden sonra okuyup avunasın dye sana miras bırakmak cunku zamanlaması kötü bir sevdaya ortak oldugumuzu anladıgımız da gec olacak benim erken senin gec belkide senin ısrar ettigin benim kactıgım üzerime kalmasın diye sorumlulugu buyuk sozler yazamadıgım yazdıkca kapıldıgım senin oldukca kendimi inkar ettigim bittigi yerde sözün susmak bile adamlıktır deyip alıp basımı kactıgım... simdi durup durup geri donuslerimden yorgunsun belki kimbilir kacıncı sevdaya düşmemek icin kenarında gezdigin bu nehrin akışına bakarak daldıgın kendini bırakmak icin hazırlandıgın ve tam atacakken kendini birilerinin kolundan tutmasından sıkılmış tutunmak isterken tutulan acemi bir balıkcı gibi ıslanmaktan korkmuyorsun korktugun hoşuna gitmesi ve suyun icinden cıkmamak icin bahaneler uretmen aşık olduktan sonra bir daha asla eski sen gibi kalmaman kimin umrundaki bu zaten sen, seninle ilk konustugum andan beri bana yanıyorsun benim bişiler yazdıgım sen... ne olur kızma.. bildigim baska bir yol olsaydı denemezmiydim sanıyorsun... ne olur kızma genc deilim ki sevgilim... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Ekim , 2007 el değmemiş teninin kıvrımlarından resimler yapmak varken durup durup özlemeye acılıyor yelkenliler simdi susuyorsun ya konusursan sabah olur konusmassan damagımda tadın senin icinde oldugun her hayalim kapalı kapılar ardında sakladıgım söyluyorsam namerdim bu yazamadıgım durmadan gidip gelip sana yazıldıgım gozlerini bırakıp satırlarımın arasına okudugun sensin bu satırlardan yansıyan senin bugulu bakısların yada unut bunları bir kac saat sonra uyumadan once aklına düşen benim benim aklımdaki senin sözlerin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 ekilince aklına şüphenin tohumları sevgi sözlerinden ihanet cicekleri acar eline verirsen aklının, kurgusunu olasılıkların yalnız bırakırsan kendini, başına yıkar dünyaları... altından kalkamassın sevdanın bittigi yerde alısırsın alınganlıgın şakasına gulmuyorsun artık yuzunden düşen bin parca aglamıyorsun bakıslarından kalan zaman öyle cok bıraktınki beni simdi gidisine hazırım gelmessen önemi yok ben zaten sen olmadanda yalnızdım... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 karsısında gardım indirdigim ilk kadından nakavt yumrugu yiyecek kadar hazırlıksızdım yada farkında olmadan kaybetmiştim gücümü yeniden ayaga kalkaabilmek icin düştükten sonra uzun ararlıkları suskunlukla gecen konusmaların ardından böyle bir ayrılıgı kabullenmek icin kac şişe alkol gereikr saglıklı bir bedene? sigara icilen yerler yasaklanıyor tek tek idam mahkumlarına infazdan once afyon mu teklif edilecek sigara yerine? genlerime işlemiş bir rahatsızlık olmalı bu mantıklı acıklamalar gerektirmeden tutulmayı doga kanunu kabul etmek ve hangi duayla savasmaya calısmak kaderle sahaya cıkarken ilk macta yedigin gollerin ezikligi üzerinde tanrı seni sahaya surerken kaybetmeni police yapmıs altında kanından parmak izlerin ben simdi seni kaybediyorum diye aglıyorum senin rahatlıgın canımı yakan gittin diye deil belkide kalsaydın lutfedip acısaydın ve dilenseydim senden bu mutlulugu kim daha cok mutlu olurdu tanrımmı sen mi? isyankar bir kul olmıyayım diye bana sunulan armagandın sen simdi seni kaybetmemek icin isyandan korkum değiştirebilseydim ve durdurabileydim akıp giden zamanı ellerimden kayarken olan biteni sessizce izlerken gitmeni kapıyı usulca cekip içini cekerken her adımında duymamazlıktan gelmek yerine seslenseydim dokunabilseydim bıraktıgın esyalara ardından hayaller kurabilseydim şiirler yazmak yerine aklımın icinden gecenleri bir bir ayıklayıp sana kullanılmamıs bir düş sunabilseydim martıların kanatları kadar beyaz mavi denizlerin derinligi gibi ürkek anlatamadıgım senden sonra geride kalan bu enkaz acı cekmesin diye keske fişini cekebilseydin baglı oldugum bu makinanın gidiyorsun diye deil geri gelmiceksin die üstümü ortseydin kanına bulasmıs bir virus gibi simdi yoklugun ilac takviyeleri yada ilik nakilleri bir halta yaramıyor kangrene dönmüş bu hayatın neresini kesersen kes icimdeki bu mikrop temizlenmiyor metabolizması bozulmus ve ilaclara tepki vermeyen bir bunyeye sahip oldugum icin belkide belkide deneme asamasında bir ilac oldugun icin sen uzerimdeki beklenmeyen etkilerin kullanılan en sanssız kobaydım ben aşkına maruz bırakılmıs ama yan etkileri konusunda uyarılmamıs... damarlarımdaki enfeksiyon temizlenmiş ama hala her sabah uyanıslarım senin kokunu duymama endekslenmiş... metabolizmamdaki değişimlerin hesaplaması her zaman şaşmış şimdi sen arıyacaksın diye aklıma umut enjekte edilmiş aramıyorsun diye karamsarlıgın bütün orduları istilaya baslamıs esir düşmüşüm bu savasın ortasında gelip gelmemekteki kararsızlıgın gelirsen al beni gelmiyorsan zaten yazıyor olmak bile anlamsız... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2007 unut beni özlem aklımda kalan sana dair gelecek korkulu planlarım seni cıkart geriye kalanı sıfıra eşitle üstü kalsın unut beni özlem sana dair sevgi dolu sözlerim seni cıkart geriye kalan baska bir kadında kullanılacak aldatma sözlerim olmuyorsa olmuyor oluyorsa tenin bayramıdır baska bir bedendeki... unut beni özlem simdi damarlarımda gezen gecenin heyecanı sabah olunca aklıma dusen sen sabah olmuyorsa hatırlayamadıgım senin işine gelmeyince anımsamadıgın ben unut beni özlem şimdi hosuna gitmedigi icin bedeni arzulamadıgın ben dün hayalini kurdugun ben yarın yetmediginde baska bir beden aclıgını bastırmak icin geri gelecegin ten benim unut beni özlem simdi yandıgım sen bunu önemsemeyip beni bagımlayıp kendine idam fermanımı imzalayan sen boynu kırılırken pişmanlık duymayıp son orgazmında seni hayal eden ben... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir mtmtk5 Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2007 koskoca bir şehirde aptal yalnızı oynayan ben arasıra biraz kaçamak yapıp başka başka hayatlara saldırıyorum güzel birşey yaptığımı zannedip avunuyorum birkaç saniye samimi bir dostun anlayış sözcükleri çok uzakken artık bana ben çaresiz, küskün, içime kapanmışım, ölümü bekliyorum adeta aç açına korkak kalbim, ahlaksızlık istemiyor hiçbir zaman yoksa çok kolay olacaktı herşey, kadınlar bir parça anlayış için yerlerde sürünmezdim o zaman boşver derdim kadın işte gökyüzünden yükselen bulutların rahmet olarak bize saldığı bir tutam su parçasına ihtiyacım var yüzümü sulayacak rahmete beni içine alacak bir rahmete beni saracak, kucaklayacak, hiç bırakmayacak seninim diyecek bir rahmete bir deniz hacminde yanımda duran mürekkebim kelimelerim, Allah'ın kelimeleri gibi bitecek gibi değil yalnızlığımı sonlandıran Allah'ımın dostluğunu kazandığım şu günlerde Allah'ın bana lütfettiği kelimelerimi de yarıştırıyorum insanların yüzlerine yüzlerine söz konusu olan hayatsa kelimeler de bitmeyecek elbette acılar da öyle ama bir ilaç, bir inanç ve biraz sabır lanet niyetlerden biraz kurtulma çabası var içimde topu topu bir nefes hayat yaşayacaktık olmadı geriye kalan tek bir iyi niyetim Allah'ın meleklerinin kaydettiği ileriye dönük birkaç hedefim var gerçekleştirmek için fırsat kolladığım hepsi o kadar basit olan birşey yuvarlanıp gidiyoruz işte hayatsa bitiyor yavaş yavaş aştığım engeller yanıma kar kalacak kendimi avutmak için bu kadar pisliğin içinde beni kimse farketmezken bu hayatın içinde ben savaşın tam ortasında bazen yenilmekte, bazen kazanmakta huzurla yoluma devam ediyorum kafamda hazırladığım hayat gerçekleşene dek yürüyüşüm de sürecek bugünkü yorgunluğum bitip tükenmişliğim yarın bitecek yeni bir insan, yeni bir hayat olacak geçmişi hatırlayan geleceğe niyetli sadece bu kadar yola devam Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2007 çok bilinmeyenli sevda gibiydi bizimkisi bi sürü cevap şıkkı olan ve istedigin kadar yanlıs yap dogrusunu bu ugurda harcamayan bu kadar özverili ve guclu bir aşk senin dizlerinin uzerinde savastıgın benim ise bir turlu bunu idrak edip sana saygı duyamadıgım her yanlısımda yuzume vurmayan sen ve ben senden aldıgım bu cesaretler her yeni gune kendimi adam sanıp sımsıkı uyandıgım simdi alkole yayıp aklımı tarifini tasarladıgım bu bir turlu olmyor diyerek yırtıp attıgım sararmıs sayfalarım ugrunda ne cok kelime harcadım uyuyorsun simdi nasılda icim yanıyor teninin kokusu var diye tenimde beni öptün diye ölümsüzlügümü ilan edişim simdi tanrı alsa canımı alamaz damagımdaki tadını.. belki de bu yuzden üzgün benim seni sevdigim kadar sevemedi hicbir tanrı kadını... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2007 ne zaman sayfana gelsem yıllar önce içime gömdüklerimi anımsıyor gibiyim.. üstünü örttüğüm ama bir turlu örtbas edemedigim gunahlarım seni tanıyor olaacak kadar sanslıydım ve seni kaybedecek kadar sanssız gecen bayram yazamadıgım izin üzgünüm aklımdan cıktıysan namerdim gelip bir buket cicek bırakamadım belki mezarına ama bilirsin beni yapamadıklarımı yazabilecek kadar cesurum hala cok konusup cabuk susacak kadar korkak... hala aklı basında bir adam gibi her sabah kalkıp işe gidişlerim ve yüzüne guluşlerim insanların kanatırken icime, içimdeki yaraları simdi sayfana gelip bir kösesine yazıyor olmak ne buyuk bahtiyarlık okuyorsun dimi hala kimbilir belki de duymussundur gecenin bir yarısı uyanıp nasıl seni sayıkladıgımı.. bir turlu kapanmasın diyemi ortasından kırılır kalbe saplanan ok ve icinde kalır bir parcası gecen her yıl derine iner büyür ha büyür acısı.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2007 kürtce bir aşkı türkceye cevirememekteki beceriksizligimden müzdarip hala kafiye olsun diye ucuz kelime oyunları oynayan bir haylazım bogazımda yutkundugum halde bir turlu asagı inmeyen yumruklar toplamak isteyipte ne zaman telaşlansam ve korksam seni kaybetmekten yani ne zaman düzeltmek istesem daha cok bozarak dokunmasam solacak diye sımsıkı sarıldıgım icin kollarımın arasında kırılan bir sevdanın ikliminde yasamaya calıstın sen ve sen ne zaman kırıldım desen ben bunu üstüme alınmamak icin duymazdan geldim... şimdi yoklugunu nasıl olsa ararsınlara baglıyorum nasıl olsa ararsın aramassan böyle bir kayba hala hazır değil aklım... önemli kararlar arefesindeyim hep arefesinde bekledigim kararlarım cok düşündügüm icin belkide bu kararsızlıgım kapayıp gözlerimi karamsarlıgıma sonunda sen olursun diye ihtimal diye simdi alıp basımı baska sehirlere göç etmeyi göze alışlarım... kürtce bir askı türkceye cevirememekteki beceriksizligim hayatıma yaşanamamıslık olarak ekleniyor belkide en güzel yerinde oldugum icin en gusel yerinde seni kaybedecegimi bildigim icin güzel olmasın diye hayatımdaki hicbirsey inkar ettiklerim sanki yoksun gibi öyle cok soru sordumki sana simdi aklındaki kararsızlıgın benim duyduklarımı duyup inanmayıslarının mantıklı acıklamaları seni anlıyor olmam sana kendimi anlatmama yetmiyor artık seni seviyor olmam beni sevmene yetmiyor... gitme kal dememin kalmana yetmedigi gibi canım yanıyor senin yanındayken öyle mesguldum ki seninle öyle seninleydimki düşünemedim gidersen bir gun yanında götür beni değilse bile sana almayı akıl edemedigim cicekleri sana söylemeyi beceremedigim sevgi sözlerini simdi durup durup sana gelirken yazdıgım şiirleri üzerine al sorumlulugu her kayba hazırım ben...senin dışında gideceksen eger sevmedigni söyle ve öyle git yapmadılarımı bahane yapmadan yaptıklarımı yuzume vurmadan sadece sevmiyorum de git... geride kalmasın keşke diyerek aklıma yükleyecegim suclamalarım sadece alıp basını git sanki hic olmamış gibi... sanki yalanmış gibi... git artık üstü kalsın yasadıklarımızın, yaşayamadıklarımızın hayali... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 eski bir sarkıyı geri sarıp sarıp dinlemek... bana bir haller oluyor son zamanlarda.. gunlerdir yüzüm asık bombosum buralarda... bitirirken bir aşkı kapanmadan yarası yeni bir yara acmak icimde.. kanamalardan yorgun ne söz yetiyor artık sarmaya ne de eski şarkıları geri sarıp dinlemek... kimilerin yıldızı yuzune guler benimki inatla yuz gostermiyor..o benim gunesimdi parladı sabah erken utancla batıya süzüldü aniden... sevdigim baskasının cicegiymiş gönlu baglıymıs yeniden sevemezmiş... oysa ben bir cocuk gibi savunmasız ve gercek... ilk defa aşka gelmiştim... bana bir haller oluyor son zamanlarda gunlerdir yuzum asık bombosum buralarda... bitirirken bir askı hala üzerinde tuterken kullerin dumanı bu enkazdan sağ cıkabilecek kadar sanslı değildim aslında belki de uzatma dakiklarıdır bunlar dorduncu hakemin tabelası bozuk oldugu icin +45 göstermiş bozuntuya vermemek icin orta hakem oynatmaya devam etmiş... surekli bozuntuya vermeyelim diye neleri göze alıp yaşamaya devam etmiyormuyuz? oysa ben bir cocuk gibi savunmasız ve gercek ilk defa aska gelmişstim... yalan.. ne ilk yakılısıdır bu kalbin nede ilk yenilgisi aşk meydanlarında dizlerinin uzerinde duramıyor diye sahte sözlere tutunarak ayaga kalkma cabaları simdi kanımı kaynatan 17 yasında bir kız cocugunun hevesi aşkın şimdiki zamandaki cekimi... kurdugum cumlelerin cürreti icin özür dilerim hangi kız cocugunun ellerinde büyüyecektim baska simdi tutuldugum buğulu bakısların sahibi beni azat eden artık eski diye sözü gecen sevdamın kokusu damarlarımda şimdi yazdıgım her kelime iki kişilik yaşadıgım aşk eski denilen sevgiliden kalan miras bana yeni denilen sevgilimin avuclarındaki ter damlası sırf beni dusunuyor diye yanaklarının al al kızarması... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 kadın bedenine aç deilim.. benim aç oldugum sevgilim dediğim aşık oldugum kadınla birlikte olabilmek... ama önemsemiyorum bunu da olucaksada gecti artık yanlıs zamanlarda yanlıs insanları seciyorum surekli yada beni secenleri surekli şaşırtıyorum... yanlıs zamanda yanlıs insan oldugunu o an anlayamassın ancak zamanla olur bu farkına vardıgın zaman iş işten gecmiş olur doğa üstü guclerim yok benim... bir telefon kulubesinde ustunu değiştirip cıkıp mavi pelerini savurarak gokyuzune ucan karizmatik bir adam deilim elimde hergun sahteligi kanıtlanan kelimelerim aleyhimde kullanılıyor hakkımda acılan davalarda şimdi hayatım uzerinde söz hakkı olan kadınlar birbir hesabını soruyorlar vaatlerimin arkasında duramayıp geri cekilişlerimin... "ÖzleM":bu sözleri de nerden bulursun hiç anlamam seninle yasamak süper olurdu "ÖzleM":ansizin sevgilinin kulagına siirler fısıldaması kulagına şiirler fısıldayamayacagım her kadın böyle söyluyor... aklının icinde ucusup duran kelimeleri ve icinde kopan fırtınaları bastırabilmek icin her gece şişelerce alkol kullanıp yetmedigi yerde arayıp telefon dfterindeki eskiden sevgili olabilme ihtimali yuksek kadınları ve mesgule dusuruluyorsa aramaların yada hic acılmıyorsa ısrarlarına ragmen yazmayıpta ne halt edeceksin... en ummadıkların cagrı bırakırken telefonuna baskasının senden esirgedigi aşkı kimlere pay edeceksin? sonra sevmedigin tenlerde uyuşturmak ihtimallerini degerlendirirsin tek tek sonra bakarsınki hissetmiyorsundur artık tenin rengi farklı alınan nefes farklı öptügün dudakların tadı farklı icin durgun bir acık deniz gibi ne dalgalanıyorsun ne de gelgitlerden etkileniyorsun gidip geldigin icinde, dar bir bosluktan baska bir halt değil gidip bir turlu geri gelemedigin dusunceler canını yakar gelmemek işine gelir gibi, canın yandıkca kapılırsın yazdıkca yazarsın sonra gecer bir sure alkol oranı artar kanındaki ve tenindeki ruj izlerini birleştirince ortaya cıkan resim mutlulugunun resmi olur anlarsın kaybettigin ruhunun icine sıkıstıgı ten baska tenlerin temasıyla kendinden gecerken biraz daha yabancı uyanırsın gozlerini actıgın her sabah gec olur durup, herseyi silip yeniden baslayamassın... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir mtmtk5 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 kadın bedenine aç deilim.. benim aç oldugum sevgilim dediğim aşık oldugum kadınla birlikte olabilmek... ama önemsemiyorum bunu da olucaksada gecti artık yanlıs zamanlarda yanlıs insanları seciyorum surekli yada beni secenleri surekli şaşırtıyorum... yanlıs zamanda yanlıs insan oldugunu o an anlayamassın ancak zamanla olur bu farkına vardıgın zaman iş işten gecmiş olur doğa üstü guclerim yok benim... bir telefon kulubesinde ustunu değiştirip cıkıp mavi pelerini savurarak gokyuzune ucan karizmatik bir adam deilim elimde hergun sahteligi kanıtlanan kelimelerim aleyhimde kullanılıyor hakkımda acılan davalarda şimdi hayatım uzerinde söz hakkı olan kadınlar birbir hesabını soruyorlar vaatlerimin arkasında duramayıp geri cekilişlerimin... "ÖzleM":bu sözleri de nerden bulursun hiç anlamam seninle yasamak süper olurdu "ÖzleM":ansizin sevgilinin kulagına siirler fısıldaması kulagına şiirler fısıldayamayacagım her kadın böyle söyluyor... aklının icinde ucusup duran kelimeleri ve icinde kopan fırtınaları bastırabilmek icin her gece şişelerce alkol kullanıp yetmedigi yerde arayıp telefon dfterindeki eskiden sevgili olabilme ihtimali yuksek kadınları ve mesgule dusuruluyorsa aramaların yada hic acılmıyorsa ısrarlarına ragmen yazmayıpta ne halt edeceksin... en ummadıkların cagrı bırakırken telefonuna baskasının senden esirgedigi aşkı kimlere pay edeceksin? sonra sevmedigin tenlerde uyuşturmak ihtimallerini degerlendirirsin tek tek sonra bakarsınki hissetmiyorsundur artık tenin rengi farklı alınan nefes farklı öptügün dudakların tadı farklı icin durgun bir acık deniz gibi ne dalgalanıyorsun ne de gelgitlerden etkileniyorsun gidip geldigin icinde, dar bir bosluktan baska bir halt değil gidip bir turlu geri gelemedigin dusunceler canını yakar gelmemek işine gelir gibi, canın yandıkca kapılırsın yazdıkca yazarsın sonra gecer bir sure alkol oranı artar kanındaki ve tenindeki ruj izlerini birleştirince ortaya cıkan resim mutlulugunun resmi olur anlarsın kaybettigin ruhunun icine sıkıstıgı ten baska tenlerin temasıyla kendinden gecerken biraz daha yabancı uyanırsın gozlerini actıgın her sabah gec olur durup, herseyi silip yeniden baslayamassın... Lostsoul takma isimli sevgili kardeşim; Sana birşeyler yazacağım şimdi; ben 28 yaşındayım, erkeğim ve kadınlardan hoşlanıyorum, ve bu çok normal, kadın-erkek ilişkilerinde ortak olacak değer, Kur'an'ın tümünde bahsedildiği gibi "ahlak" olmalıdır, kadın ve erkeği yaratan Allah, bu ikisinin birbirleriyle ilişki yaşayacağını tabi ki biliyor, ama bunun güzel olmasını istiyor, dolayısıyla evlenmelerini istiyor ve Kur'an'da da ahlaki değerlere sahip olmamız gerektiğinden bahsediyor, çünkü ahlaki değerlerle hayatı yürüttüğümüzde ancak o zaman gerçek mutluluğa ulaşabiliriz, bu gerçekten de doğru. Yani kendini aşk istiyorum diye suçlama, ben de istiyorum bir erkek olarak. Benim de yanlış zamanlarda yanlış insanları seçtiğim oldu. Hatta bir ara dedim ki, acaba bu işi parayla mı halletsem? Kafam o kadar dolmuştu ki hayatın saçmalıklarıyla...Ama yapmadım, yapamadım...Eskiden sevgili olma ihtimali yüksek kadınları aramak benim de aklıma gelmişti, bunu okuyunca çok etkilendim gerçekten, demek ki insan bir, mevlananın dediği gibi aslımız bir, geldiğimiz yer bir, hepimiz biriz, hatta bunu yaptım da, eskiden arkadaş olduğum bir iki kızla görüştüm, çaresizlikten kabul ediyorum ama yaptım, hatta bir tanesi bana demişti ki "sen kendini ne zannediyorsun" demişti, ailemle aram kötüydü o zamanlar, neymiş yüzüm sert bir tavır almış, kendimi birşey zannettiğimden değildi, sadece onurumu kaybetmemeye çalışıyordum, yüz hatlarım anlamlıydı sadece. Sonra onunla konuştuğumda bana şöyle bir itirafta bulundu; "benim de geçmişimde saçmasapan bir sürü ilişkim oldu" dedi. Hakikaten onu böyle yüzü sert, karizmatik(!), motorsiklet kullanan acayip adamların yanında gördüğümde bayağı hayal kırıklığına uğramıştım, aynı üniversitedeydik o zaman. Neyse şimdi diyorum ki, kendini birşey zanneden kimmiş? Kendini birşey zannedenlerin yanına gidip onlarla ilişki yaşamış. Beni suçlayana da bakın hele! Kadın erkek ilişkileri cinsellikten ibaret değildir, fakat ne yazık ki bunu farkedenlerin sayısı çok az. Ben, beni anlayacak, düştüğüm zamanlarda yanımda olacak, hayatın tümünü-bir kısmını değil- paylaşabileceğim, beraber yaşlanacağım bir kız arkadaşımın olmasını çok isterdim. Böylece hayattaki birçok sorunu da bertaraf etmiş olurdum. Kur'an'da der ki, biz kadınla erkeği aralarında bir rahmet olsun diye, birbirlerini sevsinler diye yarattık. Fakat kadınlar erkekleri cinsellik makinası olarak gördükleri için erkeklerle konuşmuyorular bile, yanlış davranan erkekler de var, ama doğru davrananlar da arada kaynıyor malesef, bunları sana içimden geldiği için yazıyorum, eğer benim de bir dostum olsaydı, hayattaki acıların paydası 2 olacaktı ve acılar ikiye bölünecekti, bende o da yok ne yazık ki, belki bu yazdıklarımdan kendine bir pay çıkarırsın. Eskiden bütün kadınları melek zannederdim, hatta erkeklere kızardım ne biçim konuşuyorlar bunların hakkında böyle diye, ama şimdi öyle olmadığını anladım, ve çok dikkat ediyorum, sana bir dost tavsiyesi sen de hepsini öyle zannetme. Hayat uzun bir yol, çileli bir yol, ben de şiir yazıyorum, biliyorsun, bunun hakkında da sana birşeyler yazacağım; ben bir Yaşar Nuri Öztürk hayranıyım, onun sayesinde; Mevlana'yı, hayat felsefesini ve Kur'an'ı öğrendim, kendisi diyor ki; "Gönül bahçelerinin tarumar, sevgi çiçeklerinin perişan edildiği bir dünya, derdi çekilecek dünya değildir. Böyle bir dünyada güzeli ve iyiyi filizlendirmek sadece bireysel ve toplumsal çilelere değil, evrensel ısdıraplara da göğüs germeyi gerektirir. Çok onurlu fakat çok zor bir iştir bu..." Böyle diyor, hak,katen de bu kadar sert insanın yaşadığı bugünkü dünyamızın da derdi çekilmiyor. Sevgi yok! Oradan işimi halledeyim, buradan şunu koparayım var. Ne yazık ki bu böyle. Hemen bu noktada başka birşer yazacağım; Isdırap konusunda; Yaşar Nuri diyor ki; "Aşk ve iman eri, tüm karşılığı Allah'tan bekleyecek, kalabalığın kınayış ve horlayışına aldırmadan sürekli yürüyecek, durmadan ışık ve hizmet üretecektir. Bunca olumsuzluğa, tersliğe rağmen bu iş nasıl yürütülecektir diyor ve ekliyor, Kur'an'la birlikte Mevlana ve arkadaşları bu soruya şöyle cevap verecektir diyor; Yaratıcı ruhun en değerli besini ısdıraptır." Kendini çok üzme, insanlar hayatta çok saçma şeylerin peşinden koşuyorlar, bu tarih boyunca böyle olmuştur. Yukarıda yazdığım gibi, ısdırapla dost olmak, insanı saçma şeylerden uzaklaştırıyor aslında, çok çileli birşey ama değerli de. Onun için takma kafana, kadınlar hakkında da yazdığım şeyleri unutma, ben de istiyorum bir kız arkadaşım olsun ama herkes doğru aday değil, mütevazi bir ilişkim olsun çok istedim öyle barlara falan gidilmeyecek, sıcacık evimizde birbirinmize sarılıp uyuyacaktık ve mutlu bir aile olacaktık, ama olmadı, sen de kendini bu konuda da çok salma, doğru her zaman doğrudur, onun peşinden git, sonucu ne olursa olsun; çünkü yanlış, güzel gibi gözükse de, sonucu hep karanlık oluyor... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ LostsouL Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 acıklamaların ve tavsiyelerin icin tesekkur ederim dostum... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.