Φ Odris Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Sendikalar Taksim'de: 1 Mayıs'ta buradayız 4 sendika, 1 Mayıs kutlamaları için Taksim'de ortak bir açıklama yaptı. Sendikalar, Taksim dışındaki başka bir meydanda kutlama yapmayacaklarını açıkladı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili Taksim Gezi Parkı'nda ortak bir açıklama yaptı. Açıklamayı DİSK Başkanı Süleyman Çelebi okudu. "KANIMIZLA ÖDEDİĞİMİZ BİR TARİH" Çelebi, şunları söyledi: "1 Mayıs’ta Taksim’de olmak bir inatlaşma değil; demokrasi mücadelesinin olmazsa olmazlarındandır. Çünkü Taksim meydanı 36 insanımızın katledildiği 1 Mayıs 77 katliamının ardından 1 Mayıs’la özdeşleşmiş ve 1 Mayıs Meydanı olmuştur. Emekçilere yapılan en kanlı saldırı bu alanda gerçekleşmiştir. Bu bir sembol değil, etimizle, kanımızla ve gözyaşlarımızla bedelini ödediğimiz bir tarihtir. Her konunun tartışıldığı ve yavaş yavaş dosyaların açıldığı koşullarda 1 Mayıs 1977 katliamından hiç söz edilmemesi manidardır. 30 yıldır hükümetler 12 Eylül darbecilerinin yarattığı hukuka sadık kalarak 1 Mayıs’ları yasaklamışlardır. Emekçiler uğradıkları baskılara, tehditlere, cinayetlere kışkırtmalara ve katliamlara rağmen 1 Mayıs’larına sahip çıkmışlardır. 1 Mayıs 1977 katliamının açığa çıkarılması ve unutulmaması için de Taksim kararlılığımız sürmektedir. Bu nedenle bizler İstanbul’da 1 Mayıs’ı Taksim dışında başka bir alanda kutlamama kararlılığındayız. "TATİL KARARI BİR LÜTUF DEĞİL" Bugün 1 Mayıs’ı tatil ilan edilmek istenmesi, emekçiler için önemli bir kazanımdır. Kararı çok gecikmiş bir adım olarak değerlendiriyoruz. Kimse bu karardan yola çıkarak atılan adımın emekçilere bahşedilen bir lütuf olduğunu düşünmemelidir. Atılan adım, 30 yıl önce gasp edilmiş bir hakkın onlarca yıldır emekçilerin sürdürdüğü ısrarlı mücadelenin ödediği bedelin, sonucun iradesidir. Ülkemizde 1 Mayıs’ın önündeki engellerin kaldırılması 1 Mayıs 1977 katliamının ortaya çıkartılması için yeni imkanlar yaratılmasına katkı sağlayacaktır. Bu konuda cesaretli adım atılarak, 1 Mayıs 1977’de yaşanan katliamın aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için TBMM Araştırma Komisyonu bir an önce kurulmalıdır. "YASAKÇI İNATLAŞMA DEĞİL, ÖZGÜRLÜKÇÜ TAVIR BEKLİYORUZ" Siyasi iktidar ve İstanbul Valiliği’ni, bu uluslararası günün emekçilere yakışır bir şekilde kutlanması için göreve davet ediyor; yasakçı bir inatlaşma değil, demokratikleşme ve ülkemizin aydınlık geleceği konusunda özgürlükçü bir tavır sergilemeye çağırıyoruz. Bugün ülkenin ekonomik ve siyasi olarak içinden geçtiği süreçte her zamankinden daha fazla barışa ihtiyaç vardır. Bu konuda siyasi iktidarı barış ortamına zarar verecek her türlü davranış ve operasyonlardan vazgeçmeye ve toplumsal barışa karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. İstanbul’da bir çok etkinliğe açık olan Taksim alanının işçilere kapatılmasındaki çifte standardın kaldırılması için Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan ve siyasi parti grup başkanları nezdinde 4 örgüt olarak girişimlerimizi de sürdürüyoruz." 1 Mayıs'a kadar yapılacak etkinlikler hakkında bilgi veren Çelebi, 24 Nisanda ''Krize karşı emek paketi''nin açıklanacağını, 25 Nisanda Emek Haftasının başlatılacağını ve bu çerçevede tüm illerde kitlesel yürüyüşler gerçekleştirileceğini, 29 Nisanda da anmalar yapılacağını belirtti. "ÇAYIR ÇUKUR İSTEMİYORUZ" Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelebi, tüm kriz mağdurlarının seslerini 1 Mayıs'ta duyuracaklarını belirterek, ''Dünyanın bütün ülkelerinde 1 Mayıs en merkezi yerlerde yapılır. 1977'de ölenlere saygı göstermek adına çayırda çukurda değil, Taksim'de bulunmak istiyoruz. Miting yapmıyoruz, bayram kutlaması yapıyoruz'' dedi. "BU AYIBIN ALTINDA BOĞULURLAR" ''Taksim'de izin verilmemesi durumunda ne yapacaklarının'' sorulmasına karşılık Çelebi, şöyle konuştu: ''Geçen yıl Türkiye'de yaşananları herkes biliyor. Biz o süreci yaşamak istemiyoruz. Biz gaz bombaları altında, su tazyikleri altında değil, özgürce coşkuyla gerçekten bir bayram havasında bayramımızı kutlamak istiyoruz. Bu engelleri çıkartanlar, bu ayıbın altında boğulurlar. Türkiye'yi bu ayıptan kurtarmak, bu ülkeyi rezil etmek istemiyorlarsa bu engeli önümüzde tutmazlar. Biz, bütün sağduyumuzla duyarlılığımızla Taksim'de bayram kutlamak istiyoruz.'' Çelebi, Türk-İş'in bu yıl kendileri ile olmamasına ilişkin soru üzerine, ''Bu bizim tekelimizde bir kutlama değil, bütün emek örgütleri, sendikal örgütler, Türk-İş de dahil bu süreçte Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamak isteyen herkesle buluşmak istiyoruz. Burada ayrışmak değil, devletin veya valinin yönlendirmesiyle başka alanlar yaratmak değil, Taksim alanında buluşmayı öngörmeliyiz. Bizim davetimiz bütün örgütlere açıktır. Bu davetimizi, çağrımızı bir kez daha Taksim'den yapıyoruz'' dedi. "BİZ BURADA OLACAĞIZ" ''İzin verilmezse Taksim'e yürüyecek misiniz?'' sorusuna karşılık Çelebi, bu yıl Taksim'de olacaklarını belirterek, ''Geçen yılki o manzarayı yaratanlar bunun sorumluluğu altında ezilirler. Biz burada olacağız'' diye konuştu. Basın açıklamasına KESK Genel Başkanı Sami Evren, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ve çok sayıda sendika temsilcisi katıldı. GREVDEKİ İŞÇİLERDEN DESTEK Basın açıklamasına, destek için işten çıkarılan MEHA işçileri ile ATV-Sabah grevcileri de katıldı. (ntvmsnbc.com) 1 Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 15 Nisan , 2009 Yolun sonu görünüyor (: Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2009 Taksim emekciler ve 1 mayis kutlamalari icin cok önemlidir. Cünki orada derindevlet yapmis oldugu plnli sekildeki katliami ile dogrudan emekcilere savas acmistir. Dolayisiyla Taksim meydanina emekcileri iramayan zihniyet derindevletin ve demokrasi karsiti savunucularidir. Umaim bu sene 1 mayis kutlamalari coskulu sekilde Taksim meydaninda kutlanir. Alıntı
Misafir minikyildiz Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 16 Nisan , 2009 Gene cam çerçeve yerlerde Meydan savaşı olacak Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 28 Nisan , 2009 1 Mayıs 1977'nin yabancı tanıkları geliyor 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları, 1 Mayıs 1977'nin yabancı tanıklarını yeniden buluşturacak. 32 yıl önce Taksim Meydanı'ndaki 1 Mayıs kutlamalarına katılan Filistinli, Fransız ve Yunan 3 sendikacı, DİSK'in davetlisi olarak 1 Mayıs'ı ''Taksim'de kutlamak'' için İstanbul'a gelecek. ''Taksim'de yapılması planlanan'' 1 Mayıs kutlaması yabancı konukların katılımıyla uluslararası boyut kazanacak. DİSK'in Ocak ayından beri ''Taksim yasağının kaldırılması'', ''1 Mayıs'ın resmi tatil ilan edilmesi'', ''1 Mayıs 1977 katliamının faillerinin yargılanması'' ve ''sendika yasalarının değişmesi'' gibi taleplerle uluslararası alanda yürüttüğü kampanyaya destek veren çeşitli kesimlerin temsilcileri 1 Mayıs kutlamaları için İstanbul'da olacak. 1 Mayıs kutlamalarına yurt dışından sendika temsilcileri ve milletvekillerinin aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişilik bir heyetin katılması bekleniyor. Heyette yer alan ve 1 Mayıs 1977'de 36 kişinin yaşamını yitirdiği Taksim Meydanı'ndaki kutlamalara da katılan bazı yabancı sendikacıların 32 yıl sonra tekrar 1 Mayıs'ta Taksim'de bir araya gelmesi planlanıyor. 1 Mayıs 1977'nin tanıklarından Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu (ICATU) Genel Sekreter Yardımcısı Filistinli sendikacı Muhammed Bardan, Fransa Genel İşçi Konfederasyonundan (CGT) François Lançon ve Yunanistan Diktatörlüğe Karşı Sendikal Hareketten (ESAK) Dimitris Sahiminis 32 yıl sonra 1 Mayıs kutlamaları için İstanbul'da buluşacak. DİSK arşivlerindeki bilgilere göre, 1 Mayıs 1977'deki kutlamalara DİSK'in misafiri olarak çeşitli ülkelerde yabancı sendikacılar katılmıştı. Dünya Sendikalar Federasyonu ve Uluslararası Gıda İşçileri Federasyonu gibi uluslararası sendikal örgütlerin temsilcilerinin yanı sıra Fransa, Yunanistan, Romanya, Lübnan ve Mısır'dan sendikacıların de yer aldığı törenleri, yabancı basın mensupları da izlemişti. Dönemin DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler, kutlamalarda yaptığı konuşmada, uluslararası sendikal hareketin temsilcilerini selamlayarak, ''DİSK'i dünya sendikal hareketinden koparma hesapları yapanların başarısız olacağını'' ifade etmişti. O KİŞİ BEN DE OLABİLİRDİM Filistinli Muhammed Bardan, 1 Mayıs 1977 kutlamalarına ilişkin izlenimlerini dönemin DİSK yayınlarında şöyle anlatıyor: ''Öylesine coşkulu ve disiplinli geçen bir töreni az yerde gördüm. Ancak ne yazık ki o tür katliamlara çok yerde tanık oldum. Detaylar ve isimler farklı olabilir ama hepsinin arkasındaki eller aynıdır. Olaylar başladığında Kemal Türkler ile birlikte kürsüdeydik. Az ötemizde biri vurularak yere düştü. O kişi ben olabilirdim ya da Türkler olabilirdi. Türkiyeli emekçilerin Filistin davasına yakın ilgi duyduklarını gördük. Aramızdaki ilişkilerin gelişmesi yolunda önemli bir adım oldu. Türkiye işçi sınıfının mücadelesine yakından tanık olmak bizi heyecanlandırdı.'' Dönemin CGT Konfederal Sekreteri Andre Allamy ve François Lançon ise 1 Mayıs sonrasında bir hafta Türkiye'de kalarak çeşitli sendikal temaslarda bulunmuştu. Allamy, Kemal Türkler ile yaptığı görüşmelerde, DİSK'in uluslararası alanda daha aktif olması için her türlü desteği vereceklerini bildirmişti. Ayrıca DİSK ve CGT ortak bir sendikal deklarasyon yayımlamıştı. CGT Konfederal Sekreteri Andre Allamy, 1 Mayıs 1977 kutlamalarıyla ilgili ''O günden sonra '1 Mayıs Alanı' olarak anılacak meydan da 100 binlerce işçi, gençlerin, öğretmenlerin ve aydınların da desteğiyle toplanmıştı. DİSK'in çağrısı ile 1 Mayıs'ı kutlayan halk gücüne alçakça bir saldırı düzenlendi'' ifadelerini kullanmıştı. Bu arada, 1 Mayıs'ın yabancı konuklar arasında bir de gazeteci olacak. Belçikalı gazeteci Eric Juzen, bu 3 sendikacının yıllar sonra İstanbul'da buluşması üzerinden Türkiye'deki 1 Mayıslarla ilgili bir belgesel hazırlayacak. 1 Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 Gül, Taksim için devrede Çankaya Köşkü'ne çıkan sendikaların temsilcileri, Cumhurbaşkanı Gül’le 1 Mayıs kutlamalarını görüştü. Gül, Taksim’de kutlama yapılmasına yönelik talebin üzerinde düşünülmesi gerektiğini belirterek “İlgililerle görüşeceğim” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu ve TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı'yı, Çankaya Köşkü'nde kabul ederek, bir süre görüştü. Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından gazetecilerin, 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlama taleplerini Cumhurbaşkanı Gül'ün nasıl karşıladığına ilişkin soruları üzerine DİSK Başkanı Çelebi, ''Taleplerimizi, genelde objektif olarak değerlendirdi, düşünülmesi gereken bir talep olduğunu söyledi'' dedi. Gül'ün, Cumhurbaşkanı seçilmeden önce de bu yönde iradesi olduğunu ifade eden Çelebi, ''Cumhurbaşkanı bu konuyu Milli Güvenlik Kurulu gündemine getirecek mi?'' sorusunu, ''İlgililerle görüşeceğini söyledi'' diye yanıtladı. 1 Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 29 Nisan , 2009 1 Mayis isci bayramini Taksim'de kutlanmasina izin vermeyen zihniyet gerici, anti demokratik ve fasizan bir zihniyettir. Bu zihniyet 1 mayis isci bayramini asla iclerine sindiremediler. Alıntı
Misafir Yakisikli Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2009 Sizin neyinize kardesim 1 mayisi kutlamak gidin evinizde oturun ... Kutlasaniz bir dert kutlamazsaniz ayri bir dert arkadasinla bir cafede oturursun kahveni yudumlarken nereden geldigi belli olmayan ya bir kor kursuna hedef olur yada bir polisin samarina.... Ogun benden soylemesi araclarinizi oyle ulu orta yere park edip evinizde ayak ayak ustune atmayin yoksa bu kriz ortaminda butceye ekstra fatura... Saygilar Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Ayrıca 1 Mayıs ve Taksim konusu hem AKP'nin hemde onun savunucularının bize "demokrasi" den ne anladıklarını göstermiştir. Kendilerine gelince özgürlük havarisi kesilenlerin, başka bir yasak söz konusu olunca nasıl da "yasak kardeşim niye inatlaşıyorsunuz" söylemine sarıldığını görebilmekteyiz. Şu forumda ki yorumları ele alsak bile göreceğimiz tablo şu olur ; Türban yasağı söz konusu konusu olunca, "özgürlük" "yasakçı zihniyet" "ifade özgürlüğü" ağzından düşmeyenler. 1 Mayıs'ın ülkenin büyük meydanlarında kutlanmasına konulan yasağa gelince sıra, 180 derece ters dönüşle ,"devlet yasaklamış kardeşim uyacaksın" söylemindeler. Aynı şekilde AKP'nin "atıl kurt" basınıda. Madem devlet yasakladı o halde itiraz olmayacak. O zaman devletin türban yasağına gelince itiraz niye ? Yok madem, haksız yasaklara karşı durmak gerekiyor. O zaman, 1 Mayıs'a getirilen yasağı nasıl savunuyorsunuz. Tatlı su demokratları Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 "İşte 1 Mayıs, İşte Taksim..." 32 yıl boyunca bu ses, hiç bu kadar coşkulu çıkmamıştı... Bir kısım milletin bunu AKP nin başarısı olarak yorumlayacağı açıktır ama 1 Mayıs, eğer bugün Taksim'de ise bu AKP' nin değil, DİSK' in KESK' in ve Türk solunun başarısıdır... 1 Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 The Marmara'ya anlamlı pankart 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları çerçevesinde, The Marmara Oteline giren göstericiler üzerinde 1 Mayıs 1977'de buradan ateş açanlar bulunsun yazan bir pankart astı...G Ancak polisler pankartın ipini alt kattan kesti. Rüzgarın etkisiyle bir süre açılamayan pankart yaklaşık 10 dakika sonra alt kattaki otel görevlileri tarafından kesilerek kaldırıldı.Pankartın üst kısmı ise odayı otel görevlilerine açmayan gösterilciler nedeniyle uzun süre kaldırılamadı Tarihe “Kanlı 1 Mayıs” olarak geçen 1 Mayıs 1977 olaylarının üzerinden tam 32 yıl geçti. DİSK, kanlı biten bu kutlamaların bir misafirini, 32 yıl sonra yeniden İstanbul’a getirdi. Dönemin DİSK Başkanı Kemal Türkler’in hemen yanında töreni izleyen ve açılan ateşten şans eseri kurtulan Uluslararası Arap Sendikaları Konfederasyonu (ICATU) Genel Sekreter Yardımcısı Filistinli sendikacı Mohamad Bdran, 32 yıl sonra aynı meydanda, aynı yere oturdu ve o dakikaları anlattı: “O gün, sabah 9’da Taksim Meydanı’na geldik. İnanılmaz bir kalabalık vardı. Öyle coşkulu ve disiplinli geçen bir töreni az yerde gördüm... Meydana bakan bir platform hazırlamışlardı. Türkler’in yanına oturdum, Süleyman Çelebi de oradaydı. En az 300-400 bin kişi bir ağızdan slogan atıyordu. Aniden hiç beklenmedik bir anda silah sesleri duyulmaya başladı. The Marmara Oteli’nin tepesinden ateş açıldığını gördüm. Hepimiz yere kapaklandık, birkaç dakika kimse başını kaldıramadı. Kafamı kaldırdığımda onlarca kişinin yaralı olduğunu gördüm. Ortalık o anda karıştı, meydandan kaçmak isteyenler kaçamıyorlar, çünkü askerler çevirmiş meydanı, polisle işçiler çatışmaya girdi. Ben, ya da Kemal o kurşunlara hedef olabilirdik. Kemal’i hemen alıp, bir arabayla oradan uzaklaştırdılar. İnsanlar koşup, yaralıları sürüyerek meydandan çıkarmaya çalışıyordu. O sırada baktım ki, ateş çok farklı yerlerden açılıyor, Çok korkunç bir andı, kanlar, yaralılar, ölenler, kaçışanlar... Biz kaçarak DİSK’in binasına sığındık. Öğrendik ki 36 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi yaralanmış. Asıl önemlisi aşağı doğru (Kazancı Yokuşu) kaçmaya çalışanların önünde bir kamyon vardı, itiyorlardı kamyonu devirmek için ama mümkün değil, bir de kamyonun arkasından kaçmaya çalışan o insanlara ateş açılıyordu.” ‘Utanç verici’ Bdran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bana göre, 1 Mayıs 1977, bir katliamdır. Filistinliyim ve çok katliamlar gördüm, buradaki olay bambaşkaydı, çünkü, bir şölen için buluşmuş işçilere ateş açmak bir utançtır. Bu anları hayatım boyunca unutamadım. Beni çok etkiledi. Bize bunca insanın ölümünden kimin sorumlu olduğunun bulunamadığını söylediler. Türkiye’ye gelince geçen akşam Süleyman Çelebi’yle Taksim Meydanı’na, o günü, kaybettiğimiz işçileri anmaya gittik. Baktım ki meydan inanılmaz kalabalık, çok değişmiş. ‘Ne oluyor, 1 Mayıs 1977’den daha kalabalık olmuş burası’ dedim.” 1 Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 1 Mayıs , 2009 Her seye ragmen emekciler,bayramlarini coskuyla kutladilar,bakmayin bazi taskinliklara,provakatörlerin yaptiklarina,onlar dünyanin her kösesinde var bizde de olmasini dogal karsilamak durumundayiz.Türkiye sartlarinda provakatörü olmayan bir toplanti varmidir? 1 Mayis'larin yasaklanmis olmasi,özellikle 1977 Kanli pazar kanli 1 Mayis'in faillerinin hala bulunamamis olmasi,emekci kesimlerde degil ama bazi ideolojik fraksiyonlarda yikip yakma hobisini kizistiriyor.Emekciler taskinlik yapmiyor,onlar sadece sorunlarini özgürce dile getirebilecekleri özel bir günün olmasindan memnunlar.Zaten olay cikaranlara baktigimizda bunlarin hangi gruplar oldugunu görmekteyiz.Akil var mantik var;Emekci neden yüzünü maskelesin ki?Yüzünü maskeleyen taninmak istemeyendir,Avrupa'da bazi ülkelerde bu maske yasaktir ve cezasi vardir.Türkiye bu konuda henüz biraz gerilerdedir.1 Mayislar kutlandikca insanlar olgunlasacak ve 1Mayis'larin kavga dögüs günü degil kutlama günü oldugunu kabulleneceklerdir.Taskinliklar provakativ hareketler oluyor diye 1MAYIS yasaklanmaz. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Bu nasıl bayram anlamadım. Halkın kaldırımları sökülüyor ve halkın polisinin üzerine fırlatılıyor. Bu taşlardan bir polis ağır yaralandı ve halen hayati tehlikeyi atlatamadı. İnsan hayatının değerini ölçmenin ve insan hayatının bedelini ödemenin bilinen bir yolu var mıdır? Bu polis de emekçi, evine, çocuğuna ekmek götürmek için oradaydı. Böyle bayram olmaz olsun. Bunun Nevruz'un şiddete alet edilmesinden hiç bir farkı yok. Bu hükümet herkese mavi boncuk dağıtacağım sevdasıyla yarın nevruzu da resmi tatil yapar... Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Bu nasıl bayram anlamadım. Halkın kaldırımları sökülüyor ve halkın polisinin üzerine fırlatılıyor. Bu taşlardan bir polis ağır yaralandı ve halen hayati tehlikeyi atlatamadı. İnsan hayatının değerini ölçmenin ve insan hayatının bedelini ödemenin bilinen bir yolu var mıdır? Bu polis de emekçi, evine, çocuğuna ekmek götürmek için oradaydı. Böyle bayram olmaz olsun. Bunun Nevruz'un şiddete alet edilmesinden hiç bir farkı yok. Bu hükümet herkese mavi boncuk dağıtacağım sevdasıyla yarın nevruzu da resmi tatil yapar... Bazı marjinal gruplar ara sokaklarda eylem yapıyorsa bunun sorumlusu 1 Mayıs'ı kutlayan işçiler değildir. Eğer bir yerlerde cam çerçeve indiriliyorsa vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevli olan devlet kurumları bunu da önlemekle görevlidir. Nitekim polis örgütünün kuruluş amacı da budur. Polis görevini doğru yapmak zorundadır ve görevini yerine getirdiği için de kahraman ilan edilemez. 1 Mayıs gelişmiş ülkelerin tamamında bayram olarak kutlanıyor. Bu demokratik bir haktır. Hükümetin görevi insanların haklarını kullanmalarını sağlamak olduğuna göre burada tepki gösterilmesi gereken taraf hükümet olmalıdır. İşçilerin Taksimi kullanmalarına 32 yıl sonra kısıtlı olarak izin vereceksin ama polis haftasında bırakın Taksim Meydanını neredeyse tüm Taksim'i kapatacaksın. Asıl olmaması gereken zihniyet işte bu geri kafalı zihniyettir. Tüm işçi örgütleri bayramı Taksimde bir nizam içerisinde kutladılar. Bazı gruplar ara sokaklarda taşkınlık çıkardı, doğrudur. Taşkınlıkları önlemek de polisin görevidir. Geçen yıl yaşanan olaylarda polisin hastanenin acil girişine gaz bombası atması, yaşlı bir vatandaşın gaz bombasıyla polis tarafından öldürülmesi gibi vak'aların bu sene yaşanmamış olması mutluluk verici. Ama amaçları samimi bir şekilde 1 Mayıs' kutlamak olan işçilerin etrafında duvar oluşturulacağına keşke bahsedilen şu yüzü maskeli provakatör gruplar daha fazla kontrol altında tutulabilseydi. 1 Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 1 Mayıs'tan kalan bu görüntüler çok konuşulacak Taksim'e çıkmak isteyen gencin polis tarafından feci şekilde dövülmesi amatör kameraya saniye saniye yansıdı. Gösterici genci aralarına alan polisler dakikalarca dövdü. O anlar bir mahalle sakini tarafından böyle görüntülendi.. Taksim çevresinde dün yaşanan 1 Mayıs olaylarının ardından bugün ortaya çıkan bir amatör kamera görüntüsünde göstericilerden birinin polis tarafından feci şekilde dövülmesi yer alıyor. FECİ DAYAK KAMERALARDA İzleyenleri dehşete düşüren görüntünün çekildiği yer, Tarlabaşı Al Hatun sokak. Taksim'e çıkmaya çalışan grubun içinde yer alan 27 yaşındaki Öztürk Alataş, polisin müdahalesiyle karşılaşınca bir binanın girişine sığınıyor. Ancak Alataş'ı farkeden polis ekipleri, genci sokak ortasına çekerek feci şekilde dövmeye başlıyor. 5 polisin aralarına aldıkları genci, öldüresiye dövmesi bir mahalle sakini tarafından saniye saniye kaydediliyor. Polisler, dakikalarca süren dayak sırasında Alataş'ın kafasına da tekme attığı görülüyor. Bu sırada çekim yapan kişinin dehşete düşerek sözlediği sözler de kamera kayıtlarına yansıyor. Birkaç dakika süren dayak, bir polis amirinin müdahalesiyle sona eriyor. ŞİKAYETÇİ OLDU Olayı gazetecilere anlatan Öztürk Alataş, kelepçelenerek Beyoğlu Polis merkezi götürüldükten sonra işlem yapılmayarak serbest bırakıldığını öne sürdü. Alataş, "Polis içinde bulunduğum gruba müdahale edince dağıldık. Apartman boşluğuna kaçtım. Ancak burada beni gören polisler dövdükten sonra karakola götürdüler. Burada da dövdükten sonra işlem yapmadan bıraktılar" şeklinde konuştu. Alataş, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden aldığını raporla savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Alataş'ın avukatı Meral Hanbayat ise sorumluların peşini bırakmayacaklarını ifade etti. Haber ve Görüntü İçin Tıklayın Alıntı
Misafir gelincik Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Geçen sene 1 mayıs gösterilerine katılan, tanıdığım iki üniversiteli genç , şöyle anlatıyordu polislerin yanlarından geçerken konuştuklarını: -Bir an önce olay çıksa da stres atsak. E stres atmışlar olur o kadar Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Böyle bayram olmaz olsun. 1 Mayıs işçi bayramı bayramların en değerlisidir. Tüm insanlığı omuzlarında taşıyan işçilerin, emekçilerin bayramıdır. İşçilerin emekçilerin dayanışmaları, gelişmeleri, kazanılacak hakları bu tip sosyal faaliyetlerle mümkündür. 1 Mayıs bayramı, aslında demokrasiye, eşitliğe açılan yolun kapısıdır. Böyle önemli bir günü,"olmaz olsun" deyimleriyle birlikte kullanmak bir talihsizlik. Provakatör gurupların bayramı proveke etmesi ile bayramın ilgisi nedir? Ciddi olarak alınacak önlemlerle provakasyon rahatça önlenebilirdi. Bence bayrama gölge düşsün, gerektiğinde kullanılsın diye gevşek davranılmakta. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 2 Mayıs , 2009 ......Tatlı su demokratları Tatlı su demokratları ha,sevdim bunu! Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Bir işi insan gibi yapmasını öğrenene kadar o iş olmaz olsun evet... Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Bir işi insan gibi yapmasını öğrenene kadar o iş olmaz olsun evet... İnsanlar, bilimi öğrenmeye başladıklarında da ona saygı duyup, destek veriyorlardı. Arkadaşlar "tatlı su demokratları" deyimini yerinde ve doğru kullanmışlar. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Ben şimdi alaka kuramadım. Ne yani, "bilim de zamanında insan gibi yapılamıyordu, ama yine de saygı duyuluyordu" diye mi düşünüp "eh, 1 mayısa da her ne kadar insan gibi kutlanmıyorsa da, ister istemez saygı duyalım bari" mi diyeceğiz? İnsan gibi yapılmayan bilime saygı duyulmaz. İnsanın yaptığı, fakat insan gibi yapılmayan hiç bir şeye saygı duyulmaz. Demokratın tatlı suda yaşayanı da, tuzlu suda yaşayanı da insan gibi demokratsa, saygı duyulur. Tatlı su demokratı tu kaka da tuzlu su demokratı mı cici? Alıntı
Misafir bilimselci Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Her ne kadar alaka kurulmamaya çalışılsada alakası şu: Tarihte bilime de, 1 mayısa da çeşitli bahanelerle karşı çıkmaya veya geciktirmeye çalışanlar 'tatlı su demokratları veya bilimcileri' olmuştur. Gerici zihniyete destek olmuşlardır. 1 mayıs bayramı emekçilerin sosyal ve tarihsel diyalektiğinin ürünüdür. Saygı duyulmalıdır. İnsan gibi yapılmayan şey, insan olmayanların eylemidir. Bayram değil. Tekrarlamalıyımki; İnsan yararına olanın kötü uygulanması, o şeyin kötü olduğunu göstermez. Uygulayanın kötü ve eğitimsiz olduğunu gösterir. Demokrasi buna bir örnektir. Demokratlığın tatlısı tuzlusu değil, ilkeli olanı gerçek demokratlıktır. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Herhalde biz de "nerde bir mayıs kutlayan varsa olmaz, kutlamaz olsun" diye bir söylem geliştirmiş değiliz. Hemen seneye insan gibi kutlansın, biz de hemen seneye öpüp başımıza koyalım yani... Sakıncası yok bence... İnsan gibi sevinmesini bilmeyenler milli maç sonrası sağa sola ateş açtıklarında da "olmaz olsun böyle maç" demeye hak kazanırız. Futbol yasaklansın demeye getirdiğimizi kimse iddia edemez. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Gönderi tarihi: 3 Mayıs , 2009 Bir işi insan gibi yapmasını öğrenene kadar o iş olmaz olsun evet... o zaman bizim herşeyi bir tarafa bırakıp,önce kendimize,kendi insanımıza "insana değer vermeyi" öğretmemiz gerekiyor.İnsana değer veren toplumlar,insana dair herşeye değer vermesini de çok iyi bilirler. işte bizler,tam bu noktada sınıfta kaldık. ..... Demokratın tatlı suda yaşayanı da, tuzlu suda yaşayanı da insan gibi demokratsa, saygı duyulur. Tatlı su demokratı tu kaka da tuzlu su demokratı mı cici? Tatlı su demokratı ben,tarafında demokrat olanla algıladım.Tuzlu su demokratı'nı nereye koyacağız?Yine de olması gereken gerçek demokrasi.Ah bu da hülya ya .......... Tekrarlamalıyımki; İnsan yararına olanın kötü uygulanması, o şeyin kötü olduğunu göstermez. Uygulayanın kötü ve eğitimsiz olduğunu gösterir. Demokrasi buna bir örnektir. Katılıyorum. .... İnsan gibi sevinmesini bilmeyenler milli maç sonrası sağa sola ateş açtıklarında da "olmaz olsun böyle maç" demeye hak kazanırız. Futbol yasaklansın demeye getirdiğimizi kimse iddia edemez. işte yine insan... saygılar. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.