Φ Dogrucudavut Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Ergenekon, öyle gösterilmeye çalışıldığı gibi basit bir olay değildir. Bu da emperyalizmin AKP eliyle oynadığı bir oyunudur. Türkiyedeki bir çok olay, karışıklık büyük çoğunlukla, döneminde devleti temsil eden, iktidarda yer almış olan ABD destekli sağ partilerin sorumluluğundadır. Bu partiler iktidara geldiğinde derin devleti de biçimlendirirler. Derin devlet her ülkede vardır. Önemli olan bu derin devletin milli olup olmadığıdır. Soğuk savaş öncesi Türkiye dahil özellikle Nato ülkelerinde CIA tarafından elegeçirilmiş olan derin devlet unsurları Süpernato-Kontrgerilla olarak adlandırılmıştır. Bunlar, bu ülkelerdeki komünist oluşumları sabote ederek, kargaşa çıkararak ABD çıkarlarına uygun antikomünist karakterde faili mechul cinayet ve toplumsal manipülasyonlar yapmıştır, darbelere zemin hazırlamışlardır. Kontrgerilla/Süpernato, soğuk savaş döneminden sonra bu Nato ülkelerinin Türkiye hariç tümünde deşifre olup, tasfiye edilip yargılanmışlardır. Türkiyede, maksatlı olarak ismi Ergenekon olarak seçilmiş davada ise hedef, derin devlet içerisindeki yine bu tür eylemlerde bulunmuş ancak aşırı milliyetçi ve aşırı yurtsever yani milli olan kesimdir. Asıl Ergenekon yani CIA yönlendirmeli derin devlet/Süpernato/Kontrgerilla görevine devam etmektedir. AKP bu davayı bahane ederek, çıkarılan karambolde siyasi karşıtlarını da hayali senaryolarla bertaraf etmek istemektedir. Daha fazla bilgi için" Ergenekon=?Susurluk=?Ulusalcılık" adlı başlıktaki yazılanları okuyabilirsiniz. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Türkiyede, maksatlı olarak ismi Ergenekon olarak seçilmiş davada ise hedef, derin devlet içerisindeki yine bu tür eylemlerde bulunmuş ancak aşırı milliyetçi ve aşırı yurtsever yani milli olan kesimdir. Doğu Perinçek. Asıl Ergenekon yani CIA yönlendirmeli derin devlet/Süpernato/Kontrgerilla görevine devam etmektedir. AKP bu davayı bahane ederek, çıkarılan karambolde siyasi karşıtlarını da hayali senaryolarla bertaraf etmek istemektedir. 12 Eylül ve Kenan Evren. Soğuk savaş öncesi Türkiye dahil özellikle Nato ülkelerinde CIA tarafından elegeçirilmiş olan derin devlet unsurları Süpernato-Kontrgerilla olarak adlandırılmıştır. Bunlar, bu ülkelerdeki komünist oluşumları sabote ederek, kargaşa çıkararak ABD çıkarlarına uygun antikomünist karakterde faili mechul cinayet ve toplumsal manipülasyonlar yapmıştır, darbelere zemin hazırlamışlardır. Darbeleri kim yapmıştır, ve Son ergenokon olayında'da darbe olacakmı idi ve Aşırı milliyetçi,yurtsever kesim olayın içinde ise koministleri ve faili meçhul cinayetleri kim yapmıştır, ABD ile ilişkileri varmıdır. Kısaca... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Ergenekon, öyle gösterilmeye çalışıldığı gibi basit bir olay değildir. Bu da emperyalizmin AKP eliyle oynadığı bir oyunudur. Türkiyedeki bir çok olay, karışıklık büyük çoğunlukla, döneminde devleti temsil eden, iktidarda yer almış olan ABD destekli sağ partilerin sorumluluğundadır. Bu partiler iktidara geldiğinde derin devleti de biçimlendirirler. Derin devlet her ülkede vardır. Önemli olan bu derin devletin milli olup olmadığıdır. Soğuk savaş öncesi Türkiye dahil özellikle Nato ülkelerinde CIA tarafından elegeçirilmiş olan derin devlet unsurları Süpernato-Kontrgerilla olarak adlandırılmıştır. Bunlar, bu ülkelerdeki komünist oluşumları sabote ederek, kargaşa çıkararak ABD çıkarlarına uygun antikomünist karakterde faili mechul cinayet ve toplumsal manipülasyonlar yapmıştır, darbelere zemin hazırlamışlardır. Kontrgerilla/Süpernato, soğuk savaş döneminden sonra bu Nato ülkelerinin Türkiye hariç tümünde deşifre olup, tasfiye edilip yargılanmışlardır. Bu yerinde tespitlere iki noktada ekleme yapma ihtiyacı hissettim. Nato ve Nato'nun kontrolundeki ülkelerdeki Gladio örgütlenmelerinin amacı sadece komünist hareketleri sabote etmek değil, aynı zamanda Nato'nun çıkarlarına aykırı hareket eden tüm partiler ve oluşumları engellemektir. Türkiye'nin yakın tarihinde komünistlerin en büyük rakibi kimdir dersek Bülent Ecevit CHP'sidir. Ülkede komünist veya sosyalist örgütlenmelerle aynı tabana oynamış, ve o tabanı rejim içerisinde tutmuştur. 15-16 haziran kalkışmasına kadar sol siyaset ve sosyalist politikalarla ilgilenmeyen CHP o tarihinde sonra Bülent Ecevit kliğinin yükselişiyle Türkiye İşçi Partisi'yle benzer politikalar izleme başlamış ve onun yerini almıştır. Bülent Ecevit'in Ulusal Sol politikaları, ikameci ekonomideki ısrarı, Kıbrıs politikası, haşhaş ekim yasağını kaldırması, "Bağlantısızlar Hareketi" ne yakın dış politikası, 12 Eylül'den sonra Türkiye'de ekonomi ve dış politika'da militan Amerikancı politikaların uygulanmasını engellemiştir. O zaman Bülent Ecevit gibi teknik anlamda komünist hareketlerin kitleselleşmesinin önündeki en büyük engel olan adama karşı, Gladio tam bir yoketme politikası izlemiştir. Gladio oluşumlarının tarsfiyesine gelince. Bunların Türkiye hariç diğer Nato ülkelerinde tasfiye edildiklerine inanmak imkansız. Deşifre edilenler vardır, yargılananlar vardır. Ama bu tasfiye edildikleri anlamına gelmez. Yeniden yapılanma ve safra atma diyebiliriz. Gerek yeni savaşlar , yeni düşmanlar, yeni ihtiyaçlar. Gereksede kamuoyunun yıllardır dikkatini çeken unsurları feda ederek sicil temizlemek gibi gayelerle işi bitmiş, kullanım süresi dolmuş unsurları tasfiye etmişlerdir. Şaşalı operasyonlar ve yargılamalarla işlevsizleştirmişlerdir. Ama Yugoslavya'nın parçalanması, Kafkasya'daki turuncu devrimler, Ruanda soykırımı, Afrika ülkelerindeki iç çatışmalar, Latin Amerika ülkelerindeki darbeler ve iç çatışmalar, PKK. Kadrolarını, yöntemlerini, organizasyonlarını yenilemiş değiştirmiş olsada. Gladio'nun temel işlevini yürütecek şekilde varlığını devam ettirdiğini göstermektedir bize. Ergenekon operasyonuda bunun benzeridir. Bu yargılananlar arasında AKP'nin fırsat bu fırsat diyerek yok etmek istediği muhalifleri olduğu gibi. Geçmişte Gladio operasyonlarında bizzat yer almış, pratisyenler ve teorisyenlerde vardır. Fakat gerek "ılımlı islam", gerekse Nato'nun yeni genişleme politikalarında işlev görür cevap verir yetileri kalmadığı için tasfiye ediliyor olabilirler. Bana sorarsan Gülen organizasyonu varken bunlara ne hacet ? Nato, artık adı farklı olsada, kadroları farklı olsada Gladio'dan vazgeçmez. vazgeçemez. NATO Varşova paktı dağıldığından beri düşman sıkıntısı çekmektedir. NATO gibi bir askeri organizasyonun varlığına gerekçe olarak gösterilecek bir organizasyon yoktur dünyada. Ama NATO hala vardır ve genişlemektedir. Kah Irak afganistan gibi eski dostları düşman ilan ederek. Kah ülkeleri düşman haline getirecek faaliyetlerle. Türkiyede, maksatlı olarak ismi Ergenekon olarak seçilmiş davada ise hedef, derin devlet içerisindeki yine bu tür eylemlerde bulunmuş ancak aşırı milliyetçi ve aşırı yurtsever yani milli olan kesimdir. Asıl Ergenekon yani CIA yönlendirmeli derin devlet/Süpernato/Kontrgerilla görevine devam etmektedir. AKP bu davayı bahane ederek, çıkarılan karambolde siyasi karşıtlarını da hayali senaryolarla bertaraf etmek istemektedir. Daha fazla bilgi için" Ergenekon=?Susurluk=?Ulusalcılık" adlı başlıktaki yazılanları okuyabilirsiniz. İşte bu diğer NATO ülkelerindede aynı şekildedir. Soğuk savaşın ihtiyaçlarına cevap veren kadrolar, soğuk savaşın sona ermesiyle yok edilmiş. kalanları ve eklenenlerle yola devam etmişlerdir. Türkiye tarihinde NATO'nun Yeşil Kuşak projesinde görev alan dinci kadrolarına Ergenekon Operasyonu'nda dokunulmamıştır. Alıntı
Φ NICLENO Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 İnsanların inanç özgürlüğünü kısıtlayan, yasaklayan, kınayan, aşağılayan her kim olursa olsun protesto ediyorum. Prortesto kelimesinin yerine daha uygun sözcükler de yazardım ama sistem siliyor. Anladınız siz onu Bu forumda hala bazıları kimsenin birbirine bir şeyleri kabul ettirmeye uğraşmadığını iddia ediyor. Bu na da sadece gülüyorum. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Ankara'da 7 üniversite öğrencisi karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Her ölüm erkendir ancak bu kadar genç yaşta vefat edenlere de ayrıca üzülüyorum, Allah'tan hepsine rahmet diliyorum. Konu ile ilgili Vakit Gazetesi " yılbaşı kutlarsanız işte böyle olur" şeklinde bir yaklaşım gösterdi. Bakın neler yazmışlar yine: İsrail’in Gazze’ye yönelik katliamına rağmen yılbaşını kutlayan duyarsız çevreler, çeşitli rezaletlerin yanı sıra facialara da sebep oldular. Bu yorumu yapanda öncelikle Allah korkusu olması gerekir. Biraz insan sevgisi beklenir ama nerdeee? Bu adamları bu forumda bile savunmak için taklalar atanlar, söylemlerini haklı ve hatta az bile bulanlar var. Bu insanları tanıyın, kiminle nereyi paylaştığınıza dikkat edin. Yarın birgün bu adamların birşekilde eline düşerseniz, sonunuzun ne olacağını şimdiden öğrenin. Fikir özgürlüğü dümbeleğinin arkasına geçerek, insani değerlerinizle oynamalarına nasıl izin verebiliyorsunuz hayret ediyorum. Bitirirken; Bu haberin altında "bu kafanın anlayabileceği" şekilde yazılmış bir okur yorumu dikkatimi çekti: Yatılı Kur'an kursu çöktüğünde oradaki çocuklar hangi rezilliği kutluyorlardı ki böyle bir faciaya yol açtılar? Alıntı
Φ alamet-i farika Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 aslına bakarsanız bu konu başlığına yazmanın bile abesle iştigal olduğunu düşünüyordum lakin taylancım bey dikkatimi çektikten soona söz konusu gazeteye de bakınca ve maalesef o evde solup giden goncalardan birini tanıyor olmanın,bebekliğini,yürüyüşünü,ilk kelimelerini,ergenliğini biliyor olmanın hassasiyetiyle diyeceğim şudur ki: eğer tanrı gerçekten varsa umarım o satırların sahibi kişiyi ****... Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 7 gencecik insan ciddi bir ihmal sonucu ölmüş,sonra birileri çıkıp bazı ileri geri yorumlar yapmış ötekilerde o ipe sapa gelmez sözlere yorum yapmaya başlamış yazık konu her zaman ki gibi gelip dini boyuta taşınmış.Kuran kursunda ki çocuklarıda öldüren ihmaldi Ankara'nın göbeğinde çocuklarıda öldüren ihmaldi ve bu ihmalin asıl faillerine hesap sormaktansa bizim millet gene neyin derdine düşmüş?Bir kez daha yazık.. 7 insan ölmüş katliam gibi,kim ne demiş çokmu önemli?? Alıntı
Φ gloria Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Tek kelimeyle ıgrencler!!!! Abdurrahim Karakoç Efendinin yılbaşı küfürlerini buradan okuyabilirsiniz.... Buraya eklemedim, cunku eger eklersem bu yazı sırf yıldız dolar, işte o kadar terbiyesiz ve densiz bir yazı... -http://www.hurriyetport.com/news/120/ARTICLE/6940/2008-12-31.html- Bu ülkede nelere sansür uygulanıyorken onlar hala nasıl bu kadar özgürce yazabiliyorlar anlamış değilim, ne işe yarar ki bu gazete, tuvalet kağıdı falan muamelesi mi goruyor acaba... Bunların inançlarla ne ilgisi var yahu, inançlı bir insan bu kufurleri eder mi? Onların inandıkları eğer buna izin veriyorsa iyi ki de ben inanmıyormuşum... Ahlaki değerlerden bu kadar mı yoksun olabilir bu insanlar, nedir bu içlerindeki nefretin sırrı? Korkutucu bu insanlar, bu densizliğin sonu nereye varacak çok merak ediyorum... Alıntı
Φ Odris Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 YILBAŞI KUTLAMASI ABDÜRRAHİM KARAKOÇ'UN YILBAŞI TEBRİĞİ Bak şu müftülüğün yaptığına . . . Siyonizm yeryüzünden silinmedikçe beşeriyet rahat yüzü görmez... Müslümanların Hicri yılbaşılarını tebrik ediyorum... Olay bu,ve kartel medyası,yavrusu,irisi işi manupile edip servise koydu. Bu nasıl bir bölücü, yıkıcı, zavallı, çaresiz, acı çığlıktır yahu? Alıntı
Φ alamet-i farika Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 7 gencecik insan ciddi bir ihmal sonucu ölmüş,sonra birileri çıkıp bazı ileri geri yorumlar yapmış ötekilerde o ipe sapa gelmez sözlere yorum yapmaya başlamış yazık konu her zaman ki gibi gelip dini boyuta taşınmış.Kuran kursunda ki çocuklarıda öldüren ihmaldi Ankara'nın göbeğinde çocuklarıda öldüren ihmaldi ve bu ihmalin asıl faillerine hesap sormaktansa bizim millet gene neyin derdine düşmüş?Bir kez daha yazık..7 insan ölmüş katliam gibi,kim ne demiş çokmu önemli?? işte ben de abesle iştigal derken tam da bundan bahsediyordum. şimdi yukarıdaki yorumların senin ima ettiğin anlamda dini konularla alakası nedir ki? bence sen alınganlık etmişsin. hepimiz bu gencecik çocukların ihmalden öldüğünün bal gibi de farkındayız ve asıl kafasının üstüne oturanlara;depremi,doğalgazı,yangını,seli,enflasyonu,deflasyonu,fatih ürek'i,buşu,milli maç sonuçlarını,napalm bombasını,fasülyenin kılçığını ve burada adını saymadığım diğer tüm sonuçları bu tip saçmalıklara dini yasaklara,tabulara,CİNSELLİĞE bağlayan kafaları kınayan tüm bu sözleri bu şekilde anlatıyoruz. kimsenin hiç bi şeyi hiç biyere taşımak gibi bi niyeti yok... bu kadar basitleştirmeyelim bence... Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 işte ben de abesle iştigal derken tam da bundan bahsediyordum.şimdi yukarıdaki yorumların senin ima ettiğin anlamda dini konularla alakası nedir ki? bence sen alınganlık etmişsin. hepimiz bu gencecik çocukların ihmalden öldüğünün bal gibi de farkındayız ve asıl kafasının üstüne oturanlara;depremi,doğalgazı,yangını,seli,enflasyonu,deflasyonu,fatih ürek'i,buşu,milli maç sonuçlarını,napalm bombasını,fasülyenin kılçığını ve burada adını saymadığım diğer tüm sonuçları bu tip saçmalıklara dini yasaklara,tabulara,CİNSELLİĞE bağlayan kafaları kınayan tüm bu sözleri bu şekilde anlatıyoruz. kimsenin hiç bi şeyi hiç biyere taşımak gibi bi niyeti yok... bu kadar basitleştirmeyelim bence... Bacım ne alınganlığı,benim söylemek istediğim asıl basitlik ipe sapa gelmez bazı laflarla insan ölümlerinin arkasından dedikodu yapmak. Falanca şöyle dedi fişmanca şöyle dedi..Yahu kardeşim ne derse desin ölmüş işte 7 insan ölmüş hani ölüme ve ölene saygı. Vakitin denyo yazarı traj peşindedir bir diğeride onun söylediklerinin üzerinde kendi fikirlerinin haklılığını ıspata gidiyor.Yok öyle arkadaşım ölüler üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkmasın.. Bir yermek bir diğeri savunmak adına siyaset yaparak ölmüş gitmiş çocukları kullanmasın... Varmı ötesi? Alıntı
Φ dünyahepimizin Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 7 insanin ölümünü kutlanmasini yanlis gördükleri yeni yil eglencelerine baglayarak yorumlayanlara birileride Hac olmasa her yil yüzlerce, binlerce insanin canini kurtarmis olmazmiyiz diye sormazmi? Hac sefrinde bir cok yasli hastaliktan, sicaklardan ve kaos ortamindan dolayi Arabistan cöllerinde can veriyorlar. Mademki insan canina o kadar saygi duyuyorlar, bu saygiyi her alanda göstersinler. Diger taraftan bir cok Kombasan ve Yanbasan mudirler yatirimlarini alamadiklari icin de kalp krizi gecirdiler, hastalandilar ve üzüntüden ölen de oldu. O Vakit gazetesi neden bunlardan söz etmiyor acaba???? Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Bacım ne alınganlığı,benim söylemek istediğim asıl basitlik ipe sapa gelmez bazı laflarla insan ölümlerinin arkasından dedikodu yapmak.Falanca şöyle dedi fişmanca şöyle dedi..Yahu kardeşim ne derse desin ölmüş işte 7 insan ölmüş hani ölüme ve ölene saygı. Vakitin denyo yazarı traj peşindedir bir diğeride onun söylediklerinin üzerinde kendi fikirlerinin haklılığını ıspata gidiyor.Yok öyle arkadaşım ölüler üzerinden kimse siyaset yapmaya kalkmasın.. Bir yermek bir diğeri savunmak adına siyaset yaparak ölmüş gitmiş çocukları kullanmasın... Varmı ötesi? Kutsallaştırılmış, putlaştırılmış Vakit eller üzerinde taşınıyor adeta. Ölüye saygıdan bahsedenin hedefine bakar mısınız? Yazılanların içerisinde siyasi hiçbir imge yoktur, var olduğunu iddia edenler ise alınganlık göstermişlerdir. Tepkim tamamen insani boyutlar içerisinde, etrafımızdaki yobazlar ile ilgilidir. Ve bunu nereye çekerseniz çekin sözümün özü değerinden zerre eksilmeyecektir. Siz kendi cengaverliğinizle putlarınıza saygıda kusur etmemek için böylesi saldırgan tepkiler vereceksiniz. Ve biz acz içinde kalmışları böyle ibret olsun diye izleteceğiz cem-i cümleye. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Söz konusu iftira aracı gazetede yayınlanan bahsi geçen köşe yazısında bahsedilen konuları görünce, arkasından da doğalgaz zehirlenmesi faciasını duyunca, gazetenin böyle bir haber yapacağını tahmin etmekte hiç zorlanmamıştım. Yalnız bir beklentim daha vardı bu kağıt tomarından: Acaba parkta bıçaklanarak öldürülen genç için "Filistin'de masumlar katledilirken içki içene böyle yaparlar işte" biçiminde bir yorum yapmasıydı. Belki de yapmıştır. Merak edip alıp okuyacak halim yok. Nasılsa yaptıysa internete düşer bir yerlerden. Tuncay Özkan'ın gözaltına alınırken dediği gibi hiç bu kadar cesaret bulamamışlardı. Ağızlarına geleni söylemekte bir beis görmüyorlar. Yalnız bu konu içinde söz Ergenekon'a ve NATO'ya nasıl geldi? NATO yakın geçmişte Sovyet yayılmacılığının önünde tek engel olmuş ve önemli işlevler yüklenmiş bir örgüttür. Sovyetler dağıldı diye işi bitmiş olamaz, yeni tehditler mutlaka ki çıkacaktır. Düşman yaratma diye bir politikaya inanmıyorum. Bu günkü NATO'ya karşı olan, geçmişteki NATO'ya da karşı imiştir mutlaka. O yüzden "NATO'nun işlevi yok, kalksın ortadan" demenin âlemi yok, "NATO hiç olmamalıydı ve dünya Sovyetler ve Çin arasında pay edilmeliydi" densin açıkça. Ben Türkiye'nin geçmişte sürdürdüğü NATO yanlısı politikalarını onaylıyorum ve devam etmesinden yanayım. Ergenekon'a gelince, "bit silkeleme!" Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Söz konusu iftira aracı gazetede yayınlanan bahsi geçen köşe yazısında bahsedilen konuları görünce, arkasından da doğalgaz zehirlenmesi faciasını duyunca, gazetenin böyle bir haber yapacağını tahmin etmekte hiç zorlanmamıştım. Yalnız bir beklentim daha vardı bu kağıt tomarından: Acaba parkta bıçaklanarak öldürülen genç için "Filistin'de masumlar katledilirken içki içene böyle yaparlar işte" biçiminde bir yorum yapmasıydı. Belki de yapmıştır. Merak edip alıp okuyacak halim yok. Nasılsa yaptıysa internete düşer bir yerlerden. Tuncay Özkan'ın gözaltına alınırken dediği gibi hiç bu kadar cesaret bulamamışlardı. Ağızlarına geleni söylemekte bir beis görmüyorlar. Yalnız bu konu içinde söz Ergenekon'a ve NATO'ya nasıl geldi? NATO yakın geçmişte Sovyet yayılmacılığının önünde tek engel olmuş ve önemli işlevler yüklenmiş bir örgüttür. Sovyetler dağıldı diye işi bitmiş olamaz, yeni tehditler mutlaka ki çıkacaktır. Düşman yaratma diye bir politikaya inanmıyorum. Bu günkü NATO'ya karşı olan, geçmişteki NATO'ya da karşı imiştir mutlaka. O yüzden "NATO'nun işlevi yok, kalksın ortadan" demenin âlemi yok, "NATO hiç olmamalıydı ve dünya Sovyetler ve Çin arasında pay edilmeliydi" densin açıkça. Ben Türkiye'nin geçmişte sürdürdüğü NATO yanlısı politikalarını onaylıyorum ve devam etmesinden yanayım. Ergenekon'a gelince, "bit silkeleme!" Ben yazacağımı yazdım... İsteyen direk beni muhatap alıp öyle yazar yoksa yağma yok... O zaman bakarız gereğine, "FİKİRLE"... Alıntı
Φ draka Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Yahu,olay gerçekten vahim bir durum aldı,adamın yazısını koyduk, daha hala sırf sanalda bile bak sen neymişin be abi ayaklarına takılmak "KARTEL" medyasını yansıtmak,olmuyor,katil yakalandığında durumu göreceğiz,bakalım o zaman kartel ne yazacak ve Abdurrahim Karakoç'a bu durumu yıkmanın ne olduğunu göreceğiz,ha unutmadan aynı durumu danıştay cinayetinde'de yapmıştı kartel ve yavruları vede onları okuyan insanlar,şimdi olay ergenekonla birleştirildi ve hiç yüz kızarması dahi yok, yine aynı şeyi yazacağım yazıkki,çok yazık... Not. Abdurrahim Karakoç'un savunması bana düşmez,o kendini savunur,yanlız şu kadarını yazayım yazı yazdığı gazetenin ve kendisinin,akçalı,pakçalı ilişkileri yoktur,dosdoğru gazetecidirler,bildikleri doğruları yazarlar,banka imiş,arazi imiş,yabancı gazeteci ortaklığı imiş bilmezler,rafineri imiş,petrol dağıtımı imiş onlardan'da anlamazlar,üstelik öz be öz TÜRK malıdır yaptıkları,yapacakları,anlayana... "dosdoğru gazetecidirler,bildikleri doğruları yazarlar" Ben bu vakitteki ****** kimse açıktan savunamaz kimse o kadarını da artık yapamaz diyordum ki bu sarıgöl denen arkadaş(arkadaş dediysem lafın gelişi) "yok ben o kadarını bile yaparım" dedi.Helal olsun sana sarıgöl... Bildikleri doğruları yazarlarmış,anam babam daha Kemal Kılıçdaroğlu'na attıkları iftira yeni görüldü mahkemede.Dolandırıcının tekine muhtemelen para verdiler o da saçma ***** bir sahte belge yapmış bu "DOSDOĞRU" gazetecilerde bunu gerçekmiş gibi günlerce yayınladılar.Belgeleriyle kanıtladı Kemal Kılıçdaroğlu bunların sahtekarlığını. Bunlara göre namuslu insanlara iftira atmak müslümanlığa aykırı değil,sahtekarlık yapmak, yalan söylemek müslümanlığa aykırı değil.Normal ama biliyo musunuz,bunların ahlakı bu şerefi bu haysiyeti bu karakteri bu.Hayır bir de bunlar biz müslümanız islam bizden sorulur en doğru müslüman biziz demiyorlar mı ona bitiyorum.Yani islam bunlara kaldıysa zaten bitmiş demektir.Şöyle diyim müslümanlığa ilgi duyan birine bu vakit gazetesini verin islamdan da müslümanlardan da tiksinir. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 AKP hükümetiyle,sindikleri yerlerden yavas yavas disari cikarak etrafi basibos görenler,her tarafta cirit atmaya ve devlete,devleti kuranlara,kuranlari sevenlere saldirmaya basladilar.Yobazlik hükümet eliyle hortlatilip birde organize edilerek kadrolastirildi.Bir tarafta AKP hükümeti kendi medyasini kurarken diger tarafta da AKP yandasi yobaz ve neo-liberal medya hem yobazlarin hem de bölücülerin savunuculuguna basladi. Ergenekon,bu iki basli medya tarafindan "TERÖR CETESI"diye tanimlanirken asil bölücüler ise alkislanmaya basladi.TERÖR CETESI diye yurdunu bayragini seven,teröre karsi yillarca mücadele verenler tutuklandi,Erdogan"yolumuzun üzerinde .......var,yürümemizi engelliyorlar,yavas yavas yolumuza devam edecegiz"derken aslinda yurtseverleri kastediyordu.Kürt sorunu,kimlik sorunu,eyalet sözleri,Nobelcilere ve Ermeni yandaslarina arka cikmalar bunlarin hepsi,yolunun üzerinde yatan...... ragmen basardiklari seylerdi. Vakit gazetesi,Laik Türkiye Cumhuriyetinde cikan fakat Laik Cumhuriyete onu kuranlara bas düsman olan bir gazetedir.Yilbasi kutlamalari icin aile terbiyesi almis bir insanin asla sarfedemiyecegi tarzda terbiyesizce ifadeler kullanmis,ve acik acik hedef göstermistir.Camiler Allahin evi olmaktan cikarilmis devlete karsi gelmenin planlandigi mekanlar haline getirilmistir.Camiler de din yerine imam hatip okullarinin kuran kurslarinin reklamlari yapiliyor,böyle geri kafali insanlarin yilbasi kutlamalarina karsi olmasi dogaldir,dogal olmayan bu insanlarin yilbasini kutlayanlara yüksek kaldirim agziyla yazi yazmalaridir. Gaz kacagi nedeniyle oldugu ileri sürülen ve 7 gencecik fidanin hayatina malolan dogalgaz faciasi,hepimizin yüregini dagladi.Analarin bacilarin babalarin o caresiz hallerini görerek icimiz yandi.EGO müdürü,soranlara söyle diyordu,rüzgar ters esmis ondan olmus galiba,ama icerisini sakin görmeyin ,cok feci bir görünüsleri var.Bugün de yine ayni adam genclerin evde ciplak olduklarini ileri sürmüstür.Halbuki gerek itfaiye görevlileri gerekse polis genclerin giyinik olduklarini üzerine basa basa ifade ettiler.Egonun yobaz müdürünün Vakit yazarinin yazisini tastik edercesine konusmasinin altinda hangi neden yatmaktadir.Gölcük depreminde depremin orduevinde Kurana hakeret edildigi icin oldugunu ileri süren ayni zihniyetle Said-i Nursi denilen ne idügü belirsiz seyh bozmasinin bir zamanlar deprem nedeni olarak yine dine aykiri durumlari göstermesi bu zihniyetin asla ne dindar olabilecegini ne de ínsan sevgisi ile dolu olamiyacaklarini gösterir.Dindarlik insanlari sevmekle olur,insanlarin ölmesinin nedenini dine aykiri islerde bulmakla olmaz. saygilarla Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 2 Ocak , 2009 Çok basit insanlar...yazık. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Kutsallaştırılmış, putlaştırılmış Vakit eller üzerinde taşınıyor adeta.Ölüye saygıdan bahsedenin hedefine bakar mısınız? Yazılanların içerisinde siyasi hiçbir imge yoktur, var olduğunu iddia edenler ise alınganlık göstermişlerdir. Tepkim tamamen insani boyutlar içerisinde, etrafımızdaki yobazlar ile ilgilidir. Ve bunu nereye çekerseniz çekin sözümün özü değerinden zerre eksilmeyecektir. Siz kendi cengaverliğinizle putlarınıza saygıda kusur etmemek için böylesi saldırgan tepkiler vereceksiniz. Ve biz acz içinde kalmışları böyle ibret olsun diye izleteceğiz cem-i cümleye. sen benim ne demek istediğimi çok iyi anladında bilerek ve kasten çarpıtıyorsun sözlerimi.. hiç işim olmaz. Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 sen benim ne demek istediğimi çok iyi anladında bilerek ve kasten çarpıtıyorsun sözlerimi..hiç işim olmaz. Hadi canım, selametle.. Alıntı
Φ suheda_ Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Hadi canım, selametle.. eyvallah Alıntı
Φ kaplan-200 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Yılbaşında içki içen gençlere saldırı: 1 ölü Bahçelievler’de içki içtikleri parkta saldırıya uğrayan 3 kişiden biri öldü, ikisi yaralandı. Alınan bilgiye göre, Haznedar İstanbul Evleri Sarmaşık Sokak’taki parkta içki içen Soner Karaağaç (20), Mustafa Uçan ve T.Y. (16), yanlarına gelen kimliği belirsiz bir kişi tarafından, parkta içki içmemeleri konusunda uyarıldı. Parktan ayrılan ve kısa bir süre sonra geri dönen bu kişi, 3 arkadaşa satırla saldırdı. Karaağaç, Uçan ve T.Y’nin olay yerinden kaçmak istemesi üzerine şüpheli, 3 arkadaşın arkasından silahla ateş etti. Boynundan yaralanan Karağaç Özel Hospitalium’a, göğsünden ve karnından yaralanan Uçan ile kasığından yaralanan T.Y. ise Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Karaağaç, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamazken, yaralıların hayati tehlikelerinin devam ettiği bildirildi. Polisin, olayı gerçekleştirdikten sonra kaçan ve çevredeki vatandaşlar tarafından da tanınan saldırganı yakalamak için başlattığı çalışma sürüyor ( Hürriyet ) Tebrikler, Abdürrahim Karakoç! Bu da yandaş medya! Yavrusu, irisi ile işi manupile edip servise koydu. Olayın tanıklarıda anlatıyor ama kimse duymuyor herkes kendi çıkarına göre yazıyor.olayı gerçekleştiren katilde de alkollü ,hemde cinayetten aranan bir sanık cinayetin içki, alkolle bir alakası yok. haberin gerçeğine bakın görürsünüz....Bu haberlerin amaçlarıda farklı,hizmetleride. Alıntı
Φ FUZULİ Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Noel Baba Türk'müş geyikleri de bizim ormanlardan...Eskitmek için yine yeni bir yıl.Yeni yılı insanlar eski yıl çok iyi geçtiği için mi kutluyorlar yoksa yeni yılın iyi geçeceğini önceden gördükleri için mi ya da öylesine mi?Yıl başını kutlayanla kutlamayan arasındaki yedi farktan biri ve en önemlisi modern olmakla olmamak arasındaki fark mı?Kutlayan kutlasın bana da kutlamıyorum diye gerici muamelesi yapmasın mümkünse, kutlamayan da kutlamasın eleştirisini saygı kuralları içinde yapsın canım... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Yalnız bu konu içinde söz Ergenekon'a ve NATO'ya nasıl geldi? NATO yakın geçmişte Sovyet yayılmacılığının önünde tek engel olmuş ve önemli işlevler yüklenmiş bir örgüttür. Sovyetler dağıldı diye işi bitmiş olamaz, yeni tehditler mutlaka ki çıkacaktır. Düşman yaratma diye bir politikaya inanmıyorum. Bu günkü NATO'ya karşı olan, geçmişteki NATO'ya da karşı imiştir mutlaka. O yüzden "NATO'nun işlevi yok, kalksın ortadan" demenin âlemi yok, "NATO hiç olmamalıydı ve dünya Sovyetler ve Çin arasında pay edilmeliydi" densin açıkça. Ben Türkiye'nin geçmişte sürdürdüğü NATO yanlısı politikalarını onaylıyorum ve devam etmesinden yanayım. NATO, Sovyet yayılmacılığının önündeki tek engel masalıyla, ABD ve Britanya yayılmacılığına hizmet etmiş bir örgüttür. Dolayısıyla masallarla savunmak yerine direk, Türkiye ABD mandası olsun dense açıkça daha samimice olur. Gerçi buna dünden razı gönüllü ABD'cilerden biz farklı bir bakış beklemeyizde. NATO'nun yakın geçmişimizde ve günümüzde ne gibi işlevleri olduğunu fanatik mandacılar dışındaki insanlar için hatırlatmakta fayda var. NATO Türkiye'de ne yapmıştır ? Türkiye'yi en az 20 yıl geriye götüren iki askeri darbe NATO tarafından planlamış, finanse edilmiş ve uygulanmıştır. Türkiye'yi 12 Eylül'e götüren süreçte, NATO'ya bağlı kontrgerilla teşkilatı ülkede iç savaş çıkarmış, büyük toplumsal olaylar ve katliamları bizzat uygulamıştır. Ecevit'in ismini "kontrgerilla" olarak zikrettiği Türk Gladiosu 74-80 yılları arasında Türkiye'yi siyasal ve toplumsal bir enkaz haline getirmiştir. 1974 Kıbrıs Müdahelesi'nde NATO direk olarak Türkiye'nin karşısına çıkmış. Müdaheleden sonra NATO üyesi ülkeler 12 Eylül'e kadar Türkiye'ye resmi silah ambargosunun yanında gayri resmi ticaret ambargosu uygulamışlardır. Türkiye 12 Eylül'den içeride ve dışarıda iki büyük terör sorunuyla karşılaşmıştır. Bir tanesi Asala, diğeri PKK. İki örgüt de en büyük desteği NATO üyesi ülkelerden görmüştür. PKK, 2003 yılına kadar NATO tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilmemiş. 2003 yılında Terör örgütü listesine dahil edilen PKK 2005 yılında listeden çıkarılmıştır. Kuzey Irak'ta PKK Nato'ya bağlı Çekiç Güç'ün kanatları altında mevzilenmiş ve Türkiye'ye yönelik savaşını yıllarca buradan idame ettirmiştir. ... Sovyetler Birliği'nin dağılışıyla görünürdeki varlık gerekçesi ortadan kalkan NATO varlığını meşru kılmak için sürekli yeni düşmanlar üretme eğilimine girmiştir. NATO'nun kendisine varlık gerekçesi olarak kabul ettiği "Komünizm tehlikesi" söylemi. 90'larda Sovyetler'in çözülüşüyle derhal yerini "radikal islam tehlikesi" söylemine bırakmıştır. Bu söyleme temel dayanak oluşturan örgüt olan El Kaide ise bizzat Nato tarafından kurulmuş, hali hazırda varolan bütün yöneticileri Nato kamplarında, Nato yöneticisi ülkelerin gizli servislerine bağlı ajanlar tarafından eğitilmiştir. Ha keza bu örgütün bugüne kadar gerkeçleştirdiği ve NATO'nun işine yaramayan hiçbir eylem olmamıştır. 11 Eylül saldırıları Afganistan ve Irak işgallerine meşru zemin amacıyla kullanılırken. Avrupa başkantlerindeki bombalar, Avrupa ülkelerinde siyasiler arasında Irak işgaline gösterilen tepkiyi ortadan kaldırmıştır. Irak'ta işgalin ilk senesinin ortalarında başlayan kuvvetli direniş, El Kaide'nin Irak'a sızması ve baas yanlıları ile şiilere karşı gerçekleştirdiği eylemlere başlamasıyla gücünü kısmen yitirmiştir. El Kaide adlı örgütün, merkezi örgütlenme ile silahlanma faaliyetlerini gerçekleştirdiği, aynı zamanda tahminen bütün yönetim kademesinin saklandığı ülke olan Pakistan, NATO'nun merkez ülkeleri olan ABD ve İngiltere'nin bölgedeki en güçlü müttefiği ve ajanlarının en rahat cirit attığı ülkedir. Kenya Büyükelçiliği saldırısından beri El Kaide'nin merkezi komuta kademesinden hiçkimsenin yaklanmamış olması akıl karı değildir. .... NATO'un Yugoslavya operasyonu, 90'ların ilk yarısında başlayarak sonunda işgale kadar Yüzyıllardır bir arada yaşayan ve Yugoslavya'yı oluşturan etnik unsurların birbirini boğazlar hale getirilmesinden ibarettir. Avrupa'nın kıyısında büyük bir insanlık dramı yaşanırken, Yugoslavya halkı artık ilelebet birarada yaşayamaz hale gelene kadar beklenmiş, önce tüm etnik unsurlar ardından sadece iki tanesi silahlandırılmış ve diğerlerini yok etmesi sağlanmıştır. Önce boşnaklar ve sırplar arasında gerginlik tırmandırılmış. İki etnik unsurda hızlıca silahlandırımış. Ve ani bir kararla Boşnaklara silah ambargosu uygulanmıştır. Sırplar başta Almanya olmak üzere Nato üyesi ülkelerden silah alımını devam ettirirken boşnaklara karşı uygulanan silah ambarfosuyla, sırplar tek taraflı olarka güçlü konuma gelmiş ve boşnaklara karşı katliama girişmişlerdir. .. NATO bugün varlığını sürdürmek için sürekli düşmanlar yaratan , dünyayı kana bulayan uluslararası suç örgütüdür. Tek işlevi sürekli savaş çıkarmak ve bu savaşların gölgesinde daha fazla genişlemektir. NATO'nun ilgilendiği ve yoğunlaştığı coğrafyaların sonu savaş ve yıkımdır. En son kafkaslarda aptal ve yeteneksiz bir devlet başkanı yüzünden ellerine, yüzlerine bulaştırdıkları savaş senaryosunu hepimiz izledik. NATO'nun çalışma tarzı budur. Merkez ülkelerinin hakimiyetini kafkaslara yaymak gerekiyorsa. Kendi kontrollerindeki bir ülkeyi diğerinin üstüne salarlar ve o savaşın gölgesinde yayılmaya çalışırlar. Bir kaç gün içinde bunun bedelini ödeyen binlerce sivilin hayatının hiçbir önemi yoktur. Bu yüzden dünyayı yobaz düşüncelerle elli yıl geriden takip etmeyen. Düşünen , okuyan aydın gençler. Her yıl NATO'yu dev gösterilerle protesto etmektedir. Onların deyimiyle NATO WITH DOWN Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 Gönderi tarihi: 3 Ocak , 2009 NATO'nun bu işleri yaptığına itirazım yok. Ben de zaten NATO'nun kanatları altına girelim, derin bir uyku çekelim, NATO'ya güven, gerisini merak etme sen demiyorum. "Su uyur, düşman uyumaz." Uluslararası kurtlar arenasında geçerli kural budur. Hiç bir dış devlet dost ve güvenilir değildir. Dolayısıyla hepsi ya düşmandır, ya potansiyel düşmandır. Bu söylediklerimin paranoya filan ile ilgisi yok. "Türke Türkten başka yoktur dost millet" nakaratı filan da değil. Bunlar diplomasinin altın kurallarıdır. Müttefikine resmi ziyarete gittiğinde bile dostça davranacak, resmi karşılamada kucaklaşıp öpüşecek, ama kaldığın otelde seni gizlice dinlemediklerinden emin olacaksın. Uluslararası arena böyle bir şeydir. Kimin kimi ne zaman satacağı hiç belli olmaz. ABD Saddam'a, Sovyetler İmre Nagy'ye neler yaptılar bilmek lazım. Dostluğa güvenme diye bir şey söz konusu değildir... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.