Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GENELKURMAY’IN “YENİ DÜŞMAN” TANIMI


Efendi Türkler

Önerilen İletiler

Son aylarda bir darbe karşıtlığı havası estiriliyor. AKP iktidarının Türkiye topraklarını, akarsularını, göllerini ve ormanlarını bile satışa çıkaran uygulamalarına karşı çıkan herkese darbeci diyorlar!

 

Halbuki darbeden, darbecilikten şikâyet edenler, NED, NDI ve IRI gibi Amerikan derin devletinin uzantıları tarafından yönetilen güdümlü toplum kuruluşlarının sözcüleridir.

 

* * *

 

Model, Yugoslavya'nın dağıtılmasında, Sırbistan iktidarının değiştirilmesinde, Gürcistan'da ve Ukrayna'da denenmiş ve sonuç alınmıştır. Bir avuç "sivil genç" ile başlattıkları düdüklü eylemler, kısa zaman içinde halkın sosyal tepkilerini de arkasına alarak büyütülüyor ve parlamento ve hükümet binaları kuşatılarak sözde demokratik bir hareketle iktidar değiştiriliyor. Mevcut iktidarın yerine Amerikancı bir iktidar getiriliyor.

 

Fakat Türkiye'de farklı bir durum var! Türkiye'de iktidar zaten turuncu renklidir. Darbe yapılmıştır. Dolayısıyla ortalıkta "darbe karşıtıyız" diye dolaşanlar, sadece ABD derin devletinin değil, turuncu iktidarın da beslemeleridir! Bunların finans kaynakları da yakında açıklanacaktır. Yugoslavya'da kurulan Otpor darbe teşkilatı, daha sonra Gürcistan ve Ukrayna'daki örgütlenmeye de öğretmenlik yaptığı gibi Türkiye'ye de adamlarını göndermiştir.

 

Dolayısıyla, bugün Türkiye'de darbe karşıtıyız diye yürüyüşe geçenler, darbecilerin ta kendisidir ve CIA güdümlü bir operasyonda kullanılmaktadır.

 

* * *

 

Turuncu iktidar derken elimizde sağlam deliller var! Bunları daha önce de yayımladık. Kimseden ses çıkmadı. Hatırlatalım:

 

Renkli Devrimlerin Sırrı -Yeni Soğuk Savaş adlı kitabı ile Soros tipi darbeleri anlatan Kanadalı gazeteci Mark MacKinnon, 2006 yılında İstanbul'da Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açılış konuşmasını yaptığı Dünya Demokrasi Hareketi (World Movement for Democracy) adlı kuruluşun amacının, "Renkli devrimlerin Ortadoğu'ya ihraç edilip edilemeyeceğinin görülmesi" olduğunu söylemişti.

 

MacKinnon, NED, NDI ve IRI'nın üst düzey görevlilerinin bu toplantıda bulunduklarını da bildirmişti.

 

Amerikalıların Türkiye'deki ortağı, "Soros'tan iki milyon dolar aldık" diyen Can Paker'in başkanı olduğu TESEV idi. Helsinki Yurttaşlar Derneği de toplantıda dört atölye ve bir panel düzenlemişti.

 

Bu ne demektir?

 

Soros darbeciliğini bütün Ortadoğu'ya yaymak için AKP destekli bir organizasyon çalışıyor demektir!

 

* * *

 

"Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı" tarafından 30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı'daki Eresin Otel'de "Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı" düzenlenmişti. Arap Basını, Amerikan basınına dayanarak bu toplantıyı, aslında "Türk Dışişleri Bakanlığı Büyük Ortadoğu Projesi Genel Koordinatörü" Ömür Orhun'un düzenlediğini yazmıştı.

 

Mısır gazeteleri, Türkiye'deki toplantının aslında Büyük OrtadoğuProjesi kapsamında AKP ile ABD arasında imzalanan gizli bir anlaşmadan kaynaklandığını iddia etmişti.

 

Nisan 2007'de ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Londra merkezli Uluslararası Azınlık Hakları Grubu adlı kuruluşun "Türkiye'de azınlık haklarının geliştirilmesi" konulu üç yıl sürecek bir proje üzerinde çalıştığını bildirmiş ve Türkiye'deki bazı sivil toplum kuruluşlarının bu projeyle işbirliği yaptığını söylemişti.

 

* * *

NED (Demokrasi için Ulusal Bağış) adlı çete organizatörü kuruluşu tasarlayanlardan Senatör Allen Weinstein, "Bizim bugün NED olarak yaptığımız, 25 yıl önce CIA tarafından gizlice yapılıyordu" demektedir.

 

Bugün Türkiye'de darbe karşıtlığı çığırtkanlığı yapanlar, CIA'nın örgütlediği güdümlü toplum kuruluşlarıdır.

 

Kimse bu sahtekârlığa aldanmasın!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SÜPER BİR TESPİT

 

Öğrenme psikolojisinde, en akıllı yol, söylenilmek istenileni, gene, kendi hasmına söyletebilmektir.... Bunu yaparken de amaçlanan görüşü, hasmın kendi görüşü haline getirmek hünerini gösterebilmektir... Kısaca sonuca ulaşıldığında, hasım, neyi yediğinin farkına bile varmamalıdır...

 

Hikayeye göre, bir Alman, bir İtalyan, bir Fransız ve bir İngiliz aralarında köpeğe hardal yedirmek konusunda iddiaya tutuşurlar. Alman önceliği alır, hardalı topak yapar ve köpeğin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkar... Hayvanın ağzı yandığı için hardalı yemez ve çıkarır...

 

İtalyan hemen atılır, öyle olmaz der ve hardalı makarna şeklinde ufak parçalar halinde bölerek, köpeğe yedirmeğe çalışırsa da, hayvanın ağzı gene yandığından o da başaramaz...

 

Fransız da, konuya kendi açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, sos olarak köpeğe yedirmek için uğraşırsa da , bu uygulama ile de bir sonuç alamaz...

 

Sıra İngilize geldiğinde, İngiliz, önce köpeği okşayarak yanına çeker, sırtını sıvazlar, sonra, hardalı topak yaparak hayvanın poposuna yapıştırır. Köpek ardı yandıkça başlar hardalı yalamaya, kısaca, canı yandıkça yalar, yandıkça yalar ve sonuçta yalaya yalaya hardalı bitirir......

 

Akıllı ülkeler, hedef ülkeleri, istedikleri çizgide tutabilmek için, onlara hardalı öyle yedirirler ki, o ülkeler, neyi yediklerinin farkına vardıklarında iş çoktan geçmiş olur....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TSK, organize ve menfur bir saldırıyla karşı karşıya’ 280620082153096111555.jpg

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılan açıklamada, “Bilgi destek planı yok. TSK saldırılara karşı kendisini koruyacak tedbirleri alacaktır” denildi

 

ANKARA - Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetleri, belli çevrelerin organize bir yapı içerisinde yürüttükleri, menfur bir saldırıyla karşı karşıya olduğunun farkındadır” denildi. Açıklamada ayrıca, bu saldırılara karşı “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kendisini koruyacak tedbirleri alacağı şüphesizdir” ifadesine de yer verildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, son günlerde basında yeralan ve özellikle Taraf Gazetesi’nin gündeme getirdiği, Bilgi Destek Planı ile Dağlıca saldırısının daha önceden bilindiği yönündeki iddialara yanıt verildi.

 

Açıklamada, TSK aleyhindeki çok boyutlu ve sistematik faaliyetlerin gelecekte de devam edeceğinin değerlendirildiği ve gelişmelerin yakından takip edildiği belirtilerek, şöyle denildi:

 

“Türk Silahlı Kuvvetleri; belli çevrelerin organize bir yapı içerisinde yürüttükleri, menfur bir saldırıyla karşı karşıya olduğunun farkındadır. Başarısız kalmaya mahkum olan bu saldırılara karşı, TSK’nın kendisini koruyacak tedbirleri alacağı şüphesizdir. Bu tür saldırılara karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli güvencesi, yasal organlar ve Türk yargısının yanılmaz adaletidir. Her zaman olduğu gibi, aziz milletimizin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne duyduğu sonsuz sevgi ve güven ise en büyük desteğimizdir.”

 

‘Dağlıca’da önlemler alındı’

 

Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlanan Bilgi Destek Planı olduğu iddia edilen belgeyle ilgili olarak, “Türk Silahlı Kuvvetlerinde böyle bir plan kesinlikle mevcut değildir” denildi. Açıklamada, “Komuta Katı bilgisi dışında böyle bir plan var” şeklindeki yorumların da ancak “Türk Silahlı Kuvvetlerini hiç tanımamakla mümkün” olabileceği vurgulandı ve bu suçlamalar “TSK’ne ve onun komutanlarına karşı mesnetsiz bir saldırı özelliği taşımaktadır” denildi.

 

Açıklamada, “komutanlığın PKK-KONGRA-GEL terör örgütünün olası eylemlerine ilişkin gizlilik dereceli mesajının” yayınlanması da eleştirilerek, “Yayımlanan mesaj gerçek bir belge olup, tehdide maruz tüm birimleri uyarma amacı taşımaktadır. Alınan duyumların değerlendirilerek istihbarat haline getirilmesi ve eylem ikazı olarak yayımlanması, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılan standart bir uygulamadır” denildi ve bu uyarıyla Dağlıca’da “hain saldırının asıl amacına ulaşması engellemiştir” ifadesine yerverildi. Açıklamada ayrıca, gizlilik dereceli askeri evrakın sızdırılmasının suç olduğu hatırlatılarak, bunu sızdıranların tespit edilerek gerekli yasal işlemin başlatıldığı da vurgulandı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Taraf "Hodri Meydan" Dedi

 

 

Genelkurmay'ın Dağlıca basıkınının önceden bilindiği iddiasına karşılık yaptığı sert açıklamaya, iddianın sahibi Taraf gazetesi meydan okumayla karşılık verdi.

 

Genelkurmay Başkanlığının Dağlıca basıkınının önceden bilindiği iddiasına karşılık yaptığı sert açıklamaya, iddianın sahibi Taraf gazetesi meydan okumayla karşılık verdi.

 

Genelkurmay Başkanlığı, Cumartesi akşamı internet sitesinden bir basın açıklaması yayınlayarak, Dağlıca baskınının askeri makamlarca bilindiği fakat önlem alınmadığı şeklindeki iddiaları orduya karşı 'menfur saldırı' kampanyasının bir halkası olarak niteledi.

 

Açıklamada, terör örgütünden gelecek bir saldırıya karşı genel resmi bir uyarının bütün birliklere gönderildiği ve gerekli önlemlerin alındığı belirtildi. Taraf gazetesinde yayınlanan konuyla ilgili 'gizli' belgeyi sızdıranların da belirlendiğinin söylendiği açıklamaya, belgeyi yayınlayan gazeteden bugün meydan okuma geldi.

 

Taraf, bugün manşetten verdiği 'İşte Dağlıca Tedbirleri' başlıklı haberde, Dağlıca'da Genelkurmay'ın iddia ettiği gibi ilave önlem alınmadığını, tam tersine önlemlerin gevşetildiğini ileri sürdü.

 

GÜVENLİK ARTMAMIŞ, AZALMIŞ

 

Habere göre, Dağlıca'da saldırı öncesinde bölükteki asker sayısı 250'den 80'e düşürülmüştü. Baskına uğrayan tepeyi korumakla görevli nöbetçi erlerin sayısı 100'den 26'ya indirilmişti. Hakim tepelerde her mevzide en az 3 asker bulunması gerekirken, bu sayı bire indirilmişi. Taburdaki askerler baskından iki gün önce helikopter talep etmiş ancak bu istek karşılanmamıştı. Taaruz tipi el bombaları baskından 10 gün önce toplanmış, yenileri ise verilmemişti. Baskın günü taburun üç komutanı da izinliydi. Tabur komutanı Onur Dirik bir köy düğününe gitmişti.

 

'SALDIRMIYOR, ELEŞTİRİYORUZ'

 

Gazete ayrınca, 'Genelkurmay'ın toplumu şekillendirme planı' şeklinde gündeme taşıdığı diğer belgenin de arkasında durdu. Genelkurmay bu belgeyle ilgili olarak ilkin 'Komuta tarafından onaylanmış böyle bir belge yok' demiş, Cumartesi akşamı yayınladığı son açıklamada ise belgenin onaylanmış veya onaylanmamış olsun hiçbir şekilde mevcut olmadığını ilan etmmişti. Taraf, bugünkü manşet haberinin içinde yer verdiği kendi açıklamasıyla Genelkurmay'a 'meydan okudu'. Taraf, Genlkurmay çıkışlı CD'lerin elinde olduğunu ve mahkemede belgenin gerçekliğini ispata hazır olduklarını söyledi. Gazete, Genelkurmay'ın 'menfur saldırı' iddiasına da, 'ortada saldırı yok ki menfur olsun, biz sadece eleştiriyoruz' şeklinde cevap verdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GENELKURMAY'A

 

Bir kere şu''menfur saldırı''türünden açıklamalar yapmaktan vazgeçin.Ortada saldırı yok ki,''menfuru''olsun.

Sadece eleştriliyorsunuz.Bu ülkede eleştirilmeye alışık olmadığınızdan eleştiriyi''saldırı''sanıyorsunuz.

Her kurum halkına hesap vermek zorundadır.Hiçbir kurumun''Ben halka hesap vermem''deme lüksü yoktur.

Sizin de yok.Hata yaptığınızda eleştirilecek va halka hesap vereceksiniz.

 

Dağlıca'da neden okadar çok askeri hata yapıldığını,neden o kadar çok çocuğun öldüğünü halkınıza anlatmak zorundasınız.

 

Lahika konusuna gelince...

Önce''Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmi evrak veya plan kayıtlarda yoktur'',dediniz,şimdi de''Plan yoktur''diyorsunuz.Bizce,yine yanılıyorsunuz.

O belge var.Genelkurmay çıkışlı CD'ler bu gazetenin arşivinde duruyor.

İstediğiniz zaman,istediğiniz mahkemede hesaplaşmaya hazırız.

Biz belgesi olmayan haber yayımlamayız.

Bizim mesleki geşmişimizde yalanın izi yok.

Siz de kendi mesleğinize yalanın lekesini düşürmeyin.

 

Taraf

''Taraf gazetesinden alıntıdır''...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GENELKURMAY'A

 

Bir kere şu''menfur saldırı''türünden açıklamalar yapmaktan vazgeçin.Ortada saldırı yok ki,''menfuru''olsun.

Sadece eleştriliyorsunuz.Bu ülkede eleştirilmeye alışık olmadığınızdan eleştiriyi''saldırı''sanıyorsunuz.

Her kurum halkına hesap vermek zorundadır.Hiçbir kurumun''Ben halka hesap vermem''deme lüksü yoktur.

Sizin de yok.Hata yaptığınızda eleştirilecek va halka hesap vereceksiniz.

 

Dağlıca'da neden okadar çok askeri hata yapıldığını,neden o kadar çok çocuğun öldüğünü halkınıza anlatmak zorundasınız.

 

Lahika konusuna gelince...

Önce''Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmi evrak veya plan kayıtlarda yoktur'',dediniz,şimdi de''Plan yoktur''diyorsunuz.Bizce,yine yanılıyorsunuz.

O belge var.Genelkurmay çıkışlı CD'ler bu gazetenin arşivinde duruyor.

İstediğiniz zaman,istediğiniz mahkemede hesaplaşmaya hazırız.

Biz belgesi olmayan haber yayımlamayız.

Bizim mesleki geşmişimizde yalanın izi yok.

Siz de kendi mesleğinize yalanın lekesini düşürmeyin.

 

Taraf

''Taraf gazetesinden alıntıdır''...

 

Aklın yolu birdir!Evet TARAF eleştirmek sizin hakkınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dağlıca'da neden okadar çok askeri hata yapıldığını,neden o kadar çok çocuğun öldüğünü halkınıza anlatmak zorundasınız.

 

Serdar Akinan'ın güzel bir yazısını alıntılayalım...

 

 

 

 

Ey zenginler...

 

Biz fakirlerin şu memlekette ne bir tek dikili ağacımız ve ne de servet namına hiçbir şeyimiz yok iken bile vatanımızı müdafaa, daha doğrusu bütün zenginlerimizin hesabına çalışıyor, onların mal ve mülklerini servet ve sematını muhafaza ediyoruz. Yine biz fakirler, kadınlı erkekli, düşman karşısında kanlarımızı akıtırken; zenginlerimiz ailesiyle üç dört katlı kagir binaların zemin katlarında ‘hayatlarını sigortaya koymuş gibi’ sıcak yemeğinin başında ve yumuşak yataklarının içinde vakit geçirdiklerini görüyoruz. Ve yine onların istirahatlarını temin için geceli gündüzlü cephelerde üzerimize örtecek bir şey bulunmadığı halde yastık yerine tüfeklerimizi başımızın altına koyarak kuru topraklar üzerinde vakit geçiriyoruz.

 

Bu ahvalin hepsini bildiğimiz halde yalnız kendimizi şununla aldatıyoruz:

 

Evet biz fakirler, cephelerde ifayı vazife ediyor isek, onlarda hiç olmazsa bizi bırakıp gitmediler. Belki bizim bu hizmetlerimizi yakından görürler de takdir ederler diye onları içimizde gördükçe daha ziyade cesaret ediyoruz.

 

Eğer bu zevatı-muhtereme hayatlarından korkup harice çıkar, serveti sayesinde işi gücü ile uğraşır ve biz fakirleri ‘her vakit ölüme mahkûm; sırf zenginlerin emval ve eşyasının muhafazası, hayatının idamesi için yaratılmış’ ayrıca bir kavim telakki ediyorlarsa ve bizi böyle ateşler içinde bırakıp gideceklerse bizim ne mecburiyetimiz var. Biz onlardan evvel gitmeyi biliriz. Onların canları aziz de bizimki neden olmasın. Onlar ölmek istemiyorlarsa biz neden ölelim. Şu memlekette servet namına düşünecek nemiz var. Hanlar, oteller, kıraathaneler, dükkânlar, mağazalar, köşkler, vesaireler bizim değildir.

 

Bugün memleketin müdafaası her şeyden büyüktür. Şu halde ne biz, ne de onlar harice çıkamayacaktır. Aksi takdirde silah istimal edeceğimize de emin olunuz...” (M. Nurettin, Gaziantep Müdafaası, s. 174-175)

 

Yukarıdaki bildiri 1920 Ağustos’unda kaleme alındı.

 

Bugün Türkiye’de zenginlerin ikiyüzlülüğü tam da bu vaziyettedir.

 

TÜSİAD denen kuruluş, yüzde 1’i temsil etmesine karşın, çıkıp büyük bir ikiyüzlülük yapıyor.

 

80 yıl sonra bu adamlara yukarıdaki metni okumalarını öneririm.

 

Ne siz ne biz harice çıkmayacağız.

 

Bu ülkenin fakiri kaybetmek, ölmek, yok varsayılmak zorunda mı?

 

Bizler sizin bekçi ........ miyiz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Halki öne sürerek askerden hesap soruyorlar.AKP nin yandasligini ancak Taraf ve seriat gazeteleri yapabilir.*******Tarihtede oldugu gibi ihanet seriatci ve komünistlerden kaynaklanan bir gercektir.Milletin ordusuna hesap soranlar yarin o millete kendileri hesap vereceklerdir, bu millet uyumuyor ve en güvendigi Ordusuna yapilan saldiriyi ve bu saldiriyi kimlerin yaptigini cok iyi görmektedir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu millet ordusunu sever( ne kadar saçma demi, tabisevecek)

ama siyasete burnunu sokmasını da istemez.

yakın tarihden ders aldıgı içindir bu

ordudan ve diger tüm kurumlardan tabiki halkı öne sürerek hesap sorulacak.

kimi öne sürseydiler türk halkından başka?

yok siz orduyu yönetenleri yanılmaz bir ilah olarak kabul ediyorsanız, buna katılmak mümkün degil.

herkes hata yapacak ama adam asker diye yanılmaz ve sorgulanmaz olacak.

asker milletiz ama o hesap sormayacakda degil..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Niye askere hesap sorulmaz mı?Taraf ve diğer şeriat gazeteleri ha!Ben sizin yerinizde olsam Taraf okurum.Nitekim siz biraz daha başkalarını yok sayanlar kategorisindesiniz.Nerden çıktın,sende kendini demokrasi şahini mi zannettin demeyin sakın;sadece yardımcı olmaya çalışıyorum.

 

Ve Taraf bence oldukça objektif bir gazete!Eleştirmek zor olandır.Eleştirene helal!Bir zamanlar AKP ile suyu ayrı gitmeyen ''hak ve hukuk bayraklı gazeteler'' nasıl olduysa ona cephe aldı.Böylesi bir basın medyada ben kusura bakmayın en iyisi TARAF derim.Ha bu arada bugün ki o müthiş gözaltılar da işin cabası.Bakalım daha neler bekliyor bizi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Niye askere hesap sorulmaz mı?Taraf ve diğer şeriat gazeteleri ha!Ben sizin yerinizde olsam Taraf okurum.Nitekim siz biraz daha başkalarını yok sayanlar kategorisindesiniz.Nerden çıktın,sende kendini demokrasi şahini mi zannettin demeyin sakın;sadece yardımcı olmaya çalışıyorum.

 

Ve Taraf bence oldukça objektif bir gazete!Eleştirmek zor olandır.Eleştirene helal!Bir zamanlar AKP ile suyu ayrı gitmeyen ''hak ve hukuk bayraklı gazeteler'' nasıl olduysa ona cephe aldı.Böylesi bir basın medyada ben kusura bakmayın en iyisi TARAF derim.Ha bu arada bugün ki o müthiş gözaltılar da işin cabası.Bakalım daha neler bekliyor bizi?

Siz benim yerimde olmadiginiz icin taraf okumaya devam edin benim okuyacagim gazeteyide bana birakin,ben hangi gazetenin ne oldugunu bilecek kadar onlarin cigerlerini tanirim.

*******

Size iyi okumalar dilerim.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TSK ya kimler, neden saldırıyor?

Birkaç gün önce Genelkurmay bir açıklama yaptı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) "bilinçli" ve "planlı" saldırı düzeni içinde olan çevrelerden bahsederek, bağımsız yargı mekanizmalarını göreve çağırdı... Bazı yazar arkadaşlarımız da Genelkurmay'ın "kendi kendine kuruntuya" kapıldığını iddia eder nitelikte yazılar kaleme alarak, yaşananların "daha demokratik" bir toplumun gereği olduğunu belirtti... Bu tespitler sonrası soralım; TSK'ya kimler, neden saldırıyor ve "yıpratma kampanyası" yürütüyor?

Adım adım gidelim...

 

1- Bill Clinton Mayıs 1997'de "Yeni bir Yüzyıl için Ulusal Güvenlik Stratejisi" adı verilen belgeyi imzaladı. Belgenin özü "ABD çıkarlarına dayanan ekonomik milliyetçiliğin", gerekirse silah gücüyle dünyaya egemen kılınması üzerine bina edilmişti. Aynı belgede Türkiye ve bulunduğumuz bölge ile ilgili şu cümleler yar aldı; "...iki yüz milyon varillik petrol rezerviyle Hazar Denizi bölgesi (Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kafkasya, İran, Kuzey Irak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu) dünyanın artan enerji talebini karşılamada önemli bir rol oynamaya adaydır... Kendi petrol kaynaklarımız tükeneceğinden bu bölgedeki kaynaklara ulaşmak, ABD'nin yaşamsal çıkarlarından biridir..."

 

2- Bölgedeki dinamiklerin ve ABD'nin tavrının değiştiğini düşünen Türk Genelkurmay'ı, 1997'de "Milli Askeri Strateji Konseptini (MASK)" değiştirdi ve "aktif güvenlik politikası, bölgenin bağımsızlığı, TSK'nın modernize edilerek bağımlı olduğu noktaların tespit ve iyileştirilmesi" gibi dinamiklere farklı bakmaya başladı. Bu değişim aslında "Ortadoğu'da yerleşme" derdini yavaş ortaya döken ABD'nin ne yapmak istediğini "ilk algılayan yapı" olma özelliğinden kaynaklanıyordu.

 

3- MASK'ın değişmesi ABD'yi herkesten fazla rahatsız etti. ABD, TSK'nın "bölgede barışçıl merkezli bir yapıya sıcak bakmasından ve kararların Brüksel veya Washington yerine Ankara'dan alınmasından" ciddi anlamda rahatsız olmuştu. Ayrıca MASK'ın ABD'ye danışmadan değiştirilmesi "eleştiriliyor" ve şu ifade kullanılıyordu; "...Türkiye'nin bölgede bağımsız bir güvenlik faktörü olarak güçlenmesi ve artan askeri gücü, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır..."

 

4- Aynı dönemde yazılan sorgulamaya yönelik ABD makamlarının raporlarında "Türkiye'nin 2015 yılına kadar alacağı tavrın ve ülke içindeki gelişmelerin" ABD'nin "ana çıkarlarının" bulunduğu Büyük Ortadoğu bölgesinde belirleyici olacağı belirtiliyordu...

 

5- Bütün bunlar olurken Türkiye 1999-2001 arasında tarihinin en büyük "finansal manipülasyonu" ile karşı karşıya kaldı. 57. Hükümet "pasifize" edilip Kemal Derviş'e teslim edilirken, koalisyon ortağı partiler siyasi dinamik içinde eridi. "Türkiye'nin değerlerinin tasfiye edilmesi süreci" başladı.

 

6- "TBMM'den geçmeyen tezkere" ve TSK'nın ABD'nin istekleri doğrultusunda "Büyük Ortadoğu projesine" (BOP) dahil edilememiş olması Okyanus ötesindekileri daha da kızdırdı. 2004 yılının Nisan ayında BOP'u anlatan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powel "...Irak; Türkiye, Pakistan ve diğer İslam Cumhuriyetleri gibi bir İslam Cumhuriyeti olacak..." dedi.

 

7- Ortadoğu ve Orta Asya'da "kendi amaçları doğrultusunda" TSK'yı "tasarrufu" altına almak isteyen sadece ABD değildi... Avrupa Birliği (AB) de aynı amaçta birçok giriş yaptı ve maalesef kağıt üstünde bazı kazanımlar elde etti... Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül (bu arada hatırlatalım; bazı çevrelerin Cumhurbaşkanı adayı) 2005 yılında AB Savunma Bakanları Konseyi toplantısına katıldı ve "Türkiye'nin AB muharebe guruplarında" yer almasını öngören anlaşmayı imzaladı. Bu anlaşmaya göre; Türkiye, karar mekanizmalarında yer almayacak ama "AB'nin herhangi bir bölgedeki olaylara müdahale etmesini" sağlamak amacıyla oluşturulacak yapıya "güç" verecekti.

 

8- Türkiye'de "Ilımlı Din Devleti" kurmak isteyenler, Sorosçular, rejimle "düellosu" olanlar ve Devlet düşmanı eski "bazı fraksiyon mensupları" yukarıdaki dinamiklerle eşzamanlı harekete geçti ve TSK'ya "saldırı" da yerlerini aldı.

Son söz: Bugün Türkiye'de kim "Türkiye'yi kökünden değiştirmek-bölmek-kendine uydurmak" istiyorsa karşılarında tek ciddi engel var; TSK... Saldırmasınlar da ne yapsınlar! Not: TSK'ya en ağır "saldırıyı" yapan yayın organlarında ABD'deki "işini gücünü bırakıp" apar topar Türkye'ye gönderilen bir bayan çalışıyor. Bu ablanın derdi neydi sizce Washington'dan koşarak Türkiye'ye geldi ve en önemlisi bu ablanın Amerikalı eşi "ne iş" yapıyor!!

 

Y.BULUT

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç bir millet ordusuz var olamaz.

Kapısız evin giren çıkanı belli olmaz.

Güvenlik endişesi olmayan kapısına kilit vurmaz.

Evine duvar örmeyen yelden uyuyamaz.

Çatısız evin karı suyu eksik olmaz.

Dünya'da işi olmayanın.

Eşi, aşı, işi olmaz.

Yeri yurdu olmayanın şehidi bulunmaz.

Afet geldi mi başı ilk bunları yutar.

Yurduna sahip çıkmayan Yurtsuzdur.

Dert etmeyen bulutsuzdur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

vergi veren ve askerlik yapanlar bırakında kurumlarının başında bulunanları eleştirme hakkına sahip olsun

kimse yanılmaz bir ilah degil, kim olursa olsun.

bunun demokrasiyle, akılla, bilimle falan izah edemezsiniz.

 

dikkat çeken husus, askerlik bile yapmamışların sözde ordu sevgisi..

yalan..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Genelkurmayın yeni düşman tarifinde taraf gazetesi vardır.Gece yarısı verilen bir muhtıraydı.Asılsız olan iddialara olmaz diyen.Askeri eleştirmek yasak,o ne yapıyorsa doğrudur.Ortaçağ zihniyeti!

Evet her elestiri kabul edilecek diye bir kural yok. Yerinde ve dogru olan elestirileri ciddiye almak gerek ve bu elestiri devletin önemli bir parcasi olan asker olsada dogrudur. Dedigim gibi elestirinin amacina bakmak gerek ve icerigi yalan ve iftira olmamak sartiyla. Malesef icerigine bile bakmadan askere ve devletin diger kurumlarina karsi yapilan hakli elestirileri bile tabu meselesi yapip dokunulmaz hale getiriyorlar. Elestirenleride cogu kez Türkiye karsiti, vatan haini ve Türk düsmani olarak gösteriyorlar. Söylemis oldugunuz gibi ortacag zihniyeti!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz benim yerimde olmadiginiz icin taraf okumaya devam edin benim okuyacagim gazeteyide bana birakin,ben hangi gazetenin ne oldugunu bilecek kadar onlarin cigerlerini tanirim.

*******

Size iyi okumalar dilerim.

 

 

saygilarla

 

Hayır,tanımıyorsunuz?Sadece öyle zannediyorsunuz.Okumaya devam ediyorum zaten.Okumaya devam edeceğim.Umarım bir gün sizde başkalarını anlamak için her ne olursa olsun okursunuz.Sağolun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.