Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

DİPNOT'lar...


DİPNOT

Önerilen İletiler

84280407acf149fca648fa2pm0.jpgAvrupalı Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Geri kalmış bir ülke gibi!..

Peki Çin nasıl bakıyor?

Mısır’ a, Sudan’ a, İran’ a, Suriye’ ye baktığı gibi…

Almanya , İtalya, Avusturya gibi ülkelerin AKP’yi desteklemelerinin, Tayyip Bey’ i, Abdullah Bey’ i “demokrat” olarak görmelerinin nedeni kendi çıkarları içindir.

Erol Manisalı’nın değindiği gibi ABD ve AB’ nin AKP’ye dört elle sarılmalarının nedeni “dinci-işbirlikçi” yönetimle ekonomik ilişkileri içindir.

Türkiye’nin kurtuluşu, sosyalist bir partinin yaşama geçmesiyle sağlanır.

İngiltere , Fransa, Almanya’ ya gidin, Londra , Paris ve Frankfurt havaalanlarında Türklere karşı uyguladıkları yöntemleri görebilirsiniz…

Uçağın kapısı açılıp, körükten çıkınca kurt köpekleri ve polisler karşınıza çıkar…

Pasaport kontrolüne gitmeden pasaportlarınıza bakarlar…

Türkler Avrupalılar için Üçüncü Dünya Ülkesi’dir…

Durum ABD de aynıdır, bir başka Avrupa ülkesinde de…

THY uçaklarının yanaştığı terminalleri Üçüncü Dünya Ülkeleri de kullanır…

________________

 

 

http://www.ilk-kursun.com/2008/04/25/turkiye-nerede-hikmet-cetinkaya/#more-5114

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir giyim firması mankenlere tesettürlü defile yaptırmış. Zaman zaman bikini mayo da teşhir eden kadınlara başörtülü kıyafetler sergiletmişler.

Böyle bir şey dine, Kuran'a, Sünnete, Şeriata, fıkha, ahlâk-ı İslâmiyeye kesinlikle aykırıdır, haramdır.

M.Şevket Eygi, Milli Gazete

 

Çalık Grubu, Sabah'ı ve atv'yi almak için bir mucizeye imza attı. Şimdi 'taraflı' yayınla borcunu ödeyecek!

Mustafa Mutlu, Vatan

 

Ve görüyoruz ki, Arap şeyhlerinin eşleri, bizim 'ezilmiş, zenci, gerçek halkın temsilcisi' siyasetçilerimizin eşlerinden çok daha mütevazı giyiniyor.

Üstelik saçlarının telleri de gözüküyor!

Türker Alkan, Radikal

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 6 ay sonra...

El arabası yükleri...

 

  • Yeni Şafak yazarı, Vakit gazetesi yazarı gibi sırtını "islami kesime" dayar ve güvenir ve tabik serbest bırakılır...
  • Terim dudak uçuklatan maaşına, servetine, şöhretine ve yeni yaptığı anlaşmaya güvenir...
  • Medya bu sayede yaptığı izlenme oranının artışına güvenir...
  • Okuyucu, izleyici ve taraftar "akılsız" yerine konulduğuyla kalır...

Neden peki... :)

Neden olacak...

Oynanan bir senaryodur!...

Ve sen bu senaryosuz yapamaz olmuşsundur artık...

Yapanın yanında kâr kaldığına inandırılmışsın...

Öylece sessiz, duyarsız, yorumsuz ve tepkisiz... :(

 

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

84280407acf149fca648fa2pm0.jpgAvrupalı Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Geri kalmış bir ülke gibi!..

Peki Çin nasıl bakıyor?

Mısır’ a, Sudan’ a, İran’ a, Suriye’ ye baktığı gibi…

Almanya , İtalya, Avusturya gibi ülkelerin AKP’yi desteklemelerinin, Tayyip Bey’ i, Abdullah Bey’ i “demokrat” olarak görmelerinin nedeni kendi çıkarları içindir.

Erol Manisalı’nın değindiği gibi ABD ve AB’ nin AKP’ye dört elle sarılmalarının nedeni “dinci-işbirlikçi” yönetimle ekonomik ilişkileri içindir.

Türkiye’nin kurtuluşu, sosyalist bir partinin yaşama geçmesiyle sağlanır.

İngiltere , Fransa, Almanya’ ya gidin, Londra , Paris ve Frankfurt havaalanlarında Türklere karşı uyguladıkları yöntemleri görebilirsiniz…

Uçağın kapısı açılıp, körükten çıkınca kurt köpekleri ve polisler karşınıza çıkar…

Pasaport kontrolüne gitmeden pasaportlarınıza bakarlar…

Türkler Avrupalılar için Üçüncü Dünya Ülkesi’dir…

Durum ABD de aynıdır, bir başka Avrupa ülkesinde de…

THY uçaklarının yanaştığı terminalleri Üçüncü Dünya Ülkeleri de kullanır…

________________

 

 

http://www.ilk-kursun.com/2008/04/25/turkiye-nerede-hikmet-cetinkaya/#more-5114

Ehhhh ne yapalim, demekki halaa ücüncü Dünya ülkesi olmaktan kurtulamamisiz. Ne kadarda gelistik desek, kabul bulmadigimiza göre birazda olsa kendimizi sorgulamamiz gerekli. Bizler bu kafayla fazla ilerleyemeyiz, cünki kendimizi dev aynasinda görüyoruz ve devamli digerlerini sucluyoruz. Bizden iyisi ve büyügü yok piyasada nasil olsa. Hani diyoruzya yurtdisinda milli maclarda "en büyük Türkiye", ama bakin halaaa ücüncü Dünya ülkelerine aitmisiz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Dipnot

 

Türkiye' deki sosyalist olarak gördüğünüz partiler hangileri?

 

Saygılar.

 

Maalesef yok sn. Patates Soğancı..

Keşke olsa, olabilse...

 

Saygılar...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

SEVSİNLER... :)

AKP Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu,

Batman'da yaptığı konuşmada...

Başbakan Erdoğan’ın etnik ayrımcılık yapmadığını, hatta en çok Kürt milletvekilerini sevdiğini ileri sürdü.

Hayrıca...

“Ya sev, ya terk et” sözünün Başbakan Erdoğan’a itham edildiğini söyleyen Aksu,

“Tek ülke, tek bayrak, tek millet ve tek vatan söylemleri ile bundan rahatsız olanlara bu mesajı vermiştir ki;

Bunu yıllardır her zaman söylüyor.Neden şimdi çarpıtılıyor”

diye konuştu.

Meclis’te bulunan Kürt milletvekillerine Başbakan’ın ayrı bir sevgisi olduğunu söyleyen Aksu,

“Zaman zaman Meclis kulislerinde bazı milletvekilleri birbirine takılır.

Başbakan Kürt milletvekillerine fazla ilgi gösterince bazı milletvekilleri ‘anneannemizin annesi de Kürt’ şeklinde espri yaparlar.

Bizim birbirimizden ayrımız gayrımız yok” dedi.

Güneydoğu politikaların değişmediğini belirten Aksu,

“Bu bizi çekemeyenlerin, halktan destek aldığımızı görenlerin iftiralarıdır.

Kimse bunlara aldanmasın".

AK Parti’nin Güneydoğu politikası kesinlikle değişmemiştir.

Hatta en iyi ayrıcalıklar bu bölgeye yapılmıştır.

Her zaman pozitif ayrımcılığa tabii tutulmuştur” diye konuştu.

“En yakın arkadaşı” Dengir Mir Mehmet Fırat’ın defalarca sağlık sorunları yüzünden istifa etmek istediğini, ancak son kez aşırı ısrarı ile görevini bıraktığını söyleyen Aksu,

Bunun aksini söyleyenlerin gerçeği çarpıtma kampanyası yürüttüklerini iddia etti...

Eeee

Ne denir...

Sevsinler seni Aksu... :lol:

 

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

84280407acf149fca648fa2pm0.jpgAvrupalı Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Geri kalmış bir ülke gibi!..

Peki Çin nasıl bakıyor?

Mısır’ a, Sudan’ a, İran’ a, Suriye’ ye baktığı gibi…

Almanya , İtalya, Avusturya gibi ülkelerin AKP’yi desteklemelerinin, Tayyip Bey’ i, Abdullah Bey’ i “demokrat” olarak görmelerinin nedeni kendi çıkarları içindir.

Erol Manisalı’nın değindiği gibi ABD ve AB’ nin AKP’ye dört elle sarılmalarının nedeni “dinci-işbirlikçi” yönetimle ekonomik ilişkileri içindir.

Türkiye’nin kurtuluşu, sosyalist bir partinin yaşama geçmesiyle sağlanır.

İngiltere , Fransa, Almanya’ ya gidin, Londra , Paris ve Frankfurt havaalanlarında Türklere karşı uyguladıkları yöntemleri görebilirsiniz…

Uçağın kapısı açılıp, körükten çıkınca kurt köpekleri ve polisler karşınıza çıkar…

Pasaport kontrolüne gitmeden pasaportlarınıza bakarlar…

Türkler Avrupalılar için Üçüncü Dünya Ülkesi’dir…

Durum ABD de aynıdır, bir başka Avrupa ülkesinde de…

THY uçaklarının yanaştığı terminalleri Üçüncü Dünya Ülkeleri de kullanır…

________________

 

 

http://www.ilk-kursun.com/2008/04/25/turkiye-nerede-hikmet-cetinkaya/#more-5114

 

 

Sayin Dipnot

 

Hadi biz halk dinliyle genelde onlara "gavur millettir dini yok imani yok veyahut irkci millet" diye lakap takiyoruz.. Ama sunu unutmayinki sen halkina nasil davranirsan bir yabancida ayni sekilde davranir.. Pasaport cilesi sadece o yukarida saymis ulkelerde olmuyorki simdi o saymis oldugunuz ulkenin vatandaslari avrupa birligi ulkelerinden veyahut dunyanin herhangi bir ucuna gidip geldiginde ulkeye girisi sirasinda sadece pasaportunu gosterip geciyor.. Ama bir turk vatandasi kendi vatanina girdiginde pasaport kontrolunde genelde iki bolumden olusuyor bir yabanci uyruklu vatandaslar digeri ise turk vatandaslari icin yabanci uyruklu bolume bakiyorsun ya 3 bilemedin 4 kisi sirada onlarda isik hiziyla islemlerini yapip cikiyorlar turk vatandaslarinin bolumunde ise kuyruk almis basini gitmis memur pasaportun sayfalarini karistirir bir pasaportaki resme bakar bir sana bir sana bir resme alt tarafi giris muhrunu vuracak baslar suzmeye olmadi yandakini cagirir.. yani belki yabancinin yaptigi iskence insanin agrina gitmez ama ayni muammelenin fazlasini kendi ulkesinde gormesi daha cok yaralar insani..

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Duvarlık...

"Bireysel" mücadeleden

"Milli" mücadeleye geçemeyen milletler,

"Bireysel" zafer peşinde koşmaktan

"Milli" zaferler kazanamazlar...

 

___________________________ ucnokta...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KORKU SENARYOLARI...

 

"Türkiye İçin 100. Yıl Senaryoları” başlıklı bir başka haber...

2023’te 100. yaşına basacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın geleceği için bir ABD üniversitesince bir rapor hazırlatıldığı, raporda yer alan birkaç senaryodan en olası görülen ilkinde şöyle denildiği bildiriliyor:

 

Cumhuriyetin 100. yıldönümünü kutlayan Türkiye, Atatürk’ün hedeflediğinden çok daha muhafazakâr bir ülkedir...

Şeriat ile yönetilmez, ancak İslami muhafazakârlık yerleşik baskın bir güce dönüşmüştür...

2011 seçimlerini yine AKP kazanır...

CHP marjinalleşir (iyice küçülür)...

2011de Abdullah Gül Anayasa Mahkemesine İslami yönlü yargıçlar atar...

2014te halk arasında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini Tayyip Erdoğan kazanarak cumhurbaşkanı olur...

Erdoğan 2019da yeniden cumhurbaşkanı seçilir.”...

 

Bir kısım duyarsız ya da çıkarcı aydın, arada bir kaygılanır gibi olsa da, alkışlarıyla destek, hatta akıl veriyor

Toplum, büyük çoğunluğuyla, kurbanın kendisi olduğundan habersiz, filmin sessiz izleyicisi

Tıpkı bir yılanın, bir başka vahşi yaratığın, yutmadan, parçalayıp yok etmeden önce, korku salıp büyülemişçesine hareketsiz bıraktığı bir tavşanın tıpatıp benzeri olarak

 

Saygılar...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkemiz,İstatistiklerin en zor yorumlanabileceği nadir ülkelerden biridir.

Kültürel seviyemizinde kolay bir şekilde hesaplanamıyacağı ülkelerden de biridir.

Hal böyle olunca elbette birçok tahminlerde bulunulması kaçınılmaz olarak gerçekleşecektir.

AKP iktidarını göz önüne aldığınızda islami bir akımın had safhaya ulaştığına filan inanılacaktır.

Okul sayısına bakıldığında yüzde seksenbeşinin okur yazar olduğuna inanılacaktır.

Gazete ve dergi tirajlarından en kültürsüz ülkelerin başında olduğumuza inanılacaktır.

vs.vs.vs

Oysa gerçek, bunların hiçbirisi değildir.

AKP'nin bu yükselişinde yatan tek gerçek,sadece diğerlerinden farklı gibi görünmesi idi.

Söylemlerinin içinde aşırı solun bile telafuz edemeyeceği sosyal şiarlar vardı.

Bir dönemi kapatırken birden cumhurbaşkanı seçimlerindeki bulanıklık ortaya çıktı.

En agır eleştri g.kurmaydan geldi hemde seçimlere az kala.

Arkasından parti evlilikleri

Halk, yine cevabını vermişti.

Önümüzde yerel seçimler var.

İktidar istediği gibi oynadı.

Halk bu iktidarın her yerini gördü.

Merak etmeyin, yine cevap verecek.

Okunması çok zor bir ülkeyiz ne yazık ki.

Yeterki içindeki ateşi gözlerine alan,kalbini ellerinde tutan politikacıları görmeye başladığımızda bu senaryolar çoktan değişecek sevgili dipnot,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ülkemiz,İstatistiklerin en zor yorumlanabileceği nadir ülkelerden biridir.

Kültürel seviyemizinde kolay bir şekilde hesaplanamıyacağı ülkelerden de biridir.

Hal böyle olunca elbette birçok tahminlerde bulunulması kaçınılmaz olarak gerçekleşecektir.

AKP iktidarını göz önüne aldığınızda islami bir akımın had safhaya ulaştığına filan inanılacaktır.

Okul sayısına bakıldığında yüzde seksenbeşinin okur yazar olduğuna inanılacaktır.

Gazete ve dergi tirajlarından en kültürsüz ülkelerin başında olduğumuza inanılacaktır.

vs.vs.vs

Oysa gerçek, bunların hiçbirisi değildir.

AKP'nin bu yükselişinde yatan tek gerçek,sadece diğerlerinden farklı gibi görünmesi idi.

AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser, yaptığı açıklama ile herkesi şok etti. Eser, Başbakan Erdoğan'a bağlılığını göstermek için "Bizim için Erdoğan ikinci peygamberdir" dedi.

 

birileri tarafindan peygamber oldugu kesinde.. Allah tarafından yollandigi nidalari halkimiz icinde zikredilmesi cok düsündürücü!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dersim Konferansına Şair İsyanı!..

 

BEYİNLERİ VE RUHLARI BAŞKALARINDAN EMİR ALMAYA ALIŞIK OLANLAR, KESİNLİKLE BASIN MENSUBU OLAMAZLAR. HABER YAPMAK: HÜR, BAĞIMSIZ, ONURLU, YÜREĞİ YETEN,KALEMİNİ, RUHUNU, BEDENİNİ, DÜŞÜNCESİNİ SATMAYAN, PARANIN KÖLESİ OLMAYAN YÜREKLİ İNSANLARIN İŞİDİR.SİZ DE BÖYLE BİR BASIN MENSUBU İSENİZ,SESİME SES VERİNİZ..

HASAN SANCAK

.

.

.

Atatürk yaşasaydı-boyun eğerdin Türk?e

Yurtta karakteriniz-kahpelik kara leke

 

Mustafa Kemal = O dur?

http://odurataturksiirleri.blogcu.com

Bir dipnot'ta benden...buyrun anlamaya :) ben korktum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir dipnot'ta benden...buyrun anlamaya :) ben korktum.

Güzel bir paylaşım olmuş...

Dipnot'tan mavi olmayan gökyüzü'ne sevgiler... :clover: :)

_________________________________________

Ne'sini anlatayım. / Sırtı postal yorgunu

Bir tarih bizimkisi. / Lisede derslere

Askerle girdik. / Onlar ne öğrendi bilmem.

Biz korkmayı öğrendik...

 

______________________________________Gürkan Kesici...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Güzel bir paylaşım olmuş...

Dipnot'tan mavi olmayan gökyüzü'ne sevgiler... :clover: :)

_________________________________________

Ne'sini anlatayım. / Sırtı postal yorgunu

Bir tarih bizimkisi. / Lisede derslere

Askerle girdik. / Onlar ne öğrendi bilmem.

Biz korkmayı öğrendik...

 

______________________________________Gürkan Kesici...

 

 

Sevgili Dipnot,

 

İşteyken okumuştum bu verdiğim alıntıyı.Düşündüm de Hrant Dink'i vuranlarda bu düşüncelerin ürünü...neyse sevgiler benden güzel insan.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asıl güzel insana... :)

Mavi... :clover:

....

 

“Ben bir demokratım. (İyi başlangıç)

Ben bir vatanseverim. (Güzeeel!)

Ben bir Atatürkçüyüm. (İnce ayar!)”

 

Saygı ve sevgiler...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Püf Noktası...

 

Temmuz 2007'den günümüze kadar sürüp giden ve

"küresel çapta" katlanarak artan "kriz" üzerine ne kadar çok tartışılırsa tartışılsın,

Ne kadar "felsefe"

Ve "analiz" yapılırsa yapılsın,

Ne kadar "sentez" üretilirse üretilsin

Ve ne kadar olumlu ya da olumsuz senaryolar sahnelenirse sahnelensin,

Sorunun özünün kapitalizmin kalıtımsal hastalığı olan "aşırı-üretim krizi" olduğu bir gerçektir.

İster 1929 boyutunda bir "kriz" patlak vermiş olsun,

İster 1929'dan daha az veya daha çok şiddetli bir "kriz" ortaya çıkmışolsun,

Kapitalizm varlığını sürdürdükçe,

Bu ve benzeri sayısız "kriz" bir sarmal biçiminde varlıklarını sürdürecektir...

Saygılar...

DİPNOT..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

ERGENEKON...

Gidişata bakarsanız, toplum bugün bile olan bitenleri yeterince değerlendiremiyor...

Bir ülkede üniversite rektörlerini, profesörleri, sivil toplum örgütlerinin liderlerini ülke çapında bir sabah toparlayıp evlerini basmak ne demek?..

Bırakın üniversite profesörünü, sıradan vatandaşı gözaltına alabilmek için gerekli kurallar yasalarda yazılı...

Tüm yasalar çiğneniyor...

Ergenekon rejiminin temel kuralı şu:

- Amacına ulaşmak için hukuku ve yasaları gözünü kırpmadan savcılara çiğneteceksin...

Peki, toplum neden çoğunluğuyla tepki göstermiyor?..

Çünkü toplum cemaatleşti...

Cemaatte özgürlük yoktur..

Dinci hiyerarşi vardır..

Demokrasinin d’sinin lafı cemaatte olamaz...

Avrupa tarihinde demokrasi, toplum ancak dinci hiyerarşiden kurtulunca yaşama biçimine dönüşebildi...

Yani…

Et kokarsa bir şey değil...

Tuz korkarsa ne olacak?..

...

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ANEKTOT...

 

Yapılacak tek şey eski toplumun kültürü ile bugünkünü kıyaslamaktır.

Hiç bir ilahi inanış vahiy yoluyla gelmedi.

Onlar eski inanç ve davranış biçimlerinin gelişen üretim ilişkileri içerisinde yeniden ve yeniden yorumlanması ile ortaya çıktı.

 

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

T.C Adalet Bakanı’na Bakın!..

 

Bizi gözümüzün içine baka baka aldatıyorlarmış, ey ahali!..

Şimdi...

Bu dosyanın talep bölümünde ne yazıyordu biliyor musunuz?..

- Meslek edinilmiş şekilde dolandırıcılık yapmaktan soruşturulan Zahid Akman ve diğer zanlıların ifadesinin alınması…

.......

O yalanı söyleyen kişinin, o yalan ortaya çıktıktan sonra Adalet Bakanı diye ortada dolaşması Türk halkına hakaret değil midir...

Ama gel gör ki...

Ne istifası...

Bırakın istifayı, o aranan, haklarında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden bilgi istenen kişiler bile, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden ballı ihaleler almaya devam ediyor…

Utanmazlığa, bakın!..

 

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ku2.jpg
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRKİYE HİPERAKTİF COCUKLAR GİBİ...

 

“Dünyanın en dikkati dağınık ve hiperaktif ülkesi Türkiye. Tıpkı hiperaktif çocuklar gibi: Dikkati dağınık, zamanından önce tepki veriyor, sabırsız, konudan konuya atlıyor, başladığı işi bitirmekte ve uzun vadeli plan yapmakta zorlanıyor… Zihinler 4 farklı coğrafyaya yönelmiş durumda. Kimileri Avrupa’ya (Batılılaşmak), kimileri Anadolu’ya (Anadolululaşmak), bazıları Orta Asya’ya (Türkleşmek) ve bazıları da Medine’ye (İslamlaşmak) dönük bir yaşam biçimini benimsemiş durumda. Herkes kendi kampını oluşturmuş, kendi davasının adamı olmuş, tek ortak payda modernite; o da yıllar içinde farklılıklar gösterdi. 1980 sonrası politikaları ile bütünüyle aşındı ve yozlaştı. Bu kamplaşma ve yozlaşma nedeniyle ülkenin vizyonunda parçalanmışlık var. Nasıl bir devlet istiyoruz? Nasıl bir eğitim istiyoruz? Bu soruların yanıtı herkese göre farklı…”

 

Prof. Dr. Ziya Selçuk...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

YORUMSUZ...

Türkiye’de laikçi çevrelerde Fethullah Gülen ve hareketi hakkında onlarca dosya oluşturacak MİT ve başka istihbarat kuruluşlarının benzer raporları, değerlendirme notları yayımlandı. Gülen hareketinin yayın organları bunları kendilerine karşı yürütülen komplonun bir parçası olarak, kah mızıldanarak kah efelenerek ifade ettiler. Şimdi kendilerine rakip veya düşman gördükleri kuruluşlara yönelik olarak aynı yöntemleri kullanıyorlar.[/size] Ergenekon davası vesilesiyle kendi hesaplarını görme fırsatını kaçırmıyorlar. Bunu yaparken, bu son derece önemli davanın üzerine şüphe gölgesinin düşmesinden hiç rahatsız olmuyorlar. Nasıl olur, saygın isimler gözaltına alınır mı gibi bir soru sormuyoruz. Suç işlediğine dair güçlü ve ciddi kanıtlar varsa, istisnasız herkes gözaltına alınır, tutuklanır, mahkeme önüne çıkar. Çıkmalıdır. Ama ya riyakar demokratlar, sahte özgürlükçüler, siyasal alanda açıkça yer almadan hakim güç olma saplantılı cemaatçiler? Onların mahkeme önüne çıkmalarını, tutuklanmalarını hiçbir zaman talep etmeyeceğiz. Onlar sadece demokrat ve özgürlükçü vicdanların mahkemesinde yargılanacaklar. Siyasal alanda, ideolojik alanda karşılarında demokratları bulacaklar. Tehlikeli oldukları için değil, demokrasiye zararlı oldukları için... ;)

 

 

Radikal İki, 19.4.2009

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

***Zamanının matematik ve astronomi bilgini olan Takiyeddin, III. Murat’ı İstanbul’da bir gözlemevi kurdurulmasına ikna eder. 1575-1577 tarihleri arasında kurulan bu gözlemevinde gözlemler başladıktan sonra 1577’de bir kuyrukluyıldız da görünür ve doğal olarak ilgi ile gözlenir.

Fakat ne yazık ki, 1578’de bir de veba salgını baş gösterir İstanbul’da.Bağnazlara göre gökyüzünü incelemek Tanrı’nın işine karışmaktır ve büyük günahtır. Veba salgını da bu büyük günaha verilmiş bir Tanrı cezasıdır.

Eğer gözlemler devam ederse daha nice cezalar gelecektir. Bu görüşler etkisini gösterir ve şeyhülislamın fetvası ile 1580’de Tophane sırtlarındaki gözlemevi topa tutularak yıktırılır.Aynı tarihlerde (1576’da) Danimarkalı astronom Tycho Brahe’ye Hven (bugün Ven) Adası’nı tahsis ederek ve her türlü maddi olanağı sağlayarak bu adada gözlemevi kurmasına ve gözlemlerini sürdürmesine izin verir. Tycho Brahe 1597’ye kadar, tam 21 yıl bu adada gözlem yapmıştır.

Bu gözlemlerin amacı Polonyalı astronom Kopernikin astronomide yeni bir çağ açan güneş merkezli sistem savının doğru olup olmadığını sınamaktır.

1597’de Prag’a dönen Tycho Brahe yaptığı gözlemleri yeni tanıştığı Alman astronom J. Kepler ile değerlendirmeye başlar. Fakat 1601’de ölünce bu gözlemleri değerlendirmek ve bilim dünyasına güneş sistemi ile ilgili, üç temel yasa kazandırmak onuru J. Kepler’in olur.Ondan sonra bu konudaki bilimsel çalışmaların ivme kazandığı ve I. Newton’ın bu temel yasalardan hareketle evrensel “genel çekim” yasasını keşfettiği bilinmektedir.

***

Yukarda özetlenen olayların tarihlerine dikkat edildiğinde Osmanlı devletinin bilim tarihine geçmede nasıl bir fırsat kaçırdığı açıkça görülüyor.İstanbul’da kurulan gözlemevinin kuruluş tarihi:

1575-1577.Danimarka Kralı II. Frederik’in tahsis ettiği Hven Adası’ndakinin ise 1576. Tam tamına aynı yıl!

Fakat ne yazık ki, İstanbul’daki 1580’de bir fetva ile yerle bir ediliyor.

Diğerinde ise 20 yıl süren gözlemler ve o gözlemlerin sonuçlarından hareketle evrensel doğa yasalarına kadar giden bilimsel gelişmeler...x

Bu örnekten çıkarılacak bir diğer sonuç da şu:

Bilimde ve bilimsel görüşte hep kuşku vardır. Bir bilimsel bulgu akıl süzgecinden geçmeden ve o bulguyu doğrulayacak yeni kanıtlar olmadan kabul görmez.Oysa inanç bunun tam tersidir; sorgulanamaz, doğruluğu tartışılamaz, Kanıt aranmaz! Buna rağmen hâlâ inancı bilimin önüne geçirmek için büyük bir çaba içinde olanlar var!

 

Dipnot düşelim dedik...

 

DİPNOT...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.