Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

CUMHURİYET KADINI!


abdulselaö

Önerilen İletiler

Cumhuriyet kadını

 

“Cumhuriyet"le "kadın hakları" konusunda bire bir paralellik kurulur. Yaygın söyleme göre, Cumhuriyet kadınlarımıza, müthiş hak ve özgürlükler tanımıştır. Cumhuriyetten önce bir hiç olan, insan sayılmayan kadınlarımız, Cumhuriyet sayesinde her türlü hakka sahip olmuşlardır... Cumhuriyet sayesinde kadınlarımız istedikleri okullarda okuyor, istedikleri işe giriyor, istediği gibi hareket edebiliyor. Kendi kimliğini ifade konusunda her türlü hakka sahip oluyor...

 

Gerçekten öyle mi?

Bu resmî propagandanın çağdaş bir efsane olmaktan öte değeri bulunmadığı artık geniş bir kadın kitlesi tarafından kolayca görülüyor. Bunun böyle olmadığını, kadınlarımız yaşayarak, görerek, uygulamalara bakarak öğreniyor ve derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar…

Toplumun alt kesimlerinden gelen dindar kitlelerin çocukları bunu zaten biliyorlardı. Onlar yukarıya doğru tırmandıkça, tahsilde, işte başarı kazanmaya başladıkça, dışlandılar. Okulları kapatıldı, okullardan uzaklaştırıldılar. Kılık kıyafet bahanesiyle önleri kesildi. Onlar gerçeği gördüler ve herkese gösterdiler. Cumhuriyetin kadınları kurtarma iddialarının laftan öte anlamı olmadığını kör gözlere soktular! O sebeple, örtülü kadınlar bir değil, iki defa suçlular!

 

Millet tarafından seçilmiş bir milletvekiline, Merve Kavakçıya millet iradesinin tecelligâhı olduğu söylenen Mecliste başörtüsü yüzünden *******. Eşzamanlı olarak örtüsüz Nazlı Ilıcaka da *******. Peki neden? Onun örtüsü mü vardı? Çok mu dindardı? Mürteci miydi? Hani cumhuriyet "fikri hür, vicdanı hür" nesiller isterdi? Yoksa sadece erkekler için mi böyle bir ayrıcalık söz konusu idi? Nazlı hanım, TBMMde fikri hür, vicdanı hür bir kadın olarak mücadele edemez miydi?

 

Demek ki edemezmiş!

İşte gerçek Türkiye fotoğrafı: Üniversite birincisi genç kız, yaşı yirminin üstünde, reşid, evlenebilir, boşanabilir, seçebilir... Başını örtemiyor, başörtüsünün üstüne peruk takıyor, takmak zorunda kalıyor! Bu nasıl hürriyet, bu nasıl kadın özgürlüğü!

 

Şu soruyu cevaplandırmak gerekiyor: Bu kız ***** mı? Neden başını örtüyor? Yahut da, Başörtüsünü yasaklayanlar mı akıllı, başını örten üniversite birincisi mi?

Cumhuriyetin "kadın hürriyeti" palavraları tesirini gittikçe kaybediyor. Hakikat ortada: Kadınlarımız perişan. Geleneksel bağların koruyucu etkisi ortadan kalktı. Geleneksel kesimlerde kadınlar perişan edildi. Modernlik ahlâkıyla, kültürüyle gelmedi. Modern kesimdeki kadınlar ******, safahate mahkûm edildi. Çalışma hayatında yer bulmaya çalışan kadınlar taciz ve baskı altında. Onlara verilen hürriyetler de var elbette: Eş olmama hürriyeti, anne olmama hürriyeti. Devlet dairelerinde kadınlar çene çalar, örgü örer, arada bir evrakla uğraşırken, çocukları şunun bunun elinde güya yetişmektedir.

 

Yükselen kadınlar için sistemin koyduğu tek ölçü var: Fizik ve bu fizikten gerektiği şekilde faydalanma... Bu yalnız devlet kesiminde değil, özel kesimde de böyle. Basın kesiminde dahi böyle olduğunu, bizzat kadın gazeteciler söylüyorlar. Daha yakın günlerde, bir kadın gazeteci, orta yaşlarda kadınlar için gazeteciliğin daha zor olduğunu boşuna söylemiyor!

 

Sistemin kadına söylediği şu: "Fiziğini kullan, öne geç, para kazan, istediğin haltı ye! " "Cumhuriyet basını"nın değişmez objeleri yine manken, fotomodel, dansöz, şarkıcı, sunucu ve elbette giyinme ******* "cumhuriyet kız"ları...

 

21. yüzyıldayız. Dünya büyük bir değişim yaşıyor. Küre daha hızlı dönüyor. İnsanlar birbirinden daha çabuk haberdar oluyor. Eskiden mızrak çuvala sığmıyordu, şimdi ideoloji çağa uymuyor! Eskiden işler kolaydı: "Din kadınların seçimini kısıtlıyor, onların hürriyetini, toplum içinde yer almasını engelliyor! Onları kafes arkasına kapatıyor!" der geçerdiniz.

Şimdi ne denilecek?

Atatürkçülük, dinî düşünceye dayandırılmış baba otoritesine karşı kadını serbestleştirmeye çalıştı. Bunda belli bir mesafe aldı. Fakat şimdi görülüyor ki, Atatürkçüler, baba otoritesinin yerine devlet otoritesini koymuşlar. "Babanın dediğini yapma, devletin dediğini yap!" İşte özgürlük bu!

Cumhuriyetin bir zamanlar daha çok gençlere ve kadınlara dayandırıldığını, onların cumhuriyetin asli unsuru olduğu vurgusunun fazlasıyla yapıldığını biliyoruz. Zaman içinde önce gençlerden vaz geçildi. Şimdi sıra kadınlarda. Bunun esas sebebi, gençliğin Cumhuriyetin ilk döneminde kodlanmış propaganda malzemesiyle yetinmesinin artık mümkün olmaması. Cumhuriyet ideolojisinin de yüzüncü yıla yaklaşılırken kendini yenilememesi. Bu açmaz, sistemin gençleri sıkı denetim altında tutmasına yol açıyor.

Cumhuriyetin kadın vurgusuna dünya gözüyle bakıldığında basit, arkası önü düşünülmemiş bir modernlikten başka anlam ve değeri olmadığını kendini "cumhuriyetçi" ilan eden gazetelerin halka sunduğu, sunmayı neredeyse vazife addettiği kadın tipi bize açık olarak gösteriyor.

 

Şimdilerde bir çok kadının ismi "Cumhuriyetçi" gazetelerin birinci sayfalarında yer alıyor. Elbette resimleriyle birlikte. Cumhuriyet kadınlarının resimlerinin okuyucuya sunulması bilhassa gerekiyor. Çünkü onlar sırf resim olarak önem ve değer taşıyorlar. Bütün güçlerini fiziklerinden ve bu fizikleri üzerine kurulan hayat tarzından alıyorlar. Fizik olmadan cumhuriyet kadını olmak mümkün değildir, belki de kısmen mümkündür de birinci sınıf cumhuriyet kadını olmak imkânsızdır.

 

Türkiyenin son yıllara kadar en güçlü "cumhuriyet kadını modeli" her halde "Ajda" idi.

Bir subay çocuğu olduğu söylenen bu cumhuriyet kadını modeli, fiziği ile rejisörleri kolayca ikna ederek önce sinema dünyasına giriyor. Sonra daha ötesine geçmek için müzik dünyasının kapısına dayanıyor. İlk çıkış başarısız olmasına rağmen, ondaki fizik, eninde sonunda müziğe de dönüşüyor!

 

Türkiyede müziğin iyice hafiflediği dönemde hafif müzik piyasasına Fransız aksanı ile okuduğu "Türkçeleştirilmiş" şarkılarla giriyor. Sonra işi ilerletiyor. İşte onun için "süper-star" diye bir unvan icad ediliyor. (Cumhuriyet Türkçeci olmakla beraber cumhuriyetçilerden unvanı Türkçe olan bir kişi bile hatırlayamıyoruz nedense!).

 

Malûm fizikten müziğe yansıttığı başarısını dış zaferlerle de taçlandırmak, böylece Cumhuriyet kadınının varlığını Avrupaya da duyurmak istiyor. Parise kapağı atıyor. Orada konserler verdiği (muhtemelen parayla salon kiralamak suretiyle) ve başka "filmsel" işler yaptığı söyleniyor. Avrupadaki deniz bittikten sonra Türkiyeye dönüyor.

 

Bu arada her şey değişmiş gibi görünürken, değişmeyen bir şey var. Cumhuriyet kadını çok sayıda partnere sahip oluyor. Arada bir evleniyor. Fakat evlilik figürlerinin önemi yok. Çünkü evlilik onu maddi ve manevi olarak asla etkilemiyor. Asıl önemli olan, cumhuriyet kadınına yakışan şekilde asla yaşlanmaması.

Evet, Cumhuriyet yaşlansa bile cumhuriyet kadınları asla yaşlanmıyor!

 

Hiç "nine, ebe, haminne" denildiğinde bir "cumhuriyet kadını" hatırınıza gelir mi? O müşfik nineler, şefkatli haminneler, güngörmüş ebeler…hep eski devirlere mahsustur. Onlar, zamanı geldiğinde genç, orta yaşlı ve yaşlı olan, her devrelerinde de yaşlarının gereğini yapan insanlardır. Gençken evlenen, çocuklarını yetiştirerek anneliklerini ispat eden ve nihayet torunlarına haminnne olabilen nur yüzlü kadınlarımız… Bunların Cumhuriyet kadını olması mümkün mü?

 

Ajda, bir zamanlar ninelerimizin geçtiği yollardan geçmiş olsa idi, anne olarak geçirdiği yıllardan sonra, nine olarak da karşımıza çıkardı, fakat çok farklı bir yüzle!

 

Fakat Cumhuriyet kadınının geçlikten başka çağı yoktur. Onun belki de gençlik resimlerinde ufak tefek kırışıklar fark edebilirsiniz, fakat elli yaşın üzerine çıktıktan sonra hiç bir kırışıklığa rastlamanız mümkün olmaz.

 

Bir çoğumuzun annesi, bir çoğumuzun ninesi yaşında bir kadının hâlâ 18-20li yaşlardaki fizikle karşımıza çıkması olağan sayılabilir mi? Fakat cumhuriyet kadının genç kalmaktan başka çaresi yoktur. Çünkü fizik her şeyin önündedir. Cumhuriyet kadınının fiziği yoksa, neredeyse hiç bir şeyi yoktur…

 

İyi ki Türkiyede imparatorluk bakiyesi kadınlar çoğunluğu teşkil etmeye devam ediyor. Onlar doğuyorlar, çocukluk ve gençlik çağlarından geçiyorlar. Normal kadınlar gibi doğuruyor, anne oluyor, çocuklarını yetiştiriyor ve nihayet torunlarına sahip çıkıyorlar…Yani tabiî bir hayat yaşıyorlar.

 

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış/************

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 144
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

abdulselaö

 

bu arkadaşın yazdıklarına ağlamak mı yoksa gülmekmi lazım bilemedim. Yazık olan şu ki yirmibirinci yüzyılda böylesi düşünceler üretebiliyorsak gerçekten burada çok hazin bir durum var demektir. Bu gençlere çok yazık olmuş. Onları çağın gerisine düşürenler bu milletin gerçek düşmanlarıdır. Onlara kızmıyor sadece üzülüyorum. türkiye gibi nüfusunun yarısı gençlerden oluşan bir ülkeye gençlerini fikren geri bırakmak yapılacak en büyük düşmanlıktır. Müspet ilimden uzak kafası karışmış bir gençlik ülkeyi parçalama ve türklüğü yok etme planın en önemli parçasıdır. Bu türban meseleside bu işin en anlamsız parçası. Bir deli kuyuya bir taş atmış kırk akıllı çıkaramamış. tv'de izliyorum kelli felli adamlar ciddi ciddi tartışıyorlar. Neyi? ..... ya arkadaşım Kura'ı dikkatle okuyun, eğer başka bir maksadınız yoksa gayet açık ve seçik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cumhuriyet kadını

 

“Cumhuriyet"le "kadın hakları" konusunda bire bir paralellik kurulur. Yaygın söyleme göre, Cumhuriyet kadınlarımıza, müthiş hak ve özgürlükler tanımıştır. Cumhuriyetten önce bir hiç olan, insan sayılmayan kadınlarımız, Cumhuriyet sayesinde her türlü hakka sahip olmuşlardır... Cumhuriyet sayesinde kadınlarımız istedikleri okullarda okuyor, istedikleri işe giriyor, istediği gibi hareket edebiliyor. Kendi kimliğini ifade konusunda her türlü hakka sahip oluyor...

 

Bundan şüphen mi var???? Tabiiki öyle... Sen ve çevrendekiler nasıl bilmem ama ben öyleyim... Senden hiç bir farkım yok...

 

Gerçekten öyle mi?

Bu resmî propagandanın çağdaş bir efsane olmaktan öte değeri bulunmadığı artık geniş bir kadın kitlesi tarafından kolayca görülüyor. Bunun böyle olmadığını, kadınlarımız yaşayarak, görerek, uygulamalara bakarak öğreniyor ve derin bir hayal kırıklığı yaşıyorlar…

 

bu efsane değil gerçek... Bunun böyle olduğunu yaşayarak, görerek öğrendim ve hiçbir zaman hayal kırıklığına da uğramadım...

 

Toplumun alt kesimlerinden gelen dindar kitlelerin çocukları bunu zaten biliyorlardı. Onlar yukarıya doğru tırmandıkça, tahsilde, işte başarı kazanmaya başladıkça, dışlandılar. Okulları kapatıldı, okullardan uzaklaştırıldılar. Kılık kıyafet bahanesiyle önleri kesildi. Onlar gerçeği gördüler ve herkese gösterdiler. Cumhuriyetin kadınları kurtarma iddialarının laftan öte anlamı olmadığını *** ******* soktular! O sebeple, örtülü kadınlar bir değil, iki defa suçlular!

 

Bilmiyor musun yoksa öğretmediler mi? Kılık Kıyafet kanunu diye birşey var, Cumhuriyet tarihinde...Yıllar önce yapılan bir devrim sonucu oluşturulmuş bir kanun... Ama yazık ki hala anlaşılamamış ne işe yaradığı...

 

Ayrıca kılık kıyafet bahanesi diye birşey yok, kılık kıyafet kanunu diye birşey var...

 

Sana göre; "Cumhuriyet değil, kim olursa ne olursa olsun kurtaramaz zaten bu kadınları" değil mi?, onları kurtaracak tek şahsiyet, sayın!! büyük!! insan!! R.T.E'dir zaten... Birazcık daha sabır ama kanun geliyor, artık rahatça girebilecek örtülü kadınlar da üniversiteye...

 

Millet tarafından seçilmiş bir milletvekiline, Merve Kavakçıya millet iradesinin tecelligâhı olduğu söylenen Mecliste başörtüsü yüzünden ******. Eşzamanlı olarak örtüsüz Nazlı Ilıcaka da ******. Peki neden? Onun örtüsü mü vardı? Çok mu dindardı? Mürteci miydi? Hani cumhuriyet "fikri hür, vicdanı hür" nesiller isterdi? Yoksa sadece erkekler için mi böyle bir ayrıcalık söz konusu idi? Nazlı hanım, TBMMde fikri hür, vicdanı hür bir kadın olarak mücadele edemez miydi?

 

Meclis te tek bu iki kadın yok, tek bu iki kadın olmadı, neden boyle sadece ikisi açısından bakıyorsunuz ki... Sadece anlattıklarınızı kanıtlayacak uygun örnek oldukları için mi?

 

Demek ki edemezmiş!

İşte gerçek Türkiye fotoğrafı: Üniversite birincisi genç kız, yaşı yirminin üstünde, reşid, evlenebilir, boşanabilir, seçebilir... Başını örtemiyor, başörtüsünün üstüne peruk takıyor, takmak zorunda kalıyor! Bu nasıl hürriyet, bu nasıl kadın özgürlüğü!

 

9 yaşındayken de örtüyor, bu yaşlardayken de örtüyor, sadece belli yerlerde örtemiyor da ben de merak ettim acaba bu kafa örtme işi gerçekten deeee onların seçim hakkı mı? Yoksa babalarının, kocalarının da bunda etkisi olabiliyor mu?

 

 

Şu soruyu cevaplandırmak gerekiyor: Bu kız ***** mı? Neden başını örtüyor? Yahut da, Başörtüsünü yasaklayanlar mı akıllı, başını örten üniversite birincisi mi?

Cumhuriyetin "kadın hürriyeti" palavraları tesirini gittikçe kaybediyor. Hakikat ortada: Kadınlarımız perişan. Geleneksel bağların koruyucu etkisi ortadan kalktı. Geleneksel kesimlerde kadınlar perişan edildi. Modernlik ahlâkıyla, kültürüyle gelmedi. Modern kesimdeki kadınlar ******, safahate mahkûm edildi. Çalışma hayatında yer bulmaya çalışan kadınlar taciz ve baskı altında. Onlara verilen hürriyetler de var elbette: Eş olmama hürriyeti, anne olmama hürriyeti. Devlet dairelerinde kadınlar çene çalar, örgü örer, arada bir evrakla uğraşırken, çocukları şunun bunun elinde güya yetişmektedir.

 

Yükselen kadınlar için sistemin koyduğu tek ölçü var: Fizik ve bu fizikten gerektiği şekilde faydalanma... Bu yalnız devlet kesiminde değil, özel kesimde de böyle. Basın kesiminde dahi böyle olduğunu, bizzat kadın gazeteciler söylüyorlar. Daha yakın günlerde, bir kadın gazeteci, orta yaşlarda kadınlar için gazeteciliğin daha zor olduğunu boşuna söylemiyor!

 

Sistemin kadına söylediği şu: "Fiziğini kullan, öne geç, para kazan, istediğin haltı ye! " "Cumhuriyet basını"nın değişmez objeleri yine manken, fotomodel, dansöz, şarkıcı, sunucu ve elbette giyinme ******* "cumhuriyet kız"ları...

 

Tek taraflı bakış açısı işte.. sizin örtülü kadınlarınız perişan, haklarını alamıyor, bizler de tacize ugruyoruz, fiizğimizle iş yapıyoruz, ancak fiziğimizle öne çıkıyoruz, dansöz, şarkıcı falan oluyoruz, devlet dairelerinde de dedikodu yapıyoruz hiç ama hiç çalışmıyoruz, biz çalışırken de çocuklarımız zaten sefil oluyorrr öyle mi... BU terbiyesizlik... yok öyle birşey... Ben 10 yıldır çalışıyorum, asla fiziğimle ön plana cıkmadım, asla tacize ugramadım, çalıştığım kurumun dansözü, şarkıcısı falan da değilim, el işi de örmüyorum, üstelik üniversite mezunu, üstüne master yapan ve iş yerimde erkek kadın ayrımı görmeden çalışan bir insanım... İnsanım dedim bak... İnsanım, Kadınım demedim.. Eger bunu anlayabilirseniz, işte o zaman taciz dediğiniz, örtü dediğiniz, şarkıcı, dansöz dediğiniz hiçbir kavram bu kadar önemli olmayacak... Sistem bana fiziğini kullan falan demiyor... BU nasıl bir bakış açısı ya...

 

Şimdi siz bu yazdıklarınızla kadın haklarını mı savunuyorsunuz (eğer öyleyse benim haklarımı savunmana gerek yok, böyle bir zihniyet benim haklarımı savunamaz, ben kendi haklarımı senden daha iyi savunurum merak etme) cumhuriyeti mi eleştiriyorsunuz (eğer oyleyse şu dediklerinizi düşününce yazıkkk tabii siz eleştireceksiniz , biz eleştirecek değiliz ya, derdi olan gocunur tabii)

 

 

21. yüzyıldayız.

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış*********

 

Artık aradakileri okumaya gerek bile duymuyorum, ne düşündüğün, neyi benimsediğin, ne dediğin belli, baştan ve sondan bir alıntını ekliyeyip bitiriyorum...

 

Evet 21. yüzyıldayız... Uyanın artık, uyanın...

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış************** tekrar ediyorum bu resmen terbiyesizliktir ve seni kınıyorum... ve bu sözü bir cumhuriyet kadını olarak ve bundan gurur duyan bir cumhuriyet kadını olarak alıppp, size geri iade ediyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet 21. yüzyıldayız... Uyanın artık, uyanın...

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış************** tekrar ediyorum bu resmen terbiyesizliktir ve seni kınıyorum... ve bu sözü bir cumhuriyet kadını olarak ve bundan gurur duyan bir cumhuriyet kadını olarak alıppp, size geri iade ediyorum...

Affına sığınarak düşüncelerinden hareketle bikaç sorum olacak:

1.Cumhuriyet kadını kimdir, özellikleri nelerdir ve Cumhuriyet kadının dışında başka kadın grubu mu vardır?

2.Birileri senin gibi değilse, senin yaşam anlayışının dışında yaşıyorsa yani Cumhuriyet kadını değilse onlara bakışın nasıldır ya da bakış nasıl olmalıdır?

Aydınlatırsan sevinirim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gloria arkadasım ben yazdıklarımı genel olarak yazdım ama sen ustune alıp kendi uzerinde yorum yapmışsın..ben orda cumhıriyet kadını derken neyi kasteddigimi anlaymamşısın..onlar kendılerını bılıyolar..seninde dedigin gibi yarası olan gocunur..

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

[

Evet 21. yüzyıldayız... Uyanın artık, uyanın...

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış************** tekrar ediyorum bu resmen terbiyesizliktir ve seni kınıyorum... ve bu sözü bir cumhuriyet kadını olarak ve bundan gurur duyan bir cumhuriyet kadını olarak alıppp, size geri iade ediyorum...

 

Affına sığınarak düşüncelerinden hareketle bikaç sorum olacak:

1.Cumhuriyet kadını kimdir, özellikleri nelerdir ve Cumhuriyet kadının dışında başka kadın grubu mu vardır?

2.Birileri senin gibi değilse, senin yaşam anlayışının dışında yaşıyorsa yani Cumhuriyet kadını değilse onlara bakışın nasıldır ya da bakış nasıl olmalıdır?

Aydınlatırsan sevinirim...

 

bu soruyu bana degil yazıyı yazan arkadaşa sor, ben onun yazdıklarından yola cıkarak o kavramı kulandım, onun kullanması cok ters gelmedi de benim kullanmam mı ters geldi acaba bu kavramı ben de bunu senin affına sıgınarak soruyorum... Sadece türkiye de o arkadaşın bahsettiği gibi kadınlar olmadıgını anlatmaya calıştım yazdıklarımla... Sen neden oraya takıldın ki sadece, sorularının cevabını bulacağın başka bir cümle daha vardı yazdıklarımda, oraya takılıp kalman daha mantıklıca olurdu kanaatimce...

 

erkek kadın ayrımı görmeden çalışan bir insanım... İnsanım dedim bak... İnsanım, Kadınım demedim.. Eger bunu anlayabilirseniz, işte o zaman taciz dediğiniz, örtü dediğiniz, şarkıcı, dansöz dediğiniz hiçbir kavram bu kadar önemli olmayacak... Sistem bana fiziğini kullan falan demiyor... BU nasıl bir bakış açısı ya...

 

Sorunun cevabını kadınlara örtülü veya örtüsüz diye degil de insan olarak bakmayı öğrenebildiğimizde alabileceksiniz zaten... Şu an ne desem boş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gloria arkadasım ben yazdıklarımı genel olarak yazdım ama sen ustune alıp kendi uzerinde yorum yapmışsın..ben orda cumhıriyet kadını derken neyi kasteddigimi anlaymamşısın..onlar kendılerını bılıyolar..seninde dedigin gibi yarası olan gocunur..

 

saygılar

 

kendi üzerime mi yorum yapmışım acaba sadece, yoksa benim gibi düşünen bir çok kişinin adına mı yapmışımdır bu yorumu... bak yukarıdaki arkadaş cumhuriyet kadını kimdir diye bana sormuş oysa bu soruya sanırım senin cevap vermen gerekiyor, kimmiş cumhuriyet kadını, ben değilsem kimmiş ki onlar , kimmiş o kendilerini bilenler, biraz daha acık konuş istersen ki tek ben gocunmayayım... belki gocunması gereken başka birileri de vardır, hep beraber gocunalım :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu soruyu bana degil yazıyı yazan arkadaşa sor, ben onun yazdıklarından yola cıkarak o kavramı kulandım, onun kullanması cok ters gelmedi de benim kullanmam mı ters geldi acaba bu kavramı ben de bunu senin affına sıgınarak soruyorum... Sadece türkiye de o arkadaşın bahsettiği gibi kadınlar olmadıgını anlatmaya calıştım yazdıklarımla... Sen neden oraya takıldın ki sadece, sorularının cevabını bulacağın başka bir cümle daha vardı yazdıklarımda, oraya takılıp kalman daha mantıklıca olurdu kanaatimce...

 

 

 

Sorunun cevabını kadınlara örtülü veya örtüsüz diye degil de insan olarak bakmayı öğrenebildiğimizde alabileceksiniz zaten... Şu an ne desem boş...

 

Soruma o arkadaşın söyledikleri hakkında görüşümü eklemediğim için farklı bir boyutta algılamışsın.''Cumhuriyet Kadını''yazısını yazan arkadaşımız kendi Cumhuriyet kadını görüşünü kullanmış.Sen de onun dışında başka bir Cumhuriyet kadını kavramını kullanmışsın.İkiniz de aynı kavramı kullanıp farklı anlamlar yüklemişsiniz.Bir de başka kavram var.Özellikle Cumhuriyet kadınıyım, Cumhuriyet cocuğuyum diyenlerin kullandığı.Yani olmayanlar.Bu kavramı kullanıyorsan bir de başka grup vardır o zaman?Eğri oturalım doğru konuşalım.Televizyonlarda çok görüyoruz.Bir konu hakkında yoruma başlamadan önce vurgulanır Cumhuriyet kadını ve Cumhuriyet cocuğu olmak.Bu nasıl bir kullanımdır?Gerçekten öğrenmek istiyorum?Yazıyı yazan arkadaşımız ne olduğunu kendince söylemiş yukarıda söyledim.Sen de söylemişssin;lakin dediğim gibi bu ülkede herkes senin yaşam şeklinle yaşamıyor.Onlar ne kadını ve hangi sistemin çocuğu?

Öğrenme niyetim olmasaydı o yazıyı yazan arkadaş sınırını çizerek yazmış cevabı burda derdim?

Ayrıca sorunun cevabını alabilecek ,anlayabilecek düzeyde değilmişiz.Sen benim insanları örtülü-örtüsüz şeklinde ayırdığımı nerden biliyorsun ve de bunu ben böyle düşünüyorsam ben niye bilmiyorum bunu?Ben hangi kanıya sahip olduğumu, hangi soruları sorabileceğimi ve bunun sınırlarını bir başkasına mı sormak zorundayım?

Sen fikrini söylersin ben fikrimi söylerim bilmediğim yanlış bildiğim bir şey varsa fikir tabularım da yoksa söyleneni kabul ederim.Bu da bana kalmış bir şey izin verirseniz!... :excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

[

Evet 21. yüzyıldayız... Uyanın artık, uyanın...

Cumhuriyet kadını tabiî olmaktan çıkmış************** tekrar ediyorum bu resmen terbiyesizliktir ve seni kınıyorum... ve bu sözü bir cumhuriyet kadını olarak ve bundan gurur duyan bir cumhuriyet kadını olarak alıppp, size geri iade ediyorum...

 

Affına sığınarak düşüncelerinden hareketle bikaç sorum olacak:

1.Cumhuriyet kadını kimdir, özellikleri nelerdir ve Cumhuriyet kadının dışında başka kadın grubu mu vardır?

2.Birileri senin gibi değilse, senin yaşam anlayışının dışında yaşıyorsa yani Cumhuriyet kadını değilse onlara bakışın nasıldır ya da bakış nasıl olmalıdır?

Aydınlatırsan sevinirim...

Cumhuriyet kadini demek beyninin 1400 yil öncesinde kalmamis olmasi demektir.Yani cagdas egitimli kültürlü,erkegiyle esit,erkegin kölesi olmayan demektir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soruma o arkadaşın söyledikleri hakkında görüşümü eklemediğim için farklı bir boyutta algılamışsın.''Cumhuriyet Kadını''yazısını yazan arkadaşımız kendi Cumhuriyet kadını görüşünü kullanmış.Sen de onun dışında başka bir Cumhuriyet kadını kavramını kullanmışsın.İkiniz de aynı kavramı kullanıp farklı anlamlar yüklemişsiniz.Bir de başka kavram var.Özellikle Cumhuriyet kadınıyım, Cumhuriyet cocuğuyum diyenlerin kullandığı.Yani olmayanlar.Bu kavramı kullanıyorsan bir de başka grup vardır o zaman?Eğri oturalım doğru konuşalım.Televizyonlarda çok görüyoruz.Bir konu hakkında yoruma başlamadan önce vurgulanır Cumhuriyet kadını ve Cumhuriyet cocuğu olmak.Bu nasıl bir kullanımdır?Gerçekten öğrenmek istiyorum?Yazıyı yazan arkadaşımız ne olduğunu kendince söylemiş yukarıda söyledim.Sen de söylemişssin;lakin dediğim gibi bu ülkede herkes senin yaşam şeklinle yaşamıyor.Onlar ne kadını ve hangi sistemin çocuğu?

Öğrenme niyetim olmasaydı o yazıyı yazan arkadaş sınırını çizerek yazmış cevabı burda derdim?

Ayrıca sorunun cevabını alabilecek ,anlayabilecek düzeyde değilmişiz.Sen benim insanları örtülü-örtüsüz şeklinde ayırdığımı nerden biliyorsun ve de bunu ben böyle düşünüyorsam ben niye bilmiyorum bunu?Ben hangi kanıya sahip olduğumu, hangi soruları sorabileceğimi ve bunun sınırlarını bir başkasına mı sormak zorundayım?

Sen fikrini söylersin ben fikrimi söylerim bilmediğim yanlış bildiğim bir şey varsa fikir tabularım da yoksa söyleneni kabul ederim.Bu da bana kalmış bir şey izin verirseniz!... :excl:

Evet kendi görüsünü anlatmis arkadas Cumhuriyet kadinlarini nasil gördügünü,aynen türban takmayanlarin ahlaksiz olmasi gibi degilmi.Sizlerin görüsleriniz bu kadardir,bir bez parcasi takip namusluluk havasina girersiniz dindar olursunuz.Takmayanlarada biyik bükersiniz,onlar seydir ya.Merve Kavakci Türk bile degil ne hakla gelipte Türkiye cumhuriyetinin meclisine girmeye calsiyor,orasi dingonun ahiri degil,Cumhuriyet meclisidir.Girdigi gibide ***** gitti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kendi üzerime mi yorum yapmışım acaba sadece, yoksa benim gibi düşünen bir çok kişinin adına mı yapmışımdır bu yorumu... bak yukarıdaki arkadaş cumhuriyet kadını kimdir diye bana sormuş oysa bu soruya sanırım senin cevap vermen gerekiyor, kimmiş cumhuriyet kadını, ben değilsem kimmiş ki onlar , kimmiş o kendilerini bilenler, biraz daha acık konuş istersen ki tek ben gocunmayayım... belki gocunması gereken başka birileri de vardır, hep beraber gocunalım :D

 

 

İlk olarak sunu soylıyım..kendinmi cumhuriyet kadını diye nitelenedirmişsin ama daha kendi içindeki çelişkiyi

 

farkedememişsin..cumhuriyetın temel taşlarından biridir temel hak ve ozgurlukleri korumak..o halde bu ulkede

 

herksin egıtım,ozgurluk,kılık kıyafet konusunda eşit haklara sahip olması lazım..pekı bı bak bakalım cevrene okumak izteyen

 

fakat ceşitli yasaklarla okuyaman onca bayanın hakkını,ozgurlugunu koruyomu sence cumhuriyet..benı yanlsı anlama ben

 

cumhuriyete karsı bi insan deilim..fakat ortadakı haksızlıları,eşitsizlikleri gormezden gelmeye vicdanım el vermiyo..

 

1)Cumhuriyet Kadını:butun insanlıgın inançlarına saygılı,herksin hakkını objektif bir şekılde gözeten,örf ve adetlerine baglı,

 

gecmişini inkar etmeyen,atalarına sahip cıkan gercek cumhuriyet kadınıdır bence..

 

2)Kendini Bilenler:Cumhurieti sadece işlerine geldıgı gibi yorumlayanlar,kişilerin özgürlülkerini cumhuriyeti ve laikligi

 

kullanarak kısıtlamaya calısanlar...

Not:bunlar benım fıkırlerim..ben herksin fikrine saygılı bir turk genciyim..bunlada guru duyoyrum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlk olarak sunu soylıyım..kendinmi cumhuriyet kadını diye nitelenedirmişsin ama daha kendi içindeki çelişkiyi

 

farkedememişsin..cumhuriyetın temel taşlarından biridir temel hak ve ozgurlukleri korumak..o halde bu ulkede

 

herksin egıtım,ozgurluk,kılık kıyafet konusunda eşit haklara sahip olması lazım..pekı bı bak bakalım cevrene okumak izteyen

 

fakat ceşitli yasaklarla okuyaman onca bayanın hakkını,ozgurlugunu koruyomu sence cumhuriyet..benı yanlsı anlama ben

 

cumhuriyete karsı bi insan deilim..fakat ortadakı haksızlıları,eşitsizlikleri gormezden gelmeye vicdanım el vermiyo..

 

1)Cumhuriyet Kadını:butun insanlıgın inançlarına saygılı,herksin hakkını objektif bir şekılde gözeten,örf ve adetlerine baglı,

 

gecmişini inkar etmeyen,atalarına sahip cıkan gercek cumhuriyet kadınıdır bence..

 

2)Kendini Bilenler:Cumhurieti sadece işlerine geldıgı gibi yorumlayanlar,kişilerin özgürlülkerini cumhuriyeti ve laikligi

 

kullanarak kısıtlamaya calısanlar...

Not:bunlar benım fıkırlerim..ben herksin fikrine saygılı bir turk genciyim..bunlada guru duyoyrum

Türbansiz okuyamam diyenlerin amaclari okumak degil üniversiteleri ve okullari kaosa sürüklemek basi acik olanlari tehdit ve korku ile türbanain altina sokmaktir.bütün hesaplar bunun üzerinedir,Dinci cevrelerin basbakana bu yönde baskilari bile vardir,basi acik olanlari bir yasa ile örtünmeye mecbur birakin diye.Eger bilmiyorsaniz arastirin vakit gazetesinin arsivlerini bulursunuz.Bu ülkede 20 yildir bosubosuna türban kavgasi verilmemektedir,o türbanin altinda ne ********* yatmaktadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

....onca bayanın hakkını,ozgurlugunu koruyomu sence cumhuriyet.

 

1)Cumhuriyet Kadını:butun insanlıgın inançlarına saygılı,herksin hakkını objektif bir şekılde gözeten,örf ve adetlerine baglı,gecmişini inkar etmeyen,atalarına sahip cıkan gercek cumhuriyet kadınıdır bence..

 

2)Kendini Bilenler:Cumhurieti sadece işlerine geldıgı gibi yorumlayanlar,kişilerin özgürlükerini cumhuriyeti ve laikligi kullanarak kısıtlamaya calısanlar...

Not:bunlar benım fıkırlerim..ben herkesin fikrine saygılı bir turk genciyim..bunlada gurur duyuyorum

 

Değerli türk genci;

 

Kendinle ve düşücelerinle gurur duyuyor olman olumlu bir yaklaşım...

 

Ancak, seninle ve düşüncelerine dayalı eylemlerinle senin düşüncelerini paylaşmayanlarında seni haklı buluyor ve gurur duyuyor olması en önemli ve olumlu olanıdır...

 

Dikkat edersen taşaronluğunu yaparak buraya taşıdığın....

 

-http://www.anadolugenclik.com.tr/tr/default.asp?p=oku&id=534-www.anadolugenclik- sitesindeki "Cumhuriyet Kadını!" adlı yazıyı

 

Kendi bakış açına yakın olduğunu düşünmüş olmalısın ki,

 

"senin olmayan ama desteklediğin fikirlere" karşı nedense seninle hem fikir olmayan tepkiler oldukca yoğun olarak gelmiş...

 

 

Herkesin fikirlerine saygılı değerli türk genci;

 

Diğerlerinin fikirlerine ve düşüncelerine saygılı olmakta gerçekten samimiysen eğer...

 

Yapman gereken öncelikli şey, sana ifade edilen görüşleri anlamaya kavramaya çalışmak olmalıdır...

 

Anlamaya ve kavramaya çalışmanın ilk gereği de

 

Kullanılan "Cumhuriyet, laiklik,özgürlükler...Vb..." kavramların daha anlaşılır olması açısından...

 

Tek tip kaynaklardan değilde, değişik düşünce ve yaklaşımları içeren farklı kaynaklara yönelerek değerlendirmek

 

Kişisel ve düşünsel gelişim açısından daha önemlidir...

 

Tek dip düşünce ve görüşlerle düşünsel değerlerini ve bakış açısını oluşturmak... Tek tip beslenmeye eşdeğerdir...

 

Sadece ot yemek sütçül büyük baş canlılara benzemekten...

 

Sadece et yiyerek beslenmek ormanlar kralı gururlu aslan olmaktan öteye geçemez...

 

 

Değerli Anadolu türk genci,

 

Kişinin kültürel olarak durduğu yeri belirleyen şeylerden biri de, kullandığı konuşma ve yazım dilidir...

 

Kendinle bir türk genci olarak gurur duyan bir kişinin türkçe olan "Düşünce" yerine,

 

"Arapça olan" "fikir" kelimesini kullanıyor olması ayrıca bir çelişkidir.

 

***

 

Özetle;

 

Düşünceleri, duruşu, benimsenen görüş yada görüşlerin haklılığını kişilerin kendi haklılıklarını savunuyor olması değil...

 

Evrensel ve çağdaş görüş ve düşüncelerle ne kadar örtüştüğü belirler...

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Değerli türk genci;

 

Kendinle ve düşücelerinle gurur duyuyor olman olumlu bir yaklaşım...

.

.

.

 

Özetle;

 

Düşünceleri, duruşu, benimsenen görüş yada görüşlerin haklılığını kişilerin kendi haklılıklarını savunuyor olması değil...

 

Evrensel ve çağdaş görüş ve düşüncelerle ne kadar örtüştüğü belirler...

 

*tna

Sayin Gecekusu,seni,savundugun degerleri ve milyonlarca Cumhuriyet sevdalisinin adina yazmis olmandan ötürü kutluyorum.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o halde bu ulkede

 

herksin egıtım,ozgurluk,kılık kıyafet konusunda eşit haklara sahip olması lazım..pekı bı bak bakalım cevrene okumak izteyen

 

fakat ceşitli yasaklarla okuyaman onca bayanın hakkını,ozgurlugunu koruyomu sence cumhuriyet..benı yanlsı anlama ben

 

cumhuriyete karsı bi insan deilim..fakat ortadakı haksızlıları,eşitsizlikleri gormezden gelmeye vicdanım el vermiyo..

 

1)Cumhuriyet Kadını:butun insanlıgın inançlarına saygılı,herksin hakkını objektif bir şekılde gözeten,örf ve adetlerine baglı,

 

gecmişini inkar etmeyen,atalarına sahip cıkan gercek cumhuriyet kadınıdır bence..

 

2)Kendini Bilenler:Cumhurieti sadece işlerine geldıgı gibi yorumlayanlar,kişilerin özgürlülkerini cumhuriyeti ve laikligi

 

kullanarak kısıtlamaya calısanlar...

Not:bunlar benım fıkırlerim..ben herksin fikrine saygılı bir turk genciyim..bunlada guru duyoyrum

kılık kıyafette eşit haklar diyorsun

benim gördüğüm kadarıyla kimse kimsenin kıyafetine karışmıyor.

yollarda başörtüsü takan da var takmayanda.insanlar kanunlara saygılı olacak!

kılık kıyafetine dikkat etmesi gereken yerde dikkat edecek!

ben bodrumda camiye mayo ile giren kimse görmedim.(yada şort,yada başörtüsüz)

camiye girmek istersen başörtünü takacaksın bu işin kuralı bu!(kılık kıyafet özgürlüğü ne oldu?camide bitti.itiraz eden varmı?yok!)demekki:

hamama gireceksen soyunacaksın

camiye gireceksen giyineceksin

okula gireceksen kurallarına uyacaksın.

 

 

1-)örf ve adet konusuna gelince:

örf ve adetler bizi bir adım ileriye götüremez.

çünkü ezber ve tekrara dayalı yaşamak yenilikleri asla kabul etmez.

atandan gördüklerini tekrar et.hiç araştırma sorma ataların zamanında yapmış sen onların dışına çıkma hem onlara saygısızlık etmemiş olursun hemde gözün açılmamış olur.

2-)kendini bilenler:cumhuriyeti sadece işlerine geldiği gibi yorumlayanlar... diye devam eden kısmına aynen katılıyorum.seninle aynı fikirde olduğumada sevindim :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GECE KUŞU kardeşim dediğinden hareketle sen de Türk genci olduğunu iddia edemezsin.

İnsan ne dediğini ne savunduğunu önce düşünmeli sonra savunmalı!

 

Yorumsuz:

GURUR:Arapça HAK:Arapça HAKLI.Arapçadan Türkçe CUMHURİYET:Arapça(Buna dikat!) TAŞERON:Fransızca

 

HEM FİKİR:Kelime grubunda ''fikir''kelimesini kullanmışsın(Benden duymamış olmanı o kadar isterdim ki!)

 

SAMİMİ:Arapça GURUR:Arapça

 

Okumak kendini bilmektir önce,der Yunus Emre...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bodrumlu arkadasi bütün kalbimle destekliyorum,Camiye girin bakalim mayo ile linc ederler sizi,dindarlar!!!Ama ayni dindarlar meclise türbanla giremiyorlar diye özgürlük fedaisi kesildiler.Üniversitelere artik türbanla giris serbest olacakmis olsun ozaman demekki bermuda shortlada girilebilir,hatta normal shortlada girilebilmelidir,ama bu seferde beklenilen olacak ve türbanli müslüman kizlar *Bizim abdestimiz bozuluyor*diye shortlulari sikayet edecekler,iste o zamanda MHP-AKP isbirligi yenilenip *ÜNIVERSITELRE SHORTLA GIRMEK YASAK*yasasi cikartílacak.

Gecekusu arkadasin yazdiklarini okumamis gibi takmis kafasini *Fikir*sözcügüne,ve edebiyatci kesilmis arkadasin birisi.Olabilir belki Gecekusu arkadas farkinda degildir o sözcügün ama Gecekusu arkadas cok daha önemli birseyler yazmisti,nedense onlari es gecmeyi uygun gördüler,foyalari meydana cikinca baskasinin yanlisini aramaya basladilar.Dinciler neden hep böyledir dersiniz,cünkü takiyye sözdügü dinciler icin cikarilmis bir sözcüktür,bakin dindar gecinen takiyyecilere,hepsi birbirinin kopyasidir.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarihsel süreçte Türk kadını; "İslamiyetten önce; İslamiyet ve sonrası; Cumhuriyet ve Atatürk" olmak üzere üç temel başlıkla ele alınabilir.

İslamiyetten önce göçebe bir yaşam tarzı olan Türklerde kadınlar, kişilik ve geleneksel kültürleriyle canlı ve hareketliydiler.

Kadın, kahramanlık ve savaş gücü olan bir varlıktı. Kadınlara değer veriliyor, saygı duyuluyordu.

İlk Türklerde önceleri totemcilik , sonraları Şamanizm dinleri etkindi. Şamanizmde; "tanrı / tanrıça" egemendi. En çok anatanrıçaya inanılıyordu .

Dünyayı yaratma fikrinin "Ak Ana" dan geldiği düşünülüyordu. Yusuf Has Hacib , Kutadgu Bilig adlı eserinde kadından "nadir varlık" diye söz eder.

 

İslamiyetten önce "cahiliye dönemi / kapkara dönem" kadının yazgısıydı.

Doğan kız çocukları ve anneleri öldürülüyor, mirastan yoksun bırakılıyorlardı. Kadın hakları, erkeğin çok gerisindeydi.

İslamiyetle birlikte, kızların öldürülmesi, evlenme ve boşanmada birtakım düzenlemelere gidildiyse de yeterli değildi.

 

Osmanlılarda "harem hayatı" nın Bizans geleneğinden geldiği bilinir. Harem, evcil kölelikti. Tarikat, cemiyet ve medreselerde kadın haklarını yok sayıyordu.

 

Tanzimat döneminde kadın haklarında yeni düzenleme ve yenileşmeler görüldü. Düşüncede, siyasal ve toplumsal alanlarda değişimler fark ediliyordu.

 

Cumhuriyet döneminde Kadın Hakları

Atatürk devrimleriyle yenileşme ve gelişme gösterdi. Kadınların toplumsal durumlarında özgürce değişimler başladı. Cumhuriyet dönemi reformlarında, kadınların kamusal alanda yeri belirlendi.

 

  1. 1926'da dinsel kanun olan Şeriye'den Medeni Kanun'a geçildi.
  2. Medeni Kanun'la, kadın, erkek eşitliğinden söz edilir oldu.
  3. Kadınlara seçme/seçilme, eğitim, meslek seçimi,
  4. kamu görevi,
  5. boşanma ve miras hakkı tanındı.
  6. Tevhid-i Tedrisat (Eğitimde Birlik) Yasası ile giyim-kuşam / şapka ve sosyal alanlardaki yenileşmeci devrimlerle kadın hakları önde tutuldu.

Cumhuriyetle birlikte kadın toplumsal yaşantıda yerini aldı.

Kentleşme ve sanayileşme sürecinde değişimlerde hak ettiği konuma getirildi.

Yasal düzenlemeler oldu, ancak uygulama farklıydı. Bugün TBMM'de ancak 18 milletvekiliyle temsil ediliyor.

 

Atatürk bir nutkunda, "Türk kadını bugün özgür olmalıdır. Eğitilmeli, okullar kurmalı, erkeklerle eşit konumda olmalıdırlar" diyordu. Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı'nda ve sonrasında devrimlerinin uygulanmasında cesur ve atak olmuşlardır. İlke ve devrimlerle Türk kadınına siyasal, sosyal, hukuksal, eğitimsel ve kültürel alanda üstün değerde haklar ve görevler verilmiştir. Atatürk , Türk kadınının her şeyden önce nitelikli özelliğinin bilincindeydi.

 

Bugün, kadınlarımızın toplumsal statüsünde, bedensel ve ruhsal yapısında, giyim kuşam ve düşüncede görülen farklılıklar üzücü ve şaşırtıcıdır. Siyasal egemenlik dini alet etmekte, çıkara uygun kullanmakta, kadın haklarında geriye dönüşe yönelinmektedir.

 

Atatürk Türk kadınına her alandaki haklarını altın tepside sunmuştu. Bilinen nedenlerle tepsiyi kararttık, anlaşılmazlarla boyadık. "Ak anamızı" ikinci sınıf vatandaşlığa ittik. Atatürk bugün yaşıyor olsaydı, inanmaz ve şaşırırdı.

 

21. yüzyılda biz, kadınlarımız üzerinde egemenlik ve baskı kurmanın uğraşındayız.

Yüzyıllar geçse de değişim ve gelişmede farklılığımız ve geri kalışımız ortada.

Türk kadınına her alanda tanıdığı haklar nedeniyle Atamızı saygıyla anıyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GECE KUŞU kardeşim dediğinden hareketle sen de Türk genci olduğunu iddia edemezsin.

İnsan ne dediğini ne savunduğunu önce düşünmeli sonra savunmalı!

 

Yorumsuz:

GURUR:Arapça HAK:Arapça HAKLI.Arapçadan Türkçe CUMHURİYET:Arapça(Buna dikat!) TAŞERON:Fransızca

 

HEM FİKİR:Kelime grubunda ''fikir''kelimesini kullanmışsın(Benden duymamış olmanı o kadar isterdim ki!)

 

SAMİMİ:Arapça GURUR:Arapça

 

Okumak kendini bilmektir önce,der Yunus Emre...

Fuzuli konuşmuşsun Sayın FUZULİ.

 

Gece kuşu arkadaşımız "Türk genci" olarak övünüp Arapça kelimeler kullanmıyorki. Aksine evrenselliği savunup Türkçe, Arapça, Fransızca kelimeler kullanıyor. Son satırında görebilirsin söylemek istediğini. Özüyle çelişkiye düşmüyor. Yakaladığın bir çelişki değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fuzuli konuşmuşsun Sayın FUZULİ.

 

Gece kuşu arkadaşımız "Türk genci" olarak övünüp Arapça kelimeler kullanmıyorki. Aksine evrenselliği savunup Türkçe, Arapça, Fransızca kelimeler kullanıyor. Son satırında görebilirsin söylemek istediğini. Özüyle çelişkiye düşmüyor. Yakaladığın bir çelişki değil.

Benim Fuzuliliğim senin anladığın cihetten değil saygıdeğer kardeşim.''Edep olmadan ilim olmaz.''der bir düşünür.

Önce samimice o yazdığın ilk cümleye bak ne anlama geliyor hangi duyguyu içeriyor hangi bakış açısını yansıtıyor biraz düşün!

Sen benim ne yazdığımı anlamamışsın, hakkında yazdığım kişinin de ne anlatmak istediğini anlamamışsın, kendi anladığını da benim senin gibi anlamam gerektiğini çağdaşlık, evrensellik diye beyan ediyorsun.Evrensellik, çağdaşlık bayağı değişmiş örenmiş oldum sağol arkadaşım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GEce Kuşu arkadaşım benyazı bana ait diye bi cümle kurmadım..kaynagını vermemin sebebide siyasi proganda yaptıgımı

 

dusunmenizdir..ben olaya tek bı dusunce acısından bakmıyorum elımden geldıgı kadar objektıf olmaya calısıyorum..Ben türkce

 

ogretmeni degilim..hangi kelımenın nekadar turkce oldugunu bılemem..uzun yıllar yabancı dil ogrenımı almama ragmen

 

yaşamımda elimden geldıgı kadar turkce kelımerler kullanırım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarihsel süreçte Türk kadını; "İslamiyetten önce; İslamiyet ve sonrası; Cumhuriyet ve Atatürk" olmak üzere üç temel başlıkla ele alınabilir.

İslamiyetten önce göçebe bir yaşam tarzı olan Türklerde kadınlar, kişilik ve geleneksel kültürleriyle canlı ve hareketliydiler.

Kadın, kahramanlık ve savaş gücü olan bir varlıktı. Kadınlara değer veriliyor, saygı duyuluyordu.

İlk Türklerde önceleri totemcilik , sonraları Şamanizm dinleri etkindi. Şamanizmde; "tanrı / tanrıça" egemendi. En çok anatanrıçaya inanılıyordu .

Dünyayı yaratma fikrinin "Ak Ana" dan geldiği düşünülüyordu. Yusuf Has Hacib , Kutadgu Bilig adlı eserinde kadından "nadir varlık" diye söz eder.

 

İslamiyetten önce "cahiliye dönemi / kapkara dönem" kadının yazgısıydı.

Doğan kız çocukları ve anneleri öldürülüyor, mirastan yoksun bırakılıyorlardı. Kadın hakları, erkeğin çok gerisindeydi.

İslamiyetle birlikte, kızların öldürülmesi, evlenme ve boşanmada birtakım düzenlemelere gidildiyse de yeterli değildi.

 

Osmanlılarda "harem hayatı" nın Bizans geleneğinden geldiği bilinir. Harem, evcil kölelikti. Tarikat, cemiyet ve medreselerde kadın haklarını yok sayıyordu.

 

Tanzimat döneminde kadın haklarında yeni düzenleme ve yenileşmeler görüldü. Düşüncede, siyasal ve toplumsal alanlarda değişimler fark ediliyordu.

 

Cumhuriyet döneminde Kadın Hakları

Atatürk devrimleriyle yenileşme ve gelişme gösterdi. Kadınların toplumsal durumlarında özgürce değişimler başladı. Cumhuriyet dönemi reformlarında, kadınların kamusal alanda yeri belirlendi.

 

  1. 1926'da dinsel kanun olan Şeriye'den Medeni Kanun'a geçildi.
  2. Medeni Kanun'la, kadın, erkek eşitliğinden söz edilir oldu.
  3. Kadınlara seçme/seçilme, eğitim, meslek seçimi,
  4. kamu görevi,
  5. boşanma ve miras hakkı tanındı.
  6. Tevhid-i Tedrisat (Eğitimde Birlik) Yasası ile giyim-kuşam / şapka ve sosyal alanlardaki yenileşmeci devrimlerle kadın hakları önde tutuldu.

Cumhuriyetle birlikte kadın toplumsal yaşantıda yerini aldı.

Kentleşme ve sanayileşme sürecinde değişimlerde hak ettiği konuma getirildi.

Yasal düzenlemeler oldu, ancak uygulama farklıydı. Bugün TBMM'de ancak 18 milletvekiliyle temsil ediliyor.

 

Atatürk bir nutkunda, "Türk kadını bugün özgür olmalıdır. Eğitilmeli, okullar kurmalı, erkeklerle eşit konumda olmalıdırlar" diyordu. Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı'nda ve sonrasında devrimlerinin uygulanmasında cesur ve atak olmuşlardır. İlke ve devrimlerle Türk kadınına siyasal, sosyal, hukuksal, eğitimsel ve kültürel alanda üstün değerde haklar ve görevler verilmiştir. Atatürk , Türk kadınının her şeyden önce nitelikli özelliğinin bilincindeydi.

 

Bugün, kadınlarımızın toplumsal statüsünde, bedensel ve ruhsal yapısında, giyim kuşam ve düşüncede görülen farklılıklar üzücü ve şaşırtıcıdır. Siyasal egemenlik dini alet etmekte, çıkara uygun kullanmakta, kadın haklarında geriye dönüşe yönelinmektedir.

 

Atatürk Türk kadınına her alandaki haklarını altın tepside sunmuştu. Bilinen nedenlerle tepsiyi kararttık, anlaşılmazlarla boyadık. "Ak anamızı" ikinci sınıf vatandaşlığa ittik. Atatürk bugün yaşıyor olsaydı, inanmaz ve şaşırırdı.

 

21. yüzyılda biz, kadınlarımız üzerinde egemenlik ve baskı kurmanın uğraşındayız.

Yüzyıllar geçse de değişim ve gelişmede farklılığımız ve geri kalışımız ortada.

Türk kadınına her alanda tanıdığı haklar nedeniyle Atamızı saygıyla anıyorum.

 

 

Her bir cümlen için teşekkür ederim dipnotcuğum, çok güzel bir yazı yazmışsın... Elin emeğin dert görmesin. Burada yazılanları bu zamana kadar bilmeyenler görmeyenler duymayanlar varmış anladık ki iyi oldu paylaşmış olman, bu sayede onların da bakış açıları biraz daha genişleyecektir sanırım :huh: sanıyorummmm -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GECE KUŞU kardeşim dediğinden hareketle sen de Türk genci olduğunu iddia edemezsin.

İnsan ne dediğini ne savunduğunu önce düşünmeli sonra savunmalı!

 

Yorumsuz:

GURUR:Arapça HAK:Arapça HAKLI.Arapçadan Türkçe CUMHURİYET:Arapça(Buna dikat!) TAŞERON:Fransızca

HEM FİKİR:Kelime grubunda ''fikir''kelimesini kullanmışsın(Benden duymamış olmanı o kadar isterdim ki!)

SAMİMİ:Arapça GURUR:Arapça

Okumak kendini bilmektir önce,der Yunus Emre...

 

Sn.Fuzili;

 

Bu forumda yazan herkes "benimle aynı düşünceleri paylaşsın yada paylaşmasın" benim duruşumu ve neyi savunduğumu bilirler...

Bu nedenle sizin kalkıpta beni düşüncesiz ve ne savunduğunu bilmez olarak göstermeye kalkmanız dayanaksız ve havada kalır...

 

Yazının içeriğini önemsemediğiniz yada anlamadığınız, ürettiğiniz yanıttan açıkca anlaşılıyor...

 

Ama unutmayınki, yazılanlar yalnızca sizin bakış açınızla anlamak ve kavramak isteyenlere yazılmıyor...

Bu nedenle o iletide anlatılmak istenen, amaçlanan duygu ve düşünceler,

Kendi iç çelişkilerini aşmak isteyen gelişmeye açık beyinlerde yerini almıştır...

 

GeceKuşu iletisinde,

 

Düşünce ve yaklaşımların "kişiliğimize ve cevremize yaraşır ve yararlı olması açısından"

Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumunu anlatmak isterken...

 

Siz anlatılmak istenilenlere "yalnızca karşı olmanızdan kaynaklanan" bir düşünce yapısıyla

İletinin içinde size göre en kolay çarpıtılacak noktalarını arayıp bulup

Sanki yazılanların içeriğini ve önemini gözlerden kaçırmak istermişcesine bir yaklaşım üretmişsiniz...

 

Bunun yerine anlatılanlarda karşı olduğunuz düşünceleri ele alıp karşı duruşunuzun doğruluğunu açıklasaydınız

Daha tutarlı bir yaklaşım sergilemiş olurdunuz...

 

***

 

Özetle; Yazının önemle üzerinde durduğu noktaları bir kez daha ele alırsak...

 

Düşünsel gelişimini tamamlamaya çalışan insanoğlu,

Bunu yaparken değişik düşünce ve yaklaşımları içeren farklı kaynaklara yönelerek değerlendirmeler yapması

Kişisel ve düşünsel gelişiminin daha tutarlı,kendine ve çevresine daha yararlı bir insan olabilmesi açısından önemlidir...

 

Kişinin kültürel olarak durduğu yeri belirleyen şeylerden biri de,

Kendini ve düşüncelerini anlatmaya çalışırken kullandığı konuşma ve yazım dilidir...

Çünkü kendizi anlatırken farklı görünmeye çalışsanızda,

Amaçlarınızla söylemleriniz arasındaki çelişkiler sizi ele verir.

 

Örneğin geçmişe öykünerek, çağdaş değerleri savunamazsınız,

Eğer savunmaya kalkarsanız Cumhuriyetin değerlerini aslında başka amaçlarınızı gizlemek için

yada size benimsetildiği kadarıyla kavradığınız için,

yada önemini tam olarak kavrayamadığınız bir söz olarak kullandığınız hemen açığa çıkar...

 

***

İşte bu nedenle;

 

Ben,siz yada bir başkası, kendi söylemlerimizde kendimizi ne kadar gerçekçi ve doğru bulsakta...

 

Gerçekte düşünceleri, kişisel duruş ve tutarlılığı, benimsenen görüş yada görüşlerin geçerliğini ve doğruluğunu

 

Evrensel ve çağdaş görüş ve düşüncelerle ne kadar örtüştüğü belirler...

 

*tna

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dimi şöyle bir Afganistan'da yada Suudi Arabistan'da kadın olmak daha iyidir :)

 

Gerçekten merak ediyorum Cumhuriyetin nesi bu kadar rahatsız ediyor ? Hayır çağa ayak uydurmak bu kadar zormu. Osmanlı Hanedanı üyelerini bir toplantıda görmüştüm tv de baktım hepsi gayet modern, çağdaş insanlar. Cumhuriyet nefretiyle Osmanlı rüyaları görenler ise malum :)

 

Ha not: Cumhuriyet kadınları şöyledir böyledir diyip birde "yorum sizin" deyip ardından yazılan görüşlere itiraz edenlere "ben genel yazdım, senin yaran varki gocunuyorsun" şeklinde cevap verenleri kumda oynamaya davet ediyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.