Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!..

 

 

 

Tabloyu bıçakladılar!..

 

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nün beş öğretim üyesi ile öğrencilerin eserlerinin sergilendiği bir Yeni Yıl Karma Sergisi açıldı. Sergilenen onlarca tablo içinde yer alan bir "nü" resim, kimliği belirsiz kişiler tarafından bıçakla delik deşik edildi...

 

- Buraya kadar normal!..

 

Normal, çünkü biz bu ülkede heykellerin kırılmasına, resimlerin paramparça edilmesine, aşağılanmasına alışkınız... Diktatörün emriyle çıplak kadın tablosunun sergiden kaldırıldığını da gördük... Sanatın içine tükürdüğünü göğsünü gere gere söyleyen belediye başkanı ise hem de bu ülkenin başkentinde beyliğini paşalar gibi sürdürüyor!.. Yani, demem o ki; olayın kendisi gayet sıradan, tamamıyla bu ülkede yaşanabilecek cinsten...

 

Normal olmayan, insanın içini acıtan, bu alçakça eylem karşısında gösterilen tepki!.. Siz bakmayın benim "tepki" dediğime, aslında ortada tepki filan da yok...

 

- Korku var!..

 

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berika İpekbayrak, bıçaklanan tablonun sahibi olan öğretim görevlisinin adını bile açıklamaktan kaçınmış. Niçin? Öğretim üyesi "nü tablo" yaparak yüz kızartıcı bir suç mu işlemiş?.. Dekan bununla da kalmamış, şu acınılası açıklamayı yapmış:

 

"Tahrip edilen eser, pornografik öğeler içermiyor..."

 

Türkçesi şöyle oluyor: "vallahi de billahi de düşündüğünüz anlamda açık saçık değil... " Vah ki vah!.. Zaten bıçaklanan tablo apar topar göz önünden kaldırılmış... Sayın dekan, bu konunun basında çok tartışılmasını istemediklerini de söylemiş!. Bir bilim insanının neredeyse elle tutulur ürkmüşlüğüne bakar mısınız?.. Ne bir kınama, ne bir sanatı korumaya, yüceltmeye yönelik çıkış...

 

- İşte teslimiyet budur!..

 

***

 

İstanbul'da da insanlık değerleri paramparça edildi!..

 

İstanbul Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii İmamı Hasan Hakyemez , cuma namazının ardından verdiği vaazda, cemaatin gözünün içine baka baka aynen şunları söyledi:

 

"Çalışan kadın kocasını aldatır, nefsine hâkim olamaz. Ey cemaat, eşlerinizi çalıştırmayın..."

 

İmam efendinin hesabına göre, çalışan, evinin bütçesine katkıda bulunan milyonlarca kadın "potansiyel o..." sınıfına dahil oluveriyor... Peki sonra ne oluyor?.. Bu yaratık birkaç kişinin tepkisiyle karşılaşıyor, tınmıyor... Ne zaman ki, ancak hastalıklı bir yaratığın sarf edebileceği bu ********* sözler bir yerel gazetede yer alıyor, Büyükçekmece Müftüsü de harekete geçiyor. İmam efendiden yazılı savunma istiyor... Herhalde ayıp olmasın diye bir de vaaz yasağı koyuyor, işlem tamam!.. O imam, o camide, o cemaate namaz kıldırmaya devam ediyor!..

 

- Bu da gayet normal!..

 

Daha üç gün önce bu imamın bağlı olduğu İstanbul Müftülüğü yılbaşı kutlamalarının, piyango bileti almanın günah olduğunu söylemedi mi?. Diyanet İşleri Başkanı tepkiler karşısında " yılbaşının, İsa'nın doğumu demek olan noel ile hiçbir ilgisi olmadığını, evrensel bir kutlama olduğunu" açıklamak zorunda kalmadı mı?.. Biz şu son beş yıl içinde buna benzer bir yığın kepazelik yaşamadık mı?.. İlahiyat profesörü sıfatını kazanmış karanlık kafanın "Kızınızı dokuz yaşında evlendirebilirsiniz" fetvasını yaşamadık mı?.. Dört yaşındaki kız çocuklarının sıkmabaşa sokulduğuna tanık olmadık mı?..

 

Normal olmayan, bu bilinçli, bu yaşam tarzımızı hoyratça elimizden almaya yönelik karanlık gidişe dur dememek, tepki göstermemek... Sevgili Mustafa Balbay, dün Radyo Tatlıses'te yaptığımız "Sesli Gazete" programında bu ülkenin aydınlık insanlarını şöyle uyardı:

 

"Öyle bir zamandayız ki, yalnızca yaşam tarzını korumak için çabalamak bile, karanlığa karşı direnmek anlamına geliyor..."

 

Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!.. 2008 bu savaşımın yılı olmalı...

 

 

 

- Çok geç olmadan ayağa kalk ey halkım!..

  • Cevaplar 55
  • Görüntü 6b
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Gönderi tarihi:

Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi,

ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!..

 

:clover::clover::clover:

 

***

Bizler, Siyasal İslamın amaçladığı şeriat’ın ne gibi hükümler kapsadığını bilebilmiş olsak

Ve dayanışma yolu ile biraz medenî cesarete sahip bulunsak,şeriatçıyı kendi silahlarıyla susturup,

İnsanlarımızı akil rehberliğine ve dolayısıyla sinirsiz gelişme olasılığına kavuşturmuş oluruz.

 

Aslında bunu yapmak, bizler için bir görevdir.

Ve kuşku edilmemelidir ki, bu görevi yerine getirebildiğimiz gün,

Siyasal İslamın şeriât’ının insanlarımızı gerilikler içinde tutan tılsımı sona erecek

Ve Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün dediği gibi, sonsuza dek korunmuş ve savunulmuş olma güvencesine erişecektir.

 

***

Gönderi tarihi:
Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!..

 

 

 

Tabloyu bıçakladılar!..

 

Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nün beş öğretim üyesi ile öğrencilerin eserlerinin sergilendiği bir Yeni Yıl Karma Sergisi açıldı. Sergilenen onlarca tablo içinde yer alan bir "nü" resim, kimliği belirsiz kişiler tarafından bıçakla delik deşik edildi...

 

- Buraya kadar normal!..

.

.

.

 

Normal olmayan, bu bilinçli, bu yaşam tarzımızı hoyratça elimizden almaya yönelik karanlık gidişe dur dememek, tepki göstermemek... Sevgili Mustafa Balbay, dün Radyo Tatlıses'te yaptığımız "Sesli Gazete" programında bu ülkenin aydınlık insanlarını şöyle uyardı:

 

"Öyle bir zamandayız ki, yalnızca yaşam tarzını korumak için çabalamak bile, karanlığa karşı direnmek anlamına geliyor..."

 

Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!.. 2008 bu savaşımın yılı olmalı...

 

 

 

- Çok geç olmadan ayağa kalk ey halkım!..

sevgili halkımız kadını,erkeği kol kola girdi ve %47 oyu biraraya topladı.iyi niyetli çaban ve çığlığın her zamanki gibi boşlukta yankılanıcak değerli kardeşim.hazır bulunanların kıymeti pek bilinmez.biz cumhuriyeti,laikliği,demokrasiyi talep etmedik,istemedik mücadele ile almadık.bazı öncüler halka hediye ettiler.bu yüzdende kıymetini bilemiyoruz.halkın gündemindede halen bu mevhumlar yok.

Gönderi tarihi:

BU YAZI ANLAYANA!...

 

‘Önümüzdeki 2 ay içinde alınacak ve uygulamaya sokulacak kararlar bu ülkeyi 10 yıl içinde son derece kanlı bir iç savaşın içine sokacak kadar vahim...’

 

Bu cümle geçen akşam bir araya gelip uzun uzadıya süreci irdelediğim bir siyasetçiye ait...

 

O genelde eleştirisini AK Parti üzerine kurdu.

 

AK Parti’yi; Başbakan’ı eleştirdi...

 

Ben ise bu kapsamlı eleştirilerin bir kısmına “kısmen” katılmakla birlikte çok başka bir açıdan meselelere dair düşüncemi söyledim...

 

Ben AK Parti’yi eleştirmiyorum. Bir parça geri çekilip tarihe bakınca sonuç şayet ilk paragraftaki kadar vahim bir sona gidiyorsa bunun müsebbibinin “emaneti” kötü yöneten kadrolar olduğunu düşünüyorum.

 

Benim temel eleştirim ise askere daha doğrusu TSK’nın komuta kademesine.

 

Açık açık konuşalım.

 

2. AK Parti dönemi 2.Cumhuriyettir.

 

AK Parti iktidarı Fethullah Gülen’in test sürüşüdür.

 

1989’dan bu yana ve 11 Eylül’den bu yana olan bitenleri değerlendirdiğinizde; Fethullah Gülen hareketinin nereden ve neden desteklendiğini anladığınızda, 28 Şubat süreciyle beraber, bugüne baktığınızda sonuç budur.

 

Jakoben Kemalistler başaramadılar.

 

Bu gerçeği de itiraf edin artık.

 

Devlet yani mülkiye ve harbiye ilk sorumludur.

 

Mülkiye ve harbiye 1950’den beri Atatürk’ün mirasını kötü yönetmiştir. (Aslında İsmet Paşa’yı milat almak daha doğru...)

 

İkinci sorumlu ise siyaset-tarikat-mafya üçgenidir. (Son döneme medyayı da eklemek şarttır.)

 

Müteahhit kafalı sağ zihniyetler bu ülkeyi yağmalatmıştır.

 

Eğitim, sağlık ve adalet göçmüştür.

 

Özal’la başlayan süreç ise mutlak teslimiyettir.

 

Kimse kendini kandırmasın. Derviş’le başlayan süreç AK Parti tarafından milim sapma olmadan “başarı” ile sürdürülmektedir.

 

22 Temmuz günü ise ılımlı İslam artık iktidarını ilan etmiştir.

 

Tandoğan’ı ve ardından birçok meydanı dolduran o milyonlara da, naçizane, bir önerim var...

 

Aklınızdan geçen o cümleyi ben dahil herkes biliyor. Kendini Atatürkçü ve laik olarak niteleyen o “yüreği incinmiş” kitle son zamanlarda hep şu minvalde konuşuyor:

 

“Özkök de bunlardan biriydi, Büyükanıt gelecek her şey bitecek. Hay Allah, galiba o da olmadı sıra Başbuğ’da...”

 

Bu hastalıklı düşünceleri bir yana bırakın ve uyanın..!

 

İddia ve tespitim şu: E-muhtıra’nın verildiği günden bu yana, bu ülkede en çok yıpranan kurum TSK’dır.

 

Bunun müsebbibi de bizzat komuta kademesidir.

 

Durun! Hemen hiddetlenmeyin... Biz daha öfkeliyiz.

 

Neden mi? Şundan:

 

5 Kasım süreciyle ortaya çıktı; 2. Cumhuriyetin ilk büyük adımı atılmakta ve başka ellerin kurdurduğu ve orta vadede bize açık bir tehdit olacak şoven milliyetçi bir Kürdistan’a “olur” verilmektedir.

 

Diğer adımları da 2008 ortasına kadar göreceğiz. Tahmin etmek zor değil...

 

Elbette bu bir tercihtir. Siyasi bir tercihtir... Demokratik bir tercihtir.

 

Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin karakterini değiştirecek nitelikte bu tercihi tercih etmeyen yığınların endişelerini ifade ettiğini düşündükleri samimi ve güvenilir bir siyasi kadro yoktur.

 

AK Parti ise kendi içinden empatik bir Cumhuriyetçi anlayış çıkarma dinamiğinden maalesef mahrumdur.

 

Bu onun kaçınılmaz sonu olacaktır. Ama endişe veren mesele bu sonun aynı zamanda Cumhuriyetin de sonu olmasıdır.

 

Burada durun ve bir zahmet Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuyun... (Yok gerçekten okuyun...)

 

Bu metni , bir kariyer için, ezbeleyenlere ve ezberletenlere değil...

 

Anlayıp, her ne pahasına olursa olsun, uygulayacaklara ihtiyaç duyulan günlerdeyiz.

 

Atatürk, o hitabeyi de kalkıp ne askeri-sivil bürokratlara ne de siyasilere yazdı...

 

Gençliğe yazdı...

 

Okuyun ve düşünün...

 

Serdar Akinan

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=99745,10,156

Gönderi tarihi:

Evet böyle güzel ve anlamlı bir yazıya katılmamak mümkün değil...

Başlığı açan değerli arkadaşımıza ve duyarlılıklarını gösteren yiğit dostlara Teşekkürler...

 

ayaakalkug3.jpg

 

Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!..

Gönderi tarihi:

Hemen her yazimda,ben toprak altindakilerin bile duyacagi sekilde bagira bagira ayni seyleri yazdim,bu ülke bölünmüstür.AKP ile bu is olup bitirilmistir,sira ilanina kalmistir diye.Tabiiki bizi kimileri hadi ya gözüyle,kimileri gülerek,kimileride AKP düsmani olarak yorumladi,herkese saygimiz vardir,kimseden beni söyle yorumlayin diyede bir istegim olmadi,ben gördügümü yazdim.Gördügüm tablo,Türkiye'nin bölünmeye gittigiydi.Bir ülkenin basbakani *Ne mutlu Türk'üm diyene*sözünü elestiriyorsa,bir ülkenin basbakani,biz teröristlerlede görüsüsr diyorsa,bir ülkenin basbakani,teröristlere af getiriyorsa,bir ülkenin basbakani ülke topragini yabancilara para ugruna peskes cekiyorsa yani satiyorsa,bir ülkenin basbakani,terör sucundan yargilanani milletvekili sectirtebiliyor hapisteki bölücüleri affedebiliyorsa,bir ülkede bir ilin belediye baskani Kürdistandan bahsediyorsa,bir parti mecliste bölünmeyi savunuyorsa,Genel Kurmay baskaninin PKK mecliste demesine karsilik,yönetimim kürt kökenli DENGIR MIR FIRAT'i ben mecliste PKK göremedim diyebiliyorsa,milliyetci gecinen bir partinin milletvekileri Genel Kurmay baskanini elestiriyorsa,Cankaya fatihi A.Gül Laikligin bittiginden dem vurabiliyorsa,bu ülke batmistir.Bunlari her daim yazdik yazmayada devam edecegiz.Kac kisi oldugumuzda önemli degil,bir kiside olsak yazacagiz.Atatürk'cü olmak zoru görünce tabanlari yaglamak degildir.Atatürk bu ülkeyi savasarak kurdu,bizde elimizden geldigince savasacagiz.

Bir ülkenin meclisinde bölücüler demokrasi var diyipte konusuyor veya konusturuluyorsalar,onlari konusturanlar bu ülkeyi bölmek isteyenlerle ayni saftadirlar.

Türkiye'de bir kurtulus savasi verilmektedir.Bu savasi asker Türkiye CUMHURIYETININ meclisinde oturan bizi millet secti diyen iktidara,muhalefete,ve daglarda .....sürüleri gibi gezinen eli kanli örgüt PKK nin meclis catisi altindaki siyasi uzantilarina karsi vermektedir.Yanlis yazmadim,Türkiyenin batmasina bölünmesine seyirci kalip canak tutanlara karsi askerimiz savas vermektedir.Bu savas kimin galibiyetiyle sonuclanir onu bilmiyorum ama bu savas hakli bir savastir.Bu savas kimi AB-AKP yardakci yazarlarin yazdigi gibi demokrasiye karsi degil,bu savas Türkiye Cumhuriyetinin varolma savasidir.

 

 

 

saygilarla

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Evet böyle güzel ve anlamlı bir yazıya katılmamak mümkün değil...

Başlığı açan değerli arkadaşımıza ve duyarlılıklarını gösteren yiğit dostlara Teşekkürler...

 

Çok doğru ama yetersiz!.. Kadınıyla, erkeğiyle Cumhuriyetin aydınlık yurttaşlarının kol kola girmesi, ayağa kalkması, karanlığı ezmesi şart!..

 

 

 

Ben yorum yapan tüm arkadaşlara teşekküy ederim......özelikle DİPNOT size çünkü ben nedense resim basamıyorum siz konuyu o resmi ekliyerek daha anlamlı,daha anlaşılabilir ve görselik kazandırdınıs......

Gönderi tarihi:

Ayağa kalkıp ne yapacan?

 

ne spor alanı var, ne sosyal ortam var

 

alışveriş merkezleri var, boğazın orada sokak köpeklerinden boğazda yürümeye korkuyorum, zenginler yerleşmiş oralara kafaları ve kalpleri boş,

 

insanlar para peşinde koşarak boşa vakit kaybediyorlar

 

ayağa kalkacan da ne yapacan

 

Türkiye laiktir laik kalacak diye taksimde bağıracan işte ****** gibi, başka birşey yapacağınız yok

Gönderi tarihi:
Ayağa kalkıp ne yapacan?

 

ne spor alanı var, ne sosyal ortam var

 

alışveriş merkezleri var, boğazın orada sokak köpeklerinden boğazda yürümeye korkuyorum, zenginler yerleşmiş oralara kafaları ve kalpleri boş,

 

insanlar para peşinde koşarak boşa vakit kaybediyorlar

 

ayağa kalkacan da ne yapacan

 

Türkiye laiktir laik kalacak diye taksimde bağıracan işte ****** gibi, başka birşey yapacağınız yok

 

Mahatma Gandhi, Nelson Mandela, Martin Luther King gibi insanlar, iyiki sizin gibi düşünmediler!

Gönderi tarihi:
Mahatma Gandhi, Nelson Mandela, Martin Luther King gibi insanlar, iyiki sizin gibi düşünmediler!

 

Atatürk bu ülkeyi kurtardığı zaman insanların ağzında sakız elinde cep telefonu yoktu

 

yeni bir Atatürk doğarsa şımarıkların arasında yalnız kalır

 

siz de yalnız bıraktığınız insana ülkeyi kurtardığı için teşekkür edersiniz

 

aklınızı başınıza toplayın

 

koca ülkeyi bir kişi kurtaramaz

Gönderi tarihi:
aklınızı başınıza toplayın

 

!! Evet! Geç olmadan!

Gönderi tarihi:
Atatürk bu ülkeyi kurtardığı zaman insanların ağzında sakız elinde cep telefonu yoktu

 

yeni bir Atatürk doğarsa şımarıkların arasında yalnız kalır

 

siz de yalnız bıraktığınız insana ülkeyi kurtardığı için teşekkür edersiniz

 

aklınızı başınıza toplayın

 

koca ülkeyi bir kişi kurtaramaz

 

enteresan bir çelişki... hani çelişkiye düşülür de bu kadar da düşülmezzz -_-

Gönderi tarihi:
[/b]

 

enteresan bir çelişki... hani çelişkiye düşülür de bu kadar da düşülmezzz -_-

 

bir yere kadar kurtarır demek istedim

 

1938'den sonrasına bakınız...

 

asıl enteresan olan şey, Atatürk diyenlerin elinden cep telefonunu düşürmemesi, asıl o enteresan, çelişki istiyosan Türkiye'ye dikkatli bak

 

sonra da Allah'a "gerçekten" inanıp, onu da düşünürsünüz belki

Gönderi tarihi:
  • Yazar
asıl enteresan olan şey, Atatürk diyenlerin elinden cep telefonunu düşürmemesi, asıl o enteresan, çelişki istiyosan Türkiye'ye dikkatli bak

 

 

sonra da Allah'a "gerçekten" inanıp, onu da düşünürsünüz belki ....................................

 

 

 

 

 

mtmtk5 sizi anlamaya çalıştım ama çıksssss imkansızlaştı.....sadece bu konuya degil genelde yaptıgınız yorumlara baktım sakız ve cep telefonu elinzdeki tek araç gibi geldi bana!!!bir arkadaşımızın dedigi gibi çelişki dolusunuz...bence siz önce oturun hangi konuya nassı bir yorum yapacagınızı düşünün ve öyle yazın lütfen!!!!!

Gönderi tarihi:

"çıksssss"

 

işte bunu anlatmaya çalışıyorum ben de...

 

 

asıl çıksssss ve Atatürk birbiriyle çelişiyor

Gönderi tarihi:
asıl enteresan olan şey, Atatürk diyenlerin elinden cep telefonunu düşürmemesi, asıl o enteresan, çelişki istiyosan Türkiye'ye dikkatli bak

 

 

Ne alakaaaaa... Atatürk cep telefonu kullanmayın mı demiş de elinden cep telefonunu düşürmeyenler Atatürk diyemeyecek... Bu mantığı açıklar mısın? Türkiye'ye bakıyorum, elinden cep telefonu düşürmeyenlerle ilgili kaygım yok benim, okumayan, eğitilmeyen, araştırmayanlarla ilgili kaygım... Ha sen eger "elinden cep telefonu düşürmeyenler" derken ben de onu dedim diyorsan, dolaylı yolardan anlatmaya gerek yok, direkt de söyleyebilirdin... Sağ kulağını tutmak istiyorsan sağ elinle tutmalısın... Sol kolunu başının üzerinden geçirip sol elinle sağ kulağı tutmak biraz allengirli iş...

Gönderi tarihi:
Ne alakaaaaa... Atatürk cep telefonu kullanmayın mı demiş de elinden cep telefonunu düşürmeyenler Atatürk diyemeyecek... Bu mantığı açıklar mısın? Türkiye'ye bakıyorum, elinden cep telefonu düşürmeyenlerle ilgili kaygım yok benim, okumayan, eğitilmeyen, araştırmayanlarla ilgili kaygım... Ha sen eger "elinden cep telefonu düşürmeyenler" derken ben de onu dedim diyorsan, dolaylı yolardan anlatmaya gerek yok, direkt de söyleyebilirdin... Sağ kulağını tutmak istiyorsan sağ elinle tutmalısın... Sol kolunu başının üzerinden geçirip sol elinle sağ kulağı tutmak biraz allengirli iş...

 

asıl alengirli iş, Türkiye'de yaşamak...

 

madem herkes cep telefonuyla keyif yapıyor,

 

kurtarılacak ne var?

Gönderi tarihi:
asıl alengirli iş, Türkiye'de yaşamak...

 

madem herkes cep telefonuyla keyif yapıyor,

 

kurtarılacak ne var?

 

 

Boyle düşünen sen olduğuna göre kurtarılacak hiçbirşeyin yok... O yüzden kaç bari kendin kurtul...

 

Çünkü kurtarılacak birşeyler olduğunu düşünenler, hala buradakiler...

Gönderi tarihi:
Boyle düşünen sen olduğuna göre kurtarılacak hiçbirşeyin yok... O yüzden kaç bari kendin kurtul...

 

Çünkü kurtarılacak birşeyler olduğunu düşünenler, hala buradakiler...

 

ya bakırköyden mecidiyeköye 2 saatte gidiyoruz

 

ben tek başıma nasıl kurtarayım koca memleketi?

 

kaldı ki ben kurtaracam desem bana maddi manevi kaç kişi destek verecek acaba?

 

herkesin keyfi yerinde işte ben diyorum

Gönderi tarihi:
ya bakırköyden mecidiyeköye 2 saatte gidiyoruz

 

ben tek başıma nasıl kurtarayım koca memleketi?

 

kaldı ki ben kurtaracam desem bana maddi manevi kaç kişi destek verecek acaba?

 

herkesin keyfi yerinde işte ben diyorum

 

Herkes böyle düşündüğü için olmasın sakın bu...

Gönderi tarihi:
Herkes böyle düşündüğü için olmasın sakın bu...

 

sakın olmasın sakın

 

önce cep telefonuyla oynamayı bırakın

 

sonra düşünürüz bakalım neler yapabiliriz

Gönderi tarihi:
ya bakırköyden mecidiyeköye 2 saatte gidiyoruz

ben tek başıma nasıl kurtarayım koca memleketi?

 

:)

 

 

önce cep telefonuyla oynamayı bırakın

sonra düşünürüz bakalım neler yapabiliriz

 

:)

Gönderi tarihi:
sakın olmasın sakın

 

önce cep telefonuyla oynamayı bırakın

 

sonra düşünürüz bakalım neler yapabiliriz

 

Bu "Önce düşünüp sonra yapma" felsefesinin alternatifi sanırım :) Güzel fikir beğendimmm... Böylece o kadar uğraşıp, düşünüp, taşınıp da sonunda beklediğimiz sonucu alamama ihtimalimiz azalır değil mi? Hem önce düşünüp sonra yaparsak bir de boşu boşuna "O kadar da düşündümmmm, taşındım bide sonuca bak" diye hayıflanacağız boşu boşuna..

 

Önce yapıp, sonra düşünürsek hiç olmazsa "neyse artık zaten düşünmeden yapmıştım" deriz..

 

 

Güzellllll... Güzelllllll....

Gönderi tarihi:
Bu "Önce düşünüp sonra yapma" felsefesinin alternatifi sanırım :) Güzel fikir beğendimmm... Böylece o kadar uğraşıp, düşünüp, taşınıp da sonunda beklediğimiz sonucu alamama ihtimalimiz azalır değil mi? Hem önce düşünüp sonra yaparsak bir de boşu boşuna "O kadar da düşündümmmm, taşındım bide sonuca bak" diye hayıflanacağız boşu boşuna..

 

Önce yapıp, sonra düşünürsek hiç olmazsa "neyse artık zaten düşünmeden yapmıştım" deriz..

 

 

Güzellllll... Güzelllllll....

 

valla gece gece bunda hiçbişey anlamadım ama şunu söylim

 

cep telefonuyla şımaran birisinin nesini kurtaracaz?

 

ne zaman ayağa kalksam

 

bir saat otobüs bekleyip sıkışıyorum içinde inek gibi

 

canım çıkıyo gidene kadar taksime

Gönderi tarihi:

yayamaz kayımca

 

bi de bu lakapları çözmek için uğraşıyoz

 

konuştuğum kişinin lakabını bile anlamıyorum daha nasıl ülkeyi kurtaracam bilmiyorum

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.