Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında


cozunurluk

Önerilen İletiler

Bende aynen sizin gibi yukaridaki iddaalarinizin dogruluguna ve bilgisine benden kat kat fazla sahip oldugunuza inaniyorum. Ben öyle "bizim hocalarin ve profesörlerin" Kürt'ler hakkindaki "bilimsel" arastirmalarini okuyup ve birde o yazdiklarina inanacak birisi olmadigim icin, söyledikleriniz sonuna kadar dogru. Ama sizin o kat kat bildikleriniz malesef sadece ülkemizde "bizim hocalarin ve profesörlerin" resmi ideoloji etrafinda inkarcilik politikasi adina yapmis olduklari hayal bir bilimsel arastirma. Siz o bilgilerinizi isterseniz dahada cogaltabilirsiniz ve birilerine ögretebilirsiniz, ama bana degil.

 

 

Ben, söylediklerimi kimsenin diktesi ile öğrenmiş değilim...

Ve eminim ki, burada tartıştığım insanlar da ilk defa burada duyuyorlar söylediklerimi;

Herhangi bir ideolojiden ya da hocadan değil!

 

Tarih'in Resmi'si falan olmaz...

Resmi Edebiyatçılık, Resmi Fizikçilik, Resmi Felsefecilik, Resmi Kimyacılık mı vardır ki Resmi Tarihçilik olsun!

 

Kürtlerin kökenleri konusunda ideolojik yaklaşan insanlar yok değildir;

Zaten onların yaptıklarına biz "Bilim" demiyoruz;

"Güdüm" diyoruz...

 

Benim söylediklerim, dünyanın neresine giderseniz gidin öyledir...

Sırf Kürtlerin daha İlkel bir toplum modelinde yaşadıklarını ispatlıyacağız diye

Fransız İhtilali'nin, Rus Devrimi'nin, Amerikan Devrimi'nin, Avrupa Aydınlanması'nın, Çin Devrimi'nin, Türk Devrimi'nin;

Tüm insanlığın İlkelden Moderne toplumsallaşma biçimlerinin temellerini ve dinamiklerini yeni baştan yazacak değiliz...

Kusura bakmayın ama, tek bir etnik-unsur, tüm tarihi değiştirecek kadar önemli değil...

 

Toplumların gelişimleri, ilkelden-moderne bilimsel olarak bellidir.

Yukarıda saydığım devrimlerin toplumsal altyapıları, temelleri ve gereksinimleri, dinamikleri de bellidir.

Kürtlerin bugünkü toplumsal yapılarını da bir yerimden ben uydurmuyorum;

Kürtlerin kendi kabul ettikleri ve korudukları bir yapı bu:

Aşiret yapısı...

 

Bu yapının hangi tarihlerde, hangi uygulamalar ile korumaya alındığı da bellidir tarihte...

 

Onlara bakarsınız ve gerçeği görürsünüz...

 

İşinize gelmediği zaman da "sen hocalarından öğreniyorsun" diye bol keseden sallarsınız...

 

O değilde;

Şimdiye kadar ne sizden, ne de başkasından, söylediklerimin yanlış olduğunun ispatlanabildiğini göremedim...

Haydi onu bırakın;

Bu konuda söylediklerime etkin bir biçimde karşı çıkan ve yanlış olduklarını söyleyen, konuya hakim tek bir kişi bile çıkmadı!

 

Ee peki, size ne oluyor!

Nedir bu tatava!

Her iletinizde, söylediklerimi kabul etmediğiniz söylüyorsunuz;

Ama kardeşim bir deyiverin hele:

Doğrusu nedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben, söylediklerimi kimsenin diktesi ile öğrenmiş değilim...

Ve eminim ki, burada tartıştığım insanlar da ilk defa burada duyuyorlar söylediklerimi;

Herhangi bir ideolojiden ya da hocadan değil!

 

Tarih'in Resmi'si falan olmaz...

Resmi Edebiyatçılık, Resmi Fizikçilik, Resmi Felsefecilik, Resmi Kimyacılık mı vardır ki Resmi Tarihçilik olsun!

 

"Ve eminim ki, burada tartıştığım insanlar da ilk defa burada duyuyorlar söylediklerimi" bu yazinizin dogrulugunada inaniyorum cünki gercektende büyük ihtimalle burada tartisan arkadaslar gercek disi bir idaayi ilk defa duymus olacaklar. Diger taraftanda onlarin büyk ihtimalle "bizim hocalari ve bizim profesörleri" yok. Olmadigida cok iyi onlar icin, büyük bir sans.

 

Kim demis Tarihin resmisi olmaz diye? matematiksel bir sonuca göremi tesbit ediyorsunuz acaba? Devletin kendine özgü yazdigi tarih resmidir. Bunu örnegide ülkemizde cok sayida var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kim demis Tarihin resmisi olmaz diye? matematiksel bir sonuca göremi tesbit ediyorsunuz acaba? Devletin kendine özgü yazdigi tarih resmidir. Bunu örnegide ülkemizde cok sayida var.

Sizin o "Resmi" diyerek buraya imlediğiniz "Tarih", Lise kitaplarında yer alan yüzeysel tarih bilgisidir ve biz onları bilimsel bir yapı olarak kabul etmiyoruz zaten.

Tarih, bir Bilimdir ve Resmi'si, GayriResmi'si olmaz...

 

Bende diyorum, bu arkadaşlar neden Lise tarih bilgisi ile tartışıyorlar;

Meğer ondan fazlasını bilmezmişsiniz...

 

Türkiye'de her Tarihçi, o söylediğiniz iddiaları sahiplenmez.

Hangi iddia bilimseldir, hangisi ideolojiktir; belli olur ve sırıtır...

 

Ve lütfen;

Yanlış olduğunu iddia ettiğiniz, söylediklerimi çürütünüz...

Bilgi veriniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin o "Resmi" diyerek buraya imlediğiniz "Tarih", Lise kitaplarında yer alan yüzeysel tarih bilgisidir ve biz onları bilimsel bir yapı olarak kabul etmiyoruz zaten.

Tarih, bir Bilimdir ve Resmi'si, GayriResmi'si olmaz...

 

Bende diyorum, bu arkadaşlar neden Lise tarih bilgisi ile tartışıyorlar;

Meğer ondan fazlasını bilmezmişsiniz...

 

Türkiye'de her Tarihçi, o söylediğiniz iddiaları sahiplenmez.

Hangi iddia bilimseldir, hangisi ideolojiktir; belli olur ve sırıtır...

 

Ve lütfen;

Yanlış olduğunu iddia ettiğiniz, söylediklerimi çürütünüz...

Bilgi veriniz...

Allah Allaahh, demek Türkiye'de iki türlü tarih var, birisi liselerde verilen ve bilimsel olmayan, yani yalan ve yanlis ta olabilir ama bazi dogru noktalarida vardir. Birde "bilimsel tarih" var, yani dogru ve gercek tarih, ama nedense bu "bilimsel Tarih ve Tarihciler" aslinda liselerde verilen tarihin yazar ve cizerleri.

 

Siz kendinizi burada Tarih fakültesinde zannediyordunuz galiba? Hayal kurmak kimileri icin faydalidir.

 

Tabiiki burada tartisan arkadaslarin ezici cogunlugu en fazla Liselerde ögretilen tarih bilgisine sahip, yoksa liseden sonra burada tarih konusunda tartismak icin illada tarih yüksek okulunami gitmek gerekiyor? Öyle olsa gidin tarih fakültesinde "bilimsel hocalarla" tartisin. "... biz onları bilimsel bir yapı olarak kabul etmiyoruz zaten." derken büyük ihtimalle "bizim tarih hocalarimizdan ve ögrencilerinden" bahsediyorsunuz.

 

Sizin iddaalariniz lisede ögretilen tarihten daha da beter. Nasilki bir dönemler "bizim hocalarin" Kürt'ler icin onlar dagda karlarda yürüyen kart Türk'lerdir" iddaalari cidiye alinmayacak kadar cürütmeye dahi degmezdi sizin iddaalarinizda aynen onlarinki gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah Allaahh, demek Türkiye'de iki türlü tarih var, birisi liselerde verilen ve bilimsel olmayan, yani yalan ve yanlis ta olabilir ama bazi dogru noktalarida vardir. Birde "bilimsel tarih" var, yani dogru ve gercek tarih, ama nedense bu "bilimsel Tarih ve Tarihciler" aslinda liselerde verilen tarihin yazar ve cizerleri.

 

Siz kendinizi burada Tarih fakültesinde zannediyordunuz galiba? Hayal kurmak kimileri icin faydalidir.

 

Tabiiki burada tartisan arkadaslarin ezici cogunlugu en fazla Liselerde ögretilen tarih bilgisine sahip, yoksa liseden sonra burada tarih konusunda tartismak icin illada tarih yüksek okulunami gitmek gerekiyor? Öyle olsa gidin tarih fakültesinde "bilimsel hocalarla" tartisin. "... biz onları bilimsel bir yapı olarak kabul etmiyoruz zaten." derken büyük ihtimalle "bizim tarih hocalarimizdan ve ögrencilerinden" bahsediyorsunuz.

 

Sizin iddaalariniz lisede ögretilen tarihten daha da beter. Nasilki bir dönemler "bizim hocalarin" Kürt'ler icin onlar dagda karlarda yürüyen kart Türk'lerdir" iddaalari cidiye alinmayacak kadar cürütmeye dahi degmezdi sizin iddaalarinizda aynen onlarinki gibi.

Hayır, o liselerde verilen Tarih Dersleri, Bilimsel değildir; kavratmaya dayalıdır; Araştırmaya değil...

 

Ayrıca o Lise Tarih kitaplarını onaylayanlar, Milli Eğitim Bakanlığı gibi siyasi güdümlü bir mekanizmadır.

Dolayısı ile İslamcı bir iktidar geldiğinde,

Siz Biyoloji kitaplarından Evrim'i kaldırabilir ve Biyoloji'yi Yaratılışçı bir temele oturtabilirsiniz...

Örneğin, Evrim'in müfredattan çıkarıldığını hatırlıyorsunuzdur...

Din dersini son derece sözde Bilimsel bir kimliğe bürüyebilirsiniz...

Tarih bilgisini, istediğiniz gibi evirip çevirebilirsiniz...

Eğer işinize gelmezse, Coğrafi bölgeleri tanımlarken, Doğu Anadolu'yu tabir ederken, parantez içinde "Kürdistan Bölgesi" bile yazdırabilirsiniz...

Lise kitapları bilimsel değildir ve o yüzden güdümlüdürler...

Resmi değil, İdeolojik ve Siyasi güdümlüdürler...

 

Ben hem bir Tarih Bilimci yani Akademisyen'im, hem de Eğitim ve Öğretim konusunda Pedagojik Eğitim almış bir öğretmenim.

Dolayısı ile bir Lise kitabı nasıl hazırlanır, kimler hazırlar, kimler onaylar, kimlerin güdümünde olur gayet iyi biliyorum...

Aynı zamanda bir Bilimsel Tarih araştırması nasıl yapılır, Tarih Kitabı nasıl yazılır onu da gayet iyi biliyorum...

 

Siz hala laf üretmeyi bırakın da, bakın kaçıncı çağrım oldu:

Benim, söylediklerimin, Bilimsel ve Gerçek olmadığını bana ispatlayın...

 

Hadi, ne duruyorsunuz?

Madem ki benim söylediklerim yanlış,

Siz neler diyorsunuz, ona bir bakalım!

 

Niye yazmıyorsunuz da habire polemik yaratıyorsunuz?

Her iletiniz sadece laf...

Madem o kadar cesursunuz, buyrun hocam, meydan sizin...

Yazın işte!

Bekliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır, o liselerde verilen Tarih Dersleri, Bilimsel değildir; kavratmaya dayalıdır; Araştırmaya değil...

 

Ayrıca o Lise Tarih kitaplarını onaylayanlar, Milli Eğitim Bakanlığı gibi siyasi güdümlü bir mekanizmadır.

Dolayısı ile İslamcı bir iktidar geldiğinde,

Siz Biyoloji kitaplarından Evrim'i kaldırabilir ve Biyoloji'yi Yaratılışçı bir temele oturtabilirsiniz...

Örneğin, Evrim'in müfredattan çıkarıldığını hatırlıyorsunuzdur...

Din dersini son derece sözde Bilimsel bir kimliğe bürüyebilirsiniz...

.

.

.

 

Desenize 85 yildir genclerimize Liselerde tarihimizi iktidarlarin siyasi görüslerine göre ögretmisler. Vay halimize. Yillardir bizlere yalan dolan anlatmislar da haberimiz yokmus.

 

Evet o tarih kitaplarini milli egitim bakanligi onayliyor ama yazanlar da "bizim bilimsel arastirma yapan hocalarimiz, yani tarihcilerimiz"

 

Ben size iddanizin bir dönemler "bizim hocalarin" Kürt'lerin dagda karda yürüyen kart Türk'ler" inki kadar bilimsel oldugunu syöledim. Bu anlamda iddaaninzin bilimselligini zaten kabul ediyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Desenize 85 yildir genclerimize Liselerde tarihimizi iktidarlarin siyasi görüslerine göre ögretmisler. Vay halimize. Yillardir bizlere yalan dolan anlatmislar da haberimiz yokmus.

 

Evet o tarih kitaplarini milli egitim bakanligi onayliyor ama yazanlar da "bizim bilimsel arastirma yapan hocalarimiz, yani tarihcilerimiz"

 

Ben size iddanizin bir dönemler "bizim hocalarin" Kürt'lerin dagda karda yürüyen kart Türk'ler" inki kadar bilimsel oldugunu syöledim. Bu anlamda iddaaninzin bilimselligini zaten kabul ediyorum.

 

Ne söylediğim açık ve nettir...

Yazanların kim olduğu önemli değil, onayan kurulun siyasi kafası önemli!

 

"Kart-Kurt sesleri" tezine inanmıyorsanız, bilimsel olarak çürütebiliyorsanız; çürütürsünüz...

Ben de o tezin gerçekliğinin ispatlanabileceğine inanmıyorum zaten, benim önüme getirmeniz sizi inandırıcı ve ciddi kılmaz bu yüzden;

O iddiaların muhatabı veya savunucusu ben değilim....

Ama uydurma şeylere da atama yapmıyorum.

O teoriye inanmayıp da, Kürt adının, Sümerce "Dağ" / "Kur" adından geldiğine inanan, sözde Bilimsel! Kürt arkadaşlara da rastladık burada...

 

Elinizde tutabildiğiniz tek şey, her iletide tekrarladığınız laflar, ifadeler...

 

Siz lafı kaynatmayın da;

Kürtlerin Toplumsal yapıları ile ilgili söylediklerimi çürütün bakalım...

Asıl tartışma konumuz buydu çünkü...

Bir türlü o konuya gelemiyorsunuz:

Neden?

 

Bakın kaç iletidir; söylediklerimin bilimsel olmadığını söylüyorsunuz...

Fakat hala kendi bilimsel tezinizi ortaya koyamadığınız gibi;

Benim söylediklerimi çürütebilecek tek bir bilgi de veremiyorsunuz...

Kısaca:

"Söyleyebileceğim bir bilgim yok; ben polemik olsun diye yazıyorum sadece" de diyebilirsiniz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ne söylediğim açık ve nettir...

Yazanların kim olduğu önemli değil, onayan kurulun siyasi kafası önemli!

.

.

.

diyebilirsiniz...

 

Peki sizce Turklerin toplumsal acidan bizlerin listeleyebileceklerimiz zayif yanlari yok mu sizce sayin Tengeriin?

Yani illa sizinle o seviyeye inmemiz mi lazim?

Illah kirici ve etnik milliyetci soylemlerle, birbirimizi kirmak mi lazim?

Siz neden ayni itinayi gosteremiyorsunuz (her ne kadar Kurtlere karsit olsaniz dahi)?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Peki sizce Turklerin toplumsal acidan bizlerin listeleyebileceklerimiz zayif yanlari yok mu sizce sayin Tengeriin?

Yani illa sizinle o seviyeye inmemiz mi lazim?

Illah kirici ve etnik milliyetci soylemlerle, birbirimizi kirmak mi lazim?

Siz neden ayni itinayi gosteremiyorsunuz (her ne kadar Kurtlere karsit olsaniz dahi)?

Diyarbakırlı, bir kere benim "Irkçı" bir seviyeye inmem imkansız.

Çünkü Türkiye'de ırkçılığını yapabileceğim bir kitle yok...

Irkçılığını yapabileceğim bir toplum örneğim de yok...

 

Kimin Irkçılığını yapayım?

Orta Asyalı Türklerin mi?

Onlardan bana ne!

Onlar, Orta Asya'da....

Beni, Türkiye Halkı ilgilendiriyor birinci derecede...

İlkelerimi de ona göre temellendiririm...

 

Sizin, yukarıdaki sorunuzu irdelediğimizde;

"Türkler" dediğiniz kesimi ele alalım:

İçerisinde;

Çerkezler, Lazlar, Araplar, Türkmenler, Boşnaklar, Arnavutlar, Ermeniler, Makedonlar, Türkiye'de yaşayan Azeriler vs. girmektedir.

 

Ayrıca bunların içerisine "Kürtler" de dahildir, fakat siz, Kürtleri yani kendinizi, bu Ulusun bir parçası olarak görMÜyorsunuz.

Yani, yukarıda saydığım "herhangi bir etnik kökenli Türklerden/Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarından" ayrı görüyorsunuz.

Etnik-Kökeniniz, o etnik unsurları bir arada tutan toplumsal bağ'dan koparıp,

Onu, o ortak bağın üzerinde, size has ve sizi diğerlerinden ayrıştıran bir "Kimlik" haline getirmeye çalışıyorsunuz.

Şu halde;

Siz zaten sürekli Etnik-Milliyetçi/Irkçı söylemlerde bulunuyorsunuz ki!

 

Öyle ise karşımıza, size dair şöyle bir bilinçaltı çıkıyor:

"Kürtler" ve "Kürt Olmayanlar".

Sizin hareket noktanız bu...

 

Bakın, ister kabul edin ister etmeyin:

Etnik Milliyetçilik/Irkçılık yapan sizsiniz...

Bunu ortaya koyan tanımınız da gayet açık:

"Türkler ve Kürtler" biçimindeki ayrımınız...

 

Türkler kimlerdir?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes...

Bunu etnik-kaygı haline getiren hiçbir etnik-unsur göremezsiniz Türkiye'de,

Kürtlerden başka...

 

Şimdi bana "Ee ama herkese Türk demek ırkçılık değil mi?" diyerek,

Onlarca kere sorduğunuz ve benim de onlarca kere yanıtladığım soruyu tekrar soracaksınız...

Yine de cevaplayayım:

"Türkiye'de, Irkçılığı yapılabilecek bir Anadolu Türk Irkı tipi ve toplumsal kitlesi bulunmamaktadır."

 

Eğer olsaydı, merak etmeyin;

Tek hassas olan kitle Kürtler olmazdı, diğerleri de kabul etmezdi...

 

"Herkesin yanlış yönden geldiğini düşündüğünüz bir otoyolda;

Yanlış yönde giden siz olmayasınız!?"

 

 

Yeniden sorunuza inersek eğer, karşımıza şu çıkıyor:

"Peki sizce Turklerin toplumsal acidan bizlerin listeleyebileceklerimiz zayif yanlari yok mu sizce?" demişsiniz...

 

Şu anlamı taşıyor bu soru:

"Peki sizce, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan diğer tüm Etnik-Unsurların (yani Türklerin) bir bütün olarak, toplumsal açıdan bizlerin listeleyebileceklerimiz zayıf yanları yok mu sizce?"

 

Elbette olabilir...

Fakat onlar, herşeye rağmen, aynı ortak bağ üzerinde, aynı ortak kimliği paylaşabilmiş toplumsal unsurlar...

O yüzden sıralayabileceğiniz zayıf yanları ele aldığımızda,

Bir Etnik-unsur, diğer bir etnik-unsuru ötelemeden bu zayıflığı giderebilir...

 

Fakat; Kürtlere bakıyoruz;

Bu ortak bağı benimseyebilmişler mi?

Hayır...

 

Neden?

 

İşte Kürtlere dair söylediğim ve sizin "Aşağılama" olarak nitelediğiniz şeyler, bu "Neden" sorusunun birebir yanıtıdır...

 

Neden Kürtler, diğer etnik-unsurlar "Türk Kimliği" ortak bağı ile bir arada yaşayabilirken,

Kürtler bunu başaramamaktadır?

Neden, Türkiye'deki tüm Etnik-Unsurlar, birbirleri ile son derece iyi anlaşırlarken,

Kürtler ile anlaşamamaktadırlar?

 

Biji, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:

"O halklar haysiyetli değiller, biz haysiyetliyiz; biz etnik-kökenimizi koruyoruz, kültürümüzü değiştirmiyoruz; Türklüğe/Ulusallığa karşı çıkıyoruz!"

 

Bu ifadenin ne kadar Irkçı, diğer herkesi aşağılayıcı ve öz-eleştiriden yoksun bir yaklaşım olduğu konusunu bir kenarıya bırakarak;

Yine bu ifadeden hareketle şu soru çıkıyor karşımıza:

"Kürtlerin, o bırakamadıkları toplumsal yapısı nedir? Bırakamadıkları o kültürün özellikleri ve kökeni, kaynağı, o kültürü yaratan yapı nedir?"

 

Yine benim daha önce verdiğim yanıtlar ile karşılaşıyoruz burada işte...

Ha ama isterseniz bu sorunun yanıtını siz verin!?

 

Kürtlerin, bugün bile yaşattıkları kültürel özellikleri ve toplumsal yapıları nelerdir?

Nasıl var kalmıştır ve ürettiği toplumsal psikoloji ve dünya algısı nasıldır?

Büyük Şehirlere gittiklerinde bile uyum sağlayamamalarının, mutlaka aynı mahallelerde kitleler oluşturmalarının ve aynı etnik-kökenden olmayanlar ile ayrışmalarının nedeni nedir?

 

Örneğin, neden büyük şehirlerde, Kürt Mahallelerine girmekten korkar Kürt Olmayan herkes?

Onları PKK olarak nitelediklerinden değil...

Onların bir Kitle/Aşiret/Hemşehri şeklinde, Gurup Psikolojisi ile hareket etmelerinden ve bu toplumsal yapının, onlarda "Bizden Olmayan" gibi bir algı yaratmasından dolayı.

 

Ya da ben tespitlerimi bir kenarıya bırakayım:

Buyrun siz yanıtlayın bu soruları ve yanlışım varsa kabul edeyim...

Fakat şimdiye kadar kimse yanıtlamaya yaklaşmadı...

Bakkalcı bile onca karşı çıktı ama tek bir ipe sapa gelir yanıt veremedi...

Ya da diğerleri...

Olmadı...

Buyrun yaklaşın bu sorulara, bakalım ne kadar öz-eleştiri yapabiliyorsunuz...

 

Ya da tüm Kürt Olmayanların zayıf yanlarını sıralayın bir de...

Onları da tartışalım...

 

Bakın, benim amacım Kürtleri aşağılamak ya da onlara düşmanlık değil...

Emin olun ki onları, sizden daha çok önemsiyorum...

En azından ben, onların toplumsal ve değişmesi gereken, onları çağdaşlaştırabilecek gerçekliklerini görebiliyorum...

 

Sizin, Kürtlerin çağdaşlaşabilmeleri konusunda samimi olduğunuzu da hiç düşünmüyorum:

Çünkü gerçekçi ve onların gerçekliklerini kabul edebilecek kadar cesur olamıyorsunuz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Her toplumun kendi dilini konusabilnesi ve gelistirebilmesi tarftari olma'' konusunda Boşig defalarca bunların haklı olduğunu yazdı ama bunların sağlanması için gerekli olan düzenlemeleride bölücülük ile nitelendirdi...

Tesbitlerinize katiliyorum. Kendi söylemlerimle celiskiye düsmemem gerekki karsimdaki benim niyetimin iyiligini anlasin.

 

Türkiye'de yillardan beri süren bir baski ve yasakcilik siyaseti var, bize düsen görev bu siyasete son vermek iken kalkiyoruz yok efendim Kürt'ler nasil bir toplummus, feodalmis, etnik milliyetcilermis,..... Kürt'ler elestirilemez bir toplum degiller, tabiiki hatalarida olacak ve herkes tarafindanda elestirilecekler. Ama bu elestiri o toplumu yillardan beri baski altinda tutan bir zihniyete düsmez, hakkida yok. Sen önce o insanlara verilmesi gereken haklarini vereceksin, yaptiklarindan dolayi özür dileyeceksin ve sonraki gelisme döneminde demokratik cercevede elestirini yapacaksin.

 

Baktilarki artik Kürt halkinin haklarini gasp etmeleri sifir kadar yok oldu, artik saldiri ve camur at izi kalsin misali hareketler etmeye basladilar.

 

Ben hem etnik kökenliler kendi dil ve kültürlerini gelistirebilmeli ve onlara olanak saglanmali diyecegim dger taratanda daha hala verilmemis bu haklari isterken bölücülükle ve etnik milliyetcilikle suclayacagim. Bu resmen inkar ve baskici zihnyetin hala yok olmadigini ve islerine geldikleri gibi konustuklarinin bir göstergesidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diyarbakırlı, bir kere benim "Irkçı" bir seviyeye inmem imkansız.

Çünkü Türkiye'de ırkçılığını yapabileceğim bir kitle yok...

Irkçılığını yapabileceğim bir toplum örneğim de yok...

.

.

.

Sizin, Kürtlerin çağdaşlaşabilmeleri konusunda samimi olduğunuzu da hiç düşünmüyorum:

Çünkü gerçekçi ve onların gerçekliklerini kabul edebilecek kadar cesur olamıyorsunuz...

 

 

 

Cagdaslasmak kendi tarihini, kulturunu ve dilini unutmaksa hic cagdaslasmamayi tercih ediyorum Kurt olarak. Saydiginiz diger etnik gruplarla biz Kurtler arasindaki fark ta bu zaten. Biz bu asimilasyona karsi, baskilara karsi dim dik ayakta durdukve degerlerimiz hala YASIYOR.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili arkadaşlar bu meselenin tartışılabilir bir duruma gelmiş olması sevindirici.Lakin mesele bıçak sırtı bir mevzu.Herkes iyi niyetli olsa bile 25 yılın acısı,35 bin can var zihinlerde,yüreklerde, PKK gerçeği var resimde,PKK'yla birlikte bölünme hissiyatı var içimizde.

 

 

AKP bu derece hassas bir konuda büyük bir risk alarak bir adım attı ve Demokratik Açılım'ı tartışmaya sundu.Tartışmaya başladık meseleyi herkes eteğindeki taşları bir bir dökmeye başladı.

 

Bizim ülkemizde gelenektir vur deyince öldürürüz, dilimizin ayarı yoktur, demokrasi kültürümüz zayıftır, özgürlük verildi mi herhangi bir konuda astar isteriz kötüye kulanırız hepimiz.

 

Bakın bu bağlamda muhatap olarak alınan DTP'nin dilinin ayarı hiç yok,demokrasi olgunluğundan eser yok.Mesele yeni tartışılmaya açılmış iyi niyetliyse sağ duyulu davranacağı yerde üst telden konuşmaya başladı.Devletin bu açılımını kendilerinin zafer kazndığı duygusuna kapılarak değerlendirdi.

 

Hemen isteklerini zafer kazanmış edasıyla,devlet PKK karşısında pes etmiş düşüncesiyle dillendirmeye başladı.Yok PKK'yı da buna dahil edin dedi,adres olarak İmralı'yı gösterdi,PKK üzerinden devleti tehdit etti,hemen ana dilde eğitimden,özerkliğe varacak yönetim değişikliğinden bahsetti en son noktada da 34 PKK.lının gelişinde milletin hassasiyetini ayyuka çıkaracak görüntülere imza attı.

 

Bakın devletimizin orada yürüttüğü yanlış politikaları kabul ediyorum, dilin ysaklanması,hukuk dışı olaylar vs.

 

Diyelim ki PKK bu etkinin tepkisel sonucuydu.Peki PKK ne yaptı 35 bin cana hunharca kıydı, orda uygulanan politiların teyidini yaptı, temsil ettiğini söylediği halkı bu devlete, millete düşman olarak algılattı Kürtler de buna isteyerek veya istemeyerek destek oldular işler iyice rayından çıktı.

 

Bugün gelinen noktada atılan adımdan hareketle hala PKK üzerinden hak talebinde bulunmak, PKK'yı kendinize temsilci olarak görmek bu sorunun çözümünü istiyorsanız en büyük yanlışınız.

 

PKK'yla kendinizi andığınız sürece hak,hukuk taleplerinizin hiçbir anlam ifade etmediğini görmeniz gerekiyor ve bu tutum sizin bu ülkeye düşman olarak kendinizi ilan etmeniz demektir.

 

 

Bu ülkenin gözünde PKK bu ülkeyi bölmeye çalışan bir örgüttür ve destekçileri de aynı zamanda.Bu ülkenin PKK'ya karşı vereceği bir hakkı yoktur ama PKK'nın ve onun destekçilerinin doğrulttuğu silaha karşı koyacağı büyük bir ordusu ve arkasında gözünü kırpmadan can verecek inançlı bir milleti vardır.

 

Bunu önce anlamalıyız ki ona göre tartışmalıyız, konuşmalıyız.

 

Bu bağlamda bu sorunun çözümü için tartışalım,konuşalım ama bütün bunları bilerek konuşalım.

 

Çektiğiniz sıkıntıları anlatacaksanız karşı tarafı tek suçlu görerek, özür dilemesini bekleyerek,bu sorunda hiçbir yanlışınızın olmadığını düşünerek ve bir anda ülkede bütün sorunlar halloşmuş da tek sorun sizin dil sorununuz, demokratik sorunlarınız gibi üst telden taleplerde bulunarak söylemeyin.

 

Biz de hatalarımızı göreceğiz, görmemizde yardımcı olacaksınız ama bu dille asla bir şey anlatamazsınız...

 

Daha yeni tartışmaya başladık ülkemizin sorunları, haassasiyetleri ortada bunu gözardı etmeyiniz lütfen...

 

Ve bu milletin PKK'yı, PKK dilinden konuşanları hoş görmesini beklemeyiniz lütfen.Daha konu tartışılmadan sonu bellidir bu bağlamda...

 

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Ve bu milletin PKK'yı, PKK dilinden konuşanları hoş görmesini beklemeyiniz lütfen.Daha konu tartışılmadan sonu bellidir bu bağlamda...

 

 

Muhabbetle...

Bu görüsünüze katilmakla birlikte birde PKK'yi günümüze kadar getirenlerinde hos görülmesini kimse beklemesin. Burada söylemek istedigim, bir tarafta PKK varken diger taraftada sorunu 30 yili askin bir zaman icerisinde cözmek ve bitirmek yerine yanlis politikalar ve uygulamalar yapan devlet ve sorumlulari var. Bugün geldigimiz noktayi neden 30 yil önce denemedik? 50 bin kisi ölmezdi, 18 bine yakin faili mechuller olmazdi. Ama bazilarai hala kana doymadigi icin olusan ortama dahi razi degiller ve halaa kan istiyorlar.

 

Affedilmemesi gereken hic bir kimseyi unutmayalim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca beni Türk Solu denilen kesimle bir tutmak huyundan da vazgeçiniz...

Ne o kesimdenimdir, ne Alperenci, ne Ülkücü...

Ben Devrimciliği ve Bilimselliği ilke edinmişimdir ve gerçekliği ispat edilmiş şeylerden başka bir şeyi savunmam...

Türk Irkı dediğiniz Orta Asya'lı ırkın ne yapıp yapmadığı, ne olup olmadığı zerre kadar umrumda değil...

Orta Asya'lı bir Kazak'tan, bir Özbek'ten, bir Türkmen'den daha fazla ilgilendiriyor beni bir Hakkari'li Kürt...

Görmek istediğiniz gibi nitelendirmeyin beni...

 

***********

Deniz Gezmis idam sehbasinda bile "yasasin Türk ve Kürt halkinin kardesligi" derken nedense irkci sahte "devrimciler" hayatin her alaninda en büyük Kürt düsmanligi yapiyorlar.

 

Devrimciligi yeniden kesf etmeyede gerek yok. Devrimcilik evrenseldir ve asla milliyetciligi icine almaz. Devrimci anlayisin ülkemizdeki en iyi örnegi 1972 lerin önderleri Deniz Gezmis ve arkadaslaridir. Onlardan ögrenebiliriz devrimciligi, asla sahte devrimcilerden degil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk lackalastirilip herkesin agzinda sakiz gibi cignendigi gibi birde Devrimciligi lackalastirmaya ve hatta irkcilastirmaya baslayanlar ortaya cikti. Sizin kabul etmediginiz Türk solu'da aynen sizin gibi kendisini Atatürkcü ve devrimci olarak lanse ediyor ve hatta birde üstüne üstelik Deniz Gezmisi ve Atatürk'ü kullaniyorlar. Deniz Gezmis idam sehbasinda bile "yasasin Türk ve Kürt halkinin kardesligi" derken nedense irkci sahte "devrimciler" hayatin her alaninda en büyük Kürt düsmanligi yapiyorlar.

 

Devrimciligi yeniden kesf etmeyede gerek yok. Devrimcilik evrenseldir ve asla milliyetciligi icine almaz. Devrimci anlayisin ülkemizdeki en iyi örnegi 1972 lerin önderleri Deniz Gezmis ve arkadaslaridir. Onlardan ögrenebiliriz devrimciligi, asla sahte devrimcilerden degil.

 

Ben Deniz Gezmiş'i referans alacak değilim...

 

Ayrıca her Devrim, bir Ulusal hareket ile birlikte gerçekleşmiştir...

Birde diyorsunuz ki, Ulusallığı içine alamaz...

 

Bana, Ulusallıktan kopuk bir Devrimci hareket gösterir misiniz?

 

Ne Fransız Devrimi, ne Rus Devrimi, ne Çin Devrimi, ne Küba Devrimi ne de Gandhi'nin Devrimciliği Ulusallıktan kopuk ve ayrı değildir...

Şu bilginiz üzerine sizinle tartışmıyorum bile!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca her Devrim, bir Ulusal hareket ile birlikte gerçekleşmiştir...

Birde diyorsunuz ki, Ulusallığı içine alamaz...

.

.

.

Şu bilginiz üzerine sizinle tartışmıyorum bile![/b][/size][/font]

Hangi cümlemde devrimcilik Ulusalligi icine almaz demisim? Siz hayal ettiginiz yazilari okuyup bana yazmadigim cümleler ile atifta bulunuyorsaniz ben daha ne diyeyimki?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi cümlemde devrimcilik Ulusalligi icine almaz demisim? Siz hayal ettiginiz yazilari okuyup bana yazmadigim cümleleri ile atifta bulunuyorsaniz ben daha ne diyeyimki?

 

Devrimciligi yeniden kesf etmeyede gerek yok. Devrimcilik evrenseldir ve asla milliyetciligi icine almaz. Devrimci anlayisin ülkemizdeki en iyi örnegi 1972 lerin önderleri Deniz Gezmis ve arkadaslaridir. Onlardan ögrenebiliriz devrimciligi, asla sahte devrimcilerden degil.

Nereye giderseniz gidin, kime sorarsanız sorun;

Ulusalcılık = Milliyetçilik'tir...

Etnik Milliyetçilik = Irkçılık'tır...

 

Sizinle mi tartışıyorum ben!

 

Ayrıca Deniz Gezmiş bir öğrencidir...

Öğrenci dediğin kesim, henüz tam anlamı ile üretici konumda değildir; teorik ve pratik olarak öğrencilere dayalı bir Devrim gerçekleşememiştir yeryüzünde.

Türkiye'de Devrim'in en nesnel ve başarılı örneği Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Ben de Onu örnek alırım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nereye giderseniz gidin, kime sorarsanız sorun;

Ulusalcılık = Milliyetçilik'tir...

Etnik Milliyetçilik = Irkçılık'tır...

.

.

.

Kendi dogrularinizi bize direktif yapamazsiniz. Amerikayi tekrar kesfe gerek yok. Bu zihniyet zaten yeni isimler altinda irkciligi yaymaya calisiyor.

 

Madem her ikiside ayni ise neden Ulusalcilik deniliyor Millyietcilik yerine? Bir bakiyorsun ben hem ulusalciyim hemde milliyetciyim duyuyorsun. Yani insanlar demekki ne söylediklerini bilmiyorlar ve aslinda ben milliyetciyim ve milliyetciyim diye tekrarliyorlar. Kelime oyunlarina hic gerek yok. Devrimcilik asla milliyetciligi icine almaz, siz buna milliyetcilik yerine isterseniz ulusalcilik deyin veya baska birsey. Irkcilik iceren hic bir kavrami devrimcilik kabul etmez.

 

Ben sizi kendi dogrularinizla bas basa birakiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal bilincini yitiren bir ulusun artık başka yitirebileceği HİÇ BİR ŞEYİ kalmamıştır...

 

Başka şeyler de yazmıştım ama, bundan daha ağır bir söz olmayacağını fark edip gereksiz diye sildim. Anlayana...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal bilincini yitiren bir ulusun artık başka yitirebileceği HİÇ BİR ŞEYİ kalmamıştır...

 

Başka şeyler de yazmıştım ama, bundan daha ağır bir söz olmayacağını fark edip gereksiz diye sildim. Anlayana...

 

Aynen...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Biji, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor:

"O halklar haysiyetli değiller, biz haysiyetliyiz; biz etnik-kökenimizi koruyoruz, kültürümüzü değiştirmiyoruz; Türklüğe/Ulusallığa karşı çıkıyoruz!"

 

Ben hiçbir halkaın haysiyetini tartışamam ve öyle bir cümlede kurmadım,lütfen,benim dediğim şudur (Her halk kendi tercihini kendileri yapar,onlar asimile olmayı kabullenmişlerse bu onların sorunudur,biz bu ülkede asimilasyona,tekleştiriciliğe karşı çıkıyoruz''

 

Ayrıca defalarca yazmaMa rağmen halen Kürtler sadece Kürtçe öğrensinler demişiz gibi bir hava yaratmaya çaışmanız yanlış bir tutumdur,defalarca yazdım Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin Türkçe öğrenmesi bir zorunluluktur,ama isteyen kendi anadilinide öğrenebilmelidir,bu dilde tv,radyo,gazete vs. çıkartabilme,kitaplar yazabilme hakkına sahip olmalıdır,bu bizi bölmek değil birleştirmektir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal bilincini yitiren bir ulusun artık başka yitirebileceği HİÇ BİR ŞEYİ kalmamıştır...

 

Başka şeyler de yazmıştım ama, bundan daha ağır bir söz olmayacağını fark edip gereksiz diye sildim. Anlayana...

Ulusal bilincimizi unutmamak adina ülkemizde yasayan etnik kökenlileri baski atinda tutmamiz ve hatta dönem dönem de onlarin varliklarini dahi inkar etmemiz gerekmez. Ulusal bilinc esittir herkesi zorla Türk yapmakta degildir. Ulusal bilinc hele hele ne "ne mutlu Türküm" diyerek, ne "Türküm, dogruyum, caliskanim,..." naralari atarak ne de "bir Türk bin Yunan'a bedeldir" demeyle olur ve korunur. Ulusal bilinc Türkiye'de vatandas olan her insana ve etnik kökenlilere saygi ve esit vatandaslikla olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal bilincimizi unutmamak adina ülkemizde yasayan etnik kökenlileri baski atinda tutmamiz ve hatta dönem dönem de onlarin varliklarini dahi inkar etmemiz gerekmez. Ulusal bilinc esittir herkesi zorla Türk yapmakta degildir. Ulusal bilinc hele hele ne "ne mutlu Türküm" diyerek, ne "Türküm, dogruyum, caliskanim,..." naralari atarak ne de "bir Türk bin Yunan'a bedeldir" demeyle olur ve korunur. Ulusal bilinc Türkiye'de vatandas olan her insana ve etnik kökenlilere saygi ve esit vatandaslikla olur.

 

Teşekkür ederi,yıllardır bunu anlatamıyoruz biz.... clover.gifclover.gifclover.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ulusal bilincimizi unutmamak adina ülkemizde yasayan etnik kökenlileri baski atinda tutmamiz ve hatta dönem dönem de onlarin varliklarini dahi inkar etmemiz gerekmez. Ulusal bilinc esittir herkesi zorla Türk yapmakta degildir. Ulusal bilinc hele hele ne "ne mutlu Türküm" diyerek, ne "Türküm, dogruyum, caliskanim,..." naralari atarak ne de "bir Türk bin Yunan'a bedeldir" demeyle olur ve korunur. Ulusal bilinc Türkiye'de vatandas olan her insana ve etnik kökenlilere saygi ve esit vatandaslikla olur.

"naralar atarak" demek, mahalle kabadayısı mıyız ,gece içmiş kafayı çekmiş dolananlar mıyız? Kim nara atıyor pardon. Biz bu güne kadar hangi etnik kökene saygısızlık etmişiz pardon.Kim kürt diye biriyle çalışmamış, kim kürt diye biriyle evlenmemiş, kim kürt diye okula üniversiteye sokmamış, kim kürt diye askerliğimize devlet kadromuza sokmamış birilerini.Kim kürt diye Ahmet Kaya yı sevmemiş, kim kürt diye İbo dan nefret etmiş.Yaşatılan herşey bizlerin değil, pkk yı yaratan ve destekleyenlerin yüzünden.Nasıl türbanımızla üniversiteye alınmayacak hale gelmemizde,türbanımızın destekçisi dinci kesim etkili olduysa, Saygının kaybedilmesi de kürtlerin arasından çıkan kürtler sayesinde oldu.Bu ülkenin adı Türkiye.Zamanında azınlık olanlar maşallah tez zamanda bizi azınlık yapacak tehlikelerde çoğalıyor diye, aşiret sistemleri yüzünden bilinçli bir şekilde ilerlemiyor diye, onlara yetişemeyen devletin oldu bütün suç tabi. Çocuğa varlar ama açlıktan yakınırlar.Niye, aşiret sistemi çokluğu gerektirir.Dağdaki mücadele bol evlatı pkk ya destek vermeyi gerektirir.Ama haklısınız.Zamanında hata yaptı Türkler.Herkesin kimliği belli olacaktı.Kürdüm diyenin kimliğinde Kürt, lazım demek isteyenin kimliğinde laz yazacaktı.Ermeni ,ermeni olacaktı.TC vatandaşı olanların yanında,bütün bunlar bir nevi farklı vatandaş olacaktı.Ne olacaktı peki devamında,askere alınmayacaktı, meclise sokulmayacaktı bunlar.Her işte,okulda olabilecek ama devletin kurumlarında olmayacaktı bu kişiler.Bizden yapa yapa adımızı asimile ediciye çıkaramayacaklardı.Konuşsalardı dillerini,alsalardı seçmeli dil eğitimini,olsaydı kitapları ,tv leri şu su bu su.Ama sığıntı gibi,Almanya daki Türkler gibi, Kanada daki Türkler gibi,Arabistanda ki, orda burda ki Türkler gibi, sadece ülkemizdeki yabancı azınlık olsaydı keşke bunlar.Biz gibi aramıza aldık diye tepemize toprak istekleriyle çıkmasalardı.Nerden buldukları belli silahlarıyla dağda bizi vurmasalardı biz gibi toprağımızda yaşıyorlar diye."Yüz verirsin astarını ister" diye bir sözümüz var malum.Gerek iş hayatımda,gerek çevremde hiç bu sözün şaştığını görmedim.Evet haklılar,araya seviyeyi koyup bizden saymayıp,andımızı içerken onları aramıza almamalıydık demek ki.Andımızı deyiminizle naralar ata ata okumalı, bizden olmayanı olmak istemeyeni ayırmalıydık okul sıralarında.Kürt müsün,laz mısın,Ermeni misin,başka ırktan mısın yavrum evladım, siz şu sıraya geçin ya da sınıfınıza çıkın sizin andınız sınıfta okunacak ,hadi evladım.Şimdi Türklerin and ı okunacak.Ha bir de hristiyan yavrularım,size ayrı sınıf ayırdık, malum bugün tören günü,törende de birazdan İstiklal Marşı baştan sona okunacak,içinde Ezan kelimesi falan geçiyor, belki dinden falan çıkarsınız. Ha yok neymiş çözüm, Andım kalkacakmış,Zamanla marşım kalkacakmış,Ülkemin ismi zamanla kalkacakmış hatta.O kadar önemli ki bu Türk ismi falan, federasyon kurulacakmış.Zamanla nolacakmış,Birleşmiş Türk ve Kürt federasyonu olacakmış.Yok yok, yıllar geçince iyisimi nolacakmış.Bir tarafa kürdistan bir tarafa lazistan bir tarafa ermenistan bir tarafa islamistan, bir tarafa türkistan,bir tarafa artık yavaş yavaş kimler el koyarsa...dtp den biri bağırıyordu mitinglerde,ığdırı aldık van ı altık ,şunu bunu aldık ,kürdistan coğrafyası diye bağırıyordu alnını gere gere.Acaba bi düşünen var mı, dağda şıkıştırdığı anda pkk yı geri çekilmek zorunda bırakılan asker kavramı,hani diyordu ya arkadaşımızın biri,koskoca Türkiye pkk yı bitiremedi, hadi o asker kavramı kalkıp, halkın sabrı taşıp,askerin polisin eli silah tutan herkesin sabrı taşıp, hadi ırkçı hadi öfke dolu bir millet meydana gelirde,kimse üstünün emrini dinlemeden savaşa kalkarsa.Sizce üstünden 60 sene geçmeden bu milleti bu kadar hızlı parçalamaya çabalayanlar,rahat rahat başarılı mı olacak?Yani bu kadar kolay olacak öyle mi?Bu milletle,hiç sanmıyorum.Dışarda varlığı unutulan gurbetçilerimizle hiç hiç sanmıyorum.Zorla Türk yapmakmış,baskıymış.Bi de bugüne kadar gerine gerine ben Kürdüm diyemeyen bi kürt tanısaydımda anlasaydım üzerindeki baskıyı.Yahudinin gözü olan topraklar için sattılar memleketi.İlluminatinin ,1776 da kurulan illuminatinin çoktan çizdiği haritayı kürdistan sanıyor bi de birileri.Halbu ki illuminati kürdistan haritasından da fazlasını kapsıyor hatta.Adamlar neredeyse Ankara yı geçecek haritalarına kavuşacaklar birileri sayesinde.Ama anlatamadık.Ne dediysek anlatılmıyor.Irk kavramından pançik pinçik bölüyor adamlar her yeri.Ama onca örneğe rağmen,Saddam a rağmen, sovyetlere rağmen,kenedy ye rağmen, öldürülen dağıtılan onca insana onca ülkeye rağmen, sıranın bizde olduğunu bi doğu halkı görmüyor.Amacın Türkiye değil, vadedilmiş topraklar olduğunu görmüyor o halk.Bi gün onlara silah verenlerin, gün gelecek başlarına silahla dikileceğini bilmiyor doğudaki o halk.Siyasetimizin ,askeriyemizin başında bile aslında Türk olmayanın olduğunu bilmiyor o halk.Sanıyor ki türk zulmediyor, oysa emirler çok çok başka yerlerden gelip işliyor.İşte bunu bi türlü anlamıyor oralardaki halk.

 

ufff. o kadar çok şey var ki harmanlanmış bu ülkede ve dünyada,sadece dağılıyorum .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"naralar atarak" demek, mahalle kabadayısı mıyız ,gece içmiş kafayı çekmiş dolananlar mıyız? Kim nara atıyor pardon. Biz bu güne kadar hangi etnik kökene saygısızlık etmişiz pardon.Kim kürt diye biriyle çalışmamış, kim kürt diye biriyle evlenmemiş, kim kürt diye okula üniversiteye sokmamış, kim kürt diye askerliğimize devlet kadromuza sokmamış birilerini.

.

.

 

 

 

Yüreğine sağlık söyleyecek birşey bırkmamışsın....Ama anlayana !!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.