Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında


cozunurluk

Önerilen İletiler

Boşig,

 

Hala beni başkalarının söylemleri ile değerlendiriyorsunuz.PKK yada DTP'nın söylemleri ile değil,beni düşündüklerim ile tartın.

 

Siz veya biz...bu tür ifadeleri de bu forumla kullanmaya başladım.Hepimiz çok iyiyiz,emin olun buna!

 

Şu sorularıma cevap verin,ben de sizin eleştirilerinize yanıt vereyim;

 

-Ben hangi cümlemde aşiret yapısına sıkı sıkı sarıldım?

 

-Sizce herhangi birilerinin benimle aynı şeyleri söylemesi,benim söylediklerimden vazgeçmem mi gerektiriyor?

 

-Siz benim birilerini çiçek ile karşıladığımı mı bir yerlerde duydunuz mu ki,beni karşıladığımı düşündüğünüz çiçekler ile yargılıyorsunuz?

 

-Ulus devletleri yok olmaya mahkumdur;çok dilli,çok kültürlü bir Türkiye önerim var;buyrun ilkelliğini taşıyalım.

 

-Siz sizce olan ulusallık anlayışınız;yasaların yasakları ile insanlarda tepkiler yaratırken,gerçek ulusalcılar nerdeydiniz?

 

Bunlara cevap verirseniz sevinirim.

 

....

 

Ben nickimi değiştirdim ayrıca,

 

ben başbakan adayı hahahahaha

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hala beni başkalarının söylemleri ile değerlendiriyorsunuz.PKK yada DTP'nın söylemleri ile değil,beni düşündüklerim ile tartın.

Öyle yapıyorum...

 

Siz veya biz...bu tür ifadeleri de bu forumla kullanmaya başladım.Hepimiz çok iyiyiz,emin olun buna!

 

Benim hayatta en sevmediğim şey "Siz-Biz" ayrımıdır...

İstediğiniz kadar iyi niyetli olduğunuzu düşünün;

"Siz-Biz" ifadesi ile başlayan her tümcenin, en baştan ayrıştırmacı-ötekileştirici olduğunu düşünüyorum...

Ben hala Kürtleri "Biz" olarak görüyorum;

Sizin, Kürt olmayanları "Siz" olarak nitelemenize karşın...

-Ben hangi cümlemde aşiret yapısına sıkı sıkı sarıldım?

 

Yine anlamamışsınız...

Size, Aşiret yapısına sarıldınız demedim...

Hatta, Aşiret yapısının yıkılmasını istediğinizi söylediğinizi de ifade ettim...

Benim söylediğim şey;

Aşiret yapısının yıkılmasını istemenize rağmen,

O yapının sonucu olan, o yapının oluşturduğu kültüre, sıkı sıkıya bağlı olmanız;

O yapıyı/etnik oluşumu kimlik haline getirmeye çalışmanız

Ve toplumsallaşmanızı, Etnik-Kökeniniz üzerinden gerçekleştirme amacında olmanız...

 

-Sizce herhangi birilerinin benimle aynı şeyleri söylemesi,benim söylediklerimden vazgeçmem mi gerektiriyor?

 

Düşüncelerinin değiştirip değiştirmemekte özgürsünüz...

Ancak şöyle düşünün:

İki kişi var ve birisi "Ak'ı çok severim" diyor, diğeri de "Beyaz'ı çok severim" diyor...

Bunları "Ak sevenler" ve "Beyaz sevenler" diye ayırabilir miyiz?

Hayır...

İkisini de aynı guruba alırız...

Ak = Beyaz'dır çünkü...

O yüzden, sizi de, söylemlerinizin örtüştüğü kesim ile birlikte andığımızda,

Bundan gocunmayın...

 

-Siz benim birilerini çiçek ile karşıladığımı mı bir yerlerde duydunuz mu ki,beni karşıladığımı düşündüğünüz çiçekler ile yargılıyorsunuz?

 

Oradaki "Siz" ifadesini, kişisel algılamayın...

 

-Ulus devletleri yok olmaya mahkumdur;

 

Bakın,

Teokrasinin yıkılmaya mahkum olduğunu söylerseniz, bu gerçekçidir;

Çünkü teokratik olduğu halde yıkılmış devletlere bir sürü örnek verebilirsiniz...

Sosyalizmin yıkılacağını söyleyebilirisiniz, bu gerçekçidir;

Çünkü Sosyalist olduğu halde yıkılmış, parçalanmış sistemlere örnek verebilirsiniz...

İmparatorlukların yıkılacağını söylerseniz, bu gerçekçidir;

Çünkü imparatorluk olduğu halde yıkılmış devletler vardır...

Irkçı olduğu için yıkılacak sistemlerden söz edebilirsiniz;

Çünkü örnekleri vardır, yıkılmış...

 

Ve bunlardan daha modern toplumsallaşma örnekleri verebilirsiniz...

Çünkü hepsi yıkılmış ve yerine yeni bir model gelebilmiştir...

 

Fakat henüz Ulus Devlet anlayışı bir yıkıma girmemiştir.

Hatta hala çok dinamiktir ve canlıdır...

Bunu, PKK ve Kürtlerin tavırları karşısında

Bu Ulusun tüm diğer etnik-unsurlarının aynı duyguda birleşebilmesinden de anlayabilirsiniz...

Örneğin Çerkezler:

"Aman canım, ölenler nasılsa Çerkez değil" dememişlerdir...

Ya da Lazlar veya Boşnaklar...

Hepsi aynı ortak tepkiyi vermişlerdir...

 

çok dilli,çok kültürlü bir Türkiye önerim var;buyrun ilkelliğini taşıyalım.

 

Mavi, zaten böyle bir Türkiye'de yaşayabilmeyi öngörüyorum!

Bunun neyini tartışacağım?

Diliniz, dininiz, ırkınız ne olursa olsun;

Zerre umrumda değil...

Aynı topraklarda, birlikte yaşama azminde olmaktır aslolan...

 

Fakat şöyle de bir gerçeklik var:

Bu farklı unsurları bir arada tutan şey ne olacak?

Hangi bağ olacak?

 

Örneğin;

Lazlar 18 yaşına kadar Lazca eğitim gördü; Kürtler Kürtçe; Çerkezler Çerkezce; Ermeniler Ermenice; Araplar Arapça; Farslar Farsça; Rumlar Rumca; Boşnaklar Boşnakça; Arnavutlar Arnavutça; Makedonlar Makedonca; Türkmenler de Türkçe ve hatta Zazalar Zazaca; Soraniler Sorani...

18 yaşına kadar, aynı topraklarda yaşadığı insanlarla ortak bir iletişim bağı geliştirememiş bunca etnik unsuru, 18 yaşından sonra yetişkin ve tek bir etnik kökene ait bireyler olarak yetiştirdiğinizde, hangi bağ ile bağlı tutacaksınız birbirlerine ve nasıl sağlayacaksınız iletişimlerini?

Birisinin, diğerini ötekileştirmesine ne ile ve nasıl engel olabileceksiniz; 18 yaşına kadar ortak bir değer oluşturamadıkça?

 

Buyrun, Ulusal Bağ'dan daha modern bir toplumsal bağ örneği geliştirin ve bunun gerçekleşmiş örneğini gösterin...

Ayrıca Ulus Birlikteliğinin çökmüş bir örneğini de verip;

Yerine hangi daha modern bir toplumsal bağın gelişmiş olduğunu örneklerseniz, sevinirim...

 

Zira ben, düşüncelerimi, ütopyalar üzerine değil,

Var olan ve gerçekleşmiş olan olgular ve olaylar, kavramlar üzerine kurarım;

Hayallerle işim olmaz...

 

Ortak bir kimlik, ortak değerler üzerinden yükselir...

Siz, farklı etnik kökenden unsurlar bir arada tutmak için, nasıl bir eğitim sistemi, nasıl bir toplumsal bağ, nasıl bir resmi dil kabulü öngörüyorsunuz?

Bu ülkede sadece Kürtler yok;

Bunu aklınızda tutunuz...

 

-Siz sizce olan ulusallık anlayışınız;yasaların yasakları ile insanlarda tepkiler yaratırken,gerçek ulusalcılar nerdeydiniz?

 

Ben o sıralarda henüz çocuktum ne yazık ki...

Ancak o sıcak dönemlerde birşeyler yapabiliyor olsaydım, yapardım...

Şimdi ne yapıyorum?

Merak etmeyin, birçok insana/öğrenciye, sizin o mağara duvarıdaki gölge olarak tanımladığınız toplumsal bağın

Ne kadar gerçek olduğunu gösteriyorum...

 

Bunlara cevap verirseniz sevinirim.

 

Umarım sevinmişsinizdir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ancak o sıcak dönemlerde birşeyler yapabiliyor olsaydım, yapardım...

Şimdi ne yapıyorum?

Merak etmeyin, birçok insana/öğrenciye, sizin o mağara duvarıdaki gölge olarak tanımladığınız toplumsal bağın

Ne kadar gerçek olduğunu gösteriyorum...[/b][/size][/font]

 

"Bizim hocalarin" bir dönem okul ve yüksekokullarda Kürt'lerin ve onlarin dillerinin yok oldugunu ögrettigine benzer bir "gercek" ögrencilerinize ve insanlara gösteriyor olamayasiniz. Sonucta bazilari kendi "bizim hocalar"indan ögrendiklerini dogru kabul edip kendilerini en iyi bilir kisi ilan ediyorda.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Bizim hocalarin" bir dönem okul ve yüksekokullarda Kürt'lerin ve onlarin dillerinin yok oldugunu ögrettigine benzer bir "gercek" ögrencilerinize ve insanlara gösteriyor olamayasiniz. Sonucta bazilari kendi "bizim hocalar"indan ögrendiklerini dogru kabul edip kendilerini en iyi bilir kisi ilan ediyorda.

Diğer toplumların, yüzlerce yıl sürecinde Feodal/Aşiret yapısından kurtulup Uluslaşabilmelerine karşın,

Kürtlerin bu Aşiret Yapısını yine yüzlerce yıldır koruduklarını ve bu yüzden Uluslaşamadıkları gerçeğini,

Ve bugün yaşanan toplumsal sorunlarında tam olarak bundan kaynaklandığı gerçeğini,

Kürtlerin, diğer toplumlarla olan uyumsuzluklarının nedeninin de bu yapının onlara benimsettiği kültürden kaynaklandığı gerçeğini öğretiyorum...

 

Ve emin olun ki, bu konuları, sizden kat be kat daha iyi biliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğer toplumların, yüzlerce yıl sürecinde Feodal/Aşiret yapısından kurtulup Uluslaşabilmelerine karşın,

Kürtlerin bu Aşiret Yapısını yine yüzlerce yıldır koruduklarını ve bu yüzden Uluslaşamadıkları gerçeğini,

Ve bugün yaşanan toplumsal sorunlarında tam olarak bundan kaynaklandığı gerçeğini,

Kürtlerin, diğer toplumlarla olan uyumsuzluklarının nedeninin de bu yapının onlara benimsettiği kültürden kaynaklandığı gerçeğini öğretiyorum...

 

Ve emin olun ki, bu konuları, sizden kat be kat daha iyi biliyorum...

Kabul edelimki gercekten Kürt'ler sizin söylediginiz gibi feodal/asiret yapisindan kurtulamadiklari icin ve gene bundan dolayi diger toplumlarla (hangileri acaba oda belirsizya)uyumsuz yasadiklari icin "ULUSALLASAMADILAR". Simdi sizin söylemlerinizin tersini yapsalar ulusallasabiceklermi dersiniz? Cok celiskili konusuyorsunuz. Bir taraftan Kürt'lerin yerinin Türk ulusu icerisinde oldugundan ve diger tarftan ulusallasamadiklarindan bahsediyorsunuz. Daha düne kadar Kürt'lerin varligini inkar eden bizdik, simdi kalkmisiz nasil onlara ulusallasacaklarina dair bilgi veriyoruz, cok seviyoruz ya onlari. Buna digerlerine tepeden bakmak denilir, yani kendini begenmislik. Bu sebebten dolayi kendi söyleminizle konulari bazilarimizdan kat kat bildiginize adim gibi eminim, aynen bir dönemler bizlere böyle bilgi sahiplerinin Kürt ve dillerininde olmadigini ögretmeye calistiklari gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtçülerin/Kürt Irkçılığının Çelişkileri... Kürtçülük yararına konuşmayanları yargılayabilmek...

 

 

 

Çok büyük bir algı yanlışlığı var...

Devrimi ya da Yenileşmeyi sindirebilip, sindirememekle ilgili...

Ya da Değişimi içselleştirip, içselleştirememekle ilgili...

 

Bir Devrim, Yenileşme nasıl olur?

Nasıl yapılır?

Ya da bir kültür nasıl yok olur?

 

Bir sorunun temelleri nasıl tespit edilir?

.

.

.

Kürt'ler hakkinda yukaridaki tesbitleriniz bir dönemler üniversitelerde bilim adina genc nesillerimize profesörler tarafindan Kürt'lerin ve dillerinin inkarinin aynisi. Siz kendi adiniza yukarida yazdiklarinizin ne kadar bilimsel ve dogru olduguna inanabilirsiniz, aynisini bilim adina calisan "profesörler"de zamaninda yapmislardi. Baktilarki o "bilimsel" tesbitleri dikis tutmadi ve artik Kürt'lerin varligi vedilleri inkar edilmiyor simdi de onlari karalama ve asagilama yoluyla yok saymaya calisiyorlar. Yukaridaki tesbitlere hic sasmadim desem yalan olmaz. Biz Türk'ler hakkinda yazilan negatif bir yoruma genelde derhal "Türk düsmanligi" diye karsi geliriz, ama ne hikmetse baskalarini salayici tesbitleri yapmayida kendimizde hak buluruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürt'ler hakkinda yukaridaki tesbitleriniz bir dönemler üniversitelerde bilim adina genc nesillerimize profesörler tarafindan Kürt'lerin ve dillerinin inkarinin aynisi. Siz kendi adiniza yukarida yazdiklarinizin ne kadar bilimsel ve dogru olduguna inanabilirsiniz, aynisini bilim adina calisan "profesörler"de zamaninda yapmislardi. Baktilarki o "bilimsel" tesbitleri dikis tutmadi ve artik Kürt'lerin varligi vedilleri inkar edilmiyor simdi de onlari karalama ve asagilama yoluyla yok saymaya calisiyorlar. Yukaridaki tesbitlere hic sasmadim desem yalan olmaz. Biz Türk'ler hakkinda yazilan negatif bir yoruma genelde derhal "Türk düsmanligi" diye karsi geliriz, ama ne hikmetse baskalarini salayici tesbitleri yapmayida kendimizde hak buluruz.

 

Çok doğru bir tespit,bir zamanlar karda yürürken çıkan Kart-Kurt sesi diyen bir hocamıza Kalkıpta duvara çivi çakarken çıkan Tak-Turk sesi dedim diye sınıftan dışarı atılmıştım :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Abdullah Öcalan,yillardir kahraman olarak tanimlaniyor ve posterleri her firsatta ortaliga tasiniyor yani bunu yapanlar ve de savunanlar bundan asla geri adim atmiyorlar,30 bin insanin katili ayni zamanda katil olan birisinin böyle her firsatta resimlerinin ortaliga acilmasina karsi sadece malum bir kesim icin katil oldugu iddia edilen birisinin resminden neden gocunulur ki?O katil olabilir ama bölücü degil,boy boy resmi ortalikta gezdirilen ise hem bölücü hemde katil.Olaya bu acidan bakmayi deneyin.Ama isinize gelmez.

 

 

saygilarla

 

Artık bu demogojilerimizi, patoloji haline gelmiş korkularımızı, her fırsatta sığındığımız ''müfterilerimizi'' ve bir türlü kurtulamadığımız ve kurtulamadığımız gibi aksine her geçen gün üretimini arttırdığımız ''müşkilelerimizi'' ne zaman bir kenara bırakıp bu yüzlerce yıllık soruna insancıl ve çözümsel anlamda yaklaşacağız..?

 

Aponun ve bölücülerinin bu kadar büyümesindeki en önemli etken Kürtler ya da kendi sempatizanları değil tam aksine bunları devasalaştıran kendi ellerimiz, kendi dillerimizdir..

 

Bir insana 40 kez deli dinildiği zaman deli olması misali biz Türklerin, Kürtleri dinleyip, anlamaya çalışacağımıza her taleplerinde, kullandıkları barış kelimelerine bile yakıştırmalarla onları ötekileştirip kendi ellerimizle kendimizden soyutlandırmamızın bir anlamı yok artık..

 

PKK lıların şalvarları, kıyafetleri ile ülkemize girmeleriyle onları karşılayan ve kendinden geçen yüzbinlerce insanın sevincinin, heyecanlarının altındaki gerçek nedenleri nedir?

 

Hangimiz bunu sorguluyoruz?

 

Bu tablodan iki olgu çıkmakta..

 

Ya Gobbels misali masa başı psikolojik savaşın 30 yıllık yalanlarının ''akılsız'' kurbanları olduk..

 

Ya da ''katillerini'' omuzlarda taşıyan bu insanlar ''akılsız..''

 

Bence hep birlikte gelin aramızdaki bu ''akılsız'' ortaya çıkaralım..

 

Saygı ve sevgiyle...........

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Artık bu demogojilerimizi, patoloji haline gelmiş korkularımızı, her fırsatta sığındığımız ''müfterilerimizi'' ve bir türlü kurtulamadığımız ve kurtulamadığımız gibi aksine her geçen gün üretimini arttırdığımız ''müşkilelerimizi'' ne zaman bir kenara bırakıp bu yüzlerce yıllık soruna insancıl ve çözümsel anlamda yaklaşacağız..?

.

.

 

 

Çok güzel bir yaklaşım,ilk olarak sorularınıza ben cevap vermek istiyorum.

 

PKK lıların şalvarları, kıyafetleri ile ülkemize girmeleriyle onları karşılayan ve kendinden geçen yüzbinlerce insanın sevincinin, heyecanlarının altındaki gerçek nedenleri nedir?

Bu sorunuzun cevabı açık ve netbir şekilde,inkar ve imha politikası karşısında ezilen halkın,kendi içerisinden çıkarak bu imha ve asimilasyoncu gidişata dur demek amacı ile dağa giden yavrularını bağrına basışıdır,bu bağrına basış savaşın doğru bir yöntem olmadığını ve Türk halkının evlatlarına sıkılan kurşunların artık durması konusunda Kürt halkının iradesini göstermesi konusundada önemli bir adımdır.

 

Maalesef Türk halkı,kendisine karşı olmayan bu savaşın tarafı haline getirilmek sureti ile kandırıldı,bu savaş asla Türk halkına karşı bir cephe olmadı,olsaydı istanbul'da,Ankara'da sivillerin bulunduğu meydanlarda bombalar patlardı,Kürt halkının mücadelesi sistemin kendisini yok saymasına karşıydı.

Ne o bölgede nede başka bir bölgemizde Türk ve Kürt halkları karşı karşıya gelmemişlerdir,ancak Milliyetçi şoven partilerin mensupları şehit cenazelerinin gelmemesi durumunda düşecekleri durumun farkında olduklarından barış sürecinin önünü tıkama çabasındadırlar,bunu gerçekleştirmek içinde içi yanmış şehit aileleri,gaziler ve onların yakınlarını kullanma çabasındadırlar,lütfen sevgili Türk kardeşlerim bu oyunlara gelmeyin Türk'ün Türk^ten başka dostu vardır bu dostta Kürt'lerdir,bizler aynı dinin mensuplarıyız,aynı ülkenin vatandaşlarıyız,aynı ordunun askerleriyiz,hata yapanlar çıkmış olabilir aramızdan,ama onlar hata yaptılar diye biz bu hataları devam ettirmek zorunda değiliz.

Devletin Kürtler üzerindeki baskısı ve asimilasyoncu yaklaşımı çok yanlıştı,bunu düzeltmek için Türk'lerinde desteğine ihtiyac vardır,Pkk'nin varlığı başlı başına bir hataydı Pkk'nin tarihe karışması içinde Kürt'lerin desteği gerekmektedir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uçan Şahin ve Biji Tirkiye...

 

Ben, Kürtlerin toplumsal yapıları ve tarihsel temelleri ile ilgili bir takım tezlerde (ki aslında gerçekliklerdir) bulunuyorsam eğer;

Siz bu konulara hakim iseniz ve eğer muhatap iseniz;

Bunun gerçek olmadığını ispatlamakla yükümlüsünüzdür...

Şu halde, kendinizi muhatap ve konuya hakim kabul ediyorsunuz;

Fakat tek bir bilgi kırıntısı bile yazamıyorsunuz...

 

Gelin tartışalım şu Kürtlerin, bu güne kadar Aşiret yapısını nasıl koruyabildiklerinin toplumbilimsel ve siyasi, tarihsel, toplumsal gerçekliklerini?

O yapının kültürel öğelerini, özelliklerini, kafa yapısını ve toplum psikolojisini ele alalım?

Kürtlerin bu açıdan kültürel olarak kazanımlarını ve toplumpsikolojilerini, edinimlerini ve katkılarının ne olup olmadığını ele alalım...

Kürtlere ne kazandırmıştır, ne kaybettirmiştir; irdeleyelim?

Bu yapıdaki bir topluluk, neye uyum sağlayabilir, neye sağlayamaz;

Buyrun bilgi verin...

 

Öyle, beni ırkçılıkla falanla filanla suçlamak çok kolay...

Bende buraya iki slogan atar ve sizi birçok şey ile suçlayabilirim...

Ve bunlara da sadece kafası ancak sloganlar ile uyarılabilen eğitimsiz kitleler kanabilir...

Biz işimizi Bilim ile, toplumsal ve tarihsel gerçeklikler ile sürdürürüz, onlara dayanırız...

Buyrun, bana, söylediklerimin tarihsel ve toplumsal olarak aslında gerçek olmadığını kanıtlayın...

Değilse laf atıp kaçmak tartışma etiğini hiç uymuyor...

 

Benim dayanaklarımın ne olduğu çok açık...

Siz beni, Türk Irkçılığı ile kendisini kaybetmiş zihniyetin temelsiz teorileri ve sanrıları ile bir tutarak,

Beni karalamak gibi bir çabaya girebilirsiniz;

Öyle olmadığımı beni tanıyan herkes bilir ve o yüzden bu benzetmenizi ciddiye bile almıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok doğru bir tespit,bir zamanlar karda yürürken çıkan Kart-Kurt sesi diyen bir hocamıza Kalkıpta duvara çivi çakarken çıkan Tak-Turk sesi dedim diye sınıftan dışarı atılmıştım :)

 

Siz (ve ben), Kürtlerin adlarının "Dağlarda yürürken çıkardıkları kart-kurt sesi"nden gelmediği konusunda taraftarız...

Fakat siz değil miydiniz, Kürtlerin adının "Sümerlerde -dağ- anlamına gelen 'Kur' ve -dağlı- anlamına gelen 'Kurtye' adından geldiği"ni söyleyen?

 

İlk teori ile ikincisi arasında ne fark var?

Öyle ki Sümerler ve dilleri binlerce yıl evvel yok oldu...

Onlardan arta kalanlar binlerce yıl bir örgütlenme kuramadı...

Oldukları yer birçok kere farklı halklarla karıştı, yok oldu...

Ve yine de kendinizi Sümer ilan edebildiniz...

 

Başkası söylüyor diye küçümsediğiniz teorinin aynısını, siz kendiniz kabul edebiliyorsunuz!

Böyle çelişki olur mu?

 

Ayrıca "Türk" adının kökeni konusunda bir süreklilik vardır ve tarihsel bir kopukluk yoktur.

En eski Çin yazıtlarında bile geçen bir adlandırma olduğu gibi, o adı taşıyan topluluklar, hiçbir zaman tarihsel bir yok oluş ya da kopukluk yaşamamıştır...

Örneğin, binlerce yıl önce yok olup, binlerce yıl sonra "aha biz geldik" demek gibi bir tuhaflık sergilemezler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uçan Şahin ve Biji Tirkiye...

.

.

.

 

Kürtlerin Aşiret yapısı içinde olduklarını ve bunu kırma noktasına 1960'lardan itibaren geldiklerini ancak devletin yönetimini elinde bulunduran sistemin ağalık sisteminin devamından rant elde ettiğini,onun içinde bu sistemin muhafazasını sağladığını yazdık.

Uyum dediğiniz Türk'leşmekse,yani başka bir halkın adı,dili,kültürünü kendininki gibi kabul etmek ve sahiplenmekse (kısacası aslını unutmaktır) Kürtler bunu aşiret sistemi olmasada kabul etmezlerdi,dünyada haysiyeti olan hiçbir halk böyle birşeyi kabullenmez.

Ayrıca burada hiçkimseyi düşüncelerden dolayı dışlamak,doğru değildir ama o düşünceler başka birilerini aşağılama noktasına varırsa aynı şekilde cevabınıda alır.

 

 

Alperen Ocakları ile Yazıcıoğlu'na ölümünün ardından ağır hakaretlerde bulunan Ergenekoncu Türk Solu tahrikte buluştu...

 

PKK üyelerinin ülkeye dönmesi sırasında yaşananları protesto eden Alperen Ocakları üyeleri oturma eylemi yapan DİSK'lilere saldırarak linç girişiminde bulundu.Taksim'de Türksolu'nun düzenlediği eylemde de 'Hepsini asacağız' pankartları açıldı.

 

Ankara'da demokratik açılımı protesto etmek için yürüyüş yapan Alperen Ocakları üyeleri, oturma eylemi yapan DİSK'li gruba saldırdı.

 

Olay öğle saatlerinde yaşandı. Açılımı protesto eden Alperen Ocakları üyeleri Cebeci Şehitliği'ne doğru yola çıktı.( Sebebi malum,şehitlerden rant kazanma yarışı)

 

Grubun Abdi İpekçi Parkı'ndan geçişi sırasında parkta DİSK'e bağlı bir grup da oturma eylemi gerçekleştiriyordu.

 

Alperen Ocakları üyesi grup DİSK yanlısı gruba saldırdı. Yaklaşık bin kişilik Alperenler, "Kahrolsun PKK sloganları" atarak DİSK'li eylemcilere linç girişiminde bulundu. Olayın büyümesi çevik kuvvetin iki grup arasına barikat kurmasıyla son buldu.

 

Yaşanan arbede sonunda Alperen Ocakları üyeleri yürüyüşe devam etti.

 

TÜRK SOLU YİNE İŞ BAŞINDA

 

Aralarında yaşamını yitiren asker yakınlarının da bulunduğu Türk Solu'na üye yaklaşık 100 kişilik bir grup, Habur'da yaşananları protesto etmek için Galatasaray meydanında toplanarak eylem yaptı.

 

Türk ve Azeri bayraklarıyla İstiklal Caddesi'nde yürüyüşe geçen grup sık sık PKK, AKP ve ABD aleyhine sloganlar attı.

 

Türk Solu üyeleri 'Hepsini Asacağız' yazılı pankartları açtı.(Bunun adı bölücülük olmuyor zaten)

 

İstiklal Caddesi'nden Taksim'e yürüyen kalabalık grup burada bir basın açıklaması yaptı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtlerin Aşiret yapısı içinde olduklarını ve bunu kırma noktasına 1960'lardan itibaren geldiklerini ancak devletin yönetimini elinde bulunduran sistemin ağalık sisteminin devamından rant elde ettiğini,onun içinde bu sistemin muhafazasını sağladığını yazdık.

Ben de bunun doğru olduğunu, ancak bunun bir de tarihsel yani taa Osmanlı'ya kadar dayanan temellerinin olduğunu ve bugünkü sorunun da tam olarak bu yapının korunmasından dolayı gerçekleştiğini söyledim...

Bunda anlaşılmayan ne var?

 

Uyum dediğiniz Türk'leşmekse,yani başka bir halkın adı,dili,kültürünü kendininki gibi kabul etmek ve sahiplenmekse (kısacası aslını unutmaktır) Kürtler bunu aşiret sistemi olmasada kabul etmezlerdi,dünyada haysiyeti olan hiçbir halk böyle birşeyi kabullenmez.

 

Ya hu Biji, on bin kere mi yazmam gerekiyor?

Irk ya da Kültür olarak ne olup olmadığını ya da ne olup olamayacağınız zerre umrumda değil...

Anlattığım şeylere bir bakar mısın?

Ben sizin Türkmenleşmenizden mi söz ediyorum?

Elbette ki "Uyum"dan kastettiğim şey o değil; anlamazlıktan geliyorsunuz...

 

Toplumun büyük kısmı "Töre Cinayeti"nin ne olduğunu unutmuş, ama bir kısmı hala bu geleneği sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı "Başlık Parası"nı geçmişte bırakım, ama bir kısmı hala bunu sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı "Berdel" "Levirat" gibi uygulamaları bırakmış, ama bir kısmı hala bunu sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı "Kız çocuklarını erken evlendirmek"ten vazgeçmiş ve okumaları gerektiğini kanıksamış, ama bir kısmı hala erken evlendirme ve okutmama kafasını sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı "Kan Davası" geleneğini bırakmış, ama bir kısmı hala bu geleneği sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı "Aşiret ilkel toplumsallaşması"nı bırakmış, ama bir kısmı hala sürdürüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı Anayasal ve Çağdaş Medeni Hukuku benimsemiş, ama bir kısmı hala Tarikat ya da Aşiret Töre yasaları ile yaşamaya çalışıyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı, büyükşehirlere gittiğinde, farklı etnik-kökenden insanlarla aynı mahallelerde yaşayabilirken, bir kısmı illa ki kendisiyle aynı etnik-kökenden gelen insanlarla guruplaşarak mahalleler kurmak gibi bir yapılanmaya giriştiğinde;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı aile kurmayı belirli bir plan dahilinde yapıp, çoluk-çocuk edinmekle ilgili korunma yollarını ve gerekliliğini kabul ediyor, ama bir kısmı hala düzinelerce çocuk yapmayı güçlü ve köklü olmanın göstergesi olarak kabul ediyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı, kadınların toplumda artık etkin bir yer edinmesinin gerekliliğini kabul ediyor, ama bir kısmı hala kadını alınıp verilen ve hatta takas edilen bir nesne olarak görüyor ve üremekte kullanıp, başını önünden kaldırmaması gerektiğini düşünüyorsa;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Toplumun büyük kısmı, Uluslaşabilmenin ne demek olduğunu benimsemiş, ama bir kısmız hala Etnik-Kökenine göre bağ kurma peşindeyse;

Bu Uyumsuzluktur...

 

Size kültürünüzü değiştirin derken, Kürtlüğünüzü bırakın demiyorum...

Bugün Ulus Kimliği kabul ettikleri halde tüm Etnik-Unsurlar kültürlerini yaşatmaktadırlar...

Ayrıca o yapının kırılması, her zaman var olan kültürleri daha da güçlendirmiştir...

 

Haysiyet konusuna gelince:

Kitleleri neye göre haysiyetli ya da haysiyetsiz ilan edebiliyorsunuz?

Ve madem ki Kürtler daha haysiyetli,

Neye göre?

Siz, bir Etnik-Kökeni haysiyetli kılmakla, ırkçılık yapmış olmuyor musunuz?

 

Biraz tutarlı olur musunuz?

 

Ayrıca burada hiçkimseyi düşüncelerden dolayı dışlamak,doğru değildir ama o düşünceler başka birilerini aşağılama noktasına varırsa aynı şekilde cevabınıda alır.

 

İşte gerçek ilkellik....

 

Ayrıca beni Türk Solu denilen kesimle bir tutmak huyundan da vazgeçiniz...

Ne o kesimdenimdir, ne Alperenci, ne Ülkücü...

Ben Devrimciliği ve Bilimselliği ilke edinmişimdir ve gerçekliği ispat edilmiş şeylerden başka bir şeyi savunmam...

Türk Irkı dediğiniz Orta Asya'lı ırkın ne yapıp yapmadığı, ne olup olmadığı zerre kadar umrumda değil...

Orta Asya'lı bir Kazak'tan, bir Özbek'ten, bir Türkmen'den daha fazla ilgilendiriyor beni bir Hakkari'li Kürt...

Görmek istediğiniz gibi nitelendirmeyin beni...

 

Ayrıca, dediğim gibi:

Bir toplumbilimci, Aborijinlerin, hala kabile anlayışı ile yaşadıklarının tespitini yaptığı zaman, onlara hakaret etmiş mi oluyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türk Solu üyeleri 'Hepsini Asacağız' yazılı pankartları açtı.(Bunun adı bölücülük olmuyor zaten)

 

Ayrıca şunu her zaman söylemişimdir ve eski iletilerimden de bulup gösterbilirim:

Her zaman söylediğiniz zihniyeti, bölücülük ile eş değer tutmuşumdur ve Türk Etnik Milliyetçiliği güden Alperenciler, Ülkücüler ya da benzerleri ile Kürt Etnik Milliyetçiliği yapanların birbirlerini beslediklerini söylemişimdir...

Ben bunu bu kadar açık ve net bir biçimde her zaman her yerde dile getiririm...

 

Ve yukarıda söylediğinizin aksine;

O tavır da bölücülük oluyor ne yazık ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlatmak istediğim şeyi her sefernde lafı başka yerlere çekerek anlamamazlıktan geliyorsunuz.

 

Türkiyede Kürt sorunu vardır.Bu sorunun kaynağı 1800'lü yıllara dayanır,dayandığı dönemde osmanlının bizi birleştiren unsurlar ekseninden ayrılarak Türkçülük yapmaya başlamasıdır.Sanırım bunda anlaşılmayan bişey yok.

 

Türkiye Cumhuriyeti anayasası ile de,Türkçülük yapılmakta Kürtler Türk olmadıkları halde Türk'üm demek zorunda bırakılmaya çalışılmaktadır,öyleki okula gitmek isteyen her kürt çocuğu Türk olmamasına rağmen türk'lük üzerine and içmek zorunda bırakılmaktadır,anadili Türkçe olmasa bile eğitimini türkçe almak zorunda bırakılmaktadır,yaşamın her aşamasında Türklük vurgusu yapılarakpsikolojik savaş ilan edilmektedir.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlatmak istediğim şeyi her sefernde lafı başka yerlere çekerek anlamamazlıktan geliyorsunuz.

Çok ne anlıyorum ve başka anlama çekmiyorum...

 

Türkiyede Kürt sorunu vardır.Bu sorunun kaynağı 1800'lü yıllara dayanır,dayandığı dönemde osmanlının bizi birleştiren unsurlar ekseninden ayrılarak Türkçülük yapmaya başlamasıdır.Sanırım bunda anlaşılmayan bişey yok.

Türkiye'de Kürtler ile ilgili karmaşa 1500lere dayanır...

1800lere gelene kadar Kürtleştirilen Türkmenleri/Alevileri görmezden gelmeyin!

Ayrıca Osmanlı 1800lerde Türkçülük gütmemiştir;

Aksine Abdülhamit ile birlikte Kürtlere büyük ayrıcalıklar tanınmış ve İslamcılık güdülmüştür.

Tanzimat ile birlikte Osmanlıcılık ile birlikte İslamcılık ağırlık kazanmıştır.

Türkçülük ise İttihat ve Terakki'nin başta olduğu 1908 ve 1914 yılları sürecinde güdülmüştür, daha fazla değildir.

 

Türkiye Cumhuriyeti anayasası ile de,Türkçülük yapılmakta Kürtler Türk olmadıkları halde Türk'üm demek zorunda bırakılmaya çalışılmaktadır,

 

Anayasa, kimsenin Etnik-Kökenine dokunmamaktadır...

Ulusal-Vatandaşlık bağının tanımını yapmaktadır:

Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı her birey, vatandaşlık bağı ile "Türk" olarak nitelenir...

Irkınızı zerre kadar önemsemez...

Türk ırkını da zerre kadar önemsemez...

 

öyleki okula gitmek isteyen her kürt çocuğu Türk olmamasına rağmen türk'lük üzerine and içmek zorunda bırakılmaktadır,

 

Aynı Ulusun bireyi olmakla gurur duyan bir sürü Etnik-Unsur varken, siz niye gocunuyorsunuz?

Kökeninizin Kürt olmasını yadsımıyoruz; yadsıyanlara da karşı çıkıyoruz...

Ulus birlikteliğini adlandırıyoruz "Türklük" ile...

 

anadili Türkçe olmasa bile eğitimini türkçe almak zorunda bırakılmaktadır,yaşamın her aşamasında Türklük vurgusu yapılarakpsikolojik savaş ilan edilmektedir.....

 

18 yaşına kadar etnk-dil ile eğitim almış olan aynı ülkenin insanlarının ortak değeri ne olacak?

Hangi dili öğrenip, hangi dil ile anlaşacaklar 18 yaşından sonra?

Ya da öğrenebilecekler mi?

 

Türk Dili, bir Ulus dilidir ve Kürtlerden başka herkes bunu seve seve kabul eder, benimser...

Siz niçin illa ki Etnik-Dil ile eğitim görmek hevesindesiniz?

Irkçılık değil midir bu?

Ayrıştırmacılığa, iletişimsizliğe neden olmaz mı?

 

Aynı ülkenin insanı olan Türkmenler, Çerkezler, Arnavular, Lazlar, Boşnaklar, Araplar, Farslar, Kürtler, Zazalar hep etnik dillerde eğitim görünce, nasıl bir ortak kimlik yaratabilecekler?

Bunu nasıl sağlayabileceksiniz?

 

Bir de tutup, ayrıştırmacı olmadığınızı söylüyorsunuz ve kendinizi Alperenciler ile Ülkücüler ile ayrı tutuyorsunuz...

Ne farkınız var onlardan?

Onlar da Ulus Kimliği yerine, Türk Etnik Kökenini dikte ediyorlar...

Siz de Kürt Etnik Kökenini...

Aynısınız, hiç farkınız yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

.

Aynısınız, hiç farkınız yok...

 

1 - Yahu ETNIK DIL demek te ne oluyor? Bunu da sizden duydum ilk olarak! Etnik olmayan bir dil varmidir?

2 - Iki dil ogrensin millet... Kurtler zaten Turkce biliyor! Siz de biraz Kurtce ogrenin! Anlasiriz! smile.gif Size gore millet ortak bir dilde anlasabilsin diye birilerinin dillerini unutmasi mi gerekiyor? Millet nasil Ingilizce Almanca ogreniyor Turkce de ogrenir, Kurtce de ogrenir! Buyrun o kadar yorum da bulundunuz Kurtce hakkinda, gelin biraz Kurtce ogrenin. Ogrenin de o dil hakkinda yorum yapabilme hakkiniz olsun!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1 - Yahu ETNIK DIL demek te ne oluyor? Bunu da sizden duydum ilk olarak! Etnik olmayan bir dil varmidir?

 

Bir de, aynı ülkenin, farklı etnik-kökenlere sahip tüm vatandaşlarının iletişim kurabilmelerini, anlaşabilmelerini, ortak değerler yaratabilmelerini sağlayan "Ulusal Dil" vardır.

Örneğin; Fransızca, İngilizce, Almanca, Rusça, Çince birer "Ulus Dili"dirler.

 

2 - Iki dil ogrensin millet... Kurtler zaten Turkce biliyor! Siz de biraz Kurtce ogrenin! Anlasiriz! smile.gif Size gore millet ortak bir dilde anlasabilsin diye birilerinin dillerini unutmasi mi gerekiyor? Millet nasil Ingilizce Almanca ogreniyor Turkce de ogrenir, Kurtce de ogrenir! Buyrun o kadar yorum da bulundunuz Kurtce hakkinda, gelin biraz Kurtce ogrenin. Ogrenin de o dil hakkinda yorum yapabilme hakkiniz olsun!

 

Hayır, millet olabilmek için birilerinin dillerini unutması elbette ki gerekmiyor;

 

Anlamadığım şey şu:

Niçin, her tartışmada;

"Kürtler kültürlerini unutmasınlar" dememe karşın, sanki aksini söylemişim gibi propaganda yapma kaygısı taşıyorsunuz?

"Kürtler Kürtçeyi unutmasınlar, hatta geliştirebilsinler" dememe karşın, sanki aksini söylemişim gibi propagada yapma kaygısı taşıyorsunuz?

 

Ben, "Kürtler, anlaşabilsinler diye dillerini unutmalıdır" mı dedim?

 

Bir dil o kadar kolay öğrenilmiyor.

Hele hele aynı ülke içinde bulunan farklı kökenden insanların ortak paydası olan bir dil için, çok daha hassas davranılır her zaman.

Bugün burada Kürt, Çerkez, Laz, Arap etnik kökenli insanlar bir arada tartışabiliyorlar çok rahat bir şekilde; Türkçe ile...

Bunların hepsinin, ancak 18 yaşından sonra Türkçe öğrendiklerini düşünün!

18 yaşından sonra öğrenmiş olduğunuz bir dile ile, farklı etnik kökenler arasında bir ortak değer yaratamazsınız.

Sizin kaygınız da zaten bu toplum ile bir bütün olmak değil;

Farklılaşmak, ayrışmak, parçalanmak...

 

Ben, baba tarafımdan etnik-dil olan Laz'ca ile eğitim görüp, Türkçe'yi 18imden sonra öğrenseydim...

Çerkez arkadaşlarımız Çerkezce ile eğitim görüp, Türkçe'yi 18lerinden sonra öğrenselerdi...

Siz Kürtçe ile eğitim görüp, Türkçe'yi 18inizden sonra öğrenseydiniz...

Arap arkadaşlar Arapça eğitim görüp, Türkçe'yi 18inden sonra öğrenselerdi...

Diğerleri de aynı biçimde olsaydı...

 

Bugünkü yaşınızı baz alın; ben 26 yaşımdayım:

7 yıldır biliyor olduğunuz bir dil ile ortak bir değer yaratabilir miydiniz?

 

Bizim kaygımız, ortak değerlerimizi yaratabilmek, yaşatabilmek...

Sizin kaygınız ise ortak değerleri zayıflatmak, yok etmek:

Bu, bu kadar açık ve net...

 

Kürtler, Lazlar, Çerkezler ya da diğerleri elbette ki kendi etnik-dillerini unutmamalı ve geliştirmeliler.

Bin kere söyledim:

Devlet, geliştirmeleri yönünde engelleyici bir uygulama koyuyorsa; kaldırmalıdır...

Fakat Ulusal Dil; tektir...

Ve her birey bunu öğrenmekle yükümlüdür...

Ulus Dili konusundaki hassasiyet ile Etnik-Dil ile ilgili hassasiyeti aynı kefeye koyamazsınız...

Derdi, bu ülkenin diğer etnik-kökenlerde insanları ile bir bütün olmak gibi bir kaygı ve hassasiyet olmayan birisi için iş değişir...

O zaman etnik-dil ile eğitim konusunda inat edebilirler;

Bir ırkçı için normal bir eğilimdir tabii ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Anlamadığım şey şu:

Niçin, her tartışmada;

"Kürtler kültürlerini unutmasınlar" dememe karşın, sanki aksini söylemişim gibi propaganda yapma kaygısı taşıyorsunuz?

"Kürtler Kürtçeyi unutmasınlar, hatta geliştirebilsinler" dememe karşın, sanki aksini söylemişim gibi propagada yapma kaygısı taşıyorsunuz?

 

 

Bunlari derken tabiiki ortaminida yaratmak gerektigini üzerine basmaniz gerekmeli. Ehh neymis ben Kürt'lerin kültürlerini ve dillerini unutmalarini istemiyorum, ama diger taraftanda unutmalarini saglayan devletin yillarca uyguladigi politikayida ya görmezlikten geleyim yada destekleyeyim. Bizde inanmistik bu celiskili konusmalara. Birakin devlet destegini dillerini ve kültürlerini kendi kendilerine gelistirebilecekleri görsel ve diger yayin organlarina dahi izin verilmiyordu ve su andahi öyle isteyerek cani gönülden gene verilmiyor. Yasalarla her türlü engeli koy ve bu yasaklari destekle, sonrada gel yok efendim ben Kürt'lerin kültürlerini ve dillerini gelistirmelerini destekliyorum de. Biz de inandik.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bunlari derken tabiiki ortaminida yaratmak gerektigini üzerine basmaniz gerekmeli. Ehh neymis ben Kürt'lerin kültürlerini ve dillerini unutmalarini istemiyorum, ama diger taraftanda unutmalarini saglayan devletin yillarca uyguladigi politikayida ya görmezlikten geleyim yada destekleyeyim. Bizde inanmistik bu celiskili konusmalara. Birakin devlet destegini dillerini ve kültürlerini kendi kendilerine gelistirebilecekleri görsel ve diger yayin organlarina dahi izin verilmiyordu ve su andahi öyle isteyerek cani gönülden gene verilmiyor. Yasalarla her türlü engeli koy ve bu yasaklari destekle, sonrada gel yok efendim ben Kürt'lerin kültürlerini ve dillerini gelistirmelerini destekliyorum de. Biz de inandik.

 

Ben, devletin olumsuz bir takım yasaklamalarının karşısında olduğumu bin kere söyledim...

Boşuna provakasyon yapmayınız...

Nasıl ki devletin, bir etnik unsurun kültürünü ve dilini yasaklamasına karşıysam,

Etnik-milliyetçiliğe/Irkçılığa da karşıyım...

Ayrıca, öyle bir yazmışsınız ki, sanki ben gitmişim de koymuşum yasaklamaları...

 

Beni, o yasaklamaları koyanlarla aynı kefeye koyabilmenizin nedeni nedir?

 

Amacınız nedir arkadaşım sizin?

 

Ben bin keredir demiyor muyum, devletin o türlü uygulamalarını desteklemediğimi?

Daha ne yapayım?

Neyi anlamıyorsunuz?

Derdiniz nedir?

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir de, aynı ülkenin, farklı etnik-kökenlere sahip tüm vatandaşlarının iletişim kurabilmelerini, anlaşabilmelerini, ortak değerler yaratabilmelerini sağlayan "Ulusal Dil" vardır.

.

.

.

Bir ırkçı için normal bir eğilimdir tabii ki...

 

Kaldi ki onlar da ETNIK dillerdir! HEm de emperyalist mantiktan dogmus bir yayilmacilikla herkes tarafindan konusuluyor bugun! Afrika'lilara dillerini unutturdular, Turki cumhuriyetlerde kendi dillerini konusamayanlar var! Bu sizin tasvip ettiginiz sey olsa gerek!

 

Diger orneleri acma ihtiyaci duymuyorum size...

 

Burada gunlerdir Kurtcenin serbest olmasini, yasaklanmamasini isteyenlerden biri oldugunuzu ifade ettiniz. Ben sizin samimiyetinize hic ama hic inanmiyorum! Kurtceye ve Kurt kulturune yapilan baskilarin kalkmasi icin ne elestirilerde bulundunuz? Alalim elestirinizi de kendinize yonelik, onerilerinizi de Kurtce'nin korunmasi uzerine!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kaldi ki onlar da ETNIK dillerdir! HEm de emperyalist mantiktan dogmus bir yayilmacilikla herkes tarafindan konusuluyor bugun! Afrika'lilara dillerini unutturdular, Turki cumhuriyetlerde kendi dillerini konusamayanlar var! Bu sizin tasvip ettiginiz sey olsa gerek!

 

Diger orneleri acma ihtiyaci duymuyorum size...

 

Burada gunlerdir Kurtcenin serbest olmasini, yasaklanmamasini isteyenlerden biri oldugunuzu ifade ettiniz. Ben sizin samimiyetinize hic ama hic inanmiyorum! Kurtceye ve Kurt kulturune yapilan baskilarin kalkmasi icin ne elestirilerde bulundunuz? Alalim elestirinizi de kendinize yonelik, onerilerinizi de Kurtce'nin korunmasi uzerine!

 

Her toplumun, kendi dilini konuşabilmesi ve geliştirebilmesi taraftarıyım:

Çin'deki Uygurlardan tutun, Türkiye'deki Kürtlere, Balkanlar'daki Boşnaklara, Afrika'daki Kabilelere kadar...

 

Ancak her zaman söyledim:

Hiçbir devlet, "bir Etnik-Unsurun dilini Korumak ile yükümlü değildir".

Etnik-Dili, o dile sahip insanlar korur ve geliştirir.

Devletin yapacağı tek şey:

Bir Etnik-Dilin konuşulmasını yasaklamamak,

Gelişimini engelleyici uygulamalarda bulunmamak,

Ve o halkın, dilinin geliştirilmesini bir kültür öğesi olarak kabul etmektir...

Fakat bir dili korumak ve geliştirmek gibi bir sorumluluğu kendisi üstlenemez...

 

Ayrıca o söylediğiniz diller konusunda;

Örneğin Kürtçe, Lazca, Çerkezce ya da Arapça,

Türkiye'de bütün Ulusu kapsayan bir ortak değer yaratamaz...

Ancak hepimiz burada Türkçe tartışabiliyoruz, öyle değil mi?

Örneğin Arapça, Türkiye'de bir Etnik-Dil'dir,

Ancak Arabistan'da Ulusal Dil'dir;

Çünkü Arabistan'da yaşayan herkesin ortak değeri olabilmektedir.

Yunanca, Türkiye'de bir Etnik-Dil'dir, fakat Yunanistan'da, Yunanistan'da yaşayan Türk kökenli kimseler için bile bir Ulus Dili'dir;

Çünkü Yunanlılar ile Türk kökenli kimseler arasında bir ortak değer yaratır...

Türkçe, Irak'ta bir Etnik-Dil olabilir;

Çünkü orada ortak değer Arapça'dır;

İran'da Farsça'dır...

Ancak Türkçe, Türkiye'de Ulus Dili'dir...

 

Bakın, hakikaten çok haksızlık yapıyorsunuz...

İster Türki Cumhuriyetlerde olsun, ister bilmem kimin cumhuriyetinde olsun;

Kimsenin dilini unutmasını ya da dilinin yasaklanmasını tasvip etmiyorum...

Tasvip ettiğimi neye dayanarak iddia ediyorsunuz,

Hangi söylemime dayanarak iddia ediyorsunuz,

 

Lütfen artık beni, savunmadığım şeyler ile nitelemekten vazgeçin...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Her toplumun, kendi dilini konuşabilmesi ve geliştirebilmesi taraftarıyım:

Çin'deki Uygurlardan tutun, Türkiye'deki Kürtlere, Balkanlar'daki Boşnaklara, Afrika'daki Kabilelere kadar...

 

Ancak her zaman söyledim:

Hiçbir devlet, "bir Etnik-Unsurun dilini Korumak ile yükümlü değildir".

Etnik-Dili, o dile sahip insanlar korur ve geliştirir.

Devletin yapacağı tek şey:

Bir Etnik-Dilin konuşulmasını yasaklamamak,

Gelişimini engelleyici uygulamalarda bulunmamak,

Ve o halkın, dilinin geliştirilmesini bir kültür öğesi olarak kabul etmektir...

Fakat bir dili korumak ve geliştirmek gibi bir sorumluluğu kendisi üstlenemez...

 

 

Her toplumun kendi dilini konusabilnesi ve gelistirebilmesi tarftari olmanin sarti gelismenin ve konusmanin önüne engel koyan devletin hatalarinida görebilmektir. Siz her yazinizda bunu görmezlikten geliyorsunuz, aslinda biliyorsunuzda isinize gelmiyor. Günümüz Türkiye'sinde etniik kökenlilerin dilleri ve kültürleri aciktan inkar edilemedigi icin sizede dogal olarak "taraftariyim" demek düsüyor. Ama nerede o dilin gelismesinin ve konusulmasinin temellerini saglamak?

Etniik kökenini kucaklayan ve onlari integre etmeyen bir devlet asla "ben kimsenin dilini gelistirme yükümlülügü üstlenmem" demez.

 

Cok celisiyorsunuz kendi yazi ve görüslerinizle. Söylesenizya devlet ve kurumlar etnik kökenlilerin dillerini konusmasini ve gelistirmesini engellemsinler ve gecmiste yapilan yillarca yasaklarida lütfen kinayinki söylemleriniz inandirici olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her toplumun kendi dilini konusabilnesi ve gelistirebilmesi tarftari olmanin sarti gelismenin ve konusmanin önüne engel koyan devletin hatalarinida görebilmektir. Siz her yazinizda bunu görmezlikten geliyorsunuz, aslinda biliyorsunuzda isinize gelmiyor. Günümüz Türkiye'sinde etniik kökenlilerin dilleri ve kültürleri aciktan inkar edilemedigi icin sizede dogal olarak "taraftariyim" demek düsüyor. Ama nerede o dilin gelismesinin ve konusulmasinin temellerini saglamak?

Etniik kökenini kucaklayan ve onlari integre etmeyen bir devlet asla "ben kimsenin dilini gelistirme yükümlülügü üstlenmem" demez.

 

Cok celisiyorsunuz kendi yazi ve görüslerinizle. Söylesenizya devlet ve kurumlar etnik kökenlilerin dillerini konusmasini ve gelistirmesini engellemsinler ve gecmiste yapilan yillarca yasaklarida lütfen kinayinki söylemleriniz inandirici olsun.

''Her toplumun kendi dilini konusabilnesi ve gelistirebilmesi tarftari olma'' konusunda Boşig defalarca bunların haklı olduğunu yazdı ama bunların sağlanması için gerekli olan düzenlemeleride bölücülük ile nitelendirdi,yani kimse resmi-ortak dilimiz Türkçe olmasın,kimse Türkçe öğrenmesin demedi burada,özellikle ben defalarca Türkçenin öğrenimi zorunlu hale getirilmelidir ama bu zorunlu kelimesi kendi anadilini unutturarak ve onu redderek değil,anlaşabilmek adına olmalıdır anlamında kullandım,bugün ülkemizde bir anne baba kendi çocuklarına istedikleri ismi koyamıyorlar,şehirlerin,köylerin,dağların,tepelerin değiştirilen ismini çoğu kimse telaffu bile edemiyor,çünkü bunlar gerçek ismi değil,tarihten gelen şahıs ve yerleşim birimi isimleri sırf Kürtçe oldukları için değiştirildi,ben bugün memleketimdeki Bütün köylerin,ilçelerin ve dağların Kürtçe ismini biliyorum ama zoraki değiştirilerek psikolojik savaş maksatlı verilen Türkçe isimleri duyduğumuzda neresi olduğunu bilmiyoruz,anlatmaya çalıştığım şeyi umarım anlarsınız,örneğin çocuğuna Hêvî ismini vermek isteyen birine hayır kürtçe isim kullanamazsın deniyor o insanda gidip Türkçesi olan Umut ismini kullanıyor,bu onur kırıcı bir durumdur....

 

Biraz karmaşık cümleler oldu ama içimden geldiği gibi yazdım umarım demek istediğim anlaşılır... :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Diğer toplumların, yüzlerce yıl sürecinde Feodal/Aşiret yapısından kurtulup Uluslaşabilmelerine karşın,

Kürtlerin bu Aşiret Yapısını yine yüzlerce yıldır koruduklarını ve bu yüzden Uluslaşamadıkları gerçeğini,

Ve bugün yaşanan toplumsal sorunlarında tam olarak bundan kaynaklandığı gerçeğini,

Kürtlerin, diğer toplumlarla olan uyumsuzluklarının nedeninin de bu yapının onlara benimsettiği kültürden kaynaklandığı gerçeğini öğretiyorum...

 

Ve emin olun ki, bu konuları, sizden kat be kat daha iyi biliyorum...

Bende aynen sizin gibi yukaridaki iddaalarinizin dogruluguna ve bilgisine benden kat kat fazla sahip oldugunuza inaniyorum. Ben öyle "bizim hocalarin ve profesörlerin" Kürt'ler hakkindaki "bilimsel" arastirmalarini okuyup ve birde o yazdiklarina inanacak birisi olmadigim icin, söyledikleriniz sonuna kadar dogru. Ama sizin o kat kat bildikleriniz malesef sadece ülkemizde "bizim hocalarin ve profesörlerin" resmi ideoloji etrafinda inkarcilik politikasi adina yapmis olduklari hayal bir bilimsel arastirma. Siz o bilgilerinizi isterseniz dahada cogaltabilirsiniz ve birilerine ögretebilirsiniz, ama bana degil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.