Φ sardunyam Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2009 Kendi dogrularinizi bize direktif yapamazsiniz. Amerikayi tekrar kesfe gerek yok. Bu zihniyet zaten yeni isimler altinda irkciligi yaymaya calisiyor. Madem her ikiside ayni ise neden Ulusalcilik deniliyor Millyietcilik yerine? Bir bakiyorsun ben hem ulusalciyim hemde milliyetciyim duyuyorsun. Yani insanlar demekki ne söylediklerini bilmiyorlar ve aslinda ben milliyetciyim ve milliyetciyim diye tekrarliyorlar. Kelime oyunlarina hic gerek yok. Devrimcilik asla milliyetciligi icine almaz, siz buna milliyetcilik yerine isterseniz ulusalcilik deyin veya baska birsey. Irkcilik iceren hic bir kavrami devrimcilik kabul etmez. Ben sizi kendi dogrularinizla bas basa birakiyorum. [/b][/size][/font] Amerikayı yeniden keşfe gerek yoksa neden temel ve somut doğruları kendi kişisel fikirlerinizle değiştirmek istiyorsunuz? Söylemleriniz tamamen ideolojik ve kişisel fikir oysa Tengerin arkadaşımız size gerçek ve somut bilgileri anlatmaya çalışıyor... Devrim ve devrimci nedir bana bir izah edermisiniz? CHE'yi devrimci olarak anıp M. KEMAL ATATÜRK'ü görmezden gelenlerin esasen çok daha ırkçı ve faşizan duygular içerisinde olduklarını düşünüyorum ve görüyorum... Eğer Mustafa Kemal Türk değil de Güney Amerikalı olsaydı o zaman daha mı çok saygı duyarlardı? Ulusalcılık milletleşmiş uluslaşmış kitlelerin kendi varlıklarını, kültürlerini, topraklarını ve sahipp oldukları ortak değerleri korumak, savunmak ve geliştirmek anlamına gelir... Akepe'nin ve benzer zihniyetlerin ulusalcılığa farklı anlamlar yüklemeleri bunu DEĞİŞTİRMEZ... Türk Milleti de Kürt milletide ortak değerlere ve ortak kültürlere sahiptir... ayrıca bu topraklarda Türkler ve Kürtler yaşar gibi bir anlam ortaya çıkıyor buda son derece tehlikeli... İşte asıl faşizm ve gerçek ırkçılık insanları çeşitli katagorilere ayıran bu kişilerdir... Atatürk bütün bunları gördüğü için daha önceleri kendilerine OSMANLI diyen kitleden Türk Milleti var etmiştir... Alıntı
Φ Ahmet AY Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2009 **** Kürt sorunu var mıdır, yok mudur? Kürt sorunu yoktur terör sorunu vardır Kürt sorunu yoktur bölücülük sorunu vardır Kürt soru yoktur Güneydoğu sorunu vardır (her ne demekse) Kürt sorunu yoktur kökü dışarıda olan bir Türk düşmanlığı vardır. ………. İyi hoş güzel de 60 bin insan kaç tane savaşta hayatını kaybetti. 4000 (dört bin) köy hangi savaşta yakıldı-yıkıldı boşaltıldı ve buna bağlı olarak 2 milyon insan başka yerlere göç etmek zorunda kaldı. Binlerce faili meçhul cinayete “Ermeni ASALA örgütü” mü sebebiyet verdi? “Kürt diye bir halk yoktur, Kürtçe diye de bir dil yoktur” teraneleri atılırken bir sorun oluşuyorsa –ki asla bunun terör ve şiddet şeklinde tezahüründen yana değiliz bilen bilir- buna Kürt sorunu demeyelim de “Kürt sorun” mu diyelim? “Kürt ve Kürtçe diye ayrı bir halk ve ayrı bir dil Türk ve Türkçenin alt kolu olan bir halk ve bir dildir” diyen bir sayın yazara; O zaman hangi akla hizmet Türkçenin bir alt dili olan TürkKürt’lerin! konuştukları Türkçe lehçeyi yasaklıyorsunuz soruma; “hııı” deyip zonklamıştı. Beyler! Bakın yine şiddet hortladı, askerlerimiz vuruluyor, genç kızlarımız yakılıyor, genç öğrencilerimiz kör kurşunla ölüyor… Beyler! Siz kaç tane arkadaşınızı, yakınınızı, komşunuzu bu olaylarda kaybettiniz bilmiyorum ama ben çok kaybettim. Hem asker ve hem de 16, 19, 20, 23, yaşlarında insanımızı kaybettim. Daha ne kadar sürsün bu hal? Oysa Kürt sorunu olarak görür isek sadece kardeşlik gereği 3–5 değişiklikle bu ölümlere “dur” diyebiliyoruz. Bunu nasıl çok görürsünüz? Bunu hangi vicdan kabul eder? Buna hangi “insan” yüreği dayanabilir?.. Kim annesinin; Evladııııııııım! feryadına dayanabilir? Kaç eşin daha dul kalmasına razı olabilirsiniz? Kaç çocuk daha yetim kalsın istersiniz? ??? Kürt sorunu yokmuş! Kafanızı kumdan çıkarıp şövenist duygulardan sıyrılabilirseniz sorunun adını doğru koyarsınız? Ya da Gelin şöyle yapalım? Kürt sorunu yoktur diye 10’larca, 100’lerce bildiri yayımlayalım, 100’lerce gösteri yapalım, Binlerce panel düzenleyelim, Milyonlarca imza toplayalım Kürt Sorunu yoktur diyelim. Ama bu adını sizin koyduğunuz sorun için bir günlük empati yapın. Evet sadece bir günlük empati… Kimliğiniz tanınmıyor, Dilinizdeki size ait bütün köy, mezra, kasaba, şehir, nehir, dağ, tepe, ova, vadi, yayla, dere, çay… isimleri değiştirilsin ve yerine Kardeş de olsa diğer bir dilden yeni ve anlamsız isimler verilsin; Ne yaparsınız Allah aşkına? Oturup “bişey olmaz”mı deriniz? Çocuğunuza istediğiniz ismi veremezseniz nasıl tepki verirsiniz? “Amaaan ne olacak başka isim veririm”mi dersiniz? Soruları uzatabilirim ancak son bir soru ile bitiriyorum: Yeni evlisiniz ve eşinizin gözünde harikulade bir insansınız. Evliliğiniziz 9. (dokuzuncu) gününde silahlı, özel eğitilmiş, terörü bitirmek üzere dağlarda gezen güvenlikçiler evinize gelip aramalarda yasak, sakıncalı, arzu edilmeyen hiç bir şey bulamadıkları halde babaannenizi, annenizi, ablanızı 19 yaşındaki genç kız kardeşinizi ve Daha 9 gün önce evlendiğiniz, bakmaya kıyamadığınız, hiçbir hareketi dikkat çekmesin diyecek kadar kıskandığınız taptaze geline yani 9 günlük eşinize; “hadi bakalım düdük çalınca zıplayın, ikinci düdükte durun” diye zıplatır ve kahkaha atarlarsa; Siz Yeni damat Taptaze eşinizin gözünde Kahramanlar gibiyken ne hale düşersiniz? Hele hele eşiniz gözlerinizin içine bakıp; “Seni de erkek sanmıştım ***” der gibi bakarsa Ve siz de gerçekten onurlu Anadolu erkeğiyseniz ne yaparsınız? … Cevap? … Evet, cevap istiyorum, … Cevap veremezsiniz tabi, Ben vereyim o damadın verdiği cevabı: Kim olursa olsun Zıplayınca “teyp kaseti varsa ses çıkarır” ve bu “suç aletini buluruz” deyip; Çoluk çocuğumuza dans ettirir gibi zıplatma emrini zorla uygulatır ise; “Alırım silahı, kaç kişiyi vurabilirsem vururum” dedi yeni evli damat PKK ile hiç bir yakınlığı olmamasına rağmen dağa çıktı... Evet, tam 17 yıl önce, Beyler, Kürt sorunu diyemediğiniz “şey” Onlarca yıldır Doğru-dürüst bir demokrasiniz Yerli yerince bir sisteminiz İşleyen bir hukuk devletiniz Uyulan ve uygulanan insan hakları anlayışınız olmayınca bazı sorunlar oldu bu ülkede… İşte bunlarda bir tanesine Bizim buralarda “Kürt Sorunu” derler. Siz ne derseniz deyin kan akıyor canlar toprak altında bir daha çıkmamak üzere yatıyor… Sorunun adını koymuşsunuz ne? Koymamışsınız ne? Zaten saymıştım; Daha önce de beğenmediğiniz on binlerce insan ve yer ismini de değiştirmişti bu kafa… Kafası hala kumda olmayanlara Selam olsun. 2 Alıntı
Φ kgurleyen Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Sn.Ahmet AY diyor ki; ''Kimliğiniz tanınmıyor...'' 12 EYLÜL darbesinin Türk ve Kürt diye ayırım yapmadan tüm solcu ve sağcılara acımadan vurduğu dönemden sonra...yani 25 senedir Türkiye'de ''Kürt kimliği'' tanınmıyor gibi bir olgu yok...Bu çok eskiye dayanan ve bugün için hiçbir geçerliği olmayan propaganda amaçlı bir sahte argüman... Ve yine diyor ki; ''Yeni evlisiniz ve eşinizin gözünde harikulade bir insansınız. Evliliğiniziz 9. (dokuzuncu) gününde silahlı, özel eğitilmiş, terörü bitirmek üzere dağlarda gezen güvenlikçiler evinize gelip aramalarda yasak, sakıncalı, arzu edilmeyen hiç bir şey bulamadıkları halde babaannenizi, annenizi, ablanızı 19 yaşındaki genç kız kardeşinizi ve Daha 9 gün önce evlendiğiniz, bakmaya kıyamadığınız, hiçbir hareketi dikkat çekmesin diyecek kadar kıskandığınız taptaze geline yani 9 günlük eşinize; “hadi bakalım düdük çalınca zıplayın, ikinci düdükte durun” diye zıplatır ve kahkaha atarlarsa; Siz Yeni damat Taptaze eşinizin gözünde Kahramanlar gibiyken ne hale düşersiniz? Hele hele eşiniz gözlerinizin içine bakıp; “Seni de erkek sanmıştım ***” der gibi bakarsa Ve siz de gerçekten onurlu Anadolu erkeğiyseniz ne yaparsınız? … Cevap? … Evet, cevap istiyorum, … Cevap veremezsiniz tabi, Ben vereyim o damadın verdiği cevabı: Kim olursa olsun Zıplayınca “teyp kaseti varsa ses çıkarır” ve bu “suç aletini buluruz” deyip; Çoluk çocuğumuza dans ettirir gibi zıplatma emrini zorla uygulatır ise; “Alırım silahı, kaç kişiyi vurabilirsem vururum” dedi yeni evli damat PKK ile hiç bir yakınlığı olmamasına rağmen dağa çıktı... Evet, tam 17 yıl önce...'' Ben de diyorum ki; Böyle bir olay insanı dağa çıkarmaz...damadın namusuna mı dokunulmuş,eşine annesine sarkıntılık mı edilmiş?...verdiğiniz dağa çıkma gerekçesi çok çala kalem olmuş...Osmanlı döneminde dağa çıkan efe öyküsüne benzemiş...oysa dağa çıkan ve PKK lı olanlar ''bağımsızlık için ve Kürtlerin özgürlüğü,demokratik hakları için'' dağa çıktıklarını söylüyorlar... Sn.Ahmet AY bu kez şunu söylüyor; ''Beyler, Kürt sorunu diyemediğiniz “şey” Onlarca yıldır Doğru-dürüst bir demokrasiniz Yerli yerince bir sisteminiz İşleyen bir hukuk devletiniz Uyulan ve uygulanan insan hakları anlayışınız olmayınca bazı sorunlar oldu bu ülkede… İşte bunlarda bir tanesine Bizim buralarda “Kürt Sorunu” derler. Siz ne derseniz deyin kan akıyor canlar toprak altında bir daha çıkmamak üzere yatıyor… Sorunun adını koymuşsunuz ne? Koymamışsınız ne? Zaten saymıştım; Daha önce de beğenmediğiniz on binlerce insan ve yer ismini de değiştirmişti bu kafa… Kafası hala kumda olmayanlara Selam olsun.'' Cevabımızı veriyoruz; Türkiye Cumhuriyeti...Mustafa Kemal'in önderliğinde tüm etnisitelerin antiemperyalist savaş vererek...padişahlığı ve hilafeti de tarihe gömerek kurdukları bir ulus devlettir...Kanla ve devrimle kurulmuştur...Bağışlanmış,hediye edilmiş...güdümlenmiş ve kuklalaştırılmış bir devlet değildir...Lozan'da söke söke aldığı tapusu vardır...Cumhuriyetin kurucu kadrosu devrimle kurduğu devleti istediği şekilde yönetir ve düzenler....İhtilallerin,devrimlerin evrensel kanunu budur!...Başaramasalardı kafaları koparılacaktı... Gerçekleri konuşmanın zamanıdır...Türk vatandaşı...Türk Milleti...kavramlarının herhangi bir ırka vurgu yapmadığını...Türk kavramının Edirne'den Ardahan'a kadar tüm yurttaşların ortak vatandaşlık kimliği olduğu gerçeği....saptırılmaktadır...Bunu yapanların ulus devleti yıkmak ve ayrı bir Kürt yapılanması isteyenler olduğu çok açıktır...Hiç bir söylem bu gerçeği gizleyemiyor... Ulus devletlerde...tek millet,tek dil,tek bayrak,tek marş,tek vatan esastır...Anayasasında bunlar değiştirilemez olarak yazılıdır ve bu hukukidir...Bunları benimsemeyenlerin...bu devleti ulus devlet niteliğinden çıkarmak isteyenlerin yapacağı tek şey bu devleti güçleri yeterse yıkmak ve kendi devletlerini kurmaktır... Bu beyhude çabaya Türkiye'de yaşayan aklıbaşında tüm etnisitelerin karşı koyacağı da çok iyi bilinen somut bir gerçekliktir... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Evet aynen katiliyorum,amac ulus devletin yikilmasidir.Bu amacla icerden ve disardan müthis bir dayatma var Türkiye'ye.Icimizde iktidar kanadi,PKK'nin siyasi kanadi,eski solcu yeni emperyalist usagi liboslar,disarda ise AB-ABD ortakligi Türkiye Cumhuriyetini yikmak icin isbirligi halindedir.Adina takmislar demokrasi,Kürt sorunu gibi catma sorunlar ve insan haklari sloganlarina bürünmüs bölücü takimi ile her melaneti yapmaktan geri kalmamaktadirlar.Ergenekon senaryosunu uyduranlar bu ülkenin bölünmesi icin mücadele verenlerdir.Ergenekon yoktur.Kürt sorunu yoktur.Terör vardir,taseronluk isbirligi ve ihanet vardir.Bizleri susturmak icin agizlarina doladiklari korku,paranoya sözcüklerini kullaniyorlar.100 yili askin bir süredir Kürtcülerin her firsatta bu ülkeyi bölmek icin baslattiklari isyanlardan melanetlerden biridir bugün Türkiye'de yasadiklarimiz.Yakp yikmalarla taslamalarla sözüm ona dünya kamuoyunun dikkatini üzerlerine cekmeye calisiyorlar.Irak'ta da aynisini yapinca Saddam'in kimyasali kafalarina indi.Özgürlük savasi adi altinda emperyalistlerin kucaklarina oturanlarin,emperyalistlerin cikarlari icin mücadele edenlerin pisman olma haklarida yoktur.Untmayin ki Türkiye Irak degildir. saygilarla Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2009 Neden hala korkuyoruz bazı şeyleri kabul etmeyi, bu kabul etmediklerimiz ayağımıza bağ olamaya devam ediyor. Bu bağlar yüzünden uluslararası arenalarda ekonomik bağımsızlığımızı kaybediyoruz. Söz hakkımız olduğu yerlerde bu bağlar yüzünden savunma moduna geçiyoruz. Neden böyle başladım: Kendi kendimize çözemediğimiz Kürt sorununu başka ülkelere bırakmış durumdayız. Bekliyoruz olay daha büyüsün ve kolaylıkla çözülecek şeyler probleme dönüşsün. Çözüm: Gelişmiş ülkelerde etnik durumlar nasıl çözülmüşse bizde o yönde çözelim. Bunlar nelerdir? Özgürlüklerin tamamı hemen verilmeli. İnsanlara kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa o yönde özgürlükler tam olarak verilmeli. Hala bizim ülkemizde Kürt yoktur diyenleri veya bu yönde söyleyenlerin ülkeyi böldüğünü unutmayalım. Eninde sonunda bu olayla yüzleşeceğiz ve iş işten geçmeden birlikteliğimizi korumak istiyorsak gerekli önlemleri almalıyız. Şimdilik bu kadar... Sevgiler Çözünürlük Başlığı açan arkadaşımızın neler yazdığının tekrar hatırlanması amacıyla alıntılamak istedim... Başlığın açılış tarihine dikkat edersiniz... "11 Mayıs 2003" Ne dersiniz hala yerimizde sarıyoruz öyle değil mi? Benim önerim biraz zaman ayırıp tartışmaya katılan arkadaşların baştan sona başlığın gelişimini gözlemlemeleri... Başlık iletisinden başlayıp bugüne, en son kendi yazdığınız iletiye kadar bir kez okuyun ... "Demogojik yaklaşımlarla başkalarını suçlamak gibi kolaycı bir yöntem kullanarak bir arpa boyu yol alınamayacağı gerçeğine" Sizler de hak verecek misiniz bilemiyorum? İletilerden birinde dikkatimi çeken bir ifade var onu da paylaşmak isterim... Çözemediğimiz sorunlar bize ayak bağı olarak geri dönüyor... Dünyaya dikkatli bakınca bir de ne görüyoruz? Kendi sorunlarını kendin çözdün mü her ne durumda olursa olsun insanlar yaşadıkları sisteme güven duyuyorlar... Bence öyle oluyor... Hep birlikte, ortak vatanı paylaşan yurttaşlar olarak sağduyulu olmanın yararlarını göz ardı etmeden çözümler üretmek... Karşıtlıklar yaratarak hiçbirimizin hiçbirimize yararı olmayacağının artık anlaşılması dileklerimle... Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Kanın acısını "ama" ile taçlandırdığınız andan itibaren siz bir "*****" olursunuz. Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gerek Turk halki ve Devleti, gerekse Kurtler olsun, her taraf kendi kendini elestirmedigi surece, bir takim hatalar itiraf edilmedigi surece Kurt Sorunu cozulemeyecektir. Konu basligi 6 yil once atilmis olabilir, ama 6 yil icinde insanlarimiz ne kadar gelistirebildi kendini? Ne degisti? Kutuplasma daha da bir buyudu ve artik insanlar birbirlerini ve isyerlerini taslarla, sopalarla, silahlarla kovalar oldu! Bir Turk siyasetci cikip "bizlerin Kurtlere karsi su ve bu hatalarimiz oldu" diyemedgi surece, bir PKK bu sorun onumuzdeki ayakbagi omaya devam edecektir! Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gerek Turk halki ve Devleti, gerekse Kurtler olsun, her taraf kendi kendini elestirmedigi surece, bir takim hatalar itiraf edilmedigi surece Kurt Sorunu cozulemeyecektir. Buradaki mantık şu: "Bu devlet hepimizin değil; Türk ırkının: Bir tarafta onlar, diğer tarafta Kürtler" Sorun bu yüzden çözülemeyecek... Bu kafa yapısından dolayı... Alıntı
Φ Taner Bayram Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Buradaki mantık şu: "Bu devlet hepimizin değil; Türk ırkının: Bir tarafta onlar, diğer tarafta Kürtler" Sorun bu yüzden çözülemeyecek... Bu kafa yapısından dolayı... Biz de sizin gibi asiri m illiyetcilerin herkesi, hak arayanlari bile MILLIYETCI diye tanimlamasindan dolayi bu sorunun cozulemeyecegini soyluyoruz. Gelde cik isin icinden! Diyarbakirli... 1 Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 14 Aralık , 2009 Biz de sizin gibi asiri m illiyetcilerin herkesi, hak arayanlari bile MILLIYETCI diye tanimlamasindan dolayi bu sorunun cozulemeyecegini soyluyoruz. Gelde cik isin icinden! Diyarbakirli... Ben bir Ulusalcıyım... Çünkü bugünün gerçekliği, salt budur... Bu ülkede, her etnik-unsurun kendi dilini ve kültürünü özgürce öğrenebilerek ve geliştirebilerek, Ortak değerlerin yüceltilmesi ve kimlik olarak edinilmesi, bütünlüğün korunması ilkem ise sizi rahatsız eden; Devam edebilirsiniz rahatsız olmaya... Benim umrumda bile olmaz... Eğer buna Aşırı Milliyetçilik diyorsanız ve küçümsüyorsanız; Ben o ilke ile gurur duyuyorum... Toplumsallaşmaların ilkelden moderne doğru örgütlenmesi ve gerçekleşmesi bellidir... Etnik-kökenlerin üzerindeki bir toplum modeli mi moderndir Yoksa insanların kendilerinin bile seçemediği etnik-kökenlerine göre toplumsallaşmak zorunda bırakılmaları ya da toplumsallaşmaları mıdır çağdaş olan? Ben, etnik farklılıkların insanları kaygılandırmadığı ve farklılaştırmadığı bir ülkede yaşamak istiyorum... Siz ise etnik farklılıklarınızı insanların gözüne sokmak, kafalarına çakmak, kimliklendirmek istiyorsunuz... Varın siz tayin edin, Hangimiz daha ilericiyiz... Buyrun şimdi çıkın işin içinden... Alıntı
Φ GeceKuşu Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 15 Aralık , 2009 Gerek Turk halki ve Devleti, gerekse Kurtler olsun, her taraf kendi kendini elestirmedigi surece, bir takim hatalar itiraf edilmedigi surece Kurt Sorunu cozulemeyecektir. Buradaki mantık şu: "Bu devlet hepimizin değil; Türk ırkının: Bir tarafta onlar, diğer tarafta Kürtler" Sorun bu yüzden çözülemeyecek... Bu kafa yapısından dolayı... Biz de sizin gibi asiri milliyetcilerin herkesi, hak arayanlari bile MILLIYETCI diye tanimlamasindan dolayi bu sorunun cozulemeyecegini soyluyoruz. Gelde cik isin icinden! Diyarbakirli... . Sayın diyarbakırlı; Çok sayın, çok saygı değer, çok değerli arkadaşım... Tengeriin ile aranızda diyaloğun akışı alıntıladığım gibi sırasıyla bu şeklide... Yani okuyunca insanın dudakları uçukluyor... Akış sırasına göre okuyunca tespit ve çıkarımlarınıza yapılan eleştiri sorunun neden bu kafa yapılarıyla çözümsüz kalacağı ifade edilirken ... Siz hemen yaftayı yapıştırıyorsunuz... "Aşırı Milliyetci" El insaf yani hiç mi Tengeriinin yazılarını anlamak için okumuyorsunuz... Onu milliyetçi hele aşırı olarak nitelemeniz nasıl kolaycı bir yaklaşımla kişileri kendinize karşıt ve öteki olarak algılama yolunu seçtiğinizi açıkca ortaya koyumuyor mu?... Dediğin gibi "kendi kendini elestirmedigi surece, bir takim hatalar itiraf edilmedigi sürece" ifadesinin ardında durup, tutarlı olmak adına ister öz eleştiri ister itiraf bu yaklaşımlarının nedenini sorgulamalısın... Unutmamalısın kendini anlatmak,anlaşılmak, ifade etmek istiyorsun... Onun için yazıyorsun bunca yazıyı... Bu yaklaşımlar karşısında yazılarını okuyanlar sana nasıl hak verecek... Üzerinde biraz düşünmelisin bu konunun ve bu yaklaşımlarının... Uzaktan davulun sesi hoş geliyor sevgili kardeşim... Oralardan söylemler üreterek sorunlar çözülmüyor... Ülke de bizzat bu kanın, ateşin ve göz yaşının içinde yaşayarak sağduyunun ne olması gerektiğini algılamak lazım... Hep birlikte yaşayacağız ve göreceğiz... Bu olanlar "Hak aramanın" masum yansımaları mı yoksa farklı bir amaç ve algılamanın ayak sesleri mi? Ordan burdan kıyısından köşesinden ifadelerle olmuyor sevgili kardeşim... Açık olmak lazım, net olmak lazım, her şeyi söylemekten çekingen davranmak tutarsızlığı getiriyor... Ne demek istediğimi anladığını sen de, ben de, yazılanları takip eden herkes de anlıyor ve görüyor, yorumluyor her şeyi... Yine de sana ve gurupculuk yaparak yazışan arkadaşlara ithamlarda bulunmaktan ve bu yaklaşımların uzlaşıdan uzak, çözümsüzlüğe neden olacağı düşüncesidir hala iyi niyet ve anlamak kaygısıyladır bu kendini ifade ediş tarzı... El İnsaf be kardeşim; Bu kadar anlamamızlıktan gelen, kolaycı ve yaftacı yaklaşımların kime ne yararı var söyler misin lütfen... Çok sayın, çok saygı değer, çok değerli arkadaşım... Alıntı
Φ Misakçı42 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2009 Demokrasi sadece bir kesime ayrıcalıklar tanıyan,dilinin sadece bir kesim için döndüğü,bıçağının tek yönlü kesildiği bir kavram ve fiiliyat bütünü değildir. Ülkemizde son zamanlarda uygulanmak istenen,demokrasi getiriyoruz,demokratik açılım yapıyoruz diyerek bir kesime sevimli görünmek adına mevcut sistemi tu kaka etme eylemine geçilmiş ve bazı güç unsurlarınında sayesinde devleti devlet yapma özelliğine sahip bazı değerler kem gösterilip,tasviye etme yoluna gidilmiştir. Devletimizi bir ulus devletidir ve üniter yapıya sahiptir bu bağlamda önümüze sürülen ve dayatılanda Türkiye Cumhuriyeti rejimine muadil yeni osmanlıcılık anlayışıyla feodal yapının tekrar ısıtılmasıdır. Orhan Pamuğa gelecek olursak,yeni bir nobel için çalışıyor havası sezmek zor değil, lakin düşüncelerinde ve konuşmalarında asla samimiyet içermeyen,kendisine dar yada büyük gelen bir elbise giydirilip ekran önüne sunulan showmenden başka hiç bir şeye benzemiyor nazarımda. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2009 Gönderi tarihi: 30 Aralık , 2009 Orhan Pamuk yine kendisine Nobel karşılığı ısmarlanan gerçek yamultma görevinde başarılı olmaya çalışmış. Gerçek bir aydın olsaydı, demokrasinin iyi işleyememe sorununun dogmaların etkinliğinin kırılamamış olmasından, laikliğin tam anlamıyla uygulanamayışından kaynaklandığı gerçeğini dile getirme cesareti gösterirdi. Tam tersini yapıp laikliği suçlu gösterme bilindik ve artık bayatlığından kokusu çıkmış söyleme sarılmazdı. Atatürk muhafazakarlığı filan yok, dogmalara dört elle sarılmayı altı, sekiz elle sarılmaya çıkarmaya çalışma vardır. Sorunun tam olarak kaynağı budur... Alıntı
Φ Dj Tokatlı Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Ridaniye seferine giderken Muş'ta yaptırdığı bir hayratın, sefer dönüşü harap bir halde olduğunu görünce, çeşmenin üzerine yazdırdığı söylenen şiir. doğruluğu tartışılır. türkçeye çevrildikten sonra kaldırıldığı söyleniyor. Kürde fırsat verme ya Rab.dehre sultan olmasın, Ayağını sıksın çarık, asla iflah olmasın, Vur sopayı al ekmeği,karnı bile doymasın, Ol çeşmeden GAVUR içsin,RUM içsin kürde nasip olmasın Vasiyetim oldur kim, Kürd bin kere yalvarsa;inanma kanma, Yakana bit,kapına kürt dadandırma Alıntı
Φ Misakçı42 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 6 Ocak , 2010 Dj Tokatlı, Bu sözlerin Yavuz Sultan Selimin dilinden ve kaleminden döküldüğüne inanmak çok güçtür.Ki ben asla inanmıyorum zira Osmanlı Devletinin doğuda ki Alevi Türkmenleri bile kürtleştirdiğini,hatta Türkmen katlinde şafii kürtleri kullanıp bunun karşılığında kürtlere derebeylikler verdiği,yine Şah İsmaile karşı kürtlerle birlik olduğu düşünülürse Yavuz Sultan Selim asla böyle bir söz etmiş olamaz. Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selimin Kurt Baba aşiretine İdris-Bitlisinin katkısıyla Baba-Kürdi adını verdi, zamanla o bölgede ki kürt aşiretleriyle kaynaşıp bir Türk aşiretide böylece kürtleşti.Kanunide babasının izinden gidip oda kürtlere kızılbaşlara yani İrana karşı verdikleri mücadelede yanlarında oldukları için dua ediyor ve sizler kızılbaşlarla Allah yolunda cihat ettiniz diyip onları yine toprakla,kalelerle,ocaklarla ödüllendirip derebeyliklerini güçlendiriyor kürtlerin. Kürtle ise Osmanlıya hem Alevi Türkmenlerin katlinde hem Şah İsmaile karşı yardımcı olurken aynı zamanda da buuz ediyorlar ve Osmanlı "Uğursuz devlettir" diyorlar.Kürtlere Osmanlı kimi zaman "kanemici",kimi zaman"namer yada lenetli" diye anılıyor ve buda kürtlerin bir kez daha kullanılmaya ne kadar müsait ve kullanan kişilere karşıda ne kadar nankör olduklarının bir gstergesi olarak önümüze çıkıyor! Bu söz bana göre bilerek Yavuza uyarlanmıştır ki ,bu bir tarihi gerçeği saptırmak amacıyla,Türkmen Alevilerinin kürtlere verilen ödül mahiyetinde ki derebeylikler neticesinde kürtlerce katlini Yavuzdan sıyırmak,bakın Yavuz S Selim bunu demiştir demek içindir gibi geliyor.Tabi benim ki sadece kendimce bir tez. Alıntı
Φ Buckminster Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2010 Dj Tokatlı, Bu sözlerin Yavuz Sultan Selimin dilinden ve kaleminden döküldüğüne inanmak çok güçtür.Ki ben asla inanmıyorum zira Osmanlı Devletinin doğuda ki Alevi Türkmenleri bile kürtleştirdiğini,hatta Türkmen katlinde şafii kürtleri kullanıp bunun karşılığında kürtlere derebeylikler verdiği,yine Şah İsmaile karşı kürtlerle birlik olduğu düşünülürse Yavuz Sultan Selim asla böyle bir söz etmiş olamaz. Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selimin Kurt Baba aşiretine İdris-Bitlisinin katkısıyla Baba-Kürdi adını verdi, zamanla o bölgede ki kürt aşiretleriyle kaynaşıp bir Türk aşiretide böylece kürtleşti.Kanunide babasının izinden gidip oda kürtlere kızılbaşlara yani İrana karşı verdikleri mücadelede yanlarında oldukları için dua ediyor ve sizler kızılbaşlarla Allah yolunda cihat ettiniz diyip onları yine toprakla,kalelerle,ocaklarla ödüllendirip derebeyliklerini güçlendiriyor kürtlerin. Kürtle ise Osmanlıya hem Alevi Türkmenlerin katlinde hem Şah İsmaile karşı yardımcı olurken aynı zamanda da buuz ediyorlar ve Osmanlı "Uğursuz devlettir" diyorlar.Kürtlere Osmanlı kimi zaman "kanemici",kimi zaman"namer yada lenetli" diye anılıyor ve buda kürtlerin bir kez daha kullanılmaya ne kadar müsait ve kullanan kişilere karşıda ne kadar nankör olduklarının bir gstergesi olarak önümüze çıkıyor! Bu söz bana göre bilerek Yavuza uyarlanmıştır ki ,bu bir tarihi gerçeği saptırmak amacıyla,Türkmen Alevilerinin kürtlere verilen ödül mahiyetinde ki derebeylikler neticesinde kürtlerce katlini Yavuzdan sıyırmak,bakın Yavuz S Selim bunu demiştir demek içindir gibi geliyor.Tabi benim ki sadece kendimce bir tez. Bi şey derler hani 'Kürtten evliya olsa, uçtuğunu görsen, taş at indir yere'. Onu kim demiş bilmiyorum ama biliyosanız öğrenmek isterim. Verdiğin bilgiler güzel, bilinen ama özellikle kürtçülerin görmezden geldikleri şeyler. Ne de olsa 'biz yüzlerce yıldır bağımsızlık mücadelesi veriyoruz' yalanının propagandasını başka türlü yapamazlar. Alıntı
Φ Yerçekimi Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 10 Ocak , 2010 Çözüm: Gelişmiş ülkelerde etnik durumlar nasıl çözülmüşse bizde o yönde çözelim. Bunlar nelerdir? Özgürlüklerin tamamı hemen verilmeli. İnsanlara kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa o yönde özgürlükler tam olarak verilmeli. Hangi gelişmiş ülke sömürgelerine özgürlüklerini sınırsız tanımıştır merak ettim. Söylemleriniz kanın durması adına, bölgesel istikrarın, barışın sağlanması adına güzel söylemler ama örneklemeler yanlıştır. Bugün İngiltere'nin sömürgesi olarak yaşamış ve ulusal bağımsızlık savaşları ile İngiliz Emperyalizminin elinden kurtulmuş milletlerin hepsi Amerikan emperyalizminin boyunduruğundadır.(Güney Kore, Pakistan, Irak, Afganistan, Uzak doğu ülkeleri) Bugün Filipinliler öyle asimile edilmişlerki kendilerini öz dillerindeki adlarıyla çağırmaya utanmaktadırlar. Çekik gözlü esmer tenli Coniler, Maykıllar, Monikalarla doludur Uzak doğunun bu garip ülkesi. Kendi kimliklerini benliklerini talep edemeyecek kadar utanmaktadırlar geçmişlerinden. Peki biz böylemiyiz. Bin yıldır aynı toprakları paylaşıyoruz. Türk Kültürü, Kürt Kültürü diye birşey mi kaldı bu topraklarda. Hepsi harmanlandı. Anadou kültürü oldu. Bu ülkede Türk'ten, Kürt'ten, Laz'dan, Asurlu'dan, Frig'den, Hitit'ten, Bizans'tan daha kuvvetli bir kültür harmanlaması var. Sorun devletin acizliğindendir. Devlet üvey evlat muamelesi göstermektedir doğu bölgesine. Sorun özgürlüklerden kaynaklanıyorsa verin sonsuz özgürlükleri. Sorun emektir, ekmektir, sofradaki çorbadır. Bunları vermedikçe bölge halkına bin yıl daha açılsan bir arpa boyu yol alamazsın. Osmanlı geldi şeyhe, feodal ayağa yat, kat, toprak verdi halka nasihat. Cumhuriyet dönemi geldi belki bir hamle o da boşa çıktı yine şeyhler, toprak ağaları paralandılar. Holding sahibi oldular.Halka yine kalan bir demet nasihat. Açılım özgürlük demekle bitmiyor. Açılım benim soframda ne varsa doğudaki kardeşimin sofrasında da aynısının olması demektir. Benim plazalarımın ihtişamının onunkiyle aynısı olmak demektir. Birileri batıda iliğine kadar sosyal özgürlüğü ve refahı içinde yaşarken doğudaki kardeşini de keleşten, baskından, yoksulluktan, acizlikten, derebeylerinden kurtardıkça açılımın açılım olur. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 NTV Dogus Holding'in kanalidir.Hep takip ediyorum yayinlarini.Haber merkezi-Yazi Isleri ve diger haberci unsurlari ile NTV tam bir Akp propaganda makinesi halindedir.Gerek canli haberler gerek alt yazilarla olsun;NTV resmen AKP'nin,TRT,SAMANYOLU,KANAL 7,KANAL 24 ten sonra gelen resmi kanali olarak calismaktadir.Erdogan'nin reklamini yapabilmek icin haberleri ona göre ayarlayip seklini degistirerek Erdogan merkezli yaparak izleyiciye sunmaktadir.Örnegin NTV'nin haberlerinde-TEKEL CALISANLARININ eylemi ile ilgili bir söylesi sirasinda konusmacinin "Tekel iscileri malum hala ..."tarzi bir cümle kurmus olmasi bile NTV'nin nasil yandas bir habercilik anlayisi icinde oldugunu anlatiyor. Bu nedenle NTV'nin güncel ve siyasi olaylarla ilgili vermis oldugu haberlere cok dikkat edilmelidir.Objektif yayinciliktan cok Taraf'li yayincilik maalesef ülkemizde artik siradan olaylar haline geldi. saygilarla Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Evet politika, NTV hakkındaki belirlemene katılıyorum. Ne yazık tespitin yerinde. NTV gibi kültürel gördüğüm ve benimsemiş olduğum bir kanalın bu tavırları üzücü ama af yok. Ben sildim NTV'yi... Gerçi sile sile nereye kadar ama, isterse tüm medya borazana dönüşsün, hiç ilgilendirmez. Sağolsun internet! Özgür, bağımsız medya internette... İyi ki var... İyi ki o kadar da kısıtlamaya rağmen internetle başetmek biraz zor! Zaten boyalı paçavraları okuyan filan yok. Destek olsun, tiraj olsun diye balyayla dağıtılıyor... Kağıda, ağaca yazık... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Evet politika, NTV hakkındaki belirlemene katılıyorum. Ne yazık tespitin yerinde. NTV gibi kültürel gördüğüm ve benimsemiş olduğum bir kanalın bu tavırları üzücü ama af yok. Ben sildim NTV'yi... Gerçi sile sile nereye kadar ama, isterse tüm medya borazana dönüşsün, hiç ilgilendirmez. Sağolsun internet! Özgür, bağımsız medya internette... İyi ki var... İyi ki o kadar da kısıtlamaya rağmen internetle başetmek biraz zor! Zaten boyalı paçavraları okuyan filan yok. Destek olsun, tiraj olsun diye balyayla dağıtılıyor... Kağıda, ağaca yazık... Akp den önce ntv bir numaralı kanalım dı. Daha sonra baktım 180 sönüş var; dediğiniz gibi atv, trt, 24, stv, vs. saymakla bitmez, çünkü onlar gerçekleri söyleyebilen kanal sayısından çok çok fazlalar. Bir iki senedir Doğan Grubu Akp ye tavır aldı; bunun sebebini anlamadım. E. Çölaşan ı niçin kovmuşlardı, iktidar karşıtı diye. Daha önce bir yazımda da yazdım sanıyorum. Siyaset Meydanı nda yıllarca müzik programları yapıldı. Yolsuzlukları ortaya çıkaran program olarak bildiğimiz Arena yıllarca hiçbir yolsuzluk haberi vermedi; merdiven altı üretim, bozuk gıdalar... hep bunlardan söz etti. Diğer kanallar zaten bugün Can Ataklı nın dediği gibi yarışma, evlenme, yemek programları, aşk dizileri yayınlayarak milletin gerçeğe ulaşması engellendi. Malum kanallar hala bu yayınlara devam ediyorlar. Saygılarımla... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 30 Ocak , 2010 Dogan grubu,Erdogan'i basbakan yapan medya grubudur,cünkü her iktidardan cikar saglama aliskanligi vardi.Ne varki Erdogan iktidar olduktan sonra Dogan grubuna dirsek göstermeye basladi.Emin Cölasan'in isine son verildi.Emin Cölasan'in isine son verdiren isim Ertugrul Özkök'tü.O na da yar olmadi.Deniz Feneri yolsuzlugunda Aydin Dogan belki de hayatinin en dogru gazetecilik örnegini gösterip,Tayyib Erdogan'in Deniz Feneri ile baglantisini manset yapinca dananin kuyrugu koptu.Aslinda Aydin Dogan sirf istedigini alamadigi icin böyle bir yola basvurmustu,haber dogruydu ama bu haber, Dogan grubuna, Erdogan ve öteden beri zaten gicik olan yandas medyanin aciktan cephe almasiyla sonuclandi. ATV Erdogan'in dünürüne ait,yani Ali Kirca dönemi yok artik.Sabah ve ATV artik Erdogan'in resmi yayin organlari olmustur.TRT'nin yönetim kurulu tamamen cemaatci oldugu icin kendileri gibi cemaatcilerden olusan AKP'nin resmi kanali olarak yön degistirdi.STAR gazetesi,Vakit,Yeni Safak,Milli Gazete,Zaman,Birgün,Bugün,Sam,anyolu,Kanal 7 bunlarda cemaatci olmalari nedeniyle en yakin gördükleri AKP'nin borazancisidirlar.Laik Türkiye'nin Silahli Kuvvetlerine tarihi karsitliklari olan cemaatlerin yönettigi bir Türkiye manzarasi cizdim kisaca. saygilarla Alıntı
Φ ''biji tirkiye'' Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Nedense yanlı yayın iddasında bulunulurken hep karşıt düşünce yanlılarından bahsedilir,örneğin Ergenekon Terör Örgütü yanlısı yayın yapan ART isimli kanalın yayını neden hiç eleştirilmez,yada Ergenekon örgütününde Avukatlığına soyunanların kanalı Halk tv neden hiç sorgulanmaz,bunlarıda iyi algılamak lazım.... Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Nedense yanlı yayın iddasında bulunulurken hep karşıt düşünce yanlılarından bahsedilir,örneğin Ergenekon Terör Örgütü yanlısı yayın yapan ART isimli kanalın yayını neden hiç eleştirilmez,yada Ergenekoncu Teröristlerin Avukatlığına soyunanların kanalı Halk tv neden hiç sorgulanmaz,bunlarıda iyi algılamak lazım.... Bu saydığınız kanallarda hiç kimse suçluları korumuyor. Biz de bu kanalları seyrederek gerçekleri ancak öğrenebiliyoruz. Asker, siyasi, bürokrat yargılansın suçlu bulunursa cezasını çeksin. Ama 16 ay mahkemeye çıkamayan insanlar mahkemeye çıktıklarında beraat ediyorlar. Suçsuz olduğu halde 16 ay içerde kalıyorlar. Bizim ve bu kanallarda yorum yapanların şikayeti bu. Saygılaar... Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Nedense yanlı yayın iddasında bulunulurken hep karşıt düşünce yanlılarından bahsedilir,örneğin Ergenekon Terör Örgütü yanlısı yayın yapan ART isimli kanalın yayını neden hiç eleştirilmez,yada Ergenekon örgütününde Avukatlığına soyunanların kanalı Halk tv neden hiç sorgulanmaz,bunlarıda iyi algılamak lazım.... Ergenekon bir senaryodur.ART kanalinin tek basina bu mücadelesi alkilanacak bir mücadeledir.Cumhuriyet ve Atatürk karsitlarina karsi tek bir kanalin mücadele vermesi medya adina utanc vericidir.Ergenekonda terör yoktur.Teröristler Habur kapisinda kahraman gibi karsilananlardir.Ama sizin bu dinci ve Taraf medyasini savunmaniz normaldir.Cünkü onlarda Cumhuriyete karsi mücadele vermektedirler. saygilarla Alıntı
Φ y.yılmaz Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Gönderi tarihi: 31 Ocak , 2010 Ergenekon bir senaryodur.ART kanalinin tek basina bu mücadelesi alkilanacak bir mücadeledir.Cumhuriyet ve Atatürk karsitlarina karsi tek bir kanalin mücadele vermesi medya adina utanc vericidir.Ergenekonda terör yoktur.Teröristler Habur kapisinda kahraman gibi karsilananlardir.Ama sizin bu dinci ve Taraf medyasini savunmaniz normaldir.Cünkü onlarda Cumhuriyete karsi mücadele vermektedirler. saygilarla Haksızlık yapmayalım. Başkent Tv, Halk Tv de var. Star, Kanal D biraz kendilerine geldi, Habertürk sanki tarafsız gibi, Tv 8 de bugün Ümit Zileli çıktı. Yani 2 yıl öncesine göre bir hayli ilerleme var. Saygılarımla... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.