Φ siyaset Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazışmalara baktığımda bir şey ditkatimi çekti İslam dininin çok kadınla evliliğe müsade etmesini yanlış anlayanlar var. İslam dini Arabistan Yarımadasına yayıldığı sırada bir kısım cahiliye adetleri de bütün tesirleriyle hükmünü icra ediyordu. İslamiyet bunlardan bazılarını tamamen kaldırıyor, bazılarını mutedil hale getiriyordu. Bunlardan birisi de Cahiliye dönemindeki sınırsız kadınla evlenme meselesi idi. İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi. İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak “Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.” buyurdu.(1) Buna göre, birden fazla evliliği Kur'an tesis etmedi. Ancak daha önce sınırsız olan adedi sınırlandırdı. Mesela Giylan ismindeki Sahabi Müslüman olduğu zaman on hanımla evli idi. İslamiyeti kabul ettiğinde dörtten fazlasını boşadı. İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de, bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir. Birden fazlasına müsaade “ahlaki ve sosyal zaruretler” haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir: “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz” (2) Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir. Ayrıca bir islamiyet 4 kadınla evleneceksin diye zorlamaz. 1 kadınla evlendin sonrasında o kadından çocuğun olmadı. Yada cinsel olarak bir hastalığı oluştu. Böyle bir durumda erkek zinaya gitmemesi için 2. kadın alabilir hükmü verilmiştir. 1. kadını boşayıp 2. kadını alabilir fakat islam dini ilk kadın zordurumda kalmaması için dul olmaması için onu dışarı atmamayı emretmiştir. Bunun için çok evlilik vardır. Bu konu ile ilgili sohbette erkek 4 kadınla evlenebiliyor da kızlar neden evlenemiyor sorusu sorulur. Erkek çok evlilik yaptığında dünyaya gelen çocuğun annesi bellidir doğuran babı bellidir 1 tane sorun yok. Fakat kadın çok evlilik yaptığında anne belli bir tane pekala baba hangisi 4 tane ? Buyurun o babayı cıt pıt diyerek seçelim... Tarihin her devrinde milletler arasında ortaya çıkan kanlı savaşların acımasız tesiriyle erkek nüfusu azalıp, kadın nüfusu bir kaç misli artar. Böyle bir durumda bir erkeğin bir kaç kadını koruması bir vazife olur. Türkiye, Birinci Dünya, Almanya da İkinci Dünya Savaşından sonra bunu yaşamıştır. Almanya'da İkinci Dünya Savaşından sonra kadınların sayısı erkeklerin üç katı kadardı. Alman milleti şiddetli bir sosyal dengesizlik tehlikesiyle yüz yüzeydi. Çünkü kadınların hemen hemen üçte ikisi çaresizlik ve kimsesizlik içinde bulunuyordu. Böylece Almanya hükümeti bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesine imkan tanımak zorunda kalıyordu. Bir Alman Profesör, Alman kadının kurtulması için İslamın bu ruhsatını kabul etmekten başka çare olmadığını ısrarla belirtiyordu. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi. İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak ?Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.? buyurdu.(1) Arkadaşım bilmediğim duymadığım hikayeler anlat bana... İslam dinine göre hem bu dünyada hem sözde öteki dünyada erkeklerin ne kadar üstün oldukları, kadınların ise ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü o kadar açıktır ki, hangi söylemlerle üstünü kapatmaya çalışırsanız çalışın, bu olay gün gibi sırıtmaktadır... Bence bu konuyla ilgili boş söylemlerde bulunacağınıza, mesela kadınları korumak için evlenmek söylemi vb., "ülkemizde" kadına ne değer veriliyor nasıl değer verilmeli bunun üzerinde düşünüp yazın... Bıktım artık Arap yarımadasının bilmem nelerinden. Birileri Amerikancı olmuş birileri Arapçı... Sanki kendi akllımız yokmuş gibi mutlaka bir şablon bulmalıyız kendimize değil mi? Gözünüzü açında biraz objektif bakın, ülkenizi seyredin: o acıklı manzarayı.... Saygılar Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Arkadaşım bilmediğim duymadığım hikayeler anlat bana...İslam dinine göre hem bu dünyada hem sözde öteki dünyada erkeklerin ne kadar üstün oldukları, kadınların ise ikinci sınıf insan muamelesi gördüğü o kadar açıktır ki, hangi söylemlerle üstünü kapatmaya çalışırsanız çalışın, bu olay gün gibi sırıtmaktadır... Bence bu konuyla ilgili boş söylemlerde bulunacağınıza, mesela kadınları korumak için evlenmek söylemi vb., "ülkemizde" kadına ne değer veriliyor nasıl değer verilmeli bunun üzerinde düşünüp yazın... Bıktım artık Arap yarımadasının bilmem nelerinden. Birileri Amerikancı olmuş birileri Arapçı... Sanki kendi akllımız yokmuş gibi mutlaka bir şablon bulmalıyız kendimize değil mi? Gözünüzü açında biraz objektif bakın, ülkenizi seyredin: o acıklı manzarayı.... Saygılar Kendi kendine söz geçiremeyene başkası söz geçirir. Bizler ise tenis maçı seyreder gibi kafalarımızı bir o yana bir bu yana döndürüp duruyoruz. Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Kendi kendine söz geçiremeyene başkası söz geçirir. Bizler ise tenis maçı seyreder gibi kafalarımızı bir o yana bir bu yana döndürüp duruyoruz. Acaba tenisi izleyenler biz miyiz? yoksa diğer ülkeler mi? Sanırım biz tenis topuyuz bir oraya bir buraya savrulan ... Alıntı
Φ AIRBUS Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Şimdi özellikle cahilliye döneminin adetleri şöyleydi efendim bu yüzden kuran evliliği 4 ile sınırlandırmıştır,yok koruma altına almak için evlenmek konularına girerseniz bu iş karışır.İslam bu kuralları koyarken çoğu kez yaptığı gibi insan duygularını ve kişilik yapısını yine görmezden gelmiştir. İki insanı birbirine bağlayan aşkı ve/veya sevgiyi hiç etmiştir.Şöyle ki kendimce ben aynı anda 4 kadına birden aşık olamam ve hepsine sevgimi kalbimi veremem,en azından aynı derecede asla.Ve seven kadın da asla sevdiğini başka bir kadınla paylaşmak istemez,sen nekadar adaleti sağlamaya çalışırsan çalış, sonuç olarak o kadınların hiç birisi eğer seni seviyorsa tam anlamıyla mutlu olmaz olamaz. Artık insan psikolojisindeki birtakım anektodları devreye sokmak zorundayız,bize öğretilenlere ters düşmek pahasına olsa bile.Böyle çok eşli bir evlilik üreme kökenli resmiyetten başka biryere gidemez.Aklı başında kimseye de mutluluk vermez,evliliğin hem erkek hem de kadınlar tarafından anlamı,değeri kalmaz. Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazışmalara baktığımda bir şey ditkatimi çekti İslam dininin çok kadınla evliliğe müsade etmesini yanlış anlayanlar var. İslam dini Arabistan Yarımadasına yayıldığı sırada bir kısım cahiliye adetleri de bütün tesirleriyle hükmünü icra ediyordu. İslamiyet bunlardan bazılarını tamamen kaldırıyor, bazılarını mutedil hale getiriyordu. Bunlardan birisi de Cahiliye dönemindeki sınırsız kadınla evlenme meselesi idi. İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi. İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak “Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.” buyurdu.(1) Buna göre, birden fazla evliliği Kur'an tesis etmedi. Ancak daha önce sınırsız olan adedi sınırlandırdı. Ahmet Kaya olsaydı, "Bu ne yaman çelişki anne" diye başlardı şarkıya... Müslüman kardeşlerimiz, İslami hurafeleri rasyonelize etmek için epey uğraş veriyorlar. Ama Birini rasyonelleştireceğim derken, bu sefer öbür tarafı dımdızlak açıkta bırakıyorlar. Şimdi bu arkadaşımız diyor ki, İslam öncesi Arap erkekleri 4 ne demek, dörtten kat kat fazla kadınla evleniyolardı, İslam buna sınırlama getirdi diyolar. Başka bir konu geliyor, o zaman da, müslüman arkadaşlar diyorlar ki, "Bu cahiliye arapları, kızlarını diri diri toprağa gömerlerdi". Mantık var, matematik var. Kızların diri diri toprağa gömülmesi gerçekten varsa, belirli bir süre sonunda o toplulukta, kadın sıkıntısı başlar. Bırakın 4 veya daha çok almayı, erkek başına 1 kadın bile düşmez. Yani, 4 kadınla evlenmeyi rasyonelize etmeye çalışan arkadaşımız, islam'ın İslam öncesine çamur atmak için uydurduğu yalanlardan birini de ifşa ettiğini farketmiştir umarım. Mesela Giylan ismindeki Sahabi Müslüman olduğu zaman on hanımla evli idi. İslamiyeti kabul ettiğinde dörtten fazlasını boşadı. ...fakat islam dini ilk kadın zordurumda kalmaması için dul olmaması için onu dışarı atmamayı emretmiştir. Arkadaşım, çelişkiyi görebilmen için satırları renklendirdim. Adam müslüman olunca, kadınlarını sokağa atmış mı atmamış mı? O kadınların ne suçu vardı? Böyle bir vicdansızlık garabeti, Muhammed müslümanların kafirlerle evlenmesini yasaklayınca yaşanmış. Karısı müslüman olmayan müslüman erkekler, karılarını boşamışlar, yani sokağa atmışlar, islam marifetiyle. İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de, bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir. Birden fazlasına müsaade “ahlaki ve sosyal zaruretler” haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir: “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz” (2) Bir taraftan, Kuran'a allah sözü diyorsunuz, bir taraftan Allah adını verdiğiniz şeyin talimatlarına uymuyorsunuz. Madem Allahınız demiş, "Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz" diye, neden, 1'den fazlası ile evlenmeyi savunuyorsunuz. Zira "eşit muamele şartını" yerine getiremeyeceğinizi, Allahınız peşinen söylemiş. Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir. Ayrıca bir islamiyet 4 kadınla evleneceksin diye zorlamaz. 1 kadınla evlendin sonrasında o kadından çocuğun olmadı. Yada cinsel olarak bir hastalığı oluştu. Böyle bir durumda erkek zinaya gitmemesi için 2. kadın alabilir hükmü verilmiştir. 1. kadını boşayıp 2. kadını alabilir fakat islam dini ilk kadın zordurumda kalmaması için dul olmaması için onu dışarı atmamayı emretmiştir. Bunun için çok evlilik vardır. Neden "erkek merkezli" düşünüyorsun? Çocuk olmaması sadece kadından kaynaklanan bir kusur mu? Ya kocasının sorunundan dolayı çocuğu olmayan kadın naapsın? Bu konu ile ilgili sohbette erkek 4 kadınla evlenebiliyor da kızlar neden evlenemiyor sorusu sorulur. Erkek çok evlilik yaptığında dünyaya gelen çocuğun annesi bellidir doğuran babı bellidir 1 tane sorun yok. Fakat kadın çok evlilik yaptığında anne belli bir tane pekala baba hangisi 4 tane ? Buyurun o babayı cıt pıt diyerek seçelim... Tek sorun buysa, onu DNA testi ile aşarsın. Saygılar. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazışmalara baktığımda bir şey ditkatimi çekti İslam dininin çok kadınla evliliğe müsade etmesini yanlış anlayanlar var. İslam dini Arabistan Yarımadasına yayıldığı sırada bir kısım cahiliye adetleri de bütün tesirleriyle hükmünü icra ediyordu. İslamiyet bunlardan bazılarını tamamen kaldırıyor, bazılarını mutedil hale getiriyordu. Bunlardan birisi de Cahiliye dönemindeki sınırsız kadınla evlenme meselesi idi. İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi. İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak ?Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.? buyurdu.(1) Buna göre, birden fazla evliliği Kur'an tesis etmedi. Ancak daha önce sınırsız olan adedi sınırlandırdı. Mesela Giylan ismindeki Sahabi Müslüman olduğu zaman on hanımla evli idi. İslamiyeti kabul ettiğinde dörtten fazlasını boşadı. İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de, bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir. Birden fazlasına müsaade ?ahlaki ve sosyal zaruretler? haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir: ?Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz? (2) Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir. Ayrıca bir islamiyet 4 kadınla evleneceksin diye zorlamaz. 1 kadınla evlendin sonrasında o kadından çocuğun olmadı. Yada cinsel olarak bir hastalığı oluştu. Böyle bir durumda erkek zinaya gitmemesi için 2. kadın alabilir hükmü verilmiştir. 1. kadını boşayıp 2. kadını alabilir fakat islam dini ilk kadın zordurumda kalmaması için dul olmaması için onu dışarı atmamayı emretmiştir. Bunun için çok evlilik vardır. Bu konu ile ilgili sohbette erkek 4 kadınla evlenebiliyor da kızlar neden evlenemiyor sorusu sorulur. Erkek çok evlilik yaptığında dünyaya gelen çocuğun annesi bellidir doğuran babı bellidir 1 tane sorun yok. Fakat kadın çok evlilik yaptığında anne belli bir tane pekala baba hangisi 4 tane ? Buyurun o babayı cıt pıt diyerek seçelim... Tarihin her devrinde milletler arasında ortaya çıkan kanlı savaşların acımasız tesiriyle erkek nüfusu azalıp, kadın nüfusu bir kaç misli artar. Böyle bir durumda bir erkeğin bir kaç kadını koruması bir vazife olur. Türkiye, Birinci Dünya, Almanya da İkinci Dünya Savaşından sonra bunu yaşamıştır. Almanya'da İkinci Dünya Savaşından sonra kadınların sayısı erkeklerin üç katı kadardı. Alman milleti şiddetli bir sosyal dengesizlik tehlikesiyle yüz yüzeydi. Çünkü kadınların hemen hemen üçte ikisi çaresizlik ve kimsesizlik içinde bulunuyordu. Böylece Almanya hükümeti bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesine imkan tanımak zorunda kalıyordu. Bir Alman Profesör, Alman kadının kurtulması için İslamın bu ruhsatını kabul etmekten başka çare olmadığını ısrarla belirtiyordu. Bu söyledikleriniz tamamen sizin ******** olup kuran ile hiç bir ilgisi yoktur.Bakalım kuran çok evliliğin gerekçesini nasıl anlatıyor ? Nisa 3- Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir El insaf yani.Hangi insan yanına aldığı ve beslediği küçük yetim bir kız için,büyüsünde ilerde onunla evlenirim diye düşünür. Hangi ahlak kurallarına uygundur bu ? Ama şaşırmıyorum kendi evlatlığının karısını bile elinden alıp evlenen mantalite,evladı durumunda sayılması gereken yetim kızlara niye sulanmasın ? Alıntı
Φ siyaset Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Madem Allahınız demiş, "Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz" diye, neden, 1'den fazlası ile evlenmeyi savunuyorsunuz. Zira "eşit muamele şartını" yerine getiremeyeceğinizi, Allahınız peşinen söylemiş Neden birden fazla kadınla evlendiğini açıkladım. Aynı şeyleri sorup durmuşsun kadında bir hastalık olur sa erkeğin zinaya gitmemesi için. DNA testi meselesine gelince o devirde daha icat edilmemişti. Günümüzde diyeceksin günümüzde kaç kişi çok evlilik yapıyor. İstisnalar her konuda olur. Bunda da olacaktır. Ama günümüzde insanlar çok evlilik yapmamaktadır. 10 eşlilikten 4 eşliliğe geçişte de çok fazla olan eşlerini islamın emrettiği sayıya düşürmüş. Alıntı
Φ siyaset Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Yazar Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Bu söyledikleriniz tamamen sizin ******** olup kuran ile hiç bir ilgisi yoktur.Bakalım kuran çok evliliğin gerekçesini nasıl anlatıyor ?Nisa 3- Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir El insaf yani.Hangi insan yanına aldığı ve beslediği küçük yetim bir kız için,büyüsünde ilerde onunla evlenirim diye düşünür. Hangi ahlak kurallarına uygundur bu ? Ama şaşırmıyorum kendi evlatlığının karısını bile elinden alıp evlenen mantalite,evladı durumunda sayılması gereken yetim kızlara niye sulanmasın ? Kaynaklar: 1. Nisa Suresi,3 2. Nisa Suresi,129 3. Münazarat,69 Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Madem Allahınız demiş, "Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz" diye, neden, 1'den fazlası ile evlenmeyi savunuyorsunuz. Zira "eşit muamele şartını" yerine getiremeyeceğinizi, Allahınız peşinen söylemişNeden birden fazla kadınla evlendiğini açıkladım. Aynı şeyleri sorup durmuşsun kadında bir hastalık olur sa erkeğin zinaya gitmemesi için. DNA testi meselesine gelince o devirde daha icat edilmemişti. Günümüzde diyeceksin günümüzde kaç kişi çok evlilik yapıyor. İstisnalar her konuda olur. Bunda da olacaktır. Ama günümüzde insanlar çok evlilik yapmamaktadır. 10 eşlilikten 4 eşliliğe geçişte de çok fazla olan eşlerini islamın emrettiği sayıya düşürmüş. Ne yani, o zamanlar hastalıkların sadece kadında mı olduğu düşünülmüş? Doğru ya, erkek üstün olduğu için onda hastalık olmaz, ona hastalık bulaşmaz ve o zina yapmaması, günaha girmemesi için Muhammed'in Allah'ı da ona kolaylıklar sunmuş. Alıntı
Φ Beldegah Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Neden birden fazla kadınla evlendiğini açıkladım. Aynı şeyleri sorup durmuşsun kadında bir hastalık olur sa erkeğin zinaya gitmemesi için. DNA testi meselesine gelince o devirde daha icat edilmemişti. Günümüzde diyeceksin günümüzde kaç kişi çok evlilik yapıyor. İstisnalar her konuda olur. Bunda da olacaktır. Ama günümüzde insanlar çok evlilik yapmamaktadır. 10 eşlilikten 4 eşliliğe geçişte de çok fazla olan eşlerini islamın emrettiği sayıya düşürmüş. Kuran'ın yasaları evrensel mi? Bunu sorgulamak lazım burda. Arap erkekleri şeylerine çok düşkün sanıyorum, İbraniler kendileri gibi bencil ve kindar tanrı yarattıkları gibi araplarda kendi şeylerini dert edinen tanrı yaratmışlar. Kadın hastalanırsa erkek başka kadınlara gitmesinmişmişmiş. Türklerde tek eşlilik vardı islamdan önce, kadının hastalanmasını başka kadına gitmek için fırsat bellemiyolardı. Demek ki bunu fırsat bilen arapların bu tavırları dinle meşrulaştırılmış ama vicdan el vermemiş 4ten sonrası için yok artık fazla da abartmayalım demiş. Tek eşlilik bugünün medeni yasasının onayladığı evlilik şekli. Türkler islamı kabul etmekle bu açıdan ilerimi gittiler geri adım mı attılar medeniyette. Türkler 4kadınla evlenebilme ve 1erkek=2kadın şahitliği gibi kendilerine aykırı yasalarla karşılaşmasalardı medeni olarak kim bilir bugün ne kadar en ileri toplum olurlardı dimi? Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 2 Kasım , 2007 Kuran'ın yasaları evrensel mi? Bunu sorgulamak lazım burda. Arap erkekleri şeylerine çok düşkün sanıyorum, İbraniler kendileri gibi bencil ve kindar tanrı yarattıkları gibi araplarda kendi şeylerini dert edinen tanrı yaratmışlar. Kadın hastalanırsa erkek başka kadınlara gitmesinmişmişmiş. Türklerde tek eşlilik vardı islamdan önce, kadının hastalanmasını başka kadına gitmek için fırsat bellemiyolardı. Demek ki bunu fırsat bilen arapların bu tavırları dinle meşrulaştırılmış ama vicdan el vermemiş 4ten sonrası için yok artık fazla da abartmayalım demiş. Tek eşlilik bugünün medeni yasasının onayladığı evlilik şekli. Türkler islamı kabul etmekle bu açıdan ilerimi gittiler geri adım mı attılar medeniyette. Türkler 4kadınla evlenebilme ve 1erkek=2kadın şahitliği gibi kendilerine aykırı yasalarla karşılaşmasalardı medeni olarak kim bilir bugün ne kadar en ileri toplum olurlardı dimi? Alıntı
Φ abraham Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 "kadında bir hastalık olur sa erkeğin zinaya gitmemesi için" peki ya adam hastalanırsa Alıntı
Φ serdar34 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 konjöktür müsait olursa neden olmasın? Alıntı
Φ BrainSlapper Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Kuran'ın yasaları evrensel mi? Bunu sorgulamak lazım burda. Arap erkekleri şeylerine çok düşkün sanıyorum, İbraniler kendileri gibi bencil ve kindar tanrı yarattıkları gibi araplarda kendi şeylerini dert edinen tanrı yaratmışlar. Kadın hastalanırsa erkek başka kadınlara gitmesinmişmişmiş. Türklerde tek eşlilik vardı islamdan önce, kadının hastalanmasını başka kadına gitmek için fırsat bellemiyolardı. Demek ki bunu fırsat bilen arapların bu tavırları dinle meşrulaştırılmış ama vicdan el vermemiş 4ten sonrası için yok artık fazla da abartmayalım demiş. Tek eşlilik bugünün medeni yasasının onayladığı evlilik şekli. Türkler islamı kabul etmekle bu açıdan ilerimi gittiler geri adım mı attılar medeniyette. Türkler 4kadınla evlenebilme ve 1erkek=2kadın şahitliği gibi kendilerine aykırı yasalarla karşılaşmasalardı medeni olarak kim bilir bugün ne kadar en ileri toplum olurlardı dimi? Katılıyorum. Anadoluda sadece sövgülerde yaşayan, ama Orta Asya Türklerinin, müslüman olsalarda, müslümanlıklarına rağmen vazgeçmedikleri güzel bir gelenekleri var: Türkiye'de argo ortamlarda özellikle erkek okuyucular karşılaşmışlardır. "Yedi cedde", "yedi sülaleye" küfredenler olur. Hiç düşündünüz mü neden "yedi ced", neden "yedi sülale" diye? Hiç nedenini, gerekçesini düşündünüz mü? Kökleri, islam marifetiyle maalesef unutturulan eski bir Türk geleneğidir. Orta Asya Türkleri, özellikle Kazaklar ve Kırgızlar, yani islamın daha az yozlaştırabildiği Türkler, yedi kuşak akraba ile hala evlenmezler. Yedi kuşak akrabalar, "çok yakın" sayılır ve "evlenilmesi yasak olan kişiler" grubuna girerler. Orta Asya'da birisi "kardeşim" derse, hemen Türkiye'deki anlamda "kardeş" anlamayın. Bahsettiği kişi, bizdeki anlamda da kardeşi de olabilir, kuzeni de olabilir, 7 kuşaktan kuzeni de olabilir. Zira 7 kuşağa kadar herkes "kardeş" kapsamındadır. Belki, Bugünkü Türkiyenin etnik yapısının çok çeşitli olmasının kökenlerinde de bu gelenek vardı. Orta Asya'dan göçen ve çok kalabalık olmayan insanlar 7 kuşağa kadar kendi aralarında evlenemedikleri için, doğal olarak, yeni geldikleri yerde bulunan yerel halklarla evlenmek zorunda kaldılar ve bugünkü etnik zenginlik oluştu. Bilemiyorum. Türkler müslüman ca bu gelenekler kaybıolmuş. Kuzenlerle evlenmeye başlamışlar, ama ne kadar müslüman olsalar da, evlatlıkla evlenmeyi içlerine sindirememişler. Ne kadar, müslüman olsalar da, cariye edinme işini benimseyememişler. Müslüman olmakla çok şey kaybetmiş Türkler kısacası. Saygılar. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Türkler orta asyada (İslamdan önce) 7 kuşak akrabalarıyla evlenmezmiş bu kadar delilsiz ispatsız sanki yaşamış gibi birde ortaya belge kanıt koymadan yazı yazmak zannedersem tam bir *********** ürünü. Dikkat ediyorum "DİN" karşıtı yazı yazan kişilere eleştiri yaparken kendi yazdıkları hep kişisel fikirleri yada cevabı verilmiş yanıtlarada tekrar servis edip anlam kargaşası yaratmak bu açıdan ben kendi hesabıma derimki ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olay bitmiştir sebebide inanmayanların ortaya sürecekleri hiç bir inandırıcı gerekçeleri,delilleri yok ve olmayacak dolayısı ile... . Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Katılıyorum. Anadoluda sadece sövgülerde yaşayan, ama Orta Asya Türklerinin, müslüman olsalarda, müslümanlıklarına rağmen vazgeçmedikleri güzel bir gelenekleri var: Türkiye'de argo ortamlarda özellikle erkek okuyucular karşılaşmışlardır. "Yedi cedde", "yedi sülaleye" küfredenler olur. Hiç düşündünüz mü neden "yedi ced", neden "yedi sülale" diye? Hiç nedenini, gerekçesini düşündünüz mü? Kökleri, islam marifetiyle maalesef unutturulan eski bir Türk geleneğidir. Orta Asya Türkleri, özellikle Kazaklar ve Kırgızlar, yani islamın daha az yozlaştırabildiği Türkler, yedi kuşak akraba ile hala evlenmezler. Yedi kuşak akrabalar, "çok yakın" sayılır ve "evlenilmesi yasak olan kişiler" grubuna girerler. Orta Asya'da birisi "kardeşim" derse, hemen Türkiye'deki anlamda "kardeş" anlamayın. Bahsettiği kişi, bizdeki anlamda da kardeşi de olabilir, kuzeni de olabilir, 7 kuşaktan kuzeni de olabilir. Zira 7 kuşağa kadar herkes "kardeş" kapsamındadır. Belki, Bugünkü Türkiyenin etnik yapısının çok çeşitli olmasının kökenlerinde de bu gelenek vardı. Orta Asya'dan göçen ve çok kalabalık olmayan insanlar 7 kuşağa kadar kendi aralarında evlenemedikleri için, doğal olarak, yeni geldikleri yerde bulunan yerel halklarla evlenmek zorunda kaldılar ve bugünkü etnik zenginlik oluştu. Bilemiyorum. Türkler müslüman ca bu gelenekler kaybıolmuş. Kuzenlerle evlenmeye başlamışlar, ama ne kadar müslüman olsalar da, evlatlıkla evlenmeyi içlerine sindirememişler. Ne kadar, müslüman olsalar da, cariye edinme işini benimseyememişler. Müslüman olmakla çok şey kaybetmiş Türkler kısacası. Saygılar. Sevgili BrainSlapper, ekleme yapmamda bir sakınca yoktur umarım. BAĞIRDAŞ (AKRABA) EVLİLİĞİ "Bağır", Türkçede üç ayrı anlamda kullanılır: 1- Somut (yoğun, muşahhas) anlamı bildiğimiz "bağır", "göğüs". "Döş / Töş" bölgesinin daha geniş alanı. 2- Karaciğer. Araplık başlamadan önce sözcüğün en çok kullanıldığı karşılık bu idi. Sonradan Farsça "Ciger", Türkçe - Farsça "Karaciğer" kullanılmağa başlandı. 3- Arapça "Akraba" sözcüğünün Türkçe karşılıklarından biri de: "Bagırdaş (> Bağırdaş)" idi. Günümüz Kazak T.de: "Bawırlas". Kazak ve Kırgızların yanında, Karakalpak (Garapapağ değil), Kazan Tatar (İdil - Ural Bulgarı), Kırım'ın Kıpçak bölgesi, Nogay, Karaçay - Balkar, Kumuk, Altay, Tuwa, Hakas, Saha Türklerinde de bağırdaş evliliği yoktur. Alıntı
Φ Beldegah Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Türkler orta asyada (İslamdan önce) 7 kuşak akrabalarıyla evlenmezmiş bu kadar delilsiz ispatsız sanki yaşamış gibi birde ortaya belge kanıt koymadan yazı yazmak zannedersem tam bir *********** ürünü. Dikkat ediyorum "DİN" karşıtı yazı yazan kişilere eleştiri yaparken kendi yazdıkları hep kişisel fikirleri yada cevabı verilmiş yanıtlarada tekrar servis edip anlam kargaşası yaratmak bu açıdan ben kendi hesabıma derimki ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olay bitmiştir sebebide inanmayanların ortaya sürecekleri hiç bir inandırıcı gerekçeleri,delilleri yok ve olmayacak dolayısı ile... . Bugün Türkler arasında hala akraba evliliğine sıcak bakmayanlar var. Kardeşi, ablası, abisi olarak gördüğü kuzeniyle, yeğeniyle, anne-babasının amca-teyze-hala-dayısının bile torunları ile yani 4-5 kuşak ötesine kadar akraba evliliğine karşı çıkan Türk aileleri var, aynen benim ailemde olduğu gibi. İspatı olmadan konuşanın kim olduğu belli gibi duruyo. Paraf: Diğer inanmayanların niçin inanmadıklarını bilmem ama temelde inanmayan insanların inanmamalarının nedeni sizin bu gibi saplantılarınızın çürütülüp çürütülmemesi değil. Mesela sizin inancınızın hiç bi çelişkisi olmaması benim zerre kadar umrumda değil. Hatta kendi içinde tutarlı olduğunu bile düşünüyorum. Benim ve aslında tüm diğer inanmayanların inanmama sebebi sizin inancınızın maddi gerçeklerle çelişiyor olmasıdır. Önce bu ayrımı kavramalısınız. Kavrayamadığınız sürece benim inancım tutarlı, oh kimse çürütemiyo inanmaya devam diye giderseniz hiç bi fayda sağlamazsınız. Burada inanmayanlarda bi özeleştiri yapmalı aslında. Dinlere yaklaşımları bence biraz hatalı. Dinlerin maddi ve bilimsel gerçeklerle çelişen yanları tartışılmalı daha çok. Kendi tutarsızlıklarını inananlara kabul ettiremezsiniz ve ispatlayamazsınız. Mesela Yersoy'un ve Demirefe'nin yazıları bu açıdan hoşuma gidiyor. Tartışma öyle olmalı işte. Alıntı
Φ hoppa Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Bugün Türkler arasında hala akraba evliliğine sıcak bakmayanlar var. Kardeşi, ablası, abisi olarak gördüğü kuzeniyle, yeğeniyle, anne-babasının amca-teyze-hala-dayısının bile torunları ile yani 4-5 kuşak ötesine kadar akraba evliliğine karşı çıkan Türk aileleri var, aynen benim ailemde olduğu gibi. İspatı olmadan konuşanın kim olduğu belli gibi duruyo. Paraf: Diğer inanmayanların niçin inanmadıklarını bilmem ama temelde inanmayan insanların inanmamalarının nedeni sizin bu gibi saplantılarınızın çürütülüp çürütülmemesi değil. Mesela sizin inancınızın hiç bi çelişkisi olmaması benim zerre kadar umrumda değil. Hatta kendi içinde tutarlı olduğunu bile düşünüyorum. Benim ve aslında tüm diğer inanmayanların inanmama sebebi sizin inancınızın maddi gerçeklerle çelişiyor olmasıdır. Önce bu ayrımı kavramalısınız. Kavrayamadığınız sürece benim inancım tutarlı, oh kimse çürütemiyo inanmaya devam diye giderseniz hiç bi fayda sağlamazsınız. Burada inanmayanlarda bi özeleştiri yapmalı aslında. Dinlere yaklaşımları bence biraz hatalı. Dinlerin maddi ve bilimsel gerçeklerle çelişen yanları tartışılmalı daha çok. Kendi tutarsızlıklarını inananlara kabul ettiremezsiniz ve ispatlayamazsınız. Mesela Yersoy'un ve Demirefe'nin yazıları bu açıdan hoşuma gidiyor. Tartışma öyle olmalı işte. Her yiğiidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır efendim.Demokraside zaten bunun için güzeldir. Saygılar. Alıntı
Φ Beldegah Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 3 Kasım , 2007 Her yiğiidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır efendim.Demokraside zaten bunun için güzeldir. Kimi boşa kürek sallar, kimi tam onikiden vurur bu yüzden. Ve hep havaya yumruk atanlar değil onikiden vuranlar kazanır. Neyi nereden nasıl vuracağını bilmek gerek bence. Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Bugün Türkler arasında hala akraba evliliğine sıcak bakmayanlar var. Kardeşi, ablası, abisi olarak gördüğü kuzeniyle, yeğeniyle, anne-babasının amca-teyze-hala-dayısının bile torunları ile yani 4-5 kuşak ötesine kadar akraba evliliğine karşı çıkan Türk aileleri var, aynen benim ailemde olduğu gibi. İspatı olmadan konuşanın kim olduğu belli gibi duruyo. Aslında samimi olarak buraya ileti yazarak değil kendi,kendinize bir hesap yapın bakalım ailenizin 4,5 kuşak ötesini yani aile şeceresini bulabilecekmisiniz Mesela Yersoy'un ve Demirefe'nin yazıları bu açıdan hoşuma gidiyor. Tartışma öyle olmalı işte. Tartışma yapmak (bilgi alış verişi) tabiiki karşılıklı saygı çerçevesinde olursa tadına doyulmaz ama... Alıntı
Misafir yersoy Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Aslında samimi olarak buraya ileti yazarak değil kendi,kendinize bir hesap yapın bakalım ailenizin 4,5 kuşak ötesini yani aile şeceresini bulabilecekmisiniz Tartışma yapmak (bilgi alış verişi) tabiiki karşılıklı saygı çerçevesinde olursa tadına doyulmaz ama... Nasıl bir tartışma yaptığınızı diğer bir forumda oldukça iyi gördük. Umarım tekrarlamazsınız... bu arada, siz ailenizin 4-5 kuşak ötesini hesapladınız mı? Hesapladıysanız ne buldunuz? bulduğunuz şey neye hizmet ediyor ve bu yüzden ne düşünüyorsunuz? eğer hesaplayamadıysanız bu size ne gösteriyor? Bulamadıysanız anlamı ne? Neyi bulmayı beklerdiniz? Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Nasıl bir tartışma yaptığınızı diğer bir forumda oldukça iyi gördük. Umarım tekrarlamazsınız...bu arada, siz ailenizin 4-5 kuşak ötesini hesapladınız mı? Hesapladıysanız ne buldunuz? bulduğunuz şey neye hizmet ediyor ve bu yüzden ne düşünüyorsunuz? eğer hesaplayamadıysanız bu size ne gösteriyor? Bulamadıysanız anlamı ne? Neyi bulmayı beklerdiniz? Sorun ne sayın yersoy benim nacizane verdiğim yanıtlardan bana kontra soru sormak polemiktir eğer yazdığım iletilerdeki yazılar (kimseye hakaret yok) sizi sıktı ise yanıt yazmazsınız olur biter. Alıntı
Φ muki Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Türkler orta asyada (İslamdan önce) 7 kuşak akrabalarıyla evlenmezmiş bu kadar delilsiz ispatsız sanki yaşamış gibi birde ortaya belge kanıt koymadan yazı yazmak zannedersem tam bir *********** ürünü. Dikkat ediyorum "DİN" karşıtı yazı yazan kişilere eleştiri yaparken kendi yazdıkları hep kişisel fikirleri yada cevabı verilmiş yanıtlarada tekrar servis edip anlam kargaşası yaratmak bu açıdan ben kendi hesabıma derimki ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın olay bitmiştir sebebide inanmayanların ortaya sürecekleri hiç bir inandırıcı gerekçeleri,delilleri yok ve olmayacak dolayısı ile... . Siz aile içinde büyüklerin 'evlenilecek kişi yedi göbek uzak olmalı', 'dayı, amca, teyze, hala, kuzen çocukları vs. vs. ile kardeşsiniz' söylemleriyle büyütülmediğiniz için size bu olay yabancı gelebilir. Bunlar kulağa küpe olup, yazılı olmayan belgeler. Öyle bilip bilmeden delilsiz ispatsız demek olmuyor işte. Alıntı
Misafir demirefe Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Gönderi tarihi: 4 Kasım , 2007 Brain, senin yazılarını her zaman takdir etmişimdir ama bu yedi kuşakla evlenmeme olayı bana hiç pratik gelmedi. Bunun doğru bir bilgi olduğundan emin misin? Bunun pratikte mümkün olabileceğini hiç sanmıyorum. Kapsamın kuzenlerden önceye gitmesi zor görünüyor. Yedi cettine rahmet okuma işi de bu işi kanıtlamaktan uzak görünüyor. Ancak kuzen evliliğinin Arap kültüründe tamamen normal görünmesi bence de bir sapmadır. Mantık, yaratandan, yani genetik bilimini en iyi bilmesinin gerektiği kaynaktan gelen bir inanç sisteminin kuzen evliliğini en azından mekruh olarak nitelemesini gerektirirdi. Bu konuda hiç bir kısıtlama olmaması ve üstelik peygamberin ilk görüşte hoşlandığı kuzenini hem de evlatlığına boşatarak alması eleştirinin tam göbeğine konması çok yerinde bir davranıştır. İslam dinini eleştireceksek bu noktadan eleştirmeliyiz. Bunu yasaklamasa da hiç olmazsa mekruh kategorisine sokması gerekirdi. Bilim bunu gerektiriyor. Bilime göre neden tamamen yasaklanması gerekmez? Çünkü tek başına ele alındığında kuzen evliliğinin yanlış bir genetikle sonuçlanma olasılığı çok yüksek değil, düşük. Ancak bu geleneğin nesiller boyu sürmesinin, yani bir toplumun, hele dar bir toplumun sürekli kendi içinde kuzen evlilikleriyle gitmesinin genetik sonuçları son derece vahim olur. Bu kesindir. Bunu öngörmemiş bir inanç, genetiği bilen bir kaynaktan gelmiş olamaz. Öte yandan süt kardeşi öz kardeşle aynı kategoride tutmanın da bilimsel hiç bir temeli yoktur. Yine genetik bilen bir hüküm koyucu, madem evlatlık tabusunu yıkmakta bu kadar hevesli idiyse bu tabuyu da yıkmayacaksa da en azından sallamayı bir denemeliydi. Yani süt kardeşle de evlenmeyi haram değil, mekruh kılmalıydı. Allaha akıl vermekle suçlanmayacağımdır umarım, konu o değil. Bir son ayrıntı: Kuzen evliliğinin çok ender olarak genetik açıdan mükemmelliğe doğru bir gelişme sağlama olasılığının da olduğu bilimsel olarak belirlenmiştir. Fakat bu çok düşük bir olasılık... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.