Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

serdar34

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    204
  • Katılım

  • Son Ziyaret

serdar34 tarafından postalanan herşey

  1. hiç bir zaman devrim olmadıki bu ülkede, karşı devrim olsun ya devrim nedir bilinmiyor -muhtemel olan bu, çünkü bu kavramda yabancı bize- ya da çorba tekkesine ulaşmak isteyenlerin yaptıklarını devrim saflıgına yoruyorlar. kılık kıyafetle ve vb. ile devrim olsaydı 2. mahmut çok önce yapmış demekti devrimi. mithat paşa '' al i osman al i mithat olsa ne olur'' demiş, bunların devrimi bu, tekkeyi ele geçirmek yahya kemal şöyle demiş ittihat terakkiye ''iktidar tekkesi''
  2. Gazali için belli şablonlarla konuşmak yetmiyor, onun neyi dogmalaştırdıgını söyleme gerekiyor. benimsemek zorundasın diyen yok, lakin çagına damgasını vurmuş bir adam söz konusu, mesele sevip sevmemek duygusallıgında degil yani... İmam Cafer'in kim oldugunu iyi bilirim, Hanefiyim demek istememle olayı anlaman lazım ya neyse... şimdi de fıkhi mülazalara girmeyelim...o bi latifeydi... tek bir kişinin söyledigi mutlak dogru olmaz, hak mezhep diye bir ayrım gütmem, mezheplerin temel ayrım noktası siyasettir... herkes kendi yaşadıgı zamandan sorumludur, geçmişler hataları sevaplarıyla göçüp gittiler...
  3. Kur'an'ın akıl ile kavranacagının aksini söylemişsem.. sizde benim yazdıgım iletilerden bunun delilini gösterin. bakalım böyle bir şey söylemişmiyim? birşeyler söylenmiş gibi iletiler yazıyorsunuz da bakalım gerçekten söylenmiş mi? en azından yanlış anlamalar varmı diye bakmak için. Vahyin kendisini tartışmak ayrı, vahyin içerigini tartışmak ayrı dedim. hangisini istiyorsanız söyleyin dedim, çünkü iki tartışma arasında mahiyet farkı var dedim. vahyin kaynagı Allah oldugunda hem fikiriz. bundan sonra vahyin muhatabı kimdir ve vahyin karşısında nasıl bir tavır alacagı hususu olmalı. ve bu konuda kaynagımız ne olacak? ben Kur'an diyorum siz bu konuda ne diyorsunuz? olayı biraz sadeleştirelim ve gereksiz ayrıntıdan kaçınalım istiyorum, çok çok alakasız yerlere kayıyor..
  4. eger sadece sizin tanımlarınız geçerli olacaksa buyrun akşama kadar konuşun. bana dinin sosyolojik tanımını yapmanız güzelde yeterli degil. en azından bana dini nasıl gördügümü sorabilirdin, bunu yapmayıp kendi kafanızın içindeki tanımı ortaya sürüp banada din tanımından bi haber oldugumu söylemek tartışma falan degildir. sizin yaptıgınız felsefi bir tartışma degil, ideolojik bir tartışma ''Bir şey akla, mantığa ve toplumsal gerçeklere uygunsa, dine bakmaya lüzum yoktur'' demek ideolojidir ve önyargıdır, bunu ileri sürdükten sonra ne diye konuşasınız ki..
  5. felsefeyi kafirlik olarak niteleyen biri neden felseye dalsın. Gazali ilim olarak sadece felsefe ile ugraşmamış bir çok ilim ile iştigal etmiştir. begenirsin begenmezsin bu ayrı lakin nitelemeler yakışık olmamış kimi filozofların söylediklerine karşı olmak ayrı bir şey felsefeye karşı olmak ayrı bir şey. Gazalinin eserinin bir önemi yok diyen onu okumamıştır bile. entellektüel usluba yakışmayan kelimelerle söz konusu kişileri nitelemek özgüven eksikligi olsa gerek. Muhammede azıcık saygım varsa da ne demek oluyor, bu nasıl bir uslup, nereden biliyorsun saygım olmadıgını? nereden çıkarıyorsun Ali yi bilmedigimi? Cafer i Sadık ı tanımadıgımı, hemde hanefi biri olara. Mevlananın eserlerini okumadıgımı nereden çıkarıyorsun? yazdıkların önyargılı ve çok anlamsız kaçmış, sanki adı geçen alimler birbirine düşman gibi, bizim neznimizde hepsinin yeri ayrıdır, güzelliklerini alır yanlışlarını bırakır ve dua ederiz. Peygambere akraba diyede kimseye kıyak geçemeyiz, sakın peygamberin akrabalarına husumet duydugumuz anlamına almayasın. bu kadar önyargıyla dolu bir yazı görmedim, kusura kalma lakin bu uslup kızgınlık hali ile kaleme alınmış.
  6. ben iyi biliyorum siz bilmiyorsunuz diye bir şey kast etmedim. nedir bu önyargılar? yazmaya gerek yok dedim, çokta önemli bir konu degil benim açımdan. bu kadar alınmaya gerek yoktu. yoksa söyleyecek bir yıgın şey bulunur vs.vs ben ciddiye aldıgım hiç bir tartışmadan kaçmam, forum şahittir. bu sizi ciddiye almadıgım anlamına gelmez artık böyle etraflı açıklayayım baride hemen yanlış anlamayasınız. ö.m konusunda bende tam aksini düşünüyordum...
  7. tabi ki bilinmez olan aklımızın şu an kavramadıgıdır. bir gün mutlaka gerçek açıga çıkacak. önemli olan bu vaktin ne zaman oldugudur. ve gerçegi insan aklının çözebilecegimidir? asıl sorun bu tabiki çözemeyecek, en adi sorununu çözemeyen insan hakikatin anahtarlarına mı ulaşacakmış? yalnız taliban falan da ne demek oluyor, bu çok basit bir tartışma uslubu çok akıllı zalim olan sekülerleri mi örnek vermeliyim bende? cık hiç olmadı bu, düzeyi düşürür bu tür yaklaşımlar.
  8. ************** Tabi ki Allah dan geldigini söyleyen Muhammed. Muhammede söyleyen Allah, bunun delilide Kur'an. sen inanmaya bilirsin, bana niye söylüyorsun ki, senin gibi inanayım. senin gibi gibi inansaydım zaten söze gerek kalmazdı. tartışmayı sürdürmek istersen benim yazdıklarıma karşı sen dogrusubu yazacaksın, yoksa propaganda yapmayacaksın. ''başka şahidi yoktur'', '' lamı cimi yoktur'' , '' var olanı anlama çabası'' vb. gibi kesin yargılar ancak sizin kendi inancınızı ifade eder. biz akıl-vahiy tartışması yapacaksak bunun üstünden örnek ve delille ile gitmemiz lazım. bu kadim bir tartışmadır. bende senin iddia ettigin gibi vahyin Muhammedin fikri çabaları sonucu ortaya çıkmış olduguna inansam hadi neyse. yapmamız gereken şudur; hangisi üstündür? vahiy mi? yoksa akıl mı? ben vahyin Allah'dan olduguna iman ediyorum, sende nasıl iman ediyorsan o düzlemden konuşalım. yok ''ben ne iddia edersem edeyim'' diye saf bir önyargı ortaya koyup devam etmek istersen, bu gereksiz bir konuşma olur. ben vahyi tartışmıyorum, eger bunu tartışacaksak bu başka bir konu olur... vahyin kendisi başka ihtiva ettigi başka,
  9. demin Kur'an'dan örnek veriyordun bana şimdii bambaşka alana geçtin durmadan çelişik şeyler yazıyorsun Demin Kur'an kuralından bahsediyordun, sözüm ona bana cevap sadedinde bence başkalarının cevaplarından degil kendi düşüncelerinden hareket etseydin bu çelişik durum ortaya çıkmazdı ben şahsen senin neyi savundugunuda anlamış degilim, bir öyle bir böyle sonra bambaşka tam olarak ne demek istiyorsun, yasak olmalı mı? olmamalı mı? sayın politikada da kendi içinde çelişik olmamak için işi çocukları anne babasının baskısından !!!! kurtarmaya kadar vardırıyordu... anlaman gereken şu; senin bir şeye inanıp inanmaman önemli degil bu seni baglar, dinsizsen dinsiz oldugunu söyle, aileni açıyorsan aç, ne yaparsan yap, kim sana ne diyecek çagdaşlıgın putlarına tapın dur, kimse sana karışmaz ki.. ******* olan senin gibi inanmayanların yaşamına karışmandır bu faşizmi görmeyipde çagdaşlıktan bahsetmek trajik bir durum olsa gerek, miadı dolmuş, külüstür bir 19. yy. pozitivizmi kendi fikir babalarının bile samimiyetle sahip çıkamadıgı bir seküler din vb.vb başkasının yaşamına müdahele etme binyılların zorbalıgıdır, en koyu faşizm budur, bu faşizm demokrasi, laiklik, çagdaşlık vb. maskelerin altında iyice sırıtıyor, gidecek fazla bir yoluda kalmadı, siz kendi yaşamınızda nasıl giyinirseniz giyinin bu kimseyi baglamaz, bırakında başkasıda giysin, etme bulma dünyası.... *******.
  10. dostum yazılanları anlamamış olmalısın ki akla karşı çıktıgımı iddia edebilmişsin bu çok komik olmuş ne demiştik; ''aklın ulaşamayacagı cevaplar'' demekki akıl istenildigi zaman yararlı ama her cevapda yeterli degil demiş olduk. varoluşsal sorular karşısında aklın söyleyebilecek bir cevabı yok pratik aklı yüceltmek ve vahyin önüne geçirmek felsefem degil aklı ve vahyi aynı düzlemde ele almak hele aklı vahyin önüne geçirmek büyük zulümler yaratır vahyi akıl süzgecinden geçirmek ve aklı vahiy süzgecinden geçirmek, bu ikisi arasında pek fark yok gibi durabilir lakin vahye muhatap olan aklı olandır ve akılsız vahye muhatap degildir, bu çok pratik bir olgudur. Kur'an önce iman edin der, iman, yani görünür- görünmez olana iman edin der. iman edilen şey nedir? iman edilmesi istenen ? pek tabi ki gayb olan yani bizim için aslında meçhul olana. pek tabiki bu meçhul olana inanmamız için aklımızı da devreye sokacagız ve gayet pratik bir olgudur. lakin salt aklımıza güvenmemiz bizi salt gayb olan bir aleme inanmaya götürmeyecekdir, sadece akıl buna kafi degil. anlatmak istedigimiz buydu ve ne demiştik; ''Allah sadece aklına iman edenlerden bizi korusun(amin)'' demiştik. aklına iman edenlerden degil, sadece aklına iman edenlerden.... selamlar çocuksu cevaplara kapılmamak gerek. size çocukken verilen cevapdan çok daha fazlası var bendenizde sadece yazmaya gerek görmüyorum. yanlış anlamayın ama yani ne bilim gereksiz gördüm işte..., gazali; Gazaliyi anladıgınızı pek düşünmüyorum. Gazali dediğiniz adam, yaşayışıyla, entellektüel tecessüs ve her nevi düşünceyi ihata eden dimağıyla asırlara meydan okuyan ve hala yaşayan bir dev zekadır. Bir ummandır Gazali. Bağdat’ta 53 yaşında vefat ettiğinde, geriye bir insan ömrüne sığması zor yüzlerce sayıda eser bırakmıştı Gazali... uzatmak istemiyorum bu konuyu, yazması bile gereksizdi aslında... selametler meselenin özü; Din kurallarını akıl ve mantık silsilesinde analiz etmeye başladığınızda din dairesinin dışında arayışlara girmiş oluruz. Nakle dayalı olmayan yani vahiy kaynaklı olmayan, kişinin kendi fikirleri din değildir, şahsi mülahazalardır. Şahsi çıkarımlar. Bu çizgideki kişiler, İslamı kendi şahsi tercihlerine göre yorumlamak isteyen; sınırlı ve yanıltıcı akıllarına göre dine eklemeler eksiltmeler yaparak ismi “İslam” olan fakat hakiki İslam’la ilgisi olmayan yeni bir din kurmak isteyenlerdir. Veya alt yapısı müsait olmadığı, dine dair asli materyallerden mahrum oldukları için bu tür psikolojik operasyonların unsurları durumundadırlar. akla ve mantıga yatkın bir çok din bulabilirsin, ama aradıgımız bu degil. aradıgımız Allah'ın dini....
  11. ezberci olan siz olmalısınız ki ilhan selçukun söyledigini anlatıyorsunuz bana sizde ilhana bir sorun bakalım; yakaların üstüne salınan başörtüsünü kabul ediyor mu? bu şekil olan başörtme yasak kapsamı dışı mı? şimdi buradan şunu itiraf etmiş oluyorsunuz; başörtme Allahın bir buyrugudur böyle düşünüyormusunuz? önce buna bir cevap verin bende bu temelden hareketle söyledigin sürenin üzernden devam edeyim Başörtmenin Kur'an'da oldugunu kabul etmiş oluyormusunuz?
  12. sizde kurban kesmez ve çocuklarınızı uzak tutarsınız olur biter ne diye ztres ediyorsunuz ki kendinize hem belki ben orada olmayayım diye kurban oradadır, kim bilir
  13. bu bir iman meselesi kardeşim kurbanın bayram olduguna iman edersen bayram olur iman etmezsen bayram olmaz bu kadar basit mantık çökmeye bazen müsaittir ben mantıkla, sadece mantıkla yola çıkanlardan degilim mantık çöksede bende her zaman çökmeyen bir 'an' bulunur. vahiy de budur ve bunun içindir zaman aklın ulaşamadıgı cevaplarda söz vahyindir akıl vahiy süzgecinden geçmeli ki bulanıklıgı alınsın, curuflardan temizlensin Allah sadece aklına iman edenlerden bizi korusun(amin) selametler diliyorum
  14. ben hafız degilim ki? iyi sende Kur an a göre anlat bana, aydınlatmış olurdun valla senin bir şey anlatacagın yok ya neyse ben genede söyleyeyim dedim
  15. son bişi söylemden yapamadım. ne yani şimdi amerikan uçaklarından işlenen cinayetler onların hayvan mezbasında kullanılan bombaların mı suçu yoksa? hiç düşünmemişdim.. son olsun bu selametler
  16. ne adına keselim neyse uzatmaya gerek görmüyorum selametler
  17. ben bir soru soruyorum ama siz başka şeyler yazıyorsunuz her iddianıza yetişemem ki şimdi ; batı bugün kaç yüzyıllık bir kültürün ürünü biliyormusun? bu konuda lütfen beni aydınlatın, madem 1400 yıllık tarihe saplanmayalım not; eminim ki İslam ve degerleri sizde kutsal degil, neden kendinizi sıkıyorsunuz, açık olun...
  18. herkes hayatı sizin gibi görseydi belki ama malesef sıradan bir dünya yaşanırken sıradan olmayan işler yapmakda tek dünyalı olanların harcı degildir neyse sordugum soruyu sizede sorayım; ben sadece müslümanların kurban anlayışına ve hayvanlarıda -herşeyde oldugu- Allah adına kesme eylemine karşıyım diyorsanız, bu noktai nazardan konuşacak pek bir şeyde yoktur salt maddi temelli ve tüm hayvanlar için bir telaş hasıl olmuşsa sizde, bunda konuşulucak bir şeyler bulunur digeri ise maddi olmadan önce manevi olanla alakalı oldugu için daha çok özel alana girer vs.vs. anlaşılan sizle maddi temelli konuşacagız tabi birşeyler yazarsanız
  19. artık bırakın bu tür anlamsız argümanları batı bugün kaç yüzyıllık bir kültürün ürünü biliyormusun? *************
  20. nereden biliyorsun 1400 yıldır müslüman kadının örtü ile muhatap olmadıgını? müslüman sayılmak ile günahkar sayılmanın ne demek oldugunun ayırdını bilmiyorsun galiba? Kur'an bu noktada açıklayıcıdır, kimse kafasına estigi gibi konuşamaz anlaşılması gereken şudur; başörtüsü bırakın İslam nezninde ne oldugunu, bugün için din ve vicdan özgürlügünün katledilmesinin en görünür alanıdır. ben şunu bilirim ve söylerim; başörtüsüne tahammül edemeyen İslama ve müslümanlara tahammül edemeyenlerdir, farkında olsun olmasın ikide bir alakasız yerlere çekmeyin ve yasagı savunuyorsanız da ilkeli yapın...
  21. politika yapmayalım ve işin felsefi kısmına geçelim siz kurbanın tam olarak nesine karşısınız? ilgi alanınız sadece müslümanların ibadeti olarak kurban mı? yoksa en geniş anlamı ile tüm kurbanlar mı? yok ben sadece müslümanların kurban anlayışına ve hayvanlarıda -herşeyde oldugu- Allah adına kesme eylemine karşıyım diyorsanız, bu noktai nazardan konuşacak pek bir şeyde yoktur salt maddi temelli ve tüm hayvanlar için bir telaş hasıl olmuşsa sizde, bunda konuşulucak bir şeyler bulunur digeri ise maddi olmadan önce manevi olanla alakalı oldugu için daha çok özel alana girer vs.vs. yani sıkıntınız tam olarak ne?
  22. tahrif'in ne anlama geldigini daha açık bir şekilde yapmak gerekir. tahrifin ne anlama geldigini bilmeden yorum yapmak yanlış olur ben cevap varmek isterim ama sizin önce bizi bu konuda aydınlatmanız gerekmektedir evet bize ayrıntılı bir tahrif tanımı yaparmısınız
  23. lafontenden masallar... çocukların ruhi gelişimi vs.vs.. geç bi kalem kurbana karşı olanlar etyemez ve hiçbir hayvansal üründen fayda saglamaz kişiler mi? yoksa sadece müslümanların ibadet amacı ile kesmesine karşı olan tipler mi? kurban yaklaşıyorya , bildik klasik çekememe halleri.. bizde kalkacagız hiçbir iyiniyet beslemeyen bu tür yaklaşımlara cevap verecegiz geç bi kalem
  24. sevgili politika demagoji deyip duruyorsun ama yazdıklarının hiç bir tarihi gerçeklerle alakası yok. bu alanda tek olabilirsin senin bu yazdıklarına söyleyecek bir şey yok kendi çalar kendi oynar misali.... neyse biz başörtüsü yasagına gelelim. türban diyerek önce yabancılaştıran malum zihniyet, yasagını bu şekilde meşrulaştıracagını sanırlar. türban nitelemesi bizim kavramımız degil. irtica ve mürteci kavramlarıda bizim degil bu ve benzeri adlar altında İslama ve temsil ettigi degerlere saldıranların nereden beslendiigi açıktır bu ve benzeri kavramlar batılıdır ve bizdeki batı perest uzantılar efendilerinin verdigi kavramsal şemayla mücadele ederler İslam ve müslümanlarla. batı hayranı olmaları çokta sorun degil ama bu hayranlık batı deynekçiligine döndügü için asıl sorun buradadır arkadaşlar bu ülkede şapka muhalefeti yüzünden insanlar daragaçlarında sallandılar, bunun neresi devrim kendi halkını düşman ve hain belleyen bir başka devrim yoktur, eger yapılanları devrim diye yerseniz Türkiye ne yapmalıdır? diye sormadan önce Türkiye ye ne yapılmıştır? sorusu cevaplanmalıdır. monarşi sözde yıkılmış, yerine halk yönetimi olan cumhuriyet kurulmuş ama lafta, aslında olan tek parti oligarşisinin kurulmasıydı. ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz denmeş, çok dogru bir söz... bunlar saltanatı başından beri arzulayan tipleredi, şahsi yaşantıları el vermeyince yani milletin yutmayacagını anlayınca tek parti oligarşisine yöneldiler, degişen bir şey yoktu tani... nereden nereye ve nasıl geldigini bilmek lazım...
  25. klişe lafları bırakalımda sadede gelelim. sadece Osmanlıdan başlatsak Müslüman Türk ün tarih sahnesine çıkışını aşagı yukarı 800 yıl falan yapar. 1919-1946 yılları arası onurlu geri kalan tarih bunun dışında öylemi? kalsın, ben almayayım, bu tarihide okumama gerek yok. siz baya iyi okumuşsunuz, iletileriniz buna delil!! 60 yıla yakın meselesine gelirsek; çok şükür ben bu ülkenin demokrasi ile yönetildigine inanmadıgım için ve kendimi bildim bileli bu sistemin oyunlarına dahil olmadım. demokrasi, cumhuriyet, laiklik, gelişmişlik vs.vs. bunlar oyunun belli sahneleri. şimdiki cuntacıların dedeleri olan ittihatçılarda hürriyet, hürriyet diye ortaya çıktılar, lakin bu kendileri için istedikleri bir hürriyetdi. türkiyeye demokrasiyi kim getirmişse kendisinden başkasına layık görmedi. istibdata meşrutiyet elbisesi giydirmek, en baskıcı yöntemleri uygulayıp hürriyet şarkıları söylemek, milletin elinden donuna kadar al sonra gelişmişlik falan filan...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.