Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Beldegah

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    62
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Beldegah tarafından postalanan herşey

  1. Beldegah

    Face Book Çılgınlığı

    Cinsellik sadece Facebook'ta değil. Burada nedense hiç sözü edilmemiş ama BearShare adlı bir program var ve en son sürümünü yükleyip deneyin. LimeWire gibi bir arama şeysidir bu da. Ama orada bir profil yaratıp, resim yükleyip arkadaş edinebiliyorsunuz. Kullanımı FaceBook'tan daha verimli. Dünyanın her yerine ulaşabiliyorsunuz. Virüs girme ihtimali yok, virüs indirmediğiniz sürece. Girip bi bakın. Profil sahiplerinin Yüzde 50si mutlaka vücudunu sergileyen pozlar vermiş. Özellikle yabancı ülkelerdeki 16-30 yaş arası kadın ve erkekler. Hatta bazen 40a bile dayanıyor. Kendi göğüs, kalçalarının resimleri. İç çamaşırlı kendi resimleri. Öyle bi hale geliyoruz ki sanal dünya bilgi edinmeyi çoktan geçtik artık arkadaş bulmadan da öte kendini pazarlama dünyasına dönüşmüş. Bayağılaşmış. İnsanlar cinselliğe niye bu kadar aç? Avrupalı devletlerin ve Amerikanın halkının cinsellik açısından rahat olduğu düşünülüyor. Oradaki vatandaşlar 15-17 yaşından itibaren cinselliği yaşıyorlar. Bu yüzden bastırılmış bi cinsellik dürtüsüne sahip olmamaları gerekir aslında, çünkü tadıyorlar, özgürler, bizdeki gibi tabuları yok. Ama bakıyorsunuz yabancı üyelerin hemen çoğu hep cinsel pozlar vermişler. Yani bi beğenilme, hatta cinsel olarak baştan çıkarma ezikliğini yaşıyolar. Kendilerini pazarlama ihtiyacı duyuyorlar. Ve o programda kimin ne indirdiği belli, paylaşım yapabilme açısından. Üyelerin çoğu çok az şey indirmişler ama çıplak poz veren arkadaş sayıları oldukça fazla. Yani niyetleri belli. Yani FaceBook'a bakıp Sadece Türkler yapıyor bunu dememek lazım. Avrupa ve Amerika bu konuda hepten keşmekeş. İnsanlar ister cinsel özgürlüğü 16 yaşından itibaren yaşamaya başlasın, ister bizdeki gibi tabuları olan bi toplumda kah gizli gizli yaşasın yada tümüyle bastırsın hiç farketmiyor. İnsanlar nedense cinselliği çok fazla önemsiyorlar. İnternetin amacı cinsel ihtiyacı gidermek mi yoksa bilgi edinmek mi, evrenselleşmek mi? Bugün dünyada internet büyük oranda cinselliğe hizmet ediyor. Ne yazık ki insanoğlu cinsel hazları, bilgiye yeğlemektedir bu bir gerçek. Bunun nedeni nedir? Hiç anlamıyorum. Aslında anlıyorum, insanoğlu özünde kalitesiz sanırım ve bu öze dönüşün en kısa yolu klavye başına oturmak. Nasılsa karşımızda hesap vereceğimiz bir vicdan, toplum yada ebeveyn durmuyor. Plastik, Cam ve elektronik donanımdan oluşmuş bilinçsiz bir meta duruyor. İşte bu en alçak noktamızı sergileyebilmemiz için büyük bi fırsat ve o fırsatı olabildiğince değerlendiriyoruz heralde. Haberlerde bile çıkıyor, bilirsiniz Msn Cam'da striptiz yapan insan sayısı oldukça fazla.
  2. İki sevgilinin yaşadığı şeyler niye kullanılmak olsun. Sonuçta onun için yaptığın şeyleri aslında kendini iyi hissetmek için yapmıştın. Eğer kullanıldığını düşünüyorsa, birazda bu açıdan bakıp onu nasıl kullandığını düşün. Belki başkalarından alamayacağın şeyler vermiştir sana.
  3. Beldegah

    Face Book Çılgınlığı

    Ya akıl var mantık var. A.B.D.nin bu derece önemsediği bi kimsenin FaceBook'ta eski arkadaşını bulmak gibi bi derdi olabilir mi acaba? Düşünsenize A.B.D. adamı onu fişleyecek kadar umursuyo, bu kadar umursanacak kadar öneme haiz adamında en mühim işi FaceBook'tan eski arkadaşını bulmak oluyo. Mustafa Kemal'i analım burada, "Şaşarım akl-ı perişanına be ....."
  4. O zaman akşamları da birisi olcak yanında. Kesin çözüm. Kısaca çivi çiviyi söker diyebiliriz senin durumun için.
  5. Beldegah

    Face Book Çılgınlığı

    Arkadaşlar bu ne saçmalık ya A.B.D.nin işi gücü kalmadı, Türkiye'den fırıncı Mustafa'yı, pazarlamacı Ali'yi, Öğretmen Fatma'yı, Danışman Özge'yi mi fişlicek? Ya neyini fişlicek? Fişlese ne yapıcak? El-Kaide falan hallodu da bide biz mi kaldık izlenmedik. Hem merak etmeyin, böyle oyunlara girişmesine gerek yok. Operasyn için Bush'tan izin alabilen bi başbakana sahibiz şükür. Gerektiğinde Cia yada Fbi rica eder, genel nüfus idaresinden tüm şeceremizi öğreniverirler. Hem buna bile gerek yok, internet herşeye kadir.
  6. Zaman unutturur. Tabi bu zamanın içine bişeyleri sığdırcaksın. Arkadaşlarını, aileni, hobilerini ve en önemlisi başka birini. Bunları sığdırırken de şunu düşünceksin Acaba onun böyle birisi olduğunu baştan bilseydim sever miydim?. Bu sorunun cevabı Tabii ki sevmezdim olcak tabi. Ondan sonra onu sevmenin sadece bi alışkanlık olduğunu, onun sevgi denen şeyi haketmediğini anlıcaksın. Bırakılamıcak tek bi alışkanlık bile yok. Sonra zaten öyle bi unutuyosun ki yaşadığın şeylere ve ona sadece gülüyosun. Bu kadar basit. Çünkü o da bu kadar basit. O seni yıktığında diyosun ki Ben bi daha böyle sevemem, aşık olamam.. Ama yalan. Sevmeyi, aşık olmayı becerebildikten sonra çok daha sağlam basıyosun ayağını yere ve daha güzel bi aşk yaşıyosun. Hatta bi süre sonra onun hayatından çıkmış olmasına ve senin bu yeni sevgiliyi bulabilmiş olmana seviniyosun. Tabi onun kendi onurundan yitirdiği şeyler onun yanına kar kalıyo, artık nasıl bi karsa.
  7. İyi de hoppa bunlar kast sisteminde karşılaşamayacağın hükümler. Kast sisteminde bi Sudra aynı inanca sahip diye Yönetici, Ruhban yada Asker kesimden biriyle evlenemez ama İslamda evlenir, kendin yazmışsın işte. Farklı inançlara sahip kimselerin evlenmemesi tercihi bugün bile diğer dinlerde de karşılaşılan bişey, doğruluğu tartışılır tabi. Müslümanlar hnüz küçük bi grup oldukları için sindirilmemek için alınmış bi karar olabilir.
  8. Tamam işte, İslamda sınıf yoktur demiyorum ama Kast sistemi ayrı, apayrı. Kast sisteminde her kast ayrı totemlerede inanabilir. Hindistandaki totem çeşitliliği bu yüzden. Sadece ekonomik değil inanç olarakda kesin ayrımlar olabilir sınıflarda. Tam bi mozaik midir, eve öyledir. İslamda sınıflar var ama her sınıf aynı ilaha inanır, inanmak zorundadır. Köle azad edilebilir, efendisiyle evlenebilir. Hatta İslamda köleler devlet bile kurmuşlar, bkz. Kölemen Memlük devleti. Roma etkisi konusundaysa bu çok normal, arap bölgesi hint bölgesinden daha açık Roma'ya. Her toplum aynı sistemi farklı adlarla almamış. Hindistanın Kast sistemi ile Arapların kabilecilik anlayışı, Avrupanın feodaitesi, Türklerin boy anlayışı, Farsların aşiret anlayışı, Romalıların koloni anlayışı, Çinlilerin toplumsal anlayışı, Kavimler göçünü yapan kavimlerin yapıları vs. çok farklıdır. Hiç birisi Kast denilen sistemle aynı ama farklı adlı değil.
  9. İslam Tasavvufunun bilimsel gerçeklerle bağdaştığını mı söyledim ki ispat edeyim? İslam Tasavvufunun kendi içindeki mantığını söyledim sadece. İnkar eden derken kastettiği nedir diye. Tasavvuf kelimesinin Kuranda geçtiğini de söylemedim. Ya nerden çıkardınız bunları anlamadım ne alaka? Sizde mi yoksa yeni ergenlerin dinsizliğine soyundunuz? Hani hakkını veremezler ya bazı şeylerin. Sırf karşı olmuş olmak için karşı olurlar. Kast sistemini biliyoruz, bi sınıf diğerine geçemez, yükselemez ve diğer sınıfla evlilik bağı kuramaz. En basit tanım bu ama İslamın hakkını da verelim be! Sınıflaşma var İslamda bunu kabul ederim ama kast sistemi yok. Bende sizin irdeleme mantığınıza hayran kaldım pes doğrusu. Kimsenin alkış tutması umrumda değil ama bu kadar umursadığınıza göre ben sizi alkışlarım yani sorun değil.
  10. Hoşgeldiniz ve hoş bir renk getirdiniz.Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum.Umarım güzel paylaşımlarınız devam eder

  11. Sarıgöl google'ı kullanmakta yeteneklisiniz e alın bari Kayın Ağacı ve Türkler O dönemde konuşulan dil için bakınız: Göktürkçe : Türk Oğuz beğleri, budun, eşidin; üze Kök Tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilinin, törünün kim artatı®? Türkiye Türkçesi : Türk Oğuz beyleri, ulus, işitin; üzeride Gök Tanrı basmasa, altta yer delinmese, Türk ulusu, ülkeni, töreni kim atar? Beldegah adını almamın açıklaması blogumda var, bakabilirsiniz. Belde kelimesi yada adını da çok severim ayrıca. Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, Gah inerim yeryüzüne seyreder alem beni Benim hiç bi dile, dine, topluma, kültüre düşmanlığım yok. Sadece toplumların kültürel ve ahlaki olarak en iyi, medeni ve kabul edilebilir değerlerini savunuyorum. Arapların iyilikleri var mutlaka, dünya medeniyetine kattıkları iyi şeyler var mutlaka. Onları da hakkını vererek savunurum. Size de sevgiyle yaklaşırım haketsin yada etmesin her insana öyle yaklaşırım. Kimseyede bi düşmanlığım yok. Yavuz'u tartışmayacağım sizinle. Zira adını duymak bile yeternce içimde burukluk yaratıyor. O masum onlarca Alevi Oğuz'u katlettirmesi... Ayrıca Şia'ya bu kadar düşman olmayın bence. Cafer es-Sıdk Şia'dandır, Muhammed'in torunudur ve İmam-ı Azam Hanifi onun öğrencisi ve evlatlığıdır. Hatta Ehl-i Beyt yani şia uğruna ölmüştür bi nevi. Şia'nın felsefesi sizden çok daha sağlamdır. Ve bu mezhep olayı çok karışıktır,bence uzak durun tartışmaktan. Nesnel olamazsanız piyon olursunuz. Ve siz muhtemelen piyon olursunuz. deyişinide çok severim.
  12. Hoşgeldin, siteyi zenginleştirdin...

  13. Ahhah ha haa tabi tabi, benim nenem köyde Cengiz Aytmatov'un eserlerini okurmuş dam evinde yada koyun güderken falan için ondan öğrenmiş olmalı Toprak Ana deyimini. Güldürdün beni sarıgöl sende gülesin e mi? Ahha ha haahh haa. Bak annem, ne deriz hep? Devlet Baba, Toprak Ana. Yani eserde geçmesi bi yana bu senin dilinde ve efsanelerinde var olan bişey. Mesela KayınBaba, KayınAna, KayınBirader, KayınÇo-çuğu gibi kelimelerin nereden geldiğini bilebilmek için illa bi eserde geçmesi mi lazım? Ben sana söyleyivereyim. Hani Gökten inen ışık efsanesi vardır ya annem, o ışık bi ağacın kovuğuna girer ve oradan güzel bi kız çıkar. Oğuz Kağan o kız ile evlenir. İşte o ağaç Kayın ağacıdır oldu mu? Ama tabi Cengiz Aytmatov çok sevilir bizim milletçe, babam onu okuduktan sonra öğrenmiştir dedeme KayınBaba demeyi ahahhaa ha ha. Yada şeyi söyleyim ben sana Osmanlı'da görülen Hükümdarın Tanrı'nın gölgesi olması meselesi vardır. Mete Han'ın Bilge Kağan'ın KökTengri tarafından devletinin başına oturtulmasını oku anlarsın. Yada yine Osman Bey'in rüyasında ağaç görme efsanesi vardır ne ağacıdır o, yaşlı ve ulu bir ağaç. İlla ki bi kitapta okuman gerekmez. Sen bilmem hangi uydurukçudan duyduğun rivayetlere inan hadistir diye, gel sözlü geleneğe Cengiz Aytmatov olmadan inanma. Hatta o olsa bile inanma pes ki ne pes. Allah Google'ı yapandan razı olsun. Yazdıklarını kopyalayıp yapıştırıp aratmak yetiyo. İşte bende onu diyorum. Niye kardeşinle aynı babadan geldiğini belirten Penisdaş (Türkçesini yazarsam üyelikten atılırım diye Penisdaş diyorum) yerine aynı anneden geldiğini belirten Karındaş kelimesini kullanıyorsun eğer Annelik yani dişillik ön planda değildiyse? Sana gülmüyorum bile canımın içi. Demokratik Sosyalist ve Matryalist görüşte olan birisinin Irkçı olduğunu iddia etmek sana düşerdi zaten, üzerine düşen görevi yaptın sen takdir ederim. Ne yani Arapçılık aşığı olsaydım senin gibi o zaman onurlu mu olacaktım? Ben gerçekleri söylüyorum ve ırkçı falan değilim. Arapların dünya mdeniyetine yaptıkları katkıları senden daha iyi sıralarım. Al işte buyrun. Yavuz'u çok severmiş. Sen hem ırkını sev hemde Yavuz'u sev. Şaşırdım kaldım. Engin bilginle dövdün beni neyleyim. Elini öperim be ben senin. Ama ya bişey sorcam, Yavuz değil miydi Şah İsmail ile *********** yarıştırmak için onlarca Oğuzu katleden? Aaa pardon sen Türk'tün di mi? Yavuz bunu unutmuş olmalı. Sen Osmanlıyıda çok seviyosundur ve hemde Türksündür. Hani şu Türk kelimesini aşağılama sıfatı olarak kullanan ve Oğuzları yok etmek için Kürt Beylerine inanılmaz imtiyazlar veren Osmanlı hatırladın mı? Bugün Kürt Aşiretliği niçin hala yaşıyor bi düşün bakalım? Yavuz ile Hitler arasında çok fark yok, unutma, Şah İsmail'de aynı şeyin soyu, farkları yok. Sultan kelimesi Türklerde kadına ve erkeğe veriliyor, doğru. Düşün işte Arapça bir kelime içimize sinmemiş ve her iki cinsiyete kullanmışız, daha ne diyim, kendin verdin örneği. Belki bilmiyorsundur, Mevlana'nın tüm eserleri Farsçadır. Dönemin bölgedeki edebiyat dili Farsça olduğu içindir bu yanlış anlama. Farsça daha iyi bi dil olduğu için değil. Bugün bile bazı yazarlar daha çok okunmak için önce ingilizce çıkartıyorlar eserlerini, Orhan Pamuk gibi misal. Hem söylediğin şey söylediklerimi yalanlamaz. Bilirim Mevlana'nın eserlerini. Biraz anlasan onu zaten böyle çetin tartışmazdık.
  14. Fontu değiştiririz. El yazısı hoşuma gittiği için seçiyordum. Ya evet, Arapların Bilime kattıkları hakkında haklarını yememek lazım. Mesela İks yani bugün bildiğimiz latin harfle X bilinmeyenide Araplar sayesinde geçmiş. Harezmi'dir bu X'i bulan. Buna Arapça Şey yani bilinmeyen demiş. cebir kitabı İspanyada çevrilirken Şey'i X diye çevirmişler. Bilirsiniz Xavier mesela Şaviye gibi okunuyor İspanyolcada. Bu telaffuzdan dolayı Şey'i X olarak çevirmişler. Yani tamam Araplar bilime ve felsefeye büyük katkılar sağlamışlar ama Kültür olarak var işte eksiklikleri ve gerilikleri. Şimdi ben bunu deyince Müslümanlığın oradan çıkmış olmasından dolayı duygusal yaklaşan ve Muhammed'in Arapları tamamen düzeltebildiğine inanan arkadaşlar olmaz öyle şey yoksa rüyamı yıktın bütün dünyamı diye tepki gösteriyorlar. Ama gerçek bu arkadaşlar. Tamam Muhammed'in kadınlar hakkındaki yasaları İslam öncesi araplardan daha iyi olabilir belki ama Türklerin İslamdan önceki kültürleride daha ileriydi İslamın getirdiklerinden. Yiğidi öldürüyoruz bari hakkını verelim. Kaldı ki Türk kültürü çoktan öldürüldü gibi zaten. Mevlana Biz bu topraklara sevgiden başka tohum ekmedik demiş reklamlarda çıkıyor bu söz hep. Niye sevgi? Niye dinlerin temelinde hep Korku varken Mevlana sevgiden bahsetmiş? Çünkü Arapların ilah anlayışı korku temelindedir. Korktukları şeylere tapınmışlar hep. Ama Türkler doğa ile hep barışıkmış. Doğayı sevmişler, sevdikçe doğanında onları sevdiğine inanmışlar. Adamlar yaşlı ulu ağaçlara bile saygı göstermişler keplerini çıkarıp. Onların sevgiden kaynaklanan ruhları olduğuna inanmışlar. KökTengri'den hiç korkmamışlar sevmişler. O yüzden Anadolu Türkünün İslam anlayışı sadece görünürde İslamdır. Temelde KökTengricilik vardır. Bugün bakın televizyonlara, kalp gözü gibi zırvalıklara. Hep korku aşılanıyor, ilahi adalet korkusu, tam bi Arap ilah anlayışı. Oysa yok böyle bişey. Türkler işte sevgiyi kaybedip araplar gibi ko rkak ve gücü ele geçirdiklerinde de caani olmaya başladılar. Yoksa dinlerle alıp veremediğim pek yok, buna tepkiliyim ben. Dinler gerçeklerle inanılmaz çelişiyor bence. Zaten dinlerin en mucizevi yönleride budur aslında. Olmayan metafizik şeylere ve gerçeklerle, maddi gerçeklerle çelişen şeylere insanları inandırabilmeleri.
  15. Alla alla kim çarptı acaba Ben kedilere uyuz olurum.
  16. Ama şimdi ben haksızlık yapılınca dayanamam ki! Kitap dediklerinde sen ne anlıyosun Muhammed ne anlıyor ona bakmak lazım. Madem Kuran bugün anladığınız gibi ciltli bi kitap Muhammed'in onu ciltlettirmesi falan gerekirdi. Aman efendim o zaman kağıt teknoloji falan yoktu demeyin, parşömen gibi yazılabilecek şeylerin ciltlenip kullanıldığı çok eskiden beri biliniyor. Kuran Muhammedden sonra bizim bildiğimiz manada ciltlenmiş toplanmış o da ihtiyaç olduğu, kaybolmaması için. Ciltleme meselesi neysede kısaca söyleyeyim Muhammed'in anladığı haliyle kitap Allah'tan geldiğine inandığı deyişlerinin tümüdür. Cilt olarak bi basımı kastetmiyor. Biz biliriz ki düşüncelerin dili değil imgesi olur yanlışsam düzeltin. O yüzden evrenseldir düşünceler diye biliyorum. O yüzden Muhammed düşündüklerinin tümünü kitap olarak anlıyor, o kemiğe yaprağa yazılanlar değil yani sırf. Bide Kuran'da diyor zaten Arapça indirilmiş olduğunu, araplar anlasın diye. Ama tabi tercüme bürosu falan o zaman Allah'ı tarafından tahsis edilmemiş o ayrı.
  17. Doğuştan suçlu yada günahkar olmak Hıristiyanlıkta daha doğrusu Hıristiyanlığın İznik konsülünden sonra yeniden yapılanmasında kabul edilen bi görüştür. Müslümanlıkta her yenidoğam masumdur, iyidir ve günahsızdır ebeveynleri onları kendi inançlarınca eğitir. Verilen ayette benim Kuranın mantığına göre çıkarttığım anlama bakacak olursak İnkar Edenler ibaresi kullanılmış ve bu bence İslamın ne demek istediğini anlayanları yani İslam tasvvufundaki gibi hakikati bilenleri ama o hakikatten yüz çevirenleri kastediyor. İslamdan haberi olmayanları değil. Doğuştan köle olmak konusuna ise şu an yaklaşmıyorum ama Kuranda belli bi kast sistemi yoktur diye biliyorum. Şunada değinmek isterim Musa ve İsa dönemlerinin sosyalist düşünürleri, Muhammed ise Liberalist düşünürleridir diyebiliriz.
  18. Size hiç bişey demiyorum sadece Arabistan'dan Endülüs'e kadar Müslümanlığın durumuna bakın ve sonra Arabistandan Orta Asya'ya ve Balkanlara kadar Müslümanlığın durumuna bakın. Araplar ne kadar ilerlemiş olsada bi o kadar da temelsiz ve çürük ilerlemiştir. Kalıcı olmamıştır. Bilimsel olarak şu var hiç bi toplum çağından çok önde bi bilim edinemez. Çağında ulaşabildiği bilimi sergileyebilir en fazla. Sizin bu söylediğiniz A.B.D.nin tekonolojiyi uzaylılardan aldığı gibi bi iddaya benziyor. Hem ben araplar bilimde geriydiler demedim ki ama kültürel ve medeni olarak Türklerden geriydiler.
  19. Bütün efsaneler mutlaka bi gerçekliğe işaret eder zaten. Bunu mesela Ergenekonda nasıl olduğunu anlatmıştım. Diğer milletlerin mit'leri de öyle. Ama hangi gerçeğe vurgu yaptıklarını net olarak bilemeyiz. Önce bilimsel kanıtlar ortaya çıkacak ki neyi anlatmak istediği anlaşılsın. Kuranda böyle işte. İncil, Tevrat, Kuran'daki anlatılanlar hep önceki milletlerin, sümerlerin, mısırlıların vs. mitlerinden başka değil. O mitler neleri anlatmak istiyor şu an pek bilmiyoruz. İlgili bilimler bunları ortaya çıkarcaktır. Arkeoloji, tarih, sosyoloji vs. geçmişi araştırmaya ait bilimler.
  20. Ha illa azap edilcek yani kaçarı yok. O zaman düşünsenize hiç peygamber gelmeseydi ne olurdu? Herkes direkt cennetlikti. Ben iyi bi Tanrı olsam hiç peygamber göndermezdim. İnandığınız şey İslam'la bile uyuşmuyor belki bilemiyorum.
  21. Ne yani ben o yüzden mi çekiciyim Evet sarıgöl, şaşırma. Aynen öyle. Bak Türklerde kadının önemi şöyle, Toprağa analık vermişler Türkler, ToprakAna. Ne kadar göçebelersede toprak Türkler için herşeydir. Toprak olmadan o Eril Devlet'in Hükümet'in hiç bi anlamı kalmaz. Böyle bi hikaye de vardır , karşı komşudan elçi gelir ve sırayla hakanın atını, hazinesinden bi miktar parasını, kızını falan ister. Hakan beylere sorar ve beyler verilmemesi gerektiğini söylediği halde komşuluk için onların önemsiz olduğunu söyler ve verir. Sonra komşu devlet kullanılmayan ama sınırdaki bi araziyi ister. Beylerden bazıları verilmesini uygun görür. Ve bey der ki "Toprak boşta olsa devlet topraksız olmaz" ve o beyleri rivayete göre öldürtür, o devletle de savaşa girişilir. Yani Toprak ve Dişil'lik Türklerde kimi zaman ön plandadır hatta. Hatta Kardeşimize Penisdaş demezsiniz Karındaş deriz di mi? Hem dikkat edin Levirat'ta yok Türklerde. Ama dul bi kadının dul bi erkekle evlenebilmesi geleneği var. Buda bi eşitlik anlayışıdır. Dul bi erkekte dul bi kadına layık görülür çünkü, hala bu gelenek vardır, akrabalarımdan bilirim. Kimse ırkçılık yapmıyor. Araplara karşı olmak için dine karşı olmuşluğumda yok. Ama Araplar İslam otoritesini kullanarak kendi kültürlerini öyle empoze etmişler, bakın siz bile farkına varamıyosunuz. İşte ben buna karşıyım. Hani İslam güzellikler diniydi? Siz sırf İslam olabilmek için kendi kültürünüzde bulunan ve İslamın getirdiğinden daha güzel olan gelenekleri ve medeni güzellikleri, yüzlerce yıllık medeni kültürü bırakmışsınız, neresi mantıklı bunun? Hemde araplaşma uğruna. Arapların kadın anlayışını yazalım mı buraya? Sonra İslam'dan önceki Türklerin kadına bakışını ve İslam'dan sonraki Türklerin kadına bakışını ve bugün İslam sanarak hala KökTengri inancını yaşatan Türkmenlerin kadına bakışını yazalım. Sünnileşen ve Araplaşan Türklerin medeniyet yolunda ve kadınları açısından neleri kaybettiğini çok net görebilirsin o zaman. Medeniyet, kadına verilen değerle olmaz, çünkü bu anlayışta Eril bi anlayıştır. Medeniyet, bi kadın toplumda erkeklerle eşit olduğunu kendi bileği ile gösterebildiği kadınların yaşadığı toplumlarda mümkündür. Bacıyan-ı Rum geleneğine bakın? Mesela Amazon kadınların İskit'li kadınlar olduğu söylenir? Türklerde Kadınlar hakan ve bey yokken devleti ve obayı yönetebilirdi. Bunun yansımasını Kurtuluş savaşında görürsünüz. Karafatma, Gördesli kızı Makbule gibi kadınlar gah eşi ile birlikte gah tek başına Amazonlar ve Bacıyan-ı Rumlar gibi kadın çeteleri kurup erkeklerle eşit olduklarını söyleyebilecekleri bi kültürde yaşamışlardır o da Müslüman Arap kültürü değil, KökTengri Türk kültürü'nün yansımasıdır. Dostum ne derseniz deyin, Türkler İslamiyete geçtikten sonra kadına verilen değeri kaybetmişlerdir büyük oranda. Ama Yerleşik yaşama geçme açısından tabii ki de Müslümanlığın çok büyük yararı olmuş o ayrı. Ama sırf yerleşik hayata geçilsin diye de Oğuz Türkleri de çok şey kaybetmiş bu da bi gerçek. Evet, doğrudur. Genetik açıdan tartışılan konuya katkı yapmama gerek yok, herşeyi arkadaşlar belirtiyor zaten.
  22. Tey tey tey. Endülüs'te ne kaldı şimdi? Ben Türklerin Müslüman olmakla ne kaybettiğini yazdım ve bu kaybedişler kültürel ağırlıkta. Eskiden Türklerde Hatun Bey'den sonra devleti yönetirdi, elçi kabul eder ve bey yoksa savaş kararı bile alabilirdi. Müslüman hangi devlette var bu? Müslüman olmadan önce Türklerde kadın ile erkek İslamın belirttiğinden daha eşitti. Bu Türklerin kültür yapısında var. Bakın çok ilginç bi tespit vericem bu bence önemli bence çok kimsede buna dikkat etmez. Bence Türkler dönemine göre Kadın Erkek eşitliğini en iyi en ileri şekilde uygulayan toplumdu ve Araplaşma bunu bozdu. Bunu dile bakarak görebilirsiniz. Bu ders vermek gibi olcak biraz açayım. Dillerde Şahıs Zamirleri İngilizcede Kadınlar için O - She İngilizcede Erkekler için O - He Arapçada Kadınlar için O - Hiye Arapçada Erkekler için O - Huve Arapçada Kadınlar için Sen - Enti Arapçada Erkekler için Sen - Ente Arapçada Kadınlar için Onlar - Hünne Arapçada Erkekler için Onlar - Hüm Japoncada Kadınlar için O - Kanajo Japoncada Erkekler için O - Kare Lehçede (Polonyaca) Kadınlar için O - Ona Lehçede (Polonyaca) Erkekler için O - On Fransızcada Kadınlar için O - Elle Fransızcada Erkekler için O - İl Almancada Kadınlar için O - Sie Almancada Erkekler için O - Er Dünyanın yoğunlukla kullanılan dillerinin hemen tümünde kelimelerin dişiliği ve erkekliği durumu gibi bi ayrım var ve dişil kelimeler daha doğrusu ekler vs. hep edilgen. Ancak Türkçede bu yok ve bunun nedeni Kadın-Erkek eşitliğine dayalı bi kültürleri olması. Biliyosunuz kültür dile birebir yansır. Yinede kadınların doğal yani seksüel olarak edilgen olmuş olmaları çiçek isimlerinin kızlara, hayvan isimlerinin erkeklere verilmesi açısından yansımış ancak toplumsal olarak kızlar ile erkekleri kesin bi ayrıma tutmamış. İşte Türkler islamiyet ile bu kültürü yitirmişler ve kadınlar toplumsal olarakta ikinci plana düşmüş. Kadına kapının eşiği gözüyle bakan ibrani kökenli anlayışa sahip olmuşlar Türkler ve bu medeniyet yolunda bulundukları noktadan geriye hemde çok geriye atılmış bi adım. Bırakın Müslümanlığı Türkler batılı olmak yolunda bile bi çok açıdan geriliğe mahkum olmaktadırlar bu başka bi konu. Sonuçta kökleri ne kadar derinde de olsa lafı şeyinden anlamak diye bi deyim sadece Türklerde var ve Türkler bu yüzden bi çok şeyi o yerlerinden anlama özelliğine sahipler, medenileşme, özgürlük, demokrasi, devrim, inanç, saygı vs. gibi kavramları hep o ters yerimizden anlıyoruz, ne yapalım bu da bizim içimize işlemiş bi kültür işte. bişi ya tam yapıyoruz yada yapacağımız işin tam tersini anlayıp yapıyoruz. Atatürkçülük anlayışımıza bakın görürsünüz, konuyu dağıtmayalım. Türklerin Müslümanlıkla kaybettiği şeylerden sadece birisidir bu kadın erkek anlayışı. Siz söyleyin Türkler Müslüman olmakla neler kazandı? Yada Türklerin Müslüman olmasıyla bedevi arap kültürü ne kazandı?
  23. Ne mi kazanmış Müslümanlık? Mesela Avrupa'ya kadar yayılmış ve 04 Kasım 2007 yılı Saat 15:00'a kadar yok olmamış varlığını sürdürmüştür Anadolu'da. Türkler Müslüman olmasaydı Müslümanlık Arap yarımadasına tıkılıp kalacaktı ve yerel bir kültür olmaktan öteye gidemeyecekti. İşte sizde söylüyorsunuz. Türkler Müslümanlığa o kadar fayda sağlamışlar ki Avrupalılar bile şaşırıp artık ikisini aynı sanmışlar. Türklük Müslüman olmakla olmuyor. Asıl Türklük KökTengri inancını benimsemekledir dersem ne diceksiniz. Müslümanlık bi arap kültürü. En olmadı Alevi veya Tasavvuf görüşlerini benimseyin o zamanda Türksünüzdür ama Sünniyseniz Araplaşıyosunuz demektir. Tabi hiç bi dinden olmayıp tanrıtanımaz olmak Türk olmaya engel değil o da ayrı.
  24. Demirefe gözden kaçırmış olmalı sorularınızı. Ben cevaplayım. Düşünce, Akıl, Bilinç bunlar beynin sinaps bağlarının bi ürünüdür. Bunu sizde ifade etmişsiniz zaten ama kavrayamamışsınız. İlla metafizik bi kaynak aradığınız için görmezden gelmişsiniz. Evrim beyinde en ilkel yapısından en yüzeydeki yapısına doğru gider. Yani içten dışa doğru gelişir. Beynin sinirsel tepkimeleri en ilkel hareketlerdir, refleksler, elinizin ayağınızın istemsiz hareketleri vs. Sonra bilinç evrilmiş beyinde. Bilinç altı vs. Bakın bunu çok basit bi deney ispat eder. Hiç eter ile bayıltıldınız mı yada narkozla? Beynin ilk tepkisi bilinci yitirmek olur. Çünkü Bilinç beynin en son ve en son olduğu için en dayanıksız yapısıdır, en dıştadır. Önce insanın bilinci kapanır. Sonra beş duyumuzu hislerimizi kaybederiz hiç bi şey hissetmeyiz, duymayız, görmeyiz. Bu bilincin yitimi ile aynı anda olur hemen hemen, çünkü eter yada narkoz maddedir ve madde maddeye tesir edip hepsini devre dışı bırakmıştır. Daha sonra kollarınız ve bacaklarınız vücudunuz kasılmaya tepkiler vermeye başlar bundan sizin haberiniz bile olmaz ama çok şiddetli çırpınmalar bile yaparsınız. İşte bu beynin ilkel ve en önce oluştuğu için en dayanıklı ve bu yüzden en son devre dışı kalan mekanizmasıdır. Bilirsiniz bilinci olmayan organizmaların hareketleri salınımlarıda böyledir, gelişigüzeldir. İnsan bilincinin metafizik bi kimse tarafından verilmediği ortada. Öyle olsaydı o bilincin yitimi diye bişeyin olmaması gerekirdi. Hemde eter gibi tanrıya nisbeten uyduruk bi maddeyle. Tanrı vergisi bişey uyduruk bi maddeyle yok edilebiliyosa vay halimize. Tabi sizin Bilinçi Ruh dediğiniz o metafizik tanrısal şey olduğunu düşündüğünüzü sandığım için böyle diyorum. Çok önemlidir di mi bilinç? Herşeyi onunla yaparsınız. Bilinç yada size göre Ruh insanı hayatta tutar di mi? Tanrıyı bilinç ile düşünerek bulursunuz ona ulaşırsınız.. İnsanın bedeninin en zayıf ve en basit ürünüdür aslında bilinç. Sadece beynin o nörolojik bağlarının basit bi ürünü. Ona önem vermemizin tek nedeni yaşamın farkına varmamıza neden olmasıdır. Seks yaparken ondan zevk aldığımızı farkettirebildiği, sevdiğimizde bunun hoşumuza gittiğini farkettirebildiği, sanat gibi yönelmeler sağlayabildiği için. Oysa koskoca doğaya zarar vermekten başka bi işe yaramıyor doğa açısından. Doğanın kendi bilinci olsaydı insan bilincini anında yok ederdi çünkü demirefenin dediği gibi biz bir virüsüs.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.