Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Mesela ben şimdi branşım olan tekstil sektöründe kumaşa dokununca ,bu kumaş dinime aykırı bir kumaş mı diyeceğim. Aslına bakarsanız Erkekler için İpek Gömlek ya da İpekli bir Giyecek ürettiğinizde günaha gireceksiniz... Teorik olarak muhtemelen "İpek Kumaş" konusunda yukarıda söylediğiniz gibi düşüneceksiniz büyük ihtimalle... "İpekli Erkek Gömleği Üretim Talebi" geldiğinde, "-Benim dinime göre erkeğin ipekli gömlek giymesi büyük günahtır, üretemem!" diyeceksiniz... Ya da Erkekler için "Altın Takı" talebi geldiğinde de aynı düşünce de olacaksınız... Görüyorsunuz ya, böyle birşey işte... Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 İnanamıyorum ,tam yazımı gönderdim üç tane kız girdi liseli,biri açık ikisi kapalı.. İşimle ilgili yardımcı olduktan sonra iki kızımıza Atatürk ü sevip sevmediklerini sordum ve "sevmiyorum" cevabıyla karşılaştım.Öyle bir konuştum ki açık ve Atatürk sever kızımız msn adresimi aldı ilk iş,ama diğer kızlarımızdan gık çıkamadı... İmam hatip liselerine devam başka okullara hayır,yola devam. Bütün değerlerimizi yıkıyorlar hem de dindardar İslamı yıkarak,laikler Atatürkçülüğü öldürerek yapıyorlar bunu. Ya ne zekice planlarmış bunlar aklım almıyor.Adamlar süper ötesi.. Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Aslına bakarsanız Erkekler için İpek Gömlek ya da İpekli bir Giyecek ürettiğinizde günaha gireceksiniz...Teorik olarak muhtemelen "İpek Kumaş" konusunda yukarıda söylediğiniz gibi düşüneceksiniz büyük ihtimalle... "İpekli Erkek Gömleği Üretim Talebi" geldiğinde, "-Benim dinime göre erkeğin ipekli gömlek giymesi büyük günahtır, üretemem!" diyeceksiniz... Ya da Erkekler için "Altın Takı" talebi geldiğinde de aynı düşünce de olacaksınız... Görüyorsunuz ya, böyle birşey işte... Yani yine dinin ana kaynağı Kitaplarda olmayan uyduruk dinler yüzünden sıkıntımız oluşacak,ne diyelim,yine haklı tespitler. Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Humeyni'yi seviyorum, Atatürk'ü sevmiyorum !. . . Nuray Bezirgan: Ben başörtümle birlikte sosyal hayatta da var olmak istiyorum. İran'da televizyona çıkıp tam tersini söylese başına neler gelirdi. Humeyni'nin İran'ında. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 İran'da televizyona çıkıp tam tersini söylese başına neler gelirdi. Humeyni'nin İran'ında. Aslında İran'da yaşamalarını tavsiye edeceğim ama Söylediklerine rağmen burada yaşamaya utanç duymuyorlarsa Ne desek boş sanırım... O sevmedikleri Mustafa Kemal ve arkadaşları sayesinde bu şekilde rahat konuşabiliyorlar, Farkında değiller... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Velev ki siyasi üniforma Sivas El Sanatları Eğitim Merkezi bugün kursiyerlerini mezun etti. Törenin en dikkat çekici yanıysa kursiyer kızların tamamının tek tip elbise ve türban takmaları oldu. Bu durum Vali'nin de dikkatini çekti. Merkez Müdürüne "Neden böyle oldu?" diye sordu. TARIM ve Köyişleri Bakanlığı'na bağlı Türkiye genelindeki 6 merkezden biri olan Sivas El Sanatları Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nce düzenlenen belge verme töreninde kız kursiyerler tek tip kıyafet giydi. Kursiyerler kendi diktikleri beyaz ceket ve siyah topuklara kadar uzanan etekleri ile törene katılırken önemli bölümünün türbanlı olduğu görüldü. Düzenlenen programı izleyen kadın ve erkekler salonda ayrı yerlere oturdu. Sivas El Sanatları Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından ustalık belgesi töreni ve sergi açılışı yapıldı. Merkez bahçesindeki törene 8 aylık Bu görüntü kulislerde şu hatırlatmaya neden oldu. Başbakan türban için "Velev ki türban siyasi simge oldu" diyerek bir kapı açmıştı. Siyasi simgeden önce üniforma oldu. eğitimlerini tamamlayan kız kursiyerler merkezde dikilen beyaz ceket ve topuklara kadar uzanan siyah etekleri ile katıldı. Çoğu türbanlı olan kursiyerler tören boyunca tek sıra halinde merkezin bahçesinde bekledi. Törene Vali Veysel Dalmaz, İl Tarım Müdürü Mehmet Kaya ve çok sayıda kişi katıldı. Katılımcıların oturmaları için oluşturulan platformda töreni izlemek için gelen kadın ve erkekler de ayrı bölümlerde oturdu. Halk oyunları gösteri ile başlayan mezuniyet töreninde türbansız olanlara temsili olarak Vali Veysel Dalmaz belgelerini verdi. Sivas El Sanatları Merkezi'nin çok sayıda kalifiye eleman yetiştirdiğini belirten Vali Veysel Dalmaz, “Kentimizde çok sayıda işsiz var. Bununla birlikte fabrikalarımız çalışacak eleman bulmakta sıkıntı çekiyor. Bu El Sanatları Eğitim Merkezi'nde yetişen çocuklarımız kursu bitirdiklerinde kalifiye eleman haline geliyor. Böylelikle onlara iş kapıları açılmış oluyor” dedi. Törenin ikinci bölümünde merkezde yıl boyunca yapılan el sanatları ürünleri sergisinin açılışı yapıldı. "KUMAŞLARI BİR FİRMA BEDAVA VERDİ" Sivas El Sanatları Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Arslan, tek tip elbise ve tek tip türbanların onların da dikkatini çektiğini belirterek şunları söyledi; "Sayın Valimiz de bana sordu. 'Niye böyle oldu?' dedi. Gerçekten ilginç. İstemezdik böyle olsun. Keşke olmasaydı... Ama burada böyle bir gelenek var. Her yıl diploma töreninde böyle tek tip giyiniliyormuş. Burada bir tekstil firması var. Bu kumaşlar o firma tarafından bu kursiyerlere verilmiş. Başka bir niyet aranmamalı."DHA Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Ceza aldı Kanada'ya iltica etti 11 Haziran 2008 Ceza aldı Kanada'ya iltica etti Nuray Canan Bezirgan, İstanbul Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Tibbi Dökümantasyon Bölümü ikinci sınıf öğrencisiyken başörtülü sınava girmek isteyince 6 ay ceza aldı. Cezası ertelenince Kanada'ya iltica etti ve 7 yıl orada yaşadı. 7 yıl aradan sonra Türkiye’ye dönme kararı ise şöyle açıklıyor: Oğlum kardeşleri, arkadaşları ve bizimle iletişim kurarken İngilizce’yi tercih etmeye başladı. Müslüman nüfusun az olması da diğer bir etken oldu. Kanada vatandaşlarıyla bu bağlamda ortak paydamız az olduğundan Türkiye’yi özlüyordum. Hem çocuklarımın kültürel erozyona uğramalarının önüne geçmek hem de kendi kökümüz Türkiye’de olduğu için dönme kararı aldım." Bezirgan, 2.5 saat içinde kabul edildiği Kanada vatandaşlığını neden kabul ettiğine dair soruya ise şöyle cevap veriyor: "Yasak beni kaçırtmadı. Amacım, bu mücadeleyi yurt dışına taşımaktı. Kaçacak kadar korkak olsaydım zaten Türkiye'de bu kadar kendimi öne atmazdım." .................... not: bunlar neden irana veya herhangi Arap ülkesine gitmezler? bence bunlar cok uyanik bakin bunlar irana gitse tepki cekerler ordan seslenemezler? fakat hümeyniyle laik ülkemize saldirirken kendi taraflarinida dahada bu ülkeye düsman edebilirler? biraz dikkat edersek bunlar bilincli sekilde fatih altayliyi bile kullanacak kapasiteye sahipler? uyumaya devam Alıntı
Φ siyaset Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Arkadaşlar sadece istediğimiz özgürce bir yaşam... Özgürce kendimizi ifade etmek... Bir iran meselesi almış başını gidiyor beğenmeyen irana gitsin var mı böyle bir mantık neden ülkemi bırakıp irana gideyim... Ben kendi ülkemde kendi düşüncelerimi özgürce söylemek istiyorum... Laikliğe karşı biri değilim inancımla başörtüsü takanlara destek oluyorum... Bu ülkeyi germek gibi bir niyetim yok... şeriat getirmeyi hele hiç düşünmedim.... demokrasiden daha güzel bir yönetim şekli olmadığının bilincindeyim... Özgürlükçü Cumhuriyetten bahsediyorsunuz hangi Özgürlükçü Cumhuriyet eğer o dediğiniz olsaydı bugün baş örtüsü serbest olur bu gibi tartışmalar olmazdı, şunuda belirtmek isterim şeriat istemiyoruz sadece inancı gereği baş örtüsünün serbest olmasını herkesin fikrini düşüncesini özgürce yaşamasını arzu ediyoruz... bu ülkede şuurlu hiç bir müslüman din düşmanı olan kim olursa olsun sevmez... bundan daha doğal ne olabilir ki... Ben inancımı yaşıyoru benim inancıma dil uzatanın tabiri caizse dilini koparırım...Ha pardon o zaman ****** *****, *****, vs. oluyoruz değil mi.... Arkadaşlar bırakında kendimizi yaşayalım...Fazla uzatmak istemiyorum ama araya girip "Başörtüsü Kur-an'da yazıyor mu" diyenler olacak...Bunun yanıtını defalarca verdim... Bir insan gözlerini kaparsa hiç bir şey göremez... İNSANSANLARI İNANÇLARIYLA YARGILAMAYIN...(Allah'la kul arasına girmeyin bırakın dinimizi yaşayalım) Ha birileri siyasi simge olarak görüyormuş... Ben inanmıyorum ki bu oran 10/1 oranında olsun... 10-9'una haksızlık etmeyin... İnancımızla bu ülkede yaşamak hakkımız.............. Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Kanada'dan tekrar Türkiye'ye dönmesi özlem falan degil,Türkiye'den burnuna gelen Ilimli Islam devleti kokusudur.********.Iran'a neden gitmezler,cünkü Kanada'da para var medeniyet var,Iran'da ise petrol ve Humeyni rejimi,yani Türbanla müslümanlik yok Iran'da o Türkiye'ye özel bir kiyafettir müslümanlila ilgili degil. Türban ve tesettür cktigi Türkiye'nin günemine girdigi günden beri bir üniforma seklinde ortaya cikmistir,tesettür kiyafetlerinin tek tip olmasi tesadüf degildir.Eskiden Cinlilerin tek tip gisysileri vardi,gri veya mavi renkli is kiyafeti gibi bir kiyafetle gezerdiler kadinli erkekli,cünkü Komünist rejim öyle istiyordu,bizdede tesettürü kiskirtanlar ayni kiyafetlerin giyilmesi icin dayatmaktadirlar bu bir savastir ve savasta askerlerin tek tip giymesi kadar dogal birsey yoktur.Seriatin Laiklige karsi savasidir bu.Türbanlilarin daha dogrusu tesettürlülerin Atatürk'ü sevmeleri ancak takiyye ile olabilir. saygilarla Alıntı
Φ politika Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 20 yil önce bu ülkede inanan kimse yokmuydu yoksa o zaman müslümanligin ne oldugunu dogru dürüst kimse bilmiyormuydu ki "inancim geregi türban takiyorum" kavgasi baslatildi. Gözlerini kapatan isigi göremez onun icin hertaraf karanliktir,eger gözleri kapali olan var ise bunlar üniversite kapilarinda dincilik yapanlardir,Türkiye'de yasanan özgürlük hicbir Islam ülkesinde yasanmiyor hala özgür degiliz diye propaganda yapiyorsunuz ve sonrada Cumhuriyetcilikten bahsediyorsunuz,bu ükede kimsenin kapanmasi yasak degildir,kimsenin oruc tutmasi namaz kilmasi hacca gitmesi,kurban kesmesi, yasak degildir,Okuldan cok cami vardir ülkemizde imam enflasyonu yasamaktadir Türkiye ve hala özgürlük yok teraneleri söyleniyor.Biraz elinizi vicdaniniza koyup ayni zamanda gözlerinizide aciverin bi zahmet. saygilarla Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Arkadaşlar sadece istediğimiz özgürce bir yaşam... Özgürce kendimizi ifade etmek... Bir iran meselesi almış başını gidiyor beğenmeyen irana gitsin var mı böyle bir mantık neden ülkemi bırakıp irana gideyim... Ben kendi ülkemde kendi düşüncelerimi özgürce söylemek istiyorum... Laikliğe karşı biri değilim inancımla başörtüsü takanlara destek oluyorum... Bu ülkeyi germek gibi bir niyetim yok... şeriat getirmeyi hele hiç düşünmedim.... demokrasiden daha güzel bir yönetim şekli olmadığının bilincindeyim... Özgürlükçü Cumhuriyetten bahsediyorsunuz hangi Özgürlükçü Cumhuriyet eğer o dediğiniz olsaydı bugün baş örtüsü serbest olur bu gibi tartışmalar olmazdı, şunuda belirtmek isterim şeriat istemiyoruz sadece inancı gereği baş örtüsünün serbest olmasını herkesin fikrini düşüncesini özgürce yaşamasını arzu ediyoruz... bu ülkede şuurlu hiç bir müslüman din düşmanı olan kim olursa olsun sevmez... bundan daha doğal ne olabilir ki... Ben inancımı yaşıyoru benim inancıma dil uzatanın tabiri caizse dilini koparırım...Ha pardon o zaman *** ****, *****, vs. oluyoruz değil mi.... Arkadaşlar bırakında kendimizi yaşayalım...Fazla uzatmak istemiyorum ama araya girip "Başörtüsü Kur-an'da yazıyor mu" diyenler olacak...Bunun yanıtını defalarca verdim... Bir insan gözlerini kaparsa hiç bir şey göremez... İNSANSANLARI İNANÇLARIYLA YARGILAMAYIN...(Allah'la kul arasına girmeyin bırakın dinimizi yaşayalım) Ha birileri siyasi simge olarak görüyormuş... Ben inanmıyorum ki bu oran 10/1 oranında olsun... 10-9'una haksızlık etmeyin... İnancımızla bu ülkede yaşamak hakkımız.............. üzülme dil koparan arkadasim bu ülkede Dinimizi bölüp müslümanligi bir bez parcasina indirgeyip bölmeye calisan birinin irana giddigini gördünmü? solugu hep büyük seytanin kucaginda aliyorlar.. öyle degilmi,, kimbilir iranda üzmez gibileri cok oldugu icin agir geliyordur,, kimbilir belki seytan daha yumsak geliyor böylelerine Alıntı
Φ ftoyd Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 üzülme dil koparan arkadasim bu ülkede Dinimizi bölüp müslümanligi bir bez parcasina indirgeyip bölmeye calisan birinin irana giddigini gördünmü? solugu hep büyük seytanin kucaginda aliyorlar.. öyle degilmi,, kimbilir iranda üzmez gibileri cok oldugu icin agir geliyordur,, kimbilir belki seytan daha yumsak geliyor böylelerine Müslümanlık bez parçasına indirgenmemiştir,müslümanlık Allahın yap dediğini yapıp,yapma dediğini yapmak anlamında şekillenir.Kadın için başını örtmesi emredildiyse,emir Allahın emri,boyun kıldan ince.Ha anneannem gibi yemeni takamadığım,kendime yakıştıramadığım,yeni desenlerde renk renk geometrik eşarpları kullandığım,hatta millet gibi normal iğneyi hala kullanmayıp çatal iğne kullandığım ve ne kullanırsam kullanayım ,yakıştırdığım bu hallerin adının türban olmasından dolayı üzgünüm,başka bişey yakıştıramadım tipime.Yine şahıslar yüzünden bez parçası edebiyatında geneller yakılıyor,üzülerek izliyorum. Dinimizi bölmek kavramında şu an ki gidişatta yaşananlar artık normal gözümde.Bunca yıldır din okullarında hadis eğitimi alan ve hatta genellikle yatılı okunulan din okullarından çıkınca tatillerinde,iddia peşine düşen,kız peşine düşen,namaz kılmayan ,takım için küfür sallayan öğrencileri görmek ayrı keyif dinim açısından,geleceğin imamları olacak bu nesilller,laik ülke ya.Bakın bende genelleme yapmaya başladım iyice ,pek kolay oluyor. Ekranlara çıkarılan bu insanlar adına ben gibi nicesi yanacak ama elden bişey gelmiyor.Bu ayaklar devam etsin bakalım,elinde sonunda dibe vurulduğunda,bu iş Kitap ehlinde bitecek İnşallah.Dilerim Allahın,bütün Kutsal Kitaplarında vadettiği günler yakın olsun.O günler yakınsa,insanlar hadlerini aşmanın son evrelerine,zulmlerinin son evrelerine yaklaşmak üzere olsunlar dilerim.İran,Afgan,İsrail şu bu derken pek uzak görünmüyor güzel günler.Uçların çöküşünü görmek nasip olur inşallah,dünyanın tahribatının kullar aracılığıyla düzeltileceği günler nasip olur inşallah.Doğru an için beklemedeyiz,sizlerde bekleyin. Alıntı
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Ne yazı yazmışım yahu; AYM hakkında "bilimsel" muhabbet geldi yine "gündem"e... Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında kocaman bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış.. 'Avlanma izniniz var mı?..' diye sormuş, polis müdürü.. 'Yok..' demiş adam, 'Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum. Her gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp geliyor, alıp eve götürüyorum..' 'Tamamen palavra..!' demiş polis müdürü, 'Balıklar bu dediğinizi yapamaz..' 'İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim..' 'Tamam.. Görelim bakalım..' Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş, polis müdürü adama dönüp 'Evet?' demiş 'Evet ne?' 'Ne zaman geri çağıracaksın?' 'Neyi?' 'Balığı..' 'Hangi balığı?..' Alıntı
Φ Efendi Türkler Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Müslümanlık bez parçasına indirgenmemiştir,müslümanlık Allahın yap dediğini yapıp,yapma dediğini yapmak anlamında şekillenir.Kadın için başını örtmesi emredildiyse,emir Allahın emri,boyun kıldan ince.Ha anneannem gibi yemeni takamadığım,kendime yakıştıramadığım,yeni desenlerde renk renk geometrik eşarpları kullandığım,hatta millet gibi normal iğneyi hala kullanmayıp çatal iğne kullandığım ve ne kullanırsam kullanayım ,yakıştırdığım bu hallerin adının türban olmasından dolayı üzgünüm,başka bişey yakıştıramadım tipime.Yine şahıslar yüzünden bez parçası edebiyatında geneller yakılıyor,üzülerek izliyorum.Dinimizi bölmek kavramında şu an ki gidişatta yaşananlar artık normal gözümde.Bunca yıldır din okullarında hadis eğitimi alan ve hatta genellikle yatılı okunulan din okullarından çıkınca tatillerinde,iddia peşine düşen,kız peşine düşen,namaz kılmayan ,takım için küfür sallayan öğrencileri görmek ayrı keyif dinim açısından,geleceğin imamları olacak bu nesilller,laik ülke ya.Bakın bende genelleme yapmaya başladım iyice ,pek kolay oluyor. Ekranlara çıkarılan bu insanlar adına ben gibi nicesi yanacak ama elden bişey gelmiyor.Bu ayaklar devam etsin bakalım,elinde sonunda dibe vurulduğunda,bu iş Kitap ehlinde bitecek İnşallah.Dilerim Allahın,bütün Kutsal Kitaplarında vadettiği günler yakın olsun.O günler yakınsa,insanlar hadlerini aşmanın son evrelerine,zulmlerinin son evrelerine yaklaşmak üzere olsunlar dilerim.İran,Afgan,İsrail şu bu derken pek uzak görünmüyor güzel günler.Uçların çöküşünü görmek nasip olur inşallah,dünyanın tahribatının kullar aracılığıyla düzeltileceği günler nasip olur inşallah.Doğru an için beklemedeyiz,sizlerde bekleyin. sayin ftoyd' küfür kelimesinden baska yazinizin diger bölümlerinden hic birsey anliyamadim tahmin ediyorum buda sizin uzun yillar yurt disinda yasamanizdan kaynaklaniyor bazen anlasilmasi zor yazilar cikabiliyor! olsun önemli degil,, küfür deyince aklima geldi hic hoslanmam cezasi olmalimi olmali,, tabiki buda hapis veya idam degil agir para cezasi olmali biliyorsunuz batida bu böyledir... bu konuyu yani küfür konusunu cok detaylariyla yazmak istiyordum ama nasip olmadi??? saygilar Alıntı
Φ Artropod Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 11 Haziran , 2008 Değerli sevgilerini Atatürk'den esirgeyip Humeyni'ye saçıveren dilberler ana haberlerle birlikte bayağı bir ünlenme aşamasındalar.Herkes oldu,bunlar da ünlü olsunlar hele. Bezirgan diyor ki ''Maraş'da Fransız askerleri bir kadının örtüsüne saldırıyor. Sütçü İmam buna karşı ilk ateşi açıyor. Böylelikle Kurtuluş savaşı başlıyor. Sonuçta cepheye cephanelik taşıyan kadınlar o dönemin insanları, o dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz hep Müslüman insanlar.'' İmam hatip okullarında da kendi deyimleriyle İstiklal Harbi'nin böyle başladığı mı anlatılıyor acep? Örneğin,anlatılanlar ''Hele bakın şu dışarıda karılarını cıbıl cıbıl gezdirenlere.Bunların dideleri mi İstiklal Harbi virecek?Yoh yoh,müslümanlar virdi o harbi.Sakin sakin otururkeneeee,gavur askerleri örtüye elini uzatıncaaa Sütçü İmam imanla önlerine bir atıldı,İstiklal Harbi böylece başlatıldıııı.Efenime söyliyim,harpte de yoharıdan bölük bölük sarıklılar indiii,gavurların gafasına gafasına vurduuu.'' tarzı birşey olabilir mi?Benimkisi abartı mı değil mi,kişiye göre değişir. Fakat bunları dinleyen genç beyinlere hiç de abartı ya da saçma değildir bunlar.Büyüdüklerinde daha da gerçekçi gelir.Hatta koca koca insanlar olurlar,cumhurbaşkanı dahi olurlar,vay vay vay vay da,Sütçü İmam'ın bir imam değil,adı İmam olan bir sütçü olduğunu pek bilmezler.Sütçü İmam'ın kahramanlığı 'imam'ın bir sıfat haline devşirilmesiyle kendilerinin siyasi dalaveresine malzeme olur.Bu arada Asteğmen Kubilay'ın katledilişine de terleye terleye kılıf bulmaya çalışırlar. Bunların akıl hocalıklarını yaptıkları kimileri de televizyonlarda saçını örter örtmesine de bilgisizliğini örtemez ve faka basar böylelikle.Hem emperyalistlere karşı koyan Sütçü İmam'ı imam sanarak ters bir mantıkla yüceltirken,diğer taraftan da ''İngilizler olsaydı benim haklarım daha geniş olacaktı zaten.'' diyerek kendini herkesin önünde rüsva eder. Ah ah ah,bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bunların neresine işlemiş böyle? Zamanında solcuların hücre evi olarak nitelendirilen evlerine sürekli baskın yapılırmış,devleti yıkacaklar diye.Birkaç kızıl kapaklı kitap bulundu mu işleri tamammış.Bir de şimdiye bakalım.İmam Hatipler kimlerin hücresi yapılmaya kalkılıyor?Okul mu başka birşey mi bunlar?Arka bahçe mi,Başbakanlık Konutu'nun,Çankaya'nın içi mi şimdi? Bilelim,bu kızları destekleyenlerin sayısı tahmin edemeyeceğimiz kadar fazla bu ülkede.Ama onların çoğunda deli cesareti yoktur.Bunlar gibileri öne sürerler,yağları erir.Sonra da başimamları kürsüye çıkar,ezberleriyle öyle bir konuşur ki,bir an kendinizi Kandil programında hutbe dinliyor sanırsınız. Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Arkadaşlar Kuran'ın emri olup olmadığı kesin olmayan bir hüküm için "özgürlük" isteriz diyen bu bilgiden yoksun kızların söyledikleri cümleler ortada. Faiz haram mı, peki uygulanan faizlere itiraz eden var mı? Zina yasaklanmış mı, peki zinayı suç olmaktan çıkardıklarında ses çıkaran oldu mu? Haksız kazanç yasaklanmış mı, peki haksız kazanç elde edenlerin açıklanamaz mal varlıklarını sorgulayan var mı? Humeyni'yi seven bu kızlar Humeyni'nin ülkesinde Humeyni'yi eleştirmeye kalksalar ne olur, sevmediklerini söyleseler ne olur, Türkiye'de Atatürk'ü sevmediğini söyleyen kaç kişi öldürülmüştür de başıma bişey gelmez değil mi diyor? Humeyni'nin ülkesinde kadınlar bunlar kadar özgür mü? Humeyni müslümanda Atatürk değil mi? Bence Humeyni'den daha gerçek müslümandır Atatürk, tabi kıstas olarak çarık, sarık, cübbe, takunya, ter kokusu, kadınları günah sembolü ve cinsel obje dışında algılamamak alınırsa Humeyni daha müslüman... !!! Böylelerini konuşturmak lazım gerçekten ne kadar bilgi yoksunu olduklarını görmek ve göstermek için... Efendi Türkler ABD silahtan başka şey üretmiyor, bazen ateşli silahlar bazen canlı bombalar, bazende böyle silahlar üretiyor... haklısın yani... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Bence Humeyni'den daha gerçek müslümandır Atatürk, tabi kıstas olarak çarık, sarık, cübbe, takunya, ter kokusu, kadınları günah sembolü ve cinsel obje dışında algılamamak alınırsa Humeyni daha müslüman... !!! Başıörtülü birinin başı açıktan daha müslüman olup olmadığında o Allah'la kul arasında diyebiliyoruz pekala da Humeyni-Atatürk konusunda nerden çıktı bu kıyaslama... Gerçek, daha gerçek, en gerçek...Cinsellik konusunda Atatürk belki daha ilerdedir . O konuyu bilmiyoruz...Ter kokusunu da tam bilmiyoruz galiba, Ne Humeyni ile Ne de Atatürk ile aynı ortamda bulunmuşluğum yok. Hasılı, biraz dikkat etmek gerekiyor. Bu arada İran'da birçok insan'ın Humeyni'yi bir Kurtuluş Kahramanı olarak konumlandırdığını da bilmemiz gerekiyor. Yani ki; bazı ülkelerde Humeyni bir Kurtuluş karakteri, bazılarında da Atatürk...Kıyas gerekiyor mu? Fatih Altaylı, dehşet soruyu sormuş ve kızları/kadınları avlamıştır. Bir taşla kaç kuş... Atatürk'ü seviyor musunuz? Kızların yerinde olsam: Sanane derdim. Humeyni'yi seviyor musunuz: Ne anlamda, Bir tarihte şu tecavüzcü'ye sormuşlardı aynı soruyu. Atatürk'ü seviyor musunuz diye? O da deli deli esintileriyle cevap vermişti. -Nasıl sevmem kanun var diye. O tarihin üzerinden 35-40 yıl geçti ve soru hala aynı. Atatürk'ü seviyor musunuz? He babam, sizin için başka ne yapabilirim? Humeyniyi de sevmeyebilirsin pekala. Pekiyi sizi. Beni boşver, iyi öyleyse ben kalkayım. Hadi iyi günler... Alıntı
Φ Taylan Abi Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 I love Humeyni! "Humeyni’yi seviyorum. Atatürk’ü sevmiyorum. Maraş’ta Fransız askerleri Nene Hatun’un başörtüsüne uzandı. Sütçü İmam ilk ateşi açtı, böylelikle Kurtuluş Savaşı başladı. O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanlar hep Müslüman... Atatürk olmasaydı, İngilizler olsaydı, haklarım daha geniş olacaktı." * Böyle dedi. * "Türbanlı böyle dedi" demiyorum; çünkü bütün türbanlılar böyle düşünmediği gibi, böyle düşünen türbansızlar da var. Demem şu... * Nene Hatun, Maraşlı değil. Erzurumlu. Savaştığı düşman, Fransız değil. Rus. Rus başörtüsüne saldırmadı. Aziziye Tabyası’na saldırdı. Milli mücadelenin mangal yürekli evladıdır ama, milli mücadelenin ilk kurşununu Sütçü İmam sıkmadı. Hasan Tahsin sıktı. Maraş’ta değil, İzmir’de. Takvime bak.. Hasan Tahsin’in tetiğe basmasıyla, Sütçü İmam’ın tetiğe basması arasında 6 ay var... Sütçü İmam, Fransız vurmadı. Ermeni vurdu. Maraş’ta düşmana ilk müdahaleyi yapan da, aslında Sütçü İmam değil. Çakmakçı Sait. Silahı yoktu. Yumruğuyla saldırdı. Şehit oldu. Maraş’ı önce kim işgal etti? Arkadaşın İngilteresi! Kim sesini çıkarmadı? Arkadaşın padişah efendisi! Kim kurtardı? Arkadaşa daha geniş haklar tanıyacak olan İngilizlerin gemisiyle kaçan padişah efendinin idam etmek için arattığı Atatürk! * O dönemin sosyolojik yapısını incelerseniz, cephedeki insanların hep Müslüman olmadığını da görürsünüz... Bizzat Ordinaryüs Profesör Mazhar Osman’ın ağlayarak okuduğu "şehit listesi"ne göre, bu toprakları İngilizler işgal etmesin diye savaşan, can veren İstanbullu hekimler arasında, 140 Türk, 32 Ermeni, 25 Rum, 18 Yahudi var. Ve, dikkatinizi çekerim, hepsine birden "şehit" demişler... Çünkü şehitlik kavramı, "o dönemin sosyolojik yapısı"na göre, dinle alakalı değil, yurtseverlikle alakalı. * Uzatmayayım. Tehlike ne İran’dır, ne İngiltere... Kara cehalettir. 12/06/2008 Y.ÖZDİL Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Başıörtülü birinin başı açıktan daha müslüman olup olmadığında o Allah'la kul arasında diyebiliyoruz pekala da Humeyni-Atatürk konusunda nerden çıktı bu kıyaslama... Gerçek, daha gerçek, en gerçek...Cinsellik konusunda Atatürk belki daha ilerdedir . O konuyu bilmiyoruz...Ter kokusunu da tam bilmiyoruz galiba, Ne Humeyni ile Ne de Atatürk ile aynı ortamda bulunmuşluğum yok. Sizide Fatih Altay'lı da görmek isteriz nerden o kıyaslama biliyor musunuz? 1. İslam özgürlük dini diyorsunuz Atatürk'e borçlu olduğumuz özgürlüğümüzü Humeyni İran'lılara tanımadı, İslam'ın reddettiği baskı ve zulüm politikası getirdi bunu din diye dayattı. 2. Suçsuz ve masum binlerce insanı katletti, yargılamadan sadece muhalif oldukları için öldürüldüler, İslam bunu olaylar mı? Atatürk ise laikliği getirerek herkese özgür ve dilediğinde inanma ve yorumlama imkanı sağlamıştır. Şii zulmü islam mıdır? 3. Kadınlara "müslüman kadın başını açmaz, ********" diyen Humeyni'ni ve adamlarına karşın, Türk kadını yerlerde sürünmeye değil, başlar üzerinde taşınmaya layıktır diyen Atatürk, İslam hangisine yakın? 4. Yan yana koyduğumuz iki fotoğrafa bakınca biri iticilikte ve görüntüde çağ dışı bir adam, diğeri çağlar üzeri bir adam, hem şık, hem temiz, hem modern, bildiğimiz kadarıyla Hz. Muhammet'te zamanına göre çok şık, temiz ve sakalları tertipliymiş, savaşta bile saçlarını taradığı söylenir, hangisi İslam'a daha uygun? 5. İslam'da olmayan recm uygulamalarını tartışmasız şeriat diye dayatan birine karşılık, dininizi ancak bildiğiniz dilde kaynağından yan Kuran'dan okuyarak öğreniniz diyen biri, hangisi İslam'a daha uygun? bana göre Atatürk müslümandır, Humeyni değil... yazsam sayfalar dolusu çıkar ama nasıl olsa maksatınız çarpıtmak biz Atatürk'ün safındayız, (ben) size Humeyni anlayışı ile mutluluklar dilerim Korkmayın Atatürk'ü sevmediğiniz için kimse sizi öldürmez burada, ama iranda böyle bir şansınız yok. İslam hangisi? Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Başıörtülü birinin başı açıktan daha müslüman olup olmadığında o Allah'la kul arasında diyebiliyoruz pekala da Humeyni-Atatürk konusunda nerden çıktı bu kıyaslama... Gerçek, daha gerçek, en gerçek...Cinsellik konusunda Atatürk belki daha ilerdedir . O konuyu bilmiyoruz...Ter kokusunu da tam bilmiyoruz galiba, Ne Humeyni ile Ne de Atatürk ile aynı ortamda bulunmuşluğum yok. Hasılı, biraz dikkat etmek gerekiyor. Neye dikkat etmek gerekiyor *****!? Dediğim gibi, dünyaya Cinsellikten bakmamak lazım... Atatürk'ün ****** davasına da düşüp "İyi İnsan" kıstasını buna göre yapmaya koşullanıyoruz sonra... En azından Atatürk, kendi razı olduğu kadar, ilişkiye girdiği kadının da rızası ile bir cinsellik yaşamıştır. Anayasaya "Dört Kadın Almak" gibi bir şart koşmayıp, kadınları AtaErkilliğin dikteleri ile "Cariye" ve "2nci, 3üncü, 4üncü Muhtaç Kadın" olarak, onları bu koşullarda zorunlu bırakarak, bilmem neyinin keyfine göre Eş almamıştır... Kimse, kimsenin özgür iradesi ile karşılıklı yaşadığı cinselliği sorgulayamaz ve bunu bir kıstas olarak lanse edemez... Atatürk'ün Cinselliğini eleştirecek olan kişinin, önce kendi inancının emirlerinin psikolojisinin altındaki çıkmazları, sapkınlıkları sorgulaması gerekir... Ki elimizden geldiğince bunu gösteriyoruz zaten... Atatürk "Din böyle emrediyor!" deyip, habire kadın alıp boşasaydı, sizin için daha makbul olacaktı değil mi? Düşünceye bakar mısınız? Alıntı
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Neye dikkat etmek gerekiyor *****!? Dediğim gibi, dünyaya Cinsellikten bakmamak lazım... Atatürk'ün ****** davasına da düşüp "İyi İnsan" kıstasını buna göre yapmaya koşullanıyoruz sonra... En azından Atatürk, kendi razı olduğu kadar, ilişkiye girdiği kadının da rızası ile bir cinsellik yaşamıştır. Anayasaya "Dört Kadın Almak" gibi bir şart koşmayıp, kadınları AtaErkilliğin dikteleri ile "Cariye" ve "2nci, 3üncü, 4üncü Muhtaç Kadın" olarak, onları bu koşullarda zorunlu bırakarak, bilmem neyinin keyfine göre Eş almamıştır... Kimse, kimsenin özgür iradesi ile karşılıklı yaşadığı cinselliği sorgulayamaz ve bunu bir kıstas olarak lanse edemez... Atatürk'ün Cinselliğini eleştirecek olan kişinin, önce kendi inancının emirlerinin psikolojisinin altındaki çıkmazları, sapkınlıkları sorgulaması gerekir... Ki elimizden geldiğince bunu gösteriyoruz zaten... Atatürk "Din böyle emrediyor!" deyip, habire kadın alıp boşasaydı, sizin için daha makbul olacaktı değil mi? Düşünceye bakar mısınız? ama yanlış konuşuyorsun sevgili tengeriin boşig, cinsellik çok önemli şaka bir yana şu kurduğun cümle için seni içtenlikle kutluyorum muhteşem: En azından Atatürk, kendi razı olduğu kadar, ilişkiye girdiği kadının da rızası ile bir cinsellik yaşamıştır. Anayasaya "Dört Kadın Almak" gibi bir şart koşmayıp, kadınları AtaErkilliğin dikteleri ile "Cariye" ve "2nci, 3üncü, 4üncü Muhtaç Kadın" olarak, onları bu koşullarda zorunlu bırakarak, bilmem neyinin keyfine göre Eş almamıştır... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Neye dikkat etmek gerekiyor *****? Dediğim gibi, dünyaya Cinsellikten bakmamak lazım... Atatürk'ün ****** davasına da düşüp "İyi İnsan" kıstasını buna göre yapmaya koşullanıyoruz sonra... En azından Atatürk, kendi razı olduğu kadar, ilişkiye girdiği kadının da rızası ile bir cinsellik yaşamıştır. Anayasaya "Dört Kadın Almak" gibi bir şart koşmayıp, kadınları AtaErkilliğin dikteleri ile "Cariye" ve "2nci, 3üncü, 4üncü Muhtaç Kadın" olarak, onları bu koşullarda zorunlu bırakarak, bilmem neyinin keyfine göre Eş almamıştır... Kimse, kimsenin özgür iradesi ile karşılıklı yaşadığı cinselliği sorgulayamaz ve bunu bir kıstas olarak lanse edemez... Atatürk'ün Cinselliğini eleştirecek olan kişinin, önce kendi inancının emirlerinin psikolojisinin altındaki çıkmazları, sapkınlıkları sorgulaması gerekir... Ki elimizden geldiğince bunu gösteriyoruz zaten... Atatürk "Din böyle emrediyor!" deyip, habire kadın alıp boşasaydı, sizin için daha makbul olacaktı değil mi? Düşünceye bakar mısınız? Cevabınız için teşekkürler... Benim, neye karşılık bu cevabı yazdığımı merak edip okumanızı tavsiye/telkin ve verdiğiniz cevaba göre rica buyururum.. Atatürk'ün veya Humeyni'nin ****** peşine kimler düşmüş bir daha bakın... Bu konular beni enterese etmiyor...Niye, Humeyni ile Atatürk'ün kıyaslandığı enterese ediyor. Ve Humeyni'yi seviyoruz diyen kızlara niye hemen Atatürk'ü seviyor musunuz sorusunun sorulduğu da...Birini sevmek ötekinden nefret etmeyi mi gerektiriyor... Bizim için neyin makbul olacağına benim için ne makbuldür sorusunu soran ben cevap veririm. Bu sizin haddiniz değildir. Kendi inancımın sosyolojik/psikolojik arkaplanını ben ziyadesiyle sorgulayan bir insanım. Sapkınlıklar ise inancın değil, ona inandığını söyleyenlerin sapkınlığıdır... Üslubunuza sahip olun...Ve yazımı benim alıntıladığım metine göre bir daha düşünün... Alıntı
Misafir karabekir Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Sizide Fatih Altay'lı da görmek isteriz nerden o kıyaslama biliyor musunuz? 1. İslam özgürlük dini diyorsunuz Atatürk'e borçlu olduğumuz özgürlüğümüzü Humeyni İran'lılara tanımadı, İslam'ın reddettiği baskı ve zulüm politikası getirdi bunu din diye dayattı. 2. Suçsuz ve masum binlerce insanı katletti, yargılamadan sadece muhalif oldukları için öldürüldüler, İslam bunu olaylar mı? Atatürk ise laikliği getirerek herkese özgür ve dilediğinde inanma ve yorumlama imkanı sağlamıştır. Şii zulmü islam mıdır? 3. Kadınlara "müslüman kadın başını açmaz, ********" diyen Humeyni'ni ve adamlarına karşın, Türk kadını yerlerde sürünmeye değil, başlar üzerinde taşınmaya layıktır diyen Atatürk, İslam hangisine yakın? 4. Yan yana koyduğumuz iki fotoğrafa bakınca biri iticilikte ve görüntüde çağ dışı bir adam, diğeri çağlar üzeri bir adam, hem şık, hem temiz, hem modern, bildiğimiz kadarıyla Hz. Muhammet'te zamanına göre çok şık, temiz ve sakalları tertipliymiş, savaşta bile saçlarını taradığı söylenir, hangisi İslam'a daha uygun? 5. İslam'da olmayan recm uygulamalarını tartışmasız şeriat diye dayatan birine karşılık, dininizi ancak bildiğiniz dilde kaynağından yan Kuran'dan okuyarak öğreniniz diyen biri, hangisi İslam'a daha uygun? bana göre Atatürk müslümandır, Humeyni değil... yazsam sayfalar dolusu çıkar ama nasıl olsa maksatınız çarpıtmak biz Atatürk'ün safındayız, (ben) size Humeyni anlayışı ile mutluluklar dilerim Korkmayın Atatürk'ü sevmediğiniz için kimse sizi öldürmez burada, ama iranda böyle bir şansınız yok. İslam hangisi? Fatih Altaylı, bir yerse girip girmeyeceğimizi düşünürüz...Fatih Altaylı'da değil, herhalde onun sunduğu programda olacaktı...Biz, o kıyaslamanın neden olduğunu biliyoruz da siz bilmiyorsunuz ama ben size onu anlatmayacağım... 1920'den 1938'e kadar nasıl bir yönetim sergilendi biliyor muyuz tüm ayrıntısıyla veya İstiklal Mahkemelerinin neler yaptığını. Bu konudaki bilgilerimiz de biraz sorunlu. Humeyni dönemindeki yargısız infazlardan fazlasıyla şikayetçiyim ben de. Hukuk dışılıklardan da. Ama, ben bazı olayları kendi mantığı içerisinde tartarım. KENDİ MANTIĞI içerisinde. Bir devrim yapıldıktan sonra onun yerleşmesi için birçok yaptırım gerekebilir. Atatürk; Kurtuluş Savaşından sonra giriştiği devrimlerde halka danışalamayacağını biliyordu. Bu sebeple, tüm seçimler tek partiyle götürüldü. 1937'de Anayasaya 6 ilke sokulurken halkoylaması yapılmadı. Devrimlere karşı duranların çoğu idama mahkum edildi. Humeyni; getirmeyi vaat ettiği özgür-bağımsız İran'ı oluşturamadı ama devrimin hemen arkasından muhalefet olursa onları da yaşatmak devrimi ayakta tutamazdı. Yani ki; her devrimin yerleşmesi için muhalefetin kabul edilemeyeceği bir zaman vardır ve o arada lüzumlu sert tedbirler alınabilir devrim için. Ancak, lüzum aşılırsa eski yönetim meşrulaşabilir. Humeyni'yi, Şahlıkla yönetilen; Amerikan mandası bir yönetimi devirdiği için kutlayabiliriz ancak daha sonra devrimi yerleştiremeyip dahası aşırı derecede baskıya giriştiği için rahatlıkla eleştirebiliriz. Hangisinin islama daha uygun olduğuna Allah karar verecek ben değil. Hangisi daha müslümandı onada Yaratıcı karar verecektir. Atatürk'ü sevmediği için kimse öldürülür mü bilmem ama bunu açıkça söyleyen bazıları fena halde haşlanıp, gazetelere manşet olabiliyorlar... Ne Atatürk'ü sevip sevmeme gibi bir problemim var ne de İran'da beni öldürürler mi öldürmezler mi? Şia ile aram zaten hiç iyi olmadı... Kendinize iyi bakın ve kimin terli olmasından, cinselliğinden önce hayatlarına bakın. Atatürk'ün hayatını zaten biliyorsunuz biraz da Humeyni'nin hayatına bakın. Birşey kaybetmezsiniz...Sadece biraz vakit... Selamlar... Alıntı
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Gönderi tarihi: 12 Haziran , 2008 Yok kıyasta o kadar zor değil. Atatürk düşman işgaline son verip, monarşiyi yıkıp yerine cumhuriyet kurdu. Bunuda Avrupa'nın demokrasi beşiği ülkelerinin birer birer diktatörlüklere dönüştüğü yıllarda yaptı. Ve o cumhuriyette bir genç kız tvye çıkıp ilkokul seviyesindeki tarih bilgilerinden dahi yoksun birşekilde (kim, nerede, ne zaman yaşamıştır, hangi olay nerede olmuştur vs) kendisine empoze edilen düşünceleri zikredebiliyor Atatürk aleyhinde. Humeyni Şah rejimini devirip, ardından yüzbinlerce insanı katledip, şah rejiminden hiçbir farkı olmayan bir rejim kurmuştur. Bunuda son diktatörlüklerin çatırdağı dünya sahnesinden silindiği yıllarda yapmıştır. Pehlevi hanedanının yerini mollalar almıştır. Şah rejiminde muhalif olmakla, İrandaki molla rejiminde muhalif olmak arasında başınıza gelecekler açısından bir fark yoktur. Sizi Savak işkenceden geçireceğine artık besiç milisleri, ya da devrim muhafızları geçirir. Dayatmacılık, baskıcılık, anti demokratlık? Şah rejiminden daha koyu ve katı despotluk vardır Humeyni'nin kurduğu rejimde. Bu nedenle Atatürk ve Humeyni arasındaki bir kıyas için cinsel yeteneklerden çok daha belirgin ve dikkat çeken özellikler vardır. Halkının bir kısmının çok sevip sevmemesi değil yaptıkları ve insanlara aktardıkları düşünceleridir kriter. Yoksa dünya Hitler ve Stalin kadar sevilen liderler görmedi henüz. Tv ye çıkıp en azından o tarihte ne olmuş ne bitmişi dahi okumayan bir genç kız. Atatürk'ü ve kemalizmi despotlukla, dayatmacılıkla itham edip. Ortadoğu'nun en despot ve dayatmacı rejimlerinden birisini kuran Humeyni'den sevgiyle bahsetmektedir. Buradan çıkan bu hanımefendinin derdi despotluk dayatmacılık değil. Atatürkçülükte bulamadığı ancak Humeyni'de bulduğu değerlerde özgürlük ve demokrasi değil. Mesele monarşiyi yıkan iki liderden Atatürk laik bir cumhuriyet kurmuşken, Humeyni dini bir diktatörlük kurmuştur. Daha önce söylemiştim. Bu hanımefendi Humeyni'nin kurduğu rejimde televizyona çıkıp Humeyni için bunları söylese başına ne gelir oda açıktır. İngiliz hakimiyetini, Laik Cumhuriyet'e tercih ettiğini söylemek, gericiliğin bu ülkede gençlerin zihinlerini ne kadar zehirleyebildiğinin göstergesidir. Yalanlarla, çarpıtmalarla, iftiralarla gençlerin beyni zehirlenmektedir. Bunları yapanların en büyük güvenceside, gençlerin kendi tarihlerini dahi okumuyor olmalarına olan güvenleridir. kişiye bir ülkenin kurucu liderini sevip sevmediğini sorması da bir gazetecenin anormal bir şey değildir. Başka bir ülkenin kurucu liderine hayranlığını dile getiren bir kişiye, kendi ülkesinin kurucu lideri hakkındaki düşünceleri sormak son derece normaldir. Bunun yanlış veya rahatsızlık yaratan ne gibi bir yanı vardır onuda anlamak mümkün değil. Muhtemelen en azından bu genç kızlar kadar dürüstçe cevap vermek yerine takkiye daha yaygın olduğu için olabilir. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.