Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Oruç Tutmayanlar Şöyle Bir Kenara Geçsin!


Misafir rua

Önerilen İletiler

Burası blog değil forum. Öncelikle her düşünce ifade eden, bunu eleştiren veya cevap veren olacağını önceden hesap etsin.

 

Blog kısmımızda var. Tartışmalar kişiselleştirilip sabote edilmesin.

 

Herkes konu hakkında ne düşünüyorsa onu yazsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 132
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Sen hangi mahallede, birisinin kalkıp mahallede kimin oruç tutup kimin tutmadığının listesini yaptığını gördün. Senin mahallende muhtarınız böyle listemi yapıyor :)

 

 

meselede bu ya.

mahallede oturmayanlar, mahalle hakkında bilgisi dahi olmayanlar bir 'mahalle baskısı' icat ettiler.

sorun, birilerinin uzanamadıgı cigere mundar demesi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Oruç kavgası: 7 yaralı

22 Eylül 2007

 

ADANA’da oruç tutmayan Abdulvahap Doğanar'ın kahvede sigara yakıp ididaya göre dumananı da arkadaşı Yusuf Günsoy'un yüzüne üflemesi yüzünden çıkan kavgada 7 kişi yaralandı.

 

Olay, Kışla Mahallesi'nde kahvehanede meydana geldi. Rahatsızlığı nedeniyle oruç tutmayan 55 yaşındaki Abdulvahap Doğanar, öğle saatlerinde gittiği kahvede otururken sigarayı yakıp, iddiaya göre dumanını oruçlu olan komşusu 59 yaşındaki Yusuf Günsoy’un yüzüne üfledi. Dumandan rahatsız olan ve tiryaki olduğu halde oruçlu olduğu için sigara yakamayan Günsoy'un çıkışması üzerine tartışan ztarafları, kahvedekiler yatıştırdı.

 

İŞYERİNE BASKIN

 

Bu olaydan yaklaşık 3 saat sonra Abdulvahap Doğanar, yakınlarıyla birlikte Yusuf Günsoy’un lahmacun imalathanesini bastı. Ayaklarından özürlü olan Günsoy’un yakınlarının da karşılık vermesiyle çıkan kavgada işyerinin camları kırıldı. Bıçakların ve sopaların kullanıldığı kavgada Yusuf Günsoy ve Abdulvahap Doğanar’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi yaralandı.

 

Olay yerine gelen polis kalabalığı dağıtırken, yaralılardan 2'si gelen 112 Acil Servis ambulansında tedavi edildi, 5 kişi de Adana Devlet Hastanesi ve Çukurova Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

 

Kavganın komşular arasında meydana gelmesinden rahatsızlık duyduğunu söyleyen Yusuf Günsoy’un kardeşi Hasan Günsoy, “Bunca yıllık komşuyuz, değer miydi? Ayıp ettiniz” diyerek Doğanar a ilesinin fertlerine sitem etti.DHA

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demek gözünüzden kaçanlarda varmış..:)

 

8 senedir bir resmi kurumda çalışıyorum ve bu iktidardan önce yaşadıklarım ve tanık olduklarım şimdiden farklı değildi.Şimdi size sorsam Elhamdülillah Müslümanım dersiniz.Tabi inancınızı bilemem,sadece varsayıyorum.Buna rağmen söylediklerimdeki gerçeği inkar edebiliyorsunuz.Ben bu forumda oldukça alıştım bu türden yanıtlara.Tartışmalar genellikle kısırdöngü içersinde ilerliyor.Sırf bu yüzden önce dini tartışmalar bölümünden ayrıldım daha sonra da buraya uğramamaya çalışıyorum.Basit üsluplarla,tekrarlayan sözlerle insanlar eleştiriliyor.Sözde akıl içeren iğnelemeler yapılıyor.İmzamı beğendiğinizi yazmıştınız.Sebebi beni akla verdiğim değerdir.Başta çok tartıştığım ateist arkadaşlarıma bile sırf akılları nedeniyle büyük saygı duydum ve tamamen zıt fikirlerimize rağmen iyi arkadaş olabildik.Şimdi;Burada bizim görüp te sizin göremediğiniz ayrıntıları ve de iletilerimizde size yazmışken hala kabullenemiyorsanız,ya oldukça taraflısınız yada gerçekten anlayamıyorsunuz.O halde neden tartışalım..?

 

Evet,işyerleri ibadethane değildir.Ama iletimi dikkatli okusaydınız ve taraflı yaklaşmasaydınız;İşyerleri meyhane de değildir derdiniz..Demediniz..Çünkü sanırım çoğu insan gibi sizi rahatsız eden ibadet kısmıydı..

 

Tüm eleştirenlere bu sözüm:

 

İzin verirseniz dinimi rahatça yaşamak istiyorum..

 

Evet bir kamu kurumunda çalıştığınız belli oluyor özellikle siyasi zihniyetini beğendiğiniz bir yer sanıyorum. Sizin şikayet ettiğiniz şey ibadet edememe bende size soruyorum işyerleri ibadethanemidir siz ne diyorsunuz işyerleri meyhanede değildir evet doğru öyle ise işyerlerinin ne olduğunu bilmeyen adamlar tarafından yönetiliyor yani ne demek işgüzarlık almış başını gidiyor. Ha mesai saatinde içki içmiş ha ibadet etmeye kalkmış her ikisindede kaytarma var. Ben her ikisi arasında fark görmüyorum ama siz ibadet etmek isteyene toleranslısınız.

 

Bana birşey yazmadınız namaz kıldığı için işinden olanlar var dediniz ama bir örnek vermediniz oysa ben size aksi olayları yer ve zaman bildirerek anlatabilirim. Önyargı sanırım sizdede var mesela sizde dininizi rahatça yaşayamamaktan sözediyorsunuz mesela ne yapamıyorsunuz işyerinizde namaz kılmanıza izinmi vermiyorlar. Rahatlıktan kastınız nedir?

 

İbadet beni rahatsız etmez hatta çeşitli dinlerin kendine has ibadetleri ilgimi çeker keşke hoşgörü heryere hakim olsa ama günümüzde din uyuşturucudan başka birşey değil. Bir kaç gün öncede yazmıştım Hz. Ali bir savaş esnasında düşmanların mızraklarının ucana taktıkları Kuran ayetleri yüzünden kendilerini savunamamışlar ve savaşı kaybetmişler. Ne yazıkki şimdi din birilerinin paravanı kamuflaj olmak içinde çok güzel kullanıyorlar ibadetmi ediyor demekki iyi insan. Etmiyormu kötü insan. Bumu rahatlık.

 

Arkadaşlarımda örnekler verdiler işte bunlar hayatın gerçekleri sokak aralarında insanlar dayak yiyor kendilerine dindar diyen adamlar yüzünden.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet bir kamu kurumunda çalıştığınız belli oluyor özellikle siyasi zihniyetini beğendiğiniz bir yer sanıyorum. Sizin şikayet ettiğiniz şey ibadet edememe bende size soruyorum işyerleri ibadethanemidir siz ne diyorsunuz işyerleri meyhanede değildir evet doğru öyle ise işyerlerinin ne olduğunu bilmeyen adamlar tarafından yönetiliyor yani ne demek işgüzarlık almış başını gidiyor. Ha mesai saatinde içki içmiş ha ibadet etmeye kalkmış her ikisindede kaytarma var. Ben her ikisi arasında fark görmüyorum ama siz ibadet etmek isteyene toleranslısınız.

 

Bana birşey yazmadınız namaz kıldığı için işinden olanlar var dediniz ama bir örnek vermediniz oysa ben size aksi olayları yer ve zaman bildirerek anlatabilirim. Önyargı sanırım sizdede var mesela sizde dininizi rahatça yaşayamamaktan sözediyorsunuz mesela ne yapamıyorsunuz işyerinizde namaz kılmanıza izinmi vermiyorlar. Rahatlıktan kastınız nedir?

 

İbadet beni rahatsız etmez hatta çeşitli dinlerin kendine has ibadetleri ilgimi çeker keşke hoşgörü heryere hakim olsa ama günümüzde din uyuşturucudan başka birşey değil. Bir kaç gün öncede yazmıştım Hz. Ali bir savaş esnasında düşmanların mızraklarının ucana taktıkları Kuran ayetleri yüzünden kendilerini savunamamışlar ve savaşı kaybetmişler. Ne yazıkki şimdi din birilerinin paravanı kamuflaj olmak içinde çok güzel kullanıyorlar ibadetmi ediyor demekki iyi insan. Etmiyormu kötü insan. Bumu rahatlık.

 

Arkadaşlarımda örnekler verdiler işte bunlar hayatın gerçekleri sokak aralarında insanlar dayak yiyor kendilerine dindar diyen adamlar yüzünden.

 

Kızdırmışım sanırım..:unsure:

 

Yazdıklarınız asla beni anlatmıyor.Hele hele benim size yazdıklarımla uzaktan yakından alakası yok inanın..Benim yaşantı tarzımı ve hayata bakışımı biliyor olsanız bu yazıya aynı şiddette kendiniz cevap verirdiniz..

 

Neyse;Dedim ya neden tartışalım ki..Daha birbirimizi bile anlayamıyoruz..

 

Saygılar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kızdırmışım sanırım..:unsure:

 

Yazdıklarınız asla beni anlatmıyor.Hele hele benim size yazdıklarımla uzaktan yakından alakası yok inanın..Benim yaşantı tarzımı ve hayata bakışımı biliyor olsanız bu yazıya aynı şiddette kendiniz cevap verirdiniz..

 

Neyse;Dedim ya neden tartışalım ki..Daha birbirimizi bile anlayamıyoruz..

 

Saygılar..

 

kızmışım gibimi görünüyor :P

 

ben kolay sinirlenmem ama sizi sinirlendirdim galiba. kızmayın hepimiz din kardeşiyiz. :) sizin yaşantı tarzınızı bilsem aynı şiddette kendim neye cevap verirdim? :unsure:

 

yazdıklarım sizi anlatıyormu bilmem sizi tanımıyorumki ama yazdığınız yazıdan sizin taraf olduğunuz kanısına vardım. bende size göre taraf görünüyorum. ama dikkatinizi çekmiyor bu ülkede dindarlar baskı altında değil onlar diledikleri gibi yaşıyor ama dinsiz olanlar yada başkalarından daha az dindar olanlar diğerlerine uymak zorunda kalıyor.

 

din bir baskı unsurudur ama siz bunu ifade edemeyecek kadar çekingensiniz. kutsaliyet işte. :)

 

sizede saygılar.

 

namaz kıldığı için işinden olanlar var dediniz ama hala yer ve zaman bildirmediniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kızmışım gibimi görünüyor :P

 

ben kolay sinirlenmem ama sizi sinirlendirdim galiba. kızmayın hepimiz din kardeşiyiz. :) sizin yaşantı tarzınızı bilsem aynı şiddette kendim neye cevap verirdim? :unsure:

 

yazdıklarım sizi anlatıyormu bilmem sizi tanımıyorumki ama yazdığınız yazıdan sizin taraf olduğunuz kanısına vardım. bende size göre taraf görünüyorum. ama dikkatinizi çekmiyor bu ülkede dindarlar baskı altında değil onlar diledikleri gibi yaşıyor ama dinsiz olanlar yada başkalarından daha az dindar olanlar diğerlerine uymak zorunda kalıyor.

 

din bir baskı unsurudur ama siz bunu ifade edemeyecek kadar çekingensiniz. kutsaliyet işte. :)

 

sizede saygılar.

 

namaz kıldığı için işinden olanlar var dediniz ama hala yer ve zaman bildirmediniz.

 

 

Yalan söylemişim..;)

 

İyi geceler..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

zaten bende yalan söyledim :P

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi bazı ajitasyonları dinleyince insan kendini başka bir ülkede yaşıyor falan sanıyor.

 

Demekki neymiş. Bizim ülkemizde namaz kılan insanlar üzerinde büyük bir zulum varmış. Namaz kıldığı için insanlar devlet dairelerinden atılıyormuş. Bütün devlet daireleri içki alemleri ve fuhuş alemleri içindeymiş. Devlet dairelerinde inancını yaşayan bir müslümansan mutlaka zulum görüyormuşsun.

 

Demekki biz cidden bugüne kadar başka bir ülkede yaşıyormuşuz :)

 

Vay be.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir toplum üzerinde nasil ama ne kadar cagdisi yaklasimlarla baski kuruluyor eger toplumun bir kesimi bundan etkileniyorsa .. bu etkilenen kisimin ne kadar hayali mahsur yasadiginin kanitidir..

 

birkere isyerinde ibadet olmaz bunu söyleyecek olan kisiler,bugün görevini yapmiyor.!

 

birkere ibadetini ya evinde yaparsin,böyle olanagimiz var diger dinlere karsi, yada Camide bunun baska alternatifi yok aramak,ise ,, ibadeti bile bile sulandirmaktir alay etmektir dalga gecmektir.!

gösteristir caka satmaktir,zamanla kendini inandirmak kafayi yemektir,diyemiyoruz

yok efendim söyleymis yok efendim böyleymis ,ne yani dininle alay et ülkenle alay et ,, toplumun kafasini mesgul et toplumun huzurunu kacir insanlari baska yönlere yönlendir.!

 

isine gelince ondan sonra seytan efendiye ziyarete git, kafana göre safsata üret her yol mübah.. neyin mübahi ya.!

bu ülke nelerle mesgul..

 

Allaha sükür yeterli ibadet yerlerimiz var o yerlerin bakimi icin bu halk vergisini veriyor.! isterse ibadet yerine yolu düssün ister düsmesin onlarada tesekkür etmek gerekir..

tekrar diyorum yeterli ibadet yerlerimiz var , eger bazi günler yeterli gelmiyorsa sende uygun geldigi saatte gidersin...

tabii duygularin saglamsa,gercekleri görebiliyorsan,

 

Evden vede Camiden haric ibadet yeri secmek aramak yanlistir .. vergi veren halkin birgün bu vergilerini sorgulama gününü getirmeyin.. ibadetin yarisi calismaktir bir yarisida temizliktir biraz temizlige düzene önem.! iste cagdaslik bu vede icimizde uygulayan kim.. evet evimizde var camimizde, Allaha sükür.

 

:shuriken: yamyam frankfurt

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TOKİ'nin İstanbul Hadımköy'de yapılan konutları oturuma açıldı ve orada şuan bitmiş 2 cami var. Ama bir okul yok. TOKİ'nin ne olduğunu biliyordur herkes. Evet neyle aldattıkları ortada. Cami yaptır vatandaş taktir etsin ama okul yok. Zaten okula ne gerek var heryer okul anlayana.

 

Ama cami şart yoksa nerede ibadet edecekler?

 

Neresinden tutarsanız tutun bu iş bayatlamıştır birileri bayat sever ve bizim milletimiz yıllarca fukaralıktan bayatla idare etmiştir ondan şikayette etmez.

 

Cami ile göz boyayanların yedikleri önlerinde yemedikleri ardında ama bayatla idare edenlere şükür demek düşüyor.

 

Vay be memlekete bak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili keskankalem , zaten okulun ne anlamı var ki; din bir afyondur ve bazı milletlerin de yumuşak karnıdır.Tıpkı bizim ülkemiz de olduğu gibi.Bir ülke de her türlü rezilliği yapabilirsin ve bunları yaparken de dini kullanırsın çünkü zemin müsaittir.Ama camisine vb. şeylere laf bile edemezsin.

 

Üstelik adamlar niye okul yaptırsınlar ki ; ne kadar ***** bırakırsan ,o kadar da iyi uyutursun milleti.N e diyeyim uyumak istiyenlere tatlı rüyalar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili Gelincik malesef öyle.

 

Ne yazıkkı anlaşılmayacakta yumuşak karın ve dine yüklenen anlam insanların tepki göstermesini bile engeliyor. Ya kardeşim camiye ne gerek var dediğinde anında sopayı yersin. Ama neden okul yok dediğinde sırası gelecek derler. Sende efendi gibi bekleyeceksin.

 

İbadetin bile neden yapıldığını düşünmezler öğretilmiştir ve atalarından öyle görmüşlerdir demekki böyle yapılacak. Oysa Kuran atalarınızın dinini din edinmeyin der. Bu sadece putperestliği ifade etmez. Siz dininizde daha ileriye gidin gelişin ve düşünerek gelişin demek. Babandan gördüğünü din edinirsen din Allah'ın dini olmaktan çıkar.

 

Din bu sa.tekarların elinde oyuncak olmuş ve ne yazıkki Allah bilincininde önüne geçmiş.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu uygulamanın sebebini kavrayamamış olduğunuza çok üzüldüm

aslında konu: oruç tutmayanların listesinin istenmesinin sebebi oruç tutmayanlar ismen bilinirse cismende bilineceğinden kişilerin ne kadar tüketecekleri kesinlik kazanacağından yemek miktarı ona göre ayarlanacağından önemlidir.devletimiz bildiğiniz gibi israfı hiç sevmez. :lol:

bir öneri:oruç tutanların listesi istenseydi daha uygun olurmuydu acaba?(bu sefer oruç tutanlarmı endişeleneceklerdi?) :P

bırakın bu işleri yahu hayat siyah ve beyaz renklerden oluşmuyor.milyonlarca renk varken... bu yüzden isteyen tutsun isteyen yesin .ama siz illaki siyah beyaz göreceğim derseniz. o bile mümkün değil çünkü gri tonlar mutlaka olacaktır.(hayat bu, yaşam siyah beyaz olurmu hiç.olursada yavan olmazmı.)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dimi arkadaşım. Zaten isim soy isim listesi yapmadan bilinemez ne kadar yemek çıkarılacağı. Yani sadece sayı verilse belli olmaz. Herkesin tek tek ismi soyismi yazılmalıki miktar ayarlanabilsin.

 

Kara liste, fişleme, mimleme bunlar ülkemizde hiç yaşanmayan, hiç görülmemiş duyulmamış şeylerdir dimi.

 

Ne oruç tutanların nede tutmayanların ismen listelenmemesi gibi bir alternatif olamazmı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanları hiç tanımıyor gibi konuşuyorsunuz. "Kurumumuzda x sayıda öğlen yemek yiyen, y sayıda yemeyen var demek yeterli olur mu hiç?

 

Ahmet ile Mehmet'in yediği miktar aynı mı? Robot mu bunlar hepsi aynı miktarı yiyecek? Adını sanını vereceksin ki, üsttekiler "Ali'ler iki misli yer. Benim Ali adında bi amcam var, oturdu mu bir gövdeyi götürür. Ama bak Mustafa'ya gelince, o fazla yemezdir kesin. Benim dayımın adı Mustafa, iki lokma yer tıkanır" diyebilsinler. Yoksa ismini cismini bilmeden ne kadar yemek yiyeceğini nerden tahmin edecekler?

 

Sonra bu işin sizin bilmediğiniz yararları var. Bilimsel bi istatistik bu. Adı ne olanlar, öğlen yemek yer, ne olanlar yemez diye işin dökümü tutuluyor akıllılar! Bu bilgiler devlet istatistik kurumu arşivinde depolanıyor. Bu verilerden dünya gıda birliğine Türkiye tüketim haritası bilgisi verilecek.

 

Bunları bilmeden yazar, bilmediğinizi ortaya koyarsınız. Bu işin obeziteyi önleme programı hazırlanması bakımından bile yararı var. İstatistik diye bi bilim dalı var, sizin haberiniz olmasa da!

 

Gelecek yılın buğday rekoltesi hedefi bile bu raporlara göre tanzim edilecek! Bir şeyi bilin de eleştirin!

 

Haa, unutmadan bir şey daha. Ayrıca namaz kılanlarla kılmayanların da listesi gerekiyor. Ama bunun sizin sandığınız gibi irtica ile alakası yok! Malum, küresel ısınma, kuraklık... Su rezervlerimiz giderek azalıyor. Namaz kılmak için abdest alınır, siz bilmezsiniz. Dinle diyanetle işiniz olmayınca! Bu da suyla alınır, onu da bilmezsiniz. Bu istatistik tutulacak ki, su tüketimi hesaplansın.

 

Sonra sırada hacca gidenler, gitmeyenler listesi var. Devlet Suudi Arabistan'dan kontenjanı buna göre talep edecek. Aslında biz bu işi kestirmeden müslüman olanlar, olmayanlar diye kestirmeden sorup hepsinin istatistiğini birleştireceğiz de, şu münafıklar olmasa! Müslümanız diyolar, ne namaz kılıyo, ne oruç tutuyolar.

 

En iyisi üç liste istemek. Müslümanlar, kafirler, bi de münafıklar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi kara liste oluşturuluyor... Daha sonra burada adı yazılı olanlar teşhir edilecek daha da sonra toplum baskısıyla oruç tutmak zorunda kalacaklar....

Hadi bakalım toplumdaki eşitsizlikler gideriliyor derken, yakın zamanlarda oluşmaya başlayacak bir takım toplumsal baskılar düzeni etkilemesin ya da eşitsizliği daha da derinleştirmesin!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkiyede mahalle baskısı falan yok.

Türkiyedeki mahallelerde 'mahalle baskısı' değil, bir avuç azgın azınlığın, saltanatını sürdürmek için kurduğu 'korku baskısı' var.

Koltuklarının altlarından kaydığını hisseden, bir avuç kaymak tabakanın estirdiği, 'korku terörü' var!

Korkuyla ayaktalar uzun yıllardır, korkuları oyunlarının açık olması.

İran'ı geçtik, Malezya hikayesi başladı şimdi de, bunlarda masal bitmez ey millet

Malezyadan Türkiyeyi okuyamazsınız.

Türkiyeyi okumak istiyorsanız, oturdukları villalardan 'mahalle baskısı' icat edenlere değil, 'mahallelerin kendisine bakın.

Yerinden yönetim diye bir şey vardı ya, aynısını 'yerinden aydın' mevzusu içinde düşünmek lazım..

:)

 

adamların ülkeden haberleri yok, birde kalkmış daha karmaşık mahalleden dem vuruyorlar.

cık.cık.cık.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hep ayni nakaratlar;böyle seylere inanmayin,bunlar müslümanlari karalamaktir,bunlar Laiklerin uydurmalaridir,bunlar baskici rejimin cigirtkanlaridir falan filan.

Sanki bu ülkede basi acik diye belediyelerden kadinlar cikarilmadi.Sanki bu ülkede Oruc tutmayanlar dögülmedi,sanki bu ülkede denize giren mayolu kadinlar taciz edilmedi de simdi yine dincilerin malum savunmasi ve saldirisi ile karsi karsiyayiz.Belki o liste iyi niyetle yapilmistirbelki degil,ama mesele o listenin iyi veya kötü niyetli yapilmis olmasinda degil birilerinin hemen Laiklige cephe almasindadir.Bu nasil bir kinki nasil bir bilenmislikki elinden gelse kilic kalkan alip cihada kalkisacaklar.Bu ülkede müslümanlara karsi hickimse fiili bir eylem yapmadi yapmazda.ama müslüman degilde müslümanligin ne oldugunu bilmeyen ve sabah aksam Laiklige karsi ve türban icin savasmayi müslümanlik sayanlar Laiklere sözlü ve fiili saldirilarda bulundular.Bakin simdi bunlarida inkar eder ve müslümanlara baski diyeadlandirirlar cünlü onlarin ne yapacagi gercekten bilinmez.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Azgın azınlık tehdidi

 

Mahalle baskısı olur. Bunda garipsenecek bir şey yok. Hindu mahallesinde inek kesmeyeceğiniz gibi, Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz hesabı.. Bunu yapan en azından kötü bir tüccardır..

 

Yahudi mahallesinde de domuz kasabı açın da göreyim sizi.. Vejetaryen mahallesinde de mezbaha açanın aklına yanarım.

 

Cami avlusunda Viagra satılmaz bayım..

 

Mahalle baskısı yüzünden Çankaya'da adam başörtüsünü yasakladı ya hu! Hürriyet gazetesinde mescid yok efendim. Mahalle baskısına karşı azgın azınlık tehdidi diye bir şey var..

 

Vejetaryen mahallesinde mezbaha açmak için direten bir azınlık bu..

 

O kadın kimdi, hani şu Çağdaş Yaşamcı, Atatürkçü Düşünceden İlmiye Çığ mı ne, Sümerolog; camide fuhuş yapılması önerisinde bulunan. Hürriyet Genel Yayın Yönetmenine kalsa, bu öneriden yola çıkarak, laiklik çağdaşlık, hoşgörü adına cami avlusunda meyhane, kerhane açtıracak. Hani “Camide nikah kıyılsın ama isteyene limonata - zemzem, gül şerbeti, bana likör verirseniz” kabilinden bir şey bu.. Bu bey bu şekilde şarap, rakı, şampanya istemeyip likör dediği için büyük bir özveride bulunmuş oluyor..

 

Mahalle baskısını geçen gün Serdar Turgut da yazdı. Kendi mahallesinde yaşananları örnek verdi.. Paper Moon, futbol takımları, bar muhabbetleri falan filan..

 

Demek ki, bu mahalle baskısı her yerde bir şekilde var.

 

Ama asıl sorun olan, tehdit oluşturan AAT.. Yani Azgın Azınlık Tehdidi.

 

Özgürlük bahanesi ile temel hakları sınırlandırma çabaları bizim çağdaşlara özgü bir durum..

 

Onların fuhuş ve içki içme özgürlüğü, inançlı insanların dini gereklerinden daha önemli. Onların özgürlükleri adına bizim “gerekirse farzlarımızı sünnet yapmamızı” bile istiyorlar..

 

İyi ki, Şerif Mardin bir şey söyledi! Mal bulmuş yoksul muhteris gibi hemen saldırdılar.

 

Bir fıkra: Adamın biri her yeni duyduğu kelimeyi cümlede kullanmadan edemezmiş.. Bir toplantıda “Asel”den söz ediliyormuş. Merak etmiş, “Asel nedir?” diye sormuş yanındakine, o da konuşmayı dinlemek için sözü kısa kesmiş ve “Baldır” demiş.. Birazdan bizimkisi sözü cümlede kullanacak ya, “Aman aman asellerim de bugün çok ağrıyor” demiş.. Güya baldırlarının ağrıdığını söyleyecek. “Kapıyı December bırak” der gibi.

 

Bir adam çıktı, AB “Ortaklığa Katılım Belgesi”ne “katılım ortaklığı belgesi” diye bir şey uydurdu, öyle kaldı.. Biri çıktı “Laiklik din devlet ayrılığıdır” dedi, milleti de yalanlarına inandırdılar.. Laikliğin objesi din ve devlet değil, kilise (Vatikan) ve devlettir ve laiklik sonunda yine kaynağını İncil'den alan bir kilise kurumudur.. Kilise Vatikanla bütünleşen egemen bir otoritedir. Kilisenin karşılığı bizde bir kurum yok. Cami deseniz zaten o da yine devletin tekelindedir. O zaman bu nasıl bir laiklik oluyor? Bunun adı laiklik değil Bizantinizmdir. Hatta kendi ideolojisini mutlaklaştıran bir devletten söz ediyoruz. Hatta dinleştiren. O zaman da rejimin adı teokrasi olmaz mı? Bugün de anayasanın ideolojisini tartışmıyor muyuz.. Laikçilerin bu tartışmadaki yeri neresi hiç düşündünüz mü? Laikliğe karşı direniyorlar aslında. Teoratik bir yapıyı savunuyorlar ya da savundukları sistem laiklik değil, karşı durduklarını sandıkları Patrikhanenin savunduğu yine bir kilise ideolojisi olan Bizantinizmdir.. Ve de sanıldığı gibi Fransa'nın tümünde de bugün de hâlâ laiklik geçerli değildir. Mesela AİHM'nin bulunduğu Strasbourg da dahil laik kurallarla yönetilmez.. Fransa'da birçok üniversite, okul, hastahane kiliselerin denetimindedir ve kiliseler vergilerini toplar, eğitim verir, kimse bunlara engel de olmaz. Fransa'da laikliği de devletten önce, bir STK olan La Lique korur.. Hani “Siyasal İslâm” diye bir şey var ya, aslında o devletin dine müdahale ederek siyasi otoritenin dini şekillendirmesini ifade etmesi gereken bir tanım, siyasilerden dindarların taleplerine indirgendi.. Asıl Siyasal İslâm denilen şey, devletin / siyasetin dayattığı İslâm'dır. En büyük örgütlü, düzenleyici siyasi otorite ise devletin kendisidir. Sözkonusu olan İslâm siyaseti değil, siyasetin İslâm'ı kardeşim..

 

Ama gel de anlat bunu bizim laikçilere.. Hem bilmiyorlar, hem de bilmediklerini bilmiyorlar. Cehaletin bu kadarı da ancak eğitimle mümkün nitekim! Ve bütün cahiller gibi, bunlar da çok cür’etkar!.

 

Bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, 40 akıllı 40 günde çıkartabilirse aşkolsun.

 

Alın size “sivil anayasa” muhabbeti.. “İzinsiz gösteri” haberleri.. Kimse çıkıp “izinli gösteri mi olur” demiyor.. “Sivil anayasa mı olurmuş” demiyor. Ha! Sivillerin anayasa önerisi olabilir. Ama o metin anayasa olduktan sonra resmi bir hüviyet kazanır ve siyasi bir belgeye dönüşür. Sivil olmak, siyasal olmamak / Resmi olmamak anlamı taşır..

 

***** azgın azınlığın dayatması ile, mahalle baskısı bahane edilerek adeta darbe çağrısı yapılıyor.. Mahalle baskısından yola çıkıp, fiili tehdide dönüşüyor iş..

 

Bu zalimlere “genel ahlak”ın kamu düzeni gibi temel insan hak ve hürriyetlerinin korunmasında temel bir kriter olduğunu bunlara birilerinin öğretmesi gerek.. Yani mahalle baskısı, inanç, töre, gelenek şeklinde toplumun genel bir davranış biçimi olarak sağlıklı bir toplum düzeninde yerini alır..

 

Herkesin aynı biçimde davrandığı bir ortamda birey farklı bir davranış sergiliyorsa elbette bir baskı hissedecektir. Herkesin sarı giydiği bir yerde siz kırmızı giymişseniz bu farklılığın getirdiği bir durum sözkonusu olacaktır.. Çıplaklar kampında bir çarşaflı ne hissederse, çarşaflılar arasında bir çıplak da onu hissedecektir..

 

Hindu mahallesinde sokakta inek kesmeye kalkarsan bu mahalle baskısı bir cinnete de dönebilir. Ve bu işi yapan kişinin yaptığı işi de masum bir eylem gibi gösteremezsiniz!

 

Aslında bu baskıyı çeşitlendirmek mümkün. Mesela aile baskısı, okul baskısı, media baskısı, devlet baskısı, mafia baskısı. Mahallede kim yok ki! Polis baskısı, asker baskısı.. YÖK baskısı..

 

Şimdi öncelikli olan mahalle baskısı değil, azgın azınlık ve darbe tehdididir.. Açık ve yakın tehlike budur..

 

Keşke YÖK Başkanı, Yargıtay Başsavcısı, Ertuğrul Özkök, devlet, anayasa ve yasalar, siyasal sitemler üzerine, bunların varlık ve meşruiyet temelleri, insan temel hak ve hürriyetleri, siyaset tarihi, siyasi düşünceler tarihi üzerine biraz ok

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Böyle yazilari kimler yazar bunlari biliyoruz,bir defa ortaya sürülen iddiadan anlasiliyor zikri ile fikri ayni. Laiklik sözlük anlamiyla hicbir dine ait olmayandir,dolayisiyla devlet yönetiminde din ve devlet islerinin birbirinden ayrilmasi demektir.Bunu özürlü olanlar bile biliyor artik ama dinciler bir türlü ögrenemediler.Laiklige camur atabilmek icin tuttular onu Vatikanla özlestirdiler.Halbuki dinler arasi diyalogda Vatikanin isidir,nedense buna sessiz kalmayi tercih ediyorlar,Heralde arada Fetulah Gülenle Erdogan var diye.Ya laikler yapsa idi siz görürdüz o zaman yaygarayi.amac gercek nedeni saf disi etmektir.Nedir gercek neden?Laikligin kaldirilmasi,Neden bunu istiyorlar?Cünkü Laikligi Cumhuriyeti ve Atatürkün bagimsizlik üniter devlet ve diger ilkelerini hazmedemedikleri icin.Cumhuriyetten önce Türk halkinin yüzde 90 i yani Saray Erkani disinda kalan gercek Türk ulusu okuma yazmadan bihaberdi.Konustugu dil anayurdunun diliydi yani Türkce.Sarayda ise Türkce alt siniflarin dili oldugu icin ragbet görmemis onun yerine melez bir dil uydurulmus adına Osmanlica denmis ve bütün yazismalar bu dille yapiliyordu.Bunu neden yazdim,cünkü Harf inkilabi ile bir gecede Türk ulusu ***** kaldi diyenler var bu ülkede,amaclari harf devrimini tukaka etmektir,onlarin en büyük özlemi Türk ulusunun dilinin Arapca olmasiydi,biz Türküz ve dilimizde Türkcedir.

Konu oruc tutmayanlarin listesi ile ilgiliydi,**********************

Bu ülkede müslümanlara karsi Laik kesimden asla bir saldiri gelmemistir,yani fiili bir saldiri, sözlü saldirida olmamistir sadece dini alet edenler icin elestiriler olmustur.bunun tam aksine Laiklere, dinciler tarafindan(dikkat edin müslümanlar demiyorum)muhtelih tarihlerde fiili saldirilar olmustur.Budur gercek olan.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yusuf Kaplan

 

 

 

 

Fransızlar mı “kafayı yemişler”, biz mi?

 

 

 

Yeni anayasanın hazırlanmasıyla ilgili tartışmaların sonunda gelip başörtüsüne ve laikliğe dayanmasından daha doğal bir şey olabilir mi? Çünkü şimdiye kadar gerçek sorunlarımızla yüzleşmek yerine “kaçak güreşme”yi yeğlemedik mi?

 

Aslında Türkiye'nin bütün sorunları, laiklik ile İslâm arasındaki birbirini iten ilişkide düğümlenmiştir. Ama meseleyi bu kadar açık ve net bir şekilde ortaya koyup konuşabilmek pek mümkün değil Türkiye'de.

 

163. madde, laikliğe yönelik en küçük eleştirileri yapanların tepesinde demoklesin kılıcı gibi duruyordu bir zamanlar. Bu yasak tam olarak ortadan kalkmış değil aslında. Anayasanın dibacesinde yer alan ve değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek olan ilkelerin başında laiklik ilkesi gelir. Daha doğrusu, bence, bu değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddelerin bulunmasının nedeni, laikliği güvence altına almaktır.

 

Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama yoktur ve laikliğin din'in kaşısına alternatif bir din gibi yerleştirilmesi, kutsanması, kutsallaştırılması, tartışılmaz, dokunulmaz kılınması çok tehlikeldir. Bu nokta, İslâm korkusu, İslâmlaşma korkusu gibi saçma sapan korkular üretmeye kadar gelip dayanmıştır!

 

O yüzden dünyada çeyrek asırdır kız çocukları başörtülü olduğu için okumaları yasak olan tek ülke biziz dünyada.

 

Oysa Fransızlardan apardığımız laiklik anlayışıyla bizimkini karşılaştıramazsınız bile: Fransa'daki ortaöğretim okullarının tam üçte biri Katoliklerin kontrolünde. Türkiye'deki İmam-Hatip Liseleri'nin en yoğun olduğu dönemde, bu okullara giden orta öğretim öğrencilerinin oranı sadece % 2,5'tu. Fransa'da katolikler, ortaöğretimin üçte birine sahipler; Türkiye'de ise İHL'ler, ortaöğretimin kırkta birini oluşturabiliyor ancak. Fransa'da bir Katolizm korkusu yok; ama Türkiye'de İslâmlaşma korkusu var! El insaf.

 

Bu milletin suçu, günahı nedir ki, dünyanın en laik ülkesi ve bizim laikliğimizin de anavatanı Fransızlardan bile daha bağnaz bir uygulama var burada? Buna kraldan çok kralcı geçinmek denmez de ne denir peki? Oysa kraldan çok kralcı geçinmek, ancak kölelere mahsus bir özellik değil midir?

 

Şimdi, Türkiye'de bu kadar İHL okuluna ne lüzum var diyerek bangır bangır bağıranlara şunu sormak gerekiyor: Fransa'daki ortaöğretim sisteminden mezun olan üç çocuktan biri papaz mı oluyor? Bir halkın çocuklarının üçte birinin sadece papaz olması insan aklının alacağı bir şey midir? İyi de Fransızlar kafayı mı yediler de bu kadar Katolik okulunun açılmasına izin veriyorlar?

 

Bizde bu kadar imama ihtiyaç olmadığına göre bu İHL'lere de ihtiyaç yok diyen “******”, “***********”, İslâm düşmanı köşe-kapıcılara ve kapıkulu maşalarına sormak gerekiyor gerçekten: Fransızlar, neden bu kadar okulu ve çocuklarının üçte birini katoliklere teslim ediyorlar dersiniz? Neden? ****************

 

Adına TÜSİAD denen 300-400 kişiden oluşan bir grup, ne zaman İslâm'la, laiklikle, eğitimle, dolayısıyla başörtüsüyle ilgili bir mesele olsa, hemen veryansın ediyor. Arkasından diğer “silahsız askerler” / STK'lar sıralanıyor hemencecik...

 

Başörtüsü meselesi yeniden gündeme geldi. Yine gürültü patırtı yapmaya başladılar. Türkiye'de bir İslâmlaşma korkusundan dem vurulmaya başlandı şimdi de. Bir güvercinler var; bir de şahinler. Güvercinler, korkulan İslâmlaşma'nın demokrasiyle yok edilebileceğini; şahinler ise, demokrasi değil askerî vesayet rejimiyle yok edilebileceğini söylüyorlar.

 

Ben duyduklarıma okuduklarıma inanamıyorum. İslâmlaşma korkusundan sözediyor ******* adamlar. İnsan mı bunlar şimdi? Yazıklar olsun!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.