Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Canraşit

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Canraşit tarafından postalanan herşey

  1. Çünkü, ABD'nin BOP planı devrede. Çünkü, Kürtleri BDP''ye kaptırmayarak, Ilımlı İslam rejimine geçebilmek için oy lazım. Efendim, ne demiştim daha önce bir hatırlayalım : Yani, devletteki zihniyet gerçek CHP zihniyeti değildi demiştim. Fakat; ]dedim ve Baykal CHP'sinin ulusalcılığa yakın duran, beceriksiz ve kısır siyaset tarzı nedeniyle, geçmişi de aynı şekilde değerlendirmek haksızlık olur. Elbette, gerçek CHP zihniyeti derken, özellikle Atatürk dönemi ve sonrası ve 70'lerin CHP devrimci ruhundan bahsediyorum. Nitekim, verdiğiniz linklerde de çoğunlukla eleştirilen dönem benim de eleştirdiğim dönem ve bugünün CHP'si. Tarhan Erdem de beni doğrulamış : Sizce halkımız, AKP'nin diktaya varan rahatlığını göremiyor mu hala sayın Fuzuli ? Yoksa, önceliği ileri demokrasi değil de, ekonomik kaygılar mı ? Saygılar sunarım.
  2. Haklısınız efendim, mesela Cem Sultan, ağabeyi 2.Beyazıtın askerlerinden kaçıp Rodos şovalyelerine sığındıktan sonra götürüldüğü Batı'da asla Osmanlı'ya karşı kendini kullandırtmamıştı. Yine Çerkes Ethem adıyla bilinen Ethem bey, Kuvayı Milliye'den kaçıp, Yunan kuvvetlerine sığındığında, asla Kuvayı Milliye'ye ait sırları Yunanlılara vermemişti. Ama A.Kaya'ya haksızlık yapılmış olması, onun 12 Eylül darbesi nedeniyle Cumhuriyet'ten soğuması ile açıklanabilecek bir karaktersizlik örneği sergilemesini daha da arttırmıştır. Oysa, tüm yalakalıklarına karşın Teröristbaşı için ise o yalnızca bir '' soytarı ''ydı. Ve buna rağmen, sanatın gücü mü desek artık, o, bazı Kürt vatandaşlar arasında bir kahraman oldu. Çünkü, onun hainliğini görmek için biraz eğitim ve bilinç ve ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne kendisini bağlı hissetmek, benimsemek gerekir. İşte tüm bunlar etnik temelli siyasetin sonuçlarıdır. Fakat, gün normal bir gün değildir. Öyle '' dönülmez akşamın ufkundayız, nasıl geçersen geç '' denilebilecek bir vaziyet yoktur. Ve bu süreçten çıkışın tek yolu ise, tuhaftır ki bu yeni zihniyeti tersine kullanarak ideal olanı gerçekleştirmektir. Çünkü, İdeal olanı savunarak gelinen nokta bellidir. CHP'nin '' kör parmağım gözüme '' tarzı siyaset üretmesini ben de eleştirmiyor değilim, hatta oldukça beceriksiz buluyorum fakat bir yandan yoksulluğa çare olacak ekonomik çözümler vadedip, diğer yandan belli algıları kırma yönünde çaba sarfetmeyi olumlu buluyorum. Çünkü, dünyanın her yerinde halk ekonomik kaygılarla oy verir, yeter ki kimliğine dokunulmasın. DP'ye gelince, kusura bakmayın ama N.Kemal Zeybek, bence AKP'nin, iki partili meclis hedefi için MHP'nin baraj altında kalmasına yönelik DP'nin başına geçirdiği, zamanında ANAP bakanı olan eski Ülkücülerdendir. Kendisi, Radikaldeki yazılarında her gün kendi milliyetçilik anlayışının nasıl olduğunu anlatmaktan başka bir fikir üretmeyen ama aslında ısrarla Hz.Muhammed'in Türk olduğunu savunmasından kafatasçı kafa yapısını açık eden ve yine bugünün AKP destekçisi eski ANAP'lı bakan Hasan Celal Güzel'le bir olup çeşitli TV programlarında Cumhuriyete ağır eleştiriler yapmaktan geri durmayan bir şahıstır. Netice itibariyle, CHP'ye ve MHP'ye verilmeyen her oy, AKP'nin ekmeğine yağ ve bal olarak geri dönecektir. Bu gidişin de dönüşü yoktur. Saygılar sunarım.
  3. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Oooo, hem senli-benli konuşmalar hem de laubalilikten şikayet ha... ilginç ! Oysa, ben ısrarla size, '' siz '' diye hitap ediyorum. Hala ! İdamı savunduğu için daha 3 sayfa önce şiddetle '' dogmacı '' olarak suçlanan kişi, şimdi '' bir arkadaşımız '' diye sunulursa, bu çelişkidir. Ve ben daha önceki bir yazımda, beyinde çelişki barındırmanın ne dediğini bilmemeye yol açacağını ve dolayısıyla, ne dediğini bilmeyenleri ciddiye almamanın da bir hak olduğunu söylemiştim. Bana sorarsanız ben de dürüst yapılmayan, kıvırarak yapılan tartışmalardan hiç hoşlanmam. Lütfen kıvırmayalım. '' Sadeleştirme '' dediğiniz işlem, eğer, çok büyük anlam farkı ortaya çıkarıyorsa, öylesi böylesi olmaz, bunun adı '' kırpmak ''tır, hatta '' gündelik kırpmak '' !... İşte ben bu yüzden, Sosyalizm terimini değil, Diyalektik Materyalizm terimini kullanmaya özen göstermiştim. Çünkü, savunduğunuzu söylediğiniz Bilimsel Sosyalizm'in diğer adı olan Diyalektik Materyalizm, Karl Marks'ın kurucusu olduğu Marksizm'in felsefesidir. Marks'ın tarihe sınıfsal bakışı bu felsefenin özüdür. Dolayısıyla, eğer varsa, başka Sosyalist düşünürlerden getireceğiniz din karşıtı söylemler, Bilimsel Sosyalizmi bağlamaz. Yok eğer, Marks beni bağlamıyor, başka Bilimsel Sosyalist filozofların da din karşıtı söylemleri var deniyorsa bu gösterilir. Lafla peynir gemisi yürümez. İddia eden açıklar. Ben dedim oldu ile olmaz bu işler. Yoksa, söylenen dogmadan öteye gitmez. Görüldüğü gibi öyle iki ayet yazmakla hiçbir şey kanıtlanmış olmuyor. Edebiyat metinlerinin temasını çıkarmak sanırım lisede öğretiliyordu. Dolayısıyla, seviyesinin düşmediğini düşünenler ayet tartışabilir tabii, ona diyecek bir lafım yok. Benim kafamdaki sömürü kavramı ise çok net. Beynimde çelişki yok. Ama doğru kavramlarla akıl yürütülmeyecekse tartışmanın bir anlamı da yok. Hele yazılanlara cevap vermek yerine suçlama yapmak hiç benim tarzım değil, tarzı bu olandan da hiç hazzetmem. Bilimsel araştırmalar, idam konusunun tekrar gündeme gelmesine neden olan hem Pedofilik hem de Anti-Sosyal Kişilik bozukluğu gösteren çocuk tecavüzcüsü katillerin, bu bozukluklarının büyük ölçüde kalıtımsal olduğunu fakat bu kalıtımsal unsurun kötü aile ortamında daha da etkin hale geldiğini gösteriyor. Bu bozukluğun etkilerinin azaltılması yönünde, kötü aile ortamlarının oluşmasında ideolojilerin etkisi tartışılabilir ancak bu bozuklukların tamamen ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değildir. Saygılar sunarım.
  4. Efendim, Marks'ın dediği-eğer cımbızlanmazsa-şudur : '' Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, manevi olanın dışlandığı toplumsal koşulların maneviyatını oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor. '' Saygılar sunarım.
  5. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor, bana en son canım diyen, hala iki sensen yerde yatıyor Saygılar sunarım.
  6. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Aman dayı abi, sen bana bakma , sakın ola şişenin dibini bulma, turba kaşar diyerek de beni uyutma, yolsuzum bu aralar başka param yok ha, bir duble de bana kalsın unutma !... Saygılar sunarım.
  7. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Kimmiş ki o '' bir arkadaşımız '' acaba ? Efendim, illa ki ayet mi tartışacağız şimdi ? Çok isterseniz tartışırız da, yine de o seviyenin çoktan geçilmiş olduğunu varsaymıştım. Benim tarafından saptırılan bir şey yok, tam da konunun özünden bahsediyorum. Çünkü, konu dinlerin yerilmesi veya yerilmemesi değil, dinin doğru olup olmaması, inanılıp inanılmaması gerektiği de değil ! Tartıştığımız konu : Dinlerin egemen sınıfların sömürü aracı olarak ortaya çıkıp çıkmadığı. Şimdi, önce şunlara bir cevap verin : Aristokrasinin el değiştirdiğini, bunun da köleci toplumdan, feodal topluma geçişte bir devrim süreci olduğunu söylüyorum. Yani, mesela Fransız devriminde, burjuvaların, soyluların mülklerine el koymasını, giyotine göndermesini, soyluların sömürülmesi diye mi düşünmeliyiz ? Ve ayette yalnızca kölelere mi '' fakirliğinize sabredin size cennet vadediyoruz '' diyor, yoksa o dönemde fakir kalan tüm müslümanlara mı ? Nahl 75'de dönemin hürle köleyi aynı kefeye koyamayız anlayışı örnek gösterilerek, İsra 21'de şirk eleştiriliyor, sınıf farkları gösterilerek öte dünyadaki mevkiler anlatılıyor. Nahl 75'den evvelki ayet de beraber okunursa : '' Allah'a birtakım benzerler icat etmeyin. Çünkü Allah (her şeyi) bilir, siz ise bilemezsiniz. '' Nahl 74 '' Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının malı olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak harcayan (hür) bir kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler. '' Nahl 75 Bir de '' bir arkadaşımız '' verdiği ayetin, '' nedense '' ucundan azıcık bir kesinti yapmış : Bunu diyen, sayın demirefe ile fikirleri ters düştüğünde bunu da demişti : Saygılar sunarım.
  8. Evet efendim, bilmeyen araştırsın, öğrensin : "Dinde değişmeyen, Kuran'da belirtilen, genellikle inançla ilgili temel kavramlardır... Modern hayat karşısında insanlarımızın pek çok problem ve ihtiyaçları söz konusudur. Bunların cevabı, asırlarca önce, o dönemlerin özelliklerine ve şartlarına göre bulunan çözümlerde aranamaz.. İslam dininin sonsuza kadar en mükemmel din olarak kalacağına inananlar, bunun gereğini yapmak zorundadır. Asırlarca önce yapılan yorumlarla, günümüz insanının sorunlarına çözüm bulmak imkânı yoktur." Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Said Yazıcıoğlu Saygılar sunarım.
  9. Efendim, öncelikle şunu söyleyeyim; Avrupa ve ABD'de, El-Kaide gibi terör örgütlerinin varlığı yüzünden Müslümanların potansiyel suçlu görülmesi gibi, Türkiye'de de PKK'nın varlığı nedeniyle Kürt vatandaşlarımız bir kesim tarafından potansiyel suçlu görülmüş, onlara hep kuşku ile yaklaşılmış ve bazı haksızlıklar yapılmıştır. Ahmet Kaya da bu haksızlıklardan nasibini almış bir insandır ve nasıl ki, potansiyel suçlu görülen bir mÜslüman, doğal olarak kimliğini sahiplenen aşırı unsurlara yaklaşırsa, o da aforoz edilmesini takiben böyle bir yola itilmiştir yurtdışında. Hümanist bir insan olan Kılıçdaroğlu'nun bu jestini bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Unutmayalım ki, terörün ana amacı insanlar arasında ayırımcılığı körüklemek ve son kertede bir iç savaş çıkartmaktır. O nedenle, Kılıçdaroğlu'nun mezar ziyareti, bu oyunun bozulması amacını taşıyan ve CHP üzerine Baykal zamanında haksız olarak yapıştırılmaya çalışılan '' etnik milliyetçi '' algısını ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir mesajdır bana göre. Saygılar sunarım.
  10. Öte yandan, AKP'nin sağlık hizmetlerinde SGK'lılara yönelik imkanları arttırması ve TOKİ vasıtasıyla ucuz arzı Sosyalizm'den kopyadır. Tabii, bunların popülizm adına yapıldığını biliyoruz. Üstelik, bu olumluluklara paralel olarak, yandaşlarına ait özel hastanelerin ne hikmetse yaygınlaştığı ve TOKİ ihalelerinin kimlere verildiği de bilinmeyen bir şey değil. Saygılar sunarım.
  11. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Efendim, sanırım siz de ayet tartışmaya alışmış ülkemize özgü naif ateistlerdensiniz. Yahudilik veya Hristiyanlık uzmanlık alanınızın dışında kalıyor herhalde. Fakat, hem sömürü olgusundan bahsedip, hem de dialektik materyalizmi bilmemek olabilir mi? '' Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. '' Karl Marks Dialektik Materyalist tarih anlayışı, tarihi dönemlere ayırır : ''İlkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler. Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu dönem. Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği, dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem. Kapitalizm: Burjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın politik sistem, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel mülkiyetin sahip olduğu dönem. Komünizm: İşçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz, sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.'' Görüldüğü gibi İslamiyetin başlangıcında, Mekke gibi şehir devletlerinde varolan sınıflar kabilelerin önde gelenleri, yani; yeni aristokrasi sınıfı ve köle sınıfı idi. Şimdi, alıntıladığınız ilk ayettte adı geçen Yahudi ve Hristiyanlar ezilen bir sınıf mıydı ki, İslam egemen sınıfların sömürü aracı olsun ? Mekke'nin ele geçirilmesi sırasında bir savaşta yapılması gerekenlerin anlatıldığı bu ayetin, Arabistan'da köleci toplumdan feodalizme geçiş devrimi sürecinin bir parçası olduğunu göremiyor musunuz gerçekten ? Artık ırk ve kan bağlılığının değil din bağlılığı anlayışının geçerli olacağı bir sosyal yapıya geçişte egemen sınıf elbette yeni dine mensup olanlar olacaktır. Aristokrasinin nitelik değişimi sürecini siz nasıl kölelerin ezildiği bir süreç olarak tanımlarsınız ? İslam'ın ilk olarak köleler üzerinde etkin olduğunu, onlar için bir kültürel sığınma işlevi olduğu bilinmeyen bir olgu mu ? Üstelik, verdiğiniz diğer örnekler, sınıf savaşının anlatıldığı değil, dönemin köleci toplum anlayışı üzerinden örnekler verilerek yeni din anlayışının anlatıldığı ayetler. Bu bağlamda, Marks'ın dine bakışını, daha Türkçeleştirilmiş olarak tekrar vermekte fayda görüyorum : '' Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor. Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, manevi olanın dışlandığı toplumsal koşulların maneviyatını oluşturuyor. Din, halkın afyonunu oluşturuyor. '' '' Freud, insancıl evrimin hedefinin şu amaçlara ulaşmak olduğuna inanır : Bilgi, ( akıl, gerçeklik, mantık ) insan sevgisi, acıların azaltılması, özgürlük ve sorumluluk taşıyacak güce erişmek.'' Bu idealler ise tüm büyük dinlerin aklaki temelini oluşturur. Batı ve Doğu kültürleri, bu temeller üzerine kurulmuştur. Konfüçyus’ün, Lao-Tse’nin Budha’nın, diğer peygamberlerin ve İsa’nınnöğretileri hep bu idealleri savunur. Bu dinler ve öğretiler arasında ( yer ve zamana, hitap edilen topluluğa göre değişen ) deyiş farklılıkarının olması doğaldır. Örneğin, Buddha ağırlığı acıların azaltılıp yok edilmesine verirken, peygamberler adalet ve anlayışlı olmaya önem vermişler, İsa ise insan sevgisini öne almıştır. Görünürdeki farklılıklara rağmen tüm bu dinsel önderlerin, insanlığın gelişmesindeki amaçlar ve biçimler konusunda tam bir uyuşum içinde olmaları ilginçtir. '' ERİCH FROMM Saygılar sunarım.
  12. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Kopsun efendim farketmez, siz, ''Halkımız geleneksel olarak muhafazakar bir düşünceye sahiptir. Dinin devamlı olarak bir korku, titreme, şikayet ve dilenme olarak algılanmasının panzehiri doğru bir din kültürü dür. Doğru bir din ve ahlak kültürünün öğretilmesi için tüm önlemler alınacaktır. '' diyen Osman Pamukoğlu'ya verin. Saygılar sunarım.
  13. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Herhangi bir dayanak var mı ? Tarihten bir örnek ? Bu örnek Yahudiliğin ortaya çıkışı olur, Hristiyanlığın olur ha keza İslamın da olur yani. Saygılar sunarım.
  14. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Kısasa kısas diyorsunuz yani. Saygılar sunarım.
  15. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Daha önce de başka başlıklarda yazdığım gibi dinin de dogma olarak algılanmamasının yolu vardır. ''Efendim, öncelikle şunu belirteyim; dogma( nas ) ile iman farklı kavramlardır. Peygamberi referans göstererek dine inanma( dogma ) farklıdır, asla kanıtlanamayacak bir şeye iman edip dini akla uygun hale getirerek Peygamberi tasdik etmek farklıdır. Yani, bilimden örnek verirsek, Aristo dedi diye bilimin konusu olan bir olgu hakkındaki bir açıklamayı doğru kabul etmek ile, bu açıklamayı irdeleyip, akılla test edip doğruluğunu kabul ederek, akla dayandırarak Aristoyu tasdik etmek farklıdır.'' Saygılar sunarım.
  16. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Dayıcıım seni şöyle kenara aliim, meze diye habeci kaşarı ile bi ufak açiim, aman sana bir şey olmasın dalgana bak, ben birazdan gelicem, bana da biraz bırak Saygılar sunarım.
  17. Hiç öyle şey olur mu efendim ? Yasa değişikliği teklifi elbette tüm CHP milletvekillerinin imzasıyla verilir. Baykal zamanındaki teklif gibi, Kılıçdaroğlu zamanında da daha geçen sene YÖK, seçim barajı ve dokunulmazlıkların kaldırılması için paket önerge verildi. Ayrıca, Baykal dahil birçok milletvekilinin bireysel başvuruları var mecliste. Saygılar sunarım.
  18. O bir şakaydı tabii efendim, anlaşılan becerememişim o başka. Ben de size tek parti döneminin dikta olmadığını söylemiştim. Ama en iyisi size bu konuda kendi söyledikleriniz cevap versin : Diğeri gibi bu da mesnetsiz. Hangi yapılanlar diktaydı ? Ve bu yapılanların günümüze taşınmak istenmesinin örnekleri nelerdir ? AKP'nin diktasıyla ilgili olarak somut örnekler vermedim, diktaya doğru gidişin örneklerini verdim : CHP'nin böyle bir mantığı ve konumu eskiden de yoktu ve hala da yok. 60'ların sonunda orduyu darbe yapmaktan vazgeçiren İsmet İnönü idi. 12 Mart muhtırasından sonra kurulan Nihat Erim hükümetine bakan vermek istemeyen CHP'li Ecevitti, 12 Eylül'de hapis yatan da CHP'li Baykaldı, Ecevitti. Efendim, demokrasi elbette kendi temel değerlerinin yıpratılmasına izin vermeyecek bir rejimdir ve yasalar çerçevesinde korunmak istenmesini antidemokratik ya da ideolojik tavır ya da devletin, vatanın sahibi olmak olarak adlandıramazsınız. 2002'den sonraki AKP'nin atraksiyonlarına karşı savunmada kalmaktan başka bir siyaset üretmeyen CHP zihniyetini de kopyala-yapıştır yöntemiyle tüm geçmişe yayamazsınız. Ben de bu siyaseti eleştirirdim ama sizinle farklı pencerelerden bakıyoruz. Hele '' halk istediğimiz gibi bir hayat yaşamalı, kültürünü bizim istediğimiz şekilde oluşturmalı, inancı şu şekilde olmalı '' gibi bir zihniyetin olduğunu söylemeniz tamamen kurgu gibi, subjektif bir algı gibi görünüyor. Hele hele '' şu kadar yaşamalı '' gibi bir söylem tamamen akıl dışı. Evet, ikisininki de biliniyor ama AKP'ye oy verenler tarafından hem AKP hem de CHP zihniyeti yanlış biliniyor efendim. Doğru, CHP'nin siyaseti değişim içindedir fakat siyasetin değişmesi ideolojinin değiştiği anlamına da gelmez. Siyaset algılar üzerinden yapılır, algıların değiştirilmek istenmesi de ideolojinin değiştirilmek istenmesi değildir. Saygılar sunarım.
  19. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Efendim, dinler sınıfsal egemenlik için üretilmemiştir. Bu görüş tarihsel gerçeklerle örtüşmez. Tam tersine, dinlerin çıkış noktasındaki işlevi, egemen sınıflar tarafından ezilen sınıfların sığınma limanı olmasıdır. Karl Marks'ın bu konuda ne demiş olduğunu da bilmeniz gerekir : "Dini ıstırap, bir ve aynı zamanda, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilen yaratığın iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur. Kitlelerin afyonudur." Saygılar sunarım.
  20. Efendim, bilmeden emin olup, iddia etmemek gerekir. CHP'nin, dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili yasa teklifi vardı, AKP milletvekilleri reddettiler. Bunun üzerine Atilla Kart, dokunulmazlığının kaldırılması için AİHM'ne başvurmuştu ve AİHM onu haklı bulmuştu. AİHM, CHP Milletvekili Atilla Kart’ı haklı buldu Strasbourg - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ı, "Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı" iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı buldu. AİHM’den yapılan yazılı açıklamada, Kart’ın başvurusuyla ilgili olarak "Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği" belirtildi. Strasbourg- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM), CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ı, "Adil yargılanma hakkının engellendiği ve hak ihlali yapıldığı" iddiasıyla Türkiye aleyhine açtığı davada haklı buldu. AİHM’den yapılan yazılı açıklamada, Kart’ın başvurusuyla ilgili olarak "Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiği" belirtildi. AİHM, Kart’ın talepte bulunmaması yüzünden maddi tazminata gerek görmedi. Kart, dokunulmazlıklarla ilgili olarak TBMM’nin 22. Dönemi’nde, şahsıyla ilgili iki dosya hakkında, "kovuşturmanın ertelenmesine" dair karara karşı yaptığı itirazın, TBMM Genel Kurulu’nda reddedilmesinin ardından, 8 Şubat 2005 tarihinde AİHM’e Türkiye aleyhine dava açmıştı. Atilla Kart, yaptığı başvuruda, "Adil yargılanma hakkının engellendiğinin ve hak ihlali yapıldığının" tespitini istemişti. CHP milletvekili, daha önce konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Dokunulmazlıkların imtiyaz ve zırha dönüşmemesi, TBMM’nin bir sığınak yeri olmaması, dokunulmazlıkların Anayasa ve içtüzükte düzenleniş amacına uygun olarak kullanılmasını istediğini" bildirmişti. AİHM, davayla ilgili olarak bu yıl Ocak ayında duruşma düzenlemişti. Kaynak : Anadolu Ajansı Kaynak:HaberX Saygılar sunarım.
  21. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Bağlamada iyiyimdir, yani, saz olanda, daha doğrusu gitar dahil her türlü telli çalgıda... Saygılar sunarım.
  22. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Efendim, uzatmak için burada değil miyiz, yani doğruyu bulmak için tartışmak. İşine gelmeyen yazmaz, bu kadar basit. Şimdi, biz bir şeyi güzel ya da çirkin bulmak için, bilimin kanıtlamasını mı bekliyeceğiz ? O zamana kadar bu bir bilgi sayılmayacak mı ? Saygılar sunarım.
  23. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ha şöyle işte, dogma örneğimizi sonunda alabildik. Şimdi, dost edinmesinler, düşman edinsinler, öldürsünler diyor değil mi, dogma ? Arada bir derece yok yani, öyle mi ? Ne demişti, sayın demirefe : Ve ayrıca, bunun '' inandığı yaratıcının şerefine canlı bomba olup, günde 50-60 kişi kişiyi öldürenleri dost edinin '' konseptiyle ne ilgisi var ? Saygılar sunarım.
  24. Canraşit şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ama yine başa döndük anlaşılan. Hangi dogma ? Sebep ekonomiktir, dogma işin kılıfıdır. Hatta, bir sosyalist olarak egemen sınıfların sömürüsü kaynaklıdır demeniz gerekir, dini değil. Her neyse, idam olmaz falan derken dini idam etmeye kadar getirdiniz işi, tebrikler ! Saygılar sunarım.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.