dominik

Yani olmayacak bir is icin keske olsaydi gibi isteklerde bulunmak ancak fikralarda ve hayallerde yasanir. Kardesim neden kurtulusunu sadece bir lidere veya sahsa bagimli yapiyorsun? Mertce demokrasi, barsi ve özgürlükler icin sesini yükselt. Irkciliga, fasizme, seriata, zulme ve haklari gasp politikasina karsi dur ve bu bozuk düzeni yikip gercek bir demokrasiyi getirmek icin caba harca.

Ben sahsen ne öyle bir yemekte bahis konusu kazanin olduguna ne de Atatürk'ün böyle bir sey dedigine inaniyorum. Atatürk o dönemler sadece bir askerdi yani osmanlinin emrindeydi ve kimseye ögretecek bir konumuda yoktu, Padisahin emirlerini yerine getirmek haric baska hic bir etkinligi yoktu. Bu tip abartili ve gercek disi söylemler birlideri yücelten ülkelerin tümünde yasanan bir durumdur, bu tip yüceltmeler sadece bir fikradan ileri gidemez. Benzeri fikralari Türk dünyasinda cok yerde rastlayabilirsiniz. Diyelimki Atatürk gercekten söylemis, demekki bayagi yükseklerden atmis o zaman. Su anki halimiz cumhuriyetin kurulusundan beri fazla degismemistir. Dincilerin, gericilerin, irkcilarin etkisi eskidende vardi bu günde var bu sistemde yarinda olacak. Bazilarinada ancak böyle fikralar dinlemek düsecek ve ancak fikralar sayesinde hayallerini yasayacak.

Demirel bile artik 12 Eylülün nasil geldigini ve kanin neden akitildigini itiraf ediyor. Kaynak: -http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=1022714&Date=08.10.2010&CategoryID=78-

Siz hala önceki denenenleri tekrar deneyebilirsiniz ama benim sahsi fikrim artik deneyecek bir seyin kalmadigi ve bu ülkenin deneme tahtasindan kurtulup cagdas bir demokrasiye ulasmasidir. Sisitem bozuk olduktan sonra siz dahi iktidara gelseniz degisn makyajdan baska hic bir sey olmaz. Sorun sahislarda degil sisitemdedir. Iktidarlar sadece uygulayandir, ama onlarin dinlemesi gereken, dikkati nazara almasi gereken o kadar cok varki bu sistem onlara nefes dahi aldiramaz. Gelen gideni her zaman aratmistir ve öylede olacak ileride.

Alinti: -http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1286364972&year=2010&month=10&day=06-

Beni sahislar ilgilendirmez ve bu yarida aynen devam edecek. Insanin ic dünyasina giremeyizki onlari degistirelim. Önemli olan 75 milyon üzerinden yaklasmak. Demokrasi veya AB insanlarin özel düsüncelerini degistircek diye bir sart yok, ama demokrasi sayesinde mazlumlarin, haklilarin kötüler karsisinda savunma gücleri artar ve asla yalniz kalmazlar. Bunun en güzel örnegi gene AB ülkeleri. Bu ülkelerde ne fasist zihniyet ne de irkci zihniyet kökten kazinamamistir ve aslada kazinamaz ve bu zihniyet sahipleri her firsatta düsüncelerini yaymaya calisirlar, insanlari kücümserler vs. Ama demokrasi sayesinde bu zihniyete sahip olmayanlarda kendilerini cok rahat bir bicimde koruyabiliyorlar. Sizin AB konusundaki görüsünüz benimkisinden farkli olabilir, saygim vardir ama en azindan bir alternetifinizi gösterin. Nasil demokratiklesecegiz, memleketin kaymaklarini esit sekilde 75 milyonu kapsayacak sekilde dagitacagiz, özgürlesecegiz, insanhaklarina saygi diúyacagiz, can ve mal güvenligimiz, cevre sagligi,.....güvence altina alinacak???????? 90 yildir yapamamsiz, daha dogrusu yapmamakta direnmisiz. Bu zihniyet hala devlete hakim, iktidarlar sadece maske degisikligidir ama özünde devletin yapisini korurlar. onlarin maskeleri saysesinde bizler gercek olan biteni tam olarak göremeyiz.

Ülkedeki her türlü sorunun cözümü birbirinden bagimsiz degildir. Bir tarafa "cözülecek bir sey oldugunu sanmiyorum" derseniz, diger sorunlarada belirli bir zaman sonasinda aynisini söylersiniz cünki, cözüm aramak demek hatalari görmek ve bunlari kaldirmak demektir. Hata ve eksigini inkar eden birisi sadece belirli bir noktaya kadar iyi niyet gösterir ve igne kendisine dokununca tekrardan sil bastan yapar. Ülke insanlarinin her türlü ihtiyaclarini karsilayacak bir politika sergilemek tabiiki arzulanan bir durum, ama bunu isterken veya yaparken sadece belirli cevrelerin cikarlari dogrultusunda olmamalidir. Ülke insanlarinin tümünü kucaklayan bir cözüm olmalidir. Bu anlamda basliga geri dönecek olursak bence bahsettiginiz konulardaki cözümü biz millet ve devlet olarak tek basimiza yapacak bir iradeye sahip degiliz, malesef degiliz. AB'ye girme yolunda kendimize ceki düzen verebilecegimiz gibi girecek duruma ulastigimizda zaten sorunlarimizi inkar eden bir toplum olmaktan kendimizi kurtarmis olacagiz.

Güzel bir yaklasim ve olaya cözüm noktasinda bakan bir öneri. Bu tip cözüm getirecek önerilere ihtiyaci var ülkenin. Inadina inkar ve gasp politikalarina devam etmekten vaz gecmeliyiz. Umarim diger arkadaslarda sizin gibi cözüm önerileri getirirlerde insanlar ortak noktada baris adina, huzur adina, esitlik ve özgürlükler adina bir araya gelirler.

Tabii gene sucluyu bulduk, AB kiriterleri suclu. Sanki AB kriterlerinden önce herkes ehliyeti hakkiyla aliyordu. Tamam kardesim sizin bu kunudada sergilemis oldugunuz tutum maksadinizin züm yemek degil bagciyi dövmek oldugudur.

Sira artik inkar ettigimizide inkar etmeye geldi galiba. Devletin en üst kesimleri dahi bu hatayi gecmiste yaptiklarini kabul ederken siz hala yapüilan hatayi dahi inkar ediyorsunuz. Bir dönemler "Türkiye'de Kürt yoktur onlar kart Türk'lerdir" safsatasi vatandasa yutturulmaya calisilmiyormusdu?

Lütfen artik ama. Konuyu nereye getirdiniz yaaa. Bu kadarda olmazki. Kardesim birakin su sunu istemis bu bunu istemisi, sadece gasp edilen haklari verilsin yeter. Daha hala gasp ettiklerimizi dahi vermezken birde yok efendim dahada fazlasini istiyorlar diye masumu oynuyoruz. AB ülkelerindeki etnik kökenlilere verilen haklari bizde kendi etnik kökenlilerimize verelim olur biter. Yeterki vmek isteyelim. Vermek istemediginiz icin kirk dereden su getiriyorsunuz, kabul görmeyecek istekleri bize burada tüm etnik kökenlilerimizin arzusuymus gibi sergiliyorsunuz. Bir taraftan BDP Kürt'leri temsil etmiyor ve edemez diyorsunuz diger taraftanda ciddiye almadiginiz partinin bir milletvekilinin isteklerini tüm Kürt'ler adina buraya getiriyorsunuz. Siz artik önerilerinizi getirin lütfen. Her sey eskisi gibi devammi etsin, ne hatalari yaptik gecmiste, nerelerde düzeltmemiz gereken durumlar var,.....? Hadin görelim sizin cözüm önerilerinizi. Bosuna burada kalem sallamayalim artik canim.

Kusura bakmayin ama sizin Almanya hakkinda hic bir bilginiz yok. Almanya'da egitimden eyaletler sorumludur, yani merkezi yönetim buna karismaz. O yüzden de her eyaletin okul sistemleri digerinden farkli olabiliyor, nasilki her ayalette de mesela üniversite harclari degisik oldugu gibi. Bazilarinda harc dahi yok. Bunlarin tümünü eyalehükümetlerinin egitim bakanligi karar verir. Lütfen bilgi sahibi olmadan tartismayin. Eksikleri ve yanlislari elestirin ama yanlis bilgi vermeye hakkiniz yok. Ac´vrupada 6000 bine yakin cammi var, Almanya'da müslüman kuruluslar istedikleri okullarda yeteri kadar ögrenci bulabiliyorlarsa din dersleri verebiliyorlar. Hatta Berlin eyaleti icin mahkeme dahi bu yönde karar verdi. Siz neden bahsediyorsunuz? Sizinkisi sadece söylenenlere katsi gelmek, elinizde delil dahi yok. Yabancilar yaamlarindan memnun olmasalar Almanya'da neden kalsinlar, neden her firsati degerlendirip oraya gitmek istesinler?

Neden acaba dersiniz? Trafik teröründen rant saglanamiyorda ondan. Diger taraftan teröröden siyasi ve maddi rantlar saglandigi icin asla gündemden cikartmak istemiyorlar. Son 30 yilda trafik terörüne verilen can sayisi yaz itibariyla 45000 kisi. Yaralilarin sayisi bundan kat kat daha fazla. Bundan bizim "vatanperver" siyasetcilerimiz asla rahatsiz olmuyorlarki bahis konusu dahi degil. Ama diger taraftan etnik kökenli vatandaslarimiz olan Kürt'leri yillarca inkar ederek, onlara yasak ve baski uygulayarak sonunda 30000 e yakin can kaybi verdik. Her ikiside cok vahim bir olayken, birini devamli bas belasi ilan ederken digeri hakkinda sadece iyi temennilerde bulunuyorlar. Siz rant saglayacak bir mesele hatirlatin bizim devlet adamlarimiza ve siyasilerimize, derhal müdahale ederler. Trafik terörü neymis canim sende, o karinmi doyuruyor, onlari iktidarami getiriyor, meclisemi sokuyor bazi partileri?

MHP zaten hic bir zaman halkin partisi olamamistir. Gecmiste oldugu gibi günümüzde de sadece taseron bir parti olarak varligini sürdürmektedir. Gecmisi karanlik, irkci ve fasizan zihniyete sahip bir parti ülke ve halk icin asla iyi olmaz. Cumhurbaskanini koltuga MHP destegi ile otututurdu AKP. Burada da taseronlugunu gösterdi. Apo konusunda gena aynisini yapti, emperyalist güclerin istegi dogrultusunda iktidara gelip onlarin arzularini yerine getirerek idam cezasinin kaldirilmasinda büyük rol oynamistir. Iktidardan cekilseydi inandiriciligini gösteriridi , ama yapmadi, cünki patronlari öyle istedi. Türkiye etnik milliyetciligi, irkciligi, karanligi arzulayan siyasi partiler ile bir yere varamaz.

Sayin yilmaz kusura bakmayin ama artik sizin sorularinizdan ve inadina anlamak istemediginizden ben sadece kötü niyet eriyorum. Sordugunuz soruya bakin lütfen? "Almanya da Türkçe eğitim veren bir kurum var mı, Almanya da hangi Türk veya Kürt Kültürünü yaşatabiliyorsunuz? Bizim bayramlarımızda izin veriliyor mu, namaz saatinde namaza gidilmesine izin veriliyor mu?" Kardesim Almanya'da türkce dili ögrenimi yasak olmadigi gibi istege bagli olarak Türk'lerin yogunoldugu okullarda veriliyor ve hatta sadece örnek olsun diye size Bewrlin'den bir okul ismi verecegim, bu okul Alman milliegitimine bagkli, 8 yillik bir okul. ismi Aziz nesiz Avrupa okulu ve hurada her ögrenci iki dilde egitim görüyor, Türkce ve Almanca. Almanya cumhurbaskani dünki konusmasinda Almanya''da yasayan yabancilarin entegrasyonunun basariyla sonuclanabilmesi icin ana dilde egitime dahada önem verilmesi gerektigini üzerini cizdi. Bu ne anlama geliyor dersiniz? Diger taraftan Almanya'daki Türk'ler veya Kürt'ler her türlü kültürlerini yasatabildigi icin sizin sorunuzu ciddiye dahi almiyorum. Kendi spor kulüplerinden tutunda, folklor egitimi, camii yapma, müzik okulu, kültür dernekleri, her türlü siyasi dernek ve kuruluslar, kendi doktorlari, avukatlari, eczanesi, fabrikalari, patronlari, köy dernekleri, sehir dernekleri,...... varken siz hala bana soru soruyorsunuz. Dini bayramlarda müslüman ögrenciler ilk gün okula gelmek zorunda degiller, gelemyenler izinli sayiliyor. Bayramlar icin imkanlar cercevesinde fabrikalar ve devlet daireleri iscilerine izin verebiliyor ama kanunen yok. Burada 72 millet yasiyor ve hepsinin bayramlari var. Olmayacak seye amin denilmez. Izin alirsin ve kutlarsin. cogu zaten izin aliyor. Birde namaz icin müsade varmi diye soruyorsunuz. Almanya seriat ülkesi degil sayin yilmaz. Siz artik kendiniz icin karar verin. Birf taraftan laik geciniyorsunuz diger taraftan namaz saatlerinde calisanlara izin verilmesini istiyorsunuz. Ne sitediginizi önce iyi düsünün. Sizinkisi bu konuda üzün yemek degil bagciyi dövmektir. Karsi gelecek noktaniz kalmayinca böyle gereksiz sorular sormaya baslayarak ülkemizdeki yasaklari unutturmak istiyorsunuz. Almanya'dan izine gelen vatandaslara sorsaniz dahi her seyi ögrenirsiniz ama 50 yildir bunu dahi yapmiyoruz herhalde. Birde kardesinizin oldugunu söylüyorsunuz Almanya'da, o dami size hic bir sey anlatmiyor? Belkide hic ilgilenmiyordur ve olan bitenden haberi dahi yoktur. Bu tip insanlarimizda az degil tabiiki avrupa ülkelerinde. Her gün kahvehaneler ve spor toto yerlerine gitmekten cocuklarini egitimine vakitleri olmadigi icin, nerede neler veriliyor haberleri dahi olmuyor.

Su celiskiye bakin ve siz karar verin artik. Almanya Türkyie degilki herkese zorla din dersi verilsin. Tabiiki isteyene din dersi veriliyor, hemde herkesin kendi mezhebine göre. Yani katoliklre, protestanlara, ortodokslara, sunnilere ve alevilere ayri ayri, istemeyenlerede zorlama yok. Siz sadece karsi gelmek adina yorumlara cevap veririken yok yalan söylüyorlar dedigin icin bu kadar aciktan celiskiye düsüyorsunuz. Avrupada olmayani Türkiye'ye getirmek istiyormusuz. Lafa bak. Yukarida yazdigimin hangisi yok Almanya'da?

Yukarida saydiklariniz ayni zamanda da etnik kimliktir. Madem Türkiye'deki Kürt vatandasi sadece vatandaslik bazinda Türk ise neden ana dilini yasakladik ve simdide biraz yaumusatarak icin icinden siyrilmaya calisiyoruz? Kürt'ler vatandaslik bazinda Türktür bunada kimsenin bir sey dediygi yok, ama köy isimler degistirildi zorla (simdilerde geri aliyorlar ama), ana dilde egitimleri yasak, Kürtce isim vermekte yasak. Bu ne bicim hos görülük? Almanya'da, Ingiltere'de, Firansa'da,.... nasil diger etnik kökenli vatandaslari kendi öz haklarina sahipse bizde de olmalidir. Bu kadar basit bir olayi daha neden uzatiyoruz. Yazik degilmi giden canlara? neyimizi paylasamiyoruz? Tahammülsüzlük yapiyoruz sadece. Kendi egomuzu yenemedigimiz icin bu kadar uzun bir savas yasiyoruz.

Bakin konu bayagi dagiliyor. Almanya'da nasilki etnik kökeni farkli olan Alman vatandaslari kendi alt kimliklerini hic sorunsuz söyleyebiliyorlarsa ve hatta kültürünü, dilini yasatip gelistirebiliyorsa aynisini Türkiye'dekiler icinde istiyorum ben. Bunun anlasilmayacak neyi var daha? Kardesim egittimle ilgili sadece Türkiye'den belirli ilk okullara ögretmen yollaniyor ama buda neredeyse tarihe karisti cünki, gelenler buraya adepte olamadiklari icin ögrenciler ve ailelerle problemleri oluyor. Ama bizler burada sadece ilk okula gitmiyoruzki, orta okul var lisesi var, üniversitesi var, varda var. Isi karistirmayalim ve utzatmayalim, sen kendi ülkendeki etnik kökenlilerine Avrupa ülkelerininkisini yarisini versen önce o da yetecek, digerlerini sonra veririz. Ama biz Nuh diyoruz Peygamber demiyoruz.

Ehh katlanacaksin cok dillilige canim. Bakin Almanya'da 72 millet var ve bunlar sanal ortamda, normal ortamda ve hatta makamlarda dahi kendi aralarinda kendi ana dillerini konusuyorlar ve bundanda kaos falan olmuyor. Resmi dil almancadir ve isinin görülmesini isteyen Almanca konusmak zorunda kalir. Alis veriste dahi aynisidir, kendi aranda istedigin dili konusursun ama kasaya gelince Almanca konusursun. Bu mesela bir Türk bakkalinda dahi aynisidir, müsteri Türk degilse kasada gecerli anlasma dili Almancadir. Aynisi Türkiye iicndgecerli olur. Olayi neden o kadar büyültüyorsunuzki? Vermeye niyetiniz varsa cözüm yollari var, bakarsiniz diger ülkelerde nasil oluyor ögrenirsiniz.

Bakin sayin Yilmaz, ülkeler arasinda isci alis verisi icin belirli antlasmalar olur ve buna kimse bir sey demiyor, ama konumuz o degil. Mesela Almanya'da müslümanlar icin okullarda din dersleri verme hakki var, bunu Türkiye ile Almanya veya baska bir müslüman ülke ile Almanya arasindaki antlasmadanmi kaynaklaniyor zannediyorsunuz? Bunun disinda ana dilde egitim falan. Bunlarin tümü Alman kanunlarina göre uygulanir, yoksa bir ülke ile antlasma sonucu degil. Onun disinda birde Alman vatandasi olmus Türk'ler ve diger uluslardan insanlar var, ehh onlar artik Türk olmadiklarina göre onlarin ana dilde egitim istemelerinidemi Türkiye ile Almanya arasindaki anlasmalar cözecek? Ya diger uluslardan insanlari ne yapacagiz? Bunlarin bazilarinin vatanlari dahi yok, kimisi iltica etmis ve devletiyle alakasi yok. Bunlarin devletleri yok diye haklaridami olmayacak? Milyonlarca Iran'li var ve bunlarin tüm haklari Iran ile Almanya arasindaki antlasmaya göremi yapilyor dersiniz? Yok öyle bir sey. Biraz arastirmis olsaniz, egonuzu yenipte diger ülkelere bakarak yaptigimiz yanlislari görseniz tüm sorunlar cözülecek amma niyet kötüyse olmuyor iste. Birakin simdi bize Cumhuriyetten önceki insanlarin Türk degilde Osmanli olduklarini söyleminizi. Benim dedem osmanli dönemini yasamis birisiydi ve her daim Devlet kendisini Osmanli olarak niteleyebilir ve nitekim de öyle olmustur, ama vatandaslari Ermeni'ydi, Kürt'tü, Türk'tü, Rum'du ve hatta isgal (fetih) ettigi ülkelerde daha da degisik uluslar vardi. Sanki Türk kelimesi kurtulus savasindan sonra yeni icat edildi. Yönetime göre insanlar nitenedirilmez, irk ve etnik kökenlerine göre olur. Ben su an Alman vatandasiyim ama etnik kökenim Türk. Olay bu kadar basit. Güldürmeyin beni lütfen.

Sayin yilmaz, "türkcülük" ne anlama geliyor sizce? Hani Türk etnik kimligi diye bir sey yoktu ve sadece vadandaslik bazinda Türk olmak vardi diyordunuzya.

Benim bahsettigim Türk iscilerinin calisma izinleriyle alakali degil. Ilk gelislerinde valisma izinleriyle alakali anlasmalar yapilmis olabilir, ama su anki durum bunun cok cok ötesinde. Diger taraftan Almanya'da sadece Türk'ler degil 72 millet yasiyor ve dil, din, irk, kültürel haklar,... konusunda verilen haklar karsilikli devletler arasindaki anlasmalara göre degil. Biraz arastiripta yorumlasak daha saglikli olur. Türklügün etnik bir kimlik olmadigini siz söylüyorsunuz diye öylemi olacak? Ermeni vatandaslarimizda var, Yunan vatandaslarimizda var,.... Türk olan. Ama diger taraftan bir Türk bin Yunan'a bedeldir diyoruz. Bunu nasil aciklayacagiz? Her Türk asker dogar diyoruz, bunu nasil aciklayacagiz? Lozan sonrasinda Türkiye'ye göc etmis milyonlarca insan var, bunlar Iran, Irak, Afgan, Gürcü, Bulgar, Arnavut, Bosna, Afrika,.... asilli. Bunlarin tümü icinmi "her türk asker dogar, bir Türk bin Yunan'a bedeldir" gibi sacmaliklari söyleyecegiz? Siz sadece insanlarin haklarini vermemek adina onlara sormadan ve izinlerini dahi almadan yok efendim siz böylesinbiz diyorsunuz. Madem Türk kimligi yok ise neden Cumhuriyetten önce de kendimizi Türk olarak niteliyorduk? Yoksa bizim irkimiz, etnik kimligimiz Osmanlimiydi? Sen disarida kendi Türk olarak tanimlamiyormusun, benim irkim Türk demiyormusun. Diger taraftan Türk dünyasindan bahsederiz. Türkiye bu Türk dünyasinin icerisine ait degilmi? Bosuna zorlamayin, tavsiyem ezberimizi yenmeye calisalim. Gercekleri oldugu gibi görelim, bundan kimse zarar görmez. Egomuzu yenelim.

Demek oluyorki Türkiye gercek anlamda anayasasinda yazildigi gibi laik bir ülke degil. Öyle olmadigini görmek icin profesör olmayada gerek yok. Diyanet ve icerigi zaten bize 90 yildir laiklik aldatmacasini gösteriyor. Hangi laik bir devlette din dersleri mecburdur? Hangi laik bir ülkede devlet dini bir kurulus icin sizin ibadet yerinizi ben belirlerim der? Laik bir ülkede Aleviler neden hala mecburi sunni din dersleri almak zorunda kaliyor, ibadet evleri resmen taninmiyor? Cemaatlarin ve seriatcilarin devlet üzerindeki etkisi ve agirligi yeni degil, bilakis 90 yildir var. Sadece kagit üzerinden laiklik olmaz!!!!!

Degerlendirmeleriniz icin tesekkürlerimi arz ederim. Ben zaten Türkiye'de ne dün ne de bugün demokratik bir sisitemin var olduguna inanmadigim icin demokratiklesme söyzlerine inanmiyorum. Benim buradaki amacim sadece gecmisteki ve su anki HSYK'nin arasindaki farki anlayabilmek adinaydi. O yüzden anlarsinizki yöneltmis oldugunuz soruya daha fazla örneklerinide ekleyebiliz ve ülkede yapilanlarin tümünün halk icin degil halka karsi oldugunu söyleyebiliriz. Bu anlamda ben sahsi adima bu referandumu boykot edenlerdenim cünki, malesef hayircilarda , yani Hayir kampanyasi yapan siyasiler demek istiyorum, halk icin, demokrasi icin cabalayanlar degiller.

Kusura bakmayin ama sorumun cevabini alamadim malesef. Siz bana genel bilinen ve herkesin konustugu aciklamalar yapmissiniz. Benim sorum herhalde anlasilamamis. Siz yorumunuzda bir sahis icin "dini bütün" yazmissiniz. O sahsin dini bütün oldugunu neye göre degerlendiriyorsunuz diye sormusum ve "dini bütün" varsa "dini yarim veya dini cegrek" te olabilirmi veya "dini bütün" olmayanlara ne diyecegiz? Benim sorularim cok acik ve net, ama sizin cevabiniz nedense her zanaki gibi karisik, bulanik ve anlasilir degil.