yam_yam tarafından postalanan herşey
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
Ben de sana kopernik'ten galileo'dan örnekler verdim. Şimdiki teist arkadaşların evrim teorisi karşısındaki tutumlarından bahsettim. Bana müslüman bilim adamlarının buluşlarında hangi Kur'an ayetinden direkt referans aldığını söyleyebilir misin?
-
akıl insanın tanrısımıdır
Hayır, sen hiç bulutlara, yapraklara baktığında değişik figürlere rastlamadın mı? Bunu ilahi bir olaya bağlayan körü körüne şartlanmış bir beyinden başkası olamaz. Bunun eğitimle alakası yoktur.
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Müslümanlığın, yahudilikten etkilendiğini bilmeyen mi var? Kur'an'daki pek çok olayın tevratta da olduğunu biliyorsunuz. Ve bunun da normal olduğunu, zira her iki dinin de tanrısının aynı olduğunu iddia ediyorsunuz. Ama tevrat'ın kaynağı bellidir : Sümer yazıtları... Ancak sümerlerin dini inançları öyle farklı ki, sizin ilahi din diye tabir ettiğiniz dinlerden, bozularak o hale gelmesinin imkanı yoktur. "Uzatma" konusuna gelince... Neden rahatsız oldunuz?
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
O zaman bu Kur'an hükümlerinin her dönem için geçerli olduğu tezinizi çürütür. Demek ki Kur'an her dönem için değil de belli dönemler içinde geçerliydi. Ayrıca "şer-i hükümler mükemmel bir sistemdir." diyorsunuz. Madem mükemmeldi de neden kaldırıldı?
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Güzel güzel tartışıyoruz, birbirimizden bir şekilde faydalanıyoruz(Ben bunları sizlere sunmak için araştırıyorum, siz de aynı şekilde cevap vermek için araştırıyorsunuz...) Yukarıda saydığım uygarlıklar o dönem dünya üzerindeki bir bölümün genel görüntüsü idi. Sümerler Musa'dan çok önce yaşamışlardı. Ortaya çıkan sonuç şudur : Musevilik Sümerler'in din kültüründen esinlenerek ortaya çıkmış, Hristiyanlık ve müslümanlık da onu taklit etmiş ve öğretilerini kitaplarına almışlardır. Bu gerçek 20. yy da Sümerler'in yazıtları bulununca ortaya çıkmıştır. Sizler elbette o dönem dinlerinin ilahi dinlerden bozularak ortaya çıktığına inanmak zorundasınız. Ancak bu ne mantığa ne de tarihe uyan bir olasılık değildir. Zira yukarıda da belirttiğim gibi sümerler musa'dan çok önce yaşamışlardı. Kabul edin ya da etmeyin ama bu gerçeği yadsıyamaz ve bunu hiçbir şekilde açıklayamazsınız...
-
akıl insanın tanrısımıdır
Doğada kayalardan, bulutlardan, yapraklardan ve daha pek çok nesneden binlerce figür çıkarabilirsiniz. Bunu ilahi bir olguya bağlamak yalnızca olgunlaşmamış beynin ürünü olabilir.
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Her zamanki gibi konuyu saptırmalar başladı. Kaç defa yazdım, konumuz Atatürk'ün müslüman olup olmaması değildir. Ben Atatürk'ün ateist olduğunu da iddia etmedim. (Kişisel görüşüm ateist olduğudur ama konumuz bu değil) Neden hep anlamamazlığa geliyorsunuz. Atatürk şer-i hükümleri, kadılığı kaldırmış ve bunları çağdışı oldukları gerekçesiyle yapmıştır. Yerlerine medeni hukuk kurallarını ve mahkemeleri kurmuştur. Siz hem şer-i hükümleri savunuyorsunuz, hem de Atatürk'ün bunları çağdışı oldukları gerekçesiyle kaldırmasını. İki ihtimal var ; aslında şer-i hükümleri savunmuyorsunuz ama bunu bir ateiste karşı belli etmiyorsunuz, ya da takiyye yapıyorsunuz. Eğer başka bir ihtimal varsa belirtin lütfen...
-
Bakalım Ateist kardeşlerimiz bunlara ne diyecek
Bakın arkadaşlar; dinin bilime engel olması konusuna açıklık getirmek istiyorum. Özellikle ortaçağ bilim adamlarının kutsal kitaplarla çelişen çalışmaları yüzünden neler çektiklerini tarih kitaplarını okuyanlar bilirler. Kopernik güneş merkezli gök modelini iddia ettiği için kiliseden ciddi şekilde uyarılar almış, kitabını yaşamının son yılına kadar ertelemek zorunda kalmıştı. Hatta yayımcısı kitabı yayınlayabilmek için kendisi bir önsöz yazmış, "bunun sadece bir model olduğu, fiziksel gerçekleri yansıtmayacağı" şeklinde bir ibare koymak zorunda kalmıştır. Birçoğu da kilisenin bu baskılarına boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık teokratik devletler dışında bilim adamları bu tür baskılar altında olmadıklarından daha rahat çalışabilmektedirler. Ancak dine bağlı olanlar ya da dinden çıkar sağlayanlar dini öğretilerle çakışan bilimsel modellere şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Örneği de sayfalarca tartıştığımız evrim teorisidir. Bazı arkadaşlar evrim teorisinin çöktüğü, bilim adamlarının artık bir yaratıcıyı kabul ettiği gibi hiç bir dayanağı olmayan iddialar ortaya atmakta, hatta bazıları daha da ileri giderek Darwin'e hakaretler yağdırmaktadırlar. Bunu da dini inançları gereği yapıyorlar. Zira dini inançları onlara insanlığın Adem ve Havva'dan geldiğini öğretmekte, bunu mutlak doğru kabul etmekte, bunun dışındaki her teoriye şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Dinin bilime engel olduğu nokta dogmalardır. Bilim önce gözlem yapar, daha sonra bunu test eder ve doğruysa yasalaştırır. Ancak dinler bunu yapmadan, öğretilerinde bazı hükümlerde bulunurlar. (Adem olayı, evrenin 6 günde yaratıldığı, göklerle(!!!) ilgili hükümler vs.vs) Ve bu hükümler Tanrıdan geldiği iddia edildiği için mutlak doğru olarak kabul edilirler. Ancak bilim bunları kabul edemez. Zira bilimin doğasına uymazlar. Bilim artık bazı noktalara açıklık getirdiğinden ve bunlar dinlerdeki dogmalarla çeliştiğinden din (Din diyorum zira din bir tüzel kişiliktir. Onu oluşturan, bağlı olduğu insanlardır.) kendini korumak için bunlara karşı çıkmak zorundadır. Zira içindeki hükümlerin yanlış olduğu ortaya çıkarsa, bu hükümlerin tanrı tarafından konulamayacağı açıktır ve bu da dinlerin sonu olacaktır.
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
Konuyu kavramadan ileti yazan sizlersiniz. İlahiyat Fakültelerinin bilim adamı yetiştirmediğinden bahsetmiştim. Vatandaşın biriside kalkmış bir yığın isim saymış. Sanki o isimler uzmanı olduğu konuları Kur'an'dan almış gibi. Tekrar ediyorum İlahiyat Fakülteleri bilim adamı yetiştirmezler. Bir önceki iletimde vermiş olduğum linke bakarak bunu anlayabilirsiniz
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Yeminler etmene gerek yok. Ne söylemek istediğini ifade et yeter. Bu tür ifadeler gereksiz. Sümerler: Eski Orta Doğu Mezopotamya imparatorluğu... Çivi yazısını icat etmişlerdir. (MÖ. 3200-3000) Uzun bir gelişme döneminin arkasından M.Ö. 2500'lerde metinler yazıya geçirilmeye başlandı. Çivi yazısı Yakındoğu'da iki binyılı aşkın bir süre boyunca Akkad, Assur, Babil, Pers, Hitit ve Urartu gibi birçok toplum tarafından kullanıldı. "Yaratılış" ve "tufan" gibi tek tanrılı dinlerde de karşılaşılan ilk dinsel anlatılar önce Sümerler ve sonrasında diğer Mezopotamya toplumları tarafından kayıt edildi. Kralların iktidarları ve yaşam süreleri ise en uzunu 1.560 yıldan daha aşağıya normal rakamlara doğru azaltılarak verilir. (Kişisel Notum: Kur'an'da Nuh'un da 950 yıl yaşadığı iddia ediliyor. Tufan efsanesinin de sümerlerden alındığını düşünürsek bu iddianın da nedeni anlaşılıyor) Sümerlerin ismi yazılı belgelere geçen yüzlerce tanrısı vardı. Ancak bunların hepsi aynı derecede kutsanmamaktaydı. Bir kısmı büyük tanrılar panteonunda baş sıraları paylaşan ilahların eşleri, çocukları veya hizmetkarlarıdır. http://fef.marmara.edu.tr/tarih/koroglu/Sumer.htm Hititler : M.Ö. 1650-1200 Merkezi bölge Kızılırmak ..Hitit ülkesinde, kendi tanrıları yanında Hatti, Hurri, Luwi, Suriye, Filistin ve Assur kökenli tanrılar da kutsanmaktaydı. Toplam tanrı ve tanrıça sayısı bilinmemekle birlikte bin tanrılı toplum olarak tanınmaktadırlar. http://fef.marmara.edu.tr/tarih/koroglu/hititler.htm Frigya : Phryg ülkesi Ankara, Afyon ve Eskişehir'in tümünü, Konya, Isparta ve Burdur illerinin kuzey, Kütahya'nın ise doğu bölümünü kapsamaktaydı Phrygler de Urartular gibi yüksek kayalıklara kapı benzeri kutsal anıtlar yapmışlar ve tanrıçayı burada kutsamışlardır. Phryglerde ayrıca Güneş Tanrısı Sabazios ve Ay Tanrısı Men önemli tanrılar arasındadır. http://fef.marmara.edu.tr/tarih/koroglu/Phryg.htm Assur Krallığı (Eski-Orta-Yeni) (M.Ö 2000-609) Kuzeyde Torosların eteklerine, batıda Akdeniz kıyılarına, güneyde Babil ülkesinin bulunduğu verimli Mezopotamya topraklarına ve batıda Zağros Dağlarının ötelerine yayılmıştır. Assur ülkesinde kutsanan çok sayıda tanrı arasında Aşşur, Ninurta (savaş tanrısı), İştar (aşk tanrıçası), Şamaş (güneş ve adalet tanrısı), Sin (ay tanrısı) ve Adad (fırtına tanrısı) önde gelmekteydi. Tapınaklar başta Aşşur olmak üzere birçok tanrıya adanmıştı. Tapınaklarda rahipler ve görevli hizmetçiler bulunmaktaydı http://fef.marmara.edu.tr/tarih/koroglu/Assur.htm Not: Bu bölgelerin haritaları için bkz: http://fef.marmara.edu.tr/tarih/koroglu/Haritalar.htm Mısır Uygarlığı : (M.Ö 3000-525) Güneş yılına dayalı ilk takvimi icat etmişlerdir. Nil nehri ve tarımsal faaliyetler mevsimlerin adlandırılmasında etkili olmuştur. Mısır takvimi Miladi takvimin temelini oluşturur. Bilinen tarih Nom denilen şehir devletleriyle başlar. Firavunların yetkilerinin sınırsız olması (çünkü tanrı-kral sayılıyordu) Ahret inancının olması tıp biliminin ve mumyacılık sanatının gelişmesine yol açmıştır. Ayrıca kral mezarları da (piramitler) ahret inancıyla ilgilidir. Çin Uygarlığı Çin'de Taoizm, Konfüçyüs dini ve Budizm gibi ahlak felsefesine dayanan dinler görülmektedir. Orta Asya uygarlığından etkilenmiştir.Büyük filozoflarının fikirleri din olarak kabul edilmiştir; Lao-Çe ve Konfüçyüs’ün fikirleri gibi. Budizm Çin'de yayılma alanı bulmuştur. Hint Uygarlığı : Hindistan'ın en eski dini Veda Dini veya Brahmanizm'dir. Bu dinden ve Brahmanların üstünlüğünden dolayı, Buda Dini Hindistan'da doğmuş olmasına rağmen ilk kez Çin'de yayılmıştır. İbrani Uygarlığı : İbraniler Hz. Musa peygamberin bildirmesiyle Musevilik dinine mensup olmuşlardır. Hz. Davud döneminde krallık haline gelen İbrani Devleti, Hz. Süleyman zamanında altın çağını yaşamıştır, Onun ölümünden sonra İsrail ve Yahudi devletleri olmak üzere ikiye ayrıldı. Tektanrı inancına sahip olan ilk uygarlıktır. Yahova (Allah) sadece İbranilerin tanrısıdır. Kitapları Tevrat'tır. Yahudiler kendilerini diğer kavimlerden üstün gördüklerinden bu din diğer tek tanrılı dinler olan Hıristiyanlık ve Müslümanlık kadar yayılmamıştır. http://tarih.5u.com/ilkcag.htm#ılk3 İlkçağ uygarlıkları ve dini inanışlarını yukarıda gördünüz.. Hepsinin farklı dinsel inanışları var. Bunların hepsi de dinlerini saptırdılar öyle mi?
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
Konuyu saptırmışsınız... Bu bilginler ilahiyat fakültesi mi okumuş? Ya da uzmanlık konularını Kur'an'dan mı almış ? Alın size Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi' nin ders programı ; http://www.divinity.ankara.edu.tr/tr/index...?s=lpd&p=1# Derslere bir göz atın bakalım fiziksel ya da biyolojik bilimler var mı?
-
akıl insanın tanrısımıdır
Hz.Muhammed'in yedi kat göğe çıktığına, meleklerin savaşa katıldığına inananların bunlara da inanmasında bir sakınca yoktur.. "Atatürk de Allahın sevdiği mübarek insanlardanmış " Eğitim şart.....
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Birkaç ileti geriye gidip okursan görürsün ceviz.
-
akıl insanın tanrısımıdır
http://www.gezinet.net/gezirehberi/index2.asp?plaka=75 Bir de Atatürk Kayaları var http://www.misya.com/gomecte.htm
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
"Ayrıca Atatürk bir müslümandı" Ben Atatürk'ün müslüman olup olmamasını tartışmıyorum ki. Sana rejim düşmanıymışsın gibi ithamlarda da bulunmadım. Kendini bu noktaya kendin getirdin Kralx. Hem her zaman için geçerli olduğunu savunacaksın, hem de çağdışı olduğu için kaldırılmasını... Yok böyle bir şey. Sen önce bu çelişkilerine açıklık getir, sonra tartışalım...
-
Bakalım Ateist kardeşlerimiz bunlara ne diyecek
Şimdi de ölüm tehdidi mi? (şaka şaka....ama ucu açık cümleler kuruyorsun)
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
Dinlerin bilime faydası yoktur. Bilim asla referansını kutsal kitaplardan almamıştır. Dolayısıyla insanlığın şu anki gelişiminde dinlerin zerre kadar faydası olmamış, bilakis dini inançlara ters düştüğü gerekçesi ile köstek olmuştur. Dolayısıyla senin ilahiyat fakültesi dediğin okullar, insanlığa bilim adına hiç bir şey vermezler. İlahiyat fakültesi bilim adamı yetiştirmez. Tamamen manevi değerlerin tatmini içindir.
-
İNANANLARIN PSİKOLOJİSİ
Zira verebilecek bir yanıtın kalmadı kralx. Halbuki bu çok basit bir soruydu. Şer-i hükümleri savunuyorsan Atatürk'ün yaptıklarını neden tasvip ediyorsun? Atatürk'ün çağdışı oldukları gerekçesiyle kaldırmasını tasvip ediyorsan, kaldırdıklarını neden savunuyorsun?
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
Böyle bir kanaata varmaları demek, kendi inançlarını reddetmeleri demektir. O yüzden bu biraz zor. Durum o noktaya gelince çok basit konuları bile kavramaktan kaçınıyorlar.
-
"Peki canlılık nasıl oluştu?"
http://fened.uludag.edu.tr/biyoloji/plan.html
-
akıl insanın tanrısımıdır
Madem o fotoğrafları kendinizce tanrının varlığının bir kanıtı olarak görüyorsunuz, Atatürk'ün bir dağdaki silüeti için ne diyeceksiniz?
-
akıl insanın tanrısımıdır
Lena bu arada bu sözlerim senin yazın için değil. Sehven senin yazına "cevap" olarak yazmışım. Sözlerimin hedefi Allah'ı bulutlarda, karlarda gösterme çabasında olanlardır.
-
ALLAH NİYE KENDİSİNE TAPMAMIZI İSTİYOR?
Benim öğrenmek istediğimde buydu zaten. Yani buna sadece iman etmek durumundasın. Oysaki tarihsel, arkeolojik bulgular her hangi bir şekilde Musa'dan önce sizin hak din diye tabir ettiğiniz bir inanç sistemine rastlamamışlardır. Sizin "hak din" diye tabir ettiğiniz dinler (tarihsel olarak) Musa ile birlikte başlar. Musa'da yanılmıyorsam tahmini M.Ö 2000 yıllarında yaşamıştı. O tarihten önce yaşamış toplumların inanç sistemleri sizin "hak din" diye tabir ettiğiniz dinlerden çok farklıdır.
-
Kader mevzusu
Tamam...."bin yıl" ve "elli bin yıl" kavramı insanlar için kullanılmış... Peki "1 gün" kavramı kimin için ? Bizim kullandığımız "gün" kavramı dünyanın güneşle olan ilişkisinin zamana vurulmuş kısmıdır. Allah nezdindeki gün kavramı nedir peki?
-
Bakalım Ateist kardeşlerimiz bunlara ne diyecek
Bilakis... O düşünce teistlere ait. Zira biz ölümden sonra tekrar dirilme diye bir düşünce içinde değiliz.