yam_yam tarafından postalanan herşey
-
KIYAMET!
Sorgulayıcı olmanın özelliğindendir bu.
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Çok teşekkür ederim sevgili sardunyam. İnan söyleyecek bir şey bulamadım. Dostluğun samimi ve beni mahcup eden ifadelerin.....
-
KIYAMET!
Sevgili taurusmutis ; maalesef tüm bu sorular bugün için hala çözülebilmiş değil. Bazı teoriler olsa da birer spekulasyondan öteye gidemiyor.
-
KIYAMET!
Bildiğimiz fizik kanunlarından hiç biri tekillik için söz konusu değildir. "Hacimsiz" denmesinin nedeni matematiksel hesaplar. Noktanın tanımsız bir kavram olduğuyla ilgili bir alıntıya yer vermiştiniz. İşte burada da söz konusu olan budur. Matematiksel denklem sonuçları tekillik için "belirsizlik" oluyor. Tekilliğe doğru kütle değerleri sonsuza, yarıçap ise sıfıra yaklaşıyor. Bununla ilgili bir tereddütüm yok. Ancak bir karadelik ne kadar büyük ise, buharlaşma o derece yavaş oluyor. Bu yüzden 1 kilometre çapındaki cisimden oluşacak bir karadelik, daha bir şey yutmaya fırsat bulamadan yok olacaktır. "bir kara delik değildi" demişsiniz ancak "tekillik" noktasında özellikleri aynı. "Hacmi olmayan bir şeye madde dememiz imkansızdır" demişsiniz ama, buradaki "hacimsizlik" sıfatının noktasal konumdan geldiği de aşikardır. Yani bir tanımsızlıktan geliyor. Bildiğimiz fizik yasalarının tekillik için geçerli olmadığını da söylemiştik zaten. Zaman nedir? Zamanın 4. boyut olduğunu ve diğer boyutlardan soyutlanamayacağını söylemiştik. Bir de şunu ilave edeyim, hareket için bir zamana değil, zaman için bir harekete ihtiyaç vardır. Zira zaman maddenin hareketidir. Zaman, maddenin tekillikten kurtulması ile başlar. Ancak siz aksine, hareket için bir zamana ihtiyaç olduğunu iddia ediyorsunuz. Ama bu noktada yanılıyorsunuz. Şöyle ifade edeyim; bir karadeliğin tekillik noktasında zaman yoktur. Ancak tekilliğin çekim gücü devam etmektedir. Yani zamanın olmaması, tekilliğin faaliyetine engel değildir. Bunu başlangıç için de uyarlayabilirsiniz. Bir tepkime sonucunda madde tekillikten kurtuluyor, maddenin hareketi ile birlikte zaman da işlemeye başlıyor. Yine aynı "noktaya" geldik. Tekrar ediyorum; hacimsizlik sıfatı, matematiksel bir tanımsızlıktan gelmektedir. Hacmi olmayan bir şeyin madde ile tarifini soruyorsanız, "noktasal parçacıklar" ı da açıklamanız gerekir. Yukarıda bu soruyu yanıtlamıştım. Zaman, maddenin tekillikten kurtulması ile başlar. Maddenin tekillikten kurtulması için de bir zamana ihtiyacı yoktur... Yazıda bahsedilen, karadelik birleşmelerinin evrenin genişlemesine neden olduğu değil, uzay-zamanın genişlemesine neden olduğudur. Evren ve uzay-zaman aynı şeyler değildir. Kavramları karıştırmayalım lütfen. Örneğin bugün için evrenin sonsuz olduğunu düşünmüyoruz. En son yapılan hesaplar evrenin (rakamdan tam emin değilim. Yanılıyor olabilirim) 75 milyar ışık yılı genişliğinde olduğu. Oysa karadelikler uzay-zamanı sonsuz olarak bükerler. Bu duruma bakarak evren sonsuzdur diyebilir miyiz? Evet teoriye göre karadeliklerde enerjinin korunumu ilkesine ters olarak parçacık ve antiparçacıklar oluşuyor. Ancak bunlar çok kısa bir süre içerisinde kendilerini yok ediyorlar. Bu durumdan yalnızca olay ufkunun hemen yanında oluşan parçacıklar kurtulabiliyor. Yani oluşan parçacıkların çok çok küçük bir kısmı evrenin envanterine dahil oluyor.
-
KIYAMET!
Yazılarını dikkatli okuduğumdan emin olabilirsin. Ayrıca yazdıklarınızı da değiştiriyor değilim. Ben, karadelikler için "hacimsizdir" diyenin siz olduğunu söylemedim. "Söyleniyor" dedim. Mesela şu adreste görebilirsiniz. http://w3.gazi.edu.tr/~burak/karadelikler.pdf Siz "çekim güçleri sonsuzdur" demediniz ama, bu durum karadeliklerin olay ufku için geçerlidir. "Tekillik" için geçerli değildir. "Tekillik" de çekim sonsuzdur. Genel göreliliğe göre zaman, hıza bağlı olarak yavaşlar. Bu yüzden "tekillik"de zaman durur. "öyle olsaydı çoktan bütün evrenleri ve birbirlerini çekmiş olurlardı" demişsiniz. Böyle bir ihtimal var zaten. Ancak bunun için daha çok uzun bir zaman var. Sanırım siz "olay ufku" ile tekilliği karıştırdınız. "Kara delikler, içindeki maddeler ışık hızına ulaşmış maddeler gibi özellikler gösterdiği için, belki de karadelikler saf enerjiden oluşmuş cisimlerdir. Böyle bir durumun sonucu gayet ilginç olacaktır; kara delikler çok uzun bir süre içinde bütün evrendeki maddeleri içlerine çekecekler ve sonunda kendileri de birbirleriyle birleşince, artık yutulacak bir şey kalmayacaktır. Bu durumda evren Big Bang'den önceki durumuna, yani kozmik yumurta haline dönüşecektir. Sonuçta evrenden geriye bir şey kalmayacak; daha doğrusu evren diye bir şey kalmayacaktır. Daha sonra kozmik yumurta belki tekrar patlayacak ve de evren yeniden bir patlama ve çökme evresine girecektir." Bilim ve Teknik Dergisi / Haziran 1994 S: 107 Zaman konusuna gelince ; zaman 4.boyuttur ve tek başına değerlendirilemez. Diğer 3 boyutla etkileşim halinde ve izafidir. Şartlara göre değişkenlik gösterir. O yüzden zamanı evrenin dışında kendine has bir olgu olarak değerlendirmek de doğru değildir. "Başlangıç zamanı nasıl gelmiştir" sorusunun cevabı, kozmik yumurtanın patlamasına neden olan fiziksel nedenle aynıdır.
-
KIYAMET!
Nokta hakkındaki açıklamalarınız için teşekkürler. Çok güzel örnekler vermenize rağmen bu örnekler sizi değil, tamamen beni destekliyor.... Nasıl mı? Kara deliklerden örnek vermişsiniz. Karadelikler, belli kriterlerdeki yıldızların çökmesi sonucu oluşuyor. Çekim gücünün etkisiyle küçüldükleri ve hacimsiz bir yapıya büründükleri söyleniyor. Peki hacimsiz olan karadelikler için "kendisine neden olan madde yoktu, yoktan varoldu" diyebiliyor musunuz? Karadeliğin olay ufkundan sonra zaman durur. Yani orada da zaman yoktur. O zaman şöyle bir tanımlama yapalım : "Karadeliklerin hacmi yoktur, madde yoktur, zaman da yoktur. Demek ki kendinden önce hiç bir şey yoktur. Karadelikler yoktan varolmuşlardır. " Olmadı değil mi?
-
KIYAMET!
Sevgili sardunyam maalesef anlayamamışsın... Burada bir fikir tartışmasından ziyade bilimsel bir tartışma yapılıyor. Bu konunun ona göre, bana göresi olmaz. İnançla hiç ilgisi olmaz.... "Evren yoktan yaratılmıştır. Big Bang bunun göstergesidir. Zira big bang'e neden olan madde sıfır hacimlidir. Sıfır hacim de 'yokluk' anlamına gelir" derseniz, bana iddianızın bilimsel dayanağını göstermek zorundasınız. Oysa ki ben buraya içinde "sıfır hacim" ifadesi geçmeyen bir çok bilimsel makale getirebilirim. Tekrar söylüyorum ; ben içinde "sıfır hacim" ifadesi geçen bilimsel bir makale görmedim. Bu ifade bana 'yokluk' manasını katmak için kasıtlı olarak yerleştirilmiş gibi görünüyor. "Senin okumaman bu ifadenin ilgili teoride olmadığı anlamına gelmez" diyen var ise lütfen bana dayanağını da göstersin...
-
KIYAMET!
Bunu daha önce de tartışmıştık... Evrenin oluşumu hakkında çeşitli kuramlar olduğunu, bunların arasında (her ne kadar eksikleri olsa da) en geçerli olanın Big Bang kuramı olduğunu söylemiştik. Bu teorinin geçerli olmasının nedeni , evrenin sürekli genişlediğinin bilinmesi, hafif elementlerin bolluğu, fon ışıma ve "yeniden iyonlaşma" nın gözlenmesi. Burada bilimsel bir teori üzerine tartışıyoruz. Bilimsel bir konudan bahsediliyor iken istendiği takdirde kaynak göstermek zorundasınız. Yoksa "ben söyledim oldu" mantığıyla hareket edecek değiliz. Kralx bu teoride bahsedilen patlamaya neden olan maddenin sıfır hacimli olduğunu iddia etti. Ben de bu konu hakkında okuduğum makalelerde böyle bir ifadeye rastlamadığımı söyledim. O zaman diyeceksiniz ki ; "x sitenin x linkinde/x kitabın x sayfasında/x derginin x sayısının x sayfasında" Eğer bunu yapamıyorsanız, söylediklerinizin hiç bir değeri olmaz... Ben hala bir kaynak bekliyorum. Eğer bu kaynak gösterilmez ise, iddiada bulunanın iddiasına itibar edilemez...
-
Kuran a İnsan eli ile Dışardan ilave veya çıkartma yapılmışmıdır.
Açıklayın da, biz de bilelim nasıl açık bir ifade olduğunu... Bunun yanında, tanrının "dünya yuvarlaktır" demek yerine ne için ilgili ayeti kullandığını da açıklarsanız memnun olurum...
-
AKIL DUVARIN ARKASINI GÖREMEZKEN NASIL OLURDA EVRENİN SIRRINI BİLİR
Vay vay vay... Teist grubu destekleyen bulgular çok çok önde ve ağırlıktaymış.... Bunları ben buradayken söyleme bari... Zira pek çok defa bilimsel gerçeklerin İslam'ı yalanladığını göstermekle kalmadım, "Mucize" denilen safsataların da ne olduklarını gösterdim... Hala evrimcilerin itiraflarından bahsediyorsun... İbret linki hala forumda duruyor hatırlatırım...
-
KIYAMET!
Yahu kralx senin bir tane bile bilimsel kaynağın yok mu? Tüm bilimsel (!) kaynaklarını belirli bir dini görüşe sahip siteler mi oluşturuyor? Neden kaynak belirtmemekte ısrar ediyorsun? Evrenin bir patlamayla oluştuğu konusu tamam...Evrenin tek bir noktadan genişlemeye başladığı konusu da tamam... Hala "sıfır hacim" konusuna açıklık getiremedik gitti. Ben senden kaynak istiyorum, sen bana "genel görüş budur" diyorsun...
-
AKIL DUVARIN ARKASINI GÖREMEZKEN NASIL OLURDA EVRENİN SIRRINI BİLİR
Acaba ??? Bakalım ilgili ifade neymiş : "akılla sorgularsanız son geleceğiniz nokta Allah'ı bile inkar etmek ve buda büyük bir hüsran insan için. o nedenle şunu diyorum ki akıl vahyi bilgiye teslim olmadıkca gerçeği bulamaz."
-
KIYAMET!
Kralx hangi bilimsel kaynak "sıfır hacim" ifadesini kullanmış da, problem ve anlaşılmazlık çıkmış? Big Bang'in bir yokluktan doğduğunu hiç bir bilim insanından duyamazsınız. Big Bang çok yoğun bir maddenin patlaması sonucu oluşmuştur. Teistler de bunu bilinçli ya da bilinçsiz çarpıtarak yoktan varolma şeklinde savunmaktadır. Halbuki öyle bir şey yoktur. Madde big bang ile varolmamıştır. Big bang varolan bir maddenin patlamasıdır. Aksi takdirde patlamaya neden olan şeyin ne olduğunu anlatamazsınız...
-
KIYAMET!
Burada bile mantık hatası yapıyorsunuz sayın kralx... Hem "sıfır hacimli" diyor, hem de "nokta" diyorsunuz... Sıfır hacimli nokta !!!! Yani "olmayan nokta".... Üstelik bana bu ifadenin hangi bilimsel makalede geçtiğini gösterebilir misiniz? Ayrıca olmayan bir şeyin nasıl patlayabileceği hakkındaki görüşlerinizi de merakla bekliyorum....
-
KIYAMET!
Big Bang'in oluşumuna neden olan "nokta" nın çok yoğun olduğu tamam da, "sıfır hacim" ifadesi nereden çıktı? Bana, "yokluk" ifadesi verebilmek için kasıtlı olarak konulmuş gibi geliyor. Zira okuduğum hiç bir bilimsel makalede böyle bir ifadeye rastlamadım. Big Bang var olan bir maddenin patlamasıdır. Bunu göz ardı edip, nasıl olur da "ne zaman var,nede madde.." diyebiliyorsunuz? Big Bang'e neden olan şeyin ne olduğunu sanıyorsunuz? Yani olmayan bir şey patladı öyle mi? Olmayan bir şeyin yoğunluğu olur mu? Kusura bakmayın ama belli bir noktadan sonra konuyu bilimsel ve mantıksal açıdan saptırıyorsunuz... "Yani içinden çıkılabilecek tek yeterli açıkmala, zamana bir referans noktası izafe etmektir.." demişsiniz. Yani tam olarak şunu demek istemişsiniz : "Kafamızdaki tanrı fikrine ulaşabilmek için bunun böyle olması gerekir."
-
KIYAMET!
Öncelikle bilimsel cümleler arasına sıkıştırılmış bir yanlışı düzeltmemiz gerekiyor. Uzayın yoktan varedildiğini de nereden çıkardınız? Hangi bilimsel makale big bang'in yoktan oluştuğunu söylemiştir? Big bang, enerjinin çok yoğun olduğu bir noktada çok büyük bir patlamadan bahseder. Yoktan varolma tamamen sizin inancınızın gereği. Hiç bir bilimsel temeli yoktur.. Kağıt gibi dürülme tasviri de tamamen "göktavan" inancının sonucudur. Uzayın kağıt gibi dürülmesi diye bir şey söz konusu değildir. Uzayın kendi içine kapanması durumu "dürülme" ile tasvir edilemez. Zira bu kapanma dışarıdan bir etki ile değil, kütle çekimin etkisi ile oluşacaktır. Eğer bir tasvir yapılacaksa, şişen bir balonun sönmesi tasviri çok daha gerçekçi olacaktır. Bu konu hakkında daha fazla araştırma yapmanızı öneririm...
-
AKIL DUVARIN ARKASINI GÖREMEZKEN NASIL OLURDA EVRENİN SIRRINI BİLİR
Demek ki neymiş ; sorgulamayacakmışsınız... Aldatılmak isteyen insanı aldatmak kolaydır. (Sözün sahibini hatırlayamadım)
-
Coca Cola'nın Yazılışı
İddianıza dayanak gösterebilir misiniz?
-
Grafik Ortamında Kur'an-ı Kerim..
İlginç bir çalışma olmuş olmasına da, sanırım kralx bu sıralamayı surelerin iniş sırasına göre yapmamış. Kur'an surelerinin iniş sırası, günümüz Kur'anlarında bulunan sıralama ile aynı değildir. Bugünkü Kur'an'da bulunan sıralama da, büyük oranda ayet uzunluklarına göre yapılmıştır. Yani grafikte böyle bir görünüm çıkması kadar doğal bir şey olamaz. Anlayacağınız ortada secde edilesi bir durum söz konusu değildir. Kralx'den ricam, bir de iniş sırasına göre bir grafik oluştursun... Bakalım ortaya nasıl bir görünüm çıkacak...
-
ALLAHIN VARLIĞINA DELİLLER
"Delil" diye önümüze konulan maddeler birer laf ve kavram karmaşasından başka bir şey değildir. Hiç bir mantıki ve ilmi geçerliliği de yoktur. Tamamen laf kalabalığı yaparak kafa karıştırmaktan ibaret... "1-İmkan Delili" denmiş. Burada tanrının varlığına ne gibi bir delil getirilmiş? Ben bırakın delili, bir ipucu bile göremedim. Anlayan beri gelsin... "2- Hudus Delili" denmiş... "Değişen her şey sonradan olmuştur. Bu bakımdan madde ezeli olamaz" deyip, sözde maddeyi tanrının yarattığının bir delili gibi göstermişler. Halbuki bu iki cümlenin de hiç bir geçerliliği yoktur. Tamamen dogmatik söylemlere dayanır. Maddenin ezeli olmasıyla ilgili konuyu bilim forumunda yeterince tartıştık. Dileyen oraya bakabilir. "3- Hayat Delili" denmiş. Burada da dogmatik söylemlerden başka bir şey yok. Sözde hayat “Beni var edip yaratan ancak Allah'tır (cc)” der.. " miş... Şu teistlerin de "fabl"ları çok hoşuma gidiyor yahu... Konuşturmadıkları (ağlatmadıkları) ne bir ağaç kütüğü kalıyor, ne de bir karınca... "4-İntizam Delili" denmiş... Sözde her şey ahenk ve bütünlük içerisindeymiş. Halbuki bu tamamen teistlerin görüşü.. Gerçi çoğu zaman bu söylemlerini yalanlayan ifadelere rastlasak da, her zaman kılıfına uydurmasını başarabiliyorlar... Örneğin, "Özürlü doğan bir çocuğun neresi muntazamdır?" diye bir soru yöneltildiği vakit, "İmtihanın tecellisindendir" gibi bir cevap almak olasıdır. Ya da doğal afetlerin ne tür bir ahengin neticesi olduğunu sorabiliriz... Alacağımız cevap da yine imtihan ve uyarı gibi cevaplar olacaktır. Ya da karadeliklerin hikmetini sorabiliriz. Elbette buna bir teistin verebileceği bir cevap yoktur. Ben alternatif bir cevap üreteyim... Gökyüzünü tutan direklere, bir asteroidin çarpıp yok etme ihtimaline karşılık bir sigorta görevi görmektedirler.... Görüyorsunuz ya; bir düzen ve ahenkten söz edilemezken, teist düşünce yapısı her şeye bir kılıf bulup, bu kılıfı da düzenin ve ahengin bir parçası yapabiliyor. Ve işin trajik tarafı, bunu bize tanrının bir delili olarak sunabiliyor (Aslında bunu bize değil de, hedef kitleye sunuyor. Zira bunların geçerli olmadığını kendileri de biliyor)... "5- Sanat delili" denmiş... Özürlü yavrular, hilkat garibesi canlılar bu böyyüüük sanatın en güzel göstergesidir. Demek ki zaman zaman tanrı da iş kazası yapabiliyormuş. Fırça darbelerinin dozajını kaçırıp, olması gerekenden fazla gölge efekti koyabiliyormuş... "6- Hikmet ve Gaye Delili " denmiş... Her varlığın bir gayesi varmış ve israf sayılacak herhangi bir durum müşahade edilememiş. O sizin müşahadesizliğinizden... Yoksa tanrı bol keseden israf etmiş... Örneğin gökyüzüne gereğinden fazla kandil koymuş... Halbuki insanların o kadar yıldıza ihtiyacı yok. Bir tane ısınmak ve aydınlanmak için, bir tane yön bulabilmek için, bir tane de şeytan taşlamak için yeterli olurdu... Neden trilyonlarca yıldız olsun ki? Ama teist düşünce yapısına göre her şeyi tanrıya bağlamak o kadar kolaydır ki... Aklın ermediği bir şeyle karşılaşırsın ve "Vardır bir hikmeti... Allah'ın hikmetinden sual olunmaz" dersin olur biter... Aksi halde her şeyin bir faydası,gayesi ve neticesi vardı da bugüne kadar neden milyonlarca çeşit canlının yok olduğunu açıklasınlar bize de görelim... "7- Şevkat-Merhamet ve Rızık Delili" denmiş... Yalan... Külliyen yalan... Açlıktan ölen milyonlarca insanın gözüne baka baka "kimin neye ne kadar ihtiyacı varsa, o keyfiyet ve miktarda karşılanmaktadır." diye yalan söyliyebilmektedirler... Yalandan kim ölmüş? "8-Yardımlaşma Delili" denmiş.... (madde numarasını unutmuşlar... Ben ilave edeyim dedim) Tamamen laf kalabalığı... Ciddiye alınabilecek, elle tutulabilecek bir tarafı yok... Bakterilerden, solucanlardan bahsetmiş... Ne gereği vardı ki? Aynı bakterilerin bırakın yardımı, bir çok yaşama son verdiğinden hiç bahsedilmemiş... "9-Temizlik Delili" denmiş... Vaayyyy bea... semada kara delikler ha... Hem de temizlik için. Yaw hayranım şu insanlara... Hedef kitleye ulaşırken yazıları süslemek için kullanmayacakları materyal yok... öffffffffffffffffff................... Tam da 15 delilin cevabını yazıyordum ki sehven "esc" tuşuna basınca yazdıklarımın yarısı silindi... Gecenin bu saatinde yeniden yazamayacağım... Sonra devam edeceğiz artık...
-
Yıllık İzin
Yaz geldi... Yoğun bir çalışma döneminden sonra tatile de öyle bir ihtiyacım vard ki... Bu akşamdan itibaren bunu gerçekleştirmek üzere kendimi yollara vuracağım. 2 hafta süre için aranızda olamayacağım arkadaşlar. Umuyorum ki güzel bir tatil beni bekliyor. Sizi özleyeceğim. 2 Hafta sonra görüşmek üzere...
-
Mühendislik Perspektifinden Kıyamet
Yapma kralx... "Bükülmek" ten bahsetmiyoruz... "Dürülmek" ten bahsediyoruz... Kur'an gökyüzünü bir tavan olarak nitelendirmemiş olsa idi, bir ihtimal bu konuyu benzetme şeklinde değerlendirebilirdiniz. Ancak bunun bir benzetme olamayacağını Kur'an'ın gökyüzü hakkındaki tasvirlerinden anlayabilirsiniz.
-
Mühendislik Perspektifinden Kıyamet
Sayın shankara ; bu forumda Kur'an'ın, gökyüzünü eski inançların etkisiyle tavan olarak nitelendirdiğine dair pek çok örnek verdim. Bu ayet de o örneklerden biridir. Kur'an daha göktavan inancını aşamamıştır, siz hangi spiralden bahsediyorsunuz? Evrenin sonu ayrı bir tartışma konusudur. Lütfen bir şeyin kağıt gibi dürülebilmesi için nasıl olması gerektiğini bir düşünün, sonra da göktavan inancına bir göz atın... Hala anlayamıyorsanız sizin için yapabileceğim bir şey yok. Neye inanmak istiyorsanız inanın ama, inandığınız şey ile bilimi birbirine karıştırmayın.
-
Oğlum sünnet oluyor
Sevgili sardunyam ve sevgili tan_vakti ; Düğününüzün hayırlı olmasını dilerim... O mutlu gününüzde yanınızda olmayı çok isterdim. Ancak ayrı şehirlerde bulunmamız sebebiyle biraz zor gibi görünüyor. Ancak mutluluğunuzu paylaşacağımı bilmenizi isterim. Selam eder, sünnet çocuğumuzun gözlerinden öperim...
-
Big Bang yeniden yaratılacak
O da olacak kralx... Belki yarın, belki 10 yıl, belki de 100 yıl sonra... Ama o da yapılacak endişelenme...