-
İçerik Sayısı
2.202 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
9
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
yam_yam tarafından postalanan herşey
-
Sizin de yazmış olduğunuz ayete bakarsanız eğer, göklerden kastın atmosfer olamayacağını anlamanız gerekirdi sayın inançlı... Zira tanrı yakın göğü yıldızlarla donattığını söylüyor ve yıldızlar atmosfer tabakaları arasında değildir. Bu bağlamda reddiyeniz geçersizdir...
-
Bize "Kur'anı okuyun" diyenler, ömrü hayatlarında bir defa açıp da okumuşlar mıdır acaba? Onlar için Kur'an, ufak yaşlardan itibaren kafalarına kazınan kutsallıktan öte bir şey değil. Ben 4-5 defa okudum, hala da okuyorum. Tek gördüğüm, 1400 yıl önceki arap bedevi toplumuna önderlik etmeye kalkışan birinin, yirmi küsür yılda oluşturduğu bir kitap. Belki edebi bir değeri olabilir ama, kutsallıktan söz edemeyiz. Bunu anlayabilmek için Kur'an'a önyargısız bakmak yeterlidir. Ancak Kur'an'a bakan bir teist tamamen önyargı ile yaklaştığından Kur'an'daki absürdlükleri göremez. Görse bile bunda bir hikmet aramaya çalışır. Örnek mi ? Bakın aşağıda bir kaç tanesini gösteriyorum... 67/5- Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık. Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık ve (ahirette de) onlara alevli ateş azabını hazırladık. Astronomi bilgisinin çok kısıtlı olduğu bir dönem için normal sayılabilecek sözler. Sanırım halk arasında "yıldız kayması" diye tabir edilen olay için kullanılan bir söylem. Yoksa yıldızlarla şeytan taşlamak da neyin nesi? 13/2- Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş'a kurulan, güneşi ve ayi buyrugu altina alandir.... Peki bu ifadeler ne tür bir astronomi bilgisi ile açıklanabilir? Yani gökyüzünü direkli ya da direksiz nasıl yükseltebilirsiniz. Bunu yapmanın tek yolu, gökyüzünün bir tavan olduğunu düşünmek. Zaten Kur'an'da da 21/32- Gökyüzünü de korunmuş bir tavan yaptık. denilerek bu eski inanç biçimi açık seçik gösterilmiş. Anlayacağınız, Kur'an bir mucize değildir. Kendi döneminin ihtiyaçlarına cevap vermek adına, toplumuna önder olma girişiminde bulunan bir adamın yirmi küsür yılda hazırladığı bir öğretidir. Biz bunu biliyoruz da, size bir türlü anlatamıyoruz. Siz de önyargısız açın okuyun, sonucu göreceksiniz. Mucize mi arıyorsunuz ? Jules Verne kitaplarını deneyin...
-
Sevgili taurusmutis ; samimi görüşlerin ve içten dileklerin için sana teşekkürlerimi sunuyorum.. Emin ol, din dışında pek çok konuda ortak fikirlerimiz var. Ama ne demişti Aşık Veysel ; Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa...
-
Peki aynı toplumda yaşayan insanlar olarak bizim hiç mi suçumuz yok? Bu insanlar bizim insanımız değil mi? Bu insanlar bu cinayetleri bir utanç vesilesi nedeniyle toplum baskısı görecekleri zannıyla yapmıyorlar mı? O zaman demek ki biz toplum olarak onlara bu işin yanlış olduğunu hissettirememişiz. Demek ki alttan alttan destek vermişiz ki, bu insanlar hala "töre" diyerek adam kesebiliyorlar. Bugün bu toplumda ufak yaşlarda kızlara tecavüz suçunda bulunanlar toplum içinde rahat rahat dolaşamıyorlar ama, töre cinayetinden hüküm giyenler cezaevinden çıktıktan sonra "Namusumu temizledim" diyerek daha bir kasılarak dolaşabiliyor. Bu söz size hala masum mu görünüyor? Hadi çekinmeyin söyleyin... Aramızda hala "Namus için cinayet işlerim" diyenlerin sayısı çok mu az? Peki ya, "Haklısın ağabey, ben olsam ben de vururdum" diyerek arka çıkanların sayısı? Hadi çekinmeyin söyleyin... Bugün hala toplumumuzda gazetede çıkan "Aldatıldığını öğrenince katil oldu" haberlerinde, aldatılanı haklı bulanların sayısı çok mu az? Görün işte arkadaşlar.... "Değişmez" denen kuralların insanları ne hale getirdiğini görün. Yıllardır kafalarına çakılan tabuları sorgulayamayanların, insanı insanlıktan nasıl çıkardığını görün. Bu ülkede yıllarca "Kısas size farz kılındı. Kısasta sizin için hayat vardır" anlayışı ile kan davalarında binlerce insanın kanı dökülmedi mi? Bu zihniyet için kan dökenlerin sırtı sıvazlanmadı mı? Ne için? "Değişmez" denen kurallar için... Töreniz de sizin olsun, insanlığınız da... Hak olan, insanlık olan buysa, ben insanlıktan istifa ettim... Biz ateistlere ......... diyenler unutmasınlar ki, maymunlar yukarıdaki zihniyete sahip insanların yanında çok asil varlıklardır. Bu insanlarla (!) yaşamaktansa, maymunların arasında yaşamayı tercih ederim...
- 21 cevap
-
- 1
-
-
http://haber.mynet.com/detail_news/?mainPa...te=27Temmuz2006 Yeter artık... Bıktım haberlerde her gün töre cinayetlerine rastlamaktan. Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz arkadaşlar? Nedir bu canilik, nedir bu insanı insanlığından utandıran vahşet? Şu an öfkeden gözlerim yanıyor, yutkunmakta zorlanıyorum. Ellerim titriyor, yazmakta zorlanıyorum. Yazık değil mi bu canlara? Bu kadar kolay mı bir insanın canına kıymak? Hangi devirde hangi çağda yaşıyoruz arkadaşlar? Teyzesinin oğluna kaçtı diye insan kardeşini öldürülür mü yahu? Söyleyecek daha fazla kelime bulamıyorum... Töreniz, insanlığınız batsın...
- 21 cevap
-
- 1
-
-
FORUMDA MÜSLÜMANLARA ÇİFTE STANDART MI UYGULANIYOR?
yam_yam şurada cevap verdi: nizamulmulk başlık Öneri ve Eleştirileriniz
Ben kesinlikle Admin değilim.... Hatırlıyorum da, daha önce de bazı arkadaşlara admin yakıştırması yapılmıştı... Gün gelip bana da admin yakıştırması yapılacağı hiç aklıma gelmemişti... -
Sevgili sardunyam ; İsrail'e karşı haklı tepkinizin farkındayım. İsrail için benim de söyleyecek pek olumlu şeylerim yok açıkçası. Ancak bunu bir cola markası üzerinden yürütmek de hiç doğru değil. Özellikle bu marka ABD menşeili ve çok ortaklı bir firma ise. Coca Cola firmasının, karının belli bir bölümünü israil'e bıraktığı yönünde bazı söylemler yapıldı. Öncelikle şöyle söylemeliyim ki, şirketler kâr dağıtımı ile ilgili kararlarını genel kurul toplantılarında ortakların da katılımı ile alırlar. Coca Cola firması tek bir şahsa ait değildir. Pek çok ortağı vardır ve halka açık bir şirkettir. Dolayısı ile kar dağıtım kararı alınabilmesi için, ortakların bu kararı oy çokluğu ile almaları gerekir. Şimdi söyler misiniz bana; halka açık ve pek çok ortağı olan bir şirket, tamamen ideolojik ve politik sebeplerle karının belli bir kısmını bir devlete bırakabilir mi? Hangi ortak kendisini ilgilendirmeyen ideolojik ve politik bir neden için alacağı kârdan feragat etsin? Üstelik kârını bağışlayacak olan şirket değil, hissedardır. Zira kârlar hisseler oranında dağıtılır. İşin özü, ben böyle bir iddianın gerçek olabileceğini düşünmüyorum. Şu ana kadar da bu iddianın gerçekliğiyle ilgili tek bir ciddi kaynağa ulaşamadım. Üstelik gazetelerin birinde Coca-Cola'nın bu iddiayı yalanladığına dair ufak bir haber olduğunu da hatırlıyorum. Biraz duygusal bir milletiz. Araştırma, inceleme huyumuz yok. İlk duyduğumuz şeyi, arkadaş ortamında "Bak duydun mu falanca şöyleymiş" gibi yaymaya da meraklıyız. Hatırlarsanız Can Dündar'ın köşesine de konu olan uydurma bir elementin Türkiye'de bolca olduğu, fakat bundan faydalanamadığımız yönünde iddialar dolaşıp durmuştu. Herkes bu haberin doğruluğunu araştırmadan tepkilerini koydular. Bana hala "x firması" şeklinde mailler geliyor ve firmanın sahibinin ermeni/pkk yandaşı olduğu, tepki için alışveriş yapılmaması şeklinde mailler geliyor. Eğer iddianın kaynağı belirtilmemişse hepsini de çöp kutusuna yolluyorum. Zira kimsenin çirkin emellerine alet olmaya, kendimi "koyun" yerine koydurmaya niyetim yok. Coca-Cola iddiası ile ilgili sağlam bir kaynak görene kadar bunun asılsız bir iddia olduğunu düşünmeye devam edeceğim...
- 92 cevap
-
- Coca Colanın Yazılış Şekli
- İslam
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Ben de tam onu söylemeye çalışıyordum. Hatta yukarıdaki ilk mesajımda "gereksiz" bir içerik olduğundan bahsetmiştim. Siz "niye bu kadar tepki veriyorsunuz" diye sorunca açıklama ihtiyacı hissettim o kadar...
- 92 cevap
-
- Coca Colanın Yazılış Şekli
- İslam
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Yazının üzerinde oynamalar yapıldığı çok açık. İstenilen anlamın çıkarılabilmesi için bazı değişiklikler yapılmış. İddia edilen, bu yazıdaki arapça anlamın "Allah yok, mekke yok" şeklinde olduğu. İslam'ın tanrısı da zaten yahudilerin tanrısı ile aynıdır. Öyleyse bir yahudi ne diye "Allah yok" desin? Bunu yapanın bir ateist olduğunu söyleseniz hadi neyse... Üstelik "Mekke yok" gibi bir ifade de anlamsızdır. Eminim ki pek çok logo için farklı dillerde farklı anlamlar çıkarabilirsiniz. Yeter ki isteyin...
- 92 cevap
-
- Coca Colanın Yazılış Şekli
- İslam
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Her ne kadar bu başlığın ve içeriğinin çok gereksiz olduğunu düşünsem de, kolanın pek sağlıklı olmadığı konusunda hemfikirim...
- 92 cevap
-
- Coca Colanın Yazılış Şekli
- İslam
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Hiç olmazsa siz yapmayın sayın suheda.... 1- Uygun şartlar oluştuğunda tesadüf değil zorunluluk deriz. 2- İnsanın atası maymun değildir. 3- Toplumu bağlayan tek değer din midir? 4- Dini konularda çok daha fazlasını biliyorum. 5- Bugüne kadar hangi bilimsel bulguyu, hangi bilim adamını reddetmişiz? Kastedilen H.Y ise, o bilim adamı değildir. Hiç bir akademik kariyeri yoktur.
-
Bunları konuşmak için alim olmaya gerek yok sayın ali0_1... Bugün internet yolu ile hemen hemen tüm kanunlara ulaşabilirsiniz. Mesela Türk Ceza Kanunu'nu bir inceleyin...Orada bulunan hükümlere bir göz atın... Acaba kaç tanesini Kur'an'da ya da hadislerde bulabilirsiniz? Bu sadece TCK için... Halbuki bizim bir çok kanunumuz var. Kur'an ve hadisler hangi birini düzenleyecek? Bugün 10 yıl önce hazırlanan kanunlar bile değişen zamana uyum gösteremediği için sık sık yenilenirken, nasıl olacak da 1400 yıl öncenin şartlarına göre hüküm verebileceksiniz?
-
Kan uyuşmazlığından doğan sorunlar farklı bir şeydir, akraba evliliğinden doğan sorunlar farklı... "Sakat doğumların asıl sebebi kan uyuşmazlığıdır" demek son derece hatalıdır. Sanki burada akraba evliliğinde kan uyuşmazlığı riskinin daha yüksek olduğu gibi bir anlam çıkıyor. Tamamen yanlış... Akraba evliliğinde asıl sorun, genler yolu ile taşınan kalıtsal hastalıkların, bu genleri taşıyan iki ebeveynin çocuk sahibi olmasında ortaya çıkıyor. Kan uyuşmazlığı ise tamamen kişinin bağışıklık sistemi ile alakalı bir durum.
-
Bugün Kur'an'dan kaç tane hukuksal hüküm çıkarabilirsiniz sayın ali0_1 ? Yanına hadisleri de ekleyin... Kur'an'a ve hadislere bakarak bugün için kaç sayfalık bir hukuk kitabı oluşturabilirsiniz? Bazı konulara Kur'an'dan bakalım, bazılarına sünnetten... Peki geri kalanını ne yapacaksınız? Neye göre hüküm koyacaksınız? Koyduğunuz hükmü neye dayandıracaksınız? Öyleyse.. ? Şeriata tam manasıyla "Allah'ın hükümleridir" diyebilir misiniz? O zaman bir kısmı Allah'ın, bir kısmı peygamberin, bir kısmı da insanların hükümlerinden oluşan bir hukuk sistemi diyeceğiz. Ama emin olun ki, %95 'i insanların hükümleri olacak. Zira Kur'an ve hadisler günümüz şartlarının yalnızca çok az bir kısmı için hüküm verebilir. Geri kalanını toplumsal yaşam şartları belirleyecektir...
-
Bu forumda bugüne kadar yalnızca teistler değil, bir çok ateist de uzaklaştırılmıştır. Takınılan bu tavır, kendini mazlum , forumu taraflı gösterme çabasından başka bir şey değildir.
-
"Kötü niyetli ve hasetkar" ithamlarınızı iade ederim sayın nizamulmulk... Tartışmaya son vermenizin benim için bir sakıncası yok. Siz bilirsiniz...Ancak asılsız ithamlarda bulunmanız da kabul edilebilir değildir... Şunu bilmenizi isterim ki, kralx ile bugüne kadar onlarca tartışma konusu içinde uzun tartışmalarda bulunduk. Kendisinin forumdan uzaklaştırılma sebebini buna bağlamasını çok yakışıksız buluyorum. Bu hem bize karşı haksız bir itham, hem de forum yönetimine karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
-
Yarım yamalak bilgilerinizle diğer insanları da yanıltmaktasınız sayın akıncı... Bakara suresinin ikinci ayetinde şöyle der ; "...şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir." Burada bir kadının unutmasından bahsedilmiyor. İki şahit istenmesinin nedeninden bahsediliyor. Akraba evliliğinin zararları hakkında internetten yığınla bilgi bulabilirsiniz. Lütfen tam olarak bilmediğiniz konuları doğruymuş gibi göstermekten vazgeçin...
-
Sayın nısamulmulk ; tüm bu yazdıklarınızdan sonra diyebilirim ki ; "Siz bir hukukçuysanız, ben de bir astronotum" Hukun temel konularından yoksun, insanı ve insan doğasını bilmeyen, toplumsal yaşam konularından bihaber olan biri eğer bir hukukçu olabiliyor ise, ben astronomi hakkındaki bilgilerimle hayli hayli astronot olabilirim. Verilebilecek bir cevabınız olmadığı için bana "laf kalabalığı yapıyor" diyen siz; elle tutulabilir tek bir gerekçe oluşturamamışsınız. Tam anlamıyla "eğitimin olmadığı, ekonomik koşulların uygun olduğu şartlarda küçük yaştaki kızlarla evlenilebilir" tanımlaması yapan siz, bu zihniyete karşı gösterdiğimiz çabanın hiç de yersiz olmadığını bize açık seçik gösteriyorsunuz.
-
"Önyargı" derken ne demek istediğimi ve ne kadar haklı olduğumu şimdi anlayabildiniz mi sayın suheda ?...
-
Seviyeli bir tartışma yolu arıyorsanız, öncelikle çıkarımlarınızı doğru temeller üzerine kurmanız gerekiyor. Kendinizce anlamsız çıkarımlarda bulunarak bu durumu karşı tarafın üzerine yıkmaya çalışmak nafile bir çabadır. Öncelikle kimse istiklal mahkemeleri kurulmasından yana değil. Kimse ülkenin %90'ını yok etmeyi de düşünmüyor. (Böyle absürd çıkarımları nasıl yapabiliyorsunuz şaşıyorum doğrusu) Sanırım "İslam'ın en ılımlı kanadı" diye tarif ettiğiniz kesim Fethullahçılar. Halbuki biz hiç de öyle olmadığını biliyoruz. Bunu dillendirirken de iddialarımızı boş temeller üzerine kurmuyoruz. O yüzden iddialarınız kabul edilebilir değildir. Bu ülkede din adına katledilen yalnızca Kubilay değildir. Kubilay bir simgedir. Toplumun belli bir çekişmenin içine sürüklenerek başka kubilaylar'ın ölmemesi için çabalıyoruz. Ancak siz yine absürd çıkarımlarınızla kinden, öfkeden bahsediyorsunuz...
-
Elbette şeriat Kur'an değildir. Biraz islamı tanıyan bir kişinin buna hiç bir itarızının olmaması gerekir. Şeriat , Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukukudur. Ancak toplum gibi çok geniş durumları içine alan bir konuda hukuku, Kur'an gibi sınırlı konuları kapsayan bir kitaba bakarak oluşturamazsınız. O yüzden şeriatı oluşturmak için Kur'an yeterli değildir. Bunun yanında hadislere de bakmak gerekir. Peygamberin söz ve davranışları da, islam hukukunun temel dayanaklarıdır. Ancak bunlar bile günümüz toplumsal koşulları için yeterli değildir. İslam'ın doğduğu dönemdeki toplumsal yaşam ve şartlar ile bugünkü toplumsal yaşam ve şartlar çok çok farklıdır. O yüzden tüm toplumu ve tüm şartları içine alan bir hukuku dine bakarak oluşturamazsınız. Hele hele bu din, 1400 yıl önce ortaya çıkmış, belirli bir coğrafya ve belirli bir toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikteyse... O yüzden din olgusu, yalnızca insan ile tanrı arasında yaşanmalı, değişen toplumsal koşulların düzenlenmesine karıştırılmamalıdır. Tabii "Ben 1400 yıl öncenin toplumsal şartları içinde yaşamak istiyorum" diyorsanız o başka. Ama unutmayın ki, toplumu bu duruma sürüklemeye hakkınız olmadığı gibi, toplumun da bu duruma sürüklenmeye niyeti olmayacaktır. Böylesi bir durumda da çekişmeler kaçınılmaz olacaktır. Bu çekişmenin tek sonucu da, toplumsal gelişime köstek olmak olacaktır...
-
Sizin o engin din bilgilerinizden faydalanmak isterdik... Ancak ne yazık ki savunduğunuz değerlerin nasıl işlediğini öğrenememişsiniz. İslam Hukukuna "Fıkıh" denir. Fıkıhta Kur'an'dan sonraki delil peygamberdir. Yani peygamberin söz ve davranışları islam hukukunun dayanaklarını oluşturur. Peygamberin söz ve davranışları da hadisler yolu ile aktarılmıştır. İslam hukukunda evlenme yaşına bakacak olan bir müçtehid, Kur'an'da bu yaşa rastlayamayacak, ikinci kaynak olarak hadislere bakacaktır. Bu hadislerden de peygamberin 9 yaşında bir kız ile evlendiğini görüp, 9 yaşında bir kız ile evlenilebilir sonucunu çıkaracaktır. Peki şimdi "Anlayacağın günümüzde 9 yaşındaki bir kızla hiç bir müslüman evlenemez bunun Haram olduğunu bilir" diyen siz söyleyin ; neye dayanarak bu davranışı haram olarak nitelendireceksiniz? Farzedin ki siz bir müçtehidsiniz... Bana fıkıh usulüne uygun olarak bir delil getirin ki, 9 yaşındaki bır kızla evlenmeyi haram kılmış olsun. Ama yapamazsınız... Doğu bölgelerimizde hala 12-13 yaşında kızlarla imam nikahı ile evlenenler var. Dikkat edin "İmam nikahı".... Kendince bir takım bahaneler üretmişsin... Ekonomik sebepler, eğitimden dem vurmuşsun... Bu durum oyun çağındaki bir kızın evlendirilebilmesi için bir bahane midir? Düne kadar zorunlu eğitim 5 yıldı. Ve bir kız çocuğu 12 yaşına geldiğinde zorunlu eğitimini tamamlamış oluyordu. Peki bu durum 12 yaşındaki bir kızın evlenebilmesi anlamını mı taşıyor? Bahsettiğiniz ekonomik sebepler kırsal bölgelerimiz için hala geçerlidir. Bu kırsal bölgelerde küçük yaştaki kızların evlenebilecekleri anlamına mı geliyor? Kemalizm'i faşizm ile yanyana kullanmışsınız... Sanırım bu sizin kendi içinizde kullandığınız bir tür slogan. Ama siz ya kemalizmin ne olduğunu bilmiyorsunuz, ya da faşizmin... Bunu bir tür gaf olarak nitelendiriyorum... Cariyeler !!! Yahu kusura bakmayın ama bu tür şeyleri size nerede öğretiyorlar? Yaşama hakkı vermişmiş... Hangi tür savaş düşmanın karısını-kızını öldürmeyi legal kılar? Siz kalkmış bunu bir lütuf gibi göstererek cariyelik kurumunu legalleştirmeye çalışmışsınız. Düşmanın malını mülkünü yağmalayacaksınız, karısına-kızına el koyacaksınız, sonra da "ben ona yaşama hakkı verdim. Öyleyse benim kölem olacak, her türlü kişisel ihtiyacımı karşılayacak" diyeceksiniz... Sonra da sizinle ilgili içinde "örümcek" geçen bir benzetme yapılınca kızacaksınız... Yoo bayım... Özrünüz kabahatinizden beter... Bana uluslararası hukukun esir tanımından bahsetmeyin. Uluslararası hukuk hakkında en ufak bir bilgi kırıntısına sahip olmadığınızdan eminim. Esirlerin statüsü kölelerinkinden farklı değilmişmiş... O zaman ıraktaki ABD askerlerinin hepsi, ülkelerine dönerken birer ikişer ıraklı kadın ve erkeği yanlarında götürsünler. Kadınları cariye olarak kullansınlar, erkekleri de bağ bahçe işlerinde çalıştırsınlar... Bu onların yasal hakları öyle mi? Offf offf offf.... Fiziksel ceza hakkındaki dayanağınızın, insana verdiğiniz değeri gösteren yukarıdaki yazılarınızdan anlamış bulunuyoruz. İnsanı "************" yerine koyan zihniyetinizin bir ürünü olduğu açık. Bu yüzden cevap vermeye değer bir nitelikten çok uzak... Hukuk hakkındaki bilgilerinizi de geliştirmenizde fayda var. Yalnız önce insanı "************" yerine koyan zihniyetinizi bir kenara koymanız gerekecek... Günümüz hukukunda cezanın amacı yalnızca suçlunun topluma kazandırılması değildir. Cezanın öncelikli amacı caydırıcılıktır. Suça bir müeeyyide tanımlanarak, potansiyel suçlunun bu suçu işlemesine engel olmaktır. Daha sonra toplumun adalet ihtiyacına cevap vermek ve suçlunun ıslahını sağlamaktır. Ancak cezanın öncelikli amacı caydırıcılıktır. Diğerlerinde olduğu gibi bu konuda da yetersizsiniz bayım... Benimsenen fikri savunmak herkesin hakkıdır. Ama insan önce, benimsediği fikrin ne olduğunu bilmelidir.