yam_yam tarafından postalanan herşey
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Hiç olmazsa siz yapmayın sayın suheda.... 1- Uygun şartlar oluştuğunda tesadüf değil zorunluluk deriz. 2- İnsanın atası maymun değildir. 3- Toplumu bağlayan tek değer din midir? 4- Dini konularda çok daha fazlasını biliyorum. 5- Bugüne kadar hangi bilimsel bulguyu, hangi bilim adamını reddetmişiz? Kastedilen H.Y ise, o bilim adamı değildir. Hiç bir akademik kariyeri yoktur.
-
"ŞERİAT" KUR'AN DEĞİLDİR... (Din bireysel, şeriat toplumsaldır. Din bir vicdan meselesi iken, şeriat dini de içine alacak şekilde bir siyasal yapı ve)
Bunları konuşmak için alim olmaya gerek yok sayın ali0_1... Bugün internet yolu ile hemen hemen tüm kanunlara ulaşabilirsiniz. Mesela Türk Ceza Kanunu'nu bir inceleyin...Orada bulunan hükümlere bir göz atın... Acaba kaç tanesini Kur'an'da ya da hadislerde bulabilirsiniz? Bu sadece TCK için... Halbuki bizim bir çok kanunumuz var. Kur'an ve hadisler hangi birini düzenleyecek? Bugün 10 yıl önce hazırlanan kanunlar bile değişen zamana uyum gösteremediği için sık sık yenilenirken, nasıl olacak da 1400 yıl öncenin şartlarına göre hüküm verebileceksiniz?
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Kan uyuşmazlığından doğan sorunlar farklı bir şeydir, akraba evliliğinden doğan sorunlar farklı... "Sakat doğumların asıl sebebi kan uyuşmazlığıdır" demek son derece hatalıdır. Sanki burada akraba evliliğinde kan uyuşmazlığı riskinin daha yüksek olduğu gibi bir anlam çıkıyor. Tamamen yanlış... Akraba evliliğinde asıl sorun, genler yolu ile taşınan kalıtsal hastalıkların, bu genleri taşıyan iki ebeveynin çocuk sahibi olmasında ortaya çıkıyor. Kan uyuşmazlığı ise tamamen kişinin bağışıklık sistemi ile alakalı bir durum.
-
"ŞERİAT" KUR'AN DEĞİLDİR... (Din bireysel, şeriat toplumsaldır. Din bir vicdan meselesi iken, şeriat dini de içine alacak şekilde bir siyasal yapı ve)
Bugün Kur'an'dan kaç tane hukuksal hüküm çıkarabilirsiniz sayın ali0_1 ? Yanına hadisleri de ekleyin... Kur'an'a ve hadislere bakarak bugün için kaç sayfalık bir hukuk kitabı oluşturabilirsiniz? Bazı konulara Kur'an'dan bakalım, bazılarına sünnetten... Peki geri kalanını ne yapacaksınız? Neye göre hüküm koyacaksınız? Koyduğunuz hükmü neye dayandıracaksınız? Öyleyse.. ? Şeriata tam manasıyla "Allah'ın hükümleridir" diyebilir misiniz? O zaman bir kısmı Allah'ın, bir kısmı peygamberin, bir kısmı da insanların hükümlerinden oluşan bir hukuk sistemi diyeceğiz. Ama emin olun ki, %95 'i insanların hükümleri olacak. Zira Kur'an ve hadisler günümüz şartlarının yalnızca çok az bir kısmı için hüküm verebilir. Geri kalanını toplumsal yaşam şartları belirleyecektir...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Bu forumda bugüne kadar yalnızca teistler değil, bir çok ateist de uzaklaştırılmıştır. Takınılan bu tavır, kendini mazlum , forumu taraflı gösterme çabasından başka bir şey değildir.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
"Kötü niyetli ve hasetkar" ithamlarınızı iade ederim sayın nizamulmulk... Tartışmaya son vermenizin benim için bir sakıncası yok. Siz bilirsiniz...Ancak asılsız ithamlarda bulunmanız da kabul edilebilir değildir... Şunu bilmenizi isterim ki, kralx ile bugüne kadar onlarca tartışma konusu içinde uzun tartışmalarda bulunduk. Kendisinin forumdan uzaklaştırılma sebebini buna bağlamasını çok yakışıksız buluyorum. Bu hem bize karşı haksız bir itham, hem de forum yönetimine karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Yarım yamalak bilgilerinizle diğer insanları da yanıltmaktasınız sayın akıncı... Bakara suresinin ikinci ayetinde şöyle der ; "...şahitliklerine güvendiğiniz iki erkeği; eğer iki erkek olmazsa, bir erkek ve iki kadını şahit tutun. Bu, onlardan biri unutacak olursa, diğerinin ona hatırlatması içindir." Burada bir kadının unutmasından bahsedilmiyor. İki şahit istenmesinin nedeninden bahsediliyor. Akraba evliliğinin zararları hakkında internetten yığınla bilgi bulabilirsiniz. Lütfen tam olarak bilmediğiniz konuları doğruymuş gibi göstermekten vazgeçin...
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Sayın nısamulmulk ; tüm bu yazdıklarınızdan sonra diyebilirim ki ; "Siz bir hukukçuysanız, ben de bir astronotum" Hukun temel konularından yoksun, insanı ve insan doğasını bilmeyen, toplumsal yaşam konularından bihaber olan biri eğer bir hukukçu olabiliyor ise, ben astronomi hakkındaki bilgilerimle hayli hayli astronot olabilirim. Verilebilecek bir cevabınız olmadığı için bana "laf kalabalığı yapıyor" diyen siz; elle tutulabilir tek bir gerekçe oluşturamamışsınız. Tam anlamıyla "eğitimin olmadığı, ekonomik koşulların uygun olduğu şartlarda küçük yaştaki kızlarla evlenilebilir" tanımlaması yapan siz, bu zihniyete karşı gösterdiğimiz çabanın hiç de yersiz olmadığını bize açık seçik gösteriyorsunuz.
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
"Önyargı" derken ne demek istediğimi ve ne kadar haklı olduğumu şimdi anlayabildiniz mi sayın suheda ?...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Seviyeli bir tartışma yolu arıyorsanız, öncelikle çıkarımlarınızı doğru temeller üzerine kurmanız gerekiyor. Kendinizce anlamsız çıkarımlarda bulunarak bu durumu karşı tarafın üzerine yıkmaya çalışmak nafile bir çabadır. Öncelikle kimse istiklal mahkemeleri kurulmasından yana değil. Kimse ülkenin %90'ını yok etmeyi de düşünmüyor. (Böyle absürd çıkarımları nasıl yapabiliyorsunuz şaşıyorum doğrusu) Sanırım "İslam'ın en ılımlı kanadı" diye tarif ettiğiniz kesim Fethullahçılar. Halbuki biz hiç de öyle olmadığını biliyoruz. Bunu dillendirirken de iddialarımızı boş temeller üzerine kurmuyoruz. O yüzden iddialarınız kabul edilebilir değildir. Bu ülkede din adına katledilen yalnızca Kubilay değildir. Kubilay bir simgedir. Toplumun belli bir çekişmenin içine sürüklenerek başka kubilaylar'ın ölmemesi için çabalıyoruz. Ancak siz yine absürd çıkarımlarınızla kinden, öfkeden bahsediyorsunuz...
-
"ŞERİAT" KUR'AN DEĞİLDİR... (Din bireysel, şeriat toplumsaldır. Din bir vicdan meselesi iken, şeriat dini de içine alacak şekilde bir siyasal yapı ve)
Elbette şeriat Kur'an değildir. Biraz islamı tanıyan bir kişinin buna hiç bir itarızının olmaması gerekir. Şeriat , Kur'an'daki ayetlere, Hz. Muhammed'in sözlerine dayanan İslam kanunu, İslam hukukudur. Ancak toplum gibi çok geniş durumları içine alan bir konuda hukuku, Kur'an gibi sınırlı konuları kapsayan bir kitaba bakarak oluşturamazsınız. O yüzden şeriatı oluşturmak için Kur'an yeterli değildir. Bunun yanında hadislere de bakmak gerekir. Peygamberin söz ve davranışları da, islam hukukunun temel dayanaklarıdır. Ancak bunlar bile günümüz toplumsal koşulları için yeterli değildir. İslam'ın doğduğu dönemdeki toplumsal yaşam ve şartlar ile bugünkü toplumsal yaşam ve şartlar çok çok farklıdır. O yüzden tüm toplumu ve tüm şartları içine alan bir hukuku dine bakarak oluşturamazsınız. Hele hele bu din, 1400 yıl önce ortaya çıkmış, belirli bir coğrafya ve belirli bir toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikteyse... O yüzden din olgusu, yalnızca insan ile tanrı arasında yaşanmalı, değişen toplumsal koşulların düzenlenmesine karıştırılmamalıdır. Tabii "Ben 1400 yıl öncenin toplumsal şartları içinde yaşamak istiyorum" diyorsanız o başka. Ama unutmayın ki, toplumu bu duruma sürüklemeye hakkınız olmadığı gibi, toplumun da bu duruma sürüklenmeye niyeti olmayacaktır. Böylesi bir durumda da çekişmeler kaçınılmaz olacaktır. Bu çekişmenin tek sonucu da, toplumsal gelişime köstek olmak olacaktır...
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Sizin o engin din bilgilerinizden faydalanmak isterdik... Ancak ne yazık ki savunduğunuz değerlerin nasıl işlediğini öğrenememişsiniz. İslam Hukukuna "Fıkıh" denir. Fıkıhta Kur'an'dan sonraki delil peygamberdir. Yani peygamberin söz ve davranışları islam hukukunun dayanaklarını oluşturur. Peygamberin söz ve davranışları da hadisler yolu ile aktarılmıştır. İslam hukukunda evlenme yaşına bakacak olan bir müçtehid, Kur'an'da bu yaşa rastlayamayacak, ikinci kaynak olarak hadislere bakacaktır. Bu hadislerden de peygamberin 9 yaşında bir kız ile evlendiğini görüp, 9 yaşında bir kız ile evlenilebilir sonucunu çıkaracaktır. Peki şimdi "Anlayacağın günümüzde 9 yaşındaki bir kızla hiç bir müslüman evlenemez bunun Haram olduğunu bilir" diyen siz söyleyin ; neye dayanarak bu davranışı haram olarak nitelendireceksiniz? Farzedin ki siz bir müçtehidsiniz... Bana fıkıh usulüne uygun olarak bir delil getirin ki, 9 yaşındaki bır kızla evlenmeyi haram kılmış olsun. Ama yapamazsınız... Doğu bölgelerimizde hala 12-13 yaşında kızlarla imam nikahı ile evlenenler var. Dikkat edin "İmam nikahı".... Kendince bir takım bahaneler üretmişsin... Ekonomik sebepler, eğitimden dem vurmuşsun... Bu durum oyun çağındaki bir kızın evlendirilebilmesi için bir bahane midir? Düne kadar zorunlu eğitim 5 yıldı. Ve bir kız çocuğu 12 yaşına geldiğinde zorunlu eğitimini tamamlamış oluyordu. Peki bu durum 12 yaşındaki bir kızın evlenebilmesi anlamını mı taşıyor? Bahsettiğiniz ekonomik sebepler kırsal bölgelerimiz için hala geçerlidir. Bu kırsal bölgelerde küçük yaştaki kızların evlenebilecekleri anlamına mı geliyor? Kemalizm'i faşizm ile yanyana kullanmışsınız... Sanırım bu sizin kendi içinizde kullandığınız bir tür slogan. Ama siz ya kemalizmin ne olduğunu bilmiyorsunuz, ya da faşizmin... Bunu bir tür gaf olarak nitelendiriyorum... Cariyeler !!! Yahu kusura bakmayın ama bu tür şeyleri size nerede öğretiyorlar? Yaşama hakkı vermişmiş... Hangi tür savaş düşmanın karısını-kızını öldürmeyi legal kılar? Siz kalkmış bunu bir lütuf gibi göstererek cariyelik kurumunu legalleştirmeye çalışmışsınız. Düşmanın malını mülkünü yağmalayacaksınız, karısına-kızına el koyacaksınız, sonra da "ben ona yaşama hakkı verdim. Öyleyse benim kölem olacak, her türlü kişisel ihtiyacımı karşılayacak" diyeceksiniz... Sonra da sizinle ilgili içinde "örümcek" geçen bir benzetme yapılınca kızacaksınız... Yoo bayım... Özrünüz kabahatinizden beter... Bana uluslararası hukukun esir tanımından bahsetmeyin. Uluslararası hukuk hakkında en ufak bir bilgi kırıntısına sahip olmadığınızdan eminim. Esirlerin statüsü kölelerinkinden farklı değilmişmiş... O zaman ıraktaki ABD askerlerinin hepsi, ülkelerine dönerken birer ikişer ıraklı kadın ve erkeği yanlarında götürsünler. Kadınları cariye olarak kullansınlar, erkekleri de bağ bahçe işlerinde çalıştırsınlar... Bu onların yasal hakları öyle mi? Offf offf offf.... Fiziksel ceza hakkındaki dayanağınızın, insana verdiğiniz değeri gösteren yukarıdaki yazılarınızdan anlamış bulunuyoruz. İnsanı "************" yerine koyan zihniyetinizin bir ürünü olduğu açık. Bu yüzden cevap vermeye değer bir nitelikten çok uzak... Hukuk hakkındaki bilgilerinizi de geliştirmenizde fayda var. Yalnız önce insanı "************" yerine koyan zihniyetinizi bir kenara koymanız gerekecek... Günümüz hukukunda cezanın amacı yalnızca suçlunun topluma kazandırılması değildir. Cezanın öncelikli amacı caydırıcılıktır. Suça bir müeeyyide tanımlanarak, potansiyel suçlunun bu suçu işlemesine engel olmaktır. Daha sonra toplumun adalet ihtiyacına cevap vermek ve suçlunun ıslahını sağlamaktır. Ancak cezanın öncelikli amacı caydırıcılıktır. Diğerlerinde olduğu gibi bu konuda da yetersizsiniz bayım... Benimsenen fikri savunmak herkesin hakkıdır. Ama insan önce, benimsediği fikrin ne olduğunu bilmelidir.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Bknz: Teokratik devletler...
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Biraz ağır olun sayın nizamulmulk... Ahkam kestiğiniz konulara vakıf olmadığınız yazılarınızdan anlaşılıyor. Hangi birine cevap vereceğimi şaşırdım. Kur'an'da 9 yaşında bir kızla evlenebileceği hakkında bir hüküm yoktur. Ancak İslam hukuku, çokca bahsedilen hadisten yola çıkarak 9 yaşında bir kız ile evlenenilebileceği sonucunu çıkarmaktadır. 9 yaşında bir kız çocuğu fisikzel olarak ne kadar gelişebilir? Peki ya kişisel gelişim? Ama sizin için bunların pek önemi yok sanırım. Demek insanlar çağa göre ayarlayabilsinler diye yaş belirtilmemiş öyle mi? Alınacak eş sayısını, cariye ve köle kavramlarını neden çağa göre ayarlamamış peki? Kendi absürd çıkarımlarınızdan yola çıkarak karşınızdakileri yargılamaya kalkışmayın sakın. Bahaneye bakar mısınız? Kadınlar duygusal olduklarından tek başına şahitlikleri geçerli olmazmış. 2 duygusal kadın olunca ne oluyor peki? Hem islam, hukuki anlamda kadına ne vermiştir ki, eksik olarak nitelendirilemeyeceğini söyleyebiliyorsunuz? Ceza hakkındaki yorumlarınız ise ibretlik cinsten. Vatandaşı döverek yeni bir tedavi yöntemi bulmuşsunuz ama, bilim dünyasının haberi yok. Nobel almanız kaçınılmaz olmuş... "İslam'da hapis cezası dışında" demişsiniz. İslamiyet'in doğduğu yıllarda cezaevleri mi vardı? Cezalar el-kol kesmek, öldürmek ve değneklemekten ibaretti. Tam da bedevi bir toplumdan beklenebilecek türden cezalar. Ve ne acıdır ki, hala el-kol kesmeyi ve değneklemeyi savunuyorlar. Bahaneye bakın : "Hapisten çıkınca melek mi olacak" ... Bunlar, adamı kanatları çıkıncaya kadar dövüyorlar galiba... Kusura bakmayın ama dini bilmiyor, insanı ve özelliğini tanımıyor, sosyolojiden anlamıyorsunuz. Tek yaptığınız, sağdan soldan duyma bilgileri 1400 yıl öncesine göre hareket eden algılama merkezinizle yorumlamaktan ibaret...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Elbette fikirleri tartışacağız. Ancak açıkça ve göz göre göre söylenen yalanlara da elbette göz yumacak değiliz. Bir insan hata yapabilir, yanlış fikirlere sahip olabilir. Bu herkes için geçerli. Ancak fikirlerini dürüstçe savunmasını da bilmeli. Açıkça sahtekarlık olduğu görülen bir durumun üzerinde ısrarla (başka kelime kullanmak istemiyorum) durmak ne kadar dürüst bir davranıştır? Yukarıda verilen linke bakın... Eğer "Yanılıyorsunuz, ithamlarınız doğru değil" diyebilirseniz, herkesin önünde özür dilemeye ve forum yönetiminden cezalandırılmamı istemeye hazırım...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Sayın ali0_1 ; lütfen artık ne söylemek istediğinize bir karar verin ki, biz de ne söyliyeceğimize karar verelim. Hem "görmedim" diyorsunuz, hem de "gördüm ama bu aralar rastlamadım" diyorsunuz.
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Orayı ziyeret edenlerin, evrimcilerin itiraflarından ziyade, yapılan sahtekarlıkları ve senin de buna nasıl ısrarla alet olduğunu göreceklerinden emin olduğun halde, hala bunları söyleyebiliyor olman ********** göstergesi olsa gerek...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Madem görmediniz de, ne diye bizim hakkımızda ahkam kesiyorsunuz? Şimdi biz yukarıdaki yazınızı ne olarak algılayalım ? a) "Henüz görmedim ama göreceğimden eminim." b ) "Görmemiş olmam görmeyeceğim anlamına gelmez" c) "Yahu bir laf ettim ama.. şey... kem küm işte.." d) Hepsi e) Hiçbiri
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Peki... Beni geçelim... Şu an hala forumda ateist fikirlerini ifade eden herhangi bir arkadaşımdan getireceğiniz örnekler de kabulümdür...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Birileri verilen cevaplardan memnun kalmamış olacak ki, amiyane tabirle racon kesmeye kalkmış... Bu forumda kimlerin kimleri kandırmaya çalıştığı konusu forum sayfalarında herkese açıktır. Özellikle "Kur'an mucizeleri", "evrimcilerin itirafları" konuları altında aldatmanın akademi kitaplarına ders olacak nitelikte seçkin örneklerine rastlamak mümkündür. Konumuz bu değildi, ancak ne zaman bir şeyler söylemeye çalışsak hemen arkasından bir yaftalama çalışması geliyor. Ne demiştik ? Önyargılar... Şimdi birazcık dürüst olun ve benim yazımın altına koyduğunuz iddianın arkasında durarak, bu forumda benim tarafımdan bugüne kadar hangi konuda insanların kandırılmaya çalıştığını gösterin. Gösterin ki, iddialarınızın hep lafta kalıp "çamur at izi kalsın" mantığıyla olmadığı anlaşılsın...
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
Anlayabilen beri gelsin... Kuantum mekaniğindeki üstüste gelme kuramı bile daha anlaşılır. En azından birbiriyle çelişen ifadeler yok.
-
YOBAZIN AHLAKI... (Daha ilkokul çağında bir kız çocuğuna ''evlenebilir'' fetvası veren zihniyetin egemenliğinde bu güzelim ülkenin hangi karanlıklara)
İmtihanı yapanın sonuçlarını kesin olarak bildiği, bu sonuçların müsebbibinin kendi olduğu, bu sonuçları değerlendirenin kendi olduğu ve başka kimseye karşı yükümlü olmadığı bir durum da imtihan değildir...
-
BİR ŞEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM
Toplumda tabu olarak görülen konuların başında din gelir. Her ne kadar "inanç özgürlüğü" ifadesi insanların diline pelesenk olsa da, hala ateistler hakkındaki önyargılar oldukça yaygındır. Buna forumda da sıkça rastlamaktayız. İslam'ın inanmayanlar hakkında ipe sapa gelmez öğretileri, bu durumun baş müsebbibidir. "Ateist" deyip geçmeyin. Ateistlerin büyük çoğunluğu dinleri, özellikle de daha önce bağlı oldukları dini araştırarak, kafa yorarak ateist olmuşlar kişilerdir. Bu yüzden din hakkında ortalama bir müslümandan çok daha fazla söyleyecek sözleri vardır. Tanrısal olduğunu kabul etmedikleri bir öğretinin, yaşadıkları toplum üzerinde bir baskı unsuru oluşturmasından, bağnazlıktan ve kendileri hakkındaki önyargılardan rahatsız olurlar. E bu noktada da söylenecek sözler ister istemez belli bir hacmin üzerinde oluyor. Edindiğimiz misyonu mu merak ediyorsunuz ? Söyliyeyim o zaman... Misyonumuz, dine dayalı bağnazlıkla olabildiğince mücadele ederek, bağnazlığın toplumun gelişimine köstek olmasının önüne geçmek... Misyonumuz, "sorgulanamaz" kabul edilebilecek hiç bir şey olamayacağından yola çıkarak, toplumu düşünmeye, sorgulamaya sevketmek. Misyonumuz, ateistler hakkındaki önyargıları yıkarak, onların inançları dışında diğer insanlardan bir farkı olmadığı gerçeğini gözler önüne serebilmek. Anlayacağınız, dinin toplum üzerinde bir gölge olmamasından başka bir şey istemiyoruz. Gölge etmesin, başka ihsan istemez...
-
FORUMDAN ÜÇ KİŞİYE ÇİÇEK VERECEĞİZ VE NEDEN VERDİĞİMİZİ YAZACAĞIZ..
Hiç bu kadar güleceğim yoktu... Sağolasın sevgili bilimselci...
-
KIYAMET!
Hareket halinde olmak maddenin en önemli özelliğidir.