Zıplanacak içerik

suheda_

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

suheda_ tarafından postalanan herşey

  1. suheda_ şurada yorum gönderdi suheda_'nın blog başlığı içinde Şehr-i Hüzün
    evet kar çocukluğumuz belkide bu yüzden bu kadar çocukça seviniyoruz her kar yağdığında
  2. suheda_ şurada yorum gönderdi suheda_'nın blog başlığı içinde Şehr-i Hüzün
    Ne zaman gördün bilmiyorum ama şuan öyle şantiye durumu yokta ben eski halinide bildiğim için göl küçülmüş,gerçi çok yoğun bir çalışma vardı bu yaz sazlıkları temizliyorlardı en son bir ay kadar önce çıktım yaban ördekleri ile doluydu göl öyle güzellerdiki resimlerini çektim bak
  3. suheda_ şurada yorum gönderdi suheda_'nın blog başlığı içinde Şehr-i Hüzün
    genelde hep yağmurlu ve sisli olur birde ilginç tarhini göz önüne alırsak dahada gizem dolu bir hale gelir. Biliyormusun canım,bir tur rehberi bize orası manastır olarak kullanıldığı zaman insan giriş ve çıkışının yasak olduğunu söylemişti her türlü ihtiyaç katırlara yüklenip insansız olarak gönderilirmiş katırlar patika yolu takip edip manastıra ulaşırmış.. O kadar yolu gidipte içerisine giremeyişiniz gerçekten talihsizlik..Bu arada Uzungölü gördünmü?
  4. suheda_ şurada bir blog başlığı gönderdi: Şehr-i Hüzün
    Sabah gözümü bir açtım,dışarıdan odanın içerisine yansıyan ışıktan havada bir tuhaflık olduğunu sezdim.Yataktan kalkıp pencereye gittim perdeyi çekmemle dışardaki manzara gözümü kamaştırdı.Allahııımm kar yağıyor hemde lapalapa kocaman taneler halinde nasıl bir sevinç kapladı içimi nasıl heyecanladım,çocuk gibi,hoş bir yanım hep çocukturya neyse.. Sabah beri onun coşkusu içimde ve içimde dayanılmaz bir şekilde karda yürüme isteği,tabi bu beklenmedik misafir tüm yılbaşı planlarımızı suya düşürdü,yılbaşı partisi gibi bir özentim hiç bir zaman olmamıştır ama verilen birgünlükte olsa tatili değerlendirmek için bütün kızlar toplanıp köye çıkacaktık.Orda kar manzarası dahada muhteşemdir ama şayet böyle yağmaya devam ederse yol kapanır..Hoş umurumdada değil ya yeterki yağsın.. Kışın en güzel günleri bu kar yağan günler helede ağaçları örttümü değmeyin benim keyfime,birde sen olacaktın yanımda..dışarda kar kalbimde sen Susardın ve kar yağardı Gözlerinde başlardı gece Yarım kalmış kitaplarda biterdi. Alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman Kırılmış aynalardı Susardın, durmadan susardın Ve kar yağardı Ocak ağaran saçlarımdı Şubat hayırsız bir evlattı, kaçaktı Ve uzaktı yaz bir anaydı Mart'ın izlerini taşırım bedenimde Aynı masalın ikizleri gibiydi günler Nisan saçlarımda ıslanırdı hep Susardın, durmadan susardın Ve yağmurlar başlardı Çok bekletti bizi, Hiç vaktinde gelmedi mayıs Haziran Aram'dı ya da öyle biriydi Temmuz bir düştü belki Yaraları sarar gibiydi Ağustos yıldızlarla basardı gecemizi Bir gül suçüstü yakalanırdı Eylül bir çocuğun çığlıklarıydı Susardın, durmadan susardın Ve rüzgârlar başlardı Yolunu yitirmiş bir gezgin gibiydi Ekim Sürgünlere uğurlardık kendimizi Kalan mı bizdik, giden mi Bilinmezdi Kasım rüzgârda bir yapraktı Ve biraz ıtri Kendi sesiyle irkilirdi Aralık günlerin son neferi Soluk bir düş geçse de Hiçbir mevsim gözlerin kadar Acımasız kullanmadı neşteri Susardın ve kar yağardı alıntı
  5. suheda_ şurada bir başlık gönderdi: Türk Sineması
    Vicdan (2008) Suheda'nın sunumuyla Ne çok Türk filmi tanıtmışım alın size bir tane daha.. Vicdan Nurgül Yeşilçay'a altın portakal getiren bir film,bu durumda altın portakalıda mercek altına almalıyız diye düşünüyorum. Gerçekten bana göre son derece başarısız izlenme oranını arttırabilmek için cinsellik ekseninde dönen klasik basit bir Trük filmi.. Sözüm ona psikolojik bir bakış açısı ile irdelenmeye çalışılan üçlü bir aşk hikayesinden yola çıkılan filmde "vicdan nerede"sorusunu aklınıza takıyor.. Bir kez daha eski Türk filmlerinin değerini gözümde arttıran filmde aklınıza kalacak iki şey var biri başrol oyuncusu Murat Han'ın muhteşem vucudu bir diğeride final sahnesi.. Nurgul Yeşilçay aslında oyuncu olarak beğendiğim bir sanatçı ama ne olursa olsun mutlaka sesine dublaj gerekiyor.Sesinin tınısı tonu son derece rahatsız edici.. Diğer oyuncu Tülin Özen'e gelince oldukça başarılı bir oyuncu aslında daha iyi rollerde çok daha güzel işler çıkartacağına inanıyorum.. Vicdan,Aydanur,(Nurgül Yeşilçay)Songül (Tülin Özen)ve Mahmut (Murat Han)üçgeninde gelişen olayları dramatik ve bir o kadar cinsel ağırlıklı ele alınmış bir film.. Songül'le Mahmut evlidir,Aydanur Mahmut'un sevgilisi..Songül kocası ve eski arkadaşı arasındaki ilişkiyi öğrenip tercihini arkadaşından yana kullanan bir kadın,küçük bir kasabada emek gücüyle çalışıp hayata tutunmaya çalışan insanlar.. Ve aynı kadını seven bir kadın ve bir erkek... Trajik bir olayla üçününde yolları ayrılıyor ve sonrasında kesişen yolda Mahmut ve Aydanur'un hesaplaşması.. Ve hiç beklenmedik bir final.. Tavsiye edilecek bir film değil,tercih size kalmış anlayacağınız.. Yönetmen : Erden Kıral Senaryo : Raşit Çelikezer, Hasan Özkılıç Oyuncular : Nurgül Yeşilçay, Murat Han, Tülin Özen, Nazan Kesal, Rıza Sönmez Filmin Türü : Drama, Romantik Orijinal Adı : Vicdan Yapımcı Firma : Fono Film, Deniz Film Yapım Yılı : 2008 Yapım Ülkesi : Türkiye Orijinal Dili : Türkçe
  6. Bir kaç gündür özellikle haber izlemiyorum,göreceklerim gerçekten ruhumda derin yaralar oluşturuyor.Ama kendimide alamıyorum akşam göz ucuyla baktım biraz sonra dayanamadım kapattım.. Savaşın bile bir adaleti olduğuna inanıyorum,bu nasıl bir nefrettir ki küçücük çocukların bedenlerine nişan alıyor bombalar. Böyle bir adaletsizlik böyle bir insanlık suçu olabilirmi?oluyormuş evet hemde canlı canlı izleyip şahit oluyoruz. İsrail gerçekten ortadoğu için artık bir tehdit unusuru bu sadece Filistinle sınırlı değil,ciddi anlamda yarattığı tahriklerle büyük bir savaşın davetiyesini çıkartıyor. Sonrada birileri çıkıp buradan Haması örnek göstererek İsrailin vahşetini meşrulaştırmaya çalışıyor.Özellikle alıntı yapmadım ki ağzımı bozup kimseyi kırmak istemiyorum.. Peki şimdi adama demezlermi ki,şu bir kaç gündür aralıksız süren bombardımanda kaç Hamas'lı öldürüldü,dedim ya ben çok takip etmedim edenler lütfen söylesin.. Benim gördüğüm hemen hepsi sivil savunmasız masum halk kadın çocuk ve hatta bebekler.. Şeyh Yasin'in akıbetini hepimiz biliyoruz peki ya Abdülaziz el Rantissi'yi ne oldu onuda biliyoruz peki askeri kanat lideri Şeyh Salih Şehada ne oldu hadi onuda bildiğinizi varsayalım bilmeyenler için parantez içerisinde belirtelim tıpkı diğerleri gibi bir tonluk bomba ile neredeyse tüm mahalle havaya uçuralarak öldürüldü dönemin İsrail devlet başkanı Şaron,ölen çocukları bile bile operasyonu son derece başarılı bulmuştur. Hamas bir terör örgütü bu yüzden İsrail bu katliamda haklı diyenlere şunu sormakta fayda görüyorum. pkk bir terör örgütü bu durum tüm kürtleri öldürme hakkı verirmi? Böyle bir adaletsizlik yok,olamaz,bazılarınızın mantığı kabul edebilir ama benim etmez..
  7. suheda_ şurada yorum gönderdi gloria'nın blog başlığı içinde şeb-i yelda...
    seni seviyorum gloria seni seviyorum radya seni seviyorum zebercet seni seviyorum denizkızı seni seviyorum godzilla seni seviyorum figgaro herkesi seviyorum bende bugün
  8. suheda_ şurada bir başlık gönderdi: Erkekçe
    1-Kız arkadasının nerde oldugunu kiminle oldugunu bilir... 2-Kız arkadasını bi cafede otururken tek basına bırakıp... tuvalete dahi gitmez...(gerekirse altına iser) 3-Her ne olursa olsun bazı istisnalar olmadıgı sürece kız arkadasına hesap ödetmez... 4-Hic bi yerde alevli meywa siparisi vermez... meyvaların böyle yanarak ziyan olmasını hazmedemez... yine-de közde patlıcana karsı koyamaz... 5-Kız arkadasını eve bırakma evden alma gibi tüm nakliyat vari islemleri kendisi yapar... 6-Hic bi zaman kız arkadasını lüx restorantlara götürmez... onun icin en uçuk ve cix mekan "OLİMPİYAT İŞKEMBECİSİDİR"... 7-Kız arkadasına makyaj yaptırtmaz gerekirse bu islemi kendisi morartarak yapabilir... 8-Kız akadasıyla hiç bir mekan'da...hic bir arkadas ortamında öpüsmez...gözlerden uzak yerlerde atış serbest... 9-Kız arkadasının bluetooth acmasına izin vermez...eger yakalarsa toothh'dugu gibi kapının önüne koyar... 10-Kız arkadasının estetik yapmasına tahammül edemez... aynen makyaj olayındaki gibi bu işlemi ağız burun girerek dudaklarını slikon vari şişirmekle baslayıp kendisi yapabilir... 11-Maço adam her-hangi oda , araba kapısını naziklik olsun diye acmaz... aksine kıza açtırır... 12-Conwerse...Gucci... benzeri ayakkabılar giymez... Halis muhlis Türk taban kösele giyer... Kız arkadası fazla topuklu giyerse dellenir topuklarına sıkar... 13-Kız arkadasından hediye almaz...Tesbih...Cakmak... haric... 14-Çiçege kattiyen para vermez...Onun yerine o parayla kız arkadasına dürüm ısmarlar...Ve bunun verdigi mutlulukla...Bi güzel gegirir...yeri göğü inletir... 15-Kız arkadasını maça götürmez...bu zevkli eylemi uygun bi yerde park halinde bir doğan'ın içinde radyodan dinleyerek gerceklestirir... 16-Adı bi köpek cinsinden alınmıs boxer ic camasırı giymez...Giyerse dede yadigarı beyaz paçalı don giyer... 17-Markete giderken kız arkadasına dönüp bisey istiyormusun demez...mutlaka bi istek gelecegini bildiginden bu gaflete asla düşmez... 18-her ne olursa hiç bir zaman delikanlılığından ödün vermez... ama alınacak birşey varsa asla affetmez... 19-piercinq... küpe... vs metal türü şeyler takmaz... eline gecen her metali makul bi fiyata hurdacıya satar... 20-kız arkadasının gitar,bale,dans kurslarına gitmesine müsade etmez... bağlama ve güreş serbest 21-Kız arkadasına gerekli hallerde şiddet uygular...Aldatma gibi bir halde infaz bellidir... alıntı tipik Türk erkeği modeli işte
  9. suheda_ şurada cevap verdi: ebrupolat başlık Kadın Erkek İlişkileri
    kim söyledi erkeklerin kıskançlıktan hoşlanmadığını bayılırlar ama abartmayacaksın kadınlarda hoşlanır kıskanılmaktan fakat bir insanı kıskanırken kıstlamayacaksın,sınırlamayacaksın
  10. aynı fikirdeyim bugün hangi birimiz saf kan Türk olduğunu iddia edebilir bu bir benimseyiştir,bu bir millet olma duygusudur,bu var olan ülkeyi sevmektir,bu ayırımcılığa karşı çıkmaktır,bu tarihine bu atalarına sahip çıkmaktır. Ama birileri bunu ısrarla anlamak istemez ayrı konu..
  11. yorum yok
  12. ocak ayının 1-3 Trabzonda başvuralar değerlendirilecekmiş.bir ara ciddi ciddi başvurmayı düşündüm çünkü iyi yemek yaparım.. ama bu yarışmada en mükemmelinide yapsan kırk tane laf işiteceğin için hepsinden önemlisi biri çıkar benim soframda ağzındaki lokmayı peçeteye falan tükürür alim allah çorba tenceresini başından aşağı döker evden kovarım.. işte bu yüzden vaz geçtim
  13. suheda_ şurada cevap verdi: sedelina başlık Televizyon ve Radyo
    çikolata reklamlarına ne demeli peki,hemen hepsi cinsellik içermiyormu?dünyada genç güzel bir kadınla yakışıklı bir erkekten başka çikolata yiyen yok sanki mübarek ürün yalnız bu iki guruba hitap ediyor.. Birde o kadınların seslerini kısıp konuşmaları yokmu hey yarabbi gülermisin ağlarmısın...
  14. suheda_ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Öneri ve Eleştirileriniz
    Yahu bi durun tamamen espiri mahiyetinde yazılmış bir yazıydı benimkisi Dikkat edin en çok üyesi olan ve en çok rağbet edilen forum sitelerinin alt köşeleri adult'a ayrılmıştır Admin'in anladığı anlamda yani şimdide açılsınmı açılmasınmı diye bir tartışma başlamaz inşallah
  15. Maviciğim; Yurt,vatan,memleket ve hepsinin toplamı şekil almış hali Devlet.. Bir vatana sahip olabilmek için ve onu müdafa edebilmek için ve onu ilerilere taşıyabilmek için yapılan fedakarlıkları tartışmayacağız,bunlar malum..Ama arkamıza dönüp baktığımız zaman neler yaşandığını anlayabildiğimiz zaman Devlet kavramının büyüklüğünü,önemini idrak edebiliyoruz.. İşte bu idrak devletin sorgulanamaz kutsiyetini önümüze seriyor.Burası Türkiye Cumhuriyeti,sınırlarının her metre karesinde bir şehit yatan ülke,yüz yıllardır aynı topraklar içerisinde hiç bir etnik ayırım gözetilmeden yaşanılan yer.. Kısaca devlet budur devlet kişiye borçlu değildir,kişidir devlete borçlu olan.. Sorgulanacak olan nedir hükümetlerdir yani devleti yöneten kadrolardır.Osmanlının son dönemleri ile başlayan ve günümüz hükümetlerine kadar süre gelmiş olan başka güçlere bağımlı,hür bir irade ile yönetilemeyen ve yönetilemediği için ülke içerisinde ki kaosları dinmeyen bir devlet bizimkisi.. Kokuşmuş bir sisteme tabi olan,kendi ayakları üzerinde duramayan içindeki ve dışındaki güçleri kontrol edemeyen hükümetler var olduğu sürece bu devlet maalesef yüz üstü sürünmeye mahkumdur. Hiç bir siyasi partisine en ufak bir sempatizanlık dahi beslemediğim,alında hain yaftası olanlarla birlikte aynı çatı altında vatan millet sakarya sözleri ile sözüm ona ülkeyi daha ileriye daha refaha taşıyacaklarını iddia edenleride görmeye tahammül edemediğim bir garip ülke bizimkisi.. Bir gurubun ne kadar çalarım ne kadar çırparım diğerinin aldığı talimatlarla ne kadar olay ne kadar kaos yaratabilirim,düşüncesi ile yağmaladığı talan ettiği ve savaş yerine çevirdiği ülke.. ..Ve bu görünen ve bu yaşanan tüm olaylara seyirci kalmayıp kıyısından köşesinden ilişen birilerinin hak hukuk arama savaşına girdiği ülke.. "Devlet bana şunu vermedi,devlet bana bunu yapmadı"sitemleri ile herşeyi ama herşeyi devletten bekleyenlerin çıkmazı içerisinde yuvarlanıp giden bir ülke.. Maraş'ı kan gölüne çevirenlerin sonrasında Sivas'ı yangin yerine çevirip hemen arkasından Başbağları ateşe verenlerin güneydoğuyu teröre teslim edenlerin el ele kola dolaşıp sonrasında halkın birbirine"sen yaptın,o yaptı,bu yaptı"söylemlerini sırıtarak seyrettiği bir ülke bizimkisi.. Meclis içerisine anarşiyi sokup birbirine ağıza alınmayacak küfürlerin yapıldığı yetmedi üstüne yumrukların konuştuğu hemen arkasından bu ülke halkıyla alay eder gibi birbirine sarılıp gövde gösterdiği ****** siyasetçilerin senin benim onun sözüm ona hakkını aradığı bir ülke.. Sırf kendi zihniyetinde diye polise taş atanların çocuk diye,dağa çıkanı özgürlük savaşçısı diye,ve bazılarının askere kurşun sıkan ülkeyi savaş meyadanına döndüren tam bağımsız ülke dilediği için kahraman ilan edildiği bir ülke bizimkisi.. Humeyni'ye karşılık yeşil kuşak projesi ile Fransadan getirtilip Başbakan edilen Erbakan'ı tasviye edip onun uzatısının ABD sabetayistlerinin desteği ile en tepeye oturdulduğu bir ülke bizimkisi.. İdamı kaldıran yasaya hiç itirazsız imza atanların seçim meydanlarında halka ip atarak oy topladığı bir ülke.. ..Ve tüm bunları gören işiten bilen insanların üç maymunu oynadığı bir ülke Daha ne söyleyeyim?Kanla,canla miras bırakılan Devletin suçu ne? Platon'un Nietzchse'nin söylediklerini geçelim biz Devletten ne anlıyoruz yada bugüne kadar ne anladık? Yada şöyle söyleyeyim biz bu devlet için ne yaptık?İstemekten başka...
  16. Bu Dr. Rebecca acaba doğum kontrol hapları üreten firmalardan komisyonmu alıyor,yahu öyle bir anlattı ki yemeyin içmeyin doğum kontrol hapı kullanının diyesi geliyor insanın yok kanseri önlüyor yok migrene iyi geliyor yok adet sancısını engelliyor hap değil mucize sanki Oysaki hepimiz biliyoruz ki kimyasal bir içeriği olduğu için tüm ilaçların faydası olduğu kadar yan etkileride mevcuttur..
  17. suheda_ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Öneri ve Eleştirileriniz
    Hıımm fazla üyemiz olmayışının ve çok rağbet görmeyişimizin ben biliyorum sebebini,bence bizim adult köşemiz yok ondandır?
  18. Malumunuz TRT 24 saat kesintisiz kürtçe yayın yapan bir kanal açıyor önümüzdeki günlerde normal yayın akışına başlanacak.. Ülkemizde ki büyüüükk kürt sorununun !!! en önemli sorunu olan dil çözüme kavuşuyor galiba...dilimiz, dilimiz diye tutturanlara duyrulur,bakalım sırada hangi istek var yerine getirilecek?
  19. Devletten ne anlıyorsunuz? Devlet kavramını önce bir irdelemenizi öneriyorum,sevgili arkadaşım.. Ne kadar kolay değilmi her işi her suçu tüzel bir varlık üzerine yıkmak Devlet nedir,hükümet nedir,derin devlet kimlere denir? Yetkiyi veren kimlerdir,kim kimlerin maşasıdır? Önce bunların iyice bir idrak edilmesi gerektiğini düşünüyorum haksızmıyım.. Bu kadar devlet lafı geçince aklıma bir fıkra geldi yazmadan geçmeyeyim.. Kayserili , Laz , Birde Kürt.Bunlar şehirler arası yolculuk yapmaktadırlar.Ölüm vakti gelmiş ve kaza geçirip ahirete intikal etmişlerdir.Ancak Öbür tarafta anlaşılır ki Azrail büyük bir hata yapmış.Yanlış insanların canını almıştır.5000Ytl kefalet karşılığında dünyaya geri gönderileceklerdir.Eli açık Laz 5000YTL'yi verip Dünyaya döner.Arkadaşlarını bekler bekler ama ne gelen vardır nede giden.Dua eder Allah'ım meleklerinden birini gönder de arkadaşlarımın akibetini sorayım diye. Melek gelir. Laz derki. "Ula peni 5000YTL 'ye piraktinuz. ama arkadaşlarum gelmedi. Neredeler bunlar." Melek cevap verir.Uyanık kayserili Kefaleti 2000YTL'ye kadar düşürdü.Hala pazarlık yapıyor.Laz sorar ee peki Kürt ne yapio. Melek de derki o da " Devlet versin devlet versin " diyo
  20. Hangi takımı tutuyorsun? Galatasaray bir futbolcusunun adını söyle İbrahim Toraman herkes gülüyor bana,meğer İbrahim Toraman Beliştaşlıymış, avrupa kupası sayesinde Arda'yı da öğrenmiştim ama aklıma gelmedi o an Politika yav sen Trabzon'lumusun?ahanda bir yaşıma daha girdim kaç zamandır yazıyoruz burda insan bir ses vermezmi hemşehrilisine
  21. suheda_ şurada bir blog başlığı gönderdi: Şehr-i Hüzün
    Telefonumun alarmı çalıyor saat 07:00 yeni bir gün,alarm sesi son derece oynak bir karadeniz türküsü özellikle seçtim kendime gelmem daha kolay olsun diye ama yemiyor yorganı kafama çekiyorum müziğin bitmesini bekliyorum çünkü uyanmak istemiyorum.Alt katta ki komşum bile benim telefon sesine uyanıyormuş öyle diyor kendi saatini kurmaya bile gerek duymuyormuş. İkinci kez başlıyor müzik on dakika arayla çaldığına göre saat 07:10 kalkıyorum yorganla kavga ederek tüm suçlu sanki o yorgan.. tek gözümü açmadan mutfağın yolunu tutuyorum su ısıtıcısına suyu koyuyorum kaynaması için çünkü ben kahvaltı yapmadan daha doğrusu sıcak bir çay içmeden güne başlayamam.. Sonra çaresiz bir şekilde yatağa geri dönme ihtimalimin olmadığını kabul edip öteki gözümüde açıyorum.Yüzüme bakıyorum ayna karşısında sabun köpükleri içerisinde zorlada olsa gülümsemeye çalışıyorum,başarıyorumda.. Hayır duyanda uykuya meraklı biri sanacak beni hiç değilim aslında,kendim çok uyumadığım gibi öyle öğlenlere kadar leş gibi uyuyanlarada sinir olurum.. Çayımı yudumluyorum,yanına iki lokma bir şeyler atıştırıyorum.Hazırlanıp çıkıyorum evin hemen altından başka bir iş yerine ait servis kalkıyor yetişirsem ona biniyorum yetişmesem Ağa'yı arıyorum malumunuz The Boss geçerken beni alması için çünkü aynı yerde çalışıyoruz ailenden biri ile aynı yerde çalışmak berbat bir şey,bu helede ağabeyinse dahada berbat,ne kadar kötü olsada artık kabul ettim.Başka çare yok.. Onun evi bana yürüme 6-7 dakika mesafede ve her arayışımda "çıkıyorum" der,der ama her seferinde 20 dk orada dikilip beklerim üstelik arabayla geliyor neden?çünkü süslenmesi bitmiyor..Ben hayatımda bu kadar kılık kıyafet hastası bir adam daha görmedim.neyseki kendi mahallem olduğu için herkesi tanıdığımdan ayak üstü sohbet ediyorum vakit geçiyor,beklemekten nefret eden biri olduğum için zaman tüketmenin yolunu böyle buluyorum. Bu sabahta aynı şekilde beklerkene hiç tanımadığım çok yaşlı bir teyze yanıma yaklaştı,selam verdi aldım yüzüne baktım Allah'ım o nasıl çizgiler öyle..ama öyle neşeli ki yüzünde ki neşe benimde içimi ısıtıyor sabah,sabah.. Nereye gidiyorsun diyor" işe teyzem" diyorum,kocaman bir gülümseme ile..paltomun üzerinden kolumu okşuyor eliyle "peki sen nereye"diyorum bir şeyler söylüyor anlamıyorum tekrar soruyorum gene söylüyor dankk jeton düşüyor bende,Rumca konuşuyooorrr.. Neyse ki üçüncü seferde Türkçe söylüyor anlıyorum.Çok uğraştım bilen arkadaşlardan şu Rumcayı öğrenmek için öğrendiğim iki üç kelime oda küfür... Birde "omorfo"güzel demekmiş hani pek bir söyler banada o yüzden aklımda kaldıydı. Trabzon'un bazı ilçelerinde mesela Çaykara'nın Tonya'nın Sürmene'nin yüksek köylerinde hala çatır çatır Rumca konuşulur öyle ki Türkçe'yi bile zor konuşur bazı yaşlılar.. Yüzlerce yıl öncesine dayandığı halde burada oldukça yoğun bir Rum kültürü vardır.Demekki ne kadar uzun yıllar geçsede ne kadar asimile olunsada bazı şeyler değişmiyor.. Hatta öyle ki bazıları kızacak ama ben kemeçenin bile bize Rumlardan miras kaldığına inanıyorum.Ve burada ki eski evlerin mimarisi,Osmanlı Kültüründe avlu vardır mesela burda yoktur. Ocak ayının 14.gecesi yılbaşı kutlanırdı şimdi pek yok ve adına kalandaris denilir kesinkle Rum kültürüydü.. Birde en çok eğlendiğimiz şeylerden biri burada,eski çok eski geçmişi olan ailelerden olan arkadaşlarımıza "Rum"diye takılmalarımız,kimse kabul etmez tabi ayrı mesele..Bazı arkadaşlarımızda "biz hep buradaydık siz sonra geldiniz"der. Rumların oldukça mirasları vardır burada dil,bazı adetler,birde tarihi eserler tabi.. Şimdi hepiniz bilirsiniz Sümela Manastırını müthiş bir eser,oldukça yüksek bir tepede kayaların yontularak yapıldığı söylenilen günümüzde bile hala bir tarafı uçurum ormanlık alan içerisinde uzun bir patika yürüme yolu ile ulaşabildiğimiz.. Bakın size bir kaç ay önce kendi çektiğim bir resmini göstereyim bu tarz bir foroğrafı nette falan bulamazsınız..Genelde nette gösterilenler hep dış cephedir bu işte görmeye alışık olduğunuz o dış cephenin içi.. Rivayet olunur ki bu manastırın oldukça zengin bir kütüphanesi vardı,1461 yılında Fatih burayı fethettiği zaman (şu Rumlarda az çekmedi bu Fatih'ten)tüm eserler ormanda saklanıp daha yeni tarihlerde Yunanistan'a kaçırılmıştır.Çünkü manastırın bir benzeri orada inşa edilmiş. Ve benim oraya her gidişimde tur gezdiren rehberlerle kavgalarım meşhurdur Tabi hepsiyle değil gerçekten son derece aklı selimlerde mevcut ama nedense Sümelada rast geldiğim rehberlerin çoğu misyoner yada Rum olduğu için bazen yenilmeyecek laflar ederler bende seyirci kalamam..Sonra yanımda kim varsa kolumdan tutup beni uzaklaştırır ama ben uzaklaşırken bile sayıp dökmeye devam ederim. Ahdettim işte öyle bir günde yine öyle bir olayla karşılaşırsam şu öğrendiğim iki üç kelime Rumca küfürü savuracağım.. Sonra adına rehber denilen o Türk düşmanı uyuzun yüzünde ki ifadeyi seyredeceğim. Dipnot:Bakarmısınız yazıya nasıl başlamıştım nasıl bitirdim yok ben iflah olmam,olamam Suheda
  22. suheda_ şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    İntikam-Revenge (1990) Suheda'nın sunumuyla (muhteşem bir aşk filmi) Eski filmlerimi tanıtıyoruz bir tanede benden olsun o zaman Revenge yanlış hatırlamıyorsam bizde İhtiras adı ile gösterilmişti.Kevin Costner'ın hem yapımcılığını hemde başrolunu üstlendiği muhteşem bir aşk filmi tam benlik yani aslında filmde anlatılan yasak bir aşk yani evli bir kadınla üstelik arkadaşının karısı ile yaşadığı aşk..Etik olarak her ne kadar doğru bulmasamda demekki bazen bazı şeyler kaçınılmaz olabiliyormuş.. oldukça zengin ve güçlü bir mafya babası olan (Anthony Quinn)ziyaretine gelen genç ve yakışıklı arkadaşı (Kevin Costner),ın karısı (Madeleine Stowe) ile yaşadığı aşkı ve aldatılan kocanın korkunç intikamını anlatan film,bazı sahneleri ile hafızanızın unutulmayacaklar kısımına eklenecektir.. Filmde cesur sahnelerin yanı sıra yoğun bir romantizmde mevcuttur,kocasını aldatan kadını ne kadar hoş karşılamazsanızda bu filmde aşkı gerçek aşkı gördüğünüz için ister istemez taraf oluyorsunuz.. Filmin bir yerinde bir limonta yapma sahnesi vardır ki bir çok eleştirmen tarafından sinema tarihinin en erotik sahnesi kabul edilmiştir..Limonata ve erotizim ne alaka dediğinizi duyar gibiyim izleyin görün Kadın oyuncumuz Madeleine Stowe vucudunu hiç çekinmeden bol bol teşhir ettiği film,ya hangi erkek olsa bunu yapar dedirtirken karşıda ki kadının kocasının mafya babası olduğunu unutmamak gerektiğini düşünüyorum. Aşkın gücünü bir kez daha anımsamak adına..mutlaka izlenecekler listesine ekleyin.. Dipnot:film müzikleri özellikle final kısmında çalan müzikler muhteşem.. Yapım : 1990, ABD Tür : Dram Yönetmen : Tony Scott Senaryo : Jim Harrison Oyuncular : Kevin Costner, Madeleine Stowe, Anthony Quinn, Miguel Ferrer, Tomas Milian, James Gammon Görüntü Yönetmeni : Jeffrey L. Kimball Müzik : Jack Nitzsche
  23. suheda_ şurada yorum gönderdi figgaro'nın blog başlığı içinde figgaro
    Benim yalnızlığım sende hep kalabalık kalacak... Ben “yok”luk kararını çok oldu verdim bir “şeyler” in… Kızıl akşamlara kalemimi kıralı uzun oldu… İçimde birikenin ne olduğunu görmen çok zor… Hiç bir “şey” bekleme benden… Gelmedim… Gülümsemedim say… Yazmadım… Dökmedim ruhumdaki uzaklar hevesimi dizeler yoluyla ruhuna… Üflemedim en bilinmedik iklimleri tenine… Çiçekler toplamadım ayak basılmamış topraklardan avuçlarına… Dalıp dalıp gitmedim hiç bir su birikintisine… An’lık şiirler dokumadım sayfalara… Hala sorsan uzun,nefessiz bir yoldadır aklım… Ki, bir uzansam,en uzak istasyonlara dokunabilecekken… Çekilmedim… Çekinmedim… Buradayım… En olunması gereken yerde… Yağmurun denizle dans ettiği… Salkım saçak söğütlerin gövdelerine yaslanıp kitaplar okuduğum yerde… Yanıldığım,yaralandığım,belki de yenilendiğim… Bir sokak kemancısının notaları altındayım… Bazen öyle kırılmalar iliklenir ki dudaklarıma, Meyve suları bile içilmez olur,tortulanır… Dibine çöker… İçinde kalır… “İçimde kalır…” “Bulanır…” “Mavi” karışmış karlı o uzak yollardan geliyorum ben… Tepkiliyim ruhumu bunca yalnızlığa sürükleyen gördüklerime,biriktirdiklerime karşı… Hep tuhaf,bilinmez bir yalnızlık gizliymiş bütün kalplerde meğer… Yalnızlık var olduğundan bu yana, “bunca ve onca kalabalıkmış” yeryüzünde meğer… “Sen anlarsın” diyorlar… Verecek ne cevabım,ne de cevapsızlığım yok!... Suskunum… Anlayışsızım… Arada en olmaz yerde kulaklarıma çalınınca o şarkı, içimde tarifi mümkün olmayan kompozisyonlar birikiyor… Girişi var, gelişimi yarım... Sonucu ise çoğu kez ben de bulamıyorum… Aramıyorum da… Islak,yağmurlu karışımlarda çöl iklimine dönüşüyor aklım… Ellerimde,gözlerimde birikmiş, bütün kalabalık ortamlardan toplanmış eşsiz bir yalnızlık senfonisi şimdilerdeki… Yokluk gibi bişey… ne tuhaf ilk okuduğumdada çok etkilenmiştim şimdi bir kez daha okuyunca aynı etkiyi hissettim duyguları hiç değişmiyormuş demekki insanın... senmi yazdın eğer sen yazdıysan iznin olursa blogıma ekleyebilirmiyim?
  24. suheda_ şurada yorum gönderdi figgaro'nın blog başlığı içinde figgaro
    Kıskanç benim blogımın görüntüsünü çalmış başka renk bulmadınmı
  25. suheda_ şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Benim sayısını bilmediğim yeğenlerimin içerisinde bir tane küçük cadı var Radya görsen öyle güzel öyle tatlıdır ki ona şöyle söylerim "senin annenin şu dünyada yaptığı en güzel şey nedir bilirmisin?seni doğurmak" senin anneninde bana göre yaptığı en güzel şey budur Radya senin doğurması güzel arkadaşım senin ve dünya tatlısı kızının doğum gününü tebrik ediyor ikinizin var oluşunun sadece kendi aileleriniz için mutluluk kaynağı olmadığı belirtmek istiyorum.. buda dünyalar tatlısı yeğenime yarene

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.