suheda_

Çay her vakit vazgeçilmezim.. Altta ki ağaçlıklı bir yolda uzun bir yürüyüş yapmak ister

söze "şu kadın kısmı"diye başlayın

Eski sevgiliyle mukayese edin

Güzelmi çirkinmi bilmem ama,romantiktir romantik

Merak ediyorum hem pişmaniye hem saray helvasına hayır diyemiyceğimi nasıl bilmez

Aman kalsın,iyi edeyim derken sakat falan bırakırsın hem zaten geçti belimin ağrısı Menemen yapardım acılı,sonra ekmek banıp yerdik..

Uyurken bir yerlerinin açık kalmadığından eminsin değilmi? Birde ben şunu merak ettim uçtuktan sonra konabiliyormusun?

Tebrikler,bu olayıda getirip kürtlere dayadınız ya,artık söyleyecek söz bulamıyorum..

Az öncede söylediğim gibi siyasi konulara mudahil olma çabası sürekli oradan buradan seçilip kopyalanan yazılarla olacak iş değildir..

Pardon ne özürü? Kim kimden özür dilemiş yapma gözünü seveyim şimdide bu numu tartışacağız? En başında söylenildiği gibi sanata ve sanatçıya karşı bir tepki olmadığı izah edildi.. Gayette güzel izah edildi amaaaaaa!!!!!

Evet Peki altta ki sigara içermi?

bunları senden duydum ya artık ölsemde gam yemem Delikanlı oluşu

Benim alıntı yaptığım yazıyı okudunmu Suheyla?Okumadın oku o zaman.. Bak orada eleştirilen katil değil Alman hükümeti,mahkemede herkesin gözü önünde buna onlarca poliste dahil tam 18 yerinden bıçaklanarak öldürülen hamile bir kadın ve karısına yardım etmek isterken polis tarafından vurulan bir eş... Zaten benimde anlatmak istediğim bu munferit bir olayı kınarken objektif olabilmek Konu beni asla rahatsız etmedi,üzerinde tartışmaya bile gerek görmeyeceğim kadar umurumda bile değil,beni rahatsız eden güncel konuların gazete sutunlarına dönmüş olması. Bir ikincisi gazete okuyorum deyip o haberden daha ciddi bir haberi görmezlikten gelmek üstelik bir tarafta hunharca öldürülen bir hamile bir kadın var.. Şimdi kişi bir şekilde siyasi konulara mudahil olmak istiyorsa bunu kendi fikirleri,kendi bilgisiyle yapmalı oradan buradan alıntıladığı yazılarla kimse kendini ifade edemez.. Etse bile nereye kadar eder?

Topkapı Sarayı'nda bir araya gelen Alperen Ocakları heyeti, Piyanist İdil Biret ve Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti Alperen Ocakları Genel Başkanı Abdullah Gürgür, "Alperen Ocakları'nın zaten sanata ve sanatçıya karşı protestosunun olması düşünülemez." dedi. Sanatçı İdil Biret ise, kendisine verilen çiçeğin özrün bir işareti olduğunu söyledi. -"İDİL HANIMA ÇİÇEK VE KİTAP HEDİYE ETTİK"- Piyanist İdil Biret'in kendilerini çok nazik bir şekilde karşıladığını ifade eden Gürgür, "Kendisinin de bu olaylardan rahatsız olduğunu ifade etti. Eşi, gençlerimizin tepkilerini gösterirken kullandığı doneler hakkında beğenilerini ifade etti. Donelerden Türk bayrağı kullanıldığından bahsetti, İstiklal Marşı okunmasından bahsetti, milli ve yerli ögelerin bulunduğundan bahsetti. İdil Biret ise, Alperen Ocakları heyetinin kendisinden özür dileyip dilemedikleri yönündeki soruya, "Bana çiçek getirdi Alperen delegasyonu, teşekkürle kabul ettim. Bu şekilde bu hadise de tatlıya bağlanmış oldu. Tabi tabi… bu çiçekler onun işaretidir." şeklinde cevap verdi. Görüşmeyi önce kendi evinde yapmayı planladıklarını ifade eden Biret, grubun kalabalık olacağının öğrenilmesinden sonra Topkapı Sarayı'nda karar kıldıklarını sözlerine ekledi. İlk önce bizim evde olacaktı fakat, büyük bir topluluk olacağını öğrenince burada yapılmasına karar verildi. alıntı Bu duruş zorla anlamak istemeyenlere son derece güzel bir cevaptır.. Tabi onlar gene anlamayacaklardır da...Biz üzerimize düşeni yapalım Ya ben ciddi ciddi sardım bu Alperenlere ne yapsalar yakışıyor onlara..

İsteyen okur diye bir şey yok sevgili arkadaşım,burası ortak kullanılan bir forum günlük gazete haberlerinin olduğu başlık zaten var bunu eleştirmek için değil samimi olarak başlık kirliliği olduğundan söylüyorum... Yukarıda da belirttim konu takibi zorlaşıyor.. Gazatelerde çıkan her haber için başlık açılırmı? bir bak bakalım güncel konular ana sayfasına.. Ayrıca alıntı yaptığın yerin hiç bir önemi yok,günlük gazeteleri takip ettiğine göre aynı duyarlılığı diğer haber içinde göstermen gerekir.. Yanılıyormuyum?

Evet benim her gece yatmadan önce giyisi dolabını açıp yarın ne giysem diye düşünmem gibi

Aynı fikirdeyim.. Ancak o alıntı yaptığınız haberin hemen yanında şu haberde vardı.. Keşke gerçekten kötü bir olayı kınarken daha objektif daha duyarlı olabilseydik.. Mısırlı göçmen mahkemede öldürüldü Almanya'da yaşayan Mısır asıllı Merve El Şerbini, mahkeme salonunda bir ırkçı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olay Müslüman göçmenlerin büyük tepkisini çekti. Alman hükümeti ve basının tepkisi ise yetersiz bulunuyor. 32 yaşındaki Mısırlı göçmen Merve El Şerbini’nin bir Alman mahkemesinde, hakimin ve diğer görevlilerinin gözleri önünde ırkçı bir Alman tarafından 18 bıçak darbesiyle öldürülmesi, İslam karşıtlığı tartışması başlattı.Deutsche Welle'nin haberine göre, 2008 yılı Ağustos ayında, El Şerbini bir çocuk parkında, 28 yaşındaki Rusya göçmeni Alman Alex W.’den salıncakta üç yaşındaki oğlu için yer istedi. Ancak El Şerbini’nin bu talebi hakaretlerle karşılık buldu. Alex W. genç kadını ‘İslamcı, şıllık, terörist’ gibi kelimelerle taciz etti.El Şerbini 28 yaşındaki Alman’ı bunun üzerine hakaret suçlamasıyla mahkemeye verdi. Mahkeme Rusya’da doğup büyüyen ve 2003 yılında Almanya’ya yerleşen sanığı 2008 sonunda 780 Euro para cezasına çarptırdı, ancak başsavcılık cezayı hafif bularak kararı temyize gönderdi. Bu dava sırasında da Alex W.’nin ırkçı söylemlerde bulunduğu belirtildi.El Şerbini’nin ölümüyle sonuçlanan bıçaklı saldırı ise Dresden’de 1 Temmuzda görülen davanın temyiz duruşmasında meydana geldi. Rusya göçmeni 28 yaşındaki Alman sanık, Merve El Şerbini’nin üzerine yürüyerek kadını en az 18 bıçak darbesiyle öldürdü. El Şerbini öldürüldüğünde, üç aylık hamileydi. POLİS MERVE’NİN EŞİNİ VURDU Olay sırasında Merve El Şerbini’nin eşi de ağır yaralandı. 32 yaşındaki eş, öfkeli Almanı etkisiz hale getirmek ve eşini korumak için müdahale etti, ancak o sırada yan salondaki başka bir duruşmada bulunan bir polis memuru arbedeyi fark edince, saldırının sorumlusunun Merve’nin eşi olduğunu zannederek genç adamı bacağından vurdu. El Şerbini olay yerinde can verirken ağır yaralanan eşi ise hala hastanede tedavi görüyor. Tüm bu olaylar mahkeme salonunun ortasında ve El Şerbini çiftinin üç yaşındaki oğullarının gözleri önünde gerçekleşti. ALMAN MEDYASI İKİNCİ GÜN IRKÇILIĞI FARK ETTİ Olay ilk gününde Alman basınında; “Davalı görgü tanığını öldürdü” başlığıyla yer aldı. İkinci günse haberlere olayın ırkçı ve yabancı düşmanı boyutu da eklendi. Dresden Başsavcısı Christian Avenarius saldırganı ‘fanatik bir yabancı düşmanı’ olarak nitelendirdi ve münferit bir saldırı olduğu düşüncesinde olduklarını vurguladı. Alman “Bild” gazetesi haberi, “Yabancı düşmanı mutlu aileyi parçaladı” başlığıyla verdi. Ancak hiçbir mecra, olayın olası İslam karşıtı boyutuna değinmedi. Almanya’daki Müslümanlar Merkez Konseyi ise, 5 Temmuzda internet sitesi üzerinden bir açıklama yayımladı. Açıklamada cinayet, “İslam karşıtı bir eylem” olarak nitelendirildi. MÜSLÜMAN ÖRGÜTLER: DEHŞET İÇİNDEYİZ Almanya’nın en büyük dört Müslüman kuruluşunu çatısı altında toplayan Köln merkezli Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi de 7 Temmuz’da yayımladığı açıklamada “Merve için sessiz yürüyüşler düzenlenmesi” çağrısında bulundu. Açıklamada “Merve’nin ölümü hepimizi korku ve dehşete düşürdü. Siyasiler ülkemizdeki İslam fobisini artık ciddiye almak zorunda” denildi. Konsey, Merve’nin aynı zamanda kamuoyundaki başörtüsü tartışmaları ve basında yer alan İslam’a karşı kışkırtma ve iftiraların da kurbanı olduğuna dikkat çekti. Müslüman örgütlerine ilk destekse Almanya Yahudiler Merkez Konseyi’nden geldi. Yahudiler Konseyi Genel Sekreteri Stephan Kramer olaydan büyük endişe duyduklarını belirterek, “Şimdiye kadar Almanya’daki İslam düşmanlığını gerçekdışı bir tartışma olarak önemsemeyenler, bu korkunç olay sonrasında yalancı çıktıklarını görmektedir” dedi. Merve El Şerbini memleketi İskenderiye’de Pazartesi günü bini aşkın kişinin katıldığı törenle toprağa verildi. Mısır’da ise öfke dinmedi. Salı günü Kahire’deki Alman Büyükelçiliği önünde protesto gösterileri düzenlenirken, Alman mallarını boykot çağrıları yapıldı, hatta misilleme tehditleri yağdırıldı. Bunun üzerine Alman Federal Hükümet Sözcü Yardımcısı Thomas Steg, Çarşamba günü bir açıklama yaparak ortamı yatıştırmaya çalıştı: “Federal hükümet tepki vermiştir. Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, kurbanın eşine federal hükümetimizin taziyelerini iletti, başsağlığı diledi. Bu tiksindirici ve korkunç olayı kınadığımızı ifade etti. Federal hükümet olaya sessiz kalmamıştır.” Başbakan Angela Merkel de G8 Zirvesi paralelinde konuyu Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’le görüştü ve olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Saksonya Eyaleti Başbakanı Stanislaw Tillich de Mısır’ın Berlin büyükelçisi ile Merve’nin yaralı eşini hastanede ziyaret etti. Alıntı Milliyet.. 21.Y.Y da böyle korkunç olaylar gerçekten tüyler ürpertici..

Barat Hacı da yalanmıydı Bir diğeri basında yazılan çizilen her habere itikat edenler (bknz:güncel konular başlıklarına günlük gazetelere dönmüş ) nasıl oluyorda bu netliği hakkında kesin fikirleri olmadığı haberi bu kadar kesin bir dille yalanlayabiliyorlar...

Aynen Sen altta ki derdin ne?

Göndereceği pişmaniyeleri

Hiç kusura bakma hiç bir şey yapamam,belim ağırıyor

Hiç te bile.. Dünden beridir tutulmuş olan belime masaj isterdim Altta ki iyi bir kötek ister

Norman Bates

Merak ediyorum ,üstteki neden bana pişmaniye göndermez

Başıyla sonu arasında ne büyük bir uçurum var değilmi filmin,ama öyle güzel bir akışla sunmuşlar ki etkilenmemek elde değil.. Hem ayrıca o sahnelerde ki yeni yetme bir çocuk değilde yetişkin bir erkek olsaydı vaaaooovvvv